Başkanlık Sistemini Tartışıyoruz

Başkanlık Sistemi

  • Olmalı

    Kullanılan: 34 33.3%
  • Olmamalı

    Kullanılan: 68 66.7%

  • Kullanılan toplam oy
    102
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,497
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,721
Puanları
1,358
Her çatışmadan bir uzlaşma çııkar. Bekleyelim, sonucu görelim, sonra da biz kararımızı veririz.
 

giskur11

Profesör
Katılım
9 Eylül 2012
Mesajlar
3,606
Reaksiyon puanı
160
Puanları
243
Ben karşıyım.Hatta 550 milletvekinin mecliste ne yaptığını bile sorguluyorum.Ayrıca bu değişikliklerden sonra 600 olacak ona üzülüyorum.Ayrıca bu ülkede üniversite mezunları iş bulamaz iken milletvekili seçilme yaşı 18'e düşürülecek.Buda gösteriyor ki kendi oğulları, damatlarını istedikleri yere getirebilecekler ki 2 yıl milletvekili olanlar emekli olabiliyorlar.Bu kadar bencil insanların bulunduğu bir meclisten ülkemiz için hayırlı kararların çıkmasını beklemek çok gereksiz olur.Geçmiş olsun Türkiye'm.
 

friendly

Rektör
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
11,873
Reaksiyon puanı
671
Puanları
293
Olaya siyasi partizanlık yapmadan bakmakta fayda var.

Ülkede terör ve ekonomi gibi ciddi sorunlar baş göstermişken, sınırımızın dışında savaş halindeyken, en uygunsuz zamanda böyle bir işe girişilmesinin tek sebebi; MHP'nin hepimizin ön görebildiği nedenlerden dolayı bu anayasaya destek vermiş olmasıdır.

Mhp tabanı bu duruma nasıl tepki gösterir ve yorumlar, onu ilerde olası seçimlerde hep beraber göreceğiz.

Maddeleri inceledikçe oldu bittiye getirilmiş olduğu görülen ve akıllarda bir sürü cevapsız sorular oluşturan bu sistemi, bir çok Akp seçmeni RTE için gözü kapalı onaylayacağını düşünelim. Fakat gün gelir devran döner, yıllar sonra o geniş yetkileri % 51'le başka bir partinin alacağını da hesap edip buna göre daha geniş bir perspektiften değerlendirme yapmamız gerekiyor.

Ya da daha yakın tarihli düşünelim mi ?

Diyelim ki referandumdan istenilen sonuç alındı, seçime gidildi ve büyük bir kamuoyu tepkisi oluştu, RTE seçilemedi. Diğer muhalif adaylardan x kişi başkan oldu, yetkilerin hepsi x kişinin eline geçti. Sn. Akp seçmeni bir de bu açıdan tekrar düşünmeli, hala destekliyor olabilirler mi ? :)

Bütün bunlar bir yana; TBMM'nin saygınlığına gölge düşürürcesine gizli oy kuralını alenen ihlal ederek, fire vermemek adına vekillerinin oylarını kontrol etmesi, Akp'nin daha kendi milletvekillerini bile tam olarak ikna edemediği şüphesi oluştururken, milleti nasıl ikna edecekleri ayrı bir soru işaretidir.

Bu sistem, meclisten zar zor geçse bile referandumdan geçmez diye düşünüyorum, ya da umut ediyorum.
 
Son düzenleyen moderatör:

Bepob

Profesör
Katılım
11 Ağustos 2014
Mesajlar
3,655
Reaksiyon puanı
302
Puanları
263
İyi ki not düşmüşsün direk suçlayacaktım seni
 

SONG JOONG KI

Dekan
Katkıda Bulunan
Katılım
16 Eylül 2016
Mesajlar
8,217
Reaksiyon puanı
3,025
Puanları
293
Yaş
21
Olaya siyasi partizanlık yapmadan bakmakta fayda var.

Ülkede terör ve ekonomi gibi ciddi sorunlar baş göstermişken, sınırımızın dışında savaş halindeyken, en uygunsuz zamanda böyle bir işe girişilmesinin tek sebebi; MHP'nin hepimizin ön görebildiği nedenlerden dolayı bu anayasaya destek vermiş olmasıdır.

Mhp tabanı bu duruma nasıl tepki gösterir ve yorumlar, onu ilerde olası seçimlerde hep beraber göreceğiz.

Maddeleri inceledikçe oldu bittiye getirilmiş olduğu görülen ve akıllarda bir sürü cevapsız sorular oluşturan bu sistemi, bir çok Akp seçmeni RTE için gözü kapalı onaylayacağını düşünelim. Fakat gün gelir devran döner, yıllar sonra o geniş yetkileri % 51'le başka bir partinin alacağını da hesap edip buna göre daha geniş bir perspektiften değerlendirme yapmamız gerekiyor.

Ya da daha yakın tarihli düşünelim mi ?

Diyelim ki referandumdan istenilen sonuç alındı, seçime gidildi ve büyük bir kamuoyu tepkisi oluştu, RTE seçilemedi. Diğer muhalif adaylardan x kişi başkan oldu, yetkilerin hepsi x kişinin eline geçti. Sn. Akp seçmeni bir de bu açıdan tekrar düşünmeli, hala destekliyor olabilirler mi ? :)

Bütün bunlar bir yana; TBMM'nin saygınlığına gölge düşürürcesine gizli oy kuralını alenen ihlal ederek, fire vermemek adına vekillerinin oylarını kontrol etmesi, Akp'nin daha kendi milletvekillerini bile tam olarak ikna edemediği şüphesi oluştururken, milleti nasıl ikna edecekleri ayrı bir soru işaretidir.

Bu sistem, meclisten zar zor geçse bile referandumdan geçmez diye düşünüyorum, ya da umut ediyorum.

Rte kendi oğullarını garantiye almak için istiyor esasında. Elektronik sistemde devlet ne açıklarsa seçim sonuçları odur. Müdahale edebilir miyiz? Hayır.
 
Son düzenleyen moderatör:

bud

Cezalı
Cezalı
Katılım
29 Kasım 2014
Mesajlar
5,328
Çözümler
6
Reaksiyon puanı
1,710
Puanları
293
Yaş
25
Milletvekili olma yaşının 18 olmasını kavrayamıyorum. Şu an 22. Hayır zaten 18 yaşında milletvekili olabilecek bir insan 22 yaşına kadar bekleyemez mi ne acele? 22 yaşında olsa bile garipseye bilirim 22'de aslında çok genç. 30-40 olsun demiyorum düşük olsunda kim 18 yaşında vekil olacak?
 

SONG JOONG KI

Dekan
Katkıda Bulunan
Katılım
16 Eylül 2016
Mesajlar
8,217
Reaksiyon puanı
3,025
Puanları
293
Yaş
21
Milletvekili olma yaşının 18 olmasını kavrayamıyorum. Şu an 22. Hayır zaten 18 yaşında milletvekili olabilecek bir insan 22 yaşına kadar bekleyemez mi ne acele? 22 yaşında olsa bile garipseye bilirim 22'de aslında çok genç. 30-40 olsun demiyorum düşük olsunda kim 18 yaşında vekil olacak?
Oyları bana verirseniz olurum yani neden olmasın[emoji23]
 

bud

Cezalı
Cezalı
Katılım
29 Kasım 2014
Mesajlar
5,328
Çözümler
6
Reaksiyon puanı
1,710
Puanları
293
Yaş
25
"MADDE 3- 2709 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir."

Düzelteyim 25'miş. Birde askerliğini yapmamışlar olamıyordu bu "askerlikle ilişiği olanlar" olarak değişiyor.

Mevcut yasada;
"B. Milletvekili seçilme yeterliliği MADDE 76- (Değişik: 13/10/2006-5551/1 md.) Yirmibeş yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. (Değişik: 27/12/2002-4777/1 md.) En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler."


Dahada karıştı. :D Ama mantık olarak askerliğini yapmama ihtimali olamayacağına göre 18'de olsa askerliği yapmadan vekil olamıyor gibi birşey.
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,497
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,721
Puanları
1,358
Tahmin ediyorum, bir çok önergede pazarlık payı bırakmışlardı, ancak cehepe hiç bir katkıda bulunmayıp her şeye temelden savaş açınca, aksak bir başlangıç olabilir. Sonuç olarak ise, bu yasalarda kul yapımı olacaklarından, yine değiştirilebilirler. Hiç bir ülkeninin hukuku mutlak değildir. Benim şimdiye kadar siyasi hayattan gördüklerim, cehepe her zaman ülke yararına olan olaylara karşı çıkar. Bu hep böyleydi. Bu anayasa değişikliğine de bu şiddetle karşı çıkıyor olmaları, benim açımdan mutlaka geçmesi ve desteklenmesi gerektiğini gösterir.

Ülke gerçekten bir tehdit altında olsaydı, cehepe tam destek verirdi.
 

_FAUST_

Dekan
Katılım
17 Haziran 2016
Mesajlar
6,422
Reaksiyon puanı
1,612
Puanları
293
Yaş
29
Tahmin ediyorum, bir çok önergede pazarlık payı bırakmışlardı, ancak cehepe hiç bir katkıda bulunmayıp her şeye temelden savaş açınca, aksak bir başlangıç olabilir. Sonuç olarak ise, bu yasalarda kul yapımı olacaklarından, yine değiştirilebilirler. Hiç bir ülkeninin hukuku mutlak değildir. Benim şimdiye kadar siyasi hayattan gördüklerim, cehepe her zaman ülke yararına olan olaylara karşı çıkar. Bu hep böyleydi. Bu anayasa değişikliğine de bu şiddetle karşı çıkıyor olmaları, benim açımdan mutlaka geçmesi ve desteklenmesi gerektiğini gösterir.

Ülke gerçekten bir tehdit altında olsaydı, cehepe tam destek verirdi.
Aklıma Çekya'yı getirdin adamlar devlete ne isim koyacaklarını bilemediler,hani çocuk bekleyen çiftler olur ya.:tearsofjoy:
 

zenci-köle

Öğrenci
Katılım
12 Ocak 2017
Mesajlar
94
Reaksiyon puanı
13
Puanları
8
Yaş
41
Tahmin ediyorum, bir çok önergede pazarlık payı bırakmışlardı, ancak cehepe hiç bir katkıda bulunmayıp her şeye temelden savaş açınca, aksak bir başlangıç olabilir. Sonuç olarak ise, bu yasalarda kul yapımı olacaklarından, yine değiştirilebilirler. Hiç bir ülkeninin hukuku mutlak değildir. Benim şimdiye kadar siyasi hayattan gördüklerim, cehepe her zaman ülke yararına olan olaylara karşı çıkar. Bu hep böyleydi. Bu anayasa değişikliğine de bu şiddetle karşı çıkıyor olmaları, benim açımdan mutlaka geçmesi ve desteklenmesi gerektiğini gösterir.

Ülke gerçekten bir tehdit altında olsaydı, cehepe tam destek verirdi.
ülke tehdit altında ama siz göremiyorsunuz yuh... köleliğe doğru hızla gidiyorsunuz...
 

Entürkteynment

Doçent
Katılım
10 Kasım 2015
Mesajlar
532
Reaksiyon puanı
186
Puanları
43
Forumda küfür, argo, hakaret, küçük düşürücü, aşağılayıcı, rencide edici tüm kelimelerin; din, dil, ırk ayrımına yönelik veya forum huzurunu kaçıracak her türlü söylev, yazı, resim, video ve diğer tüm materyallerin kullanımı yasaktır

Tartışmanın uzamaması ve birbirinizi kırmamanız için konuşmayı sonlandırın. Veya üslubunuza dikkat edin arkadaşlar.
 

Bepob

Profesör
Katılım
11 Ağustos 2014
Mesajlar
3,655
Reaksiyon puanı
302
Puanları
263
Şöyle bir zamanda bile birlik peşinde değil de nereden hata bulsam peşindesiniz...En kötüsü de hiçbir bilgisi olmayan hatta 15 yaşındaki bordo berelilerin buraya gelip yorum yapması.
 

Ben Kenobi

Dekan
Katılım
6 Kasım 2011
Mesajlar
7,335
Reaksiyon puanı
3,155
Puanları
293
Tahmin ediyorum, bir çok önergede pazarlık payı bırakmışlardı, ancak cehepe hiç bir katkıda bulunmayıp her şeye temelden savaş açınca, aksak bir başlangıç olabilir. Sonuç olarak ise, bu yasalarda kul yapımı olacaklarından, yine değiştirilebilirler. Hiç bir ülkeninin hukuku mutlak değildir. Benim şimdiye kadar siyasi hayattan gördüklerim, cehepe her zaman ülke yararına olan olaylara karşı çıkar. Bu hep böyleydi. Bu anayasa değişikliğine de bu şiddetle karşı çıkıyor olmaları, benim açımdan mutlaka geçmesi ve desteklenmesi gerektiğini gösterir.

Ülke gerçekten bir tehdit altında olsaydı, cehepe tam destek verirdi.

Bunlar radikal söylemler.
HDP hariç hemen her parti ülkesini düşünüyor.
Ayrıntısına çok girmeyeceğim çünkü siyaset olur ama gerek MHP gerek CHP gibi muhalefet partilerinin zamanında savundukları bazı noktalar şu an doğru çıkıyor, iktidar kanadı da bunu kabul ediyor, misal dış politikada yapılan geri dönüş bunun göstergesi, FETÖ'nün 2010 yılında desteklediği referandumun sıkıntılara yol açması gibi konular, Ergenekon ve Balyoz süreçleri hakkında o zaman iktidarın savundukları yanlış çıktı çünkü kandırıldılar, muhalefetin savundukları ise doğru çıktı, bunu bugün iktidar da kabul ediyor..
Bir ülkede her zaman herkes aynı şeyi düşünürse o ülkenin helak olması haktır bunu da unutmayın.
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,497
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,721
Puanları
1,358
Bundan 6 sene öncesinde suriyeye girseydik, bugün, bir zamanlar Irak, körfez savaşı yıllarında hangi durumdaydıysa, o durumda olurduk. Doğrular ve hatalar, koşullarar göre farklılıklar gösterir. Taş yerinde ağırdır demiş atalarımız. Hak yerinde ve zamanında aranırsa haktır. Yersiz ve zamansız eylemler ve sözler, haklıyken haksız durumuna düşürür. Nepal li rahipler, ayinleri esnasında ağızlarını bağlarlar, çünkü ağızlarından çıkacak her kelimenin, şeytan tarafından kendilerine karşı kullanılabileceğinden korkarlar. Bu günlerde görüşülen kıbrıs meselesini takip ederseniz, yine haklı olarak katılmışken, nasıl haksız taraf olarak sonuçlanacağını görebilirsiniz. Siyasette hukuk değil, güç değil, güzellik değil, diplomasi geçerlidir.
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
1993 Turgut Özal vefat etti.
2002(3) Akp iktidara geldi.

Tam 10 Yıl...
Buradaki gençlerin bir çoğunun belki de henüz doğmadığı yıllar!

Bakın AKP CHP MHP bırakın bunları...

Şu istatistiği iyi yorumlayın.
İdeolojilerinizden sıyrılın ve iyi yorumlayın.
Başkalarının size düşünmenizi istediği şekilde değil kendi aklınızı kullanarak iyi yorumlayın!

Tansu Çiller 25 Haziran 1993 – 5 Ekim 1995
Tansu Çiller 5 Ekim 1995 – 30 Ekim 1995
Tansu Çiller 30 Ekim 1995 – 6 Mart 1996
Mesut Yılmaz 6 Mart 1996 – 28 Haziran 1996
Necmettin Erbakan 28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997
Mesut Yılmaz 30 Haziran 1997 – 11 Ocak 1999
Bülent Ecevit 11 Ocak 1999 – 28 Mayıs 1999
Bülent Ecevit 28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002

10 Yıl 8 Hükümet...
Normalde olması gereken 2 Hükümet.

Hükümetlerin ortalama ömrü 1,5 yıl bile değil...

1993-2003 ülkenin sürekli siyasi tartışmalarla geçirdiği, sürekli hükümetlerin değiştiği doğru dürüst taş üstüne taş bile konulmadan geçip giden 10 yıl...

2002(3) Sonrası AKP geliyor.

Bir istikrar sağlanıyor ancak Oy oranları ve Sandalye sayısına bakıldığı zaman yüksek oy oranlarının her zaman bir hükümet kurmak için yeterli olamadığı net olarak görülüyor.

2002'de %34 alan AKP 365 Millet vekiline sahip.
2007'de %47'ye çıkıyor oy. 341'e iniyor millet vekili.
2011'de %49 oluyor oy. Millet vekili sayısı 321'e iniyor ve Anayasa değiştirme sayısının altına iniyor.
2015'de %40 alıyor AKP. Millet vekili sayısı 258 oluyor ve Hükümet kurmak için gerekli sayı 276

Yani %34 ile 365 millet vekili çıkarılabilirken ve Anayasayı tek başına değiştirebilirken %40 ile Hükümet kuramaz hale geliyorsunuz.

2015'de seçimler yenileniyor ve %49 ile bu kez 317 millet vekili çıkarılabiliyor.

Bize ne kardeşim hükümet kuramıyorlarsa Koalisyon kursunlar diyebilirsiniz.

Ancak tekrar geçmişe dönün ve koalisyon hükümetlerinin ömrüne bakın... Türkiye'de koalisyon hükümetleri sürekli iç anlaşmazlıklar nedeniyle kısa dönemde çöküyor.

Başkanlık sistemi burada işte bu sorunun önüne geçmeyi hedefliyor.

%50'yi geçen Cumhurbaşkanı olur ve 5 yıl ülkeyi yönetir.

Bu kadar net.

İçinizde koalisyonları destekleyenler varsa ve koalisyon hükümetleri ile istikrar sağlanır diyen varsa buyursun.
Her ülkenin kendi dinamikleri vardır. Bazı ülkelerde 9 parti yan yana gelir koalisyon ile ülkeyi yönetir bazı ülkelerde ise iki parti iki dakika yan yana kalamaz.
 

zenci-köle

Öğrenci
Katılım
12 Ocak 2017
Mesajlar
94
Reaksiyon puanı
13
Puanları
8
Yaş
41
1993 Turgut Özal vefat etti.
2002(3) Akp iktidara geldi.

Tam 10 Yıl...
Buradaki gençlerin bir çoğunun belki de henüz doğmadığı yıllar!

Bakın AKP CHP MHP bırakın bunları...

Şu istatistiği iyi yorumlayın.
İdeolojilerinizden sıyrılın ve iyi yorumlayın.
Başkalarının size düşünmenizi istediği şekilde değil kendi aklınızı kullanarak iyi yorumlayın!

Tansu Çiller 25 Haziran 1993 – 5 Ekim 1995
Tansu Çiller 5 Ekim 1995 – 30 Ekim 1995
Tansu Çiller 30 Ekim 1995 – 6 Mart 1996
Mesut Yılmaz 6 Mart 1996 – 28 Haziran 1996
Necmettin Erbakan 28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997
Mesut Yılmaz 30 Haziran 1997 – 11 Ocak 1999
Bülent Ecevit 11 Ocak 1999 – 28 Mayıs 1999
Bülent Ecevit 28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002

10 Yıl 8 Hükümet...
Normalde olması gereken 2 Hükümet.

Hükümetlerin ortalama ömrü 1,5 yıl bile değil...

1993-2003 ülkenin sürekli siyasi tartışmalarla geçirdiği, sürekli hükümetlerin değiştiği doğru dürüst taş üstüne taş bile konulmadan geçip giden 10 yıl...

2002(3) Sonrası AKP geliyor.

Bir istikrar sağlanıyor ancak Oy oranları ve Sandalye sayısına bakıldığı zaman yüksek oy oranlarının her zaman bir hükümet kurmak için yeterli olamadığı net olarak görülüyor.

2002'de %34 alan AKP 365 Millet vekiline sahip.
2007'de %47'ye çıkıyor oy. 341'e iniyor millet vekili.
2011'de %49 oluyor oy. Millet vekili sayısı 321'e iniyor ve Anayasa değiştirme sayısının altına iniyor.
2015'de %40 alıyor AKP. Millet vekili sayısı 258 oluyor ve Hükümet kurmak için gerekli sayı 276

Yani %34 ile 365 millet vekili çıkarılabilirken ve Anayasayı tek başına değiştirebilirken %40 ile Hükümet kuramaz hale geliyorsunuz.

2015'de seçimler yenileniyor ve %49 ile bu kez 317 millet vekili çıkarılabiliyor.

Bize ne kardeşim hükümet kuramıyorlarsa Koalisyon kursunlar diyebilirsiniz.

Ancak tekrar geçmişe dönün ve koalisyon hükümetlerinin ömrüne bakın... Türkiye'de koalisyon hükümetleri sürekli iç anlaşmazlıklar nedeniyle kısa dönemde çöküyor.

Başkanlık sistemi burada işte bu sorunun önüne geçmeyi hedefliyor.

%50'yi geçen Cumhurbaşkanı olur ve 5 yıl ülkeyi yönetir.

Bu kadar net.

İçinizde koalisyonları destekleyenler varsa ve koalisyon hükümetleri ile istikrar sağlanır diyen varsa buyursun.
Her ülkenin kendi dinamikleri vardır. Bazı ülkelerde 9 parti yan yana gelir koalisyon ile ülkeyi yönetir bazı ülkelerde ise iki parti iki dakika yan yana kalamaz.
ne oldu gerçekler rahatsız etti? Tansu Çiller zamanınıda kontrol etmeleri şart oda hiç güven vermiyor...
 

Tys23

Dekan
Katılım
22 Ağustos 2012
Mesajlar
7,138
Reaksiyon puanı
1,229
Puanları
293
Başkanlık gelsede çok sey değismeyebilir zaten Başkanlık gibi yöneltilmiyor muyuz ?

Ülke'nin Ekonomisi düzelecekse, artık üretim yapılması için bir adım atılacaksa olsun bunların hicbiri suanki gibi olacaksa sadece yol yapılacaksa Olmamalı...
Başkanlık Amerika hariç diğer ülkelerde tutmadü diye biliyorum ama Sonumuz hayrolsun..
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,497
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,721
Puanları
1,358
Yol olmayan yerde yapılan üretim nasıl piyasaya ulaşacak? En iyi altyapı İstanbulda olduğundan ötürü, üretimin neredeyse tamamı o bölgede gerçekleşiyor. İnşaat tüm gelişmiş ülkelerin bel kemiği. Amerikada yaklaşık 10 sene önce kişisel ev inşaatlarının finansmanının zor duruma gelmesi, Amerikan ekonomisini çökertmişti. Hâlâ Amerika o krizi tam atlatabilmiş değil.

Bizim ülkemiz bir köprü ülke. Tranzit ülke. Bizim ekonomik gücümüz ve siyasi önemimiz bu gerçeğe dayanıyor.
 

Bepob

Profesör
Katılım
11 Ağustos 2014
Mesajlar
3,655
Reaksiyon puanı
302
Puanları
263
Önümüzde umarım güzel günler görürüz her şey bizim elimiz de vatan bizim toprak bizim..İlk yapmamız gerekenler arasında sanayi kurmak olmalı dışa bağımlılığı ne kadar azaltırsak elimizdeki güç o kadar artar
 

Halktan Biri

Dekan
Katkıda Bulunan
Katılım
30 Ekim 2016
Mesajlar
9,401
Reaksiyon puanı
9,164
Puanları
293
Önümüzde umarım güzel günler görürüz her şey bizim elimiz de vatan bizim toprak bizim..İlk yapmamız gerekenler arasında sanayi kurmak olmalı dışa bağımlılığı ne kadar azaltırsak elimizdeki güç o kadar artar
Aynen size katılıyorum.Üretime önem vermeyip dışa bağımlılıktan kurtulmazsak doların TL cinsinden olan değerinin de arttığını görebiliriz.Ve bu da malesef satın alacağımız çoğu şeyin fiyatını arttıracak.
 

fragger

Dekan
Katılım
21 Ekim 2016
Mesajlar
9,543
Reaksiyon puanı
3,061
Puanları
293
Yol olmayan yerde yapılan üretim nasıl piyasaya ulaşacak? En iyi altyapı İstanbulda olduğundan ötürü, üretimin neredeyse tamamı o bölgede gerçekleşiyor. İnşaat tüm gelişmiş ülkelerin bel kemiği. Amerikada yaklaşık 10 sene önce kişisel ev inşaatlarının finansmanının zor duruma gelmesi, Amerikan ekonomisini çökertmişti. Hâlâ Amerika o krizi tam atlatabilmiş değil.

Bizim ülkemiz bir köprü ülke. Tranzit ülke. Bizim ekonomik gücümüz ve siyasi önemimiz bu gerçeğe dayanıyor.


Yol olmadan bişey olmaz ama senden alınan vergiyle yapılan yoldan seni geçirmek için yine senden ücret alınıyor çok ironik değil mi :))))))))
 

Ben Kenobi

Dekan
Katılım
6 Kasım 2011
Mesajlar
7,335
Reaksiyon puanı
3,155
Puanları
293
1993 Turgut Özal vefat etti.
2002(3) Akp iktidara geldi.

Tam 10 Yıl...
Buradaki gençlerin bir çoğunun belki de henüz doğmadığı yıllar!

Bakın AKP CHP MHP bırakın bunları...

Şu istatistiği iyi yorumlayın.
İdeolojilerinizden sıyrılın ve iyi yorumlayın.
Başkalarının size düşünmenizi istediği şekilde değil kendi aklınızı kullanarak iyi yorumlayın!

Tansu Çiller 25 Haziran 1993 – 5 Ekim 1995
Tansu Çiller 5 Ekim 1995 – 30 Ekim 1995
Tansu Çiller 30 Ekim 1995 – 6 Mart 1996
Mesut Yılmaz 6 Mart 1996 – 28 Haziran 1996
Necmettin Erbakan 28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997
Mesut Yılmaz 30 Haziran 1997 – 11 Ocak 1999
Bülent Ecevit 11 Ocak 1999 – 28 Mayıs 1999
Bülent Ecevit 28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002

10 Yıl 8 Hükümet...
Normalde olması gereken 2 Hükümet.

Hükümetlerin ortalama ömrü 1,5 yıl bile değil...

1993-2003 ülkenin sürekli siyasi tartışmalarla geçirdiği, sürekli hükümetlerin değiştiği doğru dürüst taş üstüne taş bile konulmadan geçip giden 10 yıl...

2002(3) Sonrası AKP geliyor.

Bir istikrar sağlanıyor ancak Oy oranları ve Sandalye sayısına bakıldığı zaman yüksek oy oranlarının her zaman bir hükümet kurmak için yeterli olamadığı net olarak görülüyor.

2002'de %34 alan AKP 365 Millet vekiline sahip.
2007'de %47'ye çıkıyor oy. 341'e iniyor millet vekili.
2011'de %49 oluyor oy. Millet vekili sayısı 321'e iniyor ve Anayasa değiştirme sayısının altına iniyor.
2015'de %40 alıyor AKP. Millet vekili sayısı 258 oluyor ve Hükümet kurmak için gerekli sayı 276

Yani %34 ile 365 millet vekili çıkarılabilirken ve Anayasayı tek başına değiştirebilirken %40 ile Hükümet kuramaz hale geliyorsunuz.

2015'de seçimler yenileniyor ve %49 ile bu kez 317 millet vekili çıkarılabiliyor.

Bize ne kardeşim hükümet kuramıyorlarsa Koalisyon kursunlar diyebilirsiniz.

Ancak tekrar geçmişe dönün ve koalisyon hükümetlerinin ömrüne bakın... Türkiye'de koalisyon hükümetleri sürekli iç anlaşmazlıklar nedeniyle kısa dönemde çöküyor.

Başkanlık sistemi burada işte bu sorunun önüne geçmeyi hedefliyor.

%50'yi geçen Cumhurbaşkanı olur ve 5 yıl ülkeyi yönetir.

Bu kadar net.

İçinizde koalisyonları destekleyenler varsa ve koalisyon hükümetleri ile istikrar sağlanır diyen varsa buyursun.
Her ülkenin kendi dinamikleri vardır. Bazı ülkelerde 9 parti yan yana gelir koalisyon ile ülkeyi yönetir bazı ülkelerde ise iki parti iki dakika yan yana kalamaz.

Söyledikleriniz doğru.
Ama yapılanların bu söylenenlerle alakası yok.
Misal meclisi sebepsiz feshetme yetkisinin bu doğrularla alakası yok.
Basit bir örnek olarak PKK'yı içten içe destekleyen ama bunu dışarı söylemeyen bir lider, başkanlık yetkilerine kavuştuğu anda legal olarak ülkeyi federal sisteme bölüp pyd kadrosunu bölgeye yerleştirip özerklik verebilir. Sonuç olarak iç savaş çıkar, halk kazanırsa bile büyük bedeller ödenmiş olur, halk kaybederse zaten yönetici legal yetkisini kullandığı için bu güzel halk bir de haksız durumuna düşmüş olur.
Ya da bu kadar uç olmasa bile diğer bir örnek olarak, başkan istediği parti seçilene kadar meclisi feshedip erken seçime defalarca sokabilir, kimse de sebep soramaz, yargılayamaz.
Bu sadece çok basit iki örnek, taslağın her bir maddesi üzerinde okunup tartışılırsa bu ülkeye bela olabilecek birçok duruma açık kapı bırakıldığı görülür.
Bu ülkedeki insanlar takım tutar gibi siyaset yapmamalı, yapılırsa o ülkede iyi şeylerden çok kötü şeyler olur.
Başkanlık gelebilir, sorun değil ama bu haliyle gelmemeli.
 
Son düzenleme:

Aedon

Profesör
Katılım
17 Mart 2014
Mesajlar
1,283
Reaksiyon puanı
330
Puanları
263
Yaş
31
Hayırlısı neyse o olsun... Umarım bu ülkenin güzel günlerini de görürüz.
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Söyledikleriniz doğru.
Ama yapılanların bu söylenenlerle alakası yok.
Misal meclisi sebepsiz feshetme yetkisinin bu doğrularla alakası yok.
Basit bir örnek olarak PKK'yı içten içe destekleyen ama bunu dışarı söylemeyen bir lider, başkanlık yetkilerine kavuştuğu anda legal olarak ülkeyi federal sisteme bölüp pyd kadrosunu bölgeye yerleştirip özerklik verebilir. Sonuç olarak iç savaş çıkar, halk kazanırsa bile büyük bedeller ödenmiş olur, halk kaybederse zaten yönetici legal yetkisini kullandığı için bu güzel halk bir de haksız durumuna düşmüş olur.
Ya da bu kadar uç olmasa bile diğer bir örnek olarak, başkan istediği parti seçilene kadar meclisi feshedip erken seçime defalarca sokabilir, kimse de sebep soramaz, yargılayamaz.
Bu sadece çok basit iki örnek, taslağın her bir maddesi üzerinde okunup tartışılırsa bu ülkeye bela olabilecek birçok duruma açık kapı bırakıldığı görülür.
Bu ülkedeki insanlar takım tutar gibi siyaset yapmamalı, yapılırsa o ülkede iyi şeylerden çok kötü şeyler olur.
Başkanlık gelebilir, sorun değil ama bu haliyle gelmemeli.

Arkadaşım taslak açık olarak her şeyi içeriyor.

Öncelikle Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olacak. YASAMA yetkisi TBMM'de olacak.
Cumhurbaşkanı YASA çıkarmayacak, Cumhurbaşkanı'nın istediği yasalar TBMM tarafından yapılacak.
Tek bir kişinin kararı ile Federal Sisteme geçmek gibi bir durum söz konusu dahi olamaz.

Meclisi Feshetme maddesi çok tartışılıyor.
Oysa o madde o kadar açık ve net ki.

Demişsin ya Bir cumhurbaşkanı kendi istediği parti seçilene kadar meclisi defalarca erken seçime götürebilir.
Hayır arkadaşım bu teknik olarak mümkün değil. En fazla iki seçime götürebilir ve kendi siyasi hayatı da noktalanır.

Madde çok açık.

Eğer cumhurbaşkanı meclisi feshederse kendi görevi de son buluyor ve Meclis ile Cumhurbaşkanlığı seçimi yenileniyor.

Somutlaştıralım.

Sen cumhurbaşkanı seçildin.
Seninle beraber meclis de seçildi.

2 yıl sonra canın sıkıldı bu meclis feshediyorum dedin.
Sen o koltukta devam etmiyorsun!

Meclis ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi de yenileniyor.

Diyelim ki sen tekrar seçildin.
Yeni meclisi de beğenmedin.

Yine meclisi feshettin.
Yine TBMM seçimi ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi yenileniyor
ANCAK bir kişi en fazla 2 dönem Cumhurbaşkanı olarak seçilebildiği için
Sen artık aday OLAMIYORSUN!

Yani kendi ipini kendin çekmiş oluyorsun.

Aynı durum TBMM için de geçerli.

TBMM yeterli çoğunluğu sağladığı zaman Cumhurbaşkanını görevden alabiliyor.
Cumhurbaşkanı görevden alındığında yeniden seçime gidiliyor ve TBMM de yenileniyor.

Yani Cumhurbaşkanı meclisi feshettiğinde kendi ipini, TBMM cumhurbaşkanını görevden aldığında kendi ipini çekiyor.

Bu feshetme yetkisi yani o kadar kolay verilmiyor. Ancak ilerde olabilecek çok büyük siyasi tıkanıklıklar olması durumunda kurumların önünü açmak için o maddeler konulmuş.

Lütfen arkadaşlar. O Taslakları bize anlatılan şekliyle değil kendi aklımızla okuyup anlamaya çalışalım.

Kahvehane ağzıyla cumhurbaşkanı TEK ADAM olacak, astığı astık kestiği kestik olacak. İsterse TBMM'yi kapatacak, isterse açacak...
Sonsuza kadar görev süresi olacak vs vs....

Bu konuda hiç bir şey bilmeyen arkadaşları ise YÜRÜTME nedir YASAMA nedir bunları araştırmaya davet ediyorum.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst