YellowRed
Rektör
- Katılım
- 2 Ekim 2008
- Mesajlar
- 13,574
- Reaksiyon puanı
- 27
- Puanları
- 0
Aslantepe'nin Açılışında Başbakanı Protesto Eden Taraftarlar Kamera Kaydı İle Tespit Edilerek, Aynı Şekilde Yuhalanacaklar
Galatasaray'ın yeni stadı Türk Telekom Arena'nın açılışında yaşanan protestolar ve Tayyip Erdoğan'ın stadı terk etmesinin ardından Başbakan'ın yaşadığı derin üzüntüyü bir nebze olsun hafifletmek için harekete geçen İçişleri Bakanlığı, stattaki protestocuları cezalandırmak için seferber olmuş durumda. Konuyla ilgili olarak bakanlıktan yapılan açıklamada, olaya karışmış olduğu düşünülen yaklaşık 27 bin kişinin kimliklerinin tespit edilmeye çalışıldığı belirtilerek "Söz konusu şahısları Türk Telekom Arena Stadyumunun ortasında topladıktan sonra kabine üyelerinden, Galatasaray kulübü yönetiminden, basından ve duyarlı vatandaşlarımızdan oluşan geniş bir kalabalığı da tribünlere yerleştirerek aynı şekilde biz de onları yuhalayacağız. Belki böylece nasıl büyük bir terbiyesizlik yaptıklarını anlarlar..." ifadelerine yer verildi.
"Hepsini tek tek bulacağız!"
Stat açılışında yaşananların ardından gerek hükümet üyelerinin, gerek pek çok basın mensubunun ve de duyarlı vatandaşların yaşadığı üzüntüye kayıtsız kalınamayacağını söyleyen Bakanlık Müsteşarı Ayhan Bileyler, bu eylemin cezasız kalmaması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
Bileyler, cumartesi günü Başbakan'ı yuhalayanların, daha önce hayatlarında hiç yuhalanmadıklarından emin olduklarını dile getirerek "Eğer yuhalansalardı, böyle bir şeye cesaret edebileceklerini hiç zannetmiyoruz. İşte biz, tam da bu yüzden kameralar vasıtasıyla tespit edebildiğimiz protestocu taraftarları Telekom Arena'nın ortasında toplayıp, hepsini kameralar önünde yuhalatacağız. Bakalım nasıl oluyormuş, nasıl duyguları inciniyormuş?" dedi. Bakanlık müsteşarı açıklamalarına şöyle devam etti:
"Başbakan'ın emeklerine yazık"
"Böyle bir şey nasıl olur, nasıl böyle bir nankörlük yapılabilir hala anlayabilmiş değiliz. Başbakanımızın o stat için ne emekler verdiğini, projeyi yetiştirmek için günlerce sabahladığını, şantiyeyi boş bırakmamak için işinden gücünden olduğunu, bizzat kendi cebinden ne kadar masraf yaptığını herkes biliyor. Kaç defa arkadaşlar görmüş, gecenin bi saati almış keskiyi mırçı, 'Uyku tutmadı" diyerek, işçilere yardıma gelmiş. Reva mı bu şimdi, böyle bir Başbakan'a bu tepkiler? O yuhalayanların, kendi analarına bacılarına yuhalansa hoşlarına gider miydi?"
Sorumlular yuhalanacak
"Epey bir arkadaşı tespit ettik şu ana kadar. Hepsinin evine tebligatlar gitmeye başladı bile; önümüzdeki günlerde yine aynı statta buluşacağız onlarla ama bu sefer roller değişecek. Tribünlerde, o günden beri derbeder olan hükümet üyelerimiz hazır bulunacak. Hakeza, ne kadar üzüldüklerini her platformda dile getiren bürokratlar olsun, basın mensupları olsun, mahcubiyetten ne yapacağını şaşıran Galatasaray Başkanı Adnan Polat ve kurmayları olsun, hepsi tribünlerde yerlerini alacak. Böylece, hem herkesin içi bir nebze olsun soğur hem de belki o protestocu arkadaşlar Başbakanımızla empati kurabilirler..."
"Bazen bir bakış bile yeter"
Açıklamalarında, tepki göstermenin en doğal bir demokratik hak olduğunu ancak bunun da belli bazı sınırlar içinde kalması gerektiğini ifade eden Bileyler, "Hiç şüphesiz ki tepki vermek, demokrasi kültürünün ayrılmaz bir parçası. Kimse kimseyi protesto etmesin de demiyoruz ama illa yürüyüş yapmak, slogan atmak, yuhalamak mı lazım yani? Nereden çıktı bu huylar? Bizim kültürümüzde, adetlerimizde böyle bir şey var mı?" şeklindeki sözlerinin ardından, konuşmasının son kısmında şunları kaydetti:
"Bakın buradan bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Protestonun bin bir türlü yolu vardır. Becerebilen bir bakışıyla hatta bazen sadece susarak bile çok şey anlatabilir. Yok illa bir gürültü patırtı çıkarılacaksa, nedir yani, alkışla da çıkarılabilir. Misal, o gün Arena'da Başbakanımız'ı alkışlayarak protesto etseler hem onlar dertlerini anlatacaklar, hem de ortaya bu nahoş manzaralar çıkmamış olacaktı. Nitekim eskiden vatandaşlarımız siyasetçilere öyle aşırı tepki göstermezlerdi ama tek bir söz söylerlerdi yerin dibine geçerdik. Yuhalamak ne demektir yaa?!"
Kaynak:Zaytung.com
:mrgreen::mrgreen::mrgreen:
http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=76428
Galatasaray'ın yeni stadı Türk Telekom Arena'nın açılışında yaşanan protestolar ve Tayyip Erdoğan'ın stadı terk etmesinin ardından Başbakan'ın yaşadığı derin üzüntüyü bir nebze olsun hafifletmek için harekete geçen İçişleri Bakanlığı, stattaki protestocuları cezalandırmak için seferber olmuş durumda. Konuyla ilgili olarak bakanlıktan yapılan açıklamada, olaya karışmış olduğu düşünülen yaklaşık 27 bin kişinin kimliklerinin tespit edilmeye çalışıldığı belirtilerek "Söz konusu şahısları Türk Telekom Arena Stadyumunun ortasında topladıktan sonra kabine üyelerinden, Galatasaray kulübü yönetiminden, basından ve duyarlı vatandaşlarımızdan oluşan geniş bir kalabalığı da tribünlere yerleştirerek aynı şekilde biz de onları yuhalayacağız. Belki böylece nasıl büyük bir terbiyesizlik yaptıklarını anlarlar..." ifadelerine yer verildi.
"Hepsini tek tek bulacağız!"
Stat açılışında yaşananların ardından gerek hükümet üyelerinin, gerek pek çok basın mensubunun ve de duyarlı vatandaşların yaşadığı üzüntüye kayıtsız kalınamayacağını söyleyen Bakanlık Müsteşarı Ayhan Bileyler, bu eylemin cezasız kalmaması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
Bileyler, cumartesi günü Başbakan'ı yuhalayanların, daha önce hayatlarında hiç yuhalanmadıklarından emin olduklarını dile getirerek "Eğer yuhalansalardı, böyle bir şeye cesaret edebileceklerini hiç zannetmiyoruz. İşte biz, tam da bu yüzden kameralar vasıtasıyla tespit edebildiğimiz protestocu taraftarları Telekom Arena'nın ortasında toplayıp, hepsini kameralar önünde yuhalatacağız. Bakalım nasıl oluyormuş, nasıl duyguları inciniyormuş?" dedi. Bakanlık müsteşarı açıklamalarına şöyle devam etti:
"Başbakan'ın emeklerine yazık"
"Böyle bir şey nasıl olur, nasıl böyle bir nankörlük yapılabilir hala anlayabilmiş değiliz. Başbakanımızın o stat için ne emekler verdiğini, projeyi yetiştirmek için günlerce sabahladığını, şantiyeyi boş bırakmamak için işinden gücünden olduğunu, bizzat kendi cebinden ne kadar masraf yaptığını herkes biliyor. Kaç defa arkadaşlar görmüş, gecenin bi saati almış keskiyi mırçı, 'Uyku tutmadı" diyerek, işçilere yardıma gelmiş. Reva mı bu şimdi, böyle bir Başbakan'a bu tepkiler? O yuhalayanların, kendi analarına bacılarına yuhalansa hoşlarına gider miydi?"
Sorumlular yuhalanacak
"Epey bir arkadaşı tespit ettik şu ana kadar. Hepsinin evine tebligatlar gitmeye başladı bile; önümüzdeki günlerde yine aynı statta buluşacağız onlarla ama bu sefer roller değişecek. Tribünlerde, o günden beri derbeder olan hükümet üyelerimiz hazır bulunacak. Hakeza, ne kadar üzüldüklerini her platformda dile getiren bürokratlar olsun, basın mensupları olsun, mahcubiyetten ne yapacağını şaşıran Galatasaray Başkanı Adnan Polat ve kurmayları olsun, hepsi tribünlerde yerlerini alacak. Böylece, hem herkesin içi bir nebze olsun soğur hem de belki o protestocu arkadaşlar Başbakanımızla empati kurabilirler..."
"Bazen bir bakış bile yeter"
Açıklamalarında, tepki göstermenin en doğal bir demokratik hak olduğunu ancak bunun da belli bazı sınırlar içinde kalması gerektiğini ifade eden Bileyler, "Hiç şüphesiz ki tepki vermek, demokrasi kültürünün ayrılmaz bir parçası. Kimse kimseyi protesto etmesin de demiyoruz ama illa yürüyüş yapmak, slogan atmak, yuhalamak mı lazım yani? Nereden çıktı bu huylar? Bizim kültürümüzde, adetlerimizde böyle bir şey var mı?" şeklindeki sözlerinin ardından, konuşmasının son kısmında şunları kaydetti:
"Bakın buradan bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Protestonun bin bir türlü yolu vardır. Becerebilen bir bakışıyla hatta bazen sadece susarak bile çok şey anlatabilir. Yok illa bir gürültü patırtı çıkarılacaksa, nedir yani, alkışla da çıkarılabilir. Misal, o gün Arena'da Başbakanımız'ı alkışlayarak protesto etseler hem onlar dertlerini anlatacaklar, hem de ortaya bu nahoş manzaralar çıkmamış olacaktı. Nitekim eskiden vatandaşlarımız siyasetçilere öyle aşırı tepki göstermezlerdi ama tek bir söz söylerlerdi yerin dibine geçerdik. Yuhalamak ne demektir yaa?!"
Kaynak:Zaytung.com
:mrgreen::mrgreen::mrgreen:
http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=76428
