braveheart.fb
Profesör
- Katılım
- 21 Mart 2009
- Mesajlar
- 1,985
- Reaksiyon puanı
- 92
- Puanları
- 228
Övünme ve öykünme ihtiyacı
Kendisi ile barışık her insan sahip olduğu şeylerden mutlu olur ve şükran ifadesi olarak ifade eder. Fakat ifade biçimi çok önemlidir. Sahip olmayanın kendini kötü hissedip hissetmediğine dikkat etme sosyal empatidir.
Varlıklı bir insan “Zengin olduğum için çok mutluyum” diyebilir ama bunu yoksullar arasında söylerse ve sergilerse servet ve semaye düşmanlığını başlatır. Kapitalizmin yoksula yok gibi davranması bunun için komunizmi doğurmuştu.
“Ne mutlu German ırkından olana”
Bir Alman bir zamanlar Hitler’in de yaptığı gibi “Ne mutlu German ırkından olana” diyebilir. Fakat daha sonra yaşanan iki dünya savaşının psikohistorisinde bu gerçek savaş nedenleri arasında vardı.
Hitler ırklar hiyerarşisinde Alman ırkının kan bağında birleşmeyi amaçladığı için diğer ırkları yok etmeyi hakkı gibi gördü. Diğer ırklar için ‘mantarlaşmış ırklardır dünyadan temizlenmelidir’ görüşü Hitler’in ‘Kavgam’ isimli kitabında mevcuttur.
Savunma ve direnme duygusu uyandırır
Hakim olan bir ırkın diğer ırklara yok gibi davranması kültüründen soğutmaya çalışması yok olmak istemeyen ırk için savunma ve direnme duygusu uyandırır.
Resmi ideoloji Osmanlı’nın savunduğu ortak değerleri değiştirmek istedi. Cumhuriyetin ilk yıllarında dünya ile eşzamanlı milliyetçilik akımları Türkiye’de de güçlendi. Cumhuriyet ideolojisini oluştururken dil,din ve kültür bağı yerine kan bağını koydu.
İki dünya savaşından sonra kan bağının kavga ve savaş nedeni olduğunu bütün Avrupa savaş travmasının sonunda öğrendi. Sadece siyasiler değil ortalama avrupalı da ırkçılıktan korktu.
Fakat Türkiye savaş travması yaşamadı resmi ideoloji savaşları doğru okuyamadı. Türkiye batının demokrasiye geçişini gerekçelerini bilmeden kabul etti. Çünkü Türk siyasileri Stalinden korkmuştu.
Kan bağı politikası sonuç vermedi... Yazının devamı>>>