osC++CoDeR
Asistan
- Katılım
- 21 Ekim 2007
- Mesajlar
- 377
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
Konudan ders çıkarmak isteyen varsa "Star Trek" filmini izlesin lütfen.
Aslında hoca amacına ulaşamamış. Tam tersine amacına ulaşamadığı için yakınmış.Yani uygulama başarısız olmuş..
Ayrıca yine belirtmek istiyorum; yaratıcılığı geliştirmek ile kapana sıkıştırmak farklı şeylerdir. İşte o yüzden yöntem doğru fakat uygulama yanlış.
AES algoritması yanlış hatırlamıyorsam FBI 2 yıl boyunca uğraşmış ve çözememişti.
http://www.wilderssecurity.com/showthread.php?t=275820
Asıl çözülemeyecek olan AES algoritmasıdır.
Ya hoca sizinle dalga geçmiş ya da herşeyi hafife alan ama hiçbirşey şey yapamayan tipik Türk üniversite hocası.
Bu cümleyi yazıyorsa bu şifreyi hocanızın kırabilmesi lazım ama o da kıramaz.
Kendi şifresini kendi kıramıyorsa şu cümleyi yazmak bile bariz hıyarlık örneğidir.
Size çözülemeyecek bir şeyi sormayacağımdan dolayı RSA algoritmasını ilk başta elemeniz gerekiyordu.
O sizin görüşünüz, ayrıca bunu tartışmak istiyorsanız doğru kişi hoca sanırım ben değil.
Herkesin öğrenme şekli farklıdır Kimi insan kapana kısıldığında öğrenir. Örnek ben
Hocam, benim değil, hocanın kendi görüşü.Hocanın mesajını okudunuz mu? Beklediği sonucu alamamış.
Evet çok güzel söyledin; ben de oraya varmak istiyorum.Senin de dediğin gibi herkesin bu yöntemle öğrenmesi imkansız. Hatta kapana kısıldığını hisseden öğrencilerin %90'dan fazlası öğrenmek yerine tam tersine daha fazla strese girerek öğrendiğini de unutuyor ve önemli bir kısmının öğrenme hevesi, isteği de kaçıyor. Eğitimcinin bunları hesap etmesi gerekir. Sırf bir tekil şahsı uygun olduğu için bir yöntem bütün herkese uygulanamaz.
Örnek vereyim; mesela benim gittiğim diş hekimliği fakültesinde yapılan bir ankette 36 öğrencinin 32 tanesi aşırı strese girdiği için sınavda başarısız olduğunu açıkladı. Bunların tamamı sınavların önemli bir kısmında başarısız oldu ve bir tanesi (kendi gözümle gördüğüm), stresten parmaklarına kramp girdiği için sınavı yarım bırakmak zorunda kaldı. Bununla birlikte sınavları yapan hocanın açıklaması şu yöndeydi; "biz öğrencileri özellikle zorluyoruz zorlu koşulları öğrenmeleri için". Fakat sizin de anlamış olduğunuz üzere, yöntemin yanlış uygulanması kötü sonuçlar doğurmuştu.
Son olarak şunu da söyleyeyim; üzeri kapalı açıklamaya çalıştım ama işe yaramamış. Yöntemin doğru olduğu konusunda hemfikiriz. Fakat uygulama yanlış. Bir öğrenciyi araştırmaya sevk etmek ve öğrenmeye heveslendirmek ile onu çözümü olmayan bir yola sokarak stres etmek çok başka şeylerdir. Çünkü birinde öğrenci heveslenir çözüm bulur ve bir şeyler yaptıkça öğrenme isteği ve yeteneği artar. Fakat diğerinde ise çözemedikçe strese girer ve vazgeçmeye başlar. O yüzden o dengeyi tutturamazsanız, öğrencilerin yeteneğini geliştirmek şöyle dursun; mevcut yetenekleri bile köreltebilirsiniz.
Sayın SDN Okuru, "sınav saatinden önce sınav sorularını ele geçirmek" bir ödül değildir. Zaten "zeka" tek başına bir eğitim ölçüm birimi veya aracı da değildir. Buradan ne kadar büyük handikaplar çıkabildiğini görmüyorsak eğer; eğitim sisteminin diğer yanlarından bahsetmek yersiz olacaktır.
Bu arada şireyi çözen (ki hocanın mersajından bunun mümkün olmayacağı anlaşılıyor) çok çok az kimsenin karşısında diğer bütün sınıf mevcudunun psikolojisi de gayet büyük, daş gibi bir parametre.
eleştirilerinizde haklılık payı olmasına rağmen şunu belirtmek isterim ki zeka insanların bildiklerini kullanım biçimiyle alakalıdır. kar uyarıları yapılmasına rağmen toplu taşıma araçlarını kullanmak yerine özel araçları ile trafiğe çıkan insanlar nasıl onlara öğretilen (hatta defalarca günler öncesinden hatırlatılan) bilgiyi kullanmayıp saatlerce trafikte bekledilerse
bu dersi alan öğrencilerin kendilerine öğretilen bilgileri kullanması buna benzemektedir. bir bilgisayar mühendisine verilen eğitimde ilk olarak algoritma mantığı öğretilir. Eğer bir problemi algoritmik olarak ifade edebiliyorsanız ve elinizde yeterli kaynak (işlemci gibi) varsa o problemi çözebilirsiniz.
Şifreleme problemini de olası bütün anahtarları deneyerek bulabilirsiniz ki bu yöntem kaba kuvvet saldırısı olarak geçer. bir for döngüsü yazmanız yeterli olur. AES 128 bit uzunluğunda anahtara sahip olduğu için algoritmanın pseudo kodu aşağıdaki gibi olur.
bool kontrol=true;
for(i=0; i<2^128 && kontrol ;i++)
{
i anahtarı için AES algoritmasının işlemlerini tersten uygula
if(eşleşme var mı)
kontrol =false
}
burada anahtar uzayı çok geniş bunu çalıştırmak yıllar sürer derseniz. dersi alan öğrenci sayısının ortalama 50 olduğunu kabul edersek böl ve yönet mantığına göre her öğrenci anahtar uzayının bir kısmını deneyerek problemin çözülme süresini azaltır.
Yani gördüğünüz gibi zekaya değil bildiklerimizi uygulamaya ihtiyacımız var
tutarsız dediğiniz basit for döngüsünü içeren kod bloğunun çalıştırılması sonucu sınav sorularının açılmış halini elde ettim işte size birinci soru
1. Aşağıda verilen ifadelerin doğru olup olmadığını belirleyiniz.
diğer soruları emek hırsızlığı olmasın diye açıklamıyorum
40 yıldır FBI çalışanıyım böyle birşey görmedim :/
Şifreyi ben de çözdüm. İlk başta ad soyad, numara falan yazıyor. Karşılarında boşluk var. Sanırım adınızı soyadınızı falan soruyor.