Çamurcu'dan Hazreti Peygambere hakaret

uma350

Profesör
Katılım
15 Ocak 2010
Mesajlar
4,411
Reaksiyon puanı
70
Puanları
0
camurcudan_hazreti_peygambere_hakar.jpg

Habertürk'te canlı yayına katılan araştırmacı yazar Kenan Çamurcu, İslam ve Hazreti Peygamber ile ilgili açıklamalarına İlahiyat Profesörü Mehmet Çelik'in tepki gösterince Habertürk moderatörüne hem de konuğa kızıp canlı yayını terk etti.

Ortadoğu'da yaşanan savaşlarda ve gerginliklerde en belirleyici unsur olarak karşımıza çıkan din ve mezhepler Habertürk'te ekrana gelen Öteki Gündem'de Pelin Çift'in sunumuyla masaya yatırıldı.

CANLI YAYINI TERK ETTİ

Programın konukları İlahiyat Profesörü Mehmet Çelik ile araştırmacı yazar Kenan Çamurcu olurken, sözlerinin tamamlanmasına müsaade edilmediği gerekçesiyle Çamurcu canlı yayını terk etti.

'HZ MUHAMMED HZ ALİ'Yİ YÖNETİCİ İLAN ETTİ '

Hz. Ali'nin, Hz. Muhammed tarafından kendisinden sonra yönetici olarak tayin edildiğini iddia eden Çamurcu, kendisinden kaynak vermesini isteyen Mehmet Çelik'e sert çıkınca tartışma çıktı.

Öte yandan Çamurcu Medine halkının Hz. Muhammed'in cenazesine büyük oranda katılmadığını iddialarına katan Çamurcu'ya yine kaynak tepkisi geldi.

'PEYGAMBERE İFTİRA ATIYORSUN '

İlahiyat Profesörü Mehmet Çelik, Çamurcu'ya Şii kaynaklarına göre mi Sünni kaynaklarına göre mi konuştuğunu sordu. Çamurcu cevabında 'Sünni kaynakların tamamına yakını ' deyince ortam bir anda gerildi. Bunun üzerine Mehmet Çelik, Çamurcu'ya net olarak hangi Sünni kaynağa göre konuştuğunu sordu.

Kaynak ismi vermeden 'Sünni kaynakların tamamına yakını ' diyen Kenan Çamurcu, sözlerinin bitirilmesine izin verilmediğini ileri sürerek muhatabıyla tartışmaya başladı. Çelik, kaynak vermeden konuştuğu için Çamurcu'yu 'Hazreti Muhammed'e ve Medine halkına iftira atıyorsun ' diye tepki gösterdi.

MODERATÖR ARAYA GİRDİ AMA..

Ortam giderek gerilmeye başlayınca moderatör Pelin Çift araya girdi ancak kavgaya dönüşen tartışmayı sonlandıramadı.

SİTEM EDEREK GİTTİ

Son olarak Kenan Çamurcu, Habertürk ve Öteki Gündem'in moderatörü Pelin Çifte de sitem ederek yayını terk etti.

[SDNTV]http://videoserver.haber7.com/videos/h7mp4/20121120172948.mp4[/SDNTV]​

Kaynak
 

ScienceNET

Asistan
Katılım
21 Eylül 2012
Mesajlar
454
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Her ağzı olan İslam hakkında yorum yaptığı sürece bütün sapıtmış alaycı insanları daha çok göreceğiz. Adamın kendinden bile haberi yok anlaşılan.
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
izledim o videoyu. hakaretini filan bırakın bi tarafa, adam resmen tam bir müfteri. hiçbir kaynak vermeden habire sallıyor, haklı olarak itiraz eden ilahiyatçıya verecek cevabı olmayınca da gürültüyle ayrılıyor ordan.

yahu iyi de be arkadaşım, nerden sana bu bolluk, milyonlarca insanın gözü önünde öyle sallama konuştururlar mı adamı. biz şurada SDN'de bile kaynaksız tek bir haber yayınlayamıyoruz da sen kaynak göstermeden bunca iddiayı nasıl dile getirebilirsin.

neymiş efendim, peygamberimizin cenazesinde 15-16 kişi varmış. oha dedim be... yahu tabii ki orada bulunan ilim adamıdır, itiraz edecek elbette, tabii ki senden kaynak isteyecektir. doğru söylüyorsan göstereceksin mesnedini, yalansa da orası yeri değil, git sokak çocuklarını kandır, becerebilirsen tabii.
 

H SİZER

Doçent
Katılım
23 Haziran 2009
Mesajlar
739
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
tip saçından tutup kafasını duvara vurmak lazım sen önce Müslüman mısın değilmisin onu açıkla olmadığın tipinden belli
 

-Hewal-

Dekan
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Kaale almayın boş ver tepki verdikçe daha da azitiyor lar bir neslin son temsilcileri son çırpınışları.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Subhanallah, böyle abidik gubidik adamları çıkarıyorlar, sonra konuşturmaya çalışıyorlar, sonra konuşamıyor diye yine kendileri kızıyorlar. :) Bu nasıl bir tiyatrizmdir böyle.. "Peygamber'e hakaret" demişler, Allah'a şükürler olsun ki ben bir hakaret göremedim, keşke yanlış da olsa "iftira" deseydiler. Çünkü gerçek hakaretleri görmek için yeteri kadar kitap okumamışlar.

Gerçekten de hiçbir şey okumadan, hiçbir şey araştırmadan, "hani kardeşim nerede" diyenlere öyle şaşırıyorum ki..

Taberani, Hakim, İbn-i Kesir, Zehebi ve sayısız alim bu konudan bahsetmiş; bunlardan çoğu "Buhari ve Müslim şartına göre sahihtir" demiştir. Şu var ki; aynı abdest ayetinde olduğu gibi, "ya peygamber öyle demiştir ama belki de öyle demek istememiştir" şeklinde tevil edilmiştir.

Kendi yaşadığım (yaşamak zorunda kaldığım) onlarca diyalogtan sadece birini anlatayım sizlere. Bir kaç emniyet müdürü ile birlikte tamamen alakasız bir konuda konuşurken sohbet gelişti ve bana sordular; her ne kadar sorulmaya layık değildim, ama cevap istedikleri bir tek ben vardım ortamda, o yüzden mecbur kaldım. Aynen Resulullah'ın söylediklerini aktardım ve bana aynı bu haberdeki gibi "kaynağını söyle" dediler, ben de "Buhari'yi biliyor musunuz? ... ... " diye sordum. Bana kaynak soran müdür; "bilmiyorum" dedi. Diğerine sordum, "evet biliyorum ama okumadım" dedi. Sonra dedim ki; benden kaynak istediniz, fakat kaynağı tanımıyorsunuz. Peki siz neye dayanarak hilafeti Hz. Ebu Bekr'e ilhak ettiriyorsunuz? Dedi ki, "çünkü peygamber hastayken Ebu Bekr efendimize cemaate namaz kıldır demiş". Ben de bunun üzerine "kaynağınız nedir" diye sordum. "O kadar okumadım bilmiyorum" dedi. Okumadığı halde bildiğini iddia ediyordu-ki bildiği bir tek şey vardı ve maalesef o da yanlıştı.

Hatırlarsanız Ramazan'da ATV'de Hz. Ömer Dizisi yayınlandı ve o dizide "cemaate namaz kıldırma" konusu da geçti izlediyseniz, orada olay doğru şekilde ve fakat eksik nakledildi. Aynen şöyle:

Resulullah hastaydı ve cemaate namaz kıldırmak için mescide gidemedi. Bunun üzerine insanların bir kısmı, Ebu Bekr'e dediler ki, "sen bize namaz kıldır, peygamber gelmeyecek". O da peki dedi. Sahne değişti, namaz kılınmadı ve Ömer ile Ebu Bekr'in diyaloğu geldi ekrana.

-: "Ne yapacağız ey Ebu Bekr?"
+: "Sen de gördün işte, peygamber iyileşmiş geldi namazı kıldırdı, yapacak bir şey yok".

Öncesi ve sonrası yok.. Sadece bu kadar aktarıldı. Kitapların bir kısmı da böyle kesik anlatıyor olayı. Yani Resulullah sen git namaz kıldır demediği gibi, tam tersine insanların kendi aralarında "sen kıldır, yok sen kıldır" dediklerini duydukları için hasta yatağından kalkıp kendisi geliyor mescide. Müslümanların çoğu okumadığı için, okumadıkları o kitaplardan çevrilen dizilerden örneklendiriyorum, çünkü izleyen okuyandan fazla.

Mutlaka bana çok kızan kardeşlerim olacaktır da; keşke bana yanıldığımı söylemeden önce benim okuduğumu kendileri de okumuş ve kendilerine faydaları dokunmuş olsalar.

Yüzlerce yıldır yazılagelmiş, tartışılmış, konuşulmuş dağ gibi konuların üç cümleye ve bir talk show gibi programa sıkıştırılması ne tuhaftır ve ne de yazıktır..
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Eğer kardeşlerim hakikate hakaret diyorlarsa, gerçekten de peygambere yapılmış binlerce hakareti görmemişler demektir. İşte hakaret sanılan hakikat örneği:

Sünen-i Tirmizi, 3712. hadis: "Ali, bendendir. Ben de ondanım. Benden sonra her mü'minin velisi odur".
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
Sevgili [MENTION=18256]Turab Garip[/MENTION], yanlış anlama abim, sizinle tarih bilgimi falan yarıştırmak gibi bir niyetim yok. fakat merak ettim de sanırım siz de ilk halifenin Hz. Ali efendimiz olması gerektiği tezini savunuyorsunuz. yani klasik ehl-i şia iddialarından biri bu.

şimdi o tartışmayı falan bırakalım, o şunu demişti, bu bunu demiştiyi de... sonunda zikrettiğiniz hadisi şerif tabii ki vardır ve doğruluğundan da asla şüphe eden kimse yoktur. ama diğer taraftan sevgili efendimizin sair üç halife hakkında da hadisleri yok mudur? hatta aşere-i mübeşşere hakkında da?

her dört halife hakkında da o kadar çok sahih hadis var ki hangi birini buraya yazalım, ama sen bunlardan sadece hz. Ali efendimiz hakkında irad buyurdukları bir hadisi alıyorsun ve kocamaan bir soru bırakıyorsun milletin kafasına!

sanki Resulullah efendimiz hz. Ali efendimizi hilafete en layık olarak onu buluyordu da, müsaade etmediler, yahut zorla cebren ondan alıp Hz. Ebubekir (ra)'e vermişler gibi. kaldı ki peygamber efendimizin hastalığında Hz. Ebubekir efendimize namazı kıldırması için emir gönderdiğine dair hadis de Buhari'de geçtiği halde bunun aksini iddia ediyorsunuz.

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın hastalığı şiddetlenince, kendisine cemaate namazı kimin kıldıracağı soruldu:


"Ebu Bekr'e söyleyin, halka namazı o kıldırsın!" buyurdular Hz Aişe radıyallahu anha:


"Ebu bekr yufka yürekli bir kimsedir, senin yerinde namaza duracak olsa (dayanamayıp ağlar ve ağlamaktan halka kıraati duyuramaz, (namaz kıldırma işini) Ömer'e emretseniz!" dedi Aleyhissalatu vesselam yine: "Ebu Bekr'e söyleyin, namazı kıldırsın!" buyurdular Hz Aişe önceki sözünü tekrar etti Aleyhissalatu vesselam: "Ona (Ebu Bekr'e) emredin, namazı kıldırsın!" dedi ve:


"Siz (kadınlar) kendi kafanıza göre düzende Hz Yusuf'un kadın arkadaşları gibisiniz!" diye söylendi" (Buhari, Ezan 46)

****

Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:


"Nezdimizde bir eli(ihsanı) bulunan hiç kimse yoktur ki, o ihsan sebebiyle biz ona (misliyle veya daha fazlasıyla) karşılıkta bulunmayalımAncak Ebu Bekr bundan hariç Çünkü, onun nezdimizde yardım varsa da, onun karşılığını Kıyamet günü ona Allah verecektir Bana Ebu Bekr'in malı kadar kimsenin malı faydalı olmadı Benim müslüman olmasını teklif ettiğim herkesten bir zorluk gördüm, Ebu Bekr hariç Zira o teklifim karşısında hiç tereddüd etmeden kabul etti Eğer kendime bir dost (halil) ittihaz etseydim, mutlaka Ebu Bekr'i dost edinirdim, Haberiniz olsun, arkadaşınız Allah Teâla'nın dostu (halilullah'tır)" (Tirmizi, Menakıb, 3662)


şimdi kıymetli abim, mevlam bilir ki burada ne hulefa-i raşidinin fazilet derecesini yarıştırmak, ne sizi haksız çıkarmak, yahut size cevap vermiş olmak gibi indi ve nefsi bir gayretim ve amacım yoktur.

ve ayrıca burada itikadi ihtilafları körüklemek, burayı bir münazara alanına çevirmek gibi bir derdimin de olmadığı gibi. ne ki her müslüman gibi doğru bildiğini dillendirmek gibi bir yükümlülüğü olduğu cihetinden yazmak durumunda kaldım. tıpkı sizin yaptığınız gibi.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
[MENTION=129454]|SeYYaH|[/MENTION], abicim, inan bana, seninle yaptığımız bu karşılıklı konuşma yüz binlerce defa yapıldı.. Üzüldüğüm nokta odur ki biz müslümanlar yine de ısrar etmekte kararlıyız.

Diyorsun ki, diğer halifeler hakkında hadisler yok mu? Öyleyse ben sana şöyle sorayım; diğer halifelerin hangisi hakkında "benden sonra..." ifadeleri geçiyor? Hiçbir tanesi. Diğer halifelerin hangisi hakkında hadislerde "halife" sözcüğü geçiyor. Hiçbiri. Hangisi hakkında veli, vezir, vasi ifadeleri geçiyor? Hiçbiri.. Hangisi hakkında Resulullah "benim nefsimdendir" buyuruyor? Hiçbiri.

Diyebilirsin ki diğer halifelerin hepsi hakkında güzel hadisler var; doğrudur, çok miktarda var; fakat hiçbiri hakkında velayet, hidayet, emirlik yok. Gel gelelim Ali hakkında yüzlerce fazilet hadisilerine ek olarak onun Resulullah'tan sonra veli, vasi ve halife olacağına dair de yine farklı tarihlerde ve farklı vesilelerle onlarca hadis mevcut. Yani güzel kadeşim, faziletler ayrı konu; hepsi hakkında fazilet beyan eden hadisler var. Örneğin Ebu Zer hakkında Resulullah kimse hakkında söylemediği faziletli şeyler söylemiştir ve fakat aynı sahabe hakkında, "sen iki kişiden diğerine dahi yöneticilik etme" buyurmuştur. Ali hakkında ise birçok hadiste Resulullah "benden sonra ..." ifadesini kullanmıştır ve bu ifadeyi diğer üç halife de dahil hiçbir sahabe hakkında buyurmamıştır.

Bu konunun gerçekte şahıslarla hiç alakası yoktur. Zira Allah seçenlerin en hayırlısıdır ayeti gereği, O bir şeyi seçtiğinde bize tabi olmak düşecektir. Nasıl ki Resulullah büyük sahabelere 17 yaşındaki Usame b. Zeyd'i komutan tayin etti; insanların küçümsediği Bilal'ı müezzin etti; işte bunun gibi, Ali'yi değil de falanı ya da filanı seçebilirdi; biz de ona tabii olurduk. Fakat her seçimin de bir hikmeti vardır.

Aslında bunların hepsini kapsamaya şu mütevatir hadis yeter:

"Ben ilmin şehriyim, Ali de onun kapısıdır. Kim ilim şehrine girmek isterse, kapısına gelsin."

Hekim Allah, müslümanlar arasından birini değil; Resulullah'ın nefsinden olan birini seçmiş ve ona ittiba etmeyi de bize emretmiştir. Yoksa haşa Ali benim babamın oğlu değil; neden onunla sürükleneyim? Böylece Resulullah'a ulaşmak isteyen herkesin gideceği tek bir kapı vardır; Ali.

Dipnot olarak şunu da düşelim; namaz kıldırma hakkında aktardığın rivayet, kitapların çoğunda yarım olarak gelmiş ve hepsinde de Ebu Bekr'in namazı kıldırmadığı, tam tersine Resulullah'ın hasta haliyle mescide geldiği rivayet edilmiştir. Kaldı ki bu belirsiz bir tek olayı halife olmaya vesile görüyorsanız, Ali hakkındaki yüzlerce hadis ve uygulamanın içerisinde Ömer'in Ali'ye söylediği şu söz bizim için yeterli olmalıydı: "Sevin sevin ey Ali! Bugün benim ve bütün mu'min ve mu'minelerin velisi oldun". Yani Ömer Ali'ye "benim velim" diyor. İşte o gündü ki Resulullah Kur'anın son ayetlerinden birini tebliğ ediyordu insanlara veda ederken:

"Bugün dininizi kemale erdirdim ve nimetimi tamamladım; ve sizden din olarak İslama razı oldum". (Maide/3)

Yani Resulullah'tan sonra kimin müslümanlara velayet edeceğini beyan ettikten sonra Allah dinin kamil olduğunu ve tamamlandığını buyuruyor. Daha ne denilebilir ki.

Burada rivayetleri değil de daha çok olayın akli boyutunu konuşmuş olduk. Hem bununla, hem de konuyla ilgili gelen rivayet ve hadislerle ilgili binlerce sayfa kitap yazılmış ve mutlaka alimlerin ittifak ettiği yüzlerce şey olmuştur. Dolayısıyla bu kadar tartışmadan önce onlara bir göz atmak gerekir diye düşünüyorum.
 

kcr

Asistan
Katılım
16 Ağustos 2009
Mesajlar
201
Reaksiyon puanı
14
Puanları
18
İnsan oluşlarının bir gereği olarak velev ki hata bile yapmış olsalar; birbirlerini kırmış bile olsalar; Hz. Peygamber'in sahabesinin iman edenlerin başının üzerinde yeri vardır. Onunla birlikte türlü sıkıntılara göğüs germiş; dini O'nun anlattığı ve gösterdiği şekilde yaşamaya çalışmış; O'nun meclisinde bulunmuş, O'nun iltifatına mazhar olmuş; yeri geldiğinde şehitlik için can atmış ve bu uğurda can vermiş insanlar ancak hayırla yâd edilir. Ne güzel söylemiş Hz. Peygamber: "Ölülerinizi hayırla yâd ediniz" (Tirmizi, Cenaiz, 34)
 

Hafiye

Profesör
Katılım
30 Nisan 2009
Mesajlar
2,092
Reaksiyon puanı
14
Puanları
38
Bu nasıl başlık? Bu nasıl habercilik? İçerikle alakası olmayan bir başlık atılmış. Ayrıca Bu nasıl bir Türkçe? Haberin içeriği Türkçe'den yoksun bırakılmış. Hani "at gözlüğü" diye bir tabir vardır, işte tam da bu habere göre. Maalesef, bu tip haberleri okuyup, akıl süzgecinden geçirmeden gaza gelen sayısız vatandaş var. Yazık...
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
sevgili [MENTION=18256]Turab Garip[/MENTION], bir konuda haklısın abim, anlaşabilmek! Bir bilsen bunu ne kadar da isterdim.

Size bişey sorayım, bu din hayatiyetini hep geçmişin ihtilafları üzerinden mi devam ettirecek? Bize hiç rahat yok mu, hep bir taraf haklı ya da haksız mı olmalı? İnanır mısın, bazen bunları düşündükçe çıldırasım geliyor. Nedir bizim sorunumuz, güttüğümüz kan davası bizi nereye götürecek, ve bununla bizler neyi halledebileceğiz?

şimdi kıymetli abim, bizler böyle neyi halledebileceğiz? siz argümanlarınızı yazıyorsunuz, mantıki faraziyenizi kuruyor ve haklılığınızı göstermeye çalışıyorsunuz. Buna karşın ben de şimdi size felsefi varyasyonlar kurarak başka nakiller üzerinden hipotezler kurabilir, geçmişle ilgili farklı açılımlar geliştirebiliriz. hani tıpkı montesquei'nun "kanunların ruhu" adlı eserinde "bana düzgün bir cümle verin, sizi on ayrı suçtan mahküm edeyim" dediği gibi...

Ama bizler bununla bir yere varamayız, varamayacağız da zaten. çünkü ehl-i şia'nın sürekli geçmişe takılı yaşaması, sürekli birilerini suçlaması, hele hele bu suçlanan zatların Allah Resulu efendimizin en yakınında zatlar olması içinden çıkılmaz hale getiriyor bu ihtilafları.

ya neyse be abim, ne diyebilirim ki, belli ki konuşmak bizi bir yere vardırmıyor, iyisi mi işin doğrusunu en iyi bilene havale etmek.

geçmişte olduğu gibi yine aynı dua ile bitireyim sözümü: "Rabbim bizi en doğru olanda, en hak olanda birleşmeyi nasip etsin!"
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Bir tane densizin,beyinsizin hezeyanları bunlar.
Kaynak yok,meydanı boş bulduğunu zannet salla.
Rabbim bunlardan Ümmet-i Muhammedi Muhafaza Eylesin.
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
gençlere sorsan isminle müsemma adamın yüzüne bakarlar
yani ismi kişiliğini yansıtıyor
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Hep diyorlar ya, geçmiş geçmişte kaldı. Oysa ki Allah sizi ve bizi geçmişimizle yargılayacak. Sizlerden kimse Allah'ın karşısına çıkıp "Allah'ım o yaptıklarım geçmişte kaldı" diyecek misiniz kıyamet günü?

Bütün bunlar neyi değiştirecek diyorlar; Allah'ın emrine itaat ve O'na isyanla arasında bu soruyu sormak gerçekten de makul mudur? Yukarıda da söyledim, şahısların hiç önemi yok; önemli olan tek şey Allah'ın emridir. Allah'ın emri yerine gelmedikten sonra, kimin halife olduğunun gerçekten de zerre kadar önemi yok. Ve gördüğüm kadarıyla geleneği sürdürüyor ve Allah'ın emrine karşılık "geçmiş geçmişte kaldı" diyorsunuz. Maalesef ki kardeşim, geçmişte kaldı dediğiniz şeyle amel ediyor, onunla iman ediyorsunuz. Yani Resulullah da geçmişte kaldı, fakat biz ona (saa) iman ediyoruz. İşte sizler Ali'yi geçmişte bıraktığınız halde bizler ona da iman ediyoruz. Anlayacağın abicim, bugün senin amelin, inancın, davranışların, düşüncelerin; hepsi o "geçmiş" dediğimiz Allah'ın emir ve yasakları üzerine, Kur'an üzerine kurulu.

Özetlersek; eğer sana gayr-ı müslim birisi çıkıp derse ki "ya 1400 yıl önce gelmiş bir kitaba göre yapıyorsunuz işlerinizi, geçmişe takılı yaşıyorsunuz". Sen ona nasıl bir itiraz edersin? İşte ben sana öyle bir itirazla itiraz ediyorum şu anda. Yeteri kadar açık değil mi? :)
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Elmacık ve seyyah kardeşlerime
Fitne uykudadır uyandırana la'net olsun
ümmetim 73 fırkaya ayrılır biri kurtulmuştur[fırka-i naciye]diğerleri helaktadır.
Elmacık kardeşimiz şia değildir bunun mevzuunu dahi ona hakaret görürüz.Şia ateşperestlerin pers inançlarının bir karışımıdır ancak islammış gibi görünselerde ayrı bir inanç üzerinedirler.
ilk halifeliğe gelince
devr-i saadet olaylarında Alemlerin rabbi birebir mudahale etmiş muhammed ümmetine doğru yolu göstermiştir.
Hz Ali[ra]ile hz Ebubekir sıddık[ra]nın hakkını savunmak bize mi düştü.
Şunu her ikinizde unutmayın
Hz Ali keremallahuvecheh hazretleri ilimde nasıl en üst noktadaysa cengaverliktede öyleydi orada bir incelik vardır eğer kılıç zoruyla olsaydı hzAli esedullahtır onun bileğini bükecek güç mü vardı
Hadis istiyorsanız onbinlercesi karşımda ancak bu konuyu kapatın ve bir daha açmayın
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Maalesef ki [MENTION=51895]ashabulyemin[/MENTION] abicim, söz konusu şahısların hakkı değil; zaten de Ali gibi birisi, "bu benim hakkımdır" deyip kelle biçecek kabalıkta birisi değildir. Ali'nin irad ettiği "Şıkşıkiye Hutbesi"ni okumanı ve kendi hakkından nasıl vazgeçtiğini kendi ağzından dinlemeni acizane tavsiye ederim. Bu konuda Ali'nin şiarı şudur; "paylayan ya payından olur ya imanından" buyurur. Yani söz konusu onun hakkı olduğunda, o her zaman hakkından geçmiştir zaten. O yüzden burada söz konusu olan Ali'nin ya da Ebu Bekr'in değil; Allah'ın hakkıdır. Allah bir konuda emir buyurduğu zaman, müslümanlar bu emre itaat ederler. Eğer itaat etmezlerse, O'nun (azze ve celle), rablik hakkını gasp etmiş olurlar.

En güzel örneklerinden bir tanesi, şeytan-ı lainin Hz. Adem'e secde etmemiş olmasıdır. O secde Adem'in değil, Allah'ın hakkıydı. Burada şahıslar değişebilir; Adem değil Ahmet olur, Mehmet olur. Çünkü söz konusu olan Adem'e secde edilmemiş olması değil, Allah'ın emrine isyan edilmiş olmasıdır.

İşte hilafet mevzusu da böyledir. Yani Ali olmuş, Ömer olmuş; önemli olan bu değil; önemli olan Allah ne istemiş ve ne yapılmış.
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Benim çok değerli kardeşim elmacık[hala böyle diyorum bu ismini seviyorum ne yapayım]
1300 küsür sene önce tamamıyle arab kavmi içindeki kabileleri ilgilendirecek her her iki tarafıda genelde cennetle müjdelenmiş sahabelerin oluşturduğu bir olaylar dizini.
unutmayalımki her biri müctehid idi yani kendi ilmiyle amel eder ve amel edilir idi verdikleri kararda isabet 2 ecr yanılgı 1 ecr alır yani bizim gibi değiller en azından bir ecirleri var.
Bizler o olayda taraf olmayız Alemlerin Rabbi olan Allah[cc]hükmünü vermiştir o istemeden bir kuru dal kıpırdamaz bilesiniz.Beni israilin üstüne tur dağını kaldıran uhudu arab kavmi üstüne kaldırmaktan acizmiydi hayır.saağdan soldan birşeyler okumakla o olayı çözemeyiz.Birde şunu unutmayalım Veysel karani[Rha]hazretleri tüm evliyaların en üüstünüdür hz Vahşi[ra]ise derece yönünden sahabemin een alt derecesi ancak üstün olan hz Vahşi[ra]biz omları tenkid edemeyiz eleştiremeyiz birini diğerine yeğleyemeyiz eğer kalkışsak imanımız bozulur ileri gidersek itikadımız o zaman tevbe kabul etmeyen bir bataklığa düşeriz
Gönül isterdiki bu konuya gösterdiğiniz hassasiyeti yad ettiğimiz kerbela içinde gösterseydiniz Bizler yayın grubumuzda gerçekten çok detaylı bizimde yad ettik sitemizin konu dışı bölümündede konu açtık
Birbirimizi saralım kucaklayalım fitnelerden uzak duralım
Manalardan geçip hakka gidelim
cemali ba kemali seyr idelum
 

Nordkapp

Doçent
Katılım
30 Ağustos 2009
Mesajlar
787
Reaksiyon puanı
16
Puanları
18
@ashabulyemin arkadasimizin bakis acisina katiliyorum.
@Turab Garib kardesim bizde Hz.Ali(ra)'yi cok seviyoruz, diger sahabeleri oldugu gibi. O noktada suphe yok. Hz.Ali(ra)'yi az sevdigimiz mi anlasiliyor? Yada nasil zannediliyor bilmiyorum. Ama diger halifeler Hz.Ali(ra)'ye haksizlik ettiler, halifelik onun hakkiydi denildigi zaman isler karisir. Diger halifelere hak etmedikleri sifatlar isnat edilmis olur. Insanlik adina sahabelerin yeri ayridir. Bizim onlari haksizlik yada benzeri sifatlarla tabir etmemiz dogru degil. Sadece peygamberler gunahsizdir, sahabelerin hatalari, gunahlari olabilir ama bunuda bizim tartismamiza luzum yok. Hakka gonulden taraftar olan, sirf Allah rizasi icin ugrasan, batila, yalana, haksizliga siddetle karsi duran insanlara haksizlik ettiler gibi cumleler kurmak haksizliktir.

Bakis acisi olarak artik su kini birakip birlikte olmamiz lazim. Bizim buna ihtiyacimiz var. Hepimiz muslumaniz ve nedir paylasamadigimiz? Birde tabiki tum sahabeleri sevecegiz ama asiri gitmemek kaydiyla. Sevgimizle sirke girmedigimiz surece sorun olmaz insaallah. Hristiyanlar Hz.Isa(a.s.)'ya sevgilerinde asiri gittiler, sinirlari zorladilar sonrada cizgiden ciktilar. O yuzden kalbimizdeki sevgiyede dikkat etmek lazim.
 

Ethernet

Öğrenci
Katılım
19 Ocak 2011
Mesajlar
46
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Eğer kardeşlerim hakikate hakaret diyorlarsa, gerçekten de peygambere yapılmış binlerce hakareti görmemişler demektir. İşte hakaret sanılan hakikat örneği:

Sünen-i Tirmizi, 3712. hadis: "Ali, bendendir. Ben de ondanım. Benden sonra her mü'minin velisi odur".

özel olacak ama sadece merakımdan soruyorum. Alevi misiniz?
 

Kadima

Rektör
Katılım
17 Mart 2011
Mesajlar
11,959
Reaksiyon puanı
841
Puanları
113
"peygamberimizin cenazesinde 15-16 kişi varmış"
be adam senin aklına fikrine uyuyor mu bu düşünce? bir peygamber ölecek cenazede 15 kişi olacak..
tabi suç o adamda değil onu adam sanıp oraya çıkaranda!
 

yaaa

Öğrenci
Katılım
26 Eylül 2012
Mesajlar
35
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ya böyle adamları televizyona çıkartıp reyting yaptıranın ben taa ... HErifin tipinde meymenet yok yazarmış neyin yazarı.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
[MENTION=51895]ashabulyemin[/MENTION], abi yukarıda acizane söylemiştim; geçmiş geçmişte kaldı deseniz de; o geçmişle amel ediyorsunuz ve ahirette de amelinizle yargılanacaksınız. Siz olayı hala şahsi bir şey olarak düşünüyorsunuz. Eğer birisi kalkıp da Resulullah'ın karşısına dikilip "sen değil de ben peygamberim" deseydi ve bizlerden bir kısmı Hz. Muhammed'e, bir kısmı da diğer kişiye peygamber olarak inansaydı; o zaman da geçmiş geçmişte kaldı der miydik? Nitekim öyle oldu da; sahte peygamberler türedi ve biz onlara itimat etmedik, resulumuzu değişmedik. Eğer bir kısım insan o sahte peygamberlere inansaydı ve siz onlara karşı Hz. Muhammed'i savunsaydınız, onlar da size "geçmişi yargılamayın" deseydiler; siz onlara ne cevap verirdiniz? İşte bunun gibi, bu bir emir-itaat konusudur; şahsi bir yönetim mevzusu değildir. Bugün de peygamberimize itaat ediyoruz; geçmişte kaldı demiyoruz; çünkü o bizim sadece ayet açıklayan resulumuz değil; aynı zamanda önderimiz, liderimiz ve yöneticimizdir. Çünkü insanlar babalarından çok yöneticilere benzerler. (Hadis) Öyleyse hala nasıl diyebiliriz ki kimin yönetici olduğu önemli değil? Zamanında Hz. Muhammed'e de böyle söylemişlerdi; "sen ayetlerini açıkla fakat yönetimi bize bırak". O neden kabul etmedi? Yoksa haşa peygamber yönetim tutkusu olan, makam mevki sevgisi olan biri miydi? Asla.. Fakat yönetimi onlara bırakmadı.

Bugün aynı zihniyetle, Suudiler Yezid'e "Hz. Emir'el Mu'minin Yezid Efendimiz" diyorlar. Çünkü hasbel kader yönetimi ele geçirmiş ve halife olmuş biridir bu; o yüzden onlar da aynı sizin yaptığınız gibi "geçmiş geçmişte kaldı, Yezid'i yargılamayın" diyorlar. Eğer siz bu delil ile haklı iseniz, öyleyse onlar da aynı delil ile haklıdır. Halbuki Yezid'in şahsı değil burada konu; o lanetliğin Allah'ın emrini çiğnemesi ve topluma da çiğnetmesidir önemli olan. O yüzden acizane söylediğim gibi, siz ne kadar geçmişte kaldı deseniz de; Allah'ın hükümlerinin uygulanması, korunması, İslam'ın doğru bir şekilde idrak edilmesi için, Allah'ın emrine itaat etmek gerekir; geçmişin boyunduruğuna değil.

Bununla beraber, Allah dilemeseydi olmazdı hastalığına da kapılmayalım; çünkü Allah insanı hayır ve şer arasında muhayyer bırakmıştır. Aksini iddia edeceksek; bugün hiç boşuna İsraile, ABD'ye lanet okumayalım; çünkü Allah dilediği için bu zulümleri yapıyorlar demek olur (haşa).

Yani güzel kardeşlerim ve abilerim; Ali kimsenin kardeşi değil ki birisi onu kayırsın. Bir müslüman Resulullah'ı neden seviyorsa, Ali'yi de o yüzden sever. Ben Allah'ın emrini seviyorum, Ali de Allah'ın emridir. Eğer başkasını emretseydi, ben o başkasını severdim; çünkü benim için Allah'ın emri, Ali'nin ve sair herkesin şahsından önce gelir. Maalesef ki yüzlerce yıldır kulaktan dolma bilgiler ve "sus çarpılırsın" gibi korkutmalar nedeniyle kardeşlerim okumayı pek sevmiyorlar; okumakla dinden çıkmaktan korkuyorlar.

Mesela bir örneği [MENTION=130683]android3[/MENTION] kardeşim, zira kendisi Resulullah'ın cenazesinden habersiz bir şekilde "peygamberin cenazesinde 15-16 kişi varmış, olacak şey mi bu?" diye şaşırıyor ve kızıyor. Çünkü gerçeği bilmiyor. Bilmiyor çünkü okumamış. Kızmakta çok haklı, olur mu öyle şey? Fakat olmuş maalesef. Evet kardeşim, hangi kitabı açarsan aç, hangi rivayete bakarsan bak; Resulullah'ın cenazesi ile bir kaç kişiden başka kimsenin ilgilenmediğini göreceksin. Binlerce müslümanın Resulullah'ın defninden sonra ona cenaze namazı kıldığını göreceksin. Eğer "dinden çıkarım" korkusuyla okumazsan o müstesna.
 

Kadima

Rektör
Katılım
17 Mart 2011
Mesajlar
11,959
Reaksiyon puanı
841
Puanları
113
he he dostum bir tek sen okuyorsun..
"Peygamberimiz ve Sevgilimiz, vefatından bir ay önce bize vefatını haber verdi." 1

"Yâ Rasûlallah! Senin ecelin ne zaman?" diye sorduk.

"Ecel yaklaşmış; Allah'a, Cennetü'l-Me'vâ'ya, Sidretü'l-Müntehâ'ya, Refiku'l-Alâ'ya, Kandırıcı Doluya, Nasib'e, mutlu ve kutlu yaşantıya dönüş yaklaşmış bulunmaktadır!" buyurdu.2

"Yâ Rasûlallah! Seni kim yıkasın?" diye sorduk.

"Ev halkımdan, yakınlık sırasına göre en yakın olanlar!" buyurdu.

"Yâ Rasûlallah! Biz seni neyin içine sarıp kefenleyelim?" diye sorduk.

"İsterseniz, şu elbisemin içine, yahut Mısır bezine veya kumaşına sarınız!" buyurdu.

"Yâ Rasûlallah! Senin üzerine cenaze namazını kim kılsın?" diye sorduk:

"Allah size rahmet etsin! Sizi Peygamberinizden dolayı hayırla mükâfatlandırsın!3 Siz, beni yıkadığınız ve kefenlediğiniz zaman şu seririmin üzerine ve şu evimin içindeki kabrimin kenarına koyunuz! Sonra, bir müddet benim yanımdan çıkıp gidiniz!"

"Çünkü, benim üzerime, ilk önce iki dostum, Cebrail ve Mikâil, sonra İsrafil, sonra da yanında melek ordularıyla birlikte ölüm meleği Azrail namaz kılacaktır!4 Bundan sonra, takım takım giriniz, üzerime namaz kılınız ve salât ü selam getiriniz! Fakat, överek, bağırıp çağırarak beni rahatsız etmeyiniz!"
5

"Üzerime namaz kılmaya önce ev halkımın erkekleri başlasın! Sonra, onların kadınları kılsın! Onlardan sonra da sizler kılarsınız!"

"Ashabımdan burada bulunmayanlara selam söyleyiniz! Kıyamet gününe kadar şu kavmimden ve dinime, bana tâbi olacak olan kimselere de benden selam söyleyiniz!"


"Yâ Rasûlallah! Seni kabrine kimler koyacak?" diye sorduk.

"Ev halkımla birlikte birçok melekler ki, onlar sizi görürler, fakat siz onları göremezsiniz!" buyurdu." 6

Bu açıklamalara göre Peygamber Efendimizin (asm) cenaze namazını ilk olarak başta dört büyük melek olmak üzere melekler kılmıştır.

Ondan sonra ilk olarak Hazret-i Ebubekir (ra) Peygamber (asm)'in huzuruna girerek cenaze namazını kıldı. Sonra sıra ile Hazret-i Ömer (ra), arkasından Hazret-i Osman (ra) onun arkasından Hazret-i Talha, sonra Hazret-i Zübeyr, sonra peyderpey Müslümanlar namazı kılmışlardır.
 

shadow2

Profesör
Katılım
23 Eylül 2009
Mesajlar
1,132
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Peygamberimizin en yakın akrabalarına,dostlarına,bedir ehline lanet okumak,sövmek hangi inancı daha temiz,masum,daha doğru kılıyor anlamıyor.Hangi Hacının.Hocanın,din adamıyım diyen kişinin ağzından çıkan küfürler,lanetler nasıl oluyorda İslamın ilk halifelerine yakıştırılıyor anlamıyorum.
Yazık ne diyeyim. Dünya müslamanları yemeye çalışıyor müslümanım diyeyenler de bir birini yemeye çalışıyor.Daha ne diyim.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
[MENTION=130683]android3[/MENTION], senin kendi koyduğun hadisler peygamberin defni ile sadece kendi ev halkının ilgilendiğini ispat ediyor zaten kardeşim. :) İlk halifeler ve bazı sahabeler, yine senin kendi yazdığın rivayetlere bakıldığında, sonradan sonradan, peyderpey namaz kılmışlar. Çünkü cenaze defnedilmiş ve bu sahabeler sonradan geldikleri için hepsi ayrı ayrı namaz kılmışlardır. Maalesef ki cenaze namazının sadece bir defa ve defnetmeden kılınmasına yönelik uygulamayı da yine peygamberin ağzından yalanlamış oluyoruz bu şekilde.

Keşke kardeşim bunlar beni haksız çıkarmak için bir yerden kopyalamak zorunda kaldığın değil de okuyup da kendin edinmiş olduğun bilgiler olsaydı.

Ayrıca dikkat edersen bu kadar eksik bilgi içerisinde bile ne güzel deliller gizlidir. Mesela kopyaladığın rivayette beni kim yıkasın diyor, "ev halkımdan en yakın olan" diye cevap veriliyor. Yani Ali'nin bir tek adı söylenmiyor. Senin üzerine kim namaz kılsın diye sorulmuş, resulullah sanki isimleri gizmelek ister gibi yine "ev halkımın erkekleri" buyurmuş. Ki bunun Arapça orijinali "Ehl-i Beyt"tir.

Yani kendi kendine delilleri ortaya koyduğun halde; beni hangi konuda eleştirdiğini gerçekten biliyor musun?
[MENTION=79673]shadow2[/MENTION], kardeşim acaba nerede bir sövgü, lanet okuma vs gördün? Gerçekten de konunun özünü görmek; üzerinde düşünmek yerine, babadan dededen duyduğunuzla savaşmaya hazır, kavga dövüş yapmak istiyorsunuz.
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Elmacık kardeşim bu yazdıkların gerçekten sana mı ait veya kafan iyimi çünkü tarzın değil.Hangi mantıkla hangi ilimle hangi mertebeyle o günleri yargılıyorsunuz tartışıyorsunuz veya taraf oluyorsunuz bunu anlanak mümkün değil uncle google ilede bu iş çözülmez bilesiniz.
Konuyu getirdiniz Hz Ali keremallahuvecheh hazretlerine dayandırdınız bir yandan Efendimizin gasline girdiniz.
Konu bir densizin efendimiz[sav]ye hakarte benzer sözleri
elmacık senin bazı konularda gocunmana gerek yok savunmaya geçmenede android kardeşimde o konuyu karıştırmasın
Beyler bu tür konu daha önce açıldı ben kaçtane üyelik yaktım sayimmi yapmayın konu istemediğiniz bir noktaya giderde fitneye vesile olursunuz.
konuya Allah [cc]rızası için cevap vermeyin kapansın gitsin yakışmıyor

[video=youtube;tIa_69g6sZw]http://www.youtube.com/watch?v=tIa_69g6sZw&playnext=1&list=PL1A5B8BB4398D E4AE&feature=results_video[/video]
[video=youtube;iL9RGaZGdAg]http://www.youtube.com/watch?v=iL9RGaZGdAg[/video]
[video=youtube;FE5G5dEi8-g]http://www.youtube.com/watch?v=FE5G5dEi8-g&feature=related[/video]
 

shadow2

Profesör
Katılım
23 Eylül 2009
Mesajlar
1,132
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
shadow2[/B], kardeşim acaba nerede bir sövgü, lanet okuma vs gördün? Gerçekten de konunun özünü görmek; üzerinde düşünmek yerine, babadan dededen duyduğunuzla savaşmaya hazır, kavga dövüş yapmak istiyorsunuz.

Bunu sizin için söylemedim yanlış anlaşıldıysam özür dilerim fakat interneti açıp şia imamlarının bunları sıklıkla yaptığını ve bunu normal karşıladığını görebilirsiniz.Biz dinimizi bu insanlardan öğrendik.İslam bu insanların zamanında yükseldi yeryüzüne ilk defa hakim oldu.Bu insanlar bir biriyle akraba,dost,en çetin savaşlar yoldaşken bize bu insanların zamanında yaşıyormuş gibi dedikodularını yapmak bize düşmez.
Yukarıdaki başlıkta anlatılan hikaye ye gelince ne olmuş Peygamberine canını,malını teslim eden,akrabalarıyla savaşmayı göze alan hatta savaşan,kendilerin 3-4 katı büyük ordularla savaşan sahabe sanki peygamberimiz ölünce ilgisiz kalmış,önemsememiş gibi bahsedilmesi çok çok yanlış.
El insaf Canım sana feda olsu ya Resulullah deyip hereylerini ortaya atan insanlara bu yakıştırmayı yapmak ayıp.
 
Üst