HAYAT GÜZELLLL...
Asistan
- Katılım
- 24 Temmuz 2016
- Mesajlar
- 158
- Reaksiyon puanı
- 33
- Puanları
- 28
nolur bi dakikanızı ayırın.
Ya artık gerçekten bıktım. Okul notlarım, bir sürü öğrencinin kıskandıracak kadar iyi, ya 99,4429 oratalamam var. müzik yeteneğim, keman çalışım da herkesi kıskandırıyor. hava atmıyorum ama su şırıltısını bile nota olarak duyabilen bir insanım. kelimeleri kolayca tersine çevirebilirim hatta sureleri bile. Bu harika bir şey ama zeka oyunlarında tam bir umutsuz vakayım. Mangala oynayamıyorum, satrançta felaketim. Sudokuda fena değilim ama kötüyüm. Seçmeli zeka oyunları seçiyorum iki senedir, hocanın verdiği hemen hiçbirşeyi yapamadım. Kelimeleri tersine çevirebliyorum ama kimse bunu zeka olarak görmüyor ki Bi de beni gerizekalı olarak gören bir teknoloji tasarım hocası var tabii.zeka oyunları dersine giriyor. Satrançta derece alan arkadaşlarımıysa deha olarak görüyor. Dile getirmese de beni aptal olarak gördüğünü biliyorum, davranışlarından tavırlarından anlıyoırum bunu. Herhalde o adama kelimeleri tersine çevirdiğimi söylesem, bana gülerdi heralde, hatta bana disleksi oldğuumu bile sylerdi.. Bu sene konuşmam biraz hızlıydı, heyecenlandığımda korktıuğumda kızdığmda biraz hızlı ve anlaşılmaz konuşuyordum. bir gün o hoca sınıfa geldi, satrançta derecee alan arkadaşlarıma bişey anltıyodu. o sırada ben de en yakın arkadaşıma bişey söyledim hocanın lafı bitince (o arkadaşım da satrançta mükemmel) biraz heyecenalndım tabii, hızlı konuştum. hoca resmen benle dalga geçti. ağzında tuhaf bir ses yaptı, çok hızlı bi şekildeydi bu ses, omzumu tutup susturdu beni. kendimi çok rencide olmuş hissettim.tenefüstü, sınıfın çoğu oradaydı ve beni neredeyse bütün sınıfın önünde rezil etti beni. en yakın arkadaşıma her şeui anlattım o da inanmış görünmeye çalıştı ama inanmadı, biliyorum. arkadaşım o hocaya hayran çünkü, biliyorum. galiba bu bir şekilde o hocanın kulagına gitti. bir hafta falan sonra beni yanına çağırdı. zeka oyunları oynatacağı ufak bir grup kuracaktı, o kişiler de zeka oyunlarında derece alanlar tabii. keman çalarım ben, o hpca da bunu biliyor. bana önce dedi ki: keman çalıyo musun hala? işte havadan sudan falan konuştu. sonra: zeka oyunuları kursu kurucam, senin gibi zeki, yetenekli bir öğrenciyi de almak istedim. katılmak ister misin? o bunu söyleyince, heralde ben ön yargılı davrandım diye düşündüm.
annem de bizim okulda çalışıyordu, ona soracağımı söyledim. sordum kabul etti. form verdi bi tane, onu doldurdum. birkaç gün sonra başladı kurs, ben de gittim. bir arkadaşım var, kendisi çok deli doludur sesi güzeldir satrançta da çok iyi, oturdu hocanın koltuğuna, hoca da diğerlerinin zeka küpünü yapmasınayardım edior. küstüüüüm diye türkü söyledi arkadaşım, sonra kurstaki kişiler listesine baktı. satranççıların hepsinin adı yazıyordu ama ben kendi ismimi görmedim. bir hafta sonra yine kurs vardı, rahatsızlanmıştım birtaz, gidemedim. hiç sormadı, neden gelmedin diye. sonraki hafta tamamen aklmdan çıkmış kurs, o hafta da sormadı. sonra bütün bunları birleştirdim ve taşlar iyice yerine oturdu. anlaşılan o ki, arkadaşımla konuşmalarımızı biri duymuş ve ona söylemiş. ya da hoca kendisi duydu. koridorda konuşuyoduk zaten, illa ki biri kulak misafiri olmuştur. bunu duydu ve annemin kulağına gitmemesi için beni bu düşüncedn döndürmeye çalıştı. ama salak değilim, onun oyununu anladım. anneme zaten önceden söylemiştim böyle böyle diye, kursa alınınca annem sen alınganlık etmişsin dedi, ben de öyle düşünüyodum. konuşmamla dalga geçme olayı da zaten kursa gitmemeye başladıktan çok sonra oldu. biliyo musunuz eğer satranççılardan biri gelmeseydi kursa, kesinlikle niye gelmedin diye sorardı. ama bana gelince, ilgilenmedi bile.
bunları yaşadım ve o hocadan nefret ettim, onu gördükçe hatırladıkça depresyona girecek gibi oldum. kendimi uzun bi süre gerizekalı olarak gördüm, okul kapanınca aştım bu durumu. geçen sene başka bi hoca girdi zeka oyunllrına ama o da biraz salak görüyordu heralde beni, görmese de onun dersinde de berbattım ve üzülüyodum. kelimeleri tersten söyleyebildiğim için zeka oyunları sınıfında bir itibarım vardı, hoca da şaşırıyordu ama derste kötüydüm, tersten konuşmak zeka oyunlarında geçmiyor maalesef. yine de zeka oyunları sınavlarında kötü değildim. seneye dersimize girecekti muhtemelen, heralde notlarımı kırıp satranççılarınkini yükseltirdi.
seneye başka bir okula geçiyoruz, yine o en yakın arkadaşımla birlikte. bi de sınıftaki bir çocuk daha geliyor. ve ben, o okulda da aynı duruma düşmek istemiyorum. yine o arkadaşımın okulun gözdesi olup da, salak olarak görülen kişi durumuna düşmek istemiyorum. napabilirim, zeka oyunları konusunda kendimi naıl geliştiririm?
uzun yazı için kusura bakmayın ama içimi dökmek ve tavsiye almak istedim.
satranç oynayanlara lafım yok kesinlikle, satranç zeka gerektirir ama gerizekalı değilim ben , satranç oynamayan gerizakalı olmaz ki
Ya artık gerçekten bıktım. Okul notlarım, bir sürü öğrencinin kıskandıracak kadar iyi, ya 99,4429 oratalamam var. müzik yeteneğim, keman çalışım da herkesi kıskandırıyor. hava atmıyorum ama su şırıltısını bile nota olarak duyabilen bir insanım. kelimeleri kolayca tersine çevirebilirim hatta sureleri bile. Bu harika bir şey ama zeka oyunlarında tam bir umutsuz vakayım. Mangala oynayamıyorum, satrançta felaketim. Sudokuda fena değilim ama kötüyüm. Seçmeli zeka oyunları seçiyorum iki senedir, hocanın verdiği hemen hiçbirşeyi yapamadım. Kelimeleri tersine çevirebliyorum ama kimse bunu zeka olarak görmüyor ki Bi de beni gerizekalı olarak gören bir teknoloji tasarım hocası var tabii.zeka oyunları dersine giriyor. Satrançta derece alan arkadaşlarımıysa deha olarak görüyor. Dile getirmese de beni aptal olarak gördüğünü biliyorum, davranışlarından tavırlarından anlıyoırum bunu. Herhalde o adama kelimeleri tersine çevirdiğimi söylesem, bana gülerdi heralde, hatta bana disleksi oldğuumu bile sylerdi.. Bu sene konuşmam biraz hızlıydı, heyecenlandığımda korktıuğumda kızdığmda biraz hızlı ve anlaşılmaz konuşuyordum. bir gün o hoca sınıfa geldi, satrançta derecee alan arkadaşlarıma bişey anltıyodu. o sırada ben de en yakın arkadaşıma bişey söyledim hocanın lafı bitince (o arkadaşım da satrançta mükemmel) biraz heyecenalndım tabii, hızlı konuştum. hoca resmen benle dalga geçti. ağzında tuhaf bir ses yaptı, çok hızlı bi şekildeydi bu ses, omzumu tutup susturdu beni. kendimi çok rencide olmuş hissettim.tenefüstü, sınıfın çoğu oradaydı ve beni neredeyse bütün sınıfın önünde rezil etti beni. en yakın arkadaşıma her şeui anlattım o da inanmış görünmeye çalıştı ama inanmadı, biliyorum. arkadaşım o hocaya hayran çünkü, biliyorum. galiba bu bir şekilde o hocanın kulagına gitti. bir hafta falan sonra beni yanına çağırdı. zeka oyunları oynatacağı ufak bir grup kuracaktı, o kişiler de zeka oyunlarında derece alanlar tabii. keman çalarım ben, o hpca da bunu biliyor. bana önce dedi ki: keman çalıyo musun hala? işte havadan sudan falan konuştu. sonra: zeka oyunuları kursu kurucam, senin gibi zeki, yetenekli bir öğrenciyi de almak istedim. katılmak ister misin? o bunu söyleyince, heralde ben ön yargılı davrandım diye düşündüm.
annem de bizim okulda çalışıyordu, ona soracağımı söyledim. sordum kabul etti. form verdi bi tane, onu doldurdum. birkaç gün sonra başladı kurs, ben de gittim. bir arkadaşım var, kendisi çok deli doludur sesi güzeldir satrançta da çok iyi, oturdu hocanın koltuğuna, hoca da diğerlerinin zeka küpünü yapmasınayardım edior. küstüüüüm diye türkü söyledi arkadaşım, sonra kurstaki kişiler listesine baktı. satranççıların hepsinin adı yazıyordu ama ben kendi ismimi görmedim. bir hafta sonra yine kurs vardı, rahatsızlanmıştım birtaz, gidemedim. hiç sormadı, neden gelmedin diye. sonraki hafta tamamen aklmdan çıkmış kurs, o hafta da sormadı. sonra bütün bunları birleştirdim ve taşlar iyice yerine oturdu. anlaşılan o ki, arkadaşımla konuşmalarımızı biri duymuş ve ona söylemiş. ya da hoca kendisi duydu. koridorda konuşuyoduk zaten, illa ki biri kulak misafiri olmuştur. bunu duydu ve annemin kulağına gitmemesi için beni bu düşüncedn döndürmeye çalıştı. ama salak değilim, onun oyununu anladım. anneme zaten önceden söylemiştim böyle böyle diye, kursa alınınca annem sen alınganlık etmişsin dedi, ben de öyle düşünüyodum. konuşmamla dalga geçme olayı da zaten kursa gitmemeye başladıktan çok sonra oldu. biliyo musunuz eğer satranççılardan biri gelmeseydi kursa, kesinlikle niye gelmedin diye sorardı. ama bana gelince, ilgilenmedi bile.
bunları yaşadım ve o hocadan nefret ettim, onu gördükçe hatırladıkça depresyona girecek gibi oldum. kendimi uzun bi süre gerizekalı olarak gördüm, okul kapanınca aştım bu durumu. geçen sene başka bi hoca girdi zeka oyunllrına ama o da biraz salak görüyordu heralde beni, görmese de onun dersinde de berbattım ve üzülüyodum. kelimeleri tersten söyleyebildiğim için zeka oyunları sınıfında bir itibarım vardı, hoca da şaşırıyordu ama derste kötüydüm, tersten konuşmak zeka oyunlarında geçmiyor maalesef. yine de zeka oyunları sınavlarında kötü değildim. seneye dersimize girecekti muhtemelen, heralde notlarımı kırıp satranççılarınkini yükseltirdi.
seneye başka bir okula geçiyoruz, yine o en yakın arkadaşımla birlikte. bi de sınıftaki bir çocuk daha geliyor. ve ben, o okulda da aynı duruma düşmek istemiyorum. yine o arkadaşımın okulun gözdesi olup da, salak olarak görülen kişi durumuna düşmek istemiyorum. napabilirim, zeka oyunları konusunda kendimi naıl geliştiririm?
uzun yazı için kusura bakmayın ama içimi dökmek ve tavsiye almak istedim.
satranç oynayanlara lafım yok kesinlikle, satranç zeka gerektirir ama gerizekalı değilim ben , satranç oynamayan gerizakalı olmaz ki