Şehitler için yas ilan edilsin

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan 0ReiS0
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

0ReiS0

Dekan
Katılım
8 Temmuz 2008
Mesajlar
5,667
Reaksiyon puanı
91
Puanları
228
53_b.jpg
Nesrin YILMAZ

Yas ilan edilsin istiyorum…
06 Ekim 2008 Pazartesi
On beş aile için için yanarken, “hayat devam ediyor” gibi saçma bir cümle kurulmasın istiyorum…

On beş askerimiz için ve onların aileleri için hayat durmuşken onlara destek olmak adına biz de hayatlarımızı durduralım istiyorum…

Onların acısını anlayabildiğimizi, onlarla birlikte yandığımızı bilsinler diye onlarla kucaklaşalım istiyorum…

***

Camdan dışarı bakıyorum…

Bir düğün alayı geçiyor korna çalarak…

Geçmesinler istiyorum…

Birileri gooooollll diye çığlık atıyor…

Böyle bir günde maçlar iptal edilsin istiyorum.

İptal edilmeli diyorum…

Şehitlerimizin acılarını sadece sözde yaşamasınlar, içlerinde hissetsinler, vatan uğruna canını verenler için birkaç gün ödün versinler istiyorum…

Her televizyon kanalında karşılaştığım on beş kişilik listede isimleri, şehirleri sıralanırken, başka kanallarda kimse gülmesin istiyorum…

Eğlence programları yayınlanmasın istiyorum…

Artık “gereken yapılacaktır”, “terörle mücadelede kararlı adımlar atacağız”, “PKK"ya tatmadığı acılar yaşatacağız”, “kökleriniz kurutacağız”, “nefretle kınıyoruz” gibi aynı makineden çıkmış ezber sözler duymak istemiyorum…

İcraat istiyorum…

Onların aziz hatıraları önünde bir dakikalık saygı duruşu ile yetinmeyecek, onlara her zaman saygılı, onlardan “kelle” diye bahsetmeyecek devlet büyükleri istiyorum…

Herkesin bu acıyı paylaşmak adına “birlik” olduğunu görebilmeyi istiyorum…

Kanlı terör örgütüne “terör örgütü” diyemeyenlerin, meclisin çatısı altında kalmasını, paralarımızın bizim cebimizden onların ceplerine girmesini istemiyorum…

Al bayrak için kanlara bürünenlerin anısına birkaç gün insan olmanın bilinciyle acı duyalım istiyorum…

Eğilip bükülmeden, kimseden icazet almadan dağdaki çapulcularla mücadele edelim istiyorum…

Bir tek askerimizin dahi burnu kanamadan vatan toprağı korunsun istiyorum…

Hiçbir ailenin ocağına ateş düşmesin, düşen ateşleri birlikte söndürelim istiyorum…

Ekranlarda dans eden, şarkı söyleyen kimse olmasın, programlarda saçma sapan konuşmalar yapılmasın, birkaç gün dizi izlemezseniz ölmezsiniz, izlemeyin istiyorum…

Bu acıyı o ailelerle aynı anda yaşayalım istiyorum…

Onlar hepimizin askeriydi, bunu bilelim istiyorum…

Bildiğimizi toplu halde gösterelim istiyorum…

Tüm ülkede yas ilan edilsin istiyorum…


Nesrin YILMAZ
 

amesfa

Dekan
Emektar
Katılım
10 Eylül 2007
Mesajlar
9,865
Reaksiyon puanı
153
Puanları
243
Konu senindir Şirine :D
 

tudRoY

Profesör
Katılım
2 Temmuz 2008
Mesajlar
1,592
Reaksiyon puanı
1
Puanları
218
Yanlış anlama da çok şey istiyorsun ;)
 

HAKAN34

Asistan
Katılım
5 Ekim 2008
Mesajlar
193
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yeni bir dil lazım


Açık bir yara gibi, 30 yıldır ha babam kanıyor Güneydoğu... Arada kanaması artınca hatırlıyoruz yaramızı; yüksek sesle haykırarak acımızı bastırmaya çalışıyoruz. Biraz pansuman yapıyoruz. Tedavi etmiyor, üstünü kapatıyoruz.
Sonra unutuyoruz.
İç kanama devam ediyor.
Ta ki acı kan, yeniden burnumuzdan gelene kadar...
* * *
Bu kayıtsızlık sadece Güneydoğu’yla da sınırlı değil.
Mesela bayram trafiğinde 100’ü aşkın insanın ölmesi ne demektir? Böyle bir istatistik karşısında nasıl bu kadar duyarsız kalınabilir?
Ama kalıyoruz işte... Yanmadan, yangını söndürmüyoruz.
Her arifede uyarılar, her bayramda artan kazalar, her bayram sonrası büyüyen rakamlar...
Ardından, bir sonraki bayrama kadar rafa kalkan trafik dosyası...
Siyaset, çözüm yolu olarak bir türlü devreye girmiyor.
Bu kitlesel seri cinayetlere son verecek, ulaşım tercihlerinden eğitime, cezalardan personele kadar her faktörü yeniden değerlendirecek bir önlemler paketini tartışmak ve bulunan çareyi devreye sokmak bir türlü mümkün olmuyor.
Depremde durum farklı mı?
“Belliydi böyle olacağı” manşetini atmak için hiçbir şey yapmadan, kaçınılmaz olanı beklemiyor muyuz endişeyle?..
* * *
Türkiye’ye bayramı zehreden PKK saldırısı, bir süredir unutulan yarayı kanattı yeniden...
Oysa yara eski ve aslında kan, 30 yıldır hiç kurumadı.
Kurutmak için kapsamlı bir gayret de olmadı.
Buna rağmen her seferinde “Yine mi?” hayreti ve “Bitsin artık!” hasretiyle karşılıyoruz şehit haberlerini...
Siyaseti devreye sokup kapsamlı bir çözüm paketini tartışacak cesareti toplayamıyoruz.
“Çok özgürlük verildiği için böyle oldu” diyenlerle “Özgürlük vermediğimizden böyle oldu” diyenler arasında nafile bir kavga sürüp gidiyor, kan gölünün ortasında...
Acılar, yeni ortak paydalar kazandırmıyor bize...
Tersine, asgari müştereklerimizi kemiriyor.
* * *
Belki de adı konmamış savaşın 30. yıldönümünde, gecikmiş tedaviye yeni bir dille başlamalıyız.
Her saldırının ardından arşivden çıkarılan beylik demeçlerden vazgeçmeliyiz ilkin...
Kimse “Bu son çırpınışları” lafına sığınmamalı mesela...
“Kararlı mücadelenin süreceği”, “hainlere cevabın verileceği” şablonuna, kayıpların kıyaslanmasına kamuoyunun doyduğu anlaşılmalı...
Buna mukabil, DTP sözcüleri de her saldırıdan sonraki “Çatışarak çözülmez” kalıbını aşmalı, taleplerini açıklığa kavuşturmalı...
* * *
30 kanlı yılın, yiten onca canın ve korkunç ekonomik faturanın sonunda nihayet sorunun sadece askeri yöntemle çözülemeyeceğini -asker dahil- herkes gördüğüne göre, şimdi “O halde nasıl çözülür?” konusunda herkesin kapsamlı yol haritasını ortaya koymasının zamanıdır.
Yeni dil, kan davasına değil, kan kardeşliğine, bir arada yaşama azmine, barış özlemine, acil çözüm ihtiyacına vurgu yapmalıdır.
Yapıcı olmalı, hedef şaşırtmamalı, herkesin hassasiyetine saygı duymalı, yaraları sarmalı, sadece kan aktığında değil, sükûn zamanlarında da hatta özellikle o zamanlarda- konuşmalıdır.
Ve artık elini çabuk tutmalıdır.
Toplumun bunca yıldır övüp durduğumuz efsanevi sağduyusuna daha ne kadar güvenebiliriz ki?


Can Dündar
 
Üst