Evrimcileri yaptığı en büyük yanlış da, olasılığı bu kadar düşük bir şeyin gerçekleşmesini kabul etmek değil, bu kadar düşük ihtimale sahip bir olayın zincirleme şeklinde daha da küçük olasılıklarda gerçekleşmesi. Yani 10 üzeri 40.000'de 1 bile yeteri kadar büyük bir rakamken, bundan sonra gerçekleşecek olaylar dizisi de daha büyük rakamlara ulaşır. Olasılık hesabında da gruplarda çarprazlama yapılırken iki grup çarpılır. Yani 10 üzeri 40.000 çarpı 10 üzeri 40.000. Peki evrimin gerçekleşmesi için kaç olasılık bir araya geliyor? Binlerce. Bu da demek oluyor ki 10 üzeri 40.000 sayısını binlerce defa kendi kendiyle çarpmamız lazım. Şimdi imkansızlığını anladın mı?
Üstelik, matematik bilimi yanlış hatırlamıyorsam 10 üzeri 32'den sonrasının 1 sayısını bölmesini "0" olarak kabul eder. Yani matematikte 1 bölü 10 üzeri 40.000, "sıfır" olarak işlem görür. Yine de bu olasılığın sıfır olduğu anlamına gelmese de, bu kadar fazla olasılıklar zincirinin bu kadar küçük olasılıklarla ard ardına gerçekleşmiş olması, imkansızdır.
Dün de evrimi savunan birisi evrimde tesadüf yoktur diyordu. idealterror bakalım senin bu "evrim 10 üzeri 40.000 'de 1 bile olsa tesadüfen oldu" iddiana ne diyecek. Evrimciler artık kabul ettirebilmek için teoride olmayan şeyleri uydurmaya başladılar.
Her zamanki gibi hiçbirşey anlamaya veya anlasanda kendine çalışmayan her fikri gömme gayretinle yazmışsın.
Hatta iddiamın ne olduğunu bile anlayamamışsın.
İdealterrorla hiç bir çelişme yok bu konuda.
Tekrar oku bakalım.
Evrim tesadüfi değildir.
Evrimin tesadüfi olduğu asla iddia edilmemiştir.
Evrim evrendeki fizik kurallarına uyar.
Çok kaba bir örnekle yere bir bardak su dökersin, bir kısmı akar gider, bir kısmı yerdeki bir yarığın, çatlağın içine dolar.
Bu çatlağın içine biriken suyun akıp gitmemesi tesadüf değildir tamamen fizikidir.
Canlılığı oluşturan moleküllerin yani yaşamın kimyasının kuralları dışında bir evrim iddia eden yok...
Bu bağlamda senin "tesadüf" anlayışınla biliminkinin aynı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Nedensel tesadüf ve Ereksel tesadüf kavramlarından bihaber olan biriyle bu konunun tartışılması zaten abestir.
Ayrıca ıslamaköfte isimli arkadaşın yazısındaki Türk bilimciyi niye alıntılayıp cevaplamadın?
Ali Demirsoy'u cevaplamanın ne anlamı var?
Sen daha portakalda proteinken o insan evrimi yalayıp yutmuş bir insandır.
Çok istiyorsan sana öğrencilerinden birinin mailini vereyim bu zırvaları ona da anlat.
Ayrıca dediği gibi bilimin tanrıyı ölçümleyebilme ihtimali olsaydı o zaman konu edilebilirdi.
Ölçemediği bir olguyu nasıl deneyimleyebilecek?
Hala anlamıyorsan uğraşma.
Burda Ali Demirsoyca asıl konu edilen bilimin metodudur.
Ali Demirsoy her bilim insanın tavrıyla olaya yaklaşmış.
Tebrik etmek gerekir.
Doğadaki olaylarda amaç, niyet ve hikmet aramak mistisizme ve dine özgüdür.
Oysa bilim olaylarda öznel amaçlar aramaz, nesnel nedenlerini ortaya çıkarmaya çalışır.
Bilimsel bakış açısıyla, ereksellik bağlamında, bilinçli insan eylemleri dışındaki her olay bir rastlantıdır; çünkü insan ve bir ölçüde yüksek memeli hayvan- eylemleri dışında hiçbir olayın amacı, niyeti, hikmeti yoktur, olayın nedeni ve sonucu ne olursa olsun..
DNA kopyalanırken çeşitli nedenlerle zaman zaman kopyalama hataları olur.
Kopyalanan DNA, orijinalinden farklıdır, buna mutasyon denir, nedensel bir sonuçtur ve nedensel anlamıyla bir rastlantı değildir.
Ama bunun böyle olmasının herhangi bir amacı veya hikmeti olsa bile nesnel olarak ortaya konamaz; Occam'ın usturası ilkesi gereği hiçbir dayanağı olmayan böyle bir varsayım yok sayılmalıdır.
Dolayısıyla ortaya çıkan mutasyon nedensel olarak bir gereklilik olmasına karşın, ortaya çıkaracağı sonuç bir kasıt olmadığı için ereksel anlamıyla bir rastlantıdır.
Yağmur, yerler ıslansın, bitkiler sulansın diye yağmaz. Yağmur yağması sonucu yerler ıslanır, bitkiler sulanır.
"evrimciyseniz dehasınız, evrimci değilseniz en kral bilimadamı bile oslanız cahilsiniz" noktasına getirildi olay. Üstelik teorileşme sürecinden geçmemiş bir hipotez için..
Hayır bu senin kuruntun.
Daha doğrusu saplantılı saptırma metodun.
Eğer biri evrimciyse deha veya akıllı değil sadece daha "akılcı" dır.
Aradaki farkı anlarsın umarım.
Gerçi "teori nedir" hala onu bile anlayamadın ama herneyse...