Çamurcu'dan Hazreti Peygambere hakaret

[Turab Garip]

[MENTION=51895]ashabulyemin[/MENTION], abi sen istediğin kadar üstünü örtelim desen de, asr-ı saadet dönemi dediğimiz dönemde bile sahabe birbirini katletmiş, birbirlerinin kanını dökmüş. Nitekim üstünün örtülmesi istenen bir şey olduğunu da kabul etmiş oluyoruz bu durumda. Yani onlarda bir kısmı, senin düşündüğünü düşünmemiş ve fitneyi sonuna kadar ateşlemiş. İşte bunu ayıklamak yerine, sen diyorsun ki fitneye sahip çıkalım daha çok fitne olmasın. Oysa bize düşen peygamberin ashabını öldürenlerin değil, peygamberin davası için gerçekten canla başla çalışmış sahabelerin yolundan gitmektir.Daha Resulullah hayatta iken bile onu incitenler olmuş ve Allah ayetle bir takım kimseleri tehdit etmiş ve "sakın peygamberin yanında sesinizi yükseltmeyin, amelleriniz yok olur" ayetini nazil etmiştir.

Yani kardeşim, sizin "aman onlara laf söylemeyelim" dediğiniz bazı kimselere Allah kur'anda laf söylemiştir. Eğer Allah'ın hoşnut olmadığı şeylere ben de hoşnut olmadığım için bana kızacaksanız, önce Allah'a kızmanız gerekir. Halbuki ne de güzel sahabeler var kendilerinden ders alınacak, hayatları derk edildiğinde insanları kurtuluşa götürecek.

Dikkat ediyorum insanlar sadece "olur mu öyle şey" demekle yetiniyor; ısrarla okumamakta ve öğrenmemekte direniyorlar. Ashabulyemin gibi abilerim de insanları bu konuda teşvik ediyorlar; aman ha sakın okumayın, araştırmayın, karıştırmayın..

Oysa ki o peygamber bizim peygamberimiz değil miydi ki insanlara "ilim Çin'de bile olsa gidip alınız" buyurmuştu?

Aslında hepsinin bir tek özeti var. İlk müslümanlardan olan ve hakkında "tepeden tırnağa imanla dolu" ayeti nazil olan Ammar'ı da severiz; hem de Ammar'ı öldüreni de severiz gibi bir mantık, Resulullah'ı incitir. İslam tevella ve teberradır. O yüzden müslüman; Allah'ın sevdiğini sever, Allah'ın sevmediğinden beri durur.

 

[suavci]

Adı üstünde: ÇAMURCU!

 

[Turab Garip]

Şunu da söylemeliyim, kardeşlerimin hala dikkate almamakta ısrar ettiği bir şey var. Onları yargılamak bize düşmez; biz burada onları yargılamıyoruz; biz Allah'ın emri hangisidir, onu tespit edip itaat etmeye uğraşıyoruz. Yani onlardan hangisini takip edeceğimizi, hangisine tabi olacağımızı ve hangini örnek alacağımızı tespit edip ona göre yaşamaya, amellerimizi ve inancımızı ona göre geliştirmeyi istiyoruz.