Başkanlık Sistemini Tartışıyoruz

Başkanlık Sistemi

  • Olmalı

    Kullanılan: 34 33.3%
  • Olmamalı

    Kullanılan: 68 66.7%

  • Kullanılan toplam oy
    102
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

kmurat

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,637
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,778
Puanları
1,358
Meclis ve Cumhurbaşkanlığı tek seçimde birlikte seçilecekler.
 

Ben Kenobi

Müdavim
Müdavim
Katılım
6 Kasım 2011
Mesajlar
7,338
Reaksiyon puanı
3,156
Puanları
1,358
Arkadaşım taslak açık olarak her şeyi içeriyor.

Öncelikle Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olacak. YASAMA yetkisi TBMM'de olacak.
Cumhurbaşkanı YASA çıkarmayacak, Cumhurbaşkanı'nın istediği yasalar TBMM tarafından yapılacak.
Tek bir kişinin kararı ile Federal Sisteme geçmek gibi bir durum söz konusu dahi olamaz.

Meclisi Feshetme maddesi çok tartışılıyor.
Oysa o madde o kadar açık ve net ki.

Demişsin ya Bir cumhurbaşkanı kendi istediği parti seçilene kadar meclisi defalarca erken seçime götürebilir.
Hayır arkadaşım bu teknik olarak mümkün değil. En fazla iki seçime götürebilir ve kendi siyasi hayatı da noktalanır.

Madde çok açık.

Eğer cumhurbaşkanı meclisi feshederse kendi görevi de son buluyor ve Meclis ile Cumhurbaşkanlığı seçimi yenileniyor.

Somutlaştıralım.

Sen cumhurbaşkanı seçildin.
Seninle beraber meclis de seçildi.

2 yıl sonra canın sıkıldı bu meclis feshediyorum dedin.
Sen o koltukta devam etmiyorsun!

Meclis ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi de yenileniyor.

Diyelim ki sen tekrar seçildin.
Yeni meclisi de beğenmedin.

Yine meclisi feshettin.
Yine TBMM seçimi ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi yenileniyor
ANCAK bir kişi en fazla 2 dönem Cumhurbaşkanı olarak seçilebildiği için
Sen artık aday OLAMIYORSUN!

Yani kendi ipini kendin çekmiş oluyorsun.

Aynı durum TBMM için de geçerli.

TBMM yeterli çoğunluğu sağladığı zaman Cumhurbaşkanını görevden alabiliyor.
Cumhurbaşkanı görevden alındığında yeniden seçime gidiliyor ve TBMM de yenileniyor.

Yani Cumhurbaşkanı meclisi feshettiğinde kendi ipini, TBMM cumhurbaşkanını görevden aldığında kendi ipini çekiyor.

Bu feshetme yetkisi yani o kadar kolay verilmiyor. Ancak ilerde olabilecek çok büyük siyasi tıkanıklıklar olması durumunda kurumların önünü açmak için o maddeler konulmuş.

Lütfen arkadaşlar. O Taslakları bize anlatılan şekliyle değil kendi aklımızla okuyup anlamaya çalışalım.

Kahvehane ağzıyla cumhurbaşkanı TEK ADAM olacak, astığı astık kestiği kestik olacak. İsterse TBMM'yi kapatacak, isterse açacak...
Sonsuza kadar görev süresi olacak vs vs....

Bu konuda hiç bir şey bilmeyen arkadaşları ise YÜRÜTME nedir YASAMA nedir bunları araştırmaya davet ediyorum.

Kardeşim ben kahvehane ağzıyla mı konuştum.
Kimin kahvehane ağzıyla konuştuğunu iyi biliriz.
Eğer yanlış bildiğim varsa güzelce anlat zaten kimsenin inkar edecek hali yok.
Cumhurbaşkanı 3 kez seçilebiliyor diye biliyorum, misal yanlış biliyorsam söyle.
Sonraki dönemde ise Putin-Medmedev formülü ile 1 yıl görev değişimi yapıldıktan sonra tekrar 3 kez daha seçilebiliyor, yanlışsam söyle.
Maalesef siyasilerin anlattıklarına göre karar verecek değilim, hangi parti olursa olsun farketmez, cumhurbaşkanı seçimle olacak derken, ne var bunda, halkın seçmesine karşı çıkacak denildi, sonra cumhurbaşkanını artık halk seçti denilerek birçok sınır aşıldı ya da ikinci örnek olarak HSYK referandumunda destek istendi, şimdi pişmanlık duyuluyor, dolayısıyla daha önce de benzer bir şekilde inatlaşma üzerine iş yapıldı, kusura bakmayın artık darbe girişiminden sonra hiçbirşeye eskisi gibi bakamayız.
Ancak bu işin uzmanları ve taraf tutmayıp objektik bakmaya çalışanların(olmasa bile en azından olmaya çalışanların) dediklerine göre karar veririm.
Kaldı ki ben başkanlık sistemi gelmesin demedim, sadece gelecekse böyle gelmesin dedim, bana mı dedin bilmiyorum ama benim alıntımın altında yazdığına göre kendi üzerime alırım, o yüzden karşımda sakın manipülasyon yapma.
İşin uzmanlarına göre bu sistemin emniyet subabı bu haliyle sıkıntılı. Eğer başkan kötü niyetliyse 5 yıl boyunca ciddi boyutta kimse engelleyecek hamle yapamaz, Amerika'daki sistemde seçimler 4 yıl, ayrıca 2 yıl sonraki parlemento seçiminde başkanın performansına göre eli güçlendirilip zayıflatılabiliyor yani eğer başkan kötü performans göstermişse Amerika'da 2 yıl içerisinde az da olsa pasifize edilebiliyor bizzat halk tarafından, bizde ise bunun süresi tam 5 yıl.
Bütün örnekler Amerika'daki başkanlıktan veriliyor, kuvvetler ayrılığı ilkesi de dahil. Misal HSYK'nın yüzde 90'ını başkan atarken hangi kuvvetler ayrılığı ilkesinden bahsediliyor ? Amerika Birleşik Devletleri dahil örnek verilen hangi ülkede böyle bir kural var ? (Kaldı ki çok da umursadığımdan değil belki ama kuralların bir kısmı keskin kuvvetler ayrılığı ilkesiyle ciddi bir şekilde çelişiyor, o yüzden insanlar üzerinde bu şekilde algı yönetimi yapılmasına içim elvermiyor, bu durum belki ülkemiz için uygun olabilir, bu da sorun değil ama kelime oyunları yapılmasın artık, kalkıp da keskin kuvvetler ayrılığı diyenlerin kalbini kırarım çünkü değil)
Ben de seninle aynısını diyorum, okuyun, kararınızı verin, benim her karara sonsuz saygım var, kaldı ki başkanlık kesinlikle olmasın diyen biri de değilim.
Yarın kötü niyetli birisi başkan olduğunda bu durumun güvenli bir emniyet subabı olmazsa ülke belki de mahvolacak, bu söylediklerim kısa vadede olmasa bile belki 30 yıl sonra şartları oluşmaya başlayacak, o yüzden lütfen sağduyulu olun.
 

kmurat

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,637
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,778
Puanları
1,358
Artık bir Başbakan da olmayacak diye anladım ben. Bir Cumhurbaşkanı ve bir meclis. Amerika da kine benzer.
 

ConfickerBelasi

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Ekim 2011
Mesajlar
53,870
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
16,127
Puanları
8,958
ne yani Sayın Binali Yıldırım kendi kariyerini yıkıyor?
 

_FAUST_

Dekan
Katılım
17 Haziran 2016
Mesajlar
6,422
Reaksiyon puanı
1,612
Puanları
293
Yaş
30
ne yani Sayın Binali Yıldırım kendi kariyerini yıkıyor?
Yarı başkanlıkta Başbakan olur Başkanlık(President) sisteminde Başbakan olmaz.
Örneğin Rusya'da Başkanlık ile yönetiliyor ama Yarı Başkanlık(Vladimir Medvedev)Fransa,Küba,Mısır,Suriye,Portekiz,Afganistan.
 
Son düzenleme:

ConfickerBelasi

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Ekim 2011
Mesajlar
53,870
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
16,127
Puanları
8,958
Yarı başkanlıkta Başbakan olur Başkanlık(President) sisteminde Başbakan olmaz.
Örneğin Rusya'da Başkanlık ile yönetiliyor ama Yarı Başkanlık(Vladimir Medvedev)Fransa,Küba,G.Kore,Mısır,Suriye,Portekiz,Afganistan.
#başkanlık bizi bozar...
#diren başbakan diye başlıklar çıkmasın...
 

falcon291

Profesör
Katılım
6 Eylül 2012
Mesajlar
1,360
Reaksiyon puanı
45
Puanları
228
Teşekkür ederim çünkü hiç siyaset yapılacak zaman değil bence.:)
Esas şimdi siyaset yapmanın tam zamanı. Düşman Polatlı'ya dayanmışken TBMM çalışmaya devam ediyordu.
Fikirleri tartışmak, doğru fikri bulmak, doğruyu yapmak için şarttır. Akıl akıldan üstündür. Ne kadar çok sayıda kişi fikrini ifade ederse, ne kadar çok sayıda fikir birbiri ile çarpışırsa o oranda en doğruyu yapmaya yaklaşırız. Zaten bu yüzden de başkanlık yani tek adam sistemine karşıyım ya.

ABD örneğini vermeyin, ABD dışında başkanlık sistemi ile yönetilen bana başka gelişmiş demokratik bir ülke söyleyin.
ABD örneğini vermeyin dedim, çünkü ABD'de eyaletler, çok ama çok yetkili, kendi mahkemeleri, kendi yasaları, meclisleri ve valileri var. Başkanlık sistemi ile amaç fedaral yapıya geçmekse tabi bilmem.
 

_FAUST_

Dekan
Katılım
17 Haziran 2016
Mesajlar
6,422
Reaksiyon puanı
1,612
Puanları
293
Yaş
30
Esas şimdi siyaset yapmanın tam zamanı. Düşman Polatlı'ya dayanmışken TBMM çalışmaya devam ediyordu.
Fikirleri tartışmak, doğru fikri bulmak, doğruyu yapmak için şarttır. Akıl akıldan üstündür. Ne kadar çok sayıda kişi fikrini ifade ederse, ne kadar çok sayıda fikir birbiri ile çarpışırsa o oranda en doğruyu yapmaya yaklaşırız. Zaten bu yüzden de başkanlık yani tek adam sistemine karşıyım ya.

ABD örneğini vermeyin, ABD dışında başkanlık sistemi ile yönetilen bana başka gelişmiş demokratik bir ülke söyleyin.
ABD örneğini vermeyin dedim, çünkü ABD'de eyaletler, çok ama çok yetkili, kendi mahkemeleri, kendi yasaları, meclisleri ve valileri var. Başkanlık sistemi ile amaç fedaral yapıya geçmekse tabi bilmem.
Abd'de federal sistemden dolayı mükemmel bir iç ve dış borç mevcut ben birbirinden bağımsız yapılara karşıyım.
 

root61

Profesör
Katılım
22 Şubat 2016
Mesajlar
1,243
Reaksiyon puanı
459
Puanları
263
Mesajım siyasi propaganda içeriyor diye bu konudan bir kaç gün uzaklaştırıldım. Tartışmaksa ben fikirlerimi belirttim. Shiftdelete moderatörleri niyet okuyuculuğu yapıyor.
 

Ekli dosyalar

  • Screenshot_12.jpg
    Screenshot_12.jpg
    228 KB · Görüntüleme: 523

SONG JOONG KI

Dekan
Emektar
Katılım
16 Eylül 2016
Mesajlar
8,217
Reaksiyon puanı
3,025
Puanları
293
Yaş
22
Screenshot_20170129-214510.jpg

Çağrını aldım reis. @kim Ji Won kardeşim sen de var mısın?
 

Yeşil Okçu

Profesör
Katılım
9 Haziran 2016
Mesajlar
4,259
Reaksiyon puanı
1,811
Puanları
293
Mesajım siyasi propaganda içeriyor diye bu konudan bir kaç gün uzaklaştırıldım. Tartışmaksa ben fikirlerimi belirttim. Shiftdelete moderatörleri niyet okuyuculuğu yapıyor.
Ben size gerekli cevabı özel mesajdan verdim. Sizin gibi buraya taşıyıp kavga ortamı yaratmak istemiyorum.

İyi forumlar.
 

Bloother

Rektör
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
293
Yaş
36
Eğer yanlış bildiğim varsa güzelce anlat zaten kimsenin inkar edecek hali yok.
Cumhurbaşkanı 3 kez seçilebiliyor diye biliyorum, misal yanlış biliyorsam söyle.
Sonraki dönemde ise Putin-Medmedev formülü ile 1 yıl görev değişimi yapıldıktan sonra tekrar 3 kez daha seçilebiliyor, yanlışsam söyle.
MADDE 7: 2709 sayılı Kanunun 101 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"A. Adaylık ve seçimi MADDE 101: Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”
 

Aedon

Profesör
Katılım
17 Mart 2014
Mesajlar
1,283
Reaksiyon puanı
330
Puanları
263
Yaş
32
Üst üste 2 değil toplam 2 kez seçilebilir diye biliyorum ben. Hayırlısı olsun ülkemiz için
 

Ben Kenobi

Müdavim
Müdavim
Katılım
6 Kasım 2011
Mesajlar
7,338
Reaksiyon puanı
3,156
Puanları
1,358
MADDE 7: 2709 sayılı Kanunun 101 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"A. Adaylık ve seçimi MADDE 101: Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”

Evet o zaman o kısmı yanlış biliyormuşum, o zaman düzeltelim.
Az önce haberlerdeki kaynaklardan da bizzat kendim okudum, onayladım.
Cumhurbaşkanlığı sisteminden sürpriz çıktı
Abdulkadir selvi bir ay kadar önce "üst üste iki kez" şeklinde bir madde konulması düşünülüyor demişti oradan aklımda kalmış demek ki bu yanlıştan dönmüşler.
En azından böyle bir yanlıştan dönülmesi de kar çünkü yöneticiler üst düzey görevlerde kaldıkça kendi elit gurubu arasında halktan uzaklaşıyor, ne kadar iyi niyetli de olsa ve aynı kişide uzun süre güç toplanmasının da oldukça fazla yan etkileri mevcut.

Lakin bu durum en azından zarardan dönülmüş bir gelişme olsa da başta adalet olmak üzere birçok alanda kuvvetler ayrılığına aykırı ve uzun vadede halka zarar verebilecek maddeler hala durmakta, ileride yerel yönetimlere özerklik verilmesine giden yolu kolaylaştırması da cabası.
 

ConfickerBelasi

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Ekim 2011
Mesajlar
53,870
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
16,127
Puanları
8,958
abd başkanı da 2 kere seçiliyor ya trumpa 2 kere ...
 

epsilon06

Müdavim
Müdavim
Katılım
19 Ocak 2016
Mesajlar
2,180
Reaksiyon puanı
2,078
Puanları
358
Yaş
29
1993 Turgut Özal vefat etti.
2002(3) Akp iktidara geldi.

Tam 10 Yıl...
Buradaki gençlerin bir çoğunun belki de henüz doğmadığı yıllar!

Bakın AKP CHP MHP bırakın bunları...

Şu istatistiği iyi yorumlayın.
İdeolojilerinizden sıyrılın ve iyi yorumlayın.
Başkalarının size düşünmenizi istediği şekilde değil kendi aklınızı kullanarak iyi yorumlayın!

Tansu Çiller 25 Haziran 1993 – 5 Ekim 1995
Tansu Çiller 5 Ekim 1995 – 30 Ekim 1995
Tansu Çiller 30 Ekim 1995 – 6 Mart 1996
Mesut Yılmaz 6 Mart 1996 – 28 Haziran 1996
Necmettin Erbakan 28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997
Mesut Yılmaz 30 Haziran 1997 – 11 Ocak 1999
Bülent Ecevit 11 Ocak 1999 – 28 Mayıs 1999
Bülent Ecevit 28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002

10 Yıl 8 Hükümet...
Normalde olması gereken 2 Hükümet.

Hükümetlerin ortalama ömrü 1,5 yıl bile değil...

1993-2003 ülkenin sürekli siyasi tartışmalarla geçirdiği, sürekli hükümetlerin değiştiği doğru dürüst taş üstüne taş bile konulmadan geçip giden 10 yıl...

2002(3) Sonrası AKP geliyor.

Bir istikrar sağlanıyor ancak Oy oranları ve Sandalye sayısına bakıldığı zaman yüksek oy oranlarının her zaman bir hükümet kurmak için yeterli olamadığı net olarak görülüyor.

2002'de %34 alan AKP 365 Millet vekiline sahip.
2007'de %47'ye çıkıyor oy. 341'e iniyor millet vekili.
2011'de %49 oluyor oy. Millet vekili sayısı 321'e iniyor ve Anayasa değiştirme sayısının altına iniyor.
2015'de %40 alıyor AKP. Millet vekili sayısı 258 oluyor ve Hükümet kurmak için gerekli sayı 276

Yani %34 ile 365 millet vekili çıkarılabilirken ve Anayasayı tek başına değiştirebilirken %40 ile Hükümet kuramaz hale geliyorsunuz.

2015'de seçimler yenileniyor ve %49 ile bu kez 317 millet vekili çıkarılabiliyor.

Bize ne kardeşim hükümet kuramıyorlarsa Koalisyon kursunlar diyebilirsiniz.

Ancak tekrar geçmişe dönün ve koalisyon hükümetlerinin ömrüne bakın... Türkiye'de koalisyon hükümetleri sürekli iç anlaşmazlıklar nedeniyle kısa dönemde çöküyor.

Başkanlık sistemi burada işte bu sorunun önüne geçmeyi hedefliyor.

%50'yi geçen Cumhurbaşkanı olur ve 5 yıl ülkeyi yönetir.

Bu kadar net.

İçinizde koalisyonları destekleyenler varsa ve koalisyon hükümetleri ile istikrar sağlanır diyen varsa buyursun.
Her ülkenin kendi dinamikleri vardır. Bazı ülkelerde 9 parti yan yana gelir koalisyon ile ülkeyi yönetir bazı ülkelerde ise iki parti iki dakika yan yana kalamaz.
Teşekkürler şurda ki belki tek mantıklı yorum budur kafamda bazı şeyler netleşmemişti ama yorumunuzu okuyunca biraz netleşti.Kendi iradesiyle düşünüp hayır diyenlere sözüm yok haklı oldukları konular var yalnız bir kişiye olan nefretle neden böyle tepkiler veriliyor? Bu kadar mı korkuyorsunuz...tabi biliyorsunuz ki halk artık uyumuyor ve bazı zihniyetler artık başa gelemiyor...Yaygara çıkarmak yerine kendinizde halkın güvenini kazanmaya çalışabilirsinz belki bir umut(!) Bu sistemin tamamen doğru olduğunu düşünmüyorum ama artısı eksisi hangi tarafta çoksa ona göre değerlendirmek lazım başsız kalıp kurda kuşa yem olmak da var sonuçta!
 

wolkhy1903

Profesör
Katılım
6 Haziran 2008
Mesajlar
2,379
Reaksiyon puanı
79
Puanları
228
Her ne olursa olsun ister başkanlık ister parlamenter HALKIN gücü karşında hiç kimse duramaz. Halk ne isterse o olur.
 

Bloother

Rektör
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
293
Yaş
36
ileride yerel yönetimlere özerklik verilmesine giden yolu kolaylaştırması da cabası.
Neden sadece "verme"yi düşünüyorsunuz? Aynı zamanda dışarıdan kendine toprak bağlamanın da yolu açılmıyor mu? Senin elin güçlü oldukça kim senden toprak alabilir?

Ayrıca yasama, yürütme ve yargı ile ilgili olan şu maddeleri iyice okudun mu?

MADDE 5: 2709 sayılı Kanunun 87 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

“MADDE 87: Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.”

MADDE 6: 2709 sayılı Kanunun 98 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlığı metinden çıkarılmıştır;

“MADDE 98: Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru; yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.”

MADDE 8: 2709 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

“MADDE 104: Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.”

MADDE 9: 2709 sayılı Kanunun 105 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu MADDE 105- Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.”

MADDE 12: 2709 sayılı Kanunun 119 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlıkları metinden çıkarılmıştır.

“III. Olağanüstü hal yönetimi MADDE 119: Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.

Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.”

MADDE 14: 2709 sayılı Kanunun 159’uncu maddesinin başlığı ile birinci ve dokuzuncu fıkralarında yer alan “Yüksek” ibareleri madde metninden çıkarılmış; iki, üç, dört ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; altıncı fıkrasında yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmış; dokuzuncu fıkrasında yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.

“Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır.

Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.

Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca;

üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi

tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.

Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.”

2 MADDE YENİ ANAYASA TEKLİFİNDEN ÇIKARILDI

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Anayasa Komisyonundaki görüşmeleri devam ediyor.

Teklifin 5. maddesinde yer alan yedek vekillik düzenlemesi tekliften çıkarıldı. AK Parti'nin sunduğu teklifte her ilden bir yedek vekil seçilmesi öngörülüyordu.

Aynı zamanda merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının, kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenleneceğine dair 15. madde de önergeyle metinden çıkartıldı.

1 MADDE DEĞİŞTİRİLDİ

AKP-MHP ortaklığında 21 madde olarak hazırlanan anayasa değişiklik teklifi Anayasa Komisyonu 9 günlük görülme maratonunda değişiklikler yapıldı.

Önceki günkü oturumda "Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini" düzenleyen 9. maddesinde yapılan önemli değişiklik arasında tartışmalı"Başkomutanlık" düzenlemesinde geri adım atıldı. "Cumhurbaşkanı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil edecek" cümlesinin başına, "TBMM adına" ibaresi eklendi.
 

Ben Kenobi

Müdavim
Müdavim
Katılım
6 Kasım 2011
Mesajlar
7,338
Reaksiyon puanı
3,156
Puanları
1,358
Neden sadece "verme"yi düşünüyorsunuz? Aynı zamanda dışarıdan kendine toprak bağlamanın da yolu açılmıyor mu? Senin elin güçlü oldukça kim senden toprak alabilir?

Ayrıca yasama, yürütme ve yargı ile ilgili olan şu maddeleri iyice okudun mu?

MADDE 5: 2709 sayılı Kanunun 87 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

“MADDE 87: Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.”

MADDE 6: 2709 sayılı Kanunun 98 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlığı metinden çıkarılmıştır;

“MADDE 98: Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru; yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.”

MADDE 8: 2709 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

“MADDE 104: Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.”

MADDE 9: 2709 sayılı Kanunun 105 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu MADDE 105- Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.”

MADDE 12: 2709 sayılı Kanunun 119 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlıkları metinden çıkarılmıştır.

“III. Olağanüstü hal yönetimi MADDE 119: Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.

Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.”

MADDE 14: 2709 sayılı Kanunun 159’uncu maddesinin başlığı ile birinci ve dokuzuncu fıkralarında yer alan “Yüksek” ibareleri madde metninden çıkarılmış; iki, üç, dört ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; altıncı fıkrasında yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmış; dokuzuncu fıkrasında yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.

“Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır.

Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.

Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca;

üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi

tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.

Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.”

2 MADDE YENİ ANAYASA TEKLİFİNDEN ÇIKARILDI

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Anayasa Komisyonundaki görüşmeleri devam ediyor.

Teklifin 5. maddesinde yer alan yedek vekillik düzenlemesi tekliften çıkarıldı. AK Parti'nin sunduğu teklifte her ilden bir yedek vekil seçilmesi öngörülüyordu.

Aynı zamanda merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının, kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenleneceğine dair 15. madde de önergeyle metinden çıkartıldı.

1 MADDE DEĞİŞTİRİLDİ

AKP-MHP ortaklığında 21 madde olarak hazırlanan anayasa değişiklik teklifi Anayasa Komisyonu 9 günlük görülme maratonunda değişiklikler yapıldı.

Önceki günkü oturumda "Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini" düzenleyen 9. maddesinde yapılan önemli değişiklik arasında tartışmalı"Başkomutanlık" düzenlemesinde geri adım atıldı. "Cumhurbaşkanı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil edecek" cümlesinin başına, "TBMM adına" ibaresi eklendi.

Niye vermeyi düşünüyormuşuz ?
Niye almayı düşünmüyormuşuz ?
Söylediğiniz kelimelerin büyüklüğünün farkında değilsiniz.
Çünkü bu tür hayaller Enver Paşa'nın ülkemizi yıkılma ve felaket sürecine getiren hayalleri.
Allah ıslah etsin sizin hayallerinizi, ne diyeyim.
Kimin hangi toprakta haksız yere gözü varsa o toprakta boğulsun inşallah.
Elbette ileride ülkelerin sınırları büyüyebilir veya küçülebilir ama sizin bahsettiğiniz şeyler iyi niyetli hayaller değil.

Elimizdeki toprakları tutsak kafidir.
Yarın Kıbrıs'ı bu iktidar zamanında kaybedebiliriz.
10 yıl önce 16 adet adayı bu iktidar zamanında Avrupa Birliğine giriş sürecine başlatabilmek için kaybettik.
Şimdi o adaların tamamında Yunan askerleri doldu, nasıl atacağız o askerleri ?
Ancak o askerleri sadece öldürmek suretiyle oradan atabiliriz, yani artık kaybettik oraları ve ancak savaşarak geri alabiliriz.
Daha dün GenelKurmay başkanı yıllar önce astsubayların girdiği Kardak kayalıklarına giremedi.
Bunları söylemek benim de hoşuma gitmiyor ama bu zırva ve saçma hayallerden ötürü bahsetmek artık şart oldu.

Adalet yok ülkende arkadaşım, senin sorunların farklı.
Ülkende fakirlik, işsizlik ve terör diz boyu arkadaşım.
Senin evine hırsız girse, sonra sana bıçak çekse, sonra boğuşma sırasında bu bıçağı kendine saplayıp öldürse, yine de yıllarca hapis yatabilirsin.
Şimdi burada oturup yüz tane örnek verecek değilim, sadece bir tane örnek veriyorum.
Sen bu adaletinle dünyaya hükmedersen ancak zulüm ve gözyaşı getirirsin.
İşte o yüzden Rabbim sana bir zamanlar verdiği bu nimeti vermiyor belki de hiç düşündün mü ?

İlkeler kuvvetler ayrılığına aykırı.
İlkeler ileride bölgelere özerklik verilmesi yolunu açıyor ve terör örgütlerinin bu hayalini kolaylaştırıyor.
Boşuna maddeleri uzun uzun yazmayın.
Uzun uzun maddeleri yazınca milletin başına ileride bela olabilecek şeyler değişmiyor.
Uzun uzun yazınca haklı olmuyorsunuz.
Yine de takdir ediyorum, en azından bu sayede maddeler okunmuş olur.
Siyasilerin söyledikleri ile bu işin içindeki insanların söyledikleri çelişiyor.
Misal hukuk profesörü Ersan Şen'in bu konudaki çekincelerini dinleyebilirsiniz.
Bundan 40 yıl sonra bir felaket geldiğinde(Allah korusun) tüm dış politika hataları Ahmet Davutoğlu'na yıkıldığı gibi bugünkü hatalar da Burhan Kuzu'nun başına yıkılacağını zannediyorum, tabi o zamana zaten vefat etmiş olur, sorun olmaz.

Yine de umutsuz değilim.
Evet ya da hayır, hangisi çıkarsa çıksın Allah ülkemizi ve bu güzel ülkedeki iyi niyetli, saf insanları korusun.
Allah ülkemiz üzerindeki şerleri hayıra dönüştürsün.
 
Son düzenleme:

Bloother

Rektör
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
293
Yaş
36
Elimizdekileri tutsak kafiymiş.. Bu adaletle başka toprak yönetemezmişiz.. Şu düşüncelere bak hele.. Bunlar bildiğin vatana ihanet edenlerin, düşmanlarımızın, bu ülkenin bir arpa boyu yol almasını istemeyenlerin düşünceleri.. Sizinle ne savaşa gidilir, ne adalet getirilir, ne de düzen sağlanır zaten.. Senin bahsettiğin adalet fetönün adaleti, fetöyü kullananların adaleti.. Aynı sistemle, oturduğun yerde sen neyi düzelteceksin? 90 yıldır neyi düzelttin ya da neyi düzeltelbildin? Fırsat verdiler mi sana? Verirler mi bu düzende? Bu yerin dibine soktuğunuz adam, hani sürekli kıvırıyor, sürekli gömlek değiştiriyor dediğiniz adam eğer birilerinin istediği gömleği zamanında giymeyip de inatla kafasının dikine gitseydi, bırak bu darbe yasasını değiştirmeye kalkmayı, bırak başkanlık getirmeyi, bırak düzene çomak sokmayı, askeri alanda gövde gösterisi yapmayı, bırak fırat kalkanı harekatını falan, birilerinin zamanında dediği gibi muhtar bile olamazdı, biz de hiçbir halt yapamazdık, hâlâ ip ithal etmeye devam ediyor olurduk.. Kime anlatıyorum ki? Adamda ruh kalmamış.. Elimizdeki korusak kâfi diyen adama ne anlatıyorum ben? Gerçekten bu kadar düz müsünüz? Yani ülke güllük gülistanlıktı, kendi halimizde yaşayıp gidiyorduk, etlimize sütlümüze karışan yoktu da bu adam mı geldi başımızı belaya soktu? Bu mu yani o engin(!) zekanız? Allah da seni ıslah etsin.. Son kez adam yerine koyup cevap vermiştim amma, artık umudum kalmadı.. Sen ya dürüst değilsin.. Yalandan ülkenin iyiliğini istiyor gibi görünüp burada insanları kışkırtıyor, nifak sokuyorsun.. Ya da gerçekten safsın, ne dediğinden haberin yok.. Şimdi yine o her zamanki hadsizliğinle ve densizliğinle hakaretlerini sıralamaya devam et.. Vallahi öteki dünyada senden hakkımı alacağım..!
 

SONG JOONG KI

Dekan
Emektar
Katılım
16 Eylül 2016
Mesajlar
8,217
Reaksiyon puanı
3,025
Puanları
293
Yaş
22
Nedir bu sizdeki toprak aşkı? Ortadoğu mu sadece toprak? 18. ADAMIZI DA YUNANLARA VERDİK HABERİNİZ VAR MI???
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,206
Reaksiyon puanı
10,327
Puanları
293
@Ben Kenobi, @Bloother, niye?
Bir hiç uğruna makineli tüfekle taramışsınız birbirinizi...
Ortalık kandan, barut kokusundan geçilmiyor.
Her iki halde de ülkemiz için en hayırlı olanı dilemekten öte elimizden gelen ne?
Ben Kenobi, önce "Bunlar islami öğretiler" dedikten sonra, arkadaşımızın bununla çeliştiğini söylemenizi de ben anlayabilmiş değilim.
Buradaki şahsi kavgalarımızı muazzez İslam diniyle telfik etme gayretini çok yadırgadım doğrusu.
 

Ben Kenobi

Müdavim
Müdavim
Katılım
6 Kasım 2011
Mesajlar
7,338
Reaksiyon puanı
3,156
Puanları
1,358
@Ben Kenobi, @Bloother, niye?
Bir hiç uğruna makineli tüfekle taramışsınız birbirinizi...
Ortalık kandan, barut kokusundan geçilmiyor.
Her iki halde de ülkemiz için en hayırlı olanı dilemekten öte elimizden gelen ne?
Ben Kenobi, önce "Bunlar islami öğretiler" dedikten sonra, arkadaşımızın bununla çeliştiğini söylemenizi de ben anlayabilmiş değilim.
Buradaki şahsi kavgalarımızı muazzez İslam diniyle telfik etme gayretini çok yadırgadım doğrusu.

Benim kişilere sataşmak gibi bir gayem yok idi.
Ben hiçbir zaman kişiler üzerinden tartışmak istememişimdir.
Lakin bana yapılana misliyle mukabele etmek Allah'ın izniyle artık görevimdir.
Çünkü sadece görüşlerini dile getiren insanların kişiliklerine yapılan hakareti bundan sonra tolere edemeyeceğim.
Eğer illa hakaret etme ihtiyacı duyuyorsa bu şahıs, bari kişilere değil de düşüncelere hakaret etsin de rahatlasın.
Çünkü bu gibi şahıslar hiçbir zaman safi düşünceler üzerinden tartışmıyorlar.
Karşısındakine her fırsatta vatan haini ve fetöcü damgasını yapıştırmasını yadırgamayıp, benim laflarımı yadırgadıysanız, siz bilirsiniz.
--- Gönderi Güncellendi ---
Söylediğin tek doğru laf.. Eyvallah..
Doğru söze ne denir.
 

Bloother

Rektör
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
293
Yaş
36
@Ben Kenobi, @Bloother, niye?
Bir hiç uğruna makineli tüfekle taramışsınız birbirinizi...
Ortalık kandan, barut kokusundan geçilmiyor.
Her iki halde de ülkemiz için en hayırlı olanı dilemekten öte elimizden gelen ne?
Ben Kenobi, önce "Bunlar islami öğretiler" dedikten sonra, arkadaşımızın bununla çeliştiğini söylemenizi de ben anlayabilmiş değilim.
Buradaki şahsi kavgalarımızı muazzez İslam diniyle telfik etme gayretini çok yadırgadım doğrusu.
Bu şahsın, kendisi gibi düşünmeyen herkese canı istediği gibi hakaret etmesi, aşağılaması karşısında daha fazla susamadım diyeyim... Kendisini en zeki ve en doğru zanneden kibir salatasından başka bir şey değildir..
 

Ben Kenobi

Müdavim
Müdavim
Katılım
6 Kasım 2011
Mesajlar
7,338
Reaksiyon puanı
3,156
Puanları
1,358
Bu şahsın, kendisi gibi düşünmeyen herkese canı istediği gibi hakaret etmesi, aşağılaması karşısında daha fazla susamadım diyeyim... Kendisini çok zeki ve doğru zanneden kibir salatasından başka bir şey değildir..
Kendimi zeki veya doğru zannetmiyorum.
Neyin doğru olduğunu ben bilemem, Allah bilir.
Ben sadece tahmin ederim, yanlış da edebilirim.
Allah kibirden korusun, kibirden korkarım.
Sizin gibi görüşünü söyleyen insanları suçlayan şahıslar yüzünden bu ülkede vatandaşlarımız en ufak tartışmaya dahi girmek istemiyor.
Çünkü biliyorlar ki sizin gibi bir densiz çıkıp kendisini ya hainlik ya fetöcülük ya da başka birşey ile suçlayacak ve çamur atacak.
Merak etmeyin Allah herkesin maskesini de düşürür, gerçekleri de çıkarır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst