Penetrator God
Doçent
- Katılım
- 14 Ocak 2020
- Mesajlar
- 901
- Çözümler
- 1
- Reaksiyon puanı
- 541
- Puanları
- 93
- Yaş
- 26
Her kahraman gibi Arther'da hayata talihsizliklerle başladı. 1237 yılının bahar ayında şaşırtıcı derecede soğuk bir gecede dünyaya geldi. Annesi Kraliçe Isolla oğlunu gördükten kısa bir sonra hayata gözlerini yumdu. Kendisinden önce 3 erkek kardeşi daha olduğundan yeterince varis olduğu için Arther'a ailede pek değer verilmiyormuş. Çocukluk yıllarında Kalradya'da ki her prens gibi özel bir öğretmenden savaş sanatlarıyla ilgili eğitim aldı. Ayrıca oldukça zeki ve ölçülü bir adam olduğuda söylenir.
Kraliçe Isolla'nın Babası merhum Kral Esterich'in kuzeni Harlaus Svadya Krallığının başına Kral vekili olarak atandı ve uzun yıllar hizmet etti. Arther'ın en büyük ağabeyi Fargus'un yaşı kemale erdiğinde 1245'de ki taç giyme töreninde vefat etti. Yediği birşeyden kaynaklanan alerjik reaksiyon sonucu boğularak öldüğü söylenmişti, ancak kaynağı belirsiz bir çok habere göre zehirlendiği hatta bunu Harlaus'un tahttan vazgeçmemek için yaptığı öne sürüldü. Ancak bu iddialar asla kanıtlanamadı.
Ailenin ortanca oğlu Sergus ise taç giyme törenine bir yıl kala sebebi meçhul bir şekilde Praven şehrinin kale duvarlarının dışında 1247'de ölü bulundu. Cesedi incelendi ve vahşi bir hayvanın saldırısına uğradığı söylendi, ancak Svadyalı bir çok soylu bununda Harlaus'un planının bir parçası olduğunu düşünüyordu, ama Harlaus'un etkisi konseyde artık çok kuvvetliydi fikirlerini objektif bir şekilde kimse yüzüne karşı dile getirebilecek cesareti ve desteği kendinde bulamadı.
Arther'dan 2 yıl kadar önce doğan Mahric ülkedeki Kraliçe Isolla'ya sadık soylular tarafından ağabeylerinin kaderini yaşamaması için 1251 yılında bir gece malikaneden kaçırılıp Kalradya topraklarının dışında yetiştirilmesine karar verdiler. Tüm bunlar yaşanırken Arther 14 yaşındaydı ve Uxkhal şehrindeki bir okulda, teoloji, felsefe ve tıp üstüne öğretim görüyordu. 1253 yılında Mahric Kalradya'ya Harlaus'u tahttan indirmek için topladığı destekler ile ayak bastı.
Vekil Kral Harlaus ise Praven'de halka açık bir sesleniş yaparak son 10 yıl içinde ölen prenslerin Tanrının artık Esterich soyundan gelen bir varisi Svadya tahtında görmek istememesinin bir cevabı olduğunu söyledi ve kendini Kral ilan etti. 1253-55 yılları arasında süren isyanda iki tarafta çok yıprandı ve Svadya'nın komşuları Rodok ile Nord ülke sınırlarını tehdit eden bir konuma gelmişlerdi. Bu durumu iç savaş olmadan çözmek isteyen Svadya'lı Lordlar iki tarafı bir ziyafete çağırıp, toplanıp barışçıl yollar bulmak için masaya oturdular.
Şartlar Kral Harlaus'un kızı Ysolda ile Mahric evleneceklerdi ve Harlaus tahttan çekilip ülkenin maraşeli olarak ordularını yönetecekti. İki tarafta şartları kabul edilebilir buldular ve ardından Praven'de bütün ülkenin soylularının davet edildiği bir düğün tertiplendi. Ancak Harlaus sözüne sadık olmayan biriydi planları başkaydı. Ziyafet sırasında Mahric'e tuzak kurulmuş, onu ve isyanını destekleyen tüm Lord'lar aileleride dahil olmak üzere katledilmişti.
Mahric'in cesedi ise bir ay boyunca Praven'in girişinde sallandırıldı. Şimdilerde hanlarda ozanlar anlattıkları hikayelerde "Kanlı Düğün" diye geçer, "Kanın su gibi oluk oluk aktığı gece". Ardından Svadya halkı Harlaus'un nasıl hain bir dönek olduğunu görünce ayaklandı ve 1255-57 yılları arasında Harlaus halkına karşı acımasız bir iç savaş yürüttü, ancak kısa süre sonra isyanı da bastırdı ve Svadya'nın tek ve gerçek hükümdarı olduğunu bütün Kalradya topraklarına ve krallarına duyurdu.
1251-1257 yılları arasında Arther'ın neler yaptığıyla ilgili elimizde o kadar az şey var ki tek bildiğimiz gözlerden ırak bir şekilde Suno şehrinde uzun yılar gladyatörlük yaptığıydı. Turnuvalarda ve kılıç dövüşlerindeki başarılarından dolayı şehrin Lordunun Kont Klargus'un dikkatini çekmiştir ve ordusuna katılıp komutan rütbesinde ona hizmet etmiştir. Belki bu iç karmaşadan bu yüzden canlı kurtuldu. Son 15 yılda yaşananlar ülkeyi o kadar derinden etkilemişti ki kimse Isolla'nın dördüncü bir oğlu olduğunu dahi hatırlamıyordu.
Arther'ın Kralın soyundan olduğu Kont Klargus tarafından da bilinmiyordu. Arther ise tahtta ki yasal hakkında gözü yoktu, hayatından fazlasıyla memnundu, hatta Kont Klargus'un kızı Leydi Nelda ile aşk yaşıyordu ve fırsatını bulsaydı evlenmeyide düşünüyordu. Ancak bunu olabildiğince, gizli tutmaya çalıştılar, çünkü Arther sıradan bir askerdi, Nelda ise ülkenin en ünlü soylularından olan bir Kont'un biricik kızıydı. İkiside ilişkilerinin onaylanmayacağını biliyordu.
Arther'ın hangi soydan geldiğini neden sakladığına dair kesin bir bilgimiz yok, ancak muhtemel bir teorimiz var. Bunu aile ortamında yıllarca görmezden gelinmesine bağlıyoruz. Kendisine hiçbir zaman geldiği soya yaraşır şekilde saygı ve sevgi gösterilmemiş. Bu da Arther'ın ailesinden uzaklaşıp, kopmasına, geldiği yere ait hissetmemesine neden olmuş olabilir, kim bilir belki de bu onun ailesinden intikam alış biçimiydi...