Hayat Bilgisi

Bu konuyu okuyanlar

heygidin

Profesör
Katılım
7 Aralık 2007
Mesajlar
1,103
Reaksiyon puanı
1
Puanları
38
Hayat Bilgisi

-Arda'ya

yanağı gün kurusu kayısı
canımdan parça oğlum
dal budak salası tohumum
koca çınar olası…
bir yarısı gerçek hayatın
yalan öbür yarısı
hani küçük, sevimli bir sandalı
durgun bir göle indirir gibi
koyup da küçük başını dizlerime
dinlediğin masallar biter bir gün demiştim
büyürsün
ay, deden olmaktan çıkar
bir şilep sakla ellerinde
sana anlatacaklarım var

ah keşke
‘İşte dünya’ deyip gösterebilseydim sana her şeyi
okulundaki gibi küçük kürede
insanları anlatabilseydim bir laboratuvarda
kurbağayı deşeler gibi
masalları unut
ne ararsan yüzünde yerin
öyle bildiğin gibi pamuk değil bulutlar
ne de yıldızlar akide şekerin

can oğlum
uzaklara dalan gözüm
koynu kuru gül kokusu
yarına kalan sözüm
ne periler uçar başımızda
ne iyi cin çıkıp gelir dumanlar içinden
öyle okşadığında bir lambayı
hani sıkışır da başın düşersen dara
ve olmazsa gidecek bir yerin
yüreğindir
sihirli lambası Alaaddin’in

‘peki nerde köşkler, saraylar
nerde krallar
ille de kraliçem, kraliçem’ dersen
onu annen bil
benden kral olmaz
topu topu üç beş zeytin koyarım sofrana
birkaç dilim ekmek
huzurlu uyuman için sıcak bir yorgan
bir pamuk döşek
durup durup da
dünyanın en zengini benim demekteki kastım
sensin oğlum
seni hesaplara gelmez aşkla severim
yoksa öyle
açıl susam açılmaz
hazinelere ceplerim

çocuğum
varlığı düğün bayram
kederi, aklıma ziyan tomurcuğum
gün gelir
sormak, sırt vermek istersin de belki olmam yanında
o zaman düşün sana anlattıklarımı
şapkanın içinden çıkan tavşanı görmek değil, mutluluk
maharet çıkaran eli görmekte
oğlanlar, prensi olmak peşinde, bu devler ülkesinin
kızlar külkedisi ama
yeryüzünde ne fareler arabacı
ne camdan araba, kabak
her gördüğün güzeli prenses sanma

masallardan başka bir şey, yaşamak…

Halil İbrahim Özbay
 
Üst