HAKAN34
Asistan
- Katılım
- 5 Ekim 2008
- Mesajlar
- 193
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
Aktütün Karakolu oradan kaldırılmamalı...
CUMHURBAŞKANI Gül, şehitlerin ardından buyurdu: “Son hain saldırı nasıl yapıldı? Bu sonuna kadar takip edilmektedir. Buna kimler yataklık etti? Böyle bir saldırıya kimler kolaylık sağladı? Bunlar da sonuna kadar araştırılacak, takip edilecek ve herkese bunun hesabı sorulacaktır?”
Anlaşılan Cumhurbaşkanı muhatap arıyor, sözlerinin muhatabının kim olduğunu araştırıyor...
* * *
NE zahmet Cumhurbaşkanı, ne gerek var, muhatap karşınızda, sizi telefonla Bağdat’tan arayan “timsahın gözyaşlarını” akıtan, işbirliği (!) öneren, dünün aşiret reisi, bugün Amerikalı efendilerinin devlet başkanı yaptığı Celal Talabani denilen adam...
Muhatabınız o!
Üstelik Turgut Özal sayesinde cebine kırmızı TC pasaportu konulmuş, ikamet ettiğiniz, Atatürk’ten kalan Çankaya Köşkü’ne kırmızı halı döşenerek kabul edilmiştir.
Başka bir “muhatap”a gerek var mı?
Keşke onun “muhatap” olduğunu suratına vurarak anlatabilseydiniz, telefonu yüzüne kapatabilseydiniz.
Elbette “Cumhurbaşkanlığı”nın bir ağırlığı, vardır ama, o adamın yüzüne telefon kapatmanın da bir yolu, bir yordamı olmalıdır.
* * *
ŞU toplama bakın, Aktütün Karakolu’na beş saldırı, 44 şehit...
“Hicap” duymak zorundayız; daha ağırını yazabilsek, ne zordur dilimizin ucundakini söyleyememek!..
Hele karakol binasının hali, tavuk kümesi...
Para yokmuş, yenisini yapamamışlar.
Hazine’yi hortumlayanlardan borç isteseydiniz, bari...
Eğer onlar da “Fakr-ü zaruret içindeyiz” deyip vermezlerse, orduevi ücretlerine zam yapsaydınız, yemeye içmeye, yatıp kalkmaya, kuaför ücretlerine birkaç kuruş zam yapsaydınız, toplanan paralarla da yeni karakolu inşa ederdiniz.
* * *
BÜTÜN bunların muhatabı siyasi iktidardır.
İktidar olup da, muktedir olamayanlar.
Şimdi ne yapılıyor?
Aktütün Karakolu geriye alınıyor:
“Şehitler ölmez/vatan bölünmez” diyenlere sorulur!..
Peki, vatan bölünmez de, vatan küçültülür mü?
O karakol, artık Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesi olmuştur, yerinden kaldırılmamalı...
Bilmem anlatabildik mi?
* * *
YA şehitlerin geride bıraktıkları?
Onlar ne olacak?
Başlarını sokacak bir ev de verilemez mi?
Onlar ne olacak?
Reha Çuhadaroğlu TOKİ’yi adres veriyor, toplu konutu...
Mümkündür ki “Verilen adreste yok” cevabı gelsin.
Neyse zabıtlar tutulur, dosyaya konur -Allah korusun- gelecek baskına kadar.
Zabıt tutmak, tutanak düzenlemek ne ki:
“Ölene tabut, kalana zabıt, maktul derdest, katil firar...
Asayiş berkemal!”
Hasan pulur
CUMHURBAŞKANI Gül, şehitlerin ardından buyurdu: “Son hain saldırı nasıl yapıldı? Bu sonuna kadar takip edilmektedir. Buna kimler yataklık etti? Böyle bir saldırıya kimler kolaylık sağladı? Bunlar da sonuna kadar araştırılacak, takip edilecek ve herkese bunun hesabı sorulacaktır?”
Anlaşılan Cumhurbaşkanı muhatap arıyor, sözlerinin muhatabının kim olduğunu araştırıyor...
* * *
NE zahmet Cumhurbaşkanı, ne gerek var, muhatap karşınızda, sizi telefonla Bağdat’tan arayan “timsahın gözyaşlarını” akıtan, işbirliği (!) öneren, dünün aşiret reisi, bugün Amerikalı efendilerinin devlet başkanı yaptığı Celal Talabani denilen adam...
Muhatabınız o!
Üstelik Turgut Özal sayesinde cebine kırmızı TC pasaportu konulmuş, ikamet ettiğiniz, Atatürk’ten kalan Çankaya Köşkü’ne kırmızı halı döşenerek kabul edilmiştir.
Başka bir “muhatap”a gerek var mı?
Keşke onun “muhatap” olduğunu suratına vurarak anlatabilseydiniz, telefonu yüzüne kapatabilseydiniz.
Elbette “Cumhurbaşkanlığı”nın bir ağırlığı, vardır ama, o adamın yüzüne telefon kapatmanın da bir yolu, bir yordamı olmalıdır.
* * *
ŞU toplama bakın, Aktütün Karakolu’na beş saldırı, 44 şehit...
“Hicap” duymak zorundayız; daha ağırını yazabilsek, ne zordur dilimizin ucundakini söyleyememek!..
Hele karakol binasının hali, tavuk kümesi...
Para yokmuş, yenisini yapamamışlar.
Hazine’yi hortumlayanlardan borç isteseydiniz, bari...
Eğer onlar da “Fakr-ü zaruret içindeyiz” deyip vermezlerse, orduevi ücretlerine zam yapsaydınız, yemeye içmeye, yatıp kalkmaya, kuaför ücretlerine birkaç kuruş zam yapsaydınız, toplanan paralarla da yeni karakolu inşa ederdiniz.
* * *
BÜTÜN bunların muhatabı siyasi iktidardır.
İktidar olup da, muktedir olamayanlar.
Şimdi ne yapılıyor?
Aktütün Karakolu geriye alınıyor:
“Şehitler ölmez/vatan bölünmez” diyenlere sorulur!..
Peki, vatan bölünmez de, vatan küçültülür mü?
O karakol, artık Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesi olmuştur, yerinden kaldırılmamalı...
Bilmem anlatabildik mi?
* * *
YA şehitlerin geride bıraktıkları?
Onlar ne olacak?
Başlarını sokacak bir ev de verilemez mi?
Onlar ne olacak?
Reha Çuhadaroğlu TOKİ’yi adres veriyor, toplu konutu...
Mümkündür ki “Verilen adreste yok” cevabı gelsin.
Neyse zabıtlar tutulur, dosyaya konur -Allah korusun- gelecek baskına kadar.
Zabıt tutmak, tutanak düzenlemek ne ki:
“Ölene tabut, kalana zabıt, maktul derdest, katil firar...
Asayiş berkemal!”
Hasan pulur
