anlatılamazdı!
Allah razı olsun abim, anlamak isteyen için yeterlidir.
....
Anlamadilar :d
anlatılamazdı!
Allah razı olsun abim, anlamak isteyen için yeterlidir.
cem yılmaz diyorya, "erkeği bir de benden dinleyin demeyeceğim tabi ama erkeğimya, oradan biliyorum"
şimdi, yaklaşık 4 yıldır özel bir kurumda 1600 lira maaş ile çalışan biri olarak, biraz birikmişim ile birlikte kredi ile bir ev aldım. evin borcu bitti denilecek kadar azaldığı için geçen ay "borç" ile 27 bin tl'ye araba aldım. 3 ay önce de bir motosiklet sahibiydim. ve hayatında hiç tatile gitmeyen biri olarak haziran ayında vizesiz 5 avrupa ülkesine 1 hafta seyahete gideceğim, 230 liraya uçak biletlerini aldım, hesapladığımda da tüm seyahatin toplam maliyeti 1500 lira civarı tutacak.
1500 liraya bunların olduğunun kanıtı bizzat kendim iken, nasıl olur da burada fakir edebiyatı yapanlara inanabilirim? asgari ücretin 700 lira olduğunu sürekli tekrarlayanlara da şunu söylemek istiyorum; kusura bakılmasın ama o paraya bu ülkede çalışan insan enayidir. burger king'de arka taraftaki duvardaki yazıda " bu kurumda asgari ücret uygulanmaktadır" yazıyor. siparişi beklerken çalışan elemana diyorum ki, asgari ücretle mi çalışıyorsun? yok abi, o paraya çalışılır mı, elimize iyi para geçiyor diyor. olmasa bile sokakta hıyar satsan aylık gelirin yine bin tl nin üzerine çıkar. ayrıca asgari ücretli çalışan çoğunun elinde iphone olması da ayrı bir tezat.
not: sakın yanlış anlaşılmasın, yukarıdaki yazdıklarımı kesinlikle hava atma amacında yazmadım. gerçi forumda beni bilen bilir ama yine de belirmek istedim.
cem yılmaz diyorya, "erkeği bir de benden dinleyin demeyeceğim tabi ama erkeğimya, oradan biliyorum"
şimdi, yaklaşık 4 yıldır özel bir kurumda 1600 lira maaş ile çalışan biri olarak, biraz birikmişim ile birlikte kredi ile bir ev aldım. evin borcu bitti denilecek kadar azaldığı için geçen ay "borç" ile 27 bin tl'ye araba aldım. 3 ay önce de bir motosiklet sahibiydim. ve hayatında hiç tatile gitmeyen biri olarak haziran ayında vizesiz 5 avrupa ülkesine 1 hafta seyahete gideceğim, 230 liraya uçak biletlerini aldım, hesapladığımda da tüm seyahatin toplam maliyeti 1500 lira civarı tutacak.
1500 liraya bunların olduğunun kanıtı bizzat kendim iken, nasıl olur da burada fakir edebiyatı yapanlara inanabilirim? asgari ücretin 700 lira olduğunu sürekli tekrarlayanlara da şunu söylemek istiyorum; kusura bakılmasın ama o paraya bu ülkede çalışan insan enayidir. burger king'de arka taraftaki duvardaki yazıda " bu kurumda asgari ücret uygulanmaktadır" yazıyor. siparişi beklerken çalışan elemana diyorum ki, asgari ücretle mi çalışıyorsun? yok abi, o paraya çalışılır mı, elimize iyi para geçiyor diyor. olmasa bile sokakta hıyar satsan aylık gelirin yine bin tl nin üzerine çıkar. ayrıca asgari ücretli çalışan çoğunun elinde iphone olması da ayrı bir tezat.
not: sakın yanlış anlaşılmasın, yukarıdaki yazdıklarımı kesinlikle hava atma amacında yazmadım. gerçi forumda beni bilen bilir ama yine de belirmek istedim.
Evli olaydın görürdük seni.![]()
cem yılmaz diyorya, "erkeği bir de benden dinleyin demeyeceğim tabi ama erkeğimya, oradan biliyorum"
şimdi, yaklaşık 4 yıldır özel bir kurumda 1600 lira maaş ile çalışan biri olarak, biraz birikmişim ile birlikte kredi ile bir ev aldım. evin borcu bitti denilecek kadar azaldığı için geçen ay "borç" ile 27 bin tl'ye araba aldım. 3 ay önce de bir motosiklet sahibiydim. ve hayatında hiç tatile gitmeyen biri olarak haziran ayında vizesiz 5 avrupa ülkesine 1 hafta seyahete gideceğim, 230 liraya uçak biletlerini aldım, hesapladığımda da tüm seyahatin toplam maliyeti 1500 lira civarı tutacak.
1500 liraya bunların olduğunun kanıtı bizzat kendim iken, nasıl olur da burada fakir edebiyatı yapanlara inanabilirim? asgari ücretin 700 lira olduğunu sürekli tekrarlayanlara da şunu söylemek istiyorum; kusura bakılmasın ama o paraya bu ülkede çalışan insan enayidir. burger king'de arka taraftaki duvardaki yazıda " bu kurumda asgari ücret uygulanmaktadır" yazıyor. siparişi beklerken çalışan elemana diyorum ki, asgari ücretle mi çalışıyorsun? yok abi, o paraya çalışılır mı, elimize iyi para geçiyor diyor. olmasa bile sokakta hıyar satsan aylık gelirin yine bin tl nin üzerine çıkar. ayrıca asgari ücretli çalışan çoğunun elinde iphone olması da ayrı bir tezat.
not: sakın yanlış anlaşılmasın, yukarıdaki yazdıklarımı kesinlikle hava atma amacında yazmadım. gerçi forumda beni bilen bilir ama yine de belirmek istedim.
her şeyi anlarım. ekonomik verileri anlatanı da anlarım. ama göz göre göre günaha girmeyin. gidin taşeronların eline düşen garibanlara bakın. parası zaten az bir de alamıyor. çıksınlar aslanlar gibi taşeron yasasını çıkarıp bu allah'tan korkmazları akıllandırsınlar eyvallah derim. ama nedense taşeron yasası sürekli gündeme gelip kayboluyor. en son ne oldu haberim yok. ancak gördüğüm tüm taşeron çalışanları bildiğiniz açlık sınırında. hatta altında maaş alıyorlar. yukarı çıkarmak için; ya ek iş yapıyor, ya iddaa oynuyor. bu adamın hiç mi yaşama hakkı yok. ülke ekonomisi 80 milyona falan da dağılmıyor. matematiği bu yüzden sevmiyorum.
taşeron adaletsizliğine ben de karşıyım ve çözümlenmesini en çok isteyenlerden birisiyim çünkü abim taşeronda çalışıyor. ancak benim söyleriklerimde tam olarak hangi noktada günaha girdiğimi anlayamadım? sözlerinizi ya seçerek konuşun yada konuşmayın.
cem yılmaz diyorya, "erkeği bir de benden dinleyin demeyeceğim tabi ama erkeğimya, oradan biliyorum"
şimdi, yaklaşık 4 yıldır özel bir kurumda 1600 lira maaş ile çalışan biri olarak, biraz birikmişim ile birlikte kredi ile bir ev aldım. evin borcu bitti denilecek kadar azaldığı için geçen ay "borç" ile 27 bin tl'ye araba aldım. 3 ay önce de bir motosiklet sahibiydim. ve hayatında hiç tatile gitmeyen biri olarak haziran ayında vizesiz 5 avrupa ülkesine 1 hafta seyahete gideceğim, 230 liraya uçak biletlerini aldım, hesapladığımda da tüm seyahatin toplam maliyeti 1500 lira civarı tutacak.
1500 liraya bunların olduğunun kanıtı bizzat kendim iken, nasıl olur da burada fakir edebiyatı yapanlara inanabilirim? asgari ücretin 700 lira olduğunu sürekli tekrarlayanlara da şunu söylemek istiyorum; kusura bakılmasın ama o paraya bu ülkede çalışan insan enayidir. burger king'de arka taraftaki duvardaki yazıda " bu kurumda asgari ücret uygulanmaktadır" yazıyor. siparişi beklerken çalışan elemana diyorum ki, asgari ücretle mi çalışıyorsun? yok abi, o paraya çalışılır mı, elimize iyi para geçiyor diyor. olmasa bile sokakta hıyar satsan aylık gelirin yine bin tl nin üzerine çıkar. ayrıca asgari ücretli çalışan çoğunun elinde iphone olması da ayrı bir tezat.
not: sakın yanlış anlaşılmasın, yukarıdaki yazdıklarımı kesinlikle hava atma amacında yazmadım. gerçi forumda beni bilen bilir ama yine de belirmek istedim.
Helal olsun 4 yıllık 1600 TL maaş ile hem ev hem araba almışsın. Biraz birikmişim vardı diyorsun o birazın ne kadar olduğunu çok merak ettim.
Her neyse, üstelik 1500 TL'ye 5 tane Avrupa ülkesine seyahate gidecekmişsin helal olsun. Bu Avrupa ülkelerini de çok merak ettim. Bu kadar az paraya üstelik vizesiz bu kadar çok ülkeyi gezebiliyorsun helal olsun. Eğer mümkünse söyle şu vizesiz Avrupa ülkelerini de biz de gezelim.
Sizin gibi adamları ekonomi bakanı yapmak lazım bu ülkeye. Az para çok iş...
@topalsolucan
Olayı sen şimdi kendine göre yorumluyorsun bu gayet normal bir tepki. Fakat evli olup, 1 yada 2 çocuğu olupta 1600 tl alan biri geçinebilir mi sence? O da senin yapabildiğin tatilleri (vs vs) yapabilir mi?
Olaya çok yanlış bakmışsın. Kendi hayatını örnek verip açlık sınırı yok diyebiliyorsun. Böyle bir zihniyet yok yani.
asgari ücrete çalışmak zorunda kalan insanlara kulladığın kavram. adamın şansı yok. o işi yapmak zorunda kalıyor. ve karşılığında aldığı miktar da o. daha komiği seçtiği bakan ona diyor ki. o parayla geçinirsin. ekmek zeytin belli. yeter. başka bir kurumu ise ,bakanın bağlı olduğu devletin, diyor ki asgari ücret kıtlık sınırı. ( son kısmı sürekli yazıyorum ki görülsün aslında komik olay )
@topalsolucan
Bu ne sert tepki? Ülke şartları belli dedikten sonra hala daha asgari ücretle geçinmeye çalışanları insanları boş görüyorsan konuşmanın gerçekten bir anlamı kalmıyor.
Kendine göre yorup kendinin yapabildikleri doğrultusunda ekonomiyi eleştirmek ne kadar doğrudur?
Senin dışındaki insanların da ne kadar kazandığı neler yapabildikleri önemli değil mi?
Sen yapabiliyorsun diye ülkenin ekonomisi düzelmiyor.
boş konuşma, sana yalan borcum mu var? hayatında hiç yurt dışına çıktın yada oturup kaç paraya mal oluyor diye hesabını yaptın mı?
asgari ücret alanlara sarf ettiğim sözlerin sert olmasının, düz düşünenler tarafından rencide ediyormuş yada aşağılıyormuş gibi algılanacağını ve tepki vereceklerini biliyordum. demeye çalıştığımı bir kez daha tekrar edeyim, "sokakta hıyar satsan aylık gelirin bin liranın üzerine çıkar". biz de bu hayatın içerisinde bulunan ve mücadele veren birisiyiz. geçmişte sokaklarda satmadığım şey kalmamıştı. sağlıklı bir adam nasıl oluyor da asgari ücretle çalışmaya razı olabiliyor aklım almıyor. asgari ücret 300 lira da olabilirdi, bu insanlar yine de çalışacak mıydı?
tepki sert değil aslında. sadece sert kısmını görmeye odaklandığınız için öyle görünüyor! herhalde herkes kendi hayatından örnek verecek. Başkasının hayatını yaşamıyor ki kimse. Taşeronlar konusu tutturmuş gidiyor doğru az maaş aldıkları çok çalıştıkları da doğru ama takdir edilir ki kimse kimseye tutup da 2000 lira maaş vermiyor. Ama şu kesindir 2000 verse de az diyeceksiniz veya diyecekler. benim annem de o tarz bir şirkette çalıştı babam hala çalışıyor. Üniversite mezunu adam 1600 lira alırken ona 2000 lira verilse hak mı sorusunu da sormak lazım tabi. o zaman bizim maaşları da 5000 mi yapmalı devlet ? Peki hangi kaynakla ? Devletin borcunu ödemek için aldığı vergi sana ağır gelirken bu meblağları nasıl karşılar devlet bunu da cevaplayın bi zahmet! Ki devam eden bir sürü yatırım bir sürü proje varken!
Arkadaşlar şükür günümüze ülke ekonomi olarak gerçekten iyi durumda. Bunu görmek isteyen her türlü görüyor zaten. Görmek istemeyene de zorla gösterecek hali yok kimsenin!
Konu Biraz Sapmış ama Düşüncelerimide eklemek istedim Asgari Ücretin Belirlenmesinin Sadece Hükümetin Elinde Olmadığını Bilmenizi İsterim
Asgari Ücret Taban Sınırının Belirlenmesi İçin İşadamları ve Tüsiad Gibi Kurumlarla Müzakere Edilmesi Gerekliki
2003 teki Asgari Ücrette Artışı Konusunda Tüsiad %20 ye Razı Olduğunu Ama Ek Giderlerin ve %20 nin üzerinde Durumlarda Kendi Ticari Durumlarını Düşünmesi Gerektiğini Yasa olarak Çıkarsa Aradaki Farkın Vergiden Düşürülmesini Aksi Takdirde İşçi Çıkarmak zorunda Kalacaklarını Söylemişti O zaman Tüsiad Başkanı Özilhan 'dı Sanırım Hatırladığım kadarıyla . 2008 Krizinde de Hatta AKBANK 1724 ve bir süre sonrada 650 kişiyi işten çıkarmıştı (Halada AKBANK 'la ilgili hiç bir işlem yapmam ) Krizi Bahane edip Sırf Körüklemek Amacıyla . Büyük Şirkerlet Herşeyin içinde O yüzden Kendi İsimlerini Aklamak için Taşeron Firmaları Kullanıyor İşi Devrediyorlar onların nasıl çalıştığı kaç kişiyi ne kadar Çalıştırdığı taşeron firmayı ilgilendirir (Alt Yüklenici 'de Tabi ucuz ihale sonucu Sineğin yağını çıkarma peşinde olduğu için ) Olan Yine İşçiye Oluyor . İnsana Zulmü Yine insan Yapıyor .
Kapitalist Düzen Böyle Parayı Kontrol Eden Herşeyi Kontrol eder ! Ve Ayrıca Teknoloji Çok Hızlı Bir Şekilde İnsanların yerini Alıyor 20-30 Yıl sonra Ekmek Aslanın neresinde olur bilmem .
Bazı arkadaşları yaşları müsaitse 1999-2002 yıllarına geri dönmeye davet ediyorum.
Yani 14-11 yıl önceye...
Şimdi 14 yıl önce deyince bir durmak gerek.
Bugün 25 yaşında olan birisi 14 yıl önce 11 yaşındaydı...
Acaba 11 yaşındayken ne kadar ekonomiden, borçtan, harçtan anlıyordu onu da bir analiz etmek gerek.
Yani 25 yaşın altında olan birisi IMF'den borç almak için bu ülkenin Bşabakanı nasıl REZİL BİR ŞEKİLDE Yabancı ülkelerin kapılarında sürünüyordu HATIRLAYABİLİYOR MU?
IMF'den eli çantalı MEMURLAR gelirdi...
Bu ülkeye ŞUNU YAPIN, BUNU YAPIN derlerdi şu yasayı çıkarın, bu yasayı kaldırın derlerdi...
Normal bir ülkede kimsenin yüzüne bakmayacağı bu İMF MEMURLARININ peşinde bir MEDYA ORDUSU gezerdi bu ülkede...
Bizim Medya o dönemde acayipti!
Yine aynı dönem şimdi olduğu gibi GALATASARAY Avrupa'da çok başarılıydı...
Bu IMF'den gelen MEMURLARA bizim gazeteciler GALATASARAY'ı sorardı!
Amerika'dan gelen IMF memuru Galatasaray'ı duydum deyince anahaber bültenlerinde evire çevire bunu haber yaparlardı!
Oysaki o IMF Memuru Türkiye'ye Galatasaray'ı izlemeye değil, HÜKÜMETE EMİR VERMEYE GELMİŞTİ... Medya bunun üzerinde pek durmazdı... IMF Olayını RAKI BALIK GALATASARAY MAÇLARINA çevirir, magazinleştirir halkı uyuturdu!
Bazı arkadaşlar 1999 krizini yaşamadıkları için bugün ülkenin geldiği ekonomik seviyeyi idrak etmekte zorlanıyorlar ya da Türkiye'nin ekonomik başarılarını dile getirince Hükümeti övmüş olacaklarını düşündükleri için ekonomi hakkında atıp tutarak bir tatmin yaşıyorlar.
Ülkede bir kesim de var ki ülke ne kadar zenginleşirse zenginleşsin kendi cebine kolay yoldan çok para girmedikçe ülkenin zenginleştiğine inanmayacaklar...
geçmiş dönemlerde bu hükümete oy verdim. muhtemelen yine de oy vermeye devam edeceğim, Rabbim ömür bahşederse...
ne ki bu hükümetin asgari ücret politikasını asla tasvip etmiyorum.
benim bir devlet memuru olarak şahsen bir şikayetim yok. zengin olacak bir gelirim olmasa da, rahat ve huzur içinde yaşayabileceğim seviyede bir maaşım olmasa da, açta açıkta değilim ve tevekkül ediyorum.
ama asgari ücretli aç, açıkta ve başkalarının yardımına muhtaç durumda.
kirası, faturası derken cebinde bir çay parası bile kalmıyor bu insanların.
bu durum resmen bir kölelik, paryalık... üstelik bu durumda kalkıp sayın başbakan bir de üç çocuk istemesi yok mu, hasta ediyor insanı.
emeklinin ve asgari ücretlinin durumunu düzeltmedikçe, ülkenin durumu, zenginliği, büyümesi, uluslararası prestij kazanması vs. aç insanlar için fazla bir anlam taşımıyor maalesef!
oy verdim ve vereceğim derken bi zamanlar devletin düşürüldüğü sefil durumları yaşamış bir insan olarak devletimin haysiyeti ve geleceği adınaydı bu, ancak bu ülkede bu kadar insanın düşürüldüğü sefalet seviyesini içim kaldırmıyor artık, o insanlar açken, bitik ve perişan haldeyken rahat rahat uyuyamıyorum, yediğim lokmalar boğazımdan gitmiyor, yutkunamıyorum. herkes huzur içinde olmadıkça ben de huzur duyamıyorum, rahat edemiyorum.
eskiden devlet zayıftı, sefildi ama vatandaş rahattı, güçlüydü... şimdiyse tam tersi oldu. devlet güçlü ama vatandaş güçsüz ve çok zayıf. bu hükümet eskinin verdiği refleksle devleti kurtardı, tahkim etti ama insanını ezerek yaptı bunu. çok fazla ve aşırı derecede yüklendi insanına... zulüm boyutlarını çoktan aştı bu durum.
bütün dileğim ve duam devleti ezmeden milleti, milleti ezmeden devleti ayakta tutacak hakşinas birilerinin gelmesi...