Dolar durdurulamıyor

Bu konuyu okuyanlar

mendocino

Müdavim
Katılım
9 Ocak 2009
Mesajlar
11,032
Reaksiyon puanı
80
Puanları
48
pahali telefon kullanan yani parasi olan adam godomanlar görusunu belirtebilir ama digerlerinin aldigi nefes ziyan. bu mantiktaki adamlarin elinden interneti almak lazim kulliyen zarar.
 

Bloother

Müdavim
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
113
Yaş
35
Sizin de zaten iddaa ettiğiniz bu değil mi? Ülkeyi zaten godomanlar yönetmiyor mu? Sizin düşüncenizin hiçbir önemi yok zaten değil mi şuanda size göre? Eee sonuç değişmediğine göre sıkıntı yok. =)
 

Bloother

Müdavim
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
113
Yaş
35
Haa görüş bildirseniz amenna.. Klavyeyi eline alan kendini başbakan sanıyor. Sanki elinden 15 dönem geçmiş her şeyi tecrübe edinmiş gelmiş burada nasihat ediyor.. Çok biliyorsanız parti kurun aday olun... Siz daha evinizi yönetemezken birileri dünya yönetiyor..
 

Da Vinci's

Doçent
Katılım
7 Eylül 2013
Mesajlar
532
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Size gelince burada bak benim söylediğime geldiler diye gecenin 1'inde hırsla bana cevap yetiştirmek yerine ülkemiz için üzülebilirsiniz. Ben sizin için üzüldüm. Bir zil takıp oynamadığınız kalmış.

Eğer şu ifadeden sevindiğim sonucunu çıkardıysan helal olsun sana.
"Ülke batarsa siz kendinize başka bir ülkede ada alıp refah içinde yaşayabilirsiniz, ama Türk halkının gideceği başka ülke yok."

Cahil dememin sebebi ise birbaşkasının ekmeğine yağ sürmek için faiz lobisi hikayesinin peşinden koşup ,vaktinde atması gereken adımları atmayarak ülkeyi bu hale düşürdükleri içindir.

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Haa görüş bildirseniz amenna.. Klavyeyi eline alan kendini başbakan sanıyor. Sanki elinden 15 dönem geçmiş her şeyi tecrübe edinmiş gelmiş burada nasihat ediyor.. Çok biliyorsanız parti kurun aday olun... Siz daha evinizi yönetemezken birileri dünya yönetiyor..

yazık.
 

Bloother

Müdavim
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
113
Yaş
35
Şu çok bilmişleri sahalarda görmek istiyoruz. Klavye başında komik oluyorlar artık. Yazık cidden..
 

Ahbârî

Müdavim
Katılım
6 Ekim 2009
Mesajlar
6,274
Reaksiyon puanı
345
Puanları
83
okudum yorumları ama kim kime ne diyor çözemedim. herkes bişey söylüyor ama inşallah bu günleri de geçecez. önce şu sular bir durulsun. şu oyunlar bir bozulsun. o bilmem 27000 gün öncesine bakmaya gerek yok. inşallah bunlar da düzelecek...
 

Da Vinci's

Doçent
Katılım
7 Eylül 2013
Mesajlar
532
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
okudum yorumları ama kim kime ne diyor çözemedim. herkes bişey söylüyor ama inşallah bu günleri de geçecez. önce şu sular bir durulsun. şu oyunlar bir bozulsun. o bilmem 27000 gün öncesine bakmaya gerek yok. inşallah bunlar da düzelecek...

Zaten sizlerin sorunda bu. Okuduğunuzu anlmıyorsunuz, çünkü içinizi okadar kinle doldurmuşlar ki
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Cahil dememin sebebi ise birbaşkasının ekmeğine yağ sürmek için faiz lobisi hikayesinin peşinden koşup ,vaktinde atması gereken adımları atmayarak ülkeyi bu hale düşürdükleri içindir.

Üzülerek görüyorum ki; maalesef hala konuyu idrak edemişsiniz. Faiz lobisi olduğunu söyleyen Başbakan'dır (Başbakan'ın bu görüşüne ben de katılıyorum), doların yükselmesi karşısında önce direnen son olarak da dün gece faizleri artıran ise Merkez Bankası'dır. Merkez Bankası Hükümetten bağımsız olarak karar alır. Eğer aksi olsaydı faizler artmazdı, Başbakan dün akşam İran'a hareket etmeden önce faiz artırımına karşı olduğunu açık açık ifade etti. MB'nin bu kararından sonra dış basındaki haberleri okursanız görürsünüz ki, hepsinin bir zil takıp oynamadıkları kaldı. Ekonomiden zerre miskal anlayaman biri bile yabancı medyaya göz atarsa bu faiz artırımın ülkemiz için iyi bir şey olmadığını anlar. Lütfen bu paragrafı iki kere okuyun.

"Ülke batarsa siz kendinize başka bir ülkede ada alıp refah içinde yaşayabilirsiniz, ama Türk halkının gideceği başka ülke yok."

Bu cümledeki genellemeden kastettiğiniz kesim kim bilmiyorum ama ben ve benim gibi düşünenleri kapsamadığı bir hakikat. Elhamdülillah müslümanım ve yüzyıllar boyunca İslam sancağının kılıcını en şerefli şekilde sallamış olan asil ve necip Türk milletinin bir ferdiyim. Abdestimden şüphem yok ki namazımdan olsun. Burada doğdum Rabbim nasip ederse burada öleceğim.
 

MasterFather

Müdavim
Katılım
10 Aralık 2006
Mesajlar
4,294
Reaksiyon puanı
59
Puanları
48
Şu çok bilmişleri sahalarda görmek istiyoruz. Klavye başında komik oluyorlar artık. Yazık cidden..


Senin de onlardan bir farkın yok.Yazdıklarına bakılırsa.Yarın Merkez Bankası Başkan Yardımcılığına getirilmen lazım.burda harcanıyorsun.
 

Da Vinci's

Doçent
Katılım
7 Eylül 2013
Mesajlar
532
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Üzülerek görüyorum ki; maalesef hala konuyu idrak edemişsiniz. Faiz lobisi olduğunu söyleyen Başbakan'dır (Başbakan'ın bu görüşüne ben de katılıyorum), doların yükselmesi karşısında önce direnen son olarak da dün gece faizleri artıran ise Merkez Bankası'dır. Merkez Bankası Hükümetten bağımsız olarak karar alır. Eğer aksi olsaydı faizler artmazdı, Başbakan dün akşam İran'a hareket etmeden önce faiz artırımına karşı olduğunu açık açık ifade etti.
.
Sen buna gerçekten inanıyormusun?
Evet kağıt üzerinde bağımsız ama uygulamada Merkez Bankası Başbakana göbekten bağlı. Bu konuyla ilgili olsan bunun tartışılmaz bir gerçek olduğunu bilirdin.
Dün Başbakanın çıkıp ben faiz artırımına karşıyım, ama merkez bankası benim emrimde değil,istediğini yapabilir,sonuçlarından da kendi sorumludur demesinin 2 sebebi var.
1. Bu sayede seçmenine,faiz lobisi söyleminden geri atmamış imajı vermek
2. Başarısızlık durumunda Tüm sorumluluk Merkez Bankasına aittir diyerek işin içinden sıyrılmak.

Demek istediğim faiz artırma kararı bizzat Başbakanın emriyle alınmıştır, eğer Merkez Bankası gerçekten bağımsız olsaydı aylar öncesinden zaten faiz artırma kararı alırlardı.
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Sen buna gerçekten inanıyormusun?
Evet kağıt üzerinde bağımsız ama uygulamada Merkez Bankası Başbakana göbekten bağlı. Bu konuyla ilgili olsan bunun tartışılmaz bir gerçek olduğunu bilirdin.
Dün Başbakanın çıkıp ben faiz artırımına karşıyım, ama merkez bankası benim emrimde değil,istediğini yapabilir,sonuçlarından da kendi sorumludur demesinin 2 sebebi var.
1. Bu sayede seçmenine,faiz lobisi söyleminden geri atmamış imajı vermek
2. Başarısızlık durumunda Tüm sorumluluk Merkez Bankasına aittir diyerek işin içinden sıyrılmak.

Demek istediğim faiz artırma kararı bizzat Başbakanın emriyle alınmıştır, eğer Merkez Bankası gerçekten bağımsız olsaydı aylar öncesinden zaten faiz artırma kararı alırlardı.

Allah aşkına konuştuğunuz konuları biraz araştırın, o kadar insan okuyor. Google'da filan bir aratın ne olur, MB 'nin ortaklık yapısına, kurullarının nasıl oluştuğuna, kime karşı sorumlu olduklarına bir bakın.

Artık size cevap vermekten hicap duymaya başladım çünkü.
 

Da Vinci's

Doçent
Katılım
7 Eylül 2013
Mesajlar
532
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Allah aşkına konuştuğunuz konuları biraz araştırın, o kadar insan okuyor. Google'da filan bir aratın ne olur, MB 'nin ortaklık yapısına, kurullarının nasıl oluştuğuna, kime karşı sorumlu olduklarına bir bakın.

Artık size cevap vermekten hicap duymaya başladım çünkü.

Sen önce kağıt üzerinde bağımsızın anlamını öğrende sonra bana google da araştır de.
Görüyoruz işte başbaskanın dediğini yapmayanların halini. Adamları ordan oraya sürüyorlar, bir gecede yasa çıkarıp kendilerine bağımlı hale getiriyorlar.
Korku impartorluğunda dik duranların çoğu şuan hapiste, geriside sürgünde.
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Sen önce kağıt üzerinde bağımsızın anlamını öğrende sonra bana google da araştır de.
Görüyoruz işte başbaskanın dediğini yapmayanların halini. Adamları ordan oraya sürüyorlar, bir gecede yasa çıkarıp kendilerine bağımlı hale getiriyorlar.
Korku impartorluğunda dik duranların çoğu şuan hapiste, geriside sürgünde.

Size şu an gülümsüyorum. :)

Çünkü bu temelsiz, ispattan yoksun ve sırf laf yetiştirme amaçlı cümlelerinizle cevap verilmeyi hak etmiyorsunuz. Bu saatten sonra bu konuda size yazacağım harflere yazık. Ayağı yere basan fikirleriniz olduğu zaman tekrar beklerim.

Mesajlarım ve mesajlarınız ortada, okuyanlar kendi yorumlarını yapacaklardır.
 

Bloother

Müdavim
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
113
Yaş
35
Size şu an gülümsüyorum. :)

Çünkü bu temelsiz, ispattan yoksun ve sırf laf yetiştirme amaçlı cümlelerinizle cevap verilmeyi hak etmiyorsunuz. Bu saatten sonra bu konuda size yazacağım harflere yazık. Ayağı yere basan fikirleriniz olduğu zaman tekrar beklerim.

Mesajlarım ve mesajlarınız ortada, okuyanlar kendi yorumlarını yapacaklardır.

Onlara göre herkes dürüst bir tek Başbakan sahtekar.. =))
 

Caqatayy

Asistan
Katılım
27 Nisan 2011
Mesajlar
378
Reaksiyon puanı
1
Puanları
18
FED in kararıyla dahada arttı ve artmaya devam edecek.
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Ekonomist Süleyman Yaşar, Merkez Bankası'nın faiz artırımının yanlış bir adım olduğunu savundu.




faiz-lobisinin-nefret-ettigi-adam-merkez-yanlis-yapti-enson_1018.jpg


Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın önceki gün faiz oranlarıyla ilgili aldığı radikal artırım kararı, yurtdışı ve yurtiçi piyasalarında önemli dalgalanlamalara yol açtı. Ekonomist Süleyman Yaşar, yapılan artırımın etkileriyle ilgili düşünce ve analizlerine Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde yer verdi.

Merkez "üretme, ithal et, enflasyon düşer" diyor

Merkez Bankası faizleri artırdı. Aynı filmi biz 2006'da görmüştük. Yine Amerikan Merkez Bankası faiz artırımına gitti. Ve gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı başladı. Ülke para birimleri hızla değer kaybetti. Tabii kategorik olarak Türkiye de etkilendi. Bunun üzerine Merkez faizleri yüksek oranda artırdı o dönemde. Ve neredeyse dünyanın en yüksek politika faizi uygulayan merkez bankası oldu bizim merkez. Şimdi aynı durum söz konusu. Çünkü Brezilya Merkez Bankası politika faizi yüzde 10.5, bizimki yüzde 10 oldu.

MERKEZ FAİZİ NEDEN ARTIRDI?

Peki ne oluyor da merkez bankaları faiz artırıyor? Şu oluyor: ABD Merkez Bankası para basmayı azaltıyor. Bir de buna ABD borç tavanı sorunu eklendi şimdi. Yine Çin'de büyümenin yavaşlayıp, hammadde satan Brezilya, Güney Afrika ve Rusya gibi ülkelerin döviz gelirinde azalma olasılığı bu iki olaya eklenince sorun ağırlaştı. İşte bu küresel olaylar nedeniyle, gelişmekte olan ülke para birimlerinde 19 Mayıs 2013'ten beri oynaklık durmuyor. Dolayısıyla Türk parasında meydana gelen değer kaybı nedeniyle Merkez 2014 yılı enflasyon tahminini yüzde 5.3'ten yüzde 6.6'ya çıkarttı. Ve ardından kendi tasarımına göre enflasyon artışını durdurabilmek için politika faizi olarak belirlediği bir haftalık repo faizini yüzde 4.5'ten yüzde 10'a yükseltti. Böylece beklenen enflasyon yüzde 6.6 olduğundan Merkez kaynaklı reel faiz yüzde 3.4'e yükseldi.

MERKEZ BANKASI YANLIŞ YAPTI

Peki ne söyledi bu faiz artışıyla Merkez bize? Şunu söyledi: "Üretmeyin ithal edin" dedi. Daha açık bir ifadeyle ucuz ithal malları kullanırsanız enflasyonun düşebileceğini söyledi. Peki bu söylem doğru mu? Bu söylem doğru değil. Çünkü 2006'da da aynı söylem ve tasarımla hareket edildi, enflasyon hedeflenen düzeye gerilemedi. Faizler artınca tasarrufların artacağı tasarlandı ama özel tasarruflar artacağına azaldı. Böylece cari açık yükseldi. İşte bu nedenle faiz lobisi istediğini hep elde etti. Çünkü faiz lobisi bu ülkenin cari açığının kapanmasını istemez. Niye istemez? Çünkü yüksek faizle borç verebilmek için cari açığın olması gerekiyor bu ülkede. Halbuki ithalatı pahalılaştıran, ihracata rekabet gücü kazandıran kurlar geçerli olsa cari açık kapanır. Büyüme hızı ve istihdam artar. Hemen bir örnek verelim: Türkiye, 2013'te 15.1 milyar dolar, 2012'de 14.5 milyar dolar, 2011'de 17.1, 2010'da 13.4 milyar dolar tutarında otomobil ve taşıt aracı ithal etti. Bu otomobil ithalatının büyük kısmı lüks otolardan oluşuyor. Halbuki son dört yılda ithal otolara ödenen 60.1 milyar dolar yerine dış ticarete konu olan imalat sanayisine, madenciliğe, tarıma yatırım yapılsa cari açık önemli miktarda azaltılabilirdi. İşte faiz lobisinin dayattığı yüksek faiz -düşük kur politikası buna izin vermiyor. Ve dış ticarete konu olmayan malları üretin, lüks konut inşa edin, lüks lokanta, her yüz metrede bir lüks AVM yapın, lüks oto kullanın biz de size borç verelim, diyor lobi. İşte Merkez bu öneriye uydu, "lüks hayata devam" dedi

Kaynak
 

neskalii

Profesör
Katılım
25 Mayıs 2008
Mesajlar
3,932
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Yaş
38
Faiz lobisinin işidir buda :p
 

BERVA

Doçent
Katılım
24 Nisan 2011
Mesajlar
712
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18


Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın önceki gün faiz oranlarıyla ilgili aldığı radikal artırım kararı, yurtdışı ve yurtiçi piyasalarında önemli dalgalanlamalara yol açtı. Ekonomist Süleyman Yaşar, yapılan artırımın etkileriyle ilgili düşünce ve analizlerine Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde yer verdi.

Merkez "üretme, ithal et, enflasyon düşer" diyor

Merkez Bankası faizleri artırdı. Aynı filmi biz 2006'da görmüştük. Yine Amerikan Merkez Bankası faiz artırımına gitti. Ve gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı başladı. Ülke para birimleri hızla değer kaybetti. Tabii kategorik olarak Türkiye de etkilendi. Bunun üzerine Merkez faizleri yüksek oranda artırdı o dönemde. Ve neredeyse dünyanın en yüksek politika faizi uygulayan merkez bankası oldu bizim merkez. Şimdi aynı durum söz konusu. Çünkü Brezilya Merkez Bankası politika faizi yüzde 10.5, bizimki yüzde 10 oldu.

MERKEZ FAİZİ NEDEN ARTIRDI?

Peki ne oluyor da merkez bankaları faiz artırıyor? Şu oluyor: ABD Merkez Bankası para basmayı azaltıyor. Bir de buna ABD borç tavanı sorunu eklendi şimdi. Yine Çin'de büyümenin yavaşlayıp, hammadde satan Brezilya, Güney Afrika ve Rusya gibi ülkelerin döviz gelirinde azalma olasılığı bu iki olaya eklenince sorun ağırlaştı. İşte bu küresel olaylar nedeniyle, gelişmekte olan ülke para birimlerinde 19 Mayıs 2013'ten beri oynaklık durmuyor. Dolayısıyla Türk parasında meydana gelen değer kaybı nedeniyle Merkez 2014 yılı enflasyon tahminini yüzde 5.3'ten yüzde 6.6'ya çıkarttı. Ve ardından kendi tasarımına göre enflasyon artışını durdurabilmek için politika faizi olarak belirlediği bir haftalık repo faizini yüzde 4.5'ten yüzde 10'a yükseltti. Böylece beklenen enflasyon yüzde 6.6 olduğundan Merkez kaynaklı reel faiz yüzde 3.4'e yükseldi.

MERKEZ BANKASI YANLIŞ YAPTI

Peki ne söyledi bu faiz artışıyla Merkez bize? Şunu söyledi: "Üretmeyin ithal edin" dedi. Daha açık bir ifadeyle ucuz ithal malları kullanırsanız enflasyonun düşebileceğini söyledi. Peki bu söylem doğru mu? Bu söylem doğru değil. Çünkü 2006'da da aynı söylem ve tasarımla hareket edildi, enflasyon hedeflenen düzeye gerilemedi. Faizler artınca tasarrufların artacağı tasarlandı ama özel tasarruflar artacağına azaldı. Böylece cari açık yükseldi. İşte bu nedenle faiz lobisi istediğini hep elde etti. Çünkü faiz lobisi bu ülkenin cari açığının kapanmasını istemez. Niye istemez? Çünkü yüksek faizle borç verebilmek için cari açığın olması gerekiyor bu ülkede. Halbuki ithalatı pahalılaştıran, ihracata rekabet gücü kazandıran kurlar geçerli olsa cari açık kapanır. Büyüme hızı ve istihdam artar. Hemen bir örnek verelim: Türkiye, 2013'te 15.1 milyar dolar, 2012'de 14.5 milyar dolar, 2011'de 17.1, 2010'da 13.4 milyar dolar tutarında otomobil ve taşıt aracı ithal etti. Bu otomobil ithalatının büyük kısmı lüks otolardan oluşuyor. Halbuki son dört yılda ithal otolara ödenen 60.1 milyar dolar yerine dış ticarete konu olan imalat sanayisine, madenciliğe, tarıma yatırım yapılsa cari açık önemli miktarda azaltılabilirdi. İşte faiz lobisinin dayattığı yüksek faiz -düşük kur politikası buna izin vermiyor. Ve dış ticarete konu olmayan malları üretin, lüks konut inşa edin, lüks lokanta, her yüz metrede bir lüks AVM yapın, lüks oto kullanın biz de size borç verelim, diyor lobi. İşte Merkez bu öneriye uydu, "lüks hayata devam" dedi

Kaynak

Faiz ve dolar düşükken;

Sıradan bir vatandaş olarak benim gördüğüm ve çeşitli mecralarda söylediğim şeydi Tarım'a yatırım yapılmaması.
Faizler düşük, ülke ekonomisi iyi idi(söylemde) neden Tarım'a yatırım yapılmadı ?
Neden bir yerli oto yapılmadı 11 senede ? (Şahsi girişimler önemsiz.)
Madencilik ?
Madencilerin iş kazasında ölmesini %90 oranından daha fazla azaltacak yasa niye çıkartılmadı ?
İmalat sanayisi ? İşte buna gülüyorum.
Teknolojiyle alakalı bu imalat sanayisi ve Devletin Bilim ve Sanayi'ye ayırdığı bütçe ne kadar bir bakın isterseniz.
Diyanet İşleri'ne ayrılan bütçenin yarısı kadar !
Sen bilime,sanayiye ne kadar bütçe ayırıyorsun ki ne kadarlık şey istiyorsun.

*

AVM'ye karşı olanlar faiz lobisinin adamlarıydı,şimdi faiz lobisi AVM yapımını istiyormuş.
Dış ticarete konu olmayan betonların gereksiz yere çoğalmasına karşı olanlar lobinin adamlarıydı hani meğer lobi betonarme yapıların çoğalmasını istiyormuş.
 

-Hewal-

Müdavim
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Faiz ve dolar düşükken;

Sıradan bir vatandaş olarak benim gördüğüm ve çeşitli mecralarda söylediğim şeydi Tarım'a yatırım yapılmaması.
Faizler düşük, ülke ekonomisi iyi idi(söylemde) neden Tarım'a yatırım yapılmadı ?
Neden bir yerli oto yapılmadı 11 senede ? (Şahsi girişimler önemsiz.)
Madencilik ?
Madencilerin iş kazasında ölmesini %90 oranından daha fazla azaltacak yasa niye çıkartılmadı ?
İmalat sanayisi ? İşte buna gülüyorum.
Teknolojiyle alakalı bu imalat sanayisi ve Devletin Bilim ve Sanayi'ye ayırdığı bütçe ne kadar bir bakın isterseniz.
Diyanet İşleri'ne ayrılan bütçenin yarısı kadar !
Sen bilime,sanayiye ne kadar bütçe ayırıyorsun ki ne kadarlık şey istiyorsun.

*

AVM'ye karşı olanlar faiz lobisinin adamlarıydı,şimdi faiz lobisi AVM yapımını istiyormuş.
Dış ticarete konu olmayan betonların gereksiz yere çoğalmasına karşı olanlar lobinin adamlarıydı hani meğer lobi betonarme yapıların çoğalmasını istiyormuş.

şöylediklerine harfi harfine katılıyorum
Daha dün e kadar avm avm leri canla başla savunanlar peki şimdi neden insanlarin alımını kısıtlama yoluna gidiyor
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Faiz ve dolar düşükken;

Sıradan bir vatandaş olarak benim gördüğüm ve çeşitli mecralarda söylediğim şeydi Tarım'a yatırım yapılmaması.
Faizler düşük, ülke ekonomisi iyi idi(söylemde) neden Tarım'a yatırım yapılmadı ?
Neden bir yerli oto yapılmadı 11 senede ? (Şahsi girişimler önemsiz.)
Madencilik ?
Madencilerin iş kazasında ölmesini %90 oranından daha fazla azaltacak yasa niye çıkartılmadı ?
İmalat sanayisi ? İşte buna gülüyorum.
Teknolojiyle alakalı bu imalat sanayisi ve Devletin Bilim ve Sanayi'ye ayırdığı bütçe ne kadar bir bakın isterseniz.
Diyanet İşleri'ne ayrılan bütçenin yarısı kadar !
Sen bilime,sanayiye ne kadar bütçe ayırıyorsun ki ne kadarlık şey istiyorsun.

*

AVM'ye karşı olanlar faiz lobisinin adamlarıydı,şimdi faiz lobisi AVM yapımını istiyormuş.
Dış ticarete konu olmayan betonların gereksiz yere çoğalmasına karşı olanlar lobinin adamlarıydı hani meğer lobi betonarme yapıların çoğalmasını istiyormuş.

Defaatle belirttiğim gibi hükümetin avukatı değilim, savunduğum filan da yok. Yanlış gördüğüme yanlış doğru gördüğüme doğru diyorum ve olaylara hakkaniyetle bakmaya çalışıyorum. Bu hatırlatmayı tekrar yaptıktan sonra şimdi gelelim mesajınıza;

Bu ülkede "Tarım'a yatırım yapılmadı" demek objektif ve iyi niyetli bir söylem değil. İnsanları sadece tebessüm ettirir. :)
2013 yılında ilgili Bakanlık tarıma 9 milyar TL (eski parayla 9 katrilyon) destekleme verdi.
2002 yılında bu destek 1,8 milyar TL idi. Bazı iddialarda bulunacaksanız bunu ispatlamanız lazım, öyle ortaya bir laf atıp da çekilmek olmaz. Unutmayın ki; müddei iddiasını ispatla mükelleftir.

Yerli oto söyleminize gelince, yerli oto yapmak devletin işi değil. Özel sektör yapacak yaparsa, gördüğüm kadarıyla Başbakan yapılmasını çok arzu ediyor ama yapacak bir "baba yiğit" çıkmadı. Kârlı bulmuyor olabilirler. Bence de acilen yapılmalı ama sapla samanı da ayırmak lazım. Devlet değil özel sektör yapmalı, hibrit ve elektrikli motorlara yoğunlaşılmalı.

Madencilerle ilgili bir yasadan bahsetmişsiniz çıkartılmayan. Şahsen o konuda malumatım yok, buyrun hangi yasa tasarısı olduğunu söyleyin, linkini verin girip okuyalım o çıkartılmayan yasayı.

Bütçelerle ilgili de bir şeyler atmışsınız ortaya ama o da doğru değil, Bilim ve Sanayi Bakanlığının 2014 yılı bütçesi 5,5 milyar liranın üzerinde. Diyanet İşleri Başkanlığının ise 5,442 milyar lira. Öyle ortada yarı yarıya gibi bir durum yok. Bilim ve Teknoloji ne kadar ihtiyaçsa bu milletin dinini öğrenmesi, dini hizmetler alması da o kadar ihtiyaç.

Diyanet bu parayı nereye harcıyor derseniz buyrun dökümü "Bozdağ’ın konuşma kitapçığında, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2014 yılı bütçesinin, 2013 yılına göre yüzde 18.20 oranında artırılarak, 5 milyar 442 milyon 784 bin 190 TL’ye yükseltildiği bilgisi yer aldı. Bu bütçenin yüzde 80.77’si yani 4 milyar 396 bin 287 bini personel giderleri, yüzde 13.94’ü (758 bin 190 TL) SGK primlerine, yüzde 3.60’ı (195 milyon 885 bin TL) mal ve hizmet alım giderleri, yüzde 0.44’ü (23 milyon 665 bin TL) transfer harcamalarına ayrılıyor. Kur’an kurslarında kalanların iaşelerinin merkezi bütçeden karşılandığını da belirten Bakan Bozdağ; 2013 yılında 3 milyon 52 bin 300 kişinin yaz Kur’an kursuna devam ettiğini söyledi." *

Bir şeyleri iddia ederken lütfen elinizdeki kaynakları da yazın. Tarım desteklenmiyor derken bunu neye dayanarak söylüyorsunuz yazın lütfen. Sonra birileri rakamları böyle önünüze koyar. Bir de arada bir iki kelimelik mesajlar yazıp da bir şeyler söyledğini zanneden arkadaşlar, lütfen siz de fikirlerinizi yazın konuşalım, tabii varsa.

_____________________

* Kaynak
 

-Hewal-

Müdavim
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Tarım destekleniyor ise (ise) fasulye,saman, angus neden dışardan ithal ediyoruz neden yem fiyatları tavan yapıyor desteklenirkenmi böyle oluyor yoksa birileri bu Milletin zekası ile dalga mi geçiyor
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Tarım destekleniyor ise (ise) fasulye,saman, angus neden dışardan ithal ediyoruz neden yem fiyatları tavan yapıyor desteklenirkenmi böyle oluyor yoksa birileri bu Milletin zekası ile dalga mi geçiyor

Milletin zekası ile dalga geçmek tabiri çok yakışıksız olmuş, o rakamlar 2013 yılında devletin tarıma verdiği teşvik miktarlarını gösteren resmî rakamlar.

Sorunuzu ciddiye alarak cevaplamak gerekirse, bence mesele aracılar. Üretenden ziyade bu işin ticaretini yapan aracılar kazanıyor. Sorunun çözümü ise üreticilerin kooperatiflerini oluşturup birlik olarak aracıları mümkün olduğu kadar aradan çıkarmaları ile mümkün olur. Hal yasası değişti, kursunlar kooperatiflerini, hallerini ve kendi ürünlerini son tüketiciye kendileri ulaştırsınlar. Bu da ancak bir araya gelip güç birliği yapmaları ile olur. Tarlada domates 1 lira markette 5 lira. Aradaki 4 liranın 1 lirası nakliye parası desek 3 lirasını aracılar kazanıyor.

Bir de maalesef bazı şeyleri fırsata çevirmeyi amaçlayan çok insan var. Dertleri ürünleri stoklayıp azar azar piyasaya çıkarıp satarak daha çok kazanmak. Spekülatif fiyat artışları ile servetlerine servet katmak. Yani işin işine insan faktörü giriyor. Bakan Bey açıklama yaptı, 2011 yılından beri depolarda bekletilen fasulyeleri tespit ettiklerini söyledi. Buyrun buradan yakın.
 

BERVA

Doçent
Katılım
24 Nisan 2011
Mesajlar
712
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
Defaatle belirttiğim gibi hükümetin avukatı değilim, savunduğum filan da yok. Yanlış gördüğüme yanlış doğru gördüğüme doğru diyorum ve olaylara hakkaniyetle bakmaya çalışıyorum. Bu hatırlatmayı tekrar yaptıktan sonra şimdi gelelim mesajınıza;

Bu ülkede "Tarım'a yatırım yapılmadı" demek objektif ve iyi niyetli bir söylem değil. İnsanları sadece tebessüm ettirir. :)
2013 yılında ilgili Bakanlık tarıma 9 milyar TL (eski parayla 9 katrilyon) destekleme verdi.
2002 yılında bu destek 1,8 milyar TL idi. Bazı iddialarda bulunacaksanız bunu ispatlamanız lazım, öyle ortaya bir laf atıp da çekilmek olmaz. Unutmayın ki; müddei iddiasını ispatla mükelleftir.

Yerli oto söyleminize gelince, yerli oto yapmak devletin işi değil. Özel sektör yapacak yaparsa, gördüğüm kadarıyla Başbakan yapılmasını çok arzu ediyor ama yapacak bir "baba yiğit" çıkmadı. Kârlı bulmuyor olabilirler. Bence de acilen yapılmalı ama sapla samanı da ayırmak lazım. Devlet değil özel sektör yapmalı, hibrit ve elektrikli motorlara yoğunlaşılmalı.

Madencilerle ilgili bir yasadan bahsetmişsiniz çıkartılmayan. Şahsen o konuda malumatım yok, buyrun hangi yasa tasarısı olduğunu söyleyin, linkini verin girip okuyalım o çıkartılmayan yasayı.

Bütçelerle ilgili de bir şeyler atmışsınız ortaya ama o da doğru değil, Bilim ve Sanayi Bakanlığının 2014 yılı bütçesi 5,5 milyar liranın üzerinde. Diyanet İşleri Başkanlığının ise 5,442 milyar lira. Öyle ortada yarı yarıya gibi bir durum yok. Bilim ve Teknoloji ne kadar ihtiyaçsa bu milletin dinini öğrenmesi, dini hizmetler alması da o kadar ihtiyaç.

Diyanet bu parayı nereye harcıyor derseniz buyrun dökümü "Bozdağ’ın konuşma kitapçığında, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2014 yılı bütçesinin, 2013 yılına göre yüzde 18.20 oranında artırılarak, 5 milyar 442 milyon 784 bin 190 TL’ye yükseltildiği bilgisi yer aldı. Bu bütçenin yüzde 80.77’si yani 4 milyar 396 bin 287 bini personel giderleri, yüzde 13.94’ü (758 bin 190 TL) SGK primlerine, yüzde 3.60’ı (195 milyon 885 bin TL) mal ve hizmet alım giderleri, yüzde 0.44’ü (23 milyon 665 bin TL) transfer harcamalarına ayrılıyor. Kur’an kurslarında kalanların iaşelerinin merkezi bütçeden karşılandığını da belirten Bakan Bozdağ; 2013 yılında 3 milyon 52 bin 300 kişinin yaz Kur’an kursuna devam ettiğini söyledi." *

Bir şeyleri iddia ederken lütfen elinizdeki kaynakları da yazın. Tarım desteklenmiyor derken bunu neye dayanarak söylüyorsunuz yazın lütfen. Sonra birileri rakamları böyle önünüze koyar. Bir de arada bir iki kelimelik mesajlar yazıp da bir şeyler söyledğini zanneden arkadaşlar, lütfen siz de fikirlerinizi yazın konuşalım, tabii varsa.

_____________________

* Kaynak

Öncelikle Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesini TBMM'nin resmi dokümanından aktardım.
Kaynak
Bazı haber kaynaklarına kalsa Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesi 600 milyon civarı bir şey.
Ama benim kaynağım TBMM.


Tarım konusuna gelelim.
Yıllar arasındaki parasal fark sadece aldatmadır.Ve inanıyorum ki farkında olmadan bu aldatmayı aktarıyorsunuz.
2002 Yılındaki Tarım alanı ile aynı alanda Tarım yapılıyordu Türkiye'de.
Yıl 2012'nin ortaları ve söyleyen Tarım Bakanı idi.
Kaynak olarak vereceğim haber sitesi yayında değil,
ve o kaynağa hangi parametreleri kullanarak ulaştığımı hatırlamıyorum.
Ama size 2011'deki tarım alanı miktarını söyleyen kaynağı aktarayım.
Kaynak . Ayrıca 2011'deki tarım alanı 2002'den daha az imiş.
Ek Kaynak.Kaynakta çiftçi sayısının azaldığı da belirtiliyor.


Aldatma neden aldatma onu açıklayayım.
Önemli olan miktar değil alım gücüdür.
Bölge bölge ekmeğin dahi fiyatları değişiklik gösteriyor.
O yüzden kıstas olarak herhangi bir ürün vermeyeceğim.
Mantık çerçevesinde değerlendirmeyi yapabilirsiniz.
2002 yılında 1.8 miyar lira ile alınan tarımsal ihtiyaçlarla,
2013 yılında 9 milyar lira ile alınan tarımsal ihtiyaçların oranı parasal miktarla aynı oranda mı ?
5 kat fazla mı tarımsal ihtiyaç karşılanıyor ?

176 Sayılı ILO(Uluslararası Çalışma Örgütü) Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi.
Ayrıca eğer gerekli önlemler alınırsa madenlerdeki kazalar %95 oranında azaltılabilir imiş.
Kaynak,Kaynak1

176 Sayılı Sözleşme imzalanmadı,
ODTÜ Maden Mühendisliği B. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tevfik Güyagüler'in önerilerinin gerçekleştirildiğine dair bir duyum alamadım maalesef.

Diyanet'in bütçesini kıstas olarak kullandım.
Diyanet'in bütçesi fazla yada az o tartışma konumuz değil.
Diyanet'in bütçesi ile ilgili paragrafı dikkate almayıp paragrafla ilgili fikir beyan etmiyorum.

Yerli oto konusuna gelirsek;
Hükümet yada Devlet "baba yiğitlere" iyi bir teşvik vermedikçe gerçekleşmesi mümkün değil.
3. Havalimanını yapacaklara (miktarını hatırlamıyorum şuan) nasıl yolcu garantisi verildiyse, yerli oto yapacaklara da bu tarz bir garanti vermeli.Kimse zarar edeceği işe girmek istemez.
Özel sektörü teşvik etmek de devletin temsilcisinin(hükümetin) görevi.

Son olarak da yorumunuzda ki son paragrafta bulunan 3. cümle oldukça rahatsız edici.
Burada savaşmıyoruz,en azından benim öyle bir amacım yok.
 

-Hewal-

Müdavim
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Milletin zekası ile dalga geçmek tabiri çok yakışıksız olmuş, o rakamlar 2013 yılında devletin tarıma verdiği teşvik miktarlarını gösteren resmî rakamlar.

Sorunuzu ciddiye alarak cevaplamak gerekirse, bence mesele aracılar. Üretenden ziyade bu işin ticaretini yapan aracılar kazanıyor. Sorunun çözümü ise üreticilerin kooperatiflerini oluşturup birlik olarak aracıları mümkün olduğu kadar aradan çıkarmaları ile mümkün olur. Hal yasası değişti, kursunlar kooperatiflerini, hallerini ve kendi ürünlerini son tüketiciye kendileri ulaştırsınlar. Bu da ancak bir araya gelip güç birliği yapmaları ile olur. Tarlada domates 1 lira markette 5 lira. Aradaki 4 liranın 1 lirası nakliye parası desek 3 lirasını aracılar kazanıyor.

Bir de maalesef bazı şeyleri fırsata çevirmeyi amaçlayan çok insan var. Dertleri ürünleri stoklayıp azar azar piyasaya çıkarıp satarak daha çok kazanmak. Spekülatif fiyat artışları ile servetlerine servet katmak. Yani işin işine insan faktörü giriyor. Bakan Bey açıklama yaptı, 2011 yılından beri depolarda bekletilen fasulyeleri tespit ettiklerini söyledi. Buyrun buradan yakın.


Sızın dediğiniz olay suna benzedi hani Devlet yasa çıkarıp Kredi kartından aidat alınmayacak dedi iyi güzel bir yasa idi ama bankalar ne yaptı bu Parayı almaya devam etti neden devletin kendi çıkardığı yasa için herhangi bir yaptırımda bulunmadı ben yasayı cikardim ama uymuyorlar ben ne yapayim moduna girdi bu stokcular hikayesi de aynı buna benziyor
o
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18


Öncelikle Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesini TBMM'nin resmi dokümanından aktardım.
Kaynak
Bazı haber kaynaklarına kalsa Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesi 600 milyon civarı bir şey.
Ama benim kaynağım TBMM.


Tarım konusuna gelelim.
Yıllar arasındaki parasal fark sadece aldatmadır.Ve inanıyorum ki farkında olmadan bu aldatmayı aktarıyorsunuz.
2002 Yılındaki Tarım alanı ile aynı alanda Tarım yapılıyordu Türkiye'de.
Yıl 2012'nin ortaları ve söyleyen Tarım Bakanı idi.
Kaynak olarak vereceğim haber sitesi yayında değil,
ve o kaynağa hangi parametreleri kullanarak ulaştığımı hatırlamıyorum.
Ama size 2011'deki tarım alanı miktarını söyleyen kaynağı aktarayım.
Kaynak . Ayrıca 2011'deki tarım alanı 2002'den daha az imiş.
Ek Kaynak.Kaynakta çiftçi sayısının azaldığı da belirtiliyor.


Aldatma neden aldatma onu açıklayayım.
Önemli olan miktar değil alım gücüdür.
Bölge bölge ekmeğin dahi fiyatları değişiklik gösteriyor.
O yüzden kıstas olarak herhangi bir ürün vermeyeceğim.
Mantık çerçevesinde değerlendirmeyi yapabilirsiniz.
2002 yılında 1.8 miyar lira ile alınan tarımsal ihtiyaçlarla,
2013 yılında 9 milyar lira ile alınan tarımsal ihtiyaçların oranı parasal miktarla aynı oranda mı ?
5 kat fazla mı tarımsal ihtiyaç karşılanıyor ?

176 Sayılı ILO(Uluslararası Çalışma Örgütü) Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi.
Ayrıca eğer gerekli önlemler alınırsa madenlerdeki kazalar %95 oranında azaltılabilir imiş.
Kaynak,Kaynak1

176 Sayılı Sözleşme imzalanmadı,
ODTÜ Maden Mühendisliği B. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tevfik Güyagüler'in önerilerinin gerçekleştirildiğine dair bir duyum alamadım maalesef.

Diyanet'in bütçesini kıstas olarak kullandım.
Diyanet'in bütçesi fazla yada az o tartışma konumuz değil.
Diyanet'in bütçesi ile ilgili paragrafı dikkate almayıp paragrafla ilgili fikir beyan etmiyorum.

Yerli oto konusuna gelirsek;
Hükümet yada Devlet "baba yiğitlere" iyi bir teşvik vermedikçe gerçekleşmesi mümkün değil.
3. Havalimanını yapacaklara (miktarını hatırlamıyorum şuan) nasıl yolcu garantisi verildiyse, yerli oto yapacaklara da bu tarz bir garanti vermeli.Kimse zarar edeceği işe girmek istemez.
Özel sektörü teşvik etmek de devletin temsilcisinin(hükümetin) görevi.

Son olarak da yorumunuzda ki son paragrafta bulunan 3. cümle oldukça rahatsız edici.
Burada savaşmıyoruz,en azından benim öyle bir amacım yok.

O verdiğiniz .pdf linkinde 600 milyon milyon dolar rakamını nerden buldunuz bilmiyorum ama buyrun bu da bakanlığın resmi sayfası. Bakın bakalım 2014 bütçesi ne kadarmış? Bir de Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin çok büyük kısmı (4,5 milyar lira civarı) personel giderleridir. Bahse konu bakanlığın bütçesinde ise aslan payı yatırım ve teşviklerindir.

Gelelim tarıma. Açık açık belirtmek isterim ki tarım politikalarında benim de eleştirdiğim hususlar var. Lakin sizin anlattığınız gibi karamsar bir tablo yok ortada. Tarım alanlarının ve tarım yapanların bir miktar azalması tarımın gerilediği anlamına gelmez. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türkiye nüfusunun büyük bir kısmı tarımla uğraşıyordu. Sizin dediğiniz gibi olsaydı şu an tarımın Cumhuriyet ilk yıllarından daha geri olduğu sonucu ortaya çıkar ki bu yanlış bir varsayımdır. Daha önce de bahsettiğim gibi çiftçilerin sıkıntıları vardır. Tarlada ürün 50 kuruş pazarda 4 lira. Parayı kazanan üretenden çok aracı. Çiftçiler kooperatifleşip aracıları aradan çıkarmalılar ki hem kendileri hem de vatandaş faydalansın. Bunun çözümü budur.

Bahsettiğiniz 176 sayılı ILO sözleşmesine dünyadaki 200 devletten 24'ü imza atmış. Sözleşmenin içeriği neler, uygulama safhasında ne tür sıkıntılar olabilir malumatım yok. Lakin Eneji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner YILDIZ'ı çok başarılı buluyorum. İnsanlarımızın ve ülkemizin menfaatine ise mutlaka imzalanacaktır. Aramızda konunun uzmanları varsa eminim ki daha detaylı görüş belirtip bizi aydınlatacaklardır.

Yerli oto meselesinde elbette devlet teşvik verebilir ama bunun alım garantisi olmasından ziyade vergi avantajı olması taraftarıyım. Ayrıca ismi yerli oto olacaksa da direksiyon simidinden motoruna herşeyi %100 yerli olmalı.
 

BERVA

Doçent
Katılım
24 Nisan 2011
Mesajlar
712
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
O verdiğiniz .pdf linkinde 600 milyon milyon dolar rakamını nerden buldunuz bilmiyorum ama buyrun bu da bakanlığın resmi sayfası. Bakın bakalım 2014 bütçesi ne kadarmış? Bir de Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin çok büyük kısmı (4,5 milyar lira civarı) personel giderleridir. Bahse konu bakanlığın bütçesinde ise aslan payı yatırım ve teşviklerindir.

Gelelim tarıma. Açık açık belirtmek isterim ki tarım politikalarında benim de eleştirdiğim hususlar var. Lakin sizin anlattığınız gibi karamsar bir tablo yok ortada. Tarım alanlarının ve tarım yapanların bir miktar azalması tarımın gerilediği anlamına gelmez. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türkiye nüfusunun büyük bir kısmı tarımla uğraşıyordu. Sizin dediğiniz gibi olsaydı şu an tarımın Cumhuriyet ilk yıllarından daha geri olduğu sonucu ortaya çıkar ki bu yanlış bir varsayımdır. Daha önce de bahsettiğim gibi çiftçilerin sıkıntıları vardır. Tarlada ürün 50 kuruş pazarda 4 lira. Parayı kazanan üretenden çok aracı. Çiftçiler kooperatifleşip aracıları aradan çıkarmalılar ki hem kendileri hem de vatandaş faydalansın. Bunun çözümü budur.

Bahsettiğiniz 176 sayılı ILO sözleşmesine dünyadaki 200 devletten 24'ü imza atmış. Sözleşmenin içeriği neler, uygulama safhasında ne tür sıkıntılar olabilir malumatım yok. Lakin Eneji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner YILDIZ'ı çok başarılı buluyorum. İnsanlarımızın ve ülkemizin menfaatine ise mutlaka imzalanacaktır. Aramızda konunun uzmanları varsa eminim ki daha detaylı görüş belirtip bizi aydınlatacaklardır.

Yerli oto meselesinde elbette devlet teşvik verebilir ama bunun alım garantisi olmasından ziyade vergi avantajı olması taraftarıyım. Ayrıca ismi yerli oto olacaksa da direksiyon simidinden motoruna herşeyi %100 yerli olmalı.

Kusura bakma da seninle tartışmak,fikir alışverişinde bulunmak gereksiz galiba.
Ne yorumumu doğru düzgün okumuşsun ne de verdiğim kaynağı incelemişsin.
Baştan savma,dogmalar üzerine şartlanmış şekilde bir tartışma kimseye bir şey kazandırmaz.

Ciddi ciddi fikir alışverişinde bulunmak,tartışmak istiyorsanız kaynaklarıma ve söylediklerime daha çok dikkat etmelisiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi çok ya da az bir fikir beyan etmedim.
Kıstas olarak kullandığımı söyledim,tekrar söylüyorum.

Toplam bütçe ödemelerine göre bu yıl Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına ayrılan bütçe, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkere oranla azdır.
6 milyar liralık toplam bütçeye sahip olsa devlet bütçesinin sadece %1.25'i ayrılmış olur.
Gelişmekte olan ülkelerde oran %2-3 aralığındadır. Ki AR-GE çalışmaları için ayrılan ek ödenekler ülkemize oranla kat kat fazladır.

Ayrıca bütçe karşılaştırması yapılmamalı,Diyanet İşleri Başkanlığı gibi Döner Sermaye hakkına sahip değil Sanayi Bakanlığı.
Personel giderlerine ulaşmanız da pek mümkün değil,Sayıştay dahi Diyanet İşleri Başkanlığının mali tablosunu inceleyemedi.

Karamsar tablo ? Ülkemizde Tarım'a özen gösterilmiyor.
Her şeyi halk yapacak,kuracak,denetleyecekse zaten Devlet kurumlarına gerek yok !
Tarım Bakanlığı neden var ? Çiftçinin hakkını da çiftçi koruyacak,aracıları aradan çıkartacak olan da çiftçi, gerçekten çok iyi fikir.

Ülke Nüfusuna oranla Tarım alanı yetersiz,
Çiftçi sayısı yetersiz. Yeterli seviyeye çıkartacak olan halk ise eğer kapatalım devlet kurumlarını.
Boşuna ödüyoruz kurum giderlerini.Boşuna kurmuşuz Tarım Bakanlığını.

Sözleşmeyi 1 ülke bile imzalasa ortaya sunulmuş, madenciler istediklerini belirtmiştir.
Devlet Madencilerini korumaktan aciz.
TMMOB kayıtlarına göre;
Ülkemiz, iş kazalarında dünyada üst sıralarda yer almaktadır. Odamız kayıtlarına göre; 2008 yılında 43 maden çalışanı iş kazası sonucu yaşamını yitirmişken, 2009 yılında bu sayı 92`ye çıkmıştır. 2010 yılında 105 işçi, 2011 yılında 77 işçi, 2012 yılında 61 işçi maden kazalarında yaşamını yitirmiştir. Hayatını kaybedenler içerisinde maden mühendisi meslektaşlarımız da bulunmaktadır.

Bu rakamların daha çok olduğu düşünülmektedir. Çünkü Odamızın ulaşabildiği iş kazalarının sonuçları paylaşılmaktadır.
SGK istatistikleri ise birkaç yıl geriden geldiği için resmi rakamlara ulaşmak mümkün olmamaktadır.

Son 5 yılda TMMOB'un ulaşabildiği kayıtlara göre 416 işçi maden kazalarında yaşamını yitirmiş !

Üzgünüm dostum, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı bu tabloya göre pek de başarılı görünmüyor.
Özel sektörü,taşeronları denetleme işi madencilerin görevi değil !
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görevi.

Yerli oto meselesinde devlet şu şekilde teşvik versin demedim.
Bir teşvik vermeli,bir şeyler yapmalı ki birileri çıkıp yerli otomobil yapsın !
11 senede bir çalışma göremedik.Tepkim, itirazım buna !
11 senede "niye yapılmadı ?" diye soruyoruz sadece.
 

Aeolian

Doçent
Katılım
8 Eylül 2011
Mesajlar
570
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Kusura bakma da seninle tartışmak,fikir alışverişinde bulunmak gereksiz galiba.
Ne yorumumu doğru düzgün okumuşsun ne de verdiğim kaynağı incelemişsin.
Baştan savma,dogmalar üzerine şartlanmış şekilde bir tartışma kimseye bir şey kazandırmaz.

Ciddi ciddi fikir alışverişinde bulunmak,tartışmak istiyorsanız kaynaklarıma ve söylediklerime daha çok dikkat etmelisiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi çok ya da az bir fikir beyan etmedim.
Kıstas olarak kullandığımı söyledim,tekrar söylüyorum.

Toplam bütçe ödemelerine göre bu yıl Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına ayrılan bütçe, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkere oranla azdır.
6 milyar liralık toplam bütçeye sahip olsa devlet bütçesinin sadece %1.25'i ayrılmış olur.
Gelişmekte olan ülkelerde oran %2-3 aralığındadır. Ki AR-GE çalışmaları için ayrılan ek ödenekler ülkemize oranla kat kat fazladır.

Ayrıca bütçe karşılaştırması yapılmamalı,Diyanet İşleri Başkanlığı gibi Döner Sermaye hakkına sahip değil Sanayi Bakanlığı.
Personel giderlerine ulaşmanız da pek mümkün değil,Sayıştay dahi Diyanet İşleri Başkanlığının mali tablosunu inceleyemedi.

Karamsar tablo ? Ülkemizde Tarım'a özen gösterilmiyor.
Her şeyi halk yapacak,kuracak,denetleyecekse zaten Devlet kurumlarına gerek yok !
Tarım Bakanlığı neden var ? Çiftçinin hakkını da çiftçi koruyacak,aracıları aradan çıkartacak olan da çiftçi, gerçekten çok iyi fikir.

Ülke Nüfusuna oranla Tarım alanı yetersiz,
Çiftçi sayısı yetersiz. Yeterli seviyeye çıkartacak olan halk ise eğer kapatalım devlet kurumlarını.
Boşuna ödüyoruz kurum giderlerini.Boşuna kurmuşuz Tarım Bakanlığını.

Sözleşmeyi 1 ülke bile imzalasa ortaya sunulmuş, madenciler istediklerini belirtmiştir.
Devlet Madencilerini korumaktan aciz.
TMMOB kayıtlarına göre;


Son 5 yılda TMMOB'un ulaşabildiği kayıtlara göre 416 işçi maden kazalarında yaşamını yitirmiş !

Üzgünüm dostum, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı bu tabloya göre pek de başarılı görünmüyor.
Özel sektörü,taşeronları denetleme işi madencilerin görevi değil !
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görevi.

Yerli oto meselesinde devlet şu şekilde teşvik versin demedim.
Bir teşvik vermeli,bir şeyler yapmalı ki birileri çıkıp yerli otomobil yapsın !
11 senede bir çalışma göremedik.Tepkim, itirazım buna !
11 senede "niye yapılmadı ?" diye soruyoruz sadece.
saygı duydum
 
Üst