Çankaya Gecekondu Mu Olmuş?

Bu konuyu okuyanlar

elektr10

Müdavim
Katılım
1 Ocak 2007
Mesajlar
2,302
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Hürriyet'ten, Yalçın DOĞAN'dan bir yazı:

DAM mı akıyor? Kapılar mı bozuk? Halılar mı yırtık? Koltuklar mı eprimiş?

Badanası mı dökülüyor? Camlar mı kırık? Sandalyelerin ayakları mı oynuyor? Tavanın, tencerenin dibi mi çıkmış? Tabak, çanak takımı mı bozulmuş? Masa örtülerinin, yıkanmaktan rengi mi kaçmış? Çarşaflar mı yırtık? Yastıkların içi mi boşalmış?

Çankaya Köşkü oturulamaz halde mi? Gecekondu gibi mi olmuş?

Herhalde öyle ki, yeni bütçede Çankaya Köşkünün onarımı ve yeni mobilya satın alımı için, toplam 30.7 milyon YTL ayrılıyor. 19.8 milyon tadilat, 11.9 milyon YTL de yeni mobilya için. Eski lira üzerinden, toplam 30.7 trilyon lira. Vay canına, amma da dökülmüş köşk, desenize.

Çankaya Köşkü’nde onarımı kim istiyor? Hayrünnisa Gül Hanımfendi. Abdullah Gül’ün değerleri eşleri.

Hayrünnisa Hanım bunu ilk kez yapmıyor. Gül Dışişleri Bakanı olduğunda da, Dışişleri Konutunu tadilattan geçiriyor. Orada da, dünyanın parasını harcıyor.

GÖRGÜSÜZLÜK

Bütçe ile ilgili iki haber yana yana.

Biri, Çankaya Köşkü’nün onarımı ve yeni mobilya için 30.7 milyon YTL ayrılması, diğeri memura yılda yüzde 2+2 üzerinden günlük 140 kuruş zam yapılması.

Sıradan her insanda, sosyal adalet duygusunu tetikleyen iki karar. Her insan ister istemez, bu hesaba takılıyor. Ve isyan ediyor. Bir yanda böylesine bir lüks, öte yandan kuruş hesabını yapan milyonlarca memur.

Gül Ailesi, onarım ve mobilya parasını kendi cebinden mi harcıyor? Hayır, hepimizin verdiği vergilerden. Hangi hakla? Hangi ihtiyaçla?

Bunun adına, Batıda görgüsüzlük deniyor.

ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Yunanistan, Portekiz ve daha başka ülkelerde Cumhurbaşkanlarının konutları belli sürelerde denetleniyor, elden geçiyor. Varsa, eksik, gedik gideriliyor ya da ani bir bozulmada hemen onarılıyor.

Ama, hiç birinde yeni bir Cumhurbaşkanı geldiğinde, konut baştan sona elden geçmiyor, zaten bu oraya seçilen insanların aklına da gelmiyor. Çünkü, onlar biliyor ki, o köşklerin bakımı sürekli yapılıyor.

Allah, Abdullah Bey ile Hayrünnisa Hanıma yeni köşklerinde güle güle oturmayı nasip eylesin.

Kaynak
 

emelden

Müdavim
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
5,260
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
İyi de o makama gelen herkes yapmıştır buna benzer vakaları. Abartmışlar gibi ama ne diyelim güle güle otursunlar. Bir sürü şey yazılıp çizilse ne olcak sadece havanda su ezmek olur bizimki onlar yine bildiklerini yaparlar. :I
 

DarkLady

Müdavim
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
6,597
Reaksiyon puanı
12
Puanları
0
o zaman önceki ev sahibesi evi ii kullanmamışştaa ondann tadilata başlamışlar |) ;D
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Evet bir başka bakış açısı da Ziraatci'nin söylediği. Demek ki eski cumhurbaşkanı mahvetmiş koca sarayı.. Bu yorum bazılarının hoşuna gitmez değil mi? Şimdi siz bu yorumu okurken şu anda Ahmet Necdet Sezer, yani eski cumhurbaşkası her ay 9 milyar emekli maaşı alıyor. Neden kimse buna vay canına! demiyor? :) Yarın Abdullah Gül emekli olduğunda o da bu kadar emekli maaşı alacak ve şimdi bu yazıyı yazan kösnük yarın da "Abdullah Gül şu gadder emekli maaşı alıyor vay canına" diyecek.. :) Bu yazıyı yazanlar geçmişi araştırıp geleceği de öngörsünler biraz. Sonra da mevcut durumu iyi değerlendirsinler.
Ha bu arada eski cumhurbaşkanının maaşı da 16 milyar küsürdü. Hayır yıllık değil, aylık. Ben de memurum benim maaşım 9 milyar. Aylık değil, yıllık. :)

"Kör güneşi görmüyorsa, bu güneşin suçu değildir."
 

Berkin Bozdoğan

Müdavim
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
38
Puanları
0
Elmacik,

Her zaman olduğu gibi güzel bir noktaya değinmişsin (bu anlamda sana alışığız ;)). Biliyorsun herkes geçmişi değerlendirip şimdi için konuşsa, konuşamaz çatlarız. Belki böylesi daha hayırlı. Laf oluyor, torba dolu mu boş mu, takan yok. :D

Dediğin gibi olacak tahminen, vay efendim böyle emekli maaşı mı olurmuş... gibi. Nasıl olsa birkaç seneye bunlar unutulur, manşetlere CTRL+H yapılır, herşey tazelenir; getirilir önümüze konur. Ondan sonra yer misin, yemez misin.

Güzel günler.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
CTRL+H sanırım bu yazarların temel çalışma prensibi iyi oldu hatırlattığın :) Malesef iş parti adında veya tüzüğünde bitmiyor. AKP'de 8 gün için 24 milyar maaş alanlar oldu. Kim bilir başka ne kadar paraları içlediler. Ama yazık olan bunun bir çıkar savaşı olması. Yani bu dönemde başka partiden aynı maaşı alanlar göz ardı edildi. Önemli olan bu da değil, bundan önce sürekli böyle yapılıyor olmasını kimse konuşmadı. Oysa bu eğer suçsa hepsi suçlu, değilse hepsiz suçsuz olmalı. Zavallı millet ne çabuk alışıyor. Bir zamanların gündemi ceylan derisi koltuklar, 500 milyarlık kurşun geçirmez arabalar ne çabuk unutuldu. İktidara kim gelirse gelsin, temiz kalbin üretimi olan ahlakını ve vicdanını dinlerse ancak millet için çalışır. Yoksa AKP'den olması onu cennetlik etmeyeceği gibi CHP'den olması da onu Atatürk'ün varisi yapmayacak.

AKP'nin basiretsizliği, CHP'nin cehaleti oldukça daha çok eğleniriz. Ama ağlanacak halimize..
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
"Cehenneme gittiğiniz zaman kızgın sacın üzerine oturttuklarında soracaklar; dünyada neler yedin? Pastırma, pasta, börek, çorba..."
Bunları sayarken bu sefahatler ne kadar çoksa o kadar o kızgın sac üzerinde oturacaksınız.
Oysa ki bu dünyada sıkıntı çekenler yiyecek bulamayanlar, "ekmek, soğan, tuz" diyecekler ve daha az ceza çekecekler.

Yani dünyada çektiğiniz açlık ve sıkıntı size ahirette yardımcı olacaktır, bu sınavdır."

Ne diyor yahu bu adam diyeceksiniz, ben de bunu duyduğumda çok gülmüştüm, bu bir oy isteme biçimi.

Açlığın nedenini başkasında aramayacaksın o Allahtan gelir, devletten gelmez.

Bu mantıkla oy isteyenlere oy verenlerin olduğu bir ülkede abdullah gül çankaya bütçesini yüzde 64 arttırmış kimin umurunda?
Memur yüzde 2 almış, kimin umurunda?

Necdet Sezer kendisine hediye edilenleri yanına almamış, devlet malı diye yazdırmış kimin umurunda? Karısında türban yok ki!

Necdet Sezer çankaya'yı tamir ettirmemiş, çalmamış, devlet adamlarını salonlarda tavandan akan suyun altında misafir etmiş, hatta misafirlerin ellerinde de leğen varmış su yere akmasın diye ;D

Hayır, yiyenlerin savunmasını anlarım da bakıp da sırf karısının kafasında türban var diye onu savunan, dolandırıcıları hoş gören zihniyete gülmemek için nasıl bir yıkama işlemi yapılır onu anlamam lazım...

Karının kafasında türban varsa, oğluna gemi de alırsın, çankaya bütçesine trilyonlar da akıtırsın, hele hele oraya masraf etmeyen yıllık bütçesinin tamamını kullanmayıp devlete iade eden Sezer için atıp tutarsın çünkü o parayı yememiştir bu kesime yaranmak için karının kafası kapalı olsun gerisi önemli değil, anaya da küfretsen, devleti de dolandırsan önemli değildir önemli olan türban! Türban üçkağıdı da örter, bölücülüğü de...

 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Arkadaş çok boş işkembeden konuşuyorsunuz. Gerçekten saygı sınırlarını zorluyorsunuz. Bu ülkede insanları dara getirip duruyorsunuz. Sizin derdiniz bir bez parçası mı? Niye bir bez parçası takan herkese terörist gözüyle bakıyorsunuz? Yukarıda Abdullah Gül ile ilgili tek bir tane bile övgü yok, niye saptırıyorsunuz? Bu kadar cehaleti nereden getirdiniz? Her kim yetimin hakkından kuruş yerse bile bile, lanet olsun ona. Her kim de bile bile yalan isnat ederse ona da lanet olsun. Ayıp arkadaş, bugün başını örtenlere terörist muamelesi yapan herkesin dün anasının bacısının nenesinin başı örtülüydü. Soyununca medeniyet mi geldi? Bu kadar ahmaklık olmaz!

Kimse inanmayabilir, sevmeyebilir, "cehalet" olduğunu düşünebilir başını örtmenin. Bu onun doğal hakkıdır. Ancak tutup terörist gözüyle bakmak kimsenin hakkı değildir, onun dededi savaştı bu toprakta. Çünkü bu toprakta Kurtuluş Savaşı'nda bizi kurtaran dedelerin tamamının karısının başı örtülüydü!!!

Arkadaş, son günlerde Suriye başkanının karısını öve öve bitiremiyorlar. Başka hiç bir kadına böyle muamele yapılmış değil. 2 gündür televizyonlar hem de bütün kanallar aynı haberi yapıp duruyor. Başka hiç bir first lady'e bunlar söylenmemişken neden Esma Esat? Çünkü müslüman bir ülkenin başkanının karısı ve başı açık. Oleeey!! Benim anam da bacım da örtülü değil, ancak bu onları ilgilendirir. Örtülü olanları da bırakın kendileri ilgilendirsin. Ne istiyorsunuz arkadaş bir bez parçasından? Bu kin bu öfke neye? Bunların öncülük ettiği parti iktidara geldiğinde yüzde iki üç kuruş değil seyyanen maaşları kadar zam yaptı emeklilere kimse sözünü etmedi. Daha dün hergün alay ettiğimiz enflasyon canavarını hepimiz unuttuk. Ama gözünüz doymuyor değil mi? İlla milleti soyacaksınız. Tayyip Erdoğan veya Abdullah Gül, yaptıkları ve yapacakları bütün hataların karşılıklarını alacaklar. Sadece "öbür tarafta" değil, burada da alacaklar. Ama düşmanlık bez parçasına.

Heyhat. Günün birinde Milli Savunma dersimize giren bir ahmak, (rütbeli bir askerdi) gözümün içine baka baka iki yeğeninden açık giyineni överken başı örtülü olanını yerden yere vuruyor ve devletin çok önemli meseleleri varken ufak tefek işlerle meşgul etmememiz gerektiğini söylüyordu. Oysa "hocam devletin bu kadar önemli işi var madem niye bir bez parçasıyla uğraşıp duruyor" dediğimde lafı ağzına tıkanmıştı.

Arkadaş, askerimizi elimizden aldınız, vatanımızı aldınız, toprağımızı aldınız, bütün değerlerimizi aldınız, şimdi de başımızdaki çaputa mı göz diktiniz???

Sizinkisi demokrasi değil, laiklik değil, saf, katışıksız bir cehaletin getirdiği düşmanlık. Neye düşmanlık ettiğinizi sorsalar bir çaputtan başka verecek cevabınız yok. "Ulan hakkaten ben niye düşmanlık ediyorum" diye sorduğunuzda kendi kendinize, bir bez parçasından başka alabileceğiniz cevap yok. İşte sizin ideolojiniz bu kadar ucuz. Sizin kurduğunuz düzen bir bez parçasına bağlı!
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın elmacik rte'yi sevmem deseniz de üslubunuz o kadar çok benziyor ki size mi üslubunuza mı inanayım, :)

Ahmaklık nedir biliyor musunuz?
Bir zamanlar sorun olmayan o bez parçası dediğiniz şeyi şu anda iktidarda olan kişilerin bunu kullanıp sanki devlete karşı tehditmiş gibi gösterip, türbanlıları mağdur ettikten sonra türbana çare biziz deyip bunları yutturup, asıl sorunu yaratan kişilerin desteklenmesidir ahmaklık.

Önce mağdur et sonra türban siyaseti yap ve oy kazan. Önce aç bırak sonra yağ dağıt ve oy kazan. İyiniyeti suistimale ses çıkarmamak işte ahmaklık budur.

Başörtmek cehalet değildir, neden bunun bu şekilde algılandığını düşünüyorsunuz ben size söyleyeyim cehalet nedir?
Cehalet, eşinin kafası kapalı diye cumhurbaşkanı seçilmeyi haketmeyenlerin o koltuğa oturtulmasıdır, 90 yıllarda söylediklerinin unutulup 2007 de eşi türbanlı diye bunların gözardı edilmesidir cehalet.

Ülkenin o kadar meselsi vardı, bunu asker çıkarmadı ki üniversitelerde türban serbestti ne zaman ki bugünün saygıdeğer siyasileri çıkıp türbanı siyasi emellerine alet etmeye başladılar o zman bu tepki aldı, bu soruları yanlış kişilere soruyorsun, gidip o adamlara diyeceksin ki;

"ey erdoğan, ey necmettin bu kızlar üniversitelere serbestçe girerken, öğretmenler derslere girerken (tarih hocamız kapalıydı), bunu siyasete alet edip bu insanlara zulüm ettin"

Sayın elmacik, sorun türban karşıtları değil onu kullanan zihniyet, yoksa benim ananem de, babannem de kullanır, annemse başörtüsü kullanır. Cahil, küstah bilmem ne diye başka yerlerde kabahat armaktansa önce çıkın deyin ki;

"ey devlet adamları artık bırak şu türbanı, dini, kitabı kullanıp halkı germeyi bak ülke elden gidiyor siz uğraşmasaydınız bunlar olmazdı, uğraşmazsanız her şey düzelir artık karşımıza bunlarla gelip oy istemekten vaz geçin"

Bakın bir daha türban sorun oluyor mu?

Şimdi soruyorum size abdullah gül'ün istenme nedeni eşinin türbanlı olması mıdır? değil midir? onun bu yaptıklarına ses çıkarılmaması türbandan mı büyük devlet adamlığından mıdır?

Bu durumda bu soruların yanıtına göre; ben mi türbanla uğraşıyorum yoksa türbanla uğraşanlar mı bunları yapmış?

Son soru Sezer bunları yapsaydı neler denirdi?

Kendinizi kandırmaktan vaz geçin elmacik sevdikleriniz bunlara neden oldu ben değil.
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Selamlar Backdoor.

Kusura bakma olay bu kadar basit değil. Ben Erdoğan'ı yeni tanıyorum. 2003'te partisi seçilince tanıdım. Kendi fikir ve ideolojilerim hakkında hiç kimseyi ikna etmek mecburiyetinde değilim. Kör siyaseti yapmayasın diye onu da partisini de sevmem dedim ancak sen takım tutar gibi parti tutmaya devam ediyorsun. Olay "Erbakan türbanı alet etti" diyecek kadar basit değil. Kimi kandırabilirler böyle basit safsatayla? Hadi Erbakan cahildi, binlerce vatandaşın ne suçu vardı? Dönüp ne dediniz onlara? "Kusura bakma bacım Erbakan salakça bir laf etti seni o yüzden başın kapalı alamayız okula" Bunun kadar saçma bir şey olabilir mi? Kimlerin sözlerine kanıyorsunuz. Benim burada yazdıklarım tamamen kendi düşüncelerim. Yeri geldiğinde benim düşünmediğimi düşünenin düşüncesine katılabilirim. Ancak senin yazdıkların başkalarının düşünceleri ve sen de ezberden yazıyorsun.

Başkasını bahane etmeye hiç gerek yok.. Kızların soyunma odasını gizlice kameraya çeken ahlaksızların bunu utanmadan ve üstelik gururla televizyona çıkararak "bakın namaz kılıyor okulda hainler alçaklar" diyenler varken kim inanır yukarıdaki güneşe çalınan balçığa. Ortada bir düşmanlık var, Erbakan veya Erdoğan diye iki kişi hiç var olmamış dahi olsa bu düşmanlık var. Bundan önceki dönemde AKP'ye oy verdiysem ve bundan sonraki dönemde de vermeyeceksem bunun sebebi var. "Ölümüne Beşiktaş" dermiş gibi "Ölümüne CHP" ya da "Ölümüne MHP" demek kadar ahmakça bir şey olamaz. Çünkü sen ne olursa olsun, adam öldürdüklerini de bilsen kendi partinden başkasına oy vermezsin.

Backdoor, çok sıkılarak söylüyorum, sürekli "başbakanın" ya da "sevdiklerin" deyip ayrı bir siyaset yapma. Burada oyun oynamıyoruz. Takım tutmuyoruz. Allah da biliyor Tayyip'i de sevmem adamlarını da. Oy verdiysem sebebi var. Sırf ideolojilerimiz ters diye tutup haklının hakkını yemem ben. Benim ülkem bu kadar ucuz değildir. "Bu adamın tipini sevmedim oy vermem, karısı baş örtülü oy vermem, benim tuttuğum takımı tutmuyor oy vermem.." gibi düşüncelere kapılmışsınız ülkenin sonunu felakete götürüyorsunuz. Geçmiş dönemlerde yapılan ekonomik iyileştirmelerle bu döneminkileri karşılaştırın. Gemmiş dönemlerin yolsuzluklarıyla bu dönemin yolsuzluklarını. Gemiş dönemlerin GSMH'leriyle bu döneminkileri.. Abdullal Gül'ün temelde istenmemesinin sebebi eşinin baş örtülü olmasıdır. Laiklik ilkesine göre baş örtülü bir kadının bile cumhurbaşkanı olarak seçilebilmesi gerekir! Ama siz kendi söylediğinize bile uymuyorsunuz. Sizin demokrasiniz şöyle işliyor:
1. Kural: Ben haklıyım, benim dediğim olur.
2. Kural: Ben haklı olmadığım durumlarda birinci kural devreye konulur.

Kim nasıl kullanmış türbanı? Tutturmuşlar cumhuriyet elden gidiyor diye. Eğer bir ahmak bunu gerçekten kullanmışsa bile, ülkemin sevgili vatandaşlarının suçu günahı ne bunda? Kimi kandırıyorsunuz.

Sizi kötü aldatmışlar. AKP iktidar olduktan sonra da sosyal yardımlarına devam etti. Doğruluğu tartışılır belki de bu konuda aynı fikirdeyiz. Ama "yağ dağıttı oy topladı" dersen yalan söylemiş olursun. Çünkü parti yokken de "yağ" dağıtıyorlardı. Partiyi kurduktan sonra da dağıttılar, seçimi kazanana kadar değil, kazandıktan sonra da dağıttılar. Bu da bir siyaset olabilir, ancak parti piyasada yokken yapılanlara ne demeli? Bugün en popülist siyaseti yapanlar: CHP, MHP, GP. Hepsi de bol keseden savuruyor. Oysa ben AKP'nin onlar gibi uzun uzadıya vaatler listesi verdiğini görmedim. Eminim diğer partilerin de ellerinde imkan olsa aynı propagandayı yani içi boş siyaseti yaparlar. Örneğin BP: "İş Aş Haydar Baş." Ne güzel sloganları var. "Herkese 500 YTL Maaş" diyor. Bunlar da eşleri kızları türbanlı olan kişiler, ama oy toplamak için içi boş siyaset yapıyorlar.

Hey gidi.. Bir kaç yıl önce, kıyak emeklilik olarak değerlendirilen bir mevzu vardı. Milletvekili emeklileri, 2 milyar küsür emekli maaşı alacak diye yer yerinden oynamıştı. Ancak Necdet Sezer'in 9 milyar emekli maaşı alması kimsenin gözüne takılmıyor. Benim yıllık maaşım 9 milyar..

Yeri gelmişken, ben de memurum ve maaşımdan ötürü sürünüyorum. Ama herkes zannediyor ki; başbakan çıkıp "Memurun maaşına %100 zam yaptım" dese herşey hallolacak. Memur dediğimiz halkın ta kendisidir. Halk da memuru sevmez. Halkın temelinde sorun var arkadaş, hükümet pırlanta olsa bile fayda etmez. Maaşıma %100 zam yapılsa memur olarak sorarım ben arkadaş bu değirmenin suyu nereden geliyor. Herkes üç kuruş maaş uğruna vatanı satmaya hazır.. Nereden yapılacak zam? Bütçe açık verirken nereden gelecek bol kepçeden para? Sanılıyor ki herşey meclis kararına bakıyor. Sanılıyor ki herşey başbakanın elinde. Bundan önce hangi hükümet döneminde bütçe açık vermedi?

Sıkıldım ben bu siyasetten. Siyaseti insanları perişan eden bir oyuncak yapmışlar oynuyorlar. Asla elimi sürmem. Halk kendi kendini adam etmedikçe de vakti gelmez. Ne devlet halka güveniyor ne halk devlete.. Sen halksın arkadaşım, kendini düzelt. Sonra göreceksin ki Lenin olsa yine deviririz biz hükümeti. Sen halk olacaksın, oraya oturtacağın kişiyi zaten bilecek. Ne Erdoğan'lar, ne Gül'ler, ne Erbakan'lar, ne Baykal'lar layık o koltuklara. Ama kime anlatasın derdini, ortada halk yok ki..
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bu güne kadar parti tarışması yapmadım, haa şunu da söyleyeyim akp ve dtp karşısında kim varsa onu savunurum, ama körü körüne değil delillerle.

Türban olayına gelince oy verdiğim adamın eşi kapalı, yani kimsenin eşi umurumda değil bu kişiler hain olmadıkları sürece.

Ben barzaninin, klaridesin, zana'nın aferin çektiği adamı başbakanım olarak saymıyorum. O nednele başbakanınız diyorum bir daha size karşı kullanmam siz kabul etmiyorsanız.

Erbakan cahil demişsiniz hayır, erbakan değil peşinden koşan cahil, ben size örnek verdim siz hala "hayır" diyorsunuz eskiden türban diye sorun yoktu, başı kapalılar askeriyeye düğünlere gidebilirlerdi, erbakanlar iktidar olmak için bu olayı öyle bir ele aldılar ki malesef bu noktaya geldi.

Ben niye erbakana dememişim? Ben dedim de erbakan vaz geçmedi, Sincanda yapılanları, başbakanlıkta yapılanları biliyorsunuzdur elbetteki bu adamın savunduğu fikre karşı refleks doğar, siz hala olayı başlatanları değil buna refleks gösterenleri suçluyorsunuz bir etki varsa tepki olur.

Siz "ezberden konuşuyorsun" dediniz ben ezberden değil hep olayları anlatarak delil verebilecek şekilde konuşurum. Aslına bakarsanız tüm gece tartışmalardan dolayı pişman olduğum bir cümleniz var, "kıyak emeklilik" konusu, bu paragraf gündemi izlemeyen bir arkadaşla tartıştığım hissini uyandırdı umarım yanılıyorumdur, kıyak emeklilik şu anda mevcut, buna ek olarak şu an vekil maaşı 8500 ytl, akp vekile zam yok diye 2003 de oy aldı ama 2500 ytl yi 8500 yaptı. :( Bu arada oranlarsanız kendi maaşınızla kıyaslayın.

Ben mi ezberden konuşuyorum bu durumda acaba..?!

Sezer'in maaşına gelince şahsına verilen hediyeleri Çankaya'ya bıraktığını biliyorum, ödeneği harcamayıp iade ettiğini biliyorum, abdullah gül gibi yüzde 64 ödeneği arttırmadı, şimdi bir karşılaştırın yukarıda rakamlara bakın ve Sezerin aldığı maaşı yüz yaşına kadar hesaplayın, bakalım sayın hayrunisa hanımın göz zevki için harcayacağı para kadar para tutuyor mu? Sezer zaten hediye edilenleri iade etmekle vazifesini yapmadı mı, alacağı maaşı peşinen ödemedi mi?

Bu arada başbakanın çocuğunun düğününde aldığım parayı bağışlayacağım deyip vazgeçmesini hatırlayınca sayın Sezer'in armağanları bırakmasını alkışlamak gerekir.

Bu arada Cumhurbaşkanı maaşını Sezer değil hükümet belirler, aldığı maaşa ne diye laf ettiğinizi anlamıyorum, sanki kendisi maaşını arttırdı. :)

Memurum diyorsunuz cefa çeken siz sefa süren onlar benim için hava hoş, devletin borcu diyorsunuz, o devletin borcu nasıl oluyor? İşte bu konuda olduğu gibi oluyor ama siz hala savunmadasınız.

Siz kendinize yapılacak zammın hesabını sorarım diyorsunuz :)
Ama milletvekiline yapılan zammı savunuyrsunuz sırf Sezer'e laf etmek için, vallahi inanın çok hoştu, duyanda memur 10 milyar alıyor sanır,
"hani vekile zam yapılacaktı ayağa kaktılar"
"eee?"
"sezer 9 alıyor" ;D

Siz sezerin maaşına zam mı konuşuyorsunuz adamın malvarlığı sıfıra yakın bir evleri var, oğlu memur erdoğanın ne? Abdullah gül'ün ne? Adamın ihtiyacı mı var? minnet duysa hediyeleri iade etmezdi, bu adama bu lafı diyebiliyorsunuz ya sırf ideoloji nedeniyle valla ne demeli bilmiyorum.

Keşke çalsaydı da belki kıymetlenirdi gözünüzde, eşinde türban olsaydı farklı düşünürdünüz deyince de bana kızıyorsunuz bu adamı tek sevmeme nedeniniz türban, yoksa siz de biliyorsunuz ki dört dörtlük birisi. Yahu şahsi konut kısmında ki elektrik parasını bile adam vermiş daha ne.

Akp'yi bir kere daha takdir ettim vatandaş kendi hakkından çok onların haklarını savunuyor, bana diyecek laf kalmamış.

Şu iyi giden ekonomide bugün 20.10.2007 366 milyon ytl faiz ödediğimizi biliyor musunuz, size bir şey daha söyleyeyim bunu her gün ödüyoruz desem?

İftira atıyorumdur değil mi ;D Ağaya 366 milyon memura gelince el işareti, 500 milyar dolar borç ve üstüne her gün 366 milyon ekleyin.

Bu patlayacak bir gün, kredi kartıyla harcama yapar gibi hissetmiyoruz ama tahsile başladılar, havaalanları, sanayi, limanlar, sırada nehirler var, sonra orman yasası çıkar, ardından abdullah bey nasılsa cumhurbaşkanı oldu doğal kaynaklar yasası çıktı mı tamamdır.

Süper ekonomi gelişen Türkiye.

Bir yanlış anlama daha, ben asla akp'nin yardımlarına kızmadım takdir ettiğim tek konuları da budur, haa dağıtımı adil değil particilik yapıyor zengine de yardım yapılıyor, ama fakire de gidenler var o nedenle onu takdir ediyorum.

Arkadaşımın teyzesinin eşi kanserden öldü 2 çocuğu var, maaşı var ama yetmiyor 4 poşet kömüre oyunu verdi arkadaş başka partiye verdi, bu da Türkiye'nin başka gerçeği, yani o poşetlerle oyunu satan düşündüğünüzden fazla.

 

wwhirlwind

Müdavim
Katılım
21 Aralık 2006
Mesajlar
2,313
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
ulkenin %46,6 sı bu kafada gittiği surece yaapcak bisey yok :mad:
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Selamlar Backdoor.

En azından daha duyarlı olduğunu görüyorum, gerçekten teşekkür ederim.

Konuya gelince, ben sanırım son sözlerimi söyleyeceğim, bunlar da cevap olacak, açıklama değil. Çünkü malesef sözlerimin çoğunu yanlış anlamışsın. :( Bu da yukarıda belirttiğim "takım tutar gibi parti tutmak"tan kaynaklanıyor. Çünkü diyorsun ki Necdet Sezer'in eşi türbanlı olsaydı onu da severdin. Çok yanlış düşünüyorsun. Nitekim eşi türbanlı olan vekillerin ve hatta diğer tüm partilerde eşi türbanlı olan partililerin belki de tamamına yakınını özellikle kınıyorum. Bunun özel sebepleri vardır tartışılır, ama yazık ki onları sevmiyorum, sevemiyorum.. (Hatta yukarıda Haydar Baş örneğini verdim, Bağımsız Türkiye Partisi.) Bu ayrı bir konu..

Şimdi türban sorun çünkü bunu Erbakan kullandı demek, ne kadar da örnek verirsek verelim, kandırmaca demektir. Çünkü Erbakan ne yapmışsa yapmış olsun, şu anda baş örtüsüne olan düşmanlık apaçık ortada. Bunun Erbakan'la zerre kadar ilgisi kalmadı. Buna izin verirsek düşmanlık çıkarmış, kavgalar olurmuş, halk bölünürmüş, ülke parçalanırmış.. Mış muş.. Adamların ileri sürdüğü saçmalıklara bak. Ama tekrar söylüyorum, olay tamamen düşmanlıktan kaynaklanıyor, Erbakan bir bahane. Örnek istersen bir kaç ay önce ismini vermeyeceğim bir üniversite rektörü "keşke İslam Anadolu'ya hiç gelmeseydi" dediğinde aslında amacın ve düşmanlığın neye olduğunu çok net seriyor gözlerin önüne. O yüzden bırakalım Erbakan'ı bir köşeye.. (Şunu da eklemek isterim, daha önce başka konuda yazdığım yazılarda şunu belirtmiştim; Erbakan'ın eli ve dili daha yumuşak olsaydı ona oy verirdim. Çünkü ben ülkemin iyiliğini düşünüyorum, sırf Erbakan'ı sevmiyorum diye ülkemi perişan edemem. Yazık ki Erbakan halkla iyi geçinemedi. SP olsun, AKP olsun dağıttığı yardımları kendilerini destekleyecek olanlara dağıttılar. Bu çirkin bir siyaset, ancak bütün partiler aynı yöntemi izliyor.)

Kıyak emeklilik geldi geçti demedim zaten. Hala var olduğunu biliyorum. Anlaşamadığımız nokta, mallara takmış olman. Çünkü ben o kadar maaş alsam hergün hepsini harcamam heralde oturur yatırım yaparım. Sonra adam başbakan olmadan önce de zengindi zaten. Yok buna rağmen çaldıysa zerresine kadar burnundan gelsin. Ama millet alışık "o çaldı, bu çaldı" iktidara kim geldiyse mutlaka çalmıştır, benim adamım gelse çalmaz diyor herkes. Bundan önceki büyük vurgunları unutmuş benim bahtsız milletim. Bütçenin verdiği açıkları unutmuş.

Sezer'e gelince; hediyeleri geri bırakmak değildir erdem olan. Kendi şahsına verilmiş hediyelerdir, alması da en doğal hakkıdır, bunu milletin önüne çıkarıp aha Sezer böyle yaptı denilirse o halde bu yaptığı davranışın hiç anlamı kalmadı. Ödeneği harcamayıp iade etmesi de keza erdem değildir. Erdem olsaydı kendi maaşından bağış yapardı. Olayı çok basite indirgiyorsunuz. Hayrunnisa hanım Çankaya'dan çıkarken yaptırdığı şeyleri geri götürecekmiş gibi konuşuyorsunuz göz zevki derken. Yanıldığın bir notka daha ise, benim onun yaptığı herşeyi savunduğumu veya savunacağımı zannetmen. Oysa ben delillerle konuşmak gerekir diyorum. Sırf başı örtülü diye "kesin hata yapmıştır" mantalitesi yanlış. Güzel bir atasözümüz vardır; yiğidi öldür hakkını yeme. Babamın katili bile olsa hak sahibine hakkını veririm ben. Neden basite indirgiyorsunuz diyorum? Örnekle açıklayayım; İran cumhurbaşkanı Ahmedinejad, kendi şahsi kıyafeti ne ise onu giyiyor her yerde. Yani ekstra harcama yapıp kendine elbise bile almamış. Sonra kravat da takmıyor zaten. Bir pantolon bir ceket, bütün insanlar gibi. Ancak İran'da onu çok eleştiren var bu yüzden. Diyorlar ki "tamam mütevazısın biliyoruz, ama koca ülkenin cumhurbaşkanısın, sana yakışmıyor, makamına, şanına uygun şeyler giyinmelisin". Evet, dünyanın geldiği noktayı gözden kaçırmayın. Artık insanlar savaş cephelerinde değil, masa başlarında öldürülüyor. O yüzden oyunu iyi oynamak, kozunuzu iyi kullanmak gerekir. Yoksa ne olur biliyor musunuz? Abdullah Öcalan'ın mevzusu gibi olur. Kozunuzu iyi oynayamazsanız, onun öldürdüğü 30.000 üzeri vatandaşımızın, canımızın "insan hakları" sorulmazken, Abdullah Öcalan gibi haysiyetsiz bir aşağılık mahlukun insan hakları sorulur sizden..

Bazen gösterişin mecburiyeti doğar. İşte Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devletin Cumhurbaşkanlığı makamının da bu mecburiyete ihtiyacı vardır. Yoksa ne işi var cumhurbaşkanının sarayda kökşte? Verelim sade klasik bir evde yaşasın. Bizim gibi kuru fasülye yesin akşamları. Bak o zaman masraf oluyor mu? Herşeyi etraflıca düşünmek gerekir. Duyguların galeyanına kapılmadan..

Özetle, beni itham ettiğin şey konusunda diğerleri de itham ediyorlar. Ben gocunmuyorum, ancak ne sen kabul ediyorsun bu fikri, ne de karşı taraf. Yani sen de, "türbanlı" eşleri olanlar da beni reddetmiş durumdasınız. Dedim ya, gocunmuyorum bundan..
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Var mı bu forumda "Çankaya köşkünde cumhurbaşkanı olan birinin kendi elektriğini ödeyeni takdir etmeye korkan başka biri? Var mı bütçenin artanını iade eden birini hakir gören? Var mı kendisine hediye edilenleri devlete hibe edenin bu davranışını taktir etmeyecek birisi bu forumda? Var mı basınla arası iyi olmamasına rağmen Sezer'i bu yaptıklarını basına anlattı deyip itham eden?

Var mı sayın Elmacik dışında kardeşim bunları yapmak erdem değildir, bütçeyi arttırmalıydı, talan etmeliydi diyen? Bu yapılanları babası, amcası yapsaydı bununla övünmeyecek babasıyla gurur duymayacak biri var mı? Var mı içinizde benim babam bu devleti soymadı elektrik parasını verdi deyip bununla gurur duymacak biri? Ama sırf Sezer bu erdemi gösterdi diye dili bir türlü takdire gitmeyen başka birisi var mı?

Var mı sırf abdullah gül'ü savunmak için tüm bu erdemleri yok sayıp, asıl erdemin orasının köşk olduğunu, 7 yıldır yapılmayan masrafların üç ayda yapılması gerektiğini ve bunu haklı bulduğunu savunan, o masrafları yanında götürmeyeceğini söyleyen başka birisi?

Var mı?
 

Turab Garip

Müdavim
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Backdoor, duygu sömürüsü yapıp söylediklerimi çarpıtıyorsun. Güzelce bir tartışma ortamı vardı ancak gösteriş için konuşmayı haksız bile olsa lehine döndürmek amacıyla demogoji yapmaya başladın.

Sanırım benim fikirlerim hakkında benden daha çok şey bildiğini iddia edeceksin bu gidişle. Neredeyse "yok Elmacik sen böyle düşünmüyorsun şöyle düşünüyorsun" diyeceksin. Madem benim düşündüklerimi anlatamıyorum, ya da sen ısrarla anlamak istemiyor ve başka yönlere çekiştirip çarpıtıyorsun, o halde ben susuyorum; buyur dilediğin gibi konuş.
 

Son mesajlar

Üst