Korku filmi ülkesi

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Ünlü bilimkurgu yazarı Ray Bradbury’nin bir öyküsünde, çok ama çok sıcak bir gezegene düşmüş insanların hikayesi anlatılır. Ömürleri çok ama çok kısadır. Sığındıkları mağaradan, günün dışarıya çıkmaya izin verecek kadar havanın serinlediği kısa bir döneminde koşarak çıkıp, başka düşman grupların saldırısından da kurtulabilirlerse, hasarlı durumdaki uzay gemisine yetişebilecektir insanlar. Neden oraya gitmek istediklerini taa öykünün sonunda anlarız. Daha normal bir sıcaklıkta birden vücut ritimleri düşmekte, dolayısıyla yaşlanma yavaşlamakta ve ömürler uzamakta, daha doğrusu normalleşmektedir çünkü.
Türkiye’de bizler, işte o mağaraya sığınmış insanlar gibiyiz. Sıcak gündemler yüzünden hayatı bir türlü ‘normal’ yaşayamıyoruz, hızla yaşlanıyoruz, derilerimiz hızla kalınlaşıyor ve hızla da ölüyoruz.
Murat Yetkin dün sabah telefon edip Amerikan Konsolosluğu’nun önündeki tuhaf terör saldırısını aktardığında tam bunu düşündüm. Normal bir hayat bize haram. Biz, sürekli savaş şartlarında yaşamak için doğduk. Şöyle huzur içinde yaşayamıyoruz, tatil yapamıyoruz, yarınımızdan emin olarak bir gün geçiremiyoruz.
Geçen yılın, yani 2007’nin nisanından beri yaşadıklarımızı bir hatırlayalım...
Önce Cumhurbaşkanlığı seçiminde kim aday olacak belirsizlikleri, açılan papatya falları.
Cumhuriyet mitingleri, miting meydanlarında neredeyse açık açık darbe çağrıları yapılması.
Ardından Abdullah Gül’ün adaylığı ve ilk oylama.
Aynı gece ordunun siyasi sisteme ve Anayasa Mahkemesi’ne verdiği muhtıra.
Ertesi gün hükümetin karşı muhtırası ve erken seçime gidiş.
Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararı.
Anayasa değişiklikleri.
Genel seçim öncesi siyasi gerginlik. Meydanlarda ip atmalar.
Seçimde AKP’nin yüzde 47 oy alması ve bunun CHP ve bazı medya mensupları başta olmak üzere bazı kesimlerde büyük bir hayal kırıklığı, hatta depresyon yaratması.
Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olmasını engelleme çabaları.
Gül’ün aday olması, MHP’nin 367 oyununu bozması. MHP’ye duyulan büyük öfke.
Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi ve protestolar.
Hayrünnisa Gül’ün elini sıkmayan askerler.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören Anayasa değişikliklerinin referandumu.
Sınır ötesi operasyon tartışmaları. Başbakan’ın orduyla polemiğe girmesi, ‘İçerde kaç, dışarda kaç terörist var’ tartışması.
Hâlâ bir ihmal, hatta neredeyse kasıtlı bir ihmal sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılan Dağlıca baskını.
Sınır ötesi operasyonlar.
Sınır ötesine asker sevkıyatı.
‘Ordu operasyondan erken mi döndü’ tartışmaları.
Başbakan’ın “Türban velev ki siyasi simge” demesi.
Başbakan’ın “Türbanı bir cümle çözer” demesi, MHP’nin “Al sana o cümle” demesi ve anayasa değişikliği.
Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi.
AKP hakkında kapatma davası açılması.
Ergenekon soruşturmasının ansızın hızlanması, ‘dokunulmaz’ sanılan emekli General Veli Küçük’ün tutuklanması.
Kapatma davasının ‘yargı darbesi’ olarak nitelenmesi, Ergenekon’un da ‘darbeye karşı darbe’ konumuna gelmesi.
Ergenekon’da iki emekli orgeneralin tutuklanması. Bir adli soruşturmanın Türkiye’deki bölünmeye paralel olarak ya sonuna kadar desteklenmesi ya da sonuna kadar eleştirilmesi.
Ergenekon’da soruşturulanların 7 Temmuz’da bir kalkışmaya girişecekleri, polisle çatışacakları yönünde haberlerin polis tarafından gazetelere sızdırılması.
Bazı gazetelerin, “Hani 7 Temmuz’da kaos olacaktı?” demesi.
9 Temmuz sabahı dört kişinin İstanbul’da kale gibi korunduğu bilinen Amerikan Konsolosluğu’nun önündeki polis noktasına bir çeşit intihar saldırısında bulunması,
üç polisin şehit olması, üç saldırganın olay yerinde öldürülmesi.
***
Eminim unuttuğum, atladığım daha bir sürü ‘skandal’ ve ‘şok gelişme’ de vardır. Ayrıca arada iyi şeyler de oldu, mesela milli takım Avrupa Şampiyonası’nda yarı final oynadı.
Bu kadar olay bize ‘normal’ geliyor olabilir ama genellikle bizim batımızda yer alan gerçekten ‘normal’ ülkelerde bunların onda birinin meydana gelmesi bile bir yılı ‘çok hareketli bir yıl’ yapabilir.
Çok şey mi istiyorum, ‘Artık normal bir ülkede yaşamak istiyorum’ dediğimde?


İsmet BERKAN
 

erdemgazetesi

Profesör
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
1,258
Reaksiyon puanı
1
Puanları
36
çok şey istemiyorsun
Az ve öz bir şey istiyorsun ama onu yapacak kimse yok.
Bir ben varım ama banada destek çıkan yok...
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,117
Reaksiyon puanı
102
Puanları
48
çok güzel bi paylaşım oldu :)
anlayanlara
 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Evet çok şey istemiyorum Sağlık ve huzur....
 
Üst