ashabulyemin
Profesör
- Katılım
- 6 Aralık 2008
- Mesajlar
- 3,389
- Reaksiyon puanı
- 20
- Puanları
- 0
Mehmet Talu
Soru: Hicret ne demektir, nasıl olmuştur? Önemini izah eder misiniz?
Cevap: Bismillahirrahmanirrahim
29 Aralık 2008 Pazartesi günü, 1 Muharrem 1430 olup hicrî yılbaşıdır.
Hicrî yeni yılınızı tebrik eder, maddî ve manevî hayırlara bereketlere vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan dua ve niyaz ederiz.
Hicrî yılbaşı, hicret hadisesine dayanmaktadır.
Lügatta terketmek, ayrılmak, ilgisini kesmek anlamına gelen hecr, hicran masdarından isim olan hicret: “Kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisanen veya kalben ayrılıp uzaklaşması demektir; ancak kelime daha çok “bir yerin terkedilerek başka bir yere göç edilmesi” anlamında kullanılır. Istılah olarak genelde gayr-i müslim ülkeden İslâm ülkesine göç etmeyi, özelde ise: Hz. Peygamber (S.A.V) Efendimiz ve ashabının; dine hizmet etmek ve İslâm devletini kurmak üzere ALLAH Teâlâ’nın izni ile Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye göç etmeleridir. Medine’ye göç eden Müslümanlara muhacir, Resûl-i Ekrem (S.A.V) Efendimize ve muhacirlere yardım eden Medineli Müslümanlara da ensar adı verilmiştir.
Hicret; Hakk’ın batıla galip gelmesi ve İslâm’ı tümüyle yaşamanın azmidir. Hicret; tevhid inancının kalplerde kökleşmesinin, gerektiğinde mallardan ve canlardan feragat etmenin sembolüdür. Hicret; Ensar ve Muhacirinin sergiledikleri dostluk ve kardeşliğin, milli birlik ve bütünlüğün en güzel timsalidir. Hicret; ilk müslümanların inançları uğruna gösterdikleri fedakârlığın doruk noktasıdır.
Hicret, kötü şartlardan kaçış değil; İslâm’ın hükümlerini yaşatacak ve yaşayacak yeni şartların ve mekânların aranışıdır. Fudale b. Ubeyd (R.A.)’den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Hakiki Muhacir, hataları ve günahları terk eden kimsedir” ( İbni Mace, Fitne:2) Abdullah b. Amr b. As (R.A.)’den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Hakiki Muhacir, ALLAH’ın yasakladığı şeyleri bırakan kimsedir.” buyurur. (Buhari, İman: 4-5, Rikak: 26, Müslim, İman: 64-65, Ayrıca Bk. Ebû Davud, Cihad: 2, Tirmizi: Kıyamet: 52, İman- 12, Nesai, İman: 8-9-11)O halde, bizler de ALLAH’ın yasakladığı şeylerden kaçınıp nefsimizin kötü isteklerini frenleyerek her an hicret halinde olabilir ve hicret sevabına nail olabiliriz. Günahlarla, isyanlarla kirlenen gönül dünyamızın, kulluğa, itaate, ibadete yönelmesinin de gerçek hicret olduğunu unutmayalım.
Hicret; İslâm davasının hedefe giden yolunda bir dönüm noktasıdır. Hicret; İslâm toplumunun teşkilatlanması, bir güç haline gelmesi ve çevresine kendini kabul ettirmesi sürecinin ilk adımı olmuştur. Hicret; her vesile ile birlik, beraberlik ve dayanışmayı vurgulayan İslâm’ın hayat bulmasına yol açan önemli bir olaydır. Hicret; imanın maddi güç karşısında kazandığı zaferin simgesidir. Hicret, ALLAH rızası için; anadan, babadan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan, evlattan vazgeçişin, ibretli ve meşakkatli kıssasıdır.
Hicret; her şeylerini ALLAH için, göz kırpmadan terk eden Mekke-i Mükerreme’li Muhacirler ile onları bağırlarına basan, muhtaç oldukları halde onları kendilerine tercih eden Medineli Müslümanların, Ensarın destanıdır. Bu destanda fedakârlık, kardeşlik, ahde vefa, birlik ve beraberlik, değerlerin paylaşımı, özgürlük aşkı, adalet, saygı ve hoşgörü temel konulardır. Medineli Müslümanların, Mekke-i Mükerreme’den hicret ederek gelen Muhacirlere nasıl kucak açtıklarını, onların hayır ve iyiliği için neler düşündüklerini anlatan ayet-i kerime:
“Muhacirlerden önce Medine’ye yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret eden mü’minleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Haşr sûresi:9)
http://www.itibarhaber.com/index.php/kose-yazarlari/koese-yazilari-/mehmet-talu/3321-hicri-yilbasi
29 aralık 2008 yani yarın hicri yılbaşımızı idrak edeceğiz bu konuda hoca efendimizin ümmete tebriğini ve konu hakkında kısa açıklamasını aktarıyorum.yeni yılınız kutlu olsun sevdiklerinize ve ülkemize hayırlara vesile olsun dünyaya barış kardeşlik gelmesine vesile olsun
Soru: Hicret ne demektir, nasıl olmuştur? Önemini izah eder misiniz?
Cevap: Bismillahirrahmanirrahim
29 Aralık 2008 Pazartesi günü, 1 Muharrem 1430 olup hicrî yılbaşıdır.
Hicrî yeni yılınızı tebrik eder, maddî ve manevî hayırlara bereketlere vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan dua ve niyaz ederiz.
Hicrî yılbaşı, hicret hadisesine dayanmaktadır.
Lügatta terketmek, ayrılmak, ilgisini kesmek anlamına gelen hecr, hicran masdarından isim olan hicret: “Kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisanen veya kalben ayrılıp uzaklaşması demektir; ancak kelime daha çok “bir yerin terkedilerek başka bir yere göç edilmesi” anlamında kullanılır. Istılah olarak genelde gayr-i müslim ülkeden İslâm ülkesine göç etmeyi, özelde ise: Hz. Peygamber (S.A.V) Efendimiz ve ashabının; dine hizmet etmek ve İslâm devletini kurmak üzere ALLAH Teâlâ’nın izni ile Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye göç etmeleridir. Medine’ye göç eden Müslümanlara muhacir, Resûl-i Ekrem (S.A.V) Efendimize ve muhacirlere yardım eden Medineli Müslümanlara da ensar adı verilmiştir.
Hicret; Hakk’ın batıla galip gelmesi ve İslâm’ı tümüyle yaşamanın azmidir. Hicret; tevhid inancının kalplerde kökleşmesinin, gerektiğinde mallardan ve canlardan feragat etmenin sembolüdür. Hicret; Ensar ve Muhacirinin sergiledikleri dostluk ve kardeşliğin, milli birlik ve bütünlüğün en güzel timsalidir. Hicret; ilk müslümanların inançları uğruna gösterdikleri fedakârlığın doruk noktasıdır.
Hicret, kötü şartlardan kaçış değil; İslâm’ın hükümlerini yaşatacak ve yaşayacak yeni şartların ve mekânların aranışıdır. Fudale b. Ubeyd (R.A.)’den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Hakiki Muhacir, hataları ve günahları terk eden kimsedir” ( İbni Mace, Fitne:2) Abdullah b. Amr b. As (R.A.)’den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Hakiki Muhacir, ALLAH’ın yasakladığı şeyleri bırakan kimsedir.” buyurur. (Buhari, İman: 4-5, Rikak: 26, Müslim, İman: 64-65, Ayrıca Bk. Ebû Davud, Cihad: 2, Tirmizi: Kıyamet: 52, İman- 12, Nesai, İman: 8-9-11)O halde, bizler de ALLAH’ın yasakladığı şeylerden kaçınıp nefsimizin kötü isteklerini frenleyerek her an hicret halinde olabilir ve hicret sevabına nail olabiliriz. Günahlarla, isyanlarla kirlenen gönül dünyamızın, kulluğa, itaate, ibadete yönelmesinin de gerçek hicret olduğunu unutmayalım.
Hicret; İslâm davasının hedefe giden yolunda bir dönüm noktasıdır. Hicret; İslâm toplumunun teşkilatlanması, bir güç haline gelmesi ve çevresine kendini kabul ettirmesi sürecinin ilk adımı olmuştur. Hicret; her vesile ile birlik, beraberlik ve dayanışmayı vurgulayan İslâm’ın hayat bulmasına yol açan önemli bir olaydır. Hicret; imanın maddi güç karşısında kazandığı zaferin simgesidir. Hicret, ALLAH rızası için; anadan, babadan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan, evlattan vazgeçişin, ibretli ve meşakkatli kıssasıdır.
Hicret; her şeylerini ALLAH için, göz kırpmadan terk eden Mekke-i Mükerreme’li Muhacirler ile onları bağırlarına basan, muhtaç oldukları halde onları kendilerine tercih eden Medineli Müslümanların, Ensarın destanıdır. Bu destanda fedakârlık, kardeşlik, ahde vefa, birlik ve beraberlik, değerlerin paylaşımı, özgürlük aşkı, adalet, saygı ve hoşgörü temel konulardır. Medineli Müslümanların, Mekke-i Mükerreme’den hicret ederek gelen Muhacirlere nasıl kucak açtıklarını, onların hayır ve iyiliği için neler düşündüklerini anlatan ayet-i kerime:
“Muhacirlerden önce Medine’ye yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret eden mü’minleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Haşr sûresi:9)
http://www.itibarhaber.com/index.php/kose-yazarlari/koese-yazilari-/mehmet-talu/3321-hicri-yilbasi
29 aralık 2008 yani yarın hicri yılbaşımızı idrak edeceğiz bu konuda hoca efendimizin ümmete tebriğini ve konu hakkında kısa açıklamasını aktarıyorum.yeni yılınız kutlu olsun sevdiklerinize ve ülkemize hayırlara vesile olsun dünyaya barış kardeşlik gelmesine vesile olsun