Türbanlıların topu cehennemlik

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

muharrem poyraz

Öğrenci
Katılım
26 Kasım 2008
Mesajlar
39
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ulan ne ***** belirsiz ***** bu ülkede cumhurbaskaninin ve basbakanin hanimlarindan öncede müslüman yasiyordu,simdide yasiyor devletin en üstünde görüncemi zorunuza gidiyor,anlayin artik ******** müslümanlar artik daha zengin olacak,daha bilgili olacak,modernizmi en iyi sekilde kullanacak,medyada da söz sahibi olacak,yani bu ülkede 3-5 tane ***** ve ****** kuklalarina oyuncak olmayacak,müslümanlarin zengin olmasini simdiye kadar engellediniz,egitim almasinida engellediniz,kac yildir bir cok engel cikardiniz ama artik ergenekonda ne *** oldugunuz belli oldu,allah ***** versinde icinizdeki haset ve öfke icinizde ****,,,bir kere en basta bu baslik ne kadar belli ediyor icinde bulundugun caresizlik ve *****...
 

engin_er

Asistan
Katılım
7 Mayıs 2007
Mesajlar
469
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
türban ve buna benzer sorunlar tamamen provakatif olaylardır,

ülkeyi karanlığa geriye götürmek isteyenlerin oyunudur.

ayrıca ülkemizde ne zaman altın aranacak olsa yada nükleer santraller gündeme gelse dış mihraklar halkı provakate etmiyorlarmı.

peki bunlar bu kadar kötüde tüm dünya ülkeleri neden kullanıyorlar, daha dün tv.lerde bas bas bağırmadılarmı avrupa nükleer enerjiye dönüş yapıyor diye.

işte ülkemizde de bu tür olayları fırsat bilip cahil insanları provakative ederek yönlendirmeye çalışmaktadırlar,

daha düne kadar kimse kimsenin örtündüğüne yada açıldığına karışmıyordu,
yani şimdi örtünenler müslümanda saçı açık olanlar yada sakal bırakmayanlar müslüman değimidir.

arkadaşlar açın gözünüzü kanmayın bu provakatörlere,

yeri gelir açılırız yeri gelir kapanırız bu kimseyi ilgilendirmez,

önemli olan başın kapalı yada açık olması değil, önemli olan hüsnü kalp ile kafanın içinde bulunan beyindeki düşüncelerdir.

gerisi boş ve hikaye
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Hayırlı günler değerli arkadaşlarım;

Hepinizin hissiyatlarını anlıyorum.
Bu yazıyla nasıl hissiyatlarımıza hakim oluruz onuda bilmiyorum.
Böyle kimselere en güzel cevap hakaret ederek değil de;

Sultan Yavuz'un yaptığı gibi yapsak daha tesirli ve etkili olur kanaatindeyim...

Olay bir rivayete göre diye başlıyor Ama olay gercekten etkileyici!!

Yavuz Sultan Selim Han döneminde,
İran hükümdarı Şah İsmail, kıymetli mücevherler ile dolu bir hediye sandığı gönderiyor, hünkâra.
Sandık açılır. İçinden çeşit çeşit
değerli taşlar, kıymetliatlas, kadife kumaşlar çıkar.

Fakat, sandık açılır açılmaz,
etrafa pek fena
bir koku yayılır.

Önce, hiç kimse bir anlam veremez, nadide mücevherler ile dolusandıktaki bu fena kokuya.

Sonra, mesele anlaşılır.
Sandığın dibine insan dışkısı doldurulmuş.
Yani, Şah İsmail, aklı sıra, cihan padişahına hakaret ediyor… (!)

Cihan padişahı emir verir,
Herkes düşünsün, bu edepsizliğe, Osmanlı'nın şanına yakışacak şekilde bir mukabelede bulunmalıyız.“

Ve çözümü yine kendisi bulur
Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatılır.

Sandığın içine, o zamanın en nefis gül kokulu lokumlarından hazırlanmış bir kutu yerleştirilir.

Kutunun altına da, bir satırlık yazıdan ibaret pusula (not) iliştirilir..

Hediye sandığı, itina ile süslendikten sonra,
Şah İsmail'e gönderilir.Sandık, Şah'ın huzurunda açılır.
Sandık açılır açılmaz, etrafa mis gibigül kokusu yayılır. Mücevher vs. gibi hediyeler takdim edildikten sonra, Osmanlı Elçisi –Şah’ın tedirgin olmaması için, önce kendisi tatmak kaydıyla- büyük bir saygı ve nezaketle,Şah İsmail'e lokumdan ikram eder.

Bilâhare, görevliler,huzurda bulunanlara teker teker
ikram etmeye başlarlar, lokumdan. Şah, bütün bu olup bitenlere bir anlam veremez.

Osmanlı Elçisi,
Şah'ın şaşkınlığını gidermek için,
lokum kutusunun altına iliştirilmiş mütevazı pusulayı uzatır.

Pusulayı okuyan Şah'ın yüzünde,
bu sefer, şaşkınlığın yerini büyük bir utanç ifâdesi alır;

İSMAİL HERKES YEDİĞİNDEN İKRAM EDER!!....

KİLİT
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst