Rusya, vanaları kapatırsa Türkiye'nin B planı ne?

Bu konuyu okuyanlar

kmurat

Müdavim
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Diplomasinin ne olduğunu böyle günlerde öğrenin. İlerde çok işinize yarayabilir. Özel hayat'ta da diplomasi çok önemli bir sorun hali alabilir. Meselâ çok ortaklı bir iş yerinde işe başladınız ve patronlar arası güvensizlik yaşanıyor. Diplomasiden sıfır anlayan birisi böyle durumlarda arada bedel ödeyen olur. Veya evleneceksinzi ama kızın ailesi sizi hiç beğenmedi. Siyaset, küçük birlikte yaşamın, büyük ölçekli hali. Liderlik ve yönetim kabiliyeti böyle günlerde anlaşılır. Tarihimizdeki bütün başarılı liderlerimiz, hepsi birer başarılı ve halen günümüzde bile örnek alınan diplomatlardı. Bir tek biz kendi tarihimizi sadece ve sadece fetih rakamları olarak biliyoruz. Tabii bir çok başarısız liderimizde olmuş. Bazıları şişenin dibine vururken ölmüşler. Devletler batırmışlar. Hayatın her aşaması bir savaştır. Bunu anlayamayanlar, düşmanına sırtını yaslarlar ve yok olurlar. Düşman her zaman eli silahlı birisi değil. Bazen de sizi başarısızlığa iten bir rakibiniz olabilir. Diplomasi, yönetim ve yönlendirme sanatıdır. Kötü yöneticiler genelde sorumluluklardan saklanırlar veya insanları korkutarak bilgisizliklerini gizleme çabasına girerler. Başarılı ve bilgili yöneticiler daima hakimiyet ile olayları yönlendirirler. Bunlar iş hayatımdan gözlemlerim. Şimdi bizim yeni hükümetin kendini kanıtlama zamanı.
 

SARKAT

Müdavim
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
3,778
Reaksiyon puanı
68
Puanları
48
Bence Nato, Abd ve Rusya çoktan anlaşmış. Bu olay her türlü bize patlar gibi. Bide üstüne yeni mülteci sorunumuz da olacak.

Suriye haritası yeniden çizilecek ve biz abuk subuk mülteci, terör, dış siyasi kriz, ekonomi gibi sorunlarla boğuşacağız gibi duruyor.
 

mazruf

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Temmuz 2009
Mesajlar
23,098
Reaksiyon puanı
1,117
Puanları
113
Yaş
40
Rusya gazı keserse kısa vadede ısınma, elektrik ve sanayide alternatif zayıf

565febacc03c0e4d2034082c.jpg


Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rus gazının kesilmesi ihtimaline karşı alternatif kaynakların devreye sokulacağını söylerken, toplumun “fedakarlık göstereceği”ne vurgu yaptı. Ancak elektrik üretimi ve sanayiyi besleyen gazın kesilmesi, ekonomiyi de olumsuz etkileyecek. Rus gazının en yakın alternatiflerinin devreye girmesi ise en az 2 yıl sürebilir.

TÜRKİYE’NİN Rus savaş uçağını düşürmesiyle başlayan kriz, Türkiye’ye gelen doğal gazın yarısından fazlasını sağlayan Rusya gazı keser mi endişesini doğurdu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu soruya yanıtı “Biz hayat boyu doğal gazla yaşamadık. Tanışalı ne kadar zaman olduğu belli. Bu millet çileye alışıktır. Kaldı ki ‘Rus gazı olmazsa yandık, bittik’ diye bir durum yok. Rusya dışında birçok ülkeden doğal gaz aldığımızı zaten dile getirdim. Biz Türkiye olarak Allah’ın izniyle bunların üstesinden geliriz” şeklinde oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Rusya’nın gazı kesme ihtimalinin sorulması üzerine, “Enerji alanında olacaksa zarar karşılıklı olacak” dedi ve Rusya’nın bu yola tevessül edeceğini düşünmediğini dile getirdi.

Davutoğlu, yine de Enerji Bakanlığı’na değişik alternatifler üzerinde çalışma talimatı verdiğini kaydetti. Bazı Erzurumluların ‘Gerekirse tezek yakarız ama sınırlarımızı çiğnetmeyiz’ dediğini aktaran Davutoğlu, “Olursa bizim milletimiz vatanı ve onuru için gerekli fedakarlıkları göstermeye hazır bir millettir” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, o seviyeye gelmeden Rusya ile ilişkilerin rayına oturacağını ümit ettiğini dile getirdi. Enerji sektörü temsilcileri ise Rusya kaynaklı herhangi bir gaz kesintisinin, Türkiye’de konutlardaki ısınmadan, sanayiye ve elektrik üretimine kadar geniş bir alanı etkileyeceğini vurguluyor. Bir sektör temsilcisi, “Gaz kesilirse sadece ‘vatandaş tezek yaksın, yaza kadar bekleyelim’ demek olmuyor. Konuta doğal gaz arz edememenin yanı sıra, sanayi ve elektriğin de gazının kesilmesi ekonomik anlamda sıkıntı doğurur” diyor.

GAZ KESİLİRSE NE OLUR?
Türkiye’nin Rus gazına bağımlılığı yıllardır tartışma konusu ancak son dönemde yaşanan siyasi kriz ile hiç olmadığı kadar sorgulanıyor. Rus yaptırımları henüz iki ülke ilişkilerinin temelini oluşturan enerji ticaretine dokunmadı. Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulayan Rusya gazı keser mi şeklindeki kaygı, vatandaş tarafından dillendiriliyor. Daha önce de yazdığımız gibi kısa vadede Rus doğal gazının alternatifi yok. Ancak 2-3 yıl içinde yeni doğal gaz kaynakları Türkiye’ye gelebilir. Bu dönemde Türkiye sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ve doğal gaz deposu konusunda hamleler yapabilir. Nitekim, Erdoğan ve Davutoğlu Katar ve Azerbaycan gibi doğal gaz üreticisi ülkelerde temaslarda bulunuyor. Diğer yandan, kömür ve petrol stoklaması ile olası bir kesintinin olumsuz etkileri azaltılabilir.

Öncelikle, Rusya’nın keyfi biçimde vanaları kapaması sıfıra yakın bir ihtimal. Anlaşma gereği Türkiye’ye sağlamakla yükümlü olduğu bir gaz miktarı var; bunu geçerli bir neden göstermeden keserse, Türkiye’ye yüklü bir tazminat ödemek zorunda kalabilir. Lakin Rusya’nın uçak krizini bahane ederek, tıpkı Ukrayna’ya yaptığı gibi “teknik arıza” gibi bir mücbir sebep ile kesmesi halinde, Türkiye’de bazı elektrik santrallerinde üretimin durması, sanayinin yavaşlaması ve konutların soğukta kalması gibi ihtimaller ortaya çıkıyor. Türkiye elektrik üretiminin yüzde 50’ye yakınını doğal gaz santrallerinde tükettiği doğal gazla sağlıyor.

Doğal gaz sektörü temsilcileri, şunları söylüyor: “LNG kaynakları ve depolarla beraber Türkiye’nin sisteme sokabildiği gaz miktarı günlük 200 milyon metreküp. Tüketim geçtiğimiz kış günlük 230 milyon metreküpe kadar çıktı. Aradaki 30 milyon metreküplük boşluğu BOTAŞ kesinti ve kısıntıyla idare etti. Rus gazının gelmemesi 3-5 gün olursa idare edilebilir. Fakat soğuk kış şartlarında 10-15 günü bulacak olursa, gazın konforuna alışmış olan insanlar çile çekmekle kalmayacak, elektrik üretimi azalacak ve kesintiler de olacak. Sisteme giren 200 milyon metreküp gazın, 90 milyonmetreküpü borularla Rusya’dan geliyor. Batı Hattı özellikle kritik çünkü Marmara’dan Eskişehir’e, sanayi ve elektrik santrallerinin yoğun olduğu bölgeyi besliyor. Batı Hattı’nı kesmesi halinde sadece Marmara Ereğlisi LNG terminali ve Silivri deposu var. Kesilen günlük 42 milyon metreküp, 20-20 buralardan karşılanabilir. Ancak o da Trakya’da tüketilir. Yalnızca İstanbul’un günlük gaz çekişi 40 milyon metreküp civarında. LNG ve depodan gelen gaz Trakya ve Avrupa yakasında tüketildikten sonra, Anadolu yakasına geçmez. İnşallah Rusya öyle bir şeye yeltenmez.”

En çok etkilenen 3 alan

İTHAL edilen gazın yüzde 92’si elektrik üretimi, konut ve sanayide tüketiliyor. Ankara-Moskova gerginliğinin ekonomiye yansıması, en çok bu üç alanı etkiliyor. Rus gazının sistem dışı kaldığı bir tabloda, kısa vadede alternatif bir kaynak olmaması muhtemel bir sıkıntıyı içinden çıkılmaz hale getiriyor. Rus gazına bağımlılık nasıl bertaraf edilecek şeklindeki sorumuza, doğal gaz sektöründen bir yetkili şu yanıtı veriyor: “Türkiye’nin alternatif konusunda elini çabuk tutması lazım. Rusya’nın eli neden güçlü? Çünkü gazın yüzde 60’ını veriyor. Türkiye 50 milyar metreküp (bcm) tüketirken, sisteme 50 bcm giriyor. Halbuki 70 bcm girse ve gazın gazla rekabeti sağlansa, Rusya da pazar payını kaybetme telaşı yaşar. Doğal gaz konusunda Türkiye’nin önündeki en önemli alternatifler TANAP ile gelecek Azeri gazı, Doğu Akdeniz gazı ve Kuzey Irak’tan gelecek gaz.

TANAP’ın gerçekleşmesi ile beraber 2018 yılı itibariyle Türkiye’ye 6 bcm gaz girecek. Kuzey Irak’tan 2020’lerin başında 20 bcm gazın gelmesi bekleniyor. İsrail gazı için ise çalışmalar bugün başlasa en erken 2019’da Türkiye’ye gelir. Buradaki kapasite de 10 bcm olarak düşünülüyor. Yani toplamda 36 bcm bu kaynaklardan alınabilir. Kuzey Irak ve İsrail gazının bugün sisteme girmesiyle, Rusya’nın hatlardan birini kesmesi halinde ortaya çıkacak açığı kapatabilme imkanı olacaktı. Fakat Türkiye hem Akdeniz, hem Irak gazında geç kaldı. Günlük tüketim 230 milyon metreküp iken, sisteme 300 milyon metreküp gaz koyabilecek durumda olursanız aradaki farkı çok rahat lehinize kullanabilirsiniz. Depo da olmazsa olmaz bir konu. Sistemi yönetmek için depo kaçınılmaz. Tuz Gölü deposu 2017 yılında tam kapasite devreye girecek. Türkiye Petrolleri de Marmara ve Silivre’deki depoların günlük 20 milyon metreküp olan kapasitesini 45 milyon metreküpe çıkarmak istiyor.”

Gazı kesmesi zor ama ihtimal

REUTERS’a konuşan Türk yetkililer, Rusya’nın Türkiye’ye sattığı doğal gazı kesme ihtimalinin küçük de olsa bulunduğunu dile getirerek, Davutoğlu’nun Azerbaycan ziyaretinde Rus doğal gazının payının azaltılması yönündeki kaynak çeşitlendirmeyi ele alacağını dile getirdiler. AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, “Rusya’nın gazı kesmesi zordur ama ihtimaldir. Çünkü rasyonel tepkiler vermiyorlar. Uluslararası hukuktaki yaptırımları göze alıp gazı kesme ihtimaline karşı Türkiye temkinli davranmalıdır. Başbakan’ın Azerbaycan ziyareti de çeşitlendirme çabasının yoğunlaştığı bir ortam olacaktır” diye konuştu. Türkiye yıllık 50 bcm gaz ihtiyacının, 6 bcm’ini Azerbaycan’dan karşılıyor.

Ne yazık ki tezek de yok
GÜBRE Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Başkanı Sebahattin Emül, Türkiye’de tezek yakılmasının mümkün olmadığını söyledi. Tarım alanında da dahi hayvan gübresinin sadece geleneksel olarak kullanıldığını belirten Emül, “Hayvan gübresinden tezek üretmek çok zahmetli bir iş. Önce bu iş için gübreyi toplayıp hamur haline getirmek gerekiyor. Daha sonra kuruması için güneşe bırakılıyor. Bu çok zahmetli bir iş olduğu için yapılabileceğini düşünmüyorum. Ayrıca Türkiye’de ne kadar gübre toplandığına yönelik elde bir veri yok. İşin aslı gübre toplayan pek kimse de yok. Sadece Erzurum ve Kars’ın kırsal bölgelerinde ısınmak için kullanılıyor. Ayrıca tezek yakılan yerde kokudan durulmaz ve çok fazla sinek oluşur. Sağlıklı da olmaz. Tezeğe gelene kadar yakacak çok şey var” dedi.

KAYNAK
 

kmurat

Müdavim
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Odun var Kömür var. Bazı yetkililerimiz Rus yalakası olmuşlar, Rusları savunuyorlar. Rus'ların amacı, son glişmeleri değerlendirerek bu kanı'ya vardım, Türkiye'yi uçak olayı üzerinden ehlileştirmek. Suriyede yaşananlara tepkisiz bırakmak. Suriyede yaşanalar ise ağırlıklı olarak Türk katlimamı. Türkmen'lerin sadece adı Türk değil, kendileride Azeriler ve Ankaralılar kadar Türk. Bir Rus yolcu uçağının Sinaa üzerinde düşürülmesinden sonra Putin'in gözü korktu ve Işid ile artık çatışmıyor. Suriyelileri vuruyor. Ağırlılıklı olarak ta Türkleri vuruyor. Irak'ta da sessiz sedasız Kürtlere Türmenler öldürtülüyor. Global güçler, Türkiyenin yakın doğu üzerindeki etkisini yok etmeye çalışıyorlar. Bu tüm batılıların (Avrupa kökenlilerin) ortak amacı. 20 yıl önce de Bosna Hersek'teki müslümanların katliamına ve osmalı eserlerinin tahribine göz yummuşlardı.
 

MasterFather

Müdavim
Katılım
10 Aralık 2006
Mesajlar
4,294
Reaksiyon puanı
59
Puanları
48
Odun var Kömür var. Bazı yetkililerimiz Rus yalakası olmuşlar, Rusları savunuyorlar. Rus'ların amacı, son glişmeleri değerlendirerek bu kanı'ya vardım, Türkiye'yi uçak olayı üzerinden ehlileştirmek. Suriyede yaşananlara tepkisiz bırakmak. Suriyede yaşanalar ise ağırlıklı olarak Türk katlimamı. Türkmen'lerin sadece adı Türk değil, kendileride Azeriler ve Ankaralılar kadar Türk..

Madem bir karar aldınız .Arkasında Durun o zaman.Eskiden sadece Havadan bombalanıyordu Oralar.Şimdi Kara Hareketi başlatmış.Rusya

Hadi Türkmen Dostlarımızı kurtaralım.Şimdi.

Türkmen bölgesine kara harekatı başladı - Milliyet Haber

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Irak olayında da aynı şey oldu.Irak halkından sonra.En fazla zulmü,işkenceyi Türkmenler çekti. o zamanda mömö izleti birileri.
 

kmurat

Müdavim
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Bağış toplayan resmi kurumlar üzerinden Türkmen'lere yardım edebilirsiniz. Kızılay için "Suriye" yazıp 2868 e kısamesaj atabilirsiniz. Veya "TURKMEN" yazıp 5601 e mesaj atarak Diyanet vakfı üzerinden yardım gönderebilirsiniz. (Başka kuruluşlar da vardır mutlaka)
 
Üst