|Ⓢєччαh|
Müdavim
- Katılım
- 12 Mart 2011
- Mesajlar
- 35,210
- Reaksiyon puanı
- 10,324
- Puanları
- 113
İstanbulspor'un renkleri neden sarı-siyah, hiç düşündünüz mü?
Elbette bu renklerin seçimi tesadüf değil ve elbette bir hikâyesi var. Hem de hazin bir hikâye.
Prof. Dr. Cengiz KUDAY anlatıyor:
"1915 yılında İstanbul Erkek Lisesi Galata'da kemeraltı Caddesi'nde bugünkü Saint Benoit okulunun bulunduğu binadaydı. Çanakkaleye vatan savunmasına katılan İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinden yaralananlar İstanbula dönüyorlar; yaraları okulda tedavi ediliyordu.
Bu nedenle okulun taş duvarları hastane rengi olan sarıya boyandı. Tedavi görenler tekrar Çanakkale'ye gitti. İstanbul Üniversitesindeki ağabeyleri gibi...
19 Mayıs 1915 Çarşamba günü, Çanakkale Savaşlarının tarihe en kanlı ve en kayıplı günü olarak geçti. Altı buçuk saat süren hücumun sonunda 2. tümenin çoğu öğrenci olan 10 bin askerinin tamamı eriyip gitti. Bu kanlı günün ardından savaşa gönüllü giden İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin hiçbiri okullarına geri dönemedi. Okul binasının toplantı salonuna bu haber ulaştığında, okulun yaslı yöneticileri ve öğrencileri arkadaşlarının anısına tüm pencereleri matem rengine, siyah renge boyadı. Sarı-siyah renkler, ileride 1926 yılında İstanbul Lisesinin içinde doğan İstanbulspor'un da renkleri oldu."
Çanakkale Savaşlarına başhemşire olarak katılan Safiye Hüseyin, 1935'te kendisiyle yapılmış bir röportajda bakın neler söylüyor:
"Hastane haline getirdiğimiz Reşit Paşa vapurunda, muhtelif milletlerden yaralılar vardı. Almanlar, Avusturalyalılar, cepheden topladığımız İngiliz yaralılar ve bizim yaralılarımız. Yüzlerce yaralının önümde öldüğünü gördüm. Hemen hepsi de, kendi dillerinde aynı kelimeyi sayıklayarak öldüler: Anne!"
not: bu yazı 14 haziran 2012 günlü takvim yaprağından alıntıdır. mutlaka paylaşmak geldi içimden. umarım yanlış yere açmamışımdır.
Elbette bu renklerin seçimi tesadüf değil ve elbette bir hikâyesi var. Hem de hazin bir hikâye.
Prof. Dr. Cengiz KUDAY anlatıyor:
"1915 yılında İstanbul Erkek Lisesi Galata'da kemeraltı Caddesi'nde bugünkü Saint Benoit okulunun bulunduğu binadaydı. Çanakkaleye vatan savunmasına katılan İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinden yaralananlar İstanbula dönüyorlar; yaraları okulda tedavi ediliyordu.
Bu nedenle okulun taş duvarları hastane rengi olan sarıya boyandı. Tedavi görenler tekrar Çanakkale'ye gitti. İstanbul Üniversitesindeki ağabeyleri gibi...
19 Mayıs 1915 Çarşamba günü, Çanakkale Savaşlarının tarihe en kanlı ve en kayıplı günü olarak geçti. Altı buçuk saat süren hücumun sonunda 2. tümenin çoğu öğrenci olan 10 bin askerinin tamamı eriyip gitti. Bu kanlı günün ardından savaşa gönüllü giden İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin hiçbiri okullarına geri dönemedi. Okul binasının toplantı salonuna bu haber ulaştığında, okulun yaslı yöneticileri ve öğrencileri arkadaşlarının anısına tüm pencereleri matem rengine, siyah renge boyadı. Sarı-siyah renkler, ileride 1926 yılında İstanbul Lisesinin içinde doğan İstanbulspor'un da renkleri oldu."
Çanakkale Savaşlarına başhemşire olarak katılan Safiye Hüseyin, 1935'te kendisiyle yapılmış bir röportajda bakın neler söylüyor:
"Hastane haline getirdiğimiz Reşit Paşa vapurunda, muhtelif milletlerden yaralılar vardı. Almanlar, Avusturalyalılar, cepheden topladığımız İngiliz yaralılar ve bizim yaralılarımız. Yüzlerce yaralının önümde öldüğünü gördüm. Hemen hepsi de, kendi dillerinde aynı kelimeyi sayıklayarak öldüler: Anne!"
not: bu yazı 14 haziran 2012 günlü takvim yaprağından alıntıdır. mutlaka paylaşmak geldi içimden. umarım yanlış yere açmamışımdır.