ashabulyemin
Profesör
- Katılım
- 6 Aralık 2008
- Mesajlar
- 3,389
- Reaksiyon puanı
- 20
- Puanları
- 0
Ruhullah [as]Efendimizle ilgili imklanlarımızı bu konu başlığında değerlendireceğiz inşaALLAH.Sizlerinde yardımlarıyla bu konu başlığını Meryemoğlu İsa-Mesih[as]efendimize layık bir konuma getirelim.
Hz.. İsa (a.s) Yeryüzüne İnecek
Hz.. İsa (a.s)'m meselesi bundan sonra da bitmiş kapanmış değildir. Risalet görevini tamamlamak ve davetini insanlara tebliğ etmek için yeryüzüne tekrar inecektir.[80] Şu anda Hz.. İsa (a.s), semada dilidir. Yüce ALLAH, onu, ruhu ve bedeni ile birlikte kendisine kaldırmıştır. Kur'an, onun, ALLAH katma kaldırılışını haber vermiştir.[81]
Bundan dolayı bizde, Kur'an'rn buna dair verdiği habere ve Resulullah (s.a.v.)'inde buna dair anlattığına inanırız. Zira Resulullah (s.a.v.), Hz.. İsa (a.s).'m yeryüzüne ineceğine dair şöyle buyurmuştur:
"Meryem oğlu İsa, muhakkak 'ileri bir zamanda' sizin içinize adaletli bir hakim olarak inecektir. (İndiğinde Hıristiyanlarca kutsal olan) haçı kıracak, domuzu Öldürecek ve cizye vergisini kaldıracak."[82]
Yeryüzüne indiğinde "Kur'an'm Şeriatı" ile hükmedecektir. Bundan dolayı da hiçbir kimseden İslam dininden başka bir dini kabul etmeyecektir. Rabbimin salâtı ve selamı; onun, bizim peygamberimiz Hz.. Muhammed (s.a.v.)'in, diğer nebile*rin ve resullerin üzerine olsun. [83]
[80] Kur'ân-ı Kerîm,Hz.. İsa (a.s)'uı öldürüldüğü ve çarmıha gerüdiği tezini reddd-mektedir. O, öldürülmemiş, ve çarmıha gerilmemİştir. ALLAH, onu, kendi katna yüceltmiş ve yükseltmiştir. (Nisa: 4/157-158) Hz.. İsa'ya ait bu yüceltme ve yüc-seltme işinin; beden ile mi, yoksa ruh ile mi; beden ve ruh diri olarak mı, yoksa beden ölü yalnız ruh olarak mı gerçekleştiği hususu kapalıdır. Bu konu, asırlar boyu Kur'an yorumcularını meşgul etmiştir. Bu konuyu aydınlığa kavuşturmaya çalîşan Tarihçi, ve Müfessirler belli ölçüde Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarından ve onların sözlü geleneğinden etkilenmişi erdir. Yine Hz.. İsa'nın, nüzulü ve kıyametten önce dönüşü konusu da tartışılmaktadır. Hadislerde yer alan Hz.. İsa'nın dönüşü konusu, müfessirleri, ayetlerde geçen kelimeleri (Al-i İmrân: 3/55; Nisa: 4/156-159; Maide: 5/117).yoruma zorlamış ve"ahad" olsalar da onları değerlendirmeye alma*lardır. Yalnız bu hadislerin, akideyi ilgilendirmediğine dikkat edilmesi geıeken bir Konudur. Ayrıca tarih boyunca ümmetin büyük bir bölümü, Mesih düşthcesini; uyuşukluk, pısırıklık, ve tembelliğe bir kalkan olarak kullanılışlardır. Bu konuda geniş bilgi İçin şu eserlere bakılabiliroç. Dr. Abdıilah Aydemir, a.g.e, s. 254; Mahmut Şeltut, İsa'nın Refi, Ank. Üniv. İlahiyat Fak. Dergisi, XXIII, 319-324, ğ«k- 1978 (tere. E. Ruhi Ftğlah); E. R. Fığlalı, Kadtyanilik, İzm. 1986. s. 5-15 (ç).
[81] Bk.z:Âl-i İmrân: 3/55 (ç).
[82] Buhârî, Enbiyâ 51 (118); Müslim, İman (155); Ebu Davûd, Melâhim (4324). Hadisin tamamı için b.k.z: İbnü'1-Esîr, Camiu' 1-Usûl, 10/327. (Bu hadiste; Haçın kırılması, Hıristiyanlığın iptaline delildir. Domuzun öldürülmesi ve cizyenin kali-nlması ise, artık İslam'dan başka bütün din sahiplerine tanınan müsamahaların son bulacağını ifade eder. Esasen Hz.. İsa (a. s)'m ad aletli bir hakim olarak tekrar dünyaya inmesi meselesi de o büyük peygambere yapılan iftiralannve o yolda meydana getirilen hurafelerin kökü kazınıp 'İslam'ın her yere hakim olması' ve 'bütün haü-katlerin tamamen anlaşılması' manasıyla da tevili mümkündür. Bu konuyla üg<n olarak b.k.z: M. Sofuoğlu, Sahîh-i Buhârî ve Tercümesi 7/3263; A. Davutoğlu, Müslim tercümesi ve şerhi, 1/203-104 (ç).
[83] Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 495-496.
Hz.. İsa (a.s)'ın Mucizeleri:
Hz.. İsa (a.s)'ın mucizeleri pek çoktur. Bunlardan bazılarını, Kur'ân-ı Kerîm haber vermiştir. Bu mucizeler diğer peygamberlerin mucizeleri gibi (Hıristiyanların iddia ettikleri üzere) Hz.. İsa (a.s)'m ilah oluşuna değil de peygamberliğinin doğruluğuna delâlet etmektedir.
Hz.. İsa (a.s)'ın mucizelerinden bazıları şunlardır: "Hastaları iyileştirme", "körleri iyi etme", "ölüleri diriltme", "gaybtan haber verme", "beşikteyken konuşma." Hz.. İsa (as)'ın bunlardan başka daha birçok mucizeleri vardır.
Nitekim Yüce ALLAH, Hz.. İsa (a.s)m bu mucizelerinden bazılarını şöyle anlatmaktadır:
''Hani ALLAH (peygamberleri toplayacağı günde): 'Ey Meryem oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi[78] hatırla. Hani seni, (kavmine karşı bir hüccetinin sabit olması i-çin) Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) ile desteklemiştim. Beşikte iken (mucize olmak üzere) ve yetişkin iken de (insanlara ALLAH'ın davetini tebliğ etmek için) insanlarla konuşuyordun. Hani sana kitabı, hihneti, Tevrat'ı ve İncil'i Öğretmiştim. Hani sen, Benim iznimle çamurdan kuşa benzer bir şey yapıyordun da (o yaptığın şeklin) içine üflüyordun ve Benim iznimle kuş oluyordu. Sen, anadan doğma körü, abraşı, Benim iznimle iyi ediyordum. Hani Ölüleri Benim iznimle (kabirden canlı olarak) diriltiyordun. Hani îsrailoğullarım (seni Öldürmek istediklerinde Yahudileri) senden çekmiştim. Kendilerine apaçık "mucizeler" getirdiğin zaman içlerinden küfredenler: 'Bu, apaçık bir sihirden başkası değildir' demişlerdi.[79]
[78] Burada nimet ile kastedilen; Yüce ALLAH'ın. Hz.. Meryem'i tertemiz klnıası ve onu bütün dünya kadınları arasından seçip üstün duruma getirmesidir, (ç).
[79] Maide: 5/110.
Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 494-495.
Hıristiyanların, Hz.. îsa (a.s) Hakkındaki İnançları:
İnsanlardan hiçbiri, Hıristiyanların, Hz.. İsa (a.s) meselesi hakkında ihtilaf ettikleri kadar peygamberlerden hiçbirinin meselesi hakkında ihtilaf etmemişlerdir. Yine Hz.. İsa (a.s)'m peygamberliği etrafında yapılan münakaşalar kadar diğer peygamberlerden hiçbirinin peygamberliği etrafında münakaşalar meydana gelmemiştir.
Ne gariptir ki; Yahudiler ve Hıristiyanlar, Hz.. îsa (a.s) meselesi hakkında münakaşaya dalıp hiçbiri hakkı bulamamış ve ifrat ile tefrite düşmüşlerdir. Çünkü Yahudilere göre; Hz.. İsa (a.s), "zina çocuğu" dur. Zira normalde her çocuğun bir babasının olması gerekmektedir. Halbuki Hz.. İsa'nın bir babası yoktur. Buna göre İsa'nın bir babası olmadığına göre, onun, "zina çocuğu olması lazımdır" şeklinde iddiada bulunmuşlardır. Hıristiyanlara göre ise; Hz.. İsa (a.s), "ALLAH'ın ©ğlu"dur. Çünkü Hz.. İsa (a.s), ALLAH'ın ruhundan yaratılmıştır. ALLAH'ın ruhu ise, kendisinden bir parçadır. Buna göre Hz.. İsa (a.s)'m "ALLAH'ın oğlu olması gerekir" şeklinde iddiada bulunmuşlardır.
Aslında her iki grupta, Hz.. İsa (a.s) meselesi hakkında aşırıya kaçmışlardır. Zira bir kısmı; Hz.. İsa (a.s)'m, "ALLAH'ın oğlu" olduğunu söylüyor. Diğer kısmı ise; Hz.. İsa (a.s)'ın, "zina çocuğu" olduğunu söylüyor. Doğru olan ise Kur'ân-ı Ke-nm'in bildirdiği olup o da şudur:
Hz.. İsa (a.s), Yüce ALLAH'ın peygamberlerinden bir peygamberdir. Yüce ALLAH, onu, doğru yolu göstermekle ve apaçık mücizelerle İsrail oğullarına Peygamber olarak göndermiştir. Annesi Hz.. Meryem ise; iffetli, dosdoğru, tertemiz, gönlünü ALLAH'a bağlayan, ırzını koruyup herhangi bir erkekle yakınlığı olmayan ve samimiyetle ALLAH'a kulluk eden bir kadındır.
Nitekim Yüce ALLAH, Hıristiyanların ve Yahudilerin bu görüşlerinin aksine Hz.. İsa (a.s) ile annesi Hz.. Meryem hakkında şu şahane ifadeleri kullanmıştır:
"Meryem oğlu İsa, bir peygamberden başka bir şey değildir. Ondan öncede nice peygamberler gelip geçmiştir. Annesi (Meryem) de, dosdoğru (bir kadın) dır. İkisi de (diğer insanlar gibi) yemek yerlerdi. (Buna göre yaşamak için yemeğe muhtaç olan bir insan nasıl ilah veya ALLAH 'in oğlu olabilir?) Bir de, Bizim, ayetleri onlara nasıl açıkladığımıza bir bak! Sonrada onların, (söylediklerinin batıl olduğunu açıkça kanıtlayan belgeleri açıkladığımızda) nasıl yüz çevirdiklerine bir bak!"[72]
Bu ayeti kerime; Hıristiyanların, Hz.. İsa (a.s)'m, "ALLAH'ın oğlu" ve Yahudilerin ise, Hz.. İsa (a.s)'ın, "Zina çocuğu" olduğu şeklindeki iddialarını, "Hz.. İsa (a.s)'m sadece bir Peygamber ve annesi Hz.. Meryem'inde dosdoğru bir kadın olduğu" biçiminde reddetmektedir. Ayrıca ayeti kerimedeki şu yüce edebe bakınız ki, Hz.. Meryem ve oğlu Hz.. İsa (a.s)'ın normal birer insan gibi yemek yedikleri şöyle ifade edilmektedir: "İ-kisi de yemek yerlerdi" Ayeti kerime bu ifadeyle, Hz.. İsa (a.s)'m normal bir şekilde diğer insanlar gibi yemek yemeğe ve bir şeyler içmeye ihtiyacının olduğuna işaret ediyor. Yüce ALLAH'ın ise hiçbir şeye muhtaç olmadığını güzel bir şekilde anlatmış oluyor. Zira yemek yiyen kimsenin, fazlasını çıkarmaya ve dolayısıyla büyük abdestini yapmaya ve tuvalete gitmeye ihtiyacı vardır. Buna göre mahlukat üzerinde tasarruf sahibi olan bir ilahın veya oğlu olacak kimsenin, böyle bir ihtiyacının olması ona nasıl layık olur?!
Kur'ân-ı Kerîm, Hıristiyanların "inanç" bakımından 3 fırkaya ayrıldıklarım detaylı bir şekilde açıklamıştır. Şöyle ki:
1. Bir firka; Hz.. İsa (a.s)'m, ALLAH'ın ruhundan yaratılması itibariyle onun bizzat "ALLAH'ın oğlu" olduğuna inanmaktadırlar.
2. Bir fırkada; Hz.. İsa (a.s)'ın, bizzat kendisinin "ALLAH" olduğuna inanmaktadırlar. Bunlara göre ALLAH, Hz.. İsa (a.s)'ın şekline girerek insanları, işlemiş oldukları günahlardan kurtarmak için tekrar yeryüzüne inecektir.
3. Bir fırka ise; Teslis akidesine (Ekânim-i Selâse'ye) yani Üç esastan oluşan "bir"e inanmaktadırlar, Bu üç esas ise şunlardır: "Baba" (haşa ALLAH) "oğul" (İsa) ve Ruhu'l-Kudüs. Bunlara göre bu üç esas, bir tek ilahtır. Bir olan da, üç ilahtır.
Üstad en-Neccâr, "Kasasu'l-Enbiyâ" adlı kitabında konuyla ilgili olarak şöyle der:
"Hıristiyanlar; baba, oğul ve Ruhu'l-Kudüs diye üç esastan oluşmuş bir "ALLAH" inancını meydana getirmişlerdir. Bunlara göre bu üç esas, bir ilahtır. Buna göre ALLAH, -onların gö-rüşlerindeki farklılığa göre- baba veya oğuldur. Bu babada, Hz.. Meryem'e hulul etmiş ve daha sonrada (Hz.. Meryem'in rahminde bir müddet kaldıktan sonra) insan şekline gelip Hz.. İsa (a.s) olarak doğmuştur.
Aslında Hz.. İsa (a.s), bu inancı onlara ne söylemiş ve ne de öğretmiştir. Fakat Hıristiyanlar, dinlerini putperestler arasında yaymaya başladıklarında putperestler ilahlarının birtakım şekillere girerek çarmıha gerildiği ve kendilerini insanlığı kurtarmak için feda ettikleri şeklinde bazı temel esaslara inanıyorlardı. İşte bu putperestler, beraberlerinde getirdikleri bu inançları da Hıristiyanlığa getirerek bu inançlar doğrultusunda oluşturdukları din ile bu yeni dinin arasını uzlaştırmak istediler. Daha sonrada Hz.. İsa (a.s)'ı ilah edinip:
- 'Baba; Ruhu'l-Kudüs'ü şekillendirip birleşmiş, Hz.. Meryem'in rahminde ceset bulmuş ve insanlardan bir ilah olarak ortaya çıkmıştı. Böylece ALLAH, oğul esasına göre indirgemiştır."[73]
İnsan ister istemez; "Hz.. İsa (a.s), diğer insanlar gibi bir kadının rahminden çıktığı ve doğduğu halde nasıl ilah olabilir? Veya yiyen, içen, uyuyan, yorulan, üzülen ve hamama gitmeye ihtiyacı olan bir kimse nasıl ilah olabilir?" diye sorular sorabiliyor. Halbuki tek ilah olan ALLAH, Hıristiyanların söylediklerinin aksine kendisi hakkında şunları söylemektedir:
"ALLAH, (zalim kimselerin) söyledikleri şeylerden çok yüce ve münezzehtir."[74]
Kur'ân-ı Kerîm, Hıristiyanların bu batıl ve sapık görüşlerini reddetmiştir. Bunun yanı sıra onların, Hz.. İsa (a.s) meselesi hakkındaki yalan, iftira ve sapıklıklarım ortaya koyarak kütur-lerini ve inatçılıklarını şöyle anlatmıştır:
"Ey Ehli-i Kitap! Dininizde taşkınlık ettneyin. ALLAH hakkında ancak (O'na yakışan) gerçeği söyleyin. Meryem oğlu Mesih isa'da, (sizin söylediklerinizin aksine) ALLAH'ın bir peygamberi, ALLAH'ın Meryem'e (Cebrail vasıtasıyla) ulaştırdığı kelimesi ve (kaynağı) kendisinden olan bir ruhtur. Artık Al-lah'd ve peygamberlerine iman edin. (Kendi teslis inancınıza göre) ALLAH üçtür demeyin. Kendi yararınıza olarak bu (teslis inancı) ndan vazgeçin. (Sizin iddia ettiğinizin aksine) ALLAH, sadece bir tek ilahtır. Çocuk (sahibi) olmaktan münezzehtir. Göklerde olanlar ve yerde olanlar O'nundur. (Hiçbir kimseye muhtaç olmayan) ALLAH, vekil olarak yeter."[75]
Şanı Yüce ALLAH, Hıristiyanların bu sapık inancı hakkındaki küfürlerini doğrulayıcı mahiyette Maide Sûresinde şöyle buyurmaktadır:
"Meryem oğlu Mesih, (gerçekten) 'ALLAH'ın (bizzat) kendisidir' diyenler, andolsun ki kafir olmuşlardır. Halbuki Mesih, (onlara): 'Ey israil oğulları! Benim de Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan ALLAH'a ibadet edin. Zira her kim (ALLAH'tan başkasına ibadet etmek suretiyle) ALLAH'a şirk koşarsa, muhakkak ALLAH ona (muvakkitlerin yurdu olan) cenneti haram. kılar. Onun varacağı yer, ateştir. Zalimlerin hiçbir yardımcıları yoktur. 'ALLAH (gerçekten) üçün üçüncüsüdür' diyenler de, andolsun ki kafir olmuşlardır. Halbuki (vahdaniyet sıfatına sahip) bir tek ilahtan başka (ikinci) bir ilah yoktur. (İsa hakkında) söylediklerinden vazgeçmezlerse, onlardan kafir olanlara açıklı bir azab dokunacaktır. Hâlâ ALLAH'a tevbe edip O'ndan mağfiret dilemezler mi? Halbuki ALLAH, bağışlayıcıdır ve merhamet sahibidir. Meryem oğlu İsa, bir peygamberden başka bir şey değildir. Ondan öncede nice peygamberler gelip geçmiştir. Annesi de, dosdoğru (bir kadın) dır. İkisi de (diğer insanlar gibi) yemek yerlerdi. (Buna göre yaşamak için yemeğe muhtaç olan bir insan, nasıl 'ilah' veya 'ALLAH 'in oğlu' olabilir?) Birde, Bizim ayetleri onlara nasıl açıkladığımıza bir bak! Sonrada onların, (söylediklerinin batıl olduğunu açıkça kanıtlayan belgeleri açıkladığımızda) nasıl yüz çevirdiklerine bir bak!"[76]
Yahudiler ve Hıristiyanlar, Hz.. İsa (a.s)'ın babasız olarak doğmasına hayret ediyorlar. Halbuki Hz.. Adem (a.s)'ın durumu, Hz.. İsa (a.s)'m durumuna göre daha hayret vericidir. Çünkü Hz.. Adem (a.s), hem babasız ve hem de annesiz olarak doğmuştur. Buna göre Hz.. Adem (a.s)'ı topraktan yaratıp sonrada ona "ol" demekle olu verdiren ALLAH, Hz.. İsa (a.s)'ı da babasız olarak yaratmıştır. Zira Şanı Yüce ALLAH, her şeyi yapmaya gücü yetendir. Çünkü o bir şey yapmak istediğinde yerde ve gökte bulunan hiçbir şey O'nu yapmaktan aciz bırakamaz. İşte bundan dolayı Kur'ân-ı Kerîm, Hz.. İsa (a.s)'m bu durumunu, Hz.. Adem (a.s)'m şu duruma benzetmiştir:
"Doğrusu ALLAH katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Çünkü ALLAH onu, topraktan yarattı. Sonrada ona 'ol' dedi. O da (anında insan) oluverdi."[77]
[72] Maide: 5/75.
[73] Abdulvehhab en-Neccâr, Kasasu'l-Enbiyâ, s. 454.
[74] îsrâ': 17/43.
[75] Nisa: 4/171.
[76] Maide: 5/72-75.
[77] Âl-i İmrân: 3/59.
Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 489-494.
http://www.imanehli.com/forum/hzisaas-ruhullah-efendimizle-ilgili-konular-t3908.0.html