- Katılım
- 18 Aralık 2013
- Mesajlar
- 3,145
- Reaksiyon puanı
- 2,415
- Puanları
- 358
Günah, haramı işlemek ile kazanılan şeydir. Yani haram ile aynı iş.Şimdi de haram ile günahı birbirine karıştırıyorsunuz.
Haram olmayan bir şeyden günah kazanılmaz.
Günah, haramı işlemek ile kazanılan şeydir. Yani haram ile aynı iş.Şimdi de haram ile günahı birbirine karıştırıyorsunuz.
Haram işlemekle günaha giriyorsunuz diye her günaha girileceği düşünülen işe haramdır denemez. Namaz kılmamak Allah'ın emrini/farzı terk etmek olduğundan günahtır ama siz hiçbir kaynakta "namaz kılmamak haramdır" dendiğini gördünüz mü? Başından beri terminoloji deyip duruyorum siz hâlâ kafanıza göre izah yapma peşindesiniz.Günah, haramı işlemek ile kazanılan şeydir. Yani haram ile aynı iş.
Haram olmayan bir şeyden günah kazanılmaz.
Kendine çıkış yolu arayanlar harama, günaha, caiz değile takıyor işte. Ne yapalım?Kıymetli arkadaşlar, işin bizi ilgilendiren tarafı bir şeyin iyi-kötü ya da mahzurlu olup olmadığı değil midir? E bu konuda Peygamber efendimizin "Birinci bakış senindir (hakkındır), ama ikinci bakış senin değildir (aleyhinedir)" (Ebü Dâvud, nikâh 43; Dârimi, edep 28) hadisi yetmiyor mu bir müslüman olarak?
Ya adı ne olursa olsun, caiz değil, haram!
İman sahibiysen, Allah korkun varsa bakmayacaksın, bu kadar basit.
Mekruh mu denmiştir, sağlam bir iman sahibiysen yine de uzak durursun, gözünle beraber kalbini de temiz tutmuş olursun.
Ama haram mı helal mi diye derdi olmayan için zaten bu kavramların hiçbir önemi yoktur. Allahdan ona hidayet dileriz sadece.
Şimdi bahsettiğiniz hadis rivayeti Kur'an'daki Nur suresi 30-31. ayetler gibi canlı olarak karşımızda duran kadınla alakalıdır.Kıymetli arkadaşlar, işin bizi ilgilendiren tarafı bir şeyin iyi-kötü ya da mahzurlu olup olmadığı değil midir? E bu konuda Peygamber efendimizin "Birinci bakış senindir (hakkındır), ama ikinci bakış senin değildir (aleyhinedir)" (Ebü Dâvud, nikâh 43; Dârimi, edep 28) hadisi yetmiyor mu bir müslüman olarak?
Ya adı ne olursa olsun, caiz değil, haram!
İman sahibiysen, Allah korkun varsa bakmayacaksın, bu kadar basit.
Mekruh mu denmiştir, sağlam bir iman sahibiysen yine de uzak durursun, gözünle beraber kalbini de temiz tutmuş olursun.
Ama haram mı helal mi diye derdi olmayan için zaten bu kavramların hiçbir önemi yoktur. Allahdan ona hidayet dileriz sadece.
Benim burada bir tane iletimi gösterin. Hangi iletimde çıplak fotoğrafa bakmak günah değildir demişim? Hangi iletimde caizdir demişim? Sizin Allah'ın ve Peygamber Efendimiz'in "haram" olduğunu açıklamadığı bir şeye "haram" demenize takıldım. O kadar tartıştık, acaba hiç araştırma yaptınız mı? Günah nedir, haram nedir, caiz nedir, caiz değildir nedir? Kafadan yazmaya devam ediyorsunuz.Kendine çıkış yolu arayanlar harama, günaha, caiz değile takıyor işte. Ne yapalım?
O yüzden konu bu kadar uzadı.
Günah tanımına, "dini bakımdan suç sayılanları yapmak", çoğaltırsak "farz olanı yapmamak" vs. işini de ekleyiver bir zahmet. Konuyu çarpıtma.Haram işlemekle günaha giriyorsunuz diye her günaha girileceği düşünülen işe haramdır denemez. Namaz kılmamak Allah'ın emrini/farzı terk etmek olduğundan günahtır ama siz hiçbir kaynakta "namaz kılmamak haramdır" dendiğini gördünüz mü? Başından beri terminoloji deyip duruyorum siz hâlâ kafanıza göre izah yapma peşindesiniz.
Ben zaten farzı terk etmenin günah olduğunu yazmışım. Bunun üzerine "ekleyiver bir zahmet" demenizi anlayamıyorum. Ayrıca herhalde kelimelere takacağız. Bir şeyi doğru ifade edebilmek genel olarak önemli iken din gibi bir konuda yanlış ifadeler insanı küfre dahi düşürebileceğinden daha seçici davranmak durumundayız.Günah tanımına, "dini bakımdan suç sayılanları yapmak", çoğaltırsak "farz olanı yapmamak" vs. işini de ekleyiver bir zahmet. Konuyu çarpıtma.
Bu kadar kelimelere takan, lafla iş yürütmeye çalışan görmedim. Konunun özü ile alakayı bıraktın artık.
Konunun anafikrinden uzaklaştın. Kelimelerle uğraşıyorsun. Bazı eksik yerleri beyin tamamlar zaten özellikle senin tamamlanana gerek yok. Bunda bir kasıt da yok, mantıksızlık da.Ben zaten farzı terk etmenin günah olduğunu yazmışım. Bunun üzerine "ekleyiver bir zahmet" demenizi anlayamıyorum. Ayrıca herhalde kelimelere takacağız. Bir şeyi doğru ifade edebilmek genel olarak önemli iken din gibi bir konuda yanlış ifadelerin insanı küfre dahi düşürebileceğinden daha seçici davranmak durumundayız.
Ben bu konuyu bir bilgi paylaşımı yapmak için açmıştım. Kaylûbî'ye ait olduğu söylenen ifadeye kendi kafama göre doğrudur/yanlıştır gibi bir yorumda bulunmadım. Gördüğüm kadarıyla haram ve caiz değil arasındaki farkı bilmeyenler olduğu için bazı izahlarda bulunmaya çalıştım. Hatalı olduğunuzu kabul etmeyip aradaki farkı anlamamakta direndiğiniz için konu bu şekilde tartışmaya dönüştü. "Ben bunu hiç düşünememiştim zaten" şeklinde kinaye yapıyorsuuz. Kaylûbî, İbn Hacer Heytemi ve İbn Abidin de sizin söylediklerinizi hiç düşünememiş miydi?Konunun anafikrinden uzaklaştın. Kelimelerle uğraşıyorsun. Bazı eksik yerleri beyin tamamlar zaten özellikle senin tamamlanana gerek yok. Bunda bir kasıt da yok, mantıksızlık da.
Ben, Günah'a "haram karşılığında kazanılan" demişim ama namaz kılmamak haram mıyıymış, halbuki namaz kılmamak da günahmış ama haram değilmiş. Ben bunu hiç düşünememiştim zaten (!)
Kelimeyle uğraşmayı bırak. Zaten mezheplerden önce haramla, mekruhla, günahla yani kelimelerle uğraşmamışlar. Kur'an-ı Kerime bakmışlar, bir de Peygamber Efendimizin sünnetine ve ashabına. Herkes kendi fetvasını vermiş.
Günah tanımında yaptığınız düzeltmeye söyledim onu. Eklemeyi unuttuysak ekle otomatik. Bu mantıksızlığı ben hiç düşünmemiştim zaten derken eksiği otomatik tamamlayacaksın manasındaydı.Ben bu konuyu bir bilgi paylaşımı yapmak için açmıştım. Kaylûbî'ye ait olduğu söylenen ifadeye kendi kafama göre doğrudur/yanlıştır gibi bir yorumda bulunmadım. Gördüğüm kadarıyla haram ve caiz değil arasındaki farkı bilmeyenler olduğu için bazı izahlarda bulunmaya çalıştım. Hatalı olduğunuzu kabul etmeyip aradaki farkı anlamamakta direndiğiniz için konu bu şekilde tartışmaya dönüştü. "Ben bunu hiç düşünememiştim zaten" şeklinde kinaye yapıyorsuuz. Kaylûbî, İbn Hacer Heytemi ve İbn Abidin de sizin söylediklerinizi hiç düşünememiş miydi?
O iş öyle sizin dediğiniz gibi olsaydı en başından âlimler bu konuya açıklama getirmeye çalışmazdı. Demek ki Kur'an'daki ayetin canlı bir kadına bakmayla ilgili olduğu düşünülmüş ki aynadaki görüntüye bakmanın farklı olduğu söylenmiş. Âlim olduğu belirtilen zatların görüşlerine karşı siz kendi görüşünüzü söylüyorsunuz. Sizin bu yapmaya çalıştığınız kıyası fukaha yapmış mı? Fukahadan "haram" diyen olmuş mu? Siz böyle devam etsek belki sabaha kadar kendi söylediğinizin doğru olduğunu iddia edeceksiniz. Bulabiliyorsanız "haram" diyenler varsa neden öyle dediklerini kaynak göstererek yazın. "Caiz değil" diyenleri zaten görebiliyoruz.Günah tanımında yaptığınız düzeltmeye söyledim onu. Eklemeyi unuttuysak ekle otomatik. Bu mantıksızlığı ben hiç düşünmemiştim zaten derken eksiği otomatik tamamlayacaksın manasındaydı.
Kafamdan da bir şeyi haram ilan etmiyorum. Zaten zina, göz zinası ile ilgili yasaklar ayetler ile sabit. Hadisler ile de.
Burada aynı fiilin resimle, fotoğrafla, videoyla, aynayla, su yansımasıyla işlenmesi halinde haramlığı kaldıran fetvasını ben vermiyorum.
Konu dağılmasın diye bazı iletilere cevap yazmamıştım. Müzik haramdır konusuna girenler olmuştu mesela. Işıkçıların sitesine ve kitaplarına bakarsanız sadece haram olduğu şeklinde bir görüşe yer verdiklerini görebilirsiniz. Halbuki bakın diyanet nasıl açıklama yapmış:Şu ışıkçılar mevzuuna gelince, adamlar bir ara sünnet namazlar mevzuuna takmışlardı. Kaza borcu olanın sünnet kılamayacaklarını iddia ederlerdi. Yani şafii mezhebinin görüşünü hanefilerde de uygulanmasını diretip durdular. Yemedi lakin. Aslında bunları çok fazla da kaale almak gerekmez diye düşünürüm. Sadece bunlardan uzak durmak daha evladır.
Işıkçılar hem müzik haramdır diyor hem kendi TV kanallarında seçim zamanları Uğur Işılak'ın şarkılarını çalıyor. Gülben Ergen'e, Seda Sayan'a, Hülya Avşar'a program yaptıran da kendileriydi. Onlar program yaparken onlara şehvetle bakanlar olmuyor muydu acaba?İslam dini müzik konusunda ayrıntılı ve özel hüküm koymak yerine genel ilke ve amaçları belirlemekle yetinmiştir. Buna göre İslam’ın ilke ve esaslarına aykırı, günaha sevk eden, haramı teşvik eden müzikleri yapmak ve dinlemek günahtır. Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte ise dinen bir sakınca yoktur.
Kur’an ve sünnette müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Aksine, Resûlullah’ın (s.a.s.), ilke olarak müziğin caiz olduğuna işaret sayılabilecek nitelikte ifadelerinin bulunduğu bilinmektedir. Nitekim o, nikâhın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir (Tirmizî, Nikâh, 6). Yine bir bayram günü Hz. Âişe’nin yanında def çalıp türkü söyleyen iki cariyeye çıkışmak isteyenlere “Bırakın bu gün bayramdır” diye uyarıda bulunmuştur (Müslim, Îydeyn, 17).
Müzik yapmanın ve dinlemenin hükmünün ne olduğu konusu İslam bilginleri tarafından çokça tartışılmış, lehte ve aleyhte çok şey söylenmiştir. Tarafların ileri sürülen görüşleri, gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde müziğin mutlak anlamda yasaklanmadığı, aksine ilke olarak mubah kılındığı sonucuna ulaşılır (Bkz. Zeylaî, Tebyin, IV, 222).
Yanlış anlaşılmasın. Dini/itikadi olarak itibar ettiğim yok Işıkçılar'a. Konu onların sitesinden alıntı ile başlayınca konu buraya geldi.Şu ışıkçılar mevzuuna gelince, adamlar bir ara sünnet namazlar mevzuuna takmışlardı. Kaza borcu olanın sünnet kılamayacaklarını iddia ederlerdi. Yani şafii mezhebinin görüşünü hanefilerde de uygulanmasını diretip durdular. Yemedi lakin. Aslında bunları çok fazla da kaale almak gerekmez diye düşünürüm. Sadece bunlardan uzak durmak daha evladır.
Zaten söyledikleri ile yaptıkları arasında aleni bir çelişki var.Konu dağılmasın diye bazı iletilere cevap yazmamıştım. Müzik haramdır konusuna girenler olmuştu mesela. Işıkçıların sitesine ve kitaplarına bakarsanız sadece haram olduğu şeklinde bir görüşe yer verdiklerini görebilirsiniz. Halbuki bakın diyanet nasıl açıklama yapmış:
Işıkçılar hem müzik haramdır diyor hem kendi TV kanallarında seçim zamanları Uğur Işılak'ın şarkılarını çalıyor. Gülben Ergen'e, Seda Sayan'a, Hülya Avşar'a program yaptıran da kendileriydi. Onlar program yaparken onlara şehvetle bakanlar olmuyor muydu acaba.
Uludağ sözlükte birisi Osman Ünlü başlığında şöyle yazmış: bir gün tgrt fm'de yaptığı programda her çeşit müziğin ve çalgı sesinin haram olduğunu,özellikle tasavvuf musikisi ile uğraşanların imanının tehlikede olduğunu söylemiş, programa telefonla bağlanan bir dinleyicinin ''müziğe haram diyorsunuz ama sizin programınızda da aralarda fon müziği olarak ney sesi geliyor,bu nasıl iş?'' sorusuna ise ''ama biz yayıncıyız'' diyerek müthiş bir kıvırtma örneği sergilemişti.Zaten söyledikleri ile yaptıkları arasında aleni bir çelişki var.
Ama TV ve radyo programlarının bir kısmında müzik olması zorunluluğu ile ilgili bir mevzuat da olabilir. Tam olarak bilmiyorum. Çünkü bu aleni bir çelişki.
Sesli sohbet programlarından birinde hristiyanlarla Müslümanların tartıştığı sohbet odaları oluyordu. Tartışmalar bazen şiddetli bir şekilde devam ederken birisi tartışılan konuyla çok alakasız bir şey söyleyip "bunu nasıl söylersin?" gibi birtakım tepkiler gelince "I am an atheist" dediğinde her iki taraf onunla tartışmaya başlıyordu.Gördünüz mü, ışıkçılar nasıl da bizi bir noktada birleştirdi!
Bu konuları tartışırken bazıları öyle biliyor ki biz porno seyretmek için kılıf arıyoruz. Halbuki bu meselenin çok yönü var. Bir veb sitesi hazırlarken bir fotoğraf kullanacağız diyelim. Fotoğrafta kız ve erkek öğrenciler varsa bu fotoğrafı oraya koymakla günaha girer miyiz? O fotoğrafa bakan şehvet hisseder mi, hissetmez mi? Benim bakarken şehvet hissetmediğim fotoğrafa başkası şehvetle bakarsa onu oraya koyduğum için bana da günahı olur mu?Ben şöyle bir çözüm önerebilirim her kim şevhetle veya haram olduğunu düşünerek sonraki vakit namazında veya tevbe için kılın ve namazda secde de iken yaptığınız şey için bağışlanma dileyin ve aklınızda olsun şevhet gıybet haram zarar vesvese şeyler aklınızı kurcaladığı anda hemen Rabbimize sığının ve güvenin, bu her şeye yetmez mi?
Ahmet şunu dedi Mehmet bunu yaptı geçin bunları kulun kula ettiği zülmü hiç bir canlı varlık birbirine yapmıyor.
Koyacağın resme baktığında sen ne hissediyorsun? Şevhet mi yoksa alalade bir resim mi? Kişinin içinde karaktersizlik var ise ona resim bile gerekmez. (=Bu konuları tartışırken bazıları öyle biliyor ki biz porno seyretmek için kılıf arıyoruz. Halbuki bu meselenin çok yönü var. Bir veb sitesi hazırlarken bir fotoğraf kullanacağız diyelim. Fotoğrafta kız ve erkek öğrenciler varsa bu fotoğrafı oraya koymakla günaha girer miyiz? O fotoğrafa bakan şehvet hisseder mi, hissetmez mi?
Kadınlar şort giyiyor...iman tahtaları açık namahrem survivor da neymiş....acuna para mı kazandıralım...günah...günah....haram...mekruh...tövbe de töbe de töbe de...bre Gafil.... ?Arkadaşıma ailesi Survivor izletmiyor.
Sad story
Bak arkadaşım, dini konularda dalga geçmek, alay etmek, gırgıra almak sana hayır getirmez. Allah tarafından meşru kabul edilmeyen bir şeyi helal gibi takdim etmek kişiyi dinden çıkarır. Gerçi senin gibi düşünenler için dinde olmak, dinden çıkmak gibi kavramların hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur, bilirim ama yine de sana hayır getirmeyeceğini hatırlatmak istedim. En azından dini inancı olan kişilere saygılı davranmış olursun.Kadınlar şort giyiyor...iman tahtaları açık namahrem survivor da neymiş....acuna para mı kazandıralım...günah...günah....haram...mekruh...tövbe de töbe de töbe de...bre Gafil.... ??
?
![]()
Sorularla İslamiyet sitesinde bu şekilde geçiyordu, bir başka kaynakta şu şekilde geçiyor: "Dikkat edilsin; acaba şehvetle nakşedilen bir resme, bir surete bakmak harâm mıdır? İşte burada tereddüt yeridir. Yani bu tereddüdler olan bir meseledir. Bunun hükmünü görmedim. Tetkik edilsin." (İbn Abidin, Reddü'l Muhtar, Bakma ve Dokunma Faslı)Buyrun bir kaynak daha:
Resim haline getirilmiş avret yerlere bakmanın mahzuru hususunda bir şey bulamadım; araştırıla..." [Reddü'I-Muhtâr, VI, 373]