"Evrimi Anlamak Web Sitesi" yayında!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

kurt28

Öğrenci
Katılım
24 Temmuz 2008
Mesajlar
5
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bu evrim teorisini dikkat edin teori ortaya atan zaat allahı inkar etmek için bunu yaptı ama gerçek bilim ona tokat gibi cevaplar verdi ve vermeyede devam ediyor.bunu bilen biliyor bilmeyen cahillerde konuşup duruyor.
 

CerkezEthem

Asistan
Katılım
25 Temmuz 2008
Mesajlar
233
Reaksiyon puanı
1
Puanları
18
Adı üstünde teori olan bir şeyi bu kadar savunmak. Lütfen ne bilim Solucan Delikleri veya Zamanda yolculuk bile bu teorinin yanında daha mantıklı. Bir de ya evrimciyizdir yada cahilizdir gibi bir üsluba getirmeye başlamışsınız konuyu. Evrimi savunursak bilim insanı oluyoruz savunmassak, cahil oluyoruz imam oluyoruz. Gerçekten ellerinden öpüyorum Elmacı arkadaş konuşma tarzın ve savunmada kullandığın düzgün üslubun sayesinde bende üye olayım dedim.


Pc: İmam lar sandığınız gibi cübbeyle ellerinde her daim Kur-an' ı Kerim' le dolaşan insanlar değildir. Bu gibi tabu ları size kim empoze ettiyse yazık.

Bknz. Örn: Haberler
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Selamlar.

CerkezEthem dedi ki:
Bir de ya evrimciyizdir yada cahilizdir gibi bir üsluba getirmeye başlamışsınız konuyu. Evrimi savunursak bilim insanı oluyoruz savunmassak, cahil oluyoruz imam oluyoruz.

Bunu uzunca paragraflarla açıkladıktan sonra muhteşem bir tespit ve özet, tebrik ve teşekkür ediyorum.

F.Collins örneğini de bu yüzden vermiştim, gen haritası çıkarılması, "bin yılın buluşu, olağanüstü başarı" diye kendilerince dillendirilirken, birden bire "cahil herif, prof bile değil, bilimden ne anlar"a dönüştü..
 

turoksin0

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
4,656
Reaksiyon puanı
0
Puanları
216
Dolayısıyla içinde yaşanılan çevre akıllı bir yaratıcının eseriyse; bu eserden yola çıkarak o akıllı yaratıcının varlığının kanıtlanabilir olmaması gerekir. Aksi taktirde o yaratıcıya "inanç" kalmaz; varlığı "bilinir".
Bu sistem akıllı bir yaratıcı tarafından oluşturulmamışsa o yaratıcının varlığı zaten kanıtlanamaz.
Bu sözler bir bilim adamı için biraz basit sözler gibi geldi bana.Kanıtlanabilir ya da kanıtlanamaz olması yaratıcının belirlemesine bağlıdır yani illa yaratıcı varsa kanıtlanır denmesi biraz tuhaf bence.Bize göre(bildiğim kadarıyla) Allah dünyadaki herşeyi neden sonuca bağlı olarak yaratmış herşeyi ispatlasa yaptığınız işe göre cennete cehenneme gideceğinizi somut bir şekilde gösterse o zaman bize verilen bu ömürde sınav olmanın anlamı kalmazki.Sınava hazırlanmak için kitap vermiş kitap içinde bir öğretmen vermiş peygamberimiz(öss gibi). Sınavın içinde kopya çekersek ne anladım öyle sınavdan.Yani tabi inanmayan insan için bu sözler de basit kalacak fakat felsefi olarakda düşünsek direk ispatlanır olmalı denmesi komik olur.Her ihtimal düşünülmeli.İspatlanamayabileceğide(yani bize öyle sunulması).Fakat şu da varki ben Allah'a inanıyorum ve bütün gördüğüm şeyler bana ispattır.Bu sene biyoloji dersine çok çalıştım ve gördüğüm her konuyu hayranlıkla takip ettim, ettikçe daha da inanmaya başladım.Tabi bu söylediklerimde inanan insanlar için geçerli.Bu arada tugbagaleri şunu gördüm ki evrimin temel sorunu tahmin ettiğim gibi ya Allah'a inanacaksın ya da inanmayacaksın gibi geldi bana.Kısaca ne kadar dediğin gibi konuyu daraltsada bu iş dönüp dolaşıp dine geliyor.
 

SeRCaN

Asistan
Katılım
14 Mart 2006
Mesajlar
422
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
evrime değil de daha gerisine meraklıyım (evrim hk.sizler kadar bilgim yok..) büyük patlamayı başlatan protonlar (parçacıklar higgs parçacığı fln) nerden geldi...

herneyse büyük patlama oldu dünya soğudu ilk dna ortaya çıktı(!) sonra mitokondriyi (hücrenin tüm iç parçaları olarak özetleyeceğim) ortaya çıkardı tek hücreli canlı meydana geldi sonra balıklar (solungaçları nasıl oluşturdular(!) ) sonra anfibi canlılar suyun dışında nefes alabilmek we güneşe dayanabilmek(!) ) sonra karada yaşayan canlılar (dinazorlar kadar büyük cüsselilere kadar) uçan canlılar (kanatlarını kendileri mi tasarladı(!) )

yaratıcının varlığını inkar ederseniz binlerce soruyla karşılaşırsınız o boşlukları dolduramazsınız karşı görüşlü olanlar yazıp kaçmış şöyle elmacik'in sorulara net iki cevap hiç yok..

(eklemek isterim) elmacik hocam uzun uzun yazmışsın hepsini okumadım ama okuduklarım bile yeter ;) eline sağlık )

birçok konudaki mükemmeliyeti inkar etmeye evrim yetmez illaki yaradan'ı koyucaksın belki büyük patlamada belki ilk dna'ın yeryüzüne ulaşmasında belki insanlığın ortaya çıkışında.. ama koymazsan da temelsiz bina gibi çöker kalırsın ;)
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
"İnanc"ın sadece bilmeden inanmak olduğu onların kendi iddiaları bdco. :) Bizim böyle bir düşüncemiz yok, "bu sadece inanç, bilinmeden kabul edilmesi gerekir" gibi bir düşüncemiz yok, onların din adına uydurduğu bir iddia. Oysa bir hadis şöyle diyor: "Önce öğren, sonra inan".

Bu arada şuna da tekrar değinmek istiyorum:
drpenguen dedi ki:
Yine verilen örnekten hareket edersek nispeten az sperm üreten erkek balığın genetik bilgisini yeni nesle aktarma şansı yoktur, çok sperm üreten aktarır.

Balıklar, balık olarak sularda var olduklarından beridir çok sperm üretmiyorlarsa ve senin de dediğin gibi az sperm üretenin üreme şansı yoksa, binlerce yıllık evrimleşme sürecinde nasıl dayandılar, nasıl ürediler? Eğer az sperm üretmekten dolayı üreyemiyor idiyseler, o halde hiç yaşamamış olmaları, ya da en iyi ihtimalle soylarının tükenmiş olması gerekirdi. Oysa bugün varlar, demek ki ya az spermle üreyebiliyorlardı ki bu durumda böyle bir adaptasyon yaşamış olmaları anlamsız olacağı için evrim geçirmeyeceklerdi. Ya da baştan çok sperm üretiyorlardı ki o zaman zaten evrimleşmemişler demektir.
 

atheist_68

Öğrenci
Katılım
20 Mayıs 2007
Mesajlar
18
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Sadece bir teori sizlerin metafizik zırvalarınız gibi sallama değil ya
 

saha

Asistan
Katılım
12 Mart 2008
Mesajlar
123
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
:D Evrim teorisi gibi metafizik te en kolay kaçış yollarınızdan biri. Peki metafizik ürünü "zeka" (!) nı nasıl açıklayacaksın :D


Açıklayamayacak sadece bir maymun gibi daldan dala atlayacak nede olsa ateist hani görende bilim adamı zannedecek ben inanıyorumki kendileri bile bu darwin teorisine inanmıyorlar sadece kudreti sonsuz yaratıcıyı kabullenmek istemiyorlar kısacası kibirleri boylarından büyük .

Bu arada elmacık kardeşime ve bu konu hakkında bilgi paylaşımında bulunan arkadaşlarıma teşekkür ederim.
 

idealterror

Asistan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
425
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
vay vay vay.
arakadaslar teori'nin kelime anlamini bile bilmiyor. "ne o oyle, ispatlanmamis seye ne inanacagim dyor" eh ne diyelim...
ustune ustluk buna karsi akilli dizayn bir "TEORI" olarak sunuluyor ki aman aman aman. kendimi yerlere mi atayim?

ne yazik ki bilim nedir niye yapilir gibi bir sorgulamadan eksik beyin, kutsal kitabi referans alip arastirma istegi duymazsa o ulkede tabii ki bilim gelismez.

pek yazik ki evrim teorisinin karsina ismi bile cok akillica secilerek cikartilmis akilli tasarim, insanligi aciklamakta yeni bir sey sunmuyor. eski birikmis bilgiler yeni caga gore tasnif ediliyor.

bir de bir arkadas abd de bile okutulmuyor demis bu dersler... dogrudur fakat bu gercek abd'nin dini yonden asiri muhafazakar oldugu gercegini hem umursamiyor hem de hristiyanlik insanin yaratilisini kurandan farkli ele aliyor.
son olarak da, gelismis ulkeler arasinda evrim teorisini yok sayan en buyuk nufus orani once turkiyede sonra da abd de.
ve evrimsever abdliler "we are atleast before turkey" yani en azindan turkiyenin onundeyiz diyerek seviniyorlar :)
Well, at least we beat Turkey - The Panda's Thumb
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Amerika'nın sadece başkanına bakarak tüm ülkeyi "aşırı muhafazakar" diye nitelendirmek de enteresan olsa gerek. Zira ben ABD'yi hristiyan sanıyordum, yakın zamanda da Hrisyitanların lideri Papa "evrim gerçek olabilir" dedi, yani ABD muhafazakar diye evrim okutmuyor demek de çok çok ilginç...

İkinci olarak, "teori" denilen bilimsel kavrama ulaşabilmek için "bilimsel yöntem" evresinden geçilmiş olması lazım. Ama evrim teorisi bu konuda kayırılmıştır, sadece evrim teorisi için "bilimsel yöntem" bir defalığına devre dışı bırakılmıştır. Hiç bir şekilde teorileşme kurallarına uyulmamıştır, sadece kişisel tahminlerden ibarettir ve bunu destekleyecek hayal ürünlerinden başka gerçekçi bilimsel hiç bir iddia yoktur.

Tabi bütün bunların yanısıra, yazılmış onlarca yazıya cevap veremeyip sadece bir tek kelimeye ("teori") takılmak da komedi niyetine oynatılabilir televizyonlarda. Zira bir sürü şey yazılmış, evrimin kendisinin bile akıllı tasarım olayını desteklediği ıspatlanmış, ama arkadaş sadece teorinin terimsel anlamına takılmış, bu kadar yazı içerisinden sadece bir adet kelime. :)

Evrimin kendisi, canlıların bir bilinçle hareket ettiğini söylüyor, ama bakıyorsun o bilinç o canlılarda yok. Bilinç konusunda söylediklerimize bir cevabın var mı kardeşim? Sayfalar dolusu yazılmıştı senin mesajından önce.

Kutsal kitabı referans alanların araştırma yapmayacağı da elbette din düşmanlarının bir uydurmasından başka bir şey değil. Dini inanca sahip olmak bilimi reddetmektir diye bizim adımıza kendi kafanızdan iddialar uyduruyorsunuz. Defalarca aksini söylemiş olmamıza rağmen işinize gelmediği için hala bunu ortaya atıyorsunuz. Biz bilimi seviyoruz, destekliyoruz da, ta ki sırf tanrı yerine koyulabilecek bir şey uydurmayana kadar. Zira evrimi kabul edenler onu tanrısallaştırmışlar, çünkü evrim neyi emrederse o oluyor, örneğin üreme konusunda hiç bir bilince sahip olmayan balık evrimin emriyle sperm sayısını arttırıyor, yumurtaları bularak onların üzerine salgı yapıyor vs.. Ya da düşmandan kaçan kertenkelenin ayakları kısalıyor (tabi ayaklarının kısalması için gereken süre olan binlerce yıl boyunca kaçmayı başarabildiğine göre ayakların kısalmasına ne gerek varmış diye soramıyor kimse.. :) )

Biz nedenselliğe inanıyoruz, sizse tesadüflere. bilimsel olan da nedenselliktir tesadüfler değil. Oysa bilim tesadüfleri reddeder, kendinizle çelişiyorsunuz. İşinize gelen yerde nedensellik var tanrısallık yok diyorsunuz, işinize gelmeyen yerde tanrısallık yok tesadüflük var diyerek nedenselliği reddediyorsunuz.

Resmen komedi.
 

turoksin0

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
4,656
Reaksiyon puanı
0
Puanları
216
İkinci olarak, "teori" denilen bilimsel kavrama ulaşabilmek için "bilimsel yöntem" evresinden geçilmiş olması lazım. Ama evrim teorisi bu konuda kayırılmıştır, sadece evrim teorisi için "bilimsel yöntem" bir defalığına devre dışı bırakılmıştır. Hiç bir şekilde teorileşme kurallarına uyulmamıştır, sadece kişisel tahminlerden ibarettir ve bunu destekleyecek hayal ürünlerinden başka gerçekçi bilimsel hiç bir iddia yoktur.
Oraya benimde kafam takıldı.Bilimsel çalışma basamaklarında hipotez den sonra tahminler yapıyoruz ve bu tahminleri kontrollü deneylerle destekliyoruz.Daha sonra bu deneylerde başarıya ulaşırsak bunlar bilimsel gerçekler oluyor.Daha sonra yapılan deneylerle desteklenmiş ama tam olarak ispatlanamamışsa teori oluyor ve bu durumda çürütülebilirde kanunda olabilir.Daha sonra tamamen kabul edilirsede kanun oluyor.

Ama evrimin teori olması için bu basamaklar nasıl gerçekleşmiş bilen biri varsa söylerse sevinirim merakımdan soruyorum.
 

tugbagaleri

Profesör
Katılım
13 Mayıs 2006
Mesajlar
2,224
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Tamam arkadaşlar evrim yok tamam tamam siz kazandınız dedem maymun değil ozaman gerki açıklamaları yapın bizde diyelim insanlık tarihi buzaman kadar su aşamlardan geçti veya geçmedi değişime ugradıysak nasıl oldugunu ve buna benzer sorulara verilecek bir cevap alalım bize sordukları zaman cevabını verelim ......Allah ın varlığıyla değil ben Allah yoktur demiyorum ama evrim teorisi bana mantıklı geliyor diyen birisine nasıl açıklama yapabilirim...Evrim gerçekleşti bu bir yaratıcının displiniylede olabilir diyenlerde olabilir ki darwin de teorisini "Allah yoktur bak ara formlar ehe eheh" var demedi
 

sahmaran

Öğrenci
Katılım
27 Aralık 2007
Mesajlar
31
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
eğer tüm ateistler maymundan geldiğinizi düşünüyosanız o sizin sorununuz :D:D:D:D:D:D hani ileede dedelerimiz maymun diyosanız orasıda sizin bileceğiniz şey tercih meselesii:D:D:d

Şu sizin dedeniz maymun muydu muhabbetinden öyle tiksinti geldi ki anlatamam.
 

paşazaade

Asistan
Katılım
30 Haziran 2008
Mesajlar
168
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Şu sizin dedeniz maymun muydu muhabbetinden öyle tiksinti geldi ki anlatamam.
asıl tiksinilecek sey bu muhabbatin tümüdür yani evrim aldatmacasıdır
EVRiM teorisi, 150 yıdır gündemdedir ve insanları
n dünyaya bakış açılarını derinden etkilemektedir.
Onlara, bu dünyaya tesadüfler sonucunda
gelmişl bir "hayvan türü" oldukları yalanını telkin etmektedir.
Dahası, yaşamın tek kuralının bencil bir yaşam mücadelesi
ve ayakta kalma savaşı olduğunu empoze etmektedir.
Bu telkinlerin etkileriyse 19. ve 20. yüzyıllarda açıkça görülebilir:
insanların giderek daha fazla bencilleşmesi, toplumlarda
ahlaki çürümenin, çıkarcılığın, acımasızlığın, şiiddetin hızla yayılması, faşiizmin ve komünizm gibi totaliter ve kan dökücü ideolojilerin
gelişmesi, dinsizleşen insanların sosyal ve bireysel
buhranlar içinde kıvranması...materyalist felsefeyi savunan belli kesimler, çeşitli
ideolojik çıkar ve beklentileri nedeniyle yaratılış gerçeğini kabul
etmek istemezler. Çünkü Allah'ın emir ve yasakları doğrultusunda
hak dinin insanlığa sunduğu güzel ahlakı yaşayan
toplumların varolması ve yaygınlaşması bu materyalist kesimlerin
işine gelmez. Kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebilecekleri,
suistimal edebilecekleri, maneviyattan soyutlanmış,
dini ve ahlaki değerlerden yoksun nesiller her zaman için bu
kesimlerin dünyevi beklentilerine daha uygun olacaktır. Dolayısıyla, insanlara yaratılmadıkları, tesadüflerle ortaya çıkıp
hayvanlardan evrimleştikleri yalanını telkin eden evrim teorisini,
her ne pahasına olursa olsun ayakta tutmaya ve toplumlara
empoze etmeye çalışırlar. Bilimin, evrim teorisini çürüten ve
yaratılış gerçeğini doğrulayan tüm açık kanıtlarına rağmen,
akıl ve mantığı bir kenara bırakarak her ortamda ve her fırsatta
bu safsatayı gündeme getirir ve savunurlar.
Oysa ilk canlı hücresinin, hatta bu hücrenin içindeki milyonlarca
protein molekülünden tek bir tanesinin dahi kendiliğinden oluşmasının imkansız olduğu, akıl ve mantığın yanı sıra, ihtimal hesaplarıyla matematiksel olarak da kanıtlanmıştır.
Yani evrim teorisi daha ilk aşamada, ilk canlı hücrenin varoluşunu
açıklama aşamasında çökmüştür.

doğru olan budur
 

egkhan

Öğrenci
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
87
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Merhabalar sayın SDN sakinleri,
Uzun zaman önce yazdığım cevapla ilişkili olabileceğini düşündüğüm bazı mesajlar sebebiyle bu yazıyı yazma gereği duydum.
Öncelikle şunu söyleyeyim. Bazı şeyleri idrak etmek için "fizik dehası" olmak gerekmez. Ortalama insan aklı sanılanın çooook ötesinde şeylere yeterlidir. Hani hepimiz sürekli eleştiririz ya okullarımızı, eğitim sistemini müfredatı falan. Sadece lise yıllarındaki fizik,kimya,biyoloji,tarih ve coğrafya derslerini ilgi ile dinleyip, bunlar üzerine kafa yoran biraz da kütüphane yolu bilen her Türk genci aslında çok iyi bir temel bilim altyapısına sahip olabilir. Üniversite hayatında da biraz internet kullanan kişi kendini epey geliştirir. Denemesi bedava...

Şu anda bu uzun tartışmaya topyekün katılacak enerjiyi bulamıyorum kendimde. Fakat bir şey var ki zaten eğer o konu çözülmezse tartıştığımız diğer konuların hiçbir KIYMET-İ harbiyesi yoktur.

Evrimin iddia ettiği gibi ilk yaşamın kendiliğinden oluşacağı bir tepkime ya da tepkimeler zinciri termodinamiğin ikinci yasasına aykırıdır. Hiçkimse "bilim değişkendir, mutlak değildir, nolmuş o yasaya aykırı ise" demesin lütfen. Zira termodinamik yasaları BİLİM dediğimiz disiplinin şahdamarlarıdır. Eğer siz "termodinamik yanlış evrim doğru" derseniz evrimi kanıtlamak amaçlı sunduğunuz onca "bilimsel" delilin hiçbir geçerliliği kalmaz. Bilimin değişkenliğini doğru anlamak lazım.
En basitinden bir örnek:
A: Termodinamik yanlış, evrim doğru
B: Hımm öyle diyosun. Neydi hani şu senin ara geçiş formu dediğin bir fosil vardı. Onun yaşı sizin teoriyle tutarlılık gösteriyor mu ?
A: Evet. Karbon 14 testinin sonuçlarına göre amfibiyen hayatın başlangıcı olmaya uygun bir döneme denk geliyor.
B: Pardon Karbon 14 mü ?
A: Evet. Çok yaygındır duymadın mı ? Tamamen bilimsel geçerliliği olan bir şeydir ayrıca
B: İyi ama Karbon 14 hesaplamaları yaparken yararlandığın tüm tepkime mekanizmaları, hesaplama ve formüller termodinamik yasaları doğru kabul edilerek üretilmiştir. Sen az önce bu yasaların doğruluğunu inkar etmedin mi ?

Bir eklemem var "dedemizin kuyruğu" "benim babam maymun değildi" "bre zındık" şeklindeki yaklaşımları şiddetle kınıyorum. arkadaşlar nasıl bazı insanların bize hadleri olmadan tepeden bakmaları, saçmasapan hitaplar kullanmaları(bu başlık altında da olduğu üzere, ama "fizik dehası" sözünü kastetmiyorum anlayan anladı") bizi üzüyorsa bizim bu tür ifadeler kullanmamız da aynı oranda yanlış ve haksız olacaktır.

Termodinamik yasa 2 ye cevap verilmediği sürece isteyen istediği kadar konuşabilir. Hiçbir önemi yok.

"Allah öyle yarattı" dogmatik yaklaşımlara önyargı beslemek nedense milletimizin acayip bir alışkanlığı oldu. Acaba bir dogmaya dayanmyan sistem, disiplin var mıdır ? Bilimsel disiplin saygıdeğer de teolojik yaklaşım değersiz. Niye ? Çünkü o dogmatik temellere dayanıyorMUŞ. Bilim dogmatik değerlere dayanmıyor mu ?
Matematik içindeki onlarca AKSİYOM u napacaksınız ?
Eğitim bilimlerindeki onlarca "SAYILTI" yı napacaksınız ?
Bilim zaten kainatın "tutarlı ve düzenli işleyen bir mekanizma" olduğu kabulüne göre hareket eder.Bilimin kendisi de dogmatiktir.Bunu da belirtme ihtiyacı duydum bir kez daha.

Ayrıca bir mesaj gördüm yukarıda.Sürekli "siz cahiller şöyle yapıyorsunuz, bunu yapıyorsunuz" gibi kendinden emin ve alaycı bir tavırla yazılmış. Ne güzel bazı cehalet durumlarını tespit etmiş evet.SAğolsun. Ama kendisinden akan cehaleti ne yapacağız ?
Kutsal kitap insana her şeyden evvel "araştırmayı" emreder. Onu referans alan kişi araştırmanın ve düşünmenin kendisine farz kılındığını bilir. Ve ayrıca bugün bilim buraya geldiyse "OKU" emriyle kaleme sarılan o medeniyetin bunda payı inanılmazdır. Evvela tarih okumasını tavsiye ediyorum bu arkadaşa.

Ayrıca kendini yerlere atsan iyi olur. Zira termodinamiği inkar eden bir teoriye sırtını dayayıp ta böyle büyük sözler söylüyorsun....

Saygılar
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
egkhan kardeş;
Yazılarını gerçekten ilgi ve alakayla takip ediyorum.
Ve kainattaki düzen ve intizamı anlatan bilgileri öğrendikçe şükür secdesine kapanasım geliyor.
Hatta en basitinden şu kalbin çalışmasına bakar mısınız?
Belki orada gösterilenler %1'i bile değil.
Ama kör olmayanlara yetiyorda artıyor bile

Saygı ve hürmetlerimi sunarak yazılarınızın devamın sabırla bekliyorum.
Mehmet
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Egkhn kardeşim çok güzel yazmışsın. Müsade edersen şunu da eklemek isterim;

Merhum hacıcavcav isimli üye, "yahu sizin tanrıyı bilimsel olarak henüz bulunmamış yerlerde aramanız gerekmiyor mu" şeklinde ibretlik bir şaşkınlığı söz konusu olmuştu. Onların sanrısına göre, biz bir şey bilimsel olarak açıklanamıyorsa, "hah bu Allah'ın işidir" demeliyiz. Tabi bunu demediğimiz için afallayıp kalıyorlar.

Onlar da çok iyi biliyorlar ki, bilimden nedenselliği çıkardığımız zaman geriye hiç bir şey kalmaz, ne termodinamik kalır, ne galaksiler, ne güneş sistemleri, ne su, ne toprak, kısacası hiç bir şey.

Ancak evrim teorisi, aslında teorileşme sürecinden geçmediği gibi, nedensellik gerekliliğini de ortadan kaldırır. Teorileşme basamakları olan "bilimsel yöntem" evrim için bir defalığına göz ardı edilmiş ve havadan "teori" olarak ilan edilmiştir. Oysa sadece bir hipotezdir, üstelik çelişki dolu bir hipotez.

İşte aynı şekilde, bilimin bütün merkezinde oturmuş olan "nedensellik" de, yine evrim için bir defalığına göz ardı edilmiştir. Örneğin az önce ateist bir arkadaşla telefonda tam 1 saat 40 dakika konuştuk, "neden" sorusuna söyleyebildiği tek şey "yahu neden olması mı lazım". Oysa çok iyi biliyor ki, neden yoksa, bilim de yoktur. Örneğin diyor ki kutuptaki tilkilerin vücut sıcaklığını koruyabilmeleri için kulakları ve burunları küçülmüştür. Neden diyorum, "öyle işte" diyebiliyor sadece. Genetik şifre'den bahsediyor, o şifre oraya nasıl yerleşti diyorum, yine "nasılı yok" diyor.

Oysa yine çok iyi biliyoruz ki, bir bilardo topuna, havasız bir ortamda, aynı kuvvet ve aynı açıyla vurduğunuzda, istisnasız her seferinde aynı hareketi izler, sonsuz sayıda tekrarlasanız, sonsuz defa aynı yerlere çarpar, aynı hızla ilerler, aynı yerde durur. Asla tesadüfen hareket etmez. Çünkü nedenselliğe bağlıdır.

Yine aynı şekilde, egkhn kardeşimin dediği gibi, evrimi doğru kabul edebilmek için termodinamiğin ikinci yasası da göz ardı edilmiştir.

Kısacası evrimi kabul edebilmek için bilimin diğer tüm dallarını inkar etmemiz lazım.

Özetle, bizim inancımız, "Allah açıklanmayan şeyler yapar" değil, "Allah herşeyi bir nedene istinaden yapar". Yani herşeyi yarattığına inandığımız Allah'ın karbondan, sürtünme kuvvetinden anlamadığına inandığımızı zannediyorlar. Yani bir şeye ilahi müdahale olması için gök yüzünden bir elin belirmesini bekleyeceğimize inanıyorlar. Oysa biz onların kendilerinin ürettiği bu safsatalara değil, madde üzerinde bilimin nedenselliğine inanıyoruz. Yani Allah'ın bu düzeni kurduğuna ve işlettiğine inanıyoruz; bilim ile de bu düzenden kendi lehimize faydalanmaya çalışıyoruz.

(Tabi telefonda konuştuğumuz arkadaş, "o zaman tanrının nedeni nedir" diye sormayı ihmal etmedi, yaratanın kendi ürettiği sistemin kurallarına uyacağını bekleyerek.. Yani demek oluyor ki bu arkadaş bir otomobil icat etse, kendisi de benzin içerek dört teker üstünde gitmeye çalışacak.)
 

egkhan

Öğrenci
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
87
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bu arada bir site tavsiye edilmiş yarısına yakınını inceledim. hakikaten çok ilginç :)
Yazıları kaleme alan şahıs müthiş kendinden emin bir eda ile yazıyor. Arada da kendince küçümsüyor laf çakıyor falan :) Ama ilk sayfada sunduğu argümanları bir çoğu temelde şuna dayanıyor "falanca canlı falanca kemik filanca organ var hiçbir şeye yaramıyor. Allah niye bu gereksiz şeyi yaratmış ? Ya işte bakın bu evrimleşme sonucu zamanla körelip kaybolacak bir uzuvdur"
:)
TERMODİNAMİK YASA 2 deyip geçmek geliyor içimden. ama şunu söylemek zorunda hissediyorum. "GEREKSİZ" mi ?
bu yazıyı yazandan alacak çok ibretimiz var.
İlk aklıma gelenleri söyliyim. Kuyruk sokumunu işlevsiz sanıyor bu arkadaş....Hatta o kemik kırılsa "Allah bu gereksiz nesneyi niye yarattı dermişiz"
Usain Bolt u duymuşsunuzdur. Hani şu 100 metreyi 9.69 da koşan adam :) Bay Bolt'tan kuyruk sokumunu çıkarınız ve de bakınız bakalım derecesi ne olacak ??? Ben söyliyim MAHVOLUR. Kuyruk sokumu insanın müthiş aerodinamiğinin ve denge sisteminin bir parçasıdır. Kuyruk sokumunuz olmasıydı sayın bay yazar bu kadar esnek ve dengeli olmazdı hareket kabiliyetiniz.
Örnek: İnsan iki ayaklı hareket eder.Adım atma sürecinde tek ayak üzerinde denge sağlamak zorundadır.İşte bu durumda kuyruk sokumu çok önemlidir. Havada bulunan ayağın yönünde dengenin korunmasını sağlar. Motosiklet sürücüsünün merkezkaç kuvvetinden kurtulmak için yana yatması gibi.... Yazıyı kaleme alan arkadaşa biraz dinamik ve kinetik ya da ortaya karışık KİNEMATİK öneriyoruz. Bu yazdığım örneği tam hatırlayamadım. Sadece bir tek google aramasıyla ulaştım. Bazı şeyleri kuvvetli delilmiş gibi lanse etmeden evvel bir google da arasa keşke bazı arkadaşlar....Aaa unutmadan şimdi aklıma geldi o "gereksiz" diye aşağıladığı kuyruk sokumu o yazıyı yazan kişinin sağlıklı doğumunda da pay sahibi ;) Biraz da embriyoloji okuması lazım. Organları ve dokularını oluşumu sırasında da kuyruk sokumunun işlevi mevcut. Merak eden azcık parmaklarını yorup google a sorsun :) Ya da ısrar eden varsa onu da yazalım...
Bu satıları kaleme alan şahsın "gereksiz" diye gösterdiği uzuv ve organların işlevleri keşfedilip duruluyor.

Erkek memeleri, beşinci parmak, apandis gibi konuların cevabı verileli yıllar geçmesine rağmen sanki bunlar çok büyük kesin delillermiş edasıyla sunmak ta biraz cehalet işareti sanki.....

Neyse niye uzatıyoruz ki ?
bunların hepsini tartışırız elbette. Ama ne zaman?
TERMODİNAMİK YASA 2 ye cevap verebilen biri çıkarsa....
Yoksa gerisi HİKAYE...


Ekleme:
Konuyu şöyle bir süzdüm de baştan. Bir hezeyan cümlesi gördüm "bu bir teori imiş en azından metafizik zırvalık" değişmiş....Ne kadar üzüldüm anlatamam....
Bu cümleyi yazan arkadaş, gözlerin mümkün olan dalga boyu aralıklarının yüzde kaçını görüyor ? Peki kulakların frekans yelpazesinin yüzde kaçını algılayabiliyor ? Peki hangi sertlik değerine sahip nesneleri hissedebiliyorsun ? Hey sen arkadaşım ulaşabildiğin yer bu kadar kısıtlı iken metafiziği inkar etmek ancak bağnazlıktır... Ne bilimsel ne akılcı bir yaklaşımdır...Ölçüm aletlerimizin uzandığı kadarı FİZİK, uzanamadığı yer METAFİZİKtir...Bilim ölçemediği şey hakkında yorum YAPMAZ... Ayrıca RUH denilen şeyi FİZİK ile açıkla da biz de öğrenelim arkadaşım. Laf atıp çekilmek kolay...

Saygılar
 

idealterror

Asistan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
425
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
En bastan birer birer gidelim
A: Termodinamik yanlış, evrim doğru.
Evrim teorisinin kesinlikle boyle bir sey ileri surdugu soylenemez. Ileri suren evrimciler de bu konuda hata yapmaktadir. Bu safsata da nereden turemistir bilinmez.
Labaratuar sartlarinda, tarih oncesi dunyadaki atmosfer sartlari ile kimi temel malzemeler taklit ediliyor ve viola! amino asit uretiliyor. Bu deneyde kullanilan malzemeler daha sonra dunya'nin ilk zamanlarinda atmosferde bulunamiyacagi ileri suruluyor vs. Ama burada dikkate alinmasi gereken sey su: Aminoasit kendiliginden olusabilir. Olusabilir demek, hucre kendiliginden meydana geldi demek degildir. Olusabilir demek, evrim var demek degildir. Olusabilir demek, evrimi bir teori haline getirebilen ilk adimdir. Ve gordugumuz uzere bu kucuk deneyle termodinamik de yanlislanmadi. Sisteme giren enerji aminoasite depolanmis oldu.

Bilmiyorum anlattigim seylerin neresinde termodinamik yanlislanmistir. Yasa delta S>0 der yani "evrendeki" duzensizlik her zaman artar. Fakat bu demek degildir ki S(yani deltasi olmayan S) her zaman sifirdan buyuktur. Yani oyle seylerle ortaya cikiyorsunuz ki: Dediginiz sey suna benziyor. Bir kadinin karninda bebegin buyumesi termodinamik yasa 2'ye aykiridir.
Ha bu arada termodinamik bilimsel oldugu kadar da felsefi bir yaklasimdir. zira arayin bakin google'dan birbiriyle ilintili bir suru site gorursunuz. Esasinda kabul edilen her bilimsel oge salt bilimsel oge degil ayni zamanda felsefi bir yaklasimin urunudur.
Dr unvanli kisiler mezun olduklarinda "Doctor of Philosopy" diplomasi alirlar. Bu da calistiklari alanda felsefe yapmis olma/fikir yaratma ve uretme becerisine sahip oldugunu gosterir. Bilimin felsefesini yapan bir bilim adami Dr. unvani ile anilir.

B: Balık bunu nereden biliyor? Eğer balıkta bu bilinç yoksa, o halde bu "şans"ı kim sağlıyor? Veya balıkta bilinç olsa bile, siz isteyerek daha çok yumurta ve sperm üretebiliyor musunz?
Örneğin insanlar "bu defa beşiz doğrayım yaşama şansı çok olsun 5 yumurta yapayım bu ay" diyebiliyorlar mı? Veya deseler bile, bunu düşünmek için bir bilince sahip olmaları gerekmez mi?

Iyi de bu dedikleriniz teori'yi yanlislamiyor ki. baliklar da bilinc olup olmadigi evrimin konusu degil. insanlarin besiz dogurup doguramamasi da teorinin konusu degil. cok basit, bir turun bir suru cesidi ortaya cikar, ortama uyum saglayan yasar, saglayamayan yok olur gider. bu goruse karsi hicbir sey yazmamissiniz bana gore.
cok sperm aktarma kabiliyetine sahip balik aktarir ve turunu devam ettirir.

C: bazı canlılar akraba da olabilirler, ama bu tek başına nasıl kanıtlıyor onların aynı atadan olduğunu? Veya bu durumda aynı atadansa bitkilerle hayvanların durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? (Benzerlik ve farkları.)
Bir de zaten doğal seleksiyonla milyarlarca yıldır yok olmamış canlılar var. Doğal seleksiyon bir sürü yapıyı karmakşıklaştırıp yok etti ama bakteri gibi canlılar hala varlıklarını koruyor ve milyarlarca yıldır tek bir evrim geçirmiş değiller. Sanırım doğa haksızlık yapıyor.

Basitlik ve komplekslilik(sanirim sizin sozcuk dagarciginda mukemmel'de denk) gorecili kavramlardir. hucre'nin basit oldugu onun yasadigi ortam icin en mukemmel canli oldugu anlamina gelmiyor. Bir hayvanin kompleks yapiya sahip oldugu onun hayatini devam ettirebilecegi anlamina gelmiyor. Birakin teorinin neyi destekledigini, burada ileri surdugunuz seyler zaten korelasyonsuz. uzaydan dunyaya "bize gore" kompleks yapida bi canli getirsek eger uygun sartlar yaratilamazsa olur. biz, daha basit insanlar da tek bir evrim gecirmeden aynen devam ederiz yasamaya.

hucrelerin evrim gecirmedigi, acaba hucrelerin yasamini etkileyecek dramatik bir degisim olmamasindan mi kaynaklaniyor yoksa evrim teorisinin bir yalan oldugundan mi?

Protein ve DNA benzerlikleri en fazla ama en fazla iki turun benzer oldugunu :) sonucunu verir. Bu evrim teorisini kanitlamiyor ki ama guclendiriyor.

D: Bilimsel yöntem, bilimin ortaya koyduğu ve bir şeye bilimsel denebilmesinin ön koşullarının birleşimidir ve evrim bu ön koşullardan yoksundur. Dolayısıyla bırakın bir "teori" olmayı, bilimsel bir iddia dahi değildir.
Bunu diyene ayni hizla "The Origins of Species" kitabi hediye ediyoruz. bunu diyen kisi kitabi okuyor ve teoriyi bilimsel yapmayan noktalar nelerdir bir bir anlatiyor.

E: Bir de ya evrimciyizdir yada cahilizdir gibi bir üsluba getirmeye başlamışsınız konuyu. Evrimi savunursak bilim insanı oluyoruz savunmassak, cahil oluyoruz imam oluyoruz.

Bilimsel bir gorus olan evrime karsi spekulatif bir yaradiliscilik gorusu sunulursa cahil ve imam degil ama bilimsellikten uzak oluyorsunuz. Yaradiliscilik bilimsellikten uzaktir denildigi vakit anlamamazliga gelenlere bu sifatlari yakistirmak hem bir hata hem de bir gereklilik gibi.

F: Bonus Soru: Hani niye artik evrimi gormuyoruz?
Sizce gormuyor muyuz?

Son olarak da; akilli tasarim/yaradiscilik dunyayi aciklama ugruna tek ama tek bir yenilik getirmiyor. getirmedigi gibi aciklama getirmeye calisan akimlari da saf disi etmeye calisiyor. genel olarak, bu dusunceyi savunan topluluk, kendi degerlerini uretmek yerine varolan degerlerini evrim teorisin yanlisligi uzerine kurgulamistir ki herhalde bir fikir akimi icin olabilecek en yazik durumdur.

Evrim teorisi bir fact(yani gercek) degildir. Bir teoridir. KANITLANMAMISTIR. ama gozlemler teoriyi guclendirmektedir. Yercekim teorisi kadar bir teoridir. Teorinin ortaya atilma sebebi tanri'nin olmadigini ispatlamak degildir. zaten hic bir teori bu sebeple ortaya atilmaz. Her teori gibi dogayi aciklamak uzere kurgulanmistir. Teoriyi bir teori olarak degil de bir din olarak goren inananlar ise anlamak yerine saldiriya geciyor. bunlardan en basiti, evrimcilere Darwinist demek. Darwin fikirlerini destekleyenlere Darvinist denmiyor, tipki dunyada yer cekim teorisini kabul etmis milyarlar Newtonist olmadigi gibi.

Ayrica biliyor musunuz: Newton fizigi(yani yercekim teorisi ve uzantisi) (sizin tasnifinizle) YANLISTIR. Ama hala teori denmektedir. Cunku teori butun olarak evrendeki makro duzeni(contunium mechanics) aciklamak icin cok iyi bir formuldur. Fakat ayni kuram kuantim mekanigini(quantum mechanics) aciklamakta cuvallamakta. Fakat bu teorinin yalan yanlis oldugu anlamina gelmez. Bastan varsayimlari(assumption) yapilan teori kendi varsayimlari dogrultusunda dogru duzgun calisir. Ayni sey evrim teorisi icin de gecerlidir. Varsayimlari bilimseldir. Turlerin kokenini bastan asagi aciklayamamaktadir, kimilerini de yanlis aciklamaktadir. Ama bu durum olsa olsa teorinin kapsamini degistirir, onu yikmaz.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Richard Dawkins - Tanrı Yanılgısı (Orjinal İngilizce)
Buradan indirebilirsiniz : 1 Click Share

Biz sizin pis niyetli olduğunuzu zaten biliyorduk, bu kadar ifşa etmenize gerek yok. :)

Konumuz ne? Evrimi anlamak. Kitap ne? "Tanrı aldatmacası". Kitabın evrimle alakası yok. Demek ki sizin asıl amacınız "bilimsellik, evrim" filan değilmiş, tek derdiniz "tanrı" kavramını gururunuza yediremediğinizden bizim de reddetmemiz için çırpınıyorsunuz.
 

TeArS

Asistan
Katılım
31 Temmuz 2007
Mesajlar
297
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
tabi tabi evrim vardır o yüzden çıplak ayaklarımızla kızgın ateşte rahat yürüyebiliyoruz.
o yüzden denizde boğulmuyoruz
o yüzden ölümüyoruz
o yüzden .......

gider öyle tabi canım var var ama nerde biri bulsa
 

ernesto

Öğrenci
Katılım
11 Ağustos 2008
Mesajlar
91
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Elmacık kardeşim niyetim pis falan değil, konuyu zaten başkası açmış bende gördüm,
bu zamanın en ünlü yaşayan evrim kuramcısı Richard Dawkins'in kitabı
bende henüz bitirmedim okuyorum, bende biyolog falan değilim ayrıca. tanrı kavramını gururuma yedirememişte değilim. Ayrıca İslam 'ın Hristiyanlığın aksine evrime daha bile uygun olduğunu düşünüyorum.

Okumaktan zarar gelir mi? Kimse kimseyi zorla Evrimci/Yaratılışçı/Müslüman/Hıristiyan vs.vs. yapamaz. Herkesin beyninde biter olay. Bence doğru olan her görüşü iyice öğrenip kararı ona göre vermektir.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Elbette okumaktan zarar gelmez, ama konuyla ilgisi yok. Tanrı üzerine kişisel görüşlerini yazmış adam. Yani bilimsel bir çalışma değil, şahsın kendi inancıyla ilgili bir felsefe ürünü..

O yüzden konuyla ilgili bir şey söyleyeceksen, yazıyla ve yapılan yorumlarla ilgili olmalı.

Bence doğru olan her görüşü iyice öğrenip kararı ona göre vermektir.

Kesinlikle..
 

egkhan

Öğrenci
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
87
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın idealterror termodinamik konusunda size oalbildiğince kısa ve öz bir cevabım var.
Bay Miller'in deneyi ilkel dünya koşullarını temsil etmek konusunda çok ilkel kaldı. Hele bir Cold Trap meselesi var ki. Kendisi açıklayamamışken bunu, bazı bilim adamları zorladı da zorladı. "cold trap okyanusların dibindeki devasa buzullar tarafından sağlanabilirMİŞ" Başka bir galaksiden gelen sıvınitrojenden oluşan bir göktaşı da sağlayabilir bunu. Göktaşının çarptığına dair veri ? YOk Okyanuslardaki buz tabakasının cold trap görevi gördüğüne dair en ufak bir emare iz ? YOK
Dediğiniz gibi Miller bie iki ya da beş amino asiti gerçekten üretmiş olsa bile bu yine hiçbir şey ifade etmez.
Bir "canlı" inşa etmekten bahsediyoruz. Bir canlı organizmanın büyümesindeki tüm reaksiyonlar entropiye TERS mekanizmalardır. Evreni kendi haline bıraktığınızda ise ASLA entropiyi azaltacak yönde hareket etmez. ASLA.
Örnek: Bir zebra emriyosunu aldık. Anneden ayırdık. Doğaya, evrenin kendi düzenine serbest bırakınız bakalım ne olacak ? Yalnızca kendi sahip olduğu donanım çerçevesinde (minik organelleri) birkaç basit tepkime gerçekleştirebilir, üstellik çok kısa süre ile. Ki görüldüğü üzere bu doğada kendiliğinden gerçekleşmez. Emriyo gerçekleştirir bu entropik akışa TERS tepkimeleri. Ve bir süre sonra kullanılabilir enerjisini tüketerek entropiye yenik düşer ve tüm hayati fonksiyonları durur. Bu embriyo büyümesini, gelişmesini sağlayacak hiçbir şey yapamaz evrende yalnız bırakıldığında. Gerken besin ve oksijeni ona bir ETKİ verirse ancak entropik akışı yenebilir. Bir ekstra ETKi olmadan evrenin entropik akışı asla DEĞİŞMEZ.
Oksijenli solunum,fermantasyon,DNA replikasyonu,hücre bölünmesi, en basit bir proteinin sentezi gibi HAYATİ reaksiyonların hiçbirisi entropik akışa RAĞMEN gerçekleşemez. Bunların gerçekleşmesi için ETKİ (enerji) gerekir. Yani bir başlangıç etkisi ya da enerjisi. Oysa evrim teorisi canlılığın cansız maddelerden ve KENDİLİĞİNDEN yani bir dış muharrik bir başlatıcı bir yaratıcı bir enerji olmaksızın oluştuğunu iddia eder. Fakat "canlılık" denen hadise için gereken fiziksel,kimyevi, biyolojik koşulların hepsi entropik akışa terstir. Bu nedenle evrenin doğal akışı içinde maddelerden canlı oluşturacak bir reaksiyonlar zinciri FİZİĞE aykırıdır.
Gazları sıvıları katıları ve tozları kendi haline bıraktığınızda ,ihtimalin akıl dışı biçimde düşük olmasını da bir yana bırakalım, bu maddelerin "canlılık" anlamına gelecek tepkimeleri gerçekleştirmelerine EVREN izin vermiyor. Ama siz bunları laboratuvarınıza alır, güzel güzel cam fanuslara koyar, tepkimeleri bozacak etkenleri bertaraf eder, aktivasyon enerjilerini temin ederseniz o başka...Bu durumda da unutmayınız ki o "canlı"yı oluşturan evren değil, SİZsiniz.

Ayrıca şuna da değinmek lazım bu noktada. Canlı dediğiniz şey et ve kemik değildir. Ruh, sezgi içgüdü gibi bileşenleri vardır. "Balık nerden biliyor benim sorum değil" diyerek olayın içinden sıyrılamazsınız. Bal gibi teoriye hançer saplar bu sorular. "Bunlar felsefe kısmı teoriyi etkilemez" cümlesi hiiiiç olmadı oraya. Bu sadece "felsefik" değil aynı zamanda bilimseldir.Çünkü teori "canlı" diyor. Canlı sadece madde değildir. Aynı zamanda bilinçtir. Siz canlının oluşumunu ve gelişimini açıklama iddiasıyla ortaya çıkıyorsanız canlılığın tüm bileşenlerini açıklamak zorundasınız. Yoksa size inanmamızı ve itibar etmemizi bekleme hakkınız yok.

"Anne karnında bebek niye büyüyor" gibi bir yaklaşımım olduğunu nerden çıkardınız çoook merak ettim. Sizin düşüncenizse bu bilemem. Ama ben o meyyalde bir söz etmedim. Ayrıca sayıon idealterror anne karnında bebeğin büyümesi durumunda düzensizlik azalmaz. Bunu iddia edecek kadar cahil değilim şükür ;) Çok ilginç "deltası olmayan S" öyle mi ? hımm
Entropi S ye göre mi yoksa deltaS ye göre mi belirlenir acaba ? Bu S nin sıfırdan küçük olduğu durumlar ETKİ sağlanan durumlar olmasın sakın ? Yoksa evrenin bilinç dahilinde etki edilmemiş herhangi bir santimetre karesinde S<0 durumu bulunur mu acaba ??? Anne karnında bebeğin büyümesi bilinçli etki bir yana başlı başına bir BAKIMdır. Aynı bebeği uzay boşluğuna bırakıp ölçün bakalım S değerini....
Siz işinize S<0 olan bir anı sistem kabul edip entropiyi negatif hesaplayabilirsiniz tabi. Ama bu "evrende entropi negatif değer de alabilir" anlamına gelmez ;) Bu sadece "falan falanca şartların sağlandığı bir sistemde falanca süreyle entropi negatiftir" anlamına gelir. Biz en büyük sitemden, evrenden bahsettiğimize göre S bizi hiiiç alakadar etmiyor. Delta S bizim referansımız...

Kendiniz bunun evrimi teori yapan ilk adım olduğunu söylediniz. 1- O deney 20. yüzyılda idi ama bazı çevreler o deneyden yaklaşık 2 yüzyıl önceden buyana EVRİMİ TEORİ HATTA KANUN gibi sunuyorlardı. Kimse o ilk adımı beklemedi. Bilimsel yöntem açısından ele alırsanız evrim elinizde kalır. Kendiniz ifade ettiniz. Bu deneyden sonra ortay atılsaydı bu teori daha çok saygı duyabilirdim.
Ve yine ilk adım bu olur dediğiniz üzere, bu ilk adım hiç atılmamıştır. Zira o ilk adım termodinamiğe aykırıdır açıkladığım üzere.

Ayrıca evet biliyoruz daha evvel bu konularda forumda konuşulmuştu. Modern fizik klasik fizikle uyuşmaz. Evrim teorisinin hala sahip olduğu argümanların hemen hemen hepsi klasik fiziğin çekiştirilmiş halinden miras.Bunu da biliyorsunuzdur eminim. Söyleminizi çözemedim ?
Evet Newton yasaları makro evreni açıklarken kuantum dünyasında şaşar.
İyi ama hiçbir kimse yok ki kuantum dünyasında da Newton yaklaşımı geçerli diyen ?
Kendi ağzınızla söylüyorsunuz. Newton yaklaşımı tüm evren için kabul görürken anlaşıldı ki parçacıklar dünyasında durum farklı ve parçacık dünyası için geçerliliği kalmazken makro anlamda kabul görmeye devam etti. Makro evrende Newton u yalanlayan bir şey bulundu da hala onun yaklaşımları mı gerçek sayılıyor ???
İyi ama evrim teorisinin doğrudan iddia ettiği şey YANLIŞ çıkıyor. Kapsamı nasıl değişecek ?
Ne makro evrende ne kuantum dünyasında evrim kendine yer bulabilmiş değil ki...

Ayrıca şu söze de PES diyorum... Yaradılış düşüncesi spekülatif ama Evrim pırıl pırıl değil mi ?
Hakikaten PES... Eğer spekülatif olmak sizin için bu kadar prestij kaybı demekse evrimi iyi inceleyin derim. Acaba bilim tarihinde evrim kadar speküle edilmiş, yontulmuş, yamultulmuş, masal katışmış, çizgi roman yapılmış başka bi teori var mı ? Yahu "evrimci" bilim adamları bir zaman ciddi ciddi uçuşun kaynağını sinek yakalarken kanatlanan dinazorla açıklamaya çalıştı. Siz ne spekülatifliğinden bahsediyorsunuz ?
 

idealterror

Asistan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
425
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Miller deneyinin amaci evrimi ispatlamak degildi kaldi ki tek amac organik olmayan materyalden organik materyal uretilebileceginin evrimi ispatlamadigini soyledim. Bunun bir ispat gibi sunulmaya calisilmasi evrimi savunan degil ona karsi cikanlarin uydurdugu bi seydir. Coldtrap evrimin varligi icin bir sebep degildir. ustune ustluk aminoasitilerin olusmasi icin coldtrap bir zorunluluk degildir. (cold trap evrime nasil kostek oluyor bir fikrim olmadigi icin burada susuyorum.)
Kaldi ki evrimin amaci ilk hucrenin nasil ortaya ciktigi degil, ilk hucreden mesela insana nasil evrimlestigimizi anlamaya calismaktir. Yani baska bir deyisle turlerin kokeni nedir? ilk hucrenin nasil ortaya ciktigini aciklamaya calismamakla beraber, miller deneyinden yola cikarak hucrenin kendi kendini uretebilmis olma ihtimali uzerinde durur. fakat dedigim gibi teori bunun uzerine kurgulanmamistir. fakat ilk adimlarindan biridir. bundan hala teorinin bunun uzerine kurgulandigi sonucu cikartiyorsaniz mantiginizi bir gozden gecirin.

miller deneyi bal gibi de bir sey ifade eder. etki enejisi de ortama elektrik enerjisi olarak sokulmustur. yani bir kendiliginden olma durumu yoktur zaten. simsekleri amino asitleri var edebilecegi varsayilmistir. Ayni varsayim Ozon gazinin olusmasini da aciklamaktadir. Sizin entropi analyisiniza gore ozon hep o2'ye donusmek zorundadir. ama o2 o3'e kendiliginden donusmuyor gunesten gelen yuksek enerji ve simsekler o3'un olusmasini sagliyor.

guzel kardesim, evrendeki toplam entropi her zaman sifirdan buyuktur. fakat bu demek degildir ki entropi dunyada sifirdan buyuktur. karadelik ornegini vermisiz aslanlar gibi. termodinamik yasalarini da kendinize gore carptiriyorsunuz. uzaya bebek atinca olmesi yok olmasi evrimi nasil yikiyor bilemedim.

su ana kadar evrimi ispatlayan bir sey cikmamistir. zaten teori olmasina sebep olan sey de budur. Fakat teori kendi butunu icinde tutarlidir. yaptigi varsayimlar yanlis degildir. buldugu sonuclar da yuzde yuz dogru degildir. zaten bir teoriye yanlis diyebilmek onun esasinda yanlislanabilir de olabileceginin yani bilimsel bir mantik ile kurgulandiginin guzel bir izahidir. evrim neyi iddia etmektedir, hangi iddiasi yanlis cikmistir buyrun soyleyin...

termodinamigin evrimi yanlislamadigina su kisa alitidan bakalim(cok tembelim)
The second law only says that the entropy (disorder) of a
complete closed system must increase with time, not that the orderliness of
one part of that system cannot increase. Increasing complexity of life must
be balanced with more increase of disorder somewhere else in the system. Life
itself increases order, but only of a small part of the overall system, whose
entropy, when all parts are added up, must always be increasing.
Yani iki termodinamik yasasi kapali bir sistemin kucuk bir bolumunun duzenliliginin artamiyacagini degil sistemin zaman gectikce duzensilestigini soyler.
hayatin kompleksliginden kaynaklanan duzenlilik evrenin bir baska yerinde daha fazla duzensizlik olarak geri doner. Hayatin kendisi duzenliligi artirir, ama bu sitemin cok kucuk bir bolumune tekabul eder. Biz yine sistemdeki butun duzensizligi ve duzenliligi birbirine eklesek entropi her zaman artacaktir.


Simdi bundan evrim teorisinin yanlis oldugunu mu cikarmak gereklidir? Duzenliligin yanlizca bir bilinc ile artabilecegini mi cikarsamak gereklidir?

Yaradilisci gorus daha fenasini yapmakta. Tanri'nin entropi kanununa karsi geldigini ve sifirdan bir hayat yarattigini iddia etmektedir ki o zaman termodinamik artik yasa degil teori diye anilsin. ne de olsa artik delta S sifirdan buyuk degil size gore.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst