- Konuyu başlatan
- #31
Murataltug
Dekan
Hikmetli Sözler..
Abdulkadir Geylanî Hazretlerine: "Fakir kimdir?" diye sorduklarında şöyle cevap vermiş: “Allah'tan başka herkese ihtiyaç duyandır.”
Hacı Bayram Veli
Halk içinde Allah’ı çokça anınız. Bu durum maneviyatı yükseltir, katı kalpleri yumuşatır.
*
Adalet güzeldir, ama yöneticide olursa daha güzeldir;
*
cömertlik güzeldir, ama zenginde olursa daha güzeldir;
*
sabır güzeldir, ama fakirde olursa daha güzeldir;
*
tövbe güzeldir, ama gençlerde olursa daha güzeldir;
*
utanmak güzeldir, ama hanımlarda olursa daha güzeldir.
İmam Gazali
Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus.
Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür.
Dünyada kimi sever ve kim ile düşüp kalkarsan kıyamette onunla haşrolursun.
ilmi ile amel eden alimlerin ve salihlerin sohbetine devam et..!
Hiçbir toprak hiçbir kişiyi mukaddes yapmaz, insanı mukaddes yapacak ameldir.
- Selman-i Farisi -
İlim sadece takva sahibi olabilmek için öğrenilir. İlmin başka şeylere üstün kılınması, sadece onunla ALLAH'tan sakınıldığı içindir.
- Sufyan-i Sevri -
"Cahillerin, büyüklere dil uzatmalarına sebep olmayınız!"
İmam-ı Rabbanî Hz.
Zahid KOTKU (K.S.)
Bu insanoğlunun ufacık bir gözü var, ne o doyar, bir küçük karnı var ne de o doyar.
insanı Ne zaman kefene sararlar kabre koyarlar, o zaman gözüde doyar, karnıda doyar. o hale düşmemek lazım.
ABDÜLKADİR GEYLANİ HZLERİ
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Mafsalların
ayrılmış, duygun yok olmuş, kalbin kırılmış, cesedin ölü, ümitlerin kırılmış, bütün sahra karanlık ve bulunduğun yeri yıkılıyormuş gör.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Bina eskimiş, tavan çökmek üzere. Böylece oturduğun yerde hissiz, duygusuz kal. Kulağın sağır olsun, sanki öyle yaratılmışsın bil.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Dudakların oynamaz olsun, lisanında lal dilsiz ol Dişlerin dökülüyormuş farzet.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Kolların çolak bir şeyi tutamaz olsun. Ayakların çaprazlaşmış, bir yere gidemiyor, yürüyemiyor gibi gör. Kendini cinsi münasebetten aciz bil.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol sanki Öyle, bir şeyle hiç meşgul olmamışsın... Karnın yiyemiyecek kadar dolu olsun. Yemeğe ihtiyaç duyma.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Aklın bozulmuş olsun, kendini mecnuna benzet.Kabre gidiyormuş gibi düşün...Allah’ın emirlerine koş!.. Yasaklarına gitme!..
Allah’ın emirlerini derhal duymağa çalış ve koş!.. Yasaklarına karşı olduğun yerde kal, gitme!..
İlahi kader karşısında cansız ol, yokluğa gömül, fani ol... Bu şerbeti hoşlukla iç... Kendini bununla tedavi et. Bundan gıda al...
Günahın verdiği hastalıklardan kurtulursan. Nefsin illetini temizleyebilirsin. Bu işler, Allah’ın izni ve dilemesiyle olur...
Hasan-ı Basrî Hazretlerinden Hikmetli Sözler
Âlimler zamanlarının ışık kaynağıdır. İnsanlar onlar vasıtasıyla aydınlanırlar.
İnsanların çokluğuna aldanma. Sen yalnız ölecek, kabre yalnız girecek, kabirden yalnız kalkacak ve hesabını yalnız vereceksin.
Her kim sana bir başkasının konuşmalarını getiriyorsa, bilesin ki o kişi senin konuştuklarını da başkasına götürüyordur.
Bir kimsenin aleni olarak nefsini kötülemesi, aslında kendisini methetmesidir.
Duan kabul edilmeyecek diye korkma, dua edemez hâle gelmekten kork.
Müminin ahlakı, zenginlikte iktisat, genişlikte şükür, bela ve müsibet zamanında sabırdır.
Herkes kıymet verdiği şey her neyse onun üzerine titrer,
kim dünyaya ait bir varlığa Allah’ı zikretmekten daha çok önem verirse bilsin ki ahireti olmayanın hakikatte dünyası olmaz
kim dünyalık bir şeyi ahirete tercih ederse, onun ne dünyası ne de ahireti olur.
Ve her kimin sözü güzel, fakat ameli çirkin olursa, o kimse nifak sahibi olur.
Çocuğunda sevmediğin bir hal görüyorsan, o hal senin arzu ettiğindir, kendini düzelt.
Kul işlediği günah sebebiyle geceleri (nâfile) namaz kılmaktan, gündüzleri (nâfile) oruç tutmaktan mahrum bırakılır.
Edebi olmayanın ilmi, sabrı olmayanın dine bağlılığı ve takvası olmayanın Allah’a yakınlığı yoktur.
söz getiren götürenle sohbet edilmez, arkadaşlık yapılmaz.
Fakirlik, hastalık ve ölüm olmasaydı, insanoğlunun kibirden başı eğilmez olurdu.
Kimin sözü ki hikmet değil, o söz batıldır.
Kimin susması ki tefekkür değil o hatadadır.
Kimin bakışı ki ibret almak için değil, o bir eğlencedir.
İslâm olmak, kalbini Allah’a teslim etmendir. Bütün müslümanların senden emin olmasıdır.
Rabb’ini bilen O’nu sever,
dünyayı bilen ondan yüz çevirir.
Mümin gafil olmaz, boş işlerle uğraşmaz. Düşündüğü vakit üzülür
.
Ahireti talep edenin ahiretle birlikte dünyayı da elde ettiğini çok gördük. Ama dünyayı talep edip de dünya ile birlikte ahireti elde edeni görmedik.
Mümin ancak Rabb’ine kavuştuğu an rahata erer.
Rahatını Allah’a kavuşmakta bulan kişinin ölümü, onun sevinç, neşe, emniyet ve izzet bulduğu gündür.
Kim parayı sever ve aziz görürse Allah Teâla onu zelil eder.
Hikmet ehli kimselerin dili kalbini takip eder. Bir söz söylemek istediğinde önce kalbine yönelir. Söz hayır ise konuşur, yoksa susar.
Tövbe etmek müminlerin ahlâkındandır
imam gazali kalplerin keşfi
Allah (C.C), rızkları kullar arasında bölüştürmüştür.
işler bozukken cimriliğin faydası yok. Buna karşılık işler yolunda giderken vermenin zararı yok.
insanları cömerte dost görüyorum
Amma, halkın içinde cimrinin dostu olan hiç kimseyi görmüyorum.
Cimrinin ailesi içinde bile kınandığını gördüm.Bu sebeble cimri anılmayayım diye kendi kendime ikramda bulundum.»
Cimri kimseye, başkası için mal toplamakta zararın acısına katlanmak, ve bol olan malının tadini ve hayrını görmemek cimriliği kâfidir.
şâir Veki şöyle der
Cimri, varis için kendini mal biriktirmeye adamış bir alçaktır.
*
Cimri Vârisleri hesabına, bir koru bekçisidir Tıpkı kendisi aç olduğu halde, Avını, başkaları yesin diye yakalayan av köpeği gibi..
Cimrinin malını ya âfete, veya vârise müjdele» sözü. Hikmetli ata sözlerinden biridir.
imam-ı Azam buyurur
Ben cimrinin âdil olabileceğine ihtimal veremem.
*
cimrilik, sahibini aldanmayayım diye, mızmızlanarak saymaya ve sonunda hakkından fazlasını almaya sürükler.
*
cimri bir insan güvenilmeye de layık değildir.»
iblis Yahya (A.S.) a derki En sevdiğim insan, müminin cimrisidir
Çünki cimrinin cimriligi bana yeter
en nefret ettigim insan da, fasık cömerttir çünkü Allah (C.C) nün cömertlik sebebi ile onu af edeceğinden korkarım
Behey aklı bozuk! Kalbi bozuk ve bakışı zehirli adam! Sen amellerini yazan ve davranışlarını tesbit edici ve koruyucu kâtip meleklerden utanmıyor musun?
ey bozuk! ve zehirli adam kâtip melekler sana belâya uğramış ve bataklığa gömülmüş bir zavallı olarak bakıyorlar. Sen ise umursamazların tutumunu benimsemişsin utanmıyor musun?
Kadı Ercanî bir şiirde der ki
Ey gözlerim, bir bakışta amacınıza vardınız. Kalbimi en zararlı yere sürüklediniz.Ey gözlerim, çekin elinizi kalbimden, çünki iki kisinin bir kişiyi öldürmeye yürümesi
namertliktir!»
Hz. Ali buyurur:
Gözler şeytanın tuzaklarıdır, organların en çabuk ve en ağır darbelisidir.
Allah (C.C)'a ibadet yolunda vücudunu nefsinin kontrolüne veren amacına ulaşır. Buna karşılık organlarını nefsi hazlarının emrine kullandıran ise bütün amellerini silp süpürmüş olur.»
şâir derki
Müridin nefsi Allah cc ye yönelince Kötülük te'sirini yitirince organları ona uyunca Bu nimet bağışlar
Günahkâr küçük - büyük her türlü günahın kökünü kazıyınca
Ebedilik yurdunda cömert insanlar onu bekler.
Abdullah ibni Mübarek buyurur
imanin özü, Peygamber'imizin öğrettiklerinin doğruluğunu kabul etmektir.
*
Kur'an´ın doğruluğuna inanan kimse, onu tatbik etmeye koyularak ebediyen cehennemlik olmaktan kurtulur.
*
Haramlardan sakınan kimse tevbe etmeye yönelir. Helâl ile beslenen takvâya yönelir.
*
Farz ibadetlerini gerçekleştiren kimsenin müslümanlığı saglamlaşır
*
Doğru konuşan sıkıntılardan kurtulur. Haksızlıklardan uzaklasan kısas»´dan kurtulur
*
Peygamber (S.A.S.) 'imizin sünnetlerini uygulayan kimsenin ameli özleşir.
*
Sırf Allah (C.C) rızasına yönelen kimsenin ameli kabul edilir.»
Peygamber (S.A.V) buyurur
Kazancin helâl, amelin salih olsun
*
Allah (C.C)'dan gündelik rızık dile
*
işlediğin amelleri beğenmekten sakın, bu durum amelleri ortadan silen, korkunç bir tehlikedir
*
amellerini beğenen kimse, yaptıklarının kabul ve reddini düşünmeden Allah (C.C)'ü minnet altına koyduğu kanaatine varır
*
hayalkırıklığı ve zillet getiren nice günah vardır ki büyüklük ve kendini beğenmişlik duygusu doğuran ibadetten daha hayırlıdır
Bazı kimselerin dünyada iyilikle işledikleri nice amelleri. Kıyamet Günü hiç hesap etmemiş oldukları şeyler Allah tarafından karşılarına çıkarılır » Zümer Sûresi
Allah'a yaptığı ibadete hiç bir ortak koşmasın » Kehf Süresi 110. âyetinin mânâsı şudur «Yâni bir kimse ibâdeti ne gösteriş ile açığa vursun ne de yaptığından utanarak gizlesin
Kur'ân'i Kerim´in en son inen âyeti şudur Allah`a döndüreleceğiniz ve herkese, haksızlığa uğramaksızın kazandığının verilecegi günden korkunuz." Bakara Sûresi 281
Dünün, yanılmaz bir şahid sıfatı iie geride kalmıştır. Bu günün de yaptıklarına şahid olacaktır.
Eğer dün bir kötülük kazanmışsan, bu gün, hamdederek, iki iyilik işle.
iyilik işlemeyi, sakın yarına bırakma.Çünkü bakarsın ki, «yarın » gelmiş ve sen yoksun
Arzularına uyarak günahı hemen işlersin, ilerde Tevbeyi umarsın
ansızın ölüm gelir Bu yaptığın akıllı ve tedbirli iş değildir!»
Hz. Dâvud Hz. Süleyman'a der ki:
Mümin elde edemedikleri konusunda Allah cc ye tevekkül eder elde ettiklerinden hoşnut olur.
elinden kaçanlar için sabreder.»
Bir vecizede şöyle denilmiştir:
Belâya sabreden muradına erer.»
şair şöyle der
Başına belâ gelince sabretmelisin.
Hayal kırıklığına ve acıya düşmemelisin.
*.
dünya, zineti ile üzerine gelecek olursa Buna karşı direnmek, iyilik ve takva delilidir.
*
zora katlanarak nefsin ile cihad et ki. Hiç bir engel ile karşılaşmadan umduğuna ulaşasın.
*
Sabır, dileğin anahtarıdır. O, her zaman, hedefe varmanın yardımcısıdır.
*
Sabret, ne kadar uzasa bile geceler.
Çok defa mahzuna yardım etmiştir
*
Sabır sayesinde nice «heyhat, olması imkansız » denen hedefe varılmıştır.
*
Sabır imanın en sağlam kulpudur.
Şeytanın kışkırtmalarına karşı kalkandır o.
*
Sabırda faydalı sonuçlar vardır.
Tez canlılığın ise sonu hüsrandır.
*
Zaman sana keder ulaştırdı ise.Bize karşı devirlerin tutumudur bu Güzelim sabır zırhına bürün
*
Sabır cennetin kılavuzudur.
*
Sabır çeşit çeşittir. Birisi, en uygun vakitlerde ve eksiksiz olarak farz ibadetlere devam etmektir.
*
Bir başka sabırda nafile ibadete devam etmektir. arkadaş ve komşuların acı davranışlarına katlanmaktır.
*
Bir başka çesit sabır, fakirliğe ve hastalıklara dayanmaktır.
*
Bir diger sabir çesidi de günahlara, nefsin azgın arzularına, faydasız davranışlara karşı durabilmektir.
Rebi' ibni Hasem evinde bir kuyu kazmış, her gün içinda yatar ölüm düşüncesini hafızasında tutar ve dermiş ki: «Ölüm duygusu bir an kabimden çıksa kalbim bozulur.»
ibni Abdülâziz buyurur; şu ölüm, varlık sahiplerini varlıklarına kanmaktan alakoydu, o halde ölümsüz bir varlık ve saadet arayınız.»
Halife Abdülâziz (R.A.) dedi ki,
Ölümü sık sık an. geniş imkânlar içinde yaşıyorsan, bu hatırlama, seni mütevazi imkânlara yöneltir.
Ölümü sık sık an. Eger kıt imkânlar içinde yaşıyorsan bu hatırlama, yaşama imkanlarını geniş saymana yol açar.
Ebû Süleyman-üd Darani Ümmü Harun'a «ölmek ister misin?» diye sordu, hayır dedi. şu cevabı verdi: Bir insanın emrini kırmış olsam. onunla karşılaşmak istemezdim. Allah cc ile nasıl karşılaşmayı isterim ki. O'nun emrini kırdım.»
Meshur şâir Farezdek'in eşi vefat etmişti, Basranın ileri gelenlerinden Hasan-ül Basrî Farezdek'e dedi ki:
bu gün için ne hazırladın Farezdek: Atmış yıldan beri tekrarladığım Lâ ilâhe illallah...şehadet cümlesini» diye cevap verdi.
Kabirde yatanlar hakkında Arap şâirleri şöyle demişlerdir
Mezarlığın başında şöyle seslen
Hanginiz karanliga gömülmüstür.»
Hanginize kabirde iyi davranılmıştır
*
Dışardan bakan gözlere göre mezarlikta tek bir sükûnet vardır.
Belli değil ölüler arasındaki derece farkları Eğer cevap verselerdi, sana her şeyi anlatırlardı
*
itaat içinde olanlar. Cennet bahçesine inmiştir.Dolaşır dileğince ağaçları arasında.
*
Azgın günahkârlar onlar çukurda kıvranıyorlar Akrebler yürür ürerine doğru, ruhu onların ısırmaları yüzünden ağır işkence altındadır.
Mâlik ibni Dinar buyurur ki;
Bir gün bir mezarda şu şiiri okudum Hani nerde küçümseyenler büyüklüsüne delil getirenler? Övündügü zaman doğru bulunanlar nerede? O sırada mezarlıktan bir ses geldi. şöyle diyordu Yok oldu hepsi, yok
Ey doymak bilmez bir ihtiras ile dünyalik yığan kimse. Bu dünyalığı kim için biriktiriyorsun? Halbuki sen öleceksin!»
ibni Semmak buyuruyorki: «Bir gün mezarlıkta şu kitabeyi okudum:
Akraba ve yakınlarım, kabrimden geçiyorlar. beni hiç tanımamış gibi! Mirasçılar malımı bölüşüyor
borçlarımı reddediyorlar Herkes payını almış ve hayatını yaşıyor.
Ne de çabuk unuttular beni!»
kabir üzerinde şu yazı bulunmustur
Tanıdıklar arasındaki gerçek dost çabucak kayboluyor. Ne kapıcı ne de bekçi ölüme engel olamıyor.
dünyadan ve dünya hazlarından nasıl ferahlık buluyorsun?Ey sözleri ve nefesleri sayılan kimse!
Ey gafil! Kusurlara batmışsın.
Ömrünü dünya hazlarına dalarak harcamışsın oysa Köşkün pek bayındırdı, Kabrin ise bu gün mezarlıkta belirsiz olmuştur.»
Ey insanlar! Benim de bir emelim vardı.Ölüm ona ulasmaktan alakoydu beni Heyhat, kendisini savunamayan başkasını savunamaz dedim.»
Allah cc nün ilk yarattığı varlık cevher» dir. Allah cevhere heybet nazarı ile bakınca Allah cc Korkusu ile eridi ve titredi, arkasından su oldu.
Allah cc suya rahmet nazarı ile bakınca yarısı dondu. Allah bu
donmuş sudan Arş ı yarattı.
Arş sarsılmaya başlayınca Allah cc üzerine «Lâ ilâhe îllallah, Muhammedürrasûllah Allah dan baska ilâh yoktur. Muhammed Allah'ın rasul'udür cümlesini yazdı, O zaman sükûnet buldu.
Lâ ilâhe îllallah, Muhammedürrasûllah Allah dan baska ilâh yoktur. Hz Muhammed Allah'ın rasul'udür
yer ve gök tabakaları yapışıktı. Ulu Allah aralarında rüzgâr yarattı ve böylece yer katları ile gök katları birbirinden ayrıldı.
Hikmet ehli şöyle der: "Allah (C.C.) göğü neden dumandan yarattı da Buhardan yaratmadı? çünki duman düzleri birbirleriyle bağlantılı halde yaratılmıştır. yerinde sabittir. Oysa ki, buhar dengesizdir dönücüdür.Bu ulu Allah (C.C.)'nün ilminin kemâlini ve hikmetini gösterir."
Peygamber`imiz (S.A.S.) buyurur gök ile yeryüzü arasında ve bütün gök katları arasında beş yüz yıllık mesefe vardır. Her gök katının yüksekliği de yine beş yüz yıllık uzaklık tutar.
göğün birinci katı sütten beyazdır. Onu yeşil gösteren «Kaf» dağının yeşilliğinin yansımasıdır. Birinci kat göğün adı «Rakia» ´dır.
ikinci kat gökyüzü nûr gibi parıldayan demirdendir, adı «Reydum» veya «Maun» ´dur.
Üçüncü kat gök bakırdandır, adı. «Meleküt» veya «Hayruyun» ´dur.
.
Dördüncü kat gök beyaz gümüştendir, parlaklığı gözleri kamaştıracak güçtedir, adı zahiredir
Beşinci kat gök kırmızı altındandır, adı «Muzeyne veya «Muzhire» ´dir
Altıncı kat gök nûr parıltılı bir cevherdendir, adı «Halise» ´dir.
Yedinci kat gök kırmızı yakuttandır, adı «Labiye» veya «Damia» ´dır.
Beyt-ül Mâmur göğün 7. katındadır. biri kırmızı yakuttan, öbürü yeşil zeberced'den, biri beyaz gümüşten kırmızı altından dört direği vardır.
akikten olan Beyt-ül Mâmur'a her gün yetmis bin melek girer ve Kıyamete kadar hiçbiri dönmez
yeryüzü gökten daha üstündür. Çünki peygamberler burada yaratılmış ve gömülmüştür. Yerin en makbul katı en üst katıdır. Çünki varlıklar bu kattan yararlanmaktadır
ibni Abbâs ra derki göklerin en üstün katı Arş-ür Rahman ın olduğu gök katıdır. ismi Arş'a yakınlığından dolayı «Kürsî» dir. yıldızlar, bu kattad
Yedi gezegen yıldız göğün yedi katına dağılmış veziyettedir.
Zuhal» yedinci kat göktedir ve perşembe gününe tekabül eder.
Merih» 5. kat göktedir ve salıya tekabül eder. Güneş 4. kat göktedir ve pazar gününe tekebül eder Zühre 3. kat göktedir ve Cum'a gününe tekabül eder.
Utarit» 2. kat göktedir ve çarsamba gününe tekabül eder. Ay» , birinci kat göktedir ve Pazartesi gününe tekabül eder.
Allah (C.C.) gökten indirdiği su sayesinde çeşitli rengi ve değişik tadı olan türlü türlü bitki ve meyveler ortaya çıkarmıştır.
Ulu Allah (C.C.) «Meyva ve bitkileri yiyecek olarak birbirinden farklı üstünlükte yarattık diye buyuruyor.
ulu Allah (C.C.), âdemoğullarını çesit çesit yaratmıştır. Kiminin rengi beyaz, kimininki ise siyahtır. Kimi bilgili, kimi câhildir. Oysa ki, hepsinin kökü aynı yâni Âdemdir.
Abdulkadir Geylanî Hazretlerine: "Fakir kimdir?" diye sorduklarında şöyle cevap vermiş: “Allah'tan başka herkese ihtiyaç duyandır.”
Hacı Bayram Veli
Halk içinde Allah’ı çokça anınız. Bu durum maneviyatı yükseltir, katı kalpleri yumuşatır.
*
Adalet güzeldir, ama yöneticide olursa daha güzeldir;
*
cömertlik güzeldir, ama zenginde olursa daha güzeldir;
*
sabır güzeldir, ama fakirde olursa daha güzeldir;
*
tövbe güzeldir, ama gençlerde olursa daha güzeldir;
*
utanmak güzeldir, ama hanımlarda olursa daha güzeldir.
İmam Gazali
Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus.
Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür.
Dünyada kimi sever ve kim ile düşüp kalkarsan kıyamette onunla haşrolursun.
ilmi ile amel eden alimlerin ve salihlerin sohbetine devam et..!
Hiçbir toprak hiçbir kişiyi mukaddes yapmaz, insanı mukaddes yapacak ameldir.
- Selman-i Farisi -
İlim sadece takva sahibi olabilmek için öğrenilir. İlmin başka şeylere üstün kılınması, sadece onunla ALLAH'tan sakınıldığı içindir.
- Sufyan-i Sevri -
"Cahillerin, büyüklere dil uzatmalarına sebep olmayınız!"
İmam-ı Rabbanî Hz.
Zahid KOTKU (K.S.)
Bu insanoğlunun ufacık bir gözü var, ne o doyar, bir küçük karnı var ne de o doyar.
insanı Ne zaman kefene sararlar kabre koyarlar, o zaman gözüde doyar, karnıda doyar. o hale düşmemek lazım.
ABDÜLKADİR GEYLANİ HZLERİ
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Mafsalların
ayrılmış, duygun yok olmuş, kalbin kırılmış, cesedin ölü, ümitlerin kırılmış, bütün sahra karanlık ve bulunduğun yeri yıkılıyormuş gör.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Bina eskimiş, tavan çökmek üzere. Böylece oturduğun yerde hissiz, duygusuz kal. Kulağın sağır olsun, sanki öyle yaratılmışsın bil.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Dudakların oynamaz olsun, lisanında lal dilsiz ol Dişlerin dökülüyormuş farzet.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Kolların çolak bir şeyi tutamaz olsun. Ayakların çaprazlaşmış, bir yere gidemiyor, yürüyemiyor gibi gör. Kendini cinsi münasebetten aciz bil.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol sanki Öyle, bir şeyle hiç meşgul olmamışsın... Karnın yiyemiyecek kadar dolu olsun. Yemeğe ihtiyaç duyma.
Allah’ın yasak ettiği bir şeyle karşılaşırsan şöyle ol Aklın bozulmuş olsun, kendini mecnuna benzet.Kabre gidiyormuş gibi düşün...Allah’ın emirlerine koş!.. Yasaklarına gitme!..
Allah’ın emirlerini derhal duymağa çalış ve koş!.. Yasaklarına karşı olduğun yerde kal, gitme!..
İlahi kader karşısında cansız ol, yokluğa gömül, fani ol... Bu şerbeti hoşlukla iç... Kendini bununla tedavi et. Bundan gıda al...
Günahın verdiği hastalıklardan kurtulursan. Nefsin illetini temizleyebilirsin. Bu işler, Allah’ın izni ve dilemesiyle olur...
Hasan-ı Basrî Hazretlerinden Hikmetli Sözler
Âlimler zamanlarının ışık kaynağıdır. İnsanlar onlar vasıtasıyla aydınlanırlar.
İnsanların çokluğuna aldanma. Sen yalnız ölecek, kabre yalnız girecek, kabirden yalnız kalkacak ve hesabını yalnız vereceksin.
Her kim sana bir başkasının konuşmalarını getiriyorsa, bilesin ki o kişi senin konuştuklarını da başkasına götürüyordur.
Bir kimsenin aleni olarak nefsini kötülemesi, aslında kendisini methetmesidir.
Duan kabul edilmeyecek diye korkma, dua edemez hâle gelmekten kork.
Müminin ahlakı, zenginlikte iktisat, genişlikte şükür, bela ve müsibet zamanında sabırdır.
Herkes kıymet verdiği şey her neyse onun üzerine titrer,
kim dünyaya ait bir varlığa Allah’ı zikretmekten daha çok önem verirse bilsin ki ahireti olmayanın hakikatte dünyası olmaz
kim dünyalık bir şeyi ahirete tercih ederse, onun ne dünyası ne de ahireti olur.
Ve her kimin sözü güzel, fakat ameli çirkin olursa, o kimse nifak sahibi olur.
Çocuğunda sevmediğin bir hal görüyorsan, o hal senin arzu ettiğindir, kendini düzelt.
Kul işlediği günah sebebiyle geceleri (nâfile) namaz kılmaktan, gündüzleri (nâfile) oruç tutmaktan mahrum bırakılır.
Edebi olmayanın ilmi, sabrı olmayanın dine bağlılığı ve takvası olmayanın Allah’a yakınlığı yoktur.
söz getiren götürenle sohbet edilmez, arkadaşlık yapılmaz.
Fakirlik, hastalık ve ölüm olmasaydı, insanoğlunun kibirden başı eğilmez olurdu.
Kimin sözü ki hikmet değil, o söz batıldır.
Kimin susması ki tefekkür değil o hatadadır.
Kimin bakışı ki ibret almak için değil, o bir eğlencedir.
İslâm olmak, kalbini Allah’a teslim etmendir. Bütün müslümanların senden emin olmasıdır.
Rabb’ini bilen O’nu sever,
dünyayı bilen ondan yüz çevirir.
Mümin gafil olmaz, boş işlerle uğraşmaz. Düşündüğü vakit üzülür
.
Ahireti talep edenin ahiretle birlikte dünyayı da elde ettiğini çok gördük. Ama dünyayı talep edip de dünya ile birlikte ahireti elde edeni görmedik.
Mümin ancak Rabb’ine kavuştuğu an rahata erer.
Rahatını Allah’a kavuşmakta bulan kişinin ölümü, onun sevinç, neşe, emniyet ve izzet bulduğu gündür.
Kim parayı sever ve aziz görürse Allah Teâla onu zelil eder.
Hikmet ehli kimselerin dili kalbini takip eder. Bir söz söylemek istediğinde önce kalbine yönelir. Söz hayır ise konuşur, yoksa susar.
Tövbe etmek müminlerin ahlâkındandır
imam gazali kalplerin keşfi
Allah (C.C), rızkları kullar arasında bölüştürmüştür.
işler bozukken cimriliğin faydası yok. Buna karşılık işler yolunda giderken vermenin zararı yok.
insanları cömerte dost görüyorum
Amma, halkın içinde cimrinin dostu olan hiç kimseyi görmüyorum.
Cimrinin ailesi içinde bile kınandığını gördüm.Bu sebeble cimri anılmayayım diye kendi kendime ikramda bulundum.»
Cimri kimseye, başkası için mal toplamakta zararın acısına katlanmak, ve bol olan malının tadini ve hayrını görmemek cimriliği kâfidir.
şâir Veki şöyle der
Cimri, varis için kendini mal biriktirmeye adamış bir alçaktır.
*
Cimri Vârisleri hesabına, bir koru bekçisidir Tıpkı kendisi aç olduğu halde, Avını, başkaları yesin diye yakalayan av köpeği gibi..
Cimrinin malını ya âfete, veya vârise müjdele» sözü. Hikmetli ata sözlerinden biridir.
imam-ı Azam buyurur
Ben cimrinin âdil olabileceğine ihtimal veremem.
*
cimrilik, sahibini aldanmayayım diye, mızmızlanarak saymaya ve sonunda hakkından fazlasını almaya sürükler.
*
cimri bir insan güvenilmeye de layık değildir.»
iblis Yahya (A.S.) a derki En sevdiğim insan, müminin cimrisidir
Çünki cimrinin cimriligi bana yeter
en nefret ettigim insan da, fasık cömerttir çünkü Allah (C.C) nün cömertlik sebebi ile onu af edeceğinden korkarım
Behey aklı bozuk! Kalbi bozuk ve bakışı zehirli adam! Sen amellerini yazan ve davranışlarını tesbit edici ve koruyucu kâtip meleklerden utanmıyor musun?
ey bozuk! ve zehirli adam kâtip melekler sana belâya uğramış ve bataklığa gömülmüş bir zavallı olarak bakıyorlar. Sen ise umursamazların tutumunu benimsemişsin utanmıyor musun?
Kadı Ercanî bir şiirde der ki
Ey gözlerim, bir bakışta amacınıza vardınız. Kalbimi en zararlı yere sürüklediniz.Ey gözlerim, çekin elinizi kalbimden, çünki iki kisinin bir kişiyi öldürmeye yürümesi
namertliktir!»
Hz. Ali buyurur:
Gözler şeytanın tuzaklarıdır, organların en çabuk ve en ağır darbelisidir.
Allah (C.C)'a ibadet yolunda vücudunu nefsinin kontrolüne veren amacına ulaşır. Buna karşılık organlarını nefsi hazlarının emrine kullandıran ise bütün amellerini silp süpürmüş olur.»
şâir derki
Müridin nefsi Allah cc ye yönelince Kötülük te'sirini yitirince organları ona uyunca Bu nimet bağışlar
Günahkâr küçük - büyük her türlü günahın kökünü kazıyınca
Ebedilik yurdunda cömert insanlar onu bekler.
Abdullah ibni Mübarek buyurur
imanin özü, Peygamber'imizin öğrettiklerinin doğruluğunu kabul etmektir.
*
Kur'an´ın doğruluğuna inanan kimse, onu tatbik etmeye koyularak ebediyen cehennemlik olmaktan kurtulur.
*
Haramlardan sakınan kimse tevbe etmeye yönelir. Helâl ile beslenen takvâya yönelir.
*
Farz ibadetlerini gerçekleştiren kimsenin müslümanlığı saglamlaşır
*
Doğru konuşan sıkıntılardan kurtulur. Haksızlıklardan uzaklasan kısas»´dan kurtulur
*
Peygamber (S.A.S.) 'imizin sünnetlerini uygulayan kimsenin ameli özleşir.
*
Sırf Allah (C.C) rızasına yönelen kimsenin ameli kabul edilir.»
Peygamber (S.A.V) buyurur
Kazancin helâl, amelin salih olsun
*
Allah (C.C)'dan gündelik rızık dile
*
işlediğin amelleri beğenmekten sakın, bu durum amelleri ortadan silen, korkunç bir tehlikedir
*
amellerini beğenen kimse, yaptıklarının kabul ve reddini düşünmeden Allah (C.C)'ü minnet altına koyduğu kanaatine varır
*
hayalkırıklığı ve zillet getiren nice günah vardır ki büyüklük ve kendini beğenmişlik duygusu doğuran ibadetten daha hayırlıdır
Bazı kimselerin dünyada iyilikle işledikleri nice amelleri. Kıyamet Günü hiç hesap etmemiş oldukları şeyler Allah tarafından karşılarına çıkarılır » Zümer Sûresi
Allah'a yaptığı ibadete hiç bir ortak koşmasın » Kehf Süresi 110. âyetinin mânâsı şudur «Yâni bir kimse ibâdeti ne gösteriş ile açığa vursun ne de yaptığından utanarak gizlesin
Kur'ân'i Kerim´in en son inen âyeti şudur Allah`a döndüreleceğiniz ve herkese, haksızlığa uğramaksızın kazandığının verilecegi günden korkunuz." Bakara Sûresi 281
Dünün, yanılmaz bir şahid sıfatı iie geride kalmıştır. Bu günün de yaptıklarına şahid olacaktır.
Eğer dün bir kötülük kazanmışsan, bu gün, hamdederek, iki iyilik işle.
iyilik işlemeyi, sakın yarına bırakma.Çünkü bakarsın ki, «yarın » gelmiş ve sen yoksun
Arzularına uyarak günahı hemen işlersin, ilerde Tevbeyi umarsın
ansızın ölüm gelir Bu yaptığın akıllı ve tedbirli iş değildir!»
Hz. Dâvud Hz. Süleyman'a der ki:
Mümin elde edemedikleri konusunda Allah cc ye tevekkül eder elde ettiklerinden hoşnut olur.
elinden kaçanlar için sabreder.»
Bir vecizede şöyle denilmiştir:
Belâya sabreden muradına erer.»
şair şöyle der
Başına belâ gelince sabretmelisin.
Hayal kırıklığına ve acıya düşmemelisin.
*.
dünya, zineti ile üzerine gelecek olursa Buna karşı direnmek, iyilik ve takva delilidir.
*
zora katlanarak nefsin ile cihad et ki. Hiç bir engel ile karşılaşmadan umduğuna ulaşasın.
*
Sabır, dileğin anahtarıdır. O, her zaman, hedefe varmanın yardımcısıdır.
*
Sabret, ne kadar uzasa bile geceler.
Çok defa mahzuna yardım etmiştir
*
Sabır sayesinde nice «heyhat, olması imkansız » denen hedefe varılmıştır.
*
Sabır imanın en sağlam kulpudur.
Şeytanın kışkırtmalarına karşı kalkandır o.
*
Sabırda faydalı sonuçlar vardır.
Tez canlılığın ise sonu hüsrandır.
*
Zaman sana keder ulaştırdı ise.Bize karşı devirlerin tutumudur bu Güzelim sabır zırhına bürün
*
Sabır cennetin kılavuzudur.
*
Sabır çeşit çeşittir. Birisi, en uygun vakitlerde ve eksiksiz olarak farz ibadetlere devam etmektir.
*
Bir başka sabırda nafile ibadete devam etmektir. arkadaş ve komşuların acı davranışlarına katlanmaktır.
*
Bir başka çesit sabır, fakirliğe ve hastalıklara dayanmaktır.
*
Bir diger sabir çesidi de günahlara, nefsin azgın arzularına, faydasız davranışlara karşı durabilmektir.
Rebi' ibni Hasem evinde bir kuyu kazmış, her gün içinda yatar ölüm düşüncesini hafızasında tutar ve dermiş ki: «Ölüm duygusu bir an kabimden çıksa kalbim bozulur.»
ibni Abdülâziz buyurur; şu ölüm, varlık sahiplerini varlıklarına kanmaktan alakoydu, o halde ölümsüz bir varlık ve saadet arayınız.»
Halife Abdülâziz (R.A.) dedi ki,
Ölümü sık sık an. geniş imkânlar içinde yaşıyorsan, bu hatırlama, seni mütevazi imkânlara yöneltir.
Ölümü sık sık an. Eger kıt imkânlar içinde yaşıyorsan bu hatırlama, yaşama imkanlarını geniş saymana yol açar.
Ebû Süleyman-üd Darani Ümmü Harun'a «ölmek ister misin?» diye sordu, hayır dedi. şu cevabı verdi: Bir insanın emrini kırmış olsam. onunla karşılaşmak istemezdim. Allah cc ile nasıl karşılaşmayı isterim ki. O'nun emrini kırdım.»
Meshur şâir Farezdek'in eşi vefat etmişti, Basranın ileri gelenlerinden Hasan-ül Basrî Farezdek'e dedi ki:
bu gün için ne hazırladın Farezdek: Atmış yıldan beri tekrarladığım Lâ ilâhe illallah...şehadet cümlesini» diye cevap verdi.
Kabirde yatanlar hakkında Arap şâirleri şöyle demişlerdir
Mezarlığın başında şöyle seslen
Hanginiz karanliga gömülmüstür.»
Hanginize kabirde iyi davranılmıştır
*
Dışardan bakan gözlere göre mezarlikta tek bir sükûnet vardır.
Belli değil ölüler arasındaki derece farkları Eğer cevap verselerdi, sana her şeyi anlatırlardı
*
itaat içinde olanlar. Cennet bahçesine inmiştir.Dolaşır dileğince ağaçları arasında.
*
Azgın günahkârlar onlar çukurda kıvranıyorlar Akrebler yürür ürerine doğru, ruhu onların ısırmaları yüzünden ağır işkence altındadır.
Mâlik ibni Dinar buyurur ki;
Bir gün bir mezarda şu şiiri okudum Hani nerde küçümseyenler büyüklüsüne delil getirenler? Övündügü zaman doğru bulunanlar nerede? O sırada mezarlıktan bir ses geldi. şöyle diyordu Yok oldu hepsi, yok
Ey doymak bilmez bir ihtiras ile dünyalik yığan kimse. Bu dünyalığı kim için biriktiriyorsun? Halbuki sen öleceksin!»
ibni Semmak buyuruyorki: «Bir gün mezarlıkta şu kitabeyi okudum:
Akraba ve yakınlarım, kabrimden geçiyorlar. beni hiç tanımamış gibi! Mirasçılar malımı bölüşüyor
borçlarımı reddediyorlar Herkes payını almış ve hayatını yaşıyor.
Ne de çabuk unuttular beni!»
kabir üzerinde şu yazı bulunmustur
Tanıdıklar arasındaki gerçek dost çabucak kayboluyor. Ne kapıcı ne de bekçi ölüme engel olamıyor.
dünyadan ve dünya hazlarından nasıl ferahlık buluyorsun?Ey sözleri ve nefesleri sayılan kimse!
Ey gafil! Kusurlara batmışsın.
Ömrünü dünya hazlarına dalarak harcamışsın oysa Köşkün pek bayındırdı, Kabrin ise bu gün mezarlıkta belirsiz olmuştur.»
Ey insanlar! Benim de bir emelim vardı.Ölüm ona ulasmaktan alakoydu beni Heyhat, kendisini savunamayan başkasını savunamaz dedim.»
Allah cc nün ilk yarattığı varlık cevher» dir. Allah cevhere heybet nazarı ile bakınca Allah cc Korkusu ile eridi ve titredi, arkasından su oldu.
Allah cc suya rahmet nazarı ile bakınca yarısı dondu. Allah bu
donmuş sudan Arş ı yarattı.
Arş sarsılmaya başlayınca Allah cc üzerine «Lâ ilâhe îllallah, Muhammedürrasûllah Allah dan baska ilâh yoktur. Muhammed Allah'ın rasul'udür cümlesini yazdı, O zaman sükûnet buldu.
Lâ ilâhe îllallah, Muhammedürrasûllah Allah dan baska ilâh yoktur. Hz Muhammed Allah'ın rasul'udür
yer ve gök tabakaları yapışıktı. Ulu Allah aralarında rüzgâr yarattı ve böylece yer katları ile gök katları birbirinden ayrıldı.
Hikmet ehli şöyle der: "Allah (C.C.) göğü neden dumandan yarattı da Buhardan yaratmadı? çünki duman düzleri birbirleriyle bağlantılı halde yaratılmıştır. yerinde sabittir. Oysa ki, buhar dengesizdir dönücüdür.Bu ulu Allah (C.C.)'nün ilminin kemâlini ve hikmetini gösterir."
Peygamber`imiz (S.A.S.) buyurur gök ile yeryüzü arasında ve bütün gök katları arasında beş yüz yıllık mesefe vardır. Her gök katının yüksekliği de yine beş yüz yıllık uzaklık tutar.
göğün birinci katı sütten beyazdır. Onu yeşil gösteren «Kaf» dağının yeşilliğinin yansımasıdır. Birinci kat göğün adı «Rakia» ´dır.
ikinci kat gökyüzü nûr gibi parıldayan demirdendir, adı «Reydum» veya «Maun» ´dur.
Üçüncü kat gök bakırdandır, adı. «Meleküt» veya «Hayruyun» ´dur.
.
Dördüncü kat gök beyaz gümüştendir, parlaklığı gözleri kamaştıracak güçtedir, adı zahiredir
Beşinci kat gök kırmızı altındandır, adı «Muzeyne veya «Muzhire» ´dir
Altıncı kat gök nûr parıltılı bir cevherdendir, adı «Halise» ´dir.
Yedinci kat gök kırmızı yakuttandır, adı «Labiye» veya «Damia» ´dır.
Beyt-ül Mâmur göğün 7. katındadır. biri kırmızı yakuttan, öbürü yeşil zeberced'den, biri beyaz gümüşten kırmızı altından dört direği vardır.
akikten olan Beyt-ül Mâmur'a her gün yetmis bin melek girer ve Kıyamete kadar hiçbiri dönmez
yeryüzü gökten daha üstündür. Çünki peygamberler burada yaratılmış ve gömülmüştür. Yerin en makbul katı en üst katıdır. Çünki varlıklar bu kattan yararlanmaktadır
ibni Abbâs ra derki göklerin en üstün katı Arş-ür Rahman ın olduğu gök katıdır. ismi Arş'a yakınlığından dolayı «Kürsî» dir. yıldızlar, bu kattad
Yedi gezegen yıldız göğün yedi katına dağılmış veziyettedir.
Zuhal» yedinci kat göktedir ve perşembe gününe tekabül eder.
Merih» 5. kat göktedir ve salıya tekabül eder. Güneş 4. kat göktedir ve pazar gününe tekebül eder Zühre 3. kat göktedir ve Cum'a gününe tekabül eder.
Utarit» 2. kat göktedir ve çarsamba gününe tekabül eder. Ay» , birinci kat göktedir ve Pazartesi gününe tekabül eder.
Allah (C.C.) gökten indirdiği su sayesinde çeşitli rengi ve değişik tadı olan türlü türlü bitki ve meyveler ortaya çıkarmıştır.
Ulu Allah (C.C.) «Meyva ve bitkileri yiyecek olarak birbirinden farklı üstünlükte yarattık diye buyuruyor.
ulu Allah (C.C.), âdemoğullarını çesit çesit yaratmıştır. Kiminin rengi beyaz, kimininki ise siyahtır. Kimi bilgili, kimi câhildir. Oysa ki, hepsinin kökü aynı yâni Âdemdir.