Prensip olarak hayırcılar!

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Tamam hallederiz" diyen insanlara köle olmak istiyorum

Tamam hallederiz" diyen insanlara köle olmak istiyorum. Zor da olsa; imkânsız, zevksiz, yersiz, saçma da olsa herhangi bir isteğime ya da soruma "tamam hallederiz" diyen ve hemen işe başlayanlara duyduğum saygıyı hatta sevgiyi anlatmak için yemin ederim kelime bulamıyorum.

Bu kadar mı önemliymiş bir insan yaşamında olumlu birileriyle yaşamak?

Evet, bu kadar önemliymiş!

Şu "olmaz" kelimesini duyduğumda sanki bir el iç organlarımı tek tek yerinden çekip çıkarıyor ve kulaklarıma kadar yükselen bir ateş içinde alnımı kapılara vurmak istiyorum.

Çünkü bunu o kadar çok duyuyorum ki... Bunu duymaktan o kadar çok bıktim ki...

Bazen hayatımın Çin Seddi'yle çevrili olduğunu düşünüyorum.

Sürekli hayır, olmaz, yapamayız, beceremeyiz kelimelerini kullanarak konuşan bir duvar bu.

İş yerimde, evde, sokakta, her yerde, her yerde...

Biliyor musunuz; şu anda avaz avaz bağırmak istiyorum ama yapamıyorum. Aslında şu anda odamdan çığlıklar yükselse ve deli gömleği giydirseler yeridir.

Bana "neyin var?" diye sorsa doktor, aynen şöyle anlatırım:

"Tanrı'nın büyük bir sınavından geçiyorum doktor bey. İnsanlarla olan ilişkilerimi olumlu olmak üzerine inşa etmeye çalışan birisiyim ve içinden geçtiğim bu cehenneme tahammülüm kalmadı.

Ben ne kadar uğraşsam da hayatıma her gün yeni bir olumsuz yanıt sahibi giriyor.

Ben bir şeyi hayal edemezsem ölürüm. Yaşam sebebim, hayatımı kazanma becerim bu.

Ve sanırım beni öldürmek istiyorlar.

Hepsi beraber.

İş arkadaşlarım, ailem, evimde çalışan ustalar, sokaktakiler...

Bütün dünyanın binlerce kere gerçekleştirdiği en sıradan, en ufacık bir işi bile yapamıyoruz biz!

Çünkü herkes biliyor, bir tek ben bilmiyorum!

Çünkü herkes yetenekli, ben değilim.

Çünkü herkes tecrübeli, ben değilim..

Çünkü herkes usta, ben değilim..."

Çünkü bir tek ben istiyorum.


***

Ah, sevgili okur...

Ya senin hayatın nasıl? Bankada, devlet dairesinde, yanı başında, dirsek temasında; sen de bıkkın mısın bu "prensip olarak hayırcılar dan?

Bu yazıya oturmadan önce uzun uzun düşündüm.

Nedir bu insanları bu kadar olumsuz yapan?

Kendi başarısızlık korkulan mı?

Bir türlü söküp atamadıkları tembellikleri mi?

Durmadan yerlerinde sayıp, paylarına düşenle yetinmeleri mi?

Neden hep hayır derler?
"Bu iş reklam almaz.
Bu iş satmaz.
Bu kişi bu işi yapamaz.
Bu prodüksiyon bir şeye benzemez.
Bu kablo buradan geçmez.
Bu sayfa böyle olmaz.
Bu para bu işe yatinlmaz.
Bu saate oraya gidilmez."

Yalvarıyorum hepinize. Dünya üzerinde bu satırları okuyabildiğiniz şu sıradan dakikanın hatırına olumlu düşünün.

Bir işi gerçekten başarabileceğimize, başarabileceğinize inanın.

Biliyorum ve inanıyorum ki, Tuğçe Baran'ın hafta sonu diktiği o güzelim yasemin çiçeği tutacak!

Birazdan bu yazıyı Aytekin Bey'e teslim edeceğim ve ofisimin kapısını kapatıp canım Duygu Asena'nın doğum gününü kutlamaya gideceğim. Bütün bu sıkıntılarımı odama kilitleyeceğim.

Koca bir tepsi börekle çalacağım kapısını. Sıkı sıkı sarılacağım ona.

O dirayetiyle, o olumlu düşüncesiyle, o sağlam inancı ile kapısından kovaladığı hastalığına güleceğiz beraber.

Siz bu satırları okurken canım Duygu dünyadaki yeni yaşından bir gün daha almış olacak.

Dilerim bu yılı sağlıkla, dolu dolu geçirecek...

İclal AYDIN
 

emelden

Dekan
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
5,260
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Evet demek ve gerçekten olumlu düşünmek güzel ama olmayacağına inandığım bir şey içinde olumlu düşünemem yada evet diyemem. Eğer bunu yapmazsam hayal kırıklığına uğrarım ve bu daha kötü olur.
 
Üst