- Katılım
- 8 Şubat 2014
- Mesajlar
- 8,637
- Çözümler
- 3
- Reaksiyon puanı
- 3,778
- Puanları
- 1,358
Meclis ve Cumhurbaşkanlığı tek seçimde birlikte seçilecekler.
Arkadaşım taslak açık olarak her şeyi içeriyor.
Öncelikle Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olacak. YASAMA yetkisi TBMM'de olacak.
Cumhurbaşkanı YASA çıkarmayacak, Cumhurbaşkanı'nın istediği yasalar TBMM tarafından yapılacak.
Tek bir kişinin kararı ile Federal Sisteme geçmek gibi bir durum söz konusu dahi olamaz.
Meclisi Feshetme maddesi çok tartışılıyor.
Oysa o madde o kadar açık ve net ki.
Demişsin ya Bir cumhurbaşkanı kendi istediği parti seçilene kadar meclisi defalarca erken seçime götürebilir.
Hayır arkadaşım bu teknik olarak mümkün değil. En fazla iki seçime götürebilir ve kendi siyasi hayatı da noktalanır.
Madde çok açık.
Eğer cumhurbaşkanı meclisi feshederse kendi görevi de son buluyor ve Meclis ile Cumhurbaşkanlığı seçimi yenileniyor.
Somutlaştıralım.
Sen cumhurbaşkanı seçildin.
Seninle beraber meclis de seçildi.
2 yıl sonra canın sıkıldı bu meclis feshediyorum dedin.
Sen o koltukta devam etmiyorsun!
Meclis ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi de yenileniyor.
Diyelim ki sen tekrar seçildin.
Yeni meclisi de beğenmedin.
Yine meclisi feshettin.
Yine TBMM seçimi ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi yenileniyor
ANCAK bir kişi en fazla 2 dönem Cumhurbaşkanı olarak seçilebildiği için
Sen artık aday OLAMIYORSUN!
Yani kendi ipini kendin çekmiş oluyorsun.
Aynı durum TBMM için de geçerli.
TBMM yeterli çoğunluğu sağladığı zaman Cumhurbaşkanını görevden alabiliyor.
Cumhurbaşkanı görevden alındığında yeniden seçime gidiliyor ve TBMM de yenileniyor.
Yani Cumhurbaşkanı meclisi feshettiğinde kendi ipini, TBMM cumhurbaşkanını görevden aldığında kendi ipini çekiyor.
Bu feshetme yetkisi yani o kadar kolay verilmiyor. Ancak ilerde olabilecek çok büyük siyasi tıkanıklıklar olması durumunda kurumların önünü açmak için o maddeler konulmuş.
Lütfen arkadaşlar. O Taslakları bize anlatılan şekliyle değil kendi aklımızla okuyup anlamaya çalışalım.
Kahvehane ağzıyla cumhurbaşkanı TEK ADAM olacak, astığı astık kestiği kestik olacak. İsterse TBMM'yi kapatacak, isterse açacak...
Sonsuza kadar görev süresi olacak vs vs....
Bu konuda hiç bir şey bilmeyen arkadaşları ise YÜRÜTME nedir YASAMA nedir bunları araştırmaya davet ediyorum.
Evet başbakan olmayacak.Artık bir Başbakan da olmayacak diye anladım ben. Bir Cumhurbaşkanı ve bir meclis. Amerika da kine benzer.
Yarı başkanlıkta Başbakan olur Başkanlık(President) sisteminde Başbakan olmaz.ne yani Sayın Binali Yıldırım kendi kariyerini yıkıyor?
#başkanlık bizi bozar...Yarı başkanlıkta Başbakan olur Başkanlık(President) sisteminde Başbakan olmaz.
Örneğin Rusya'da Başkanlık ile yönetiliyor ama Yarı Başkanlık(Vladimir Medvedev)Fransa,Küba,G.Kore,Mısır,Suriye,Portekiz,Afganistan.
Yanlış anlaşılmasın ben sadece bildiklerimi söyledim siyaset falan yok.#başkanlık bizi bozar...
#diren başbakan diye başlıklar çıkmasın...
yok sorun yok kendini yok edenin derdi kendi derdini kendi yaparmış dertsiz insan...Yanlış anlaşılmasın ben sadece bildiklerimi söyledim siyaset falan yok.
Bilgi vermek amaçlı.
Teşekkür ederim çünkü hiç siyaset yapılacak zaman değil bence.yok sorun yok kendini yok edenin derdi kendi derdini kendi yaparmış dertsiz insan...
Esas şimdi siyaset yapmanın tam zamanı. Düşman Polatlı'ya dayanmışken TBMM çalışmaya devam ediyordu.Teşekkür ederim çünkü hiç siyaset yapılacak zaman değil bence.![]()
Abd'de federal sistemden dolayı mükemmel bir iç ve dış borç mevcut ben birbirinden bağımsız yapılara karşıyım.Esas şimdi siyaset yapmanın tam zamanı. Düşman Polatlı'ya dayanmışken TBMM çalışmaya devam ediyordu.
Fikirleri tartışmak, doğru fikri bulmak, doğruyu yapmak için şarttır. Akıl akıldan üstündür. Ne kadar çok sayıda kişi fikrini ifade ederse, ne kadar çok sayıda fikir birbiri ile çarpışırsa o oranda en doğruyu yapmaya yaklaşırız. Zaten bu yüzden de başkanlık yani tek adam sistemine karşıyım ya.
ABD örneğini vermeyin, ABD dışında başkanlık sistemi ile yönetilen bana başka gelişmiş demokratik bir ülke söyleyin.
ABD örneğini vermeyin dedim, çünkü ABD'de eyaletler, çok ama çok yetkili, kendi mahkemeleri, kendi yasaları, meclisleri ve valileri var. Başkanlık sistemi ile amaç fedaral yapıya geçmekse tabi bilmem.
Ben size gerekli cevabı özel mesajdan verdim. Sizin gibi buraya taşıyıp kavga ortamı yaratmak istemiyorum.Mesajım siyasi propaganda içeriyor diye bu konudan bir kaç gün uzaklaştırıldım. Tartışmaksa ben fikirlerimi belirttim. Shiftdelete moderatörleri niyet okuyuculuğu yapıyor.
MADDE 7: 2709 sayılı Kanunun 101 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.Eğer yanlış bildiğim varsa güzelce anlat zaten kimsenin inkar edecek hali yok.
Cumhurbaşkanı 3 kez seçilebiliyor diye biliyorum, misal yanlış biliyorsam söyle.
Sonraki dönemde ise Putin-Medmedev formülü ile 1 yıl görev değişimi yapıldıktan sonra tekrar 3 kez daha seçilebiliyor, yanlışsam söyle.
MADDE 7: 2709 sayılı Kanunun 101 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"A. Adaylık ve seçimi MADDE 101: Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”
Teşekkürler şurda ki belki tek mantıklı yorum budur kafamda bazı şeyler netleşmemişti ama yorumunuzu okuyunca biraz netleşti.Kendi iradesiyle düşünüp hayır diyenlere sözüm yok haklı oldukları konular var yalnız bir kişiye olan nefretle neden böyle tepkiler veriliyor? Bu kadar mı korkuyorsunuz...tabi biliyorsunuz ki halk artık uyumuyor ve bazı zihniyetler artık başa gelemiyor...Yaygara çıkarmak yerine kendinizde halkın güvenini kazanmaya çalışabilirsinz belki bir umut(!) Bu sistemin tamamen doğru olduğunu düşünmüyorum ama artısı eksisi hangi tarafta çoksa ona göre değerlendirmek lazım başsız kalıp kurda kuşa yem olmak da var sonuçta!1993 Turgut Özal vefat etti.
2002(3) Akp iktidara geldi.
Tam 10 Yıl...
Buradaki gençlerin bir çoğunun belki de henüz doğmadığı yıllar!
Bakın AKP CHP MHP bırakın bunları...
Şu istatistiği iyi yorumlayın.
İdeolojilerinizden sıyrılın ve iyi yorumlayın.
Başkalarının size düşünmenizi istediği şekilde değil kendi aklınızı kullanarak iyi yorumlayın!
Tansu Çiller 25 Haziran 1993 – 5 Ekim 1995
Tansu Çiller 5 Ekim 1995 – 30 Ekim 1995
Tansu Çiller 30 Ekim 1995 – 6 Mart 1996
Mesut Yılmaz 6 Mart 1996 – 28 Haziran 1996
Necmettin Erbakan 28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997
Mesut Yılmaz 30 Haziran 1997 – 11 Ocak 1999
Bülent Ecevit 11 Ocak 1999 – 28 Mayıs 1999
Bülent Ecevit 28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002
10 Yıl 8 Hükümet...
Normalde olması gereken 2 Hükümet.
Hükümetlerin ortalama ömrü 1,5 yıl bile değil...
1993-2003 ülkenin sürekli siyasi tartışmalarla geçirdiği, sürekli hükümetlerin değiştiği doğru dürüst taş üstüne taş bile konulmadan geçip giden 10 yıl...
2002(3) Sonrası AKP geliyor.
Bir istikrar sağlanıyor ancak Oy oranları ve Sandalye sayısına bakıldığı zaman yüksek oy oranlarının her zaman bir hükümet kurmak için yeterli olamadığı net olarak görülüyor.
2002'de %34 alan AKP 365 Millet vekiline sahip.
2007'de %47'ye çıkıyor oy. 341'e iniyor millet vekili.
2011'de %49 oluyor oy. Millet vekili sayısı 321'e iniyor ve Anayasa değiştirme sayısının altına iniyor.
2015'de %40 alıyor AKP. Millet vekili sayısı 258 oluyor ve Hükümet kurmak için gerekli sayı 276
Yani %34 ile 365 millet vekili çıkarılabilirken ve Anayasayı tek başına değiştirebilirken %40 ile Hükümet kuramaz hale geliyorsunuz.
2015'de seçimler yenileniyor ve %49 ile bu kez 317 millet vekili çıkarılabiliyor.
Bize ne kardeşim hükümet kuramıyorlarsa Koalisyon kursunlar diyebilirsiniz.
Ancak tekrar geçmişe dönün ve koalisyon hükümetlerinin ömrüne bakın... Türkiye'de koalisyon hükümetleri sürekli iç anlaşmazlıklar nedeniyle kısa dönemde çöküyor.
Başkanlık sistemi burada işte bu sorunun önüne geçmeyi hedefliyor.
%50'yi geçen Cumhurbaşkanı olur ve 5 yıl ülkeyi yönetir.
Bu kadar net.
İçinizde koalisyonları destekleyenler varsa ve koalisyon hükümetleri ile istikrar sağlanır diyen varsa buyursun.
Her ülkenin kendi dinamikleri vardır. Bazı ülkelerde 9 parti yan yana gelir koalisyon ile ülkeyi yönetir bazı ülkelerde ise iki parti iki dakika yan yana kalamaz.
Neden sadece "verme"yi düşünüyorsunuz? Aynı zamanda dışarıdan kendine toprak bağlamanın da yolu açılmıyor mu? Senin elin güçlü oldukça kim senden toprak alabilir?ileride yerel yönetimlere özerklik verilmesine giden yolu kolaylaştırması da cabası.
Neden sadece "verme"yi düşünüyorsunuz? Aynı zamanda dışarıdan kendine toprak bağlamanın da yolu açılmıyor mu? Senin elin güçlü oldukça kim senden toprak alabilir?
Ayrıca yasama, yürütme ve yargı ile ilgili olan şu maddeleri iyice okudun mu?
MADDE 5: 2709 sayılı Kanunun 87 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
“MADDE 87: Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.”
MADDE 6: 2709 sayılı Kanunun 98 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlığı metinden çıkarılmıştır;
“MADDE 98: Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru; yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.”
MADDE 8: 2709 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
“MADDE 104: Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.”
MADDE 9: 2709 sayılı Kanunun 105 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu MADDE 105- Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.”
MADDE 12: 2709 sayılı Kanunun 119 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlıkları metinden çıkarılmıştır.
“III. Olağanüstü hal yönetimi MADDE 119: Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.
Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.”
MADDE 14: 2709 sayılı Kanunun 159’uncu maddesinin başlığı ile birinci ve dokuzuncu fıkralarında yer alan “Yüksek” ibareleri madde metninden çıkarılmış; iki, üç, dört ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; altıncı fıkrasında yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmış; dokuzuncu fıkrasında yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.
“Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır.
Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.
Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca;
üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.
Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.”
2 MADDE YENİ ANAYASA TEKLİFİNDEN ÇIKARILDI
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Anayasa Komisyonundaki görüşmeleri devam ediyor.
Teklifin 5. maddesinde yer alan yedek vekillik düzenlemesi tekliften çıkarıldı. AK Parti'nin sunduğu teklifte her ilden bir yedek vekil seçilmesi öngörülüyordu.
Aynı zamanda merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının, kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenleneceğine dair 15. madde de önergeyle metinden çıkartıldı.
1 MADDE DEĞİŞTİRİLDİ
AKP-MHP ortaklığında 21 madde olarak hazırlanan anayasa değişiklik teklifi Anayasa Komisyonu 9 günlük görülme maratonunda değişiklikler yapıldı.
Önceki günkü oturumda "Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini" düzenleyen 9. maddesinde yapılan önemli değişiklik arasında tartışmalı"Başkomutanlık" düzenlemesinde geri adım atıldı. "Cumhurbaşkanı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil edecek" cümlesinin başına, "TBMM adına" ibaresi eklendi.
Söylediğin tek doğru laf.. Eyvallah..Sizin derdinizi de bizim derdimizi de Allah biliyor.
@Ben Kenobi, @Bloother, niye?
Bir hiç uğruna makineli tüfekle taramışsınız birbirinizi...
Ortalık kandan, barut kokusundan geçilmiyor.
Her iki halde de ülkemiz için en hayırlı olanı dilemekten öte elimizden gelen ne?
Ben Kenobi, önce "Bunlar islami öğretiler" dedikten sonra, arkadaşımızın bununla çeliştiğini söylemenizi de ben anlayabilmiş değilim.
Buradaki şahsi kavgalarımızı muazzez İslam diniyle telfik etme gayretini çok yadırgadım doğrusu.
Doğru söze ne denir.Söylediğin tek doğru laf.. Eyvallah..
Bu şahsın, kendisi gibi düşünmeyen herkese canı istediği gibi hakaret etmesi, aşağılaması karşısında daha fazla susamadım diyeyim... Kendisini en zeki ve en doğru zanneden kibir salatasından başka bir şey değildir..@Ben Kenobi, @Bloother, niye?
Bir hiç uğruna makineli tüfekle taramışsınız birbirinizi...
Ortalık kandan, barut kokusundan geçilmiyor.
Her iki halde de ülkemiz için en hayırlı olanı dilemekten öte elimizden gelen ne?
Ben Kenobi, önce "Bunlar islami öğretiler" dedikten sonra, arkadaşımızın bununla çeliştiğini söylemenizi de ben anlayabilmiş değilim.
Buradaki şahsi kavgalarımızı muazzez İslam diniyle telfik etme gayretini çok yadırgadım doğrusu.
Kendimi zeki veya doğru zannetmiyorum.Bu şahsın, kendisi gibi düşünmeyen herkese canı istediği gibi hakaret etmesi, aşağılaması karşısında daha fazla susamadım diyeyim... Kendisini çok zeki ve doğru zanneden kibir salatasından başka bir şey değildir..