desperado64
Rektör
- Katılım
- 14 Ağustos 2008
- Mesajlar
- 12,240
- Reaksiyon puanı
- 104
- Puanları
- 63
Galatasaray da şike soruşturmasına bir şekilde dahil oldu.
Başkan Adnan Polatın, başkan olmadan önce yönetimde yer aldığı dönemde Bülent Tulunu yolsuzlukla suçlaması üzerine Bülent Tulun, Polata yazdığı bir mektupta, Ben yolsuzluk yapmadım. Bu parayı Galatasarayın menfaati için harcadım. Umarım sen de kulübün kasasından makbuz mukabilinde aldığın 1.5 milyon doları kulübün menfaatleri için harcamışsındır demiş.
Bu mektup Adnan Polatın eline ulaşmış mı, ulaşmamış mı bilmiyorum.
Polat, Ben bu mektubu yeni gördüm diyor.
Bilemem.
Doğru söylüyor olabilir. Çünkü Bülent Tulun lafı çok bir arkadaşımızdır.
Bu mektubu yollamak için değil, sağa sola göstermek için de yazmış olabilir.
Zaten mektubun, gazeteci Tahir Kumun eline geçmiş olması, bunun kanıtı.
Mektubun soruşturmaya dahil olması da Lube Ayarın, Tahir Kumda böyle bir belge vardı. Ama o dönemde çalıştığı Milliyette yayınlanmadı demesi üzerine oldu.
Bir dönem Habertürkte de çalışan Tahir Kum, Emniyete çağrılmış ve Evet bende böyle bir mektubun fotokopisi var demiş.
Soruşturma da bu yüzden Bülent Tuluna uzanmış.
Bir Galatasaraylı olarak şunu söylemek isterim: Burada iddia edilen, Galatasarayın bu parayı Denizlispora teşvik primi olarak gönderdiği.
Maç satın alınmamış ama yine de yasak bir fiil gerçekleştirilmiş.
Eğer bu iddia kanıtlanırsa, Galatasarayın da küme düşürülmesini isterim.
Bir Galatasaraylı olarak benim ahlaki değerlerim bunu gerektirir.
Zerre üzülmem.
Ama buna yol açanların da kulübümden ihraç edilmesini isterim.
Edilmezlerse ben kulübümü bırakırım.
Utançla yaşamaktansa cezasını çekmek çok daha onurludur.
Not: HT Spor gazetemizin yayın yönetmeni Halil Özer, bir dönem bizimle birlikte çalışan Tahir Kumu aradı ve Neden böyle bir belgeyi bize vermedin. Yayınlardık diye sordu. Tahir Kum, Güvenemedim. Fotokopiydi. Yalanlanabilirdi. Başka bir kanıtım yoktu yanıtını verdi.
BİRİNİN ADAMI OLMAK BAŞARININ DÜŞMANIDIR
Hazır yeri gelmişken Lube Ayarın bir süreden beri Twitter benzeri ortamlarda bize yönelttiği suçlamalara da yanıt verelim.
Lube Ayar, özellikle yeraltı dünyasına yönelik haberleriyle dikkatimi çeken başarılı bir muhabirdi.
Bu yüzden Kanal 1 ve Habertürkte kendisiyle çalışmak istedim.
Bizzat teklif götürdüm.
Birlikte çalıştığımız dönemde de başarılı haberlere imza attı.
Kendisinin de söylediği gibi yıllardır elinde olan ve hiç kimsenin yayınlamaya cesaret edemediği bazı haberlerini biz yayınladık.
Bunlardan biri, kaleci Rüştünün dövülmesi olayıydı.
Rüştünün kulüp yönetimine yakın bazı kişiler tarafından dövüldüğüne yönelik bir haberdi.
Biz bu haberi ve ardından gelen birkaç haberi yayınladık.
Ancak daha sonra spor camiasından ve özellikle de Fenerbahçe camiası içinden gelen bilgiler, Lube Ayarın Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırımla yakın ilişkisi olduğunu ve haberlerini onun yönlendirmesi ile Yıldırımın rakiplerini yıpratacak şekilde oluşturduğu yönündeydi.
Bu doğru muydu, değil miydi bilmiyorum.
Haberlerin bazılarının dayanaksız olması ve hemen hepsiyle ilgili olarak hakkımızda dava açılmış olması nedeniyle bir yerden sonra bu haberleri yayınlamadık.
Çünkü birilerinin çıkarına haber yapılması gazetecilik ilkelerimizle bağdaşması mümkün olmayan bir durumdu.
Ancak Lube Ayarın Habertürkten ayrılmasının bu haberlerle hiçbir ilişkisi olmadı.
Kendisi bir süre sonra ayrılmak istedi ve ayrıldı.
Şike soruşturmasında ortaya çıkan dinleme kayıtlarından anlıyoruz ki, Lube Ayar gerçekten de Aziz Yıldırım ile yakın bir ilişkideymiş ve Aziz Yıldırım, Ayarı arayarak Şunu yaz bunu yazma diyebiliyormuş.
Başarılı bir muhabir olan Lube Ayar, umarım bu tarz ilişkilerin gazetecilere verdiği zararı görmüştür ve bundan sonra kimsenin yakın adamı olmadan başarısını sürdürür.
KaYNaK : http://www.htspor.com/galatasaray/haber/655786-dogruysa-dussun-hic-uzulmem