Yerli otomobil Şubat'ta vitrinde

[|Ⓢєччαh|]

dinimiz gelişmemizi engellemekten başka işe yaramıyor.

"dinimiz" derken, aynı zamanda onu sahiplenir gibi duruyorsun, sora da onun kalkınmayı engellediğini söylüyorsun.
o zaman terkedersin o "dinimiz"i, başlarsın uzay çalışmalarına, araba ve uçak gemileri vs. yapmaya!

yahu nedir bu dinden diyanetten alıp veremediğiniz şey, anlamıyorum, anlıyamıyorum.
mesela, dinin hangi emri, hangi ayet, hangi hadis size kalkınmayı, ileri gitmeyi yasaklıyor?
ilk sözü "oku!" olan bir kitap nasıl oluyor da kalkınmayı engelliyor arkadaşım, ne olur bir izah ediver de biz de aydınlanalım, olmaz mı?

"yat yat uyu!" diyen kur'an mıydı da biz bilemedik acaba?
sen bu dinin dediklerini, istediklerini yaptında mı geri kaldın yoksa?

yahu nerdeyse bir asırdır bu milletin camilerini ahır yaptınız, namaz kıldı vurdunuz kafasına, başını örttü, canına ot tıkadınız.
ezanını değiştirdiniz, Allah diyeni yallah içeri attınız.
ya ne sayayım ben şimdi sana, sığar mı bu satırlara...

sora kalkmış, sanki bu dini adam gibi yaşanmasına müsaade etmişler de o da geri bırakmış gibi ahkam kesmeler yok mu,
insanın kafayı sıyırası geliyor, "pes yahu" dedirtiyor.

beslendiğin kaynaklar seni çok fena zehirlemiş arkadaşım, az biraz objektif olmayı deneyebilseydin bu kadar insafsız olmayabilirdin.

 

[karacaerc]

"dinimiz" derken, aynı zamanda onu sahiplenir gibi duruyorsun, sora da onun kalkınmayı engellediğini söylüyorsun.
o zaman terkedersin o "dinimiz"i, başlarsın uzay çalışmalarına, araba ve uçak gemileri vs. yapmaya!

yahu nedir bu dinden diyanetten alıp veremediğiniz şey, anlamıyorum, anlıyamıyorum.
mesela, dinin hangi emri, hangi ayet, hangi hadis size kalkınmayı, ileri gitmeyi yasaklıyor?
ilk sözü "oku!" olan bir kitap nasıl oluyor da kalkınmayı engelliyor arkadaşım, ne olur bir izah ediver de biz de aydınlanalım, olmaz mı?

"yat yat uyu!" diyen kur'an mıydı da biz bilemedik acaba?
sen bu dinin dediklerini, istediklerini yaptında mı geri kaldın yoksa?

yahu nerdeyse bir asırdır bu milletin camilerini ahır yaptınız, namaz kıldı vurdunuz kafasına, başını örttü, canına ot tıkadınız.
ezanını değiştirdiniz, Allah diyeni yallah içeri attınız.
ya ne sayayım ben şimdi sana, sığar mı bu satırlara...

sora kalkmış, sanki bu dini adam gibi yaşanmasına müsaade etmişler de o da geri bırakmış gibi ahkam kesmeler yok mu,
insanın kafayı sıyırası geliyor, "pes yahu" dedirtiyor.

beslendiğin kaynaklar seni çok fena zehirlemiş arkadaşım, az biraz objektif olmayı deneyebilseydin bu kadar insafsız olmayabilirdin.

Alıntı yaptığın makasladığın bölümü görünce zaten yazdığın hiçbir şeyi okumadım, seninde nasıl biri olduğunu biliyorum. Biraz sen objektif ol olur mu? Hadi dayanamıyıp açıklama yapayım. Müslümanlıkla ilgili değil ordaki söylem, siyasette geçiyor? Laikliğe demokrasiye mi karşıyım? Futbol geçiyor, rugby federasyonu üyesi miyim? Mesela aklıma şu gelmişti onu yazarken, türban okullarda olmalı mı tartışması yaklaşık bir yıl sürmüştü, 4+4+4 bir yıldan uzun sürdü, her ramazana bir ay kala sakız çiğnemek orucu bozar mı, gırtlağıma değdirip çeksem suyu yine mi bozulur muhabbetleri,... Bunlara kafa yoran bir milletiz ve bu bizim geri kalkamıza neden oluyor. Eğer dinler toplumları geri bıraksaydı neticede Hristiyanlar genelde gelişmiş toplumlar olmazdı.. Ancak lafı makaslarsan, saldırmak istediğin kısmını bir güzel alırsan 3 sayfa metin de yazarsın buraya rahatlıkla..

 

[ALPARS]

Şu konuyuda siyaseti/dini tartışmaya çevirdiniz ya yazıklar olsun!

Eskiden benzin yok diye yapılmayan otomobil şimdi de destek yok diye yapılmazsa şaşmam...

Olaya siyasi/dini yönden bakmayın artık.

 

[|Ⓢєччαh|]

Alıntı yaptığın makasladığın bölümü görünce zaten yazdığın hiçbir şeyi okumadım, seninde nasıl biri olduğunu biliyorum. Biraz sen objektif ol olur mu?

diğerleri için fikirlerine katılmasam da, bir görüştür saygı duyarım. ama din bizim için canımızdan bile daha önce gelir, siz onu futbol ile, rugby ile bilmem ne ile aynı sepetin içine sokup gelişmeye engeldir dedin mi işte o zaman o cevabı yazmazsam kendimi o dinin sahibine karşı sorumlu tutarım arkadaşım.

kusura bakma ama, yazdıklarının tamamı da, alıntıladığım kısmı da bana aynı şeyi söylüyor. bunu özellikle falan yapmış değilim. daha belirgin kılmak adına kalan kısımlarını çıkardım, hepsi o.

 

[SDN Okuru]

neresi yerli bunun anlamadım motor GM den kasa toyota dan ıvır zıvır "yerli" sermaye ile yabancı firmalardan komik

zaten tüm parçalar ve her ülke hemen hemen böyle. ekonomiden anlayan arkadaşınız varsa veya internetten araştırdın üretim politakalarını daha iyi şekilde anlarsınız.

 

[orcnd]

başbakan boşuna uğraşıyor babayiğit falan çıkmaz bizim sanayiciden. babayiğit çıkmadığı gibi bunu reklam malzemesi olarak kullanıyorlar.

türk insanının başarısızlığa karşı bakışı değişmedikçe babayiğit çıkmaz bizden. yarın bir babayiğit çıksa dünyanın parasını yatırıp satamazsa kimse bir teşekkür etmez aksine yerden yere vururlar paramızı çarçur etti diye.

bu yüzden bu gelişme bence bir miktar olumludur. olur da yaptıkları araç başarılı olursa babayiğit olmak için değil ama daha çok kazanmak için babayiğitler yetişir bir anda.

 

[MBrv]

Şu konuyuda siyaseti/dini tartışmaya çevirdiniz ya yazıklar olsun!

Eskiden benzin yok diye yapılmayan otomobil şimdi de destek yok diye yapılmazsa şaşmam...

Olaya siyasi/dini yönden bakmayın artık.

Bir ergen çıkar, dinle ilgili saçma sapan bir söz söyler gerisi gelir. Bu yüzden ben artık tartışmıyorum fazla bu konuları. Karşımda gerçekten tartışabilecek, bana mantıklı sebeplerle gelebileceklerle tartışmaya çalışıyorum. 2-3 yazı yazar çekilirim kenara. Anlayan anlar.

"Dinimiz gelişmemizi engelliyor" veya "Menderes ve yönetimidir Devrime karşı çıkan" diyen insanlarla ne kadar tartışabilirsin ki. Ayrıca 2. cümleyi söyleyen şahsiyet ise utanmadan "ben öyle mi demişim" diye savunmaya geçer. Ya bunlar şaka yapıyor ya da bizi aptal sanıyorlar.

Severim ve her fırsatta söylerim:

Cahillerle tartışmaya girmeyin, zira ben hiç yenemedim.
İmam-ı Gazali.

 

[beylerbeyli]

herhangi bir sorun yok, eger basbakan ve ulastirma bakani test sürücü yapti ise ve bu 2 bilir kisi olmus derse olmustur, ister iyi olsun ister kötü fark etmez siz onlardan daha mi iyi bileceksiniz? her ikiside bu isin uzmani egitimleri almislar kariyer yapmislar bu dalda, onlar bilmeyip de siz bileceksiniz, yiyelim makarnaya yakalim kömürleri oturalim lütfen, yoks hem makarnadan hemde kömürden oluruz...

 

[mehmet0321]

Amaaan elekrikliymiş diyen arkadaşlar Dünyadaki petrol (uğruna savaşılan sıvı) sınırsız değil ama elektrik sınırsız en azından güneşin 6 milyar yıl daha ömrü var .Türkiye gayet ileriye dönük bir atılım yapmış.

"Kasası japonunmuş geriye ne kaldı?" vs. diyen arkadaşlar bu gün Apple bile gayet özgün bir şirket olmasına rağmen çeşitli parçalarını diğer markalardan temin ediyor.

Yapamayız edemeyiz diyen arkadaşlar siz sadece "K.çını basit bir koltuğa oturtmuş sağa sola (kendisinde hissettiği işeyaramazlık ve eziklikle birlikte) klavyeden birşeyler savuşturan; dar düşünceli ve yıkılmaz tabulara sahip 70-80 kg civarı basit canlılarsınız.

İzin verin de ülkesini çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmak isteyen insanlar işini yapsın.

Kabalaştıysam özürdilerim.

 

[thekillingroad]

Okuma yazma bilmeyenler için tekrar edeyim.

Yazdığım şey: "O hakim dediğinzi zihniyet, 1950'den itibaren Türkiye'yi yöneten, AKP'nin siyasi mirasçıyız dediği Menderes ve sonrası sağ siyasettir. Solcular değildir Devrim'e karşı çıkan. O zamanın AKP'sidir Devrim'i baltalamak için sıraya girenler.."

Hakim dediğiniz zihniyet...... Menderes ve sonrası sağ siyasettir. (Nokta. Nokta.. Cümle bitirici. Nokta. Kapiş?)
Bunu kalkıp Menderes Devrim'e karşı çıktı diye anlayıp, ondan sonra da kalkıp o zamanlar Menderes mi vardı diye cevap verene gerçekten okuma yazma öğretmek gerekiyor sanırım.

"Yapılan şey üretim değildir, üretime faydası yoktur sanıldığı kadar, göz boyamadır" diyoruz, Devrim'le bir tutup bizi de Devrim'e karşı çıkanlardan ilan ediyorsunuz. Saptırmanın, en ufak eleştiriye gelememenin bu kadarı artık, pes. Cumhuriyet döneminde camiler ahır yapılmış (ki bu da çürültdü ya neyse), yok ona buna eziyet yapımış, yok Atatürk ayıymış bayılıyorsunuz araştırmaya, gidin biraz da size satılan şeylerin doğruluğunu araştırın. Gidin Devrim yapılmaya çalışılırken arkadan kulis çeviren ABD'nin kucağındaki diplomatlar kimmiş, kimlerdenmiş, onları araştırın.
Baskıcı kelleci kafatasçı diye bok atıldığı yetmedi, şimdi de söz konusu insanların tek gerçek dayanağı olan "ulusallaşma" konusunda bok atacak solcuları buldunuz. Tebrikler. Otosan'a kim el açmış, kim Ford'u bu ülkenin çayırlarına sokmuş bunları araştırın bari. Yılları, kayıtları, destekçileri, hepsi duruyor dümdüz internette.

 

[Turab Garip]

Genç nesil çok fena kandırılmış. "Biz Osmanlı'nın torunuyuz, dünyayı fethederiz, süperiz biz herkesten üstünüz, her şeyi de yaparız.."

Çalışmayan, çaba göstermeyen, herkesten üstün olduğunu zanneden bir tek bizim milletimiz değil ama bir tek bizim milletimiz şu psikolojiye sahip:

"Kardeşim bizim olsun çamurdan olsun, üretimin önünde durmayın, biz yapamayız demeyin" gibi yıkanmış beyin ürünü süslü sözlerle kendi kendilerini kandırıyorlar. Çok uzun bir zamandır bir sadece tüketen bir toplumuz. Hele ki Cumhuriyetten bu yana hiçbir şey üretmiyor geliştirmiyor ve insanlık adına önemli katkılar yapamıyoruz. "Yaparız biz dünyaya meydan okuruz" gibi çocukça saflıkta kandırmacalarla geçip gidiyor hayat..

Yapamıyoruz; fakat yapamayacağımızdan değil. Kendimizi süper zannedip de hiçbir şey yapmamamızdan dolayı. "Adamlar yapmış abi", "bir Atatürk daha lazım", "Osmanlı 3 kıtaya hükmetmiş, ceddimiz neler yapmış", "Japonya da biz çip üretemeyiz deseydi Toshiba diye bir marka olmazdı", "zamanında Devrim'e engel olunmasaydı şimdi yerli arabamız olurdu" gibi saçma lafları yüz yıldır sakız gibi çiğniyoruz ama hala ortada bir şey yok. Altını çiziyorum; yapamayacağımızdan değil. Şundan dolayı:

1- Tofaş gibi saçma sapan bir aracı Türkiye'ye yerli diye yutturup ederinden 10 kat daha pahalıya bu millete zorla sattılar; sözde yerli malı diye bunu teşvik etmek için yabancı araç vergilerini 5-10 katına çıkardılar ve yıllarca hiçbir geliştirme yapmadan, hiçbir teknoloji katmadan yabancı teknolojisini yerli diye yutturduktan sonra sadece bir kaç kişi zengin oldu ve yabancı araç vergileri de öylece kaldı durdu. Bugün en pahalı araç vergisi ve en pahalı yakıt vergisi alan ülkelerden biriyiz bu nedenle. Avrupalı'nın 50 bin TL'ye bindiği araca biz 150 bin TL'ye bile binemiyoruz.

2- Devrim gibi yüz yıl öncesinde kalmış bir olayın serzenişiyle ömür tüketiyoruz. Doğrudur bir saçmalık gelmiş geçmiştir, fakat yüz yıldır oraya takılmış kalmışız, bir adım ileriye nasıl atarız diye soran yok. Ancak biz yaparız asarız keseriz..

3- Toplum zihniyeti olarak kişisel çıkarlarımız maalesef bizim için hemen hemen her şeyden önce geliyor. Bu nedenle "vatan millet" yutturmacalarıyla ortaya çıkanların hemen hepsi sağı solu çarpıp gidiyor. Arkasından sövenler de onun yerine geçince aynısını yapıyorlar. O yüzden bu bir kaç kişinin işi değil, milli ahlakımız artık böyle olmuş. Bugün en bariz örneğini siyasette görüyoruz. Her görüşten iktidar geliyor, fakat bazı şeyler hiç değişmiyor. Halbuki hepsinin tabanı farklı, yani hepsine oy veren gruplar farklı olduğu halde yaptıkları değişmiyor. İkinci güzel örneği de askerlik kurumunda yaşıyoruz. Her Türk asker doğar fikriyle bizi oraya buraya namlunun ucuna sürmüşler; fakat kendileri rahat yatmışlar yataklarında; paralar hesaplarına yatarken. Fakat sorun sadece onlarda değil; askere gidene kadar endişeli olan, zorunlu askerlik kalkmalı diyen, askere gidince doğduğu güne sövüp askerliği işkence gibi gören, savaş çıksa ilk komutanımı vururum diyen, fakat askerden dönünce "vatan görevi kardeşim, ben yaptıysam sen de yapacaksın" diye tamamen kişisel çıkara dayalı olarak 180 derece değişen bir genç nesil var.

Daha kitap yazılır bu konuyla ilgili. Fakat gençliğimizin bu halde olması çok üzücü. Evet yaparsınız siz, çip de yaparsınız, füze de yaparsınız, uzaya da çıkarsınız, her şeyi yaparsınız, tutamazlar sizi..

 

[MBrv]

Genç nesil çok fena kandırılmış. "Biz Osmanlı'nın torunuyuz, dünyayı fethederiz, süperiz biz herkesten üstünüz, her şeyi de yaparız.."

Çalışmayan, çaba göstermeyen, herkesten üstün olduğunu zanneden bir tek bizim milletimiz değil ama bir tek bizim milletimiz şu psikolojiye sahip:

"Kardeşim bizim olsun çamurdan olsun, üretimin önünde durmayın, biz yapamayız demeyin" gibi yıkanmış beyin ürünü süslü sözlerle kendi kendilerini kandırıyorlar. Çok uzun bir zamandır bir sadece tüketen bir toplumuz. Hele ki Cumhuriyetten bu yana hiçbir şey üretmiyor geliştirmiyor ve insanlık adına önemli katkılar yapamıyoruz. "Yaparız biz dünyaya meydan okuruz" gibi çocukça saflıkta kandırmacalarla geçip gidiyor hayat..

Yapamıyoruz; fakat yapamayacağımızdan değil. Kendimizi süper zannedip de hiçbir şey yapmamamızdan dolayı. "Adamlar yapmış abi", "bir Atatürk daha lazım", "Osmanlı 3 kıtaya hükmetmiş, ceddimiz neler yapmış", "Japonya da biz çip üretemeyiz deseydi Toshiba diye bir marka olmazdı", "zamanında Devrim'e engel olunmasaydı şimdi yerli arabamız olurdu" gibi saçma lafları yüz yıldır sakız gibi çiğniyoruz ama hala ortada bir şey yok. Altını çiziyorum; yapamayacağımızdan değil. Şundan dolayı:

1- Tofaş gibi saçma sapan bir aracı Türkiye'ye yerli diye yutturup ederinden 10 kat daha pahalıya bu millete zorla sattılar; sözde yerli malı diye bunu teşvik etmek için yabancı araç vergilerini 5-10 katına çıkardılar ve yıllarca hiçbir geliştirme yapmadan, hiçbir teknoloji katmadan yabancı teknolojisini yerli diye yutturduktan sonra sadece bir kaç kişi zengin oldu ve yabancı araç vergileri de öylece kaldı durdu. Bugün en pahalı araç vergisi ve en pahalı yakıt vergisi alan ülkelerden biriyiz bu nedenle. Avrupalı'nın 50 bin TL'ye bindiği araca biz 150 bin TL'ye bile binemiyoruz.

2- Devrim gibi yüz yıl öncesinde kalmış bir olayın serzenişiyle ömür tüketiyoruz. Doğrudur bir saçmalık gelmiş geçmiştir, fakat yüz yıldır oraya takılmış kalmışız, bir adım ileriye nasıl atarız diye soran yok. Ancak biz yaparız asarız keseriz..

3- Toplum zihniyeti olarak kişisel çıkarlarımız maalesef bizim için hemen hemen her şeyden önce geliyor. Bu nedenle "vatan millet" yutturmacalarıyla ortaya çıkanların hemen hepsi sağı solu çarpıp gidiyor. Arkasından sövenler de onun yerine geçince aynısını yapıyorlar. O yüzden bu bir kaç kişinin işi değil, milli ahlakımız artık böyle olmuş. Bugün en bariz örneğini siyasette görüyoruz. Her görüşten iktidar geliyor, fakat bazı şeyler hiç değişmiyor. Halbuki hepsinin tabanı farklı, yani hepsine oy veren gruplar farklı olduğu halde yaptıkları değişmiyor. İkinci güzel örneği de askerlik kurumunda yaşıyoruz. Her Türk asker doğar fikriyle bizi oraya buraya namlunun ucuna sürmüşler; fakat kendileri rahat yatmışlar yataklarında; paralar hesaplarına yatarken. Fakat sorun sadece onlarda değil; askere gidene kadar endişeli olan, zorunlu askerlik kalkmalı diyen, askere gidince doğduğu güne sövüp askerliği işkence gibi gören, savaş çıksa ilk komutanımı vururum diyen, fakat askerden dönünce "vatan görevi kardeşim, ben yaptıysam sen de yapacaksın" diye tamamen kişisel çıkara dayalı olarak 180 derece değişen bir genç nesil var.

Daha kitap yazılır bu konuyla ilgili. Fakat gençliğimizin bu halde olması çok üzücü. Evet yaparsınız siz, çip de yaparsınız, füze de yaparsınız, uzaya da çıkarsınız, her şeyi yaparsınız, tutamazlar sizi..

Söylediğin maddelere katılmakla birlikte, dalga geçerek "yaparsınız, edersiniz" tarzı cümleler kurmana karşıyım. Bu bir nevi küçük görmedir.

Yerli ağır sanayimizin olmamasının sebebini sormamız gerekir kendimize. Yıllarca AB denen zımbırtıya gireceğiz diye kimliğimizi kaybettik. Osmanlı neden bu kadar başarılı oldu. Dinine bağlılardı, kendilerini imanda buluyorlardı. Ama yıllarca beyin yıkama hareketi gerçekleştirildi. İçki içmek, sevgilisiyle toplum içinde öpüşmek .vs normal davranışlarmış gibi gösterilmeye başlandı.

Bu millet Türkçe ezanın sesini duydu. Bunları es geçipte geçmişte takılmayın diye birşey söz konusu olamaz. Bizim geleceğimizi geçmişimiz engelledi. İşte bu zihniyet bizi engelledi.

Ne zaman gerçekten yararlı şeyler yapmak istense, darbe olur, herşey engellenirdi. Yaşım genç belki ama okuyarak, anlatılanları dinleyerek öğreniyoruz. Şu anda bu gençliğin bu durumda olmasının sebebi milletin kendisi değil, dış güçlerin kucağına oturan iktidarlar yüzündendir. Hangi hükümetler olduğunu seninde çok iyi bildiğini düşünüyorum.

Örnek olarak, Nuri Demirağ tamamen yerli uçağı tekrar üretmek için adımlar attığında dönemin sorumlu Bakanı şu açıklamayı yapıyor:
"Amerika' dan yardım amacıyla bedava uçaklar gelirken neden masraf yapıp yerli uçak için para ayıralım".. İşte bu anlayış bizim şu anda birşey yapamamamızın sebebidir.

Benim bu milletin, bu devletin tekrar Dünya gücü olmasına inancım tamdır. Son zamanlarda yaşanan gelişmeler buna yönelik atılan adımlardır. Ne olursa olsun kendimizi küçük görmemeliyiz.

Bu habere dönecek olursak. Beğenmeyenler çıkıp bir de dalga geçip, gülüyor. Arkadaşım yetersiz bir adım olabilir ama ufakta olsa bu tür adımların atılması lazım. Babayiğit çıkamamasının sebebi aşikardır. Bu ülke de gücü elinde bulunduran büyük iş adamları neden karlarından vazgeçip, yerli otomobil üretmek için para ayırsınlar. Zaten kendilerini bu vatanın evlatları görmüyorlar. Onlardan beklemek yerine, ufak da olsa hatta montaj da olsa yapılan her çalışmayı küçük görme alışkanlığımızı bir kenara bırakmalıyız. Bu çalışma benim de öyle çok hoşuma gitmiyor. Ancak kim bilebilir ki bunu yapan adamın yarın yerli motor üretebileceğini.

 

[Turab Garip]

Kardeşim acaba Osmanlı neyde dünya lideriydi? Bizim bilime, teknolojiye ve sair insanlığın yararına olan hemen hemen hiçbir şeye hiçbir katkımız olmadığı gibi, tam tersine önemli bilimsel uygulamaları yüzlerce yıl geriden takip ettik. Tam olarak bu düşünce şeklini eleştiriyorum zaten; "geçmişte atalarımız süperdi harikaydı" diyoruz ama ne yapmışlar? Hiç bilmiyoruz, çünkü ortada dişe dokunur bir şey yok. Doğrudur ki sayıları az olan değerli bilim insanlarımız vardı, fakat onların Osmanlı ile bir alakası yoktu, sağda solda dağınık insanlardı. (Zaten Türk olduğunu sandığımız bazı bilim adamları da ya Fars ya Arap; fakat bizim en iyi yaptığımız şey şu anda olduğu gibi; kuru övüntüler.)

İkinci olarak şunu ayırt etmek lazım; "yapılan çalışma kötü olmuş, dandik, bizden ancak bu kadar olur, he araba yapacaksınız güya" gibi dalga geçmeler değil. Doğrudur bir adım atılıyor; fakat burada eleştirdiğimiz adımların yetersiz oluşu değil, yanlış oluşu. Yani diyorlar ya "kardeşim bir yerden başlamak lazım". Evet başlamak lazım ama doğru başlamak lazım. Yanlış kararlar, yanlış uygulamalar ve topluma dayatılan yanlış sonuçlarla iyi bir yerlere varamayız. Aynı zamanında günah diyerek Osmanlı'nın yüzlerce yıl matbaa sistemini kullanmamış olması gibi. Yani adım atılmış olmasını değil, yanlış atılıyor olmasını eleştiriyoruz.

TOFAŞ da aynı bu mantığın ürünüydü, hala da aynı yolda gidiyoruz; bir şey değişmiyor.

Üçüncü olarak; hayır, bu sadece iktidar sorunu değil, bu milli bir sorun. Hadiste peygamber efendimiz şöyle buyurur; "toplumlar layık oldukları gibi yönetilirler". Bir başka hadisinde "insanlar babalarından ziyade yöneticilerine benzerler" buyurur. Yani kısacası bir toplum yüzlerce yıl aynı zihniyette yönetime tabi tutuluyorsa o toplumda bir sorun vardır. Şöyle örnek vereyim; Türkiye'nin her yerinde vatandaşlar genelde devlet memurlarından şikayetçidir değil mi? Kaç tane memur var? Ortalama 3 milyon. Nüfusumuza oranla büyük rakam. Peki uzaydan mı geldi bu insanlar? Hepsi birden sorunlu kişiler olarak tesadüfen mi denk geldi? Hayır, hepsi bu toplumun bir parçası; bu demek oluyor ki onları komple işten atsak ve bütünüyle 3 milyon yeni memur alsak, o şikayet edenler de şikayet ettikleri şeylerin aynısını yapacaklar.

Gel gelelim hükümetler için de gerekeni zaten yukarıda söylemiştim; sadece hükümetlerle açıklanamaz bu olay; çünkü gelen hükümetlerin birçoğunun tabanı birbirinden farklı. Kimin desteklediği hükümet gelse, o kesimden olan kitlelerin durumları, davranışları değişiyor. Bugün örneğin AKP hüküm sürüyor, sokaklar başı örtülü fakat yüzleri üç kilo makyajlı, üstü örtülü altı açık bayanlarla doldu taştı çarşılar. Halbuki örtünmek farz ve olması gereken bir uygulama iken, bu uygulama tamamen yanlış yapılıyor. (İşte aynı bu "yerli otomobil" olayında olduğu gibi.) Bu da sorunun toplum kaynaklı olduğunu, millet olarak ahlakımızın kötü, düşüncemizin yetersiz ve üretkenliğimizin sıfır olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla da bu yerli otomobil, üstü kapalı altı açık bir kadın gibi. Yani düşünce doğru, fakat atılan adımlar hep yanlış. Çünkü aslında Hz. Ali'nin söylediği gibi, "bunların dedikleri haktır, fakat ulaşmak istedikleri amaç batıldır".

Bu arada notumuzu da düşelim yanlış anlaşılma olmasın; üretkenliğin önüne geçmek isteyen kimseler olduğu doğrudur, zaten ben de değinmiştim ona; fakat sorunun esas kaynağı onlarda değil; sadece bunu anlatmaya çalıştım.

 

[topalsolucan]

ha gayret. bu konudan bir araba çıkacak gibi.

 

[MBrv]

[MENTION=18256]Turab Garip[/MENTION] yazının büyük bölümüne hak veriyorum. Daha önce de belirttim. Bakan açıklama yapıyor "Bu bir yerli oto projesi değildir" diye. "Malum" kişiler çıkıp acımasız eleştiri yapıyor. Ben buna karşıyım. Amaçları da bellidir. Her ortamda iktidara kör ve sağır bir şekilde eleştiri yapmak. (Ben belki bu hükümete oy veriyor olabilirim, ancak bu benim onu eleştirmediğim anlamına gelmez. Önemli olan anlayarak, düşünerek, mantıklı bir şekilde eleştiri yapmaktır.)

Bilim adamları konusunda ise; bugün Amerika' nın bütün bilim adamları da başka kökenlidir. Yani bir ülkenin bilim adamının illa o ülkenin milletinden gelmiş olmasına gerek yoktur. Mimar Sinan için Ermeni veya Rum deniliyor. Bunun hiçbir önemi yok. Asıl önemli olan bu millet için neler yaptığı. Evet Osmanlı' nın teknolojide geri kaldığını kabul ediyorum. Ancak diğer alanlarda (ilim, astromoni, yaşam tarzı..) konularında ise örnektir bütün Dünya' ya. Teknolojide geri kalmış olmasına rağmen yüzyıllarca 3 kıtaya hükmetti. Bunun sebebi ise kendilerine olan inanç, daha önceki yazımda bahsettiğim "kendini bilmektir".

Velhasılı Kelam ben umutluyum iyi şeyler olacağından. İleride savaş uçağımızı, otomobilimizi kendimiz, "yerli" bir şekilde üretebileceğimizi düşünüyorum. Bu o kadar uzun zaman da olmayacaktır inş. Son zamanlarda yaşanan gelişmeler, bu adıma yöneliktir bunu da görmek lazım:

http://forum.shiftdelete.net/gundem...laha-kadar-her-sey-turk-mali.html#post2657383