Allahı'ın Varlığının Bilimsel Olarak İsbatı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Mars

Öğrenci
Katılım
5 Nisan 2008
Mesajlar
50
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
kaldığım yerden devam ediyorum...

"Evrenin genişlediğini Muhammed bilmiyordu ama ben biliyorum" demek, din ve bilime ait alan birbirinden ayrıldığı takdirde, bazı müslümanlar için kolay olmasa da kabul edilebilirdir. Oysa "Zariyat 75/47 ayetinin anlamını Muhammed bilmiyordu ama ben biliyorum" demek mümkün değildir. Fani olan, değişken olan, ilahi değil, insana ait olan, mutlak olmayan ve zamana göre değişebilen, zamanla üzerine eklenen bilgilere sahip olmamanın geçmiş zamanda yaşamış ve görevi insanlığa dini tebliğ etmek olan bir elçi için bir eksiklik olmadığı tutarlı olarak öne sürülebilir. Nitekim Muhammed kendisi için gayb, bizim içinse geçmişe ait olan kendisi ile bizim aramızdaki döneme ait tarihsel bilgileri bilmiyordu. Bizim bildiğimiz, bizim için tarihe, onun için gayba ait olan bilgileri bilmemesi nasıl bir eksiklik değilse, zamanının bilimine ait olmayan bilgileri bilmiyor olması da bir eksiklik sayılamaz. Görevi her şeyi bilmek değil, dini tebliğ etmektir İslam'a göre. Aynı şeyin dini alana ait olan bilgiler için söylenemeyeceği ise açıktır. İslam'a göre üstlendiği görev gereği, dini alana ait bilgilere en eksiksiz olarak vakıf olan, Muhammed olmalıdır.

Müslümanların, tutarlı olmak, ele güne karşı da rezil olmamak istiyorlarsa ve ayrıca güncel bilimle ters düşmemek gibi bir kaygıları varsa, yapmaları gereken, ayetleri ve bilimin verilerini eğip bükerek olmadık gülünç yakıştırmaların peşine düşmektense, din ve bilime ait alanları birbirinden ayırıp dinlerini ve bilimi olduğu gibi kabul etmektir. Aksine her çaba, kendi içindeki tutarsızlıkları yanısıra, başarısızlığa mahkum olduğu gibi, uzun vadede kendilerine zarar verecektir.

Kullandığım önkabul neymiş peki ? Bakalım.
"Evrende her şey bir sebepten ileri gelir" den yola çıkıyorum. Kuantumların ise nedensel olmayan davranışlar sergilediği söyleniyor. Yani mutlak nedensellik diye bir şey yok. Ancak kuantumların da bir var oluş sebebi var arkadaşım. Olayların işleyişinde nedensellik gözlenmediği durumlar, ancak evrenin her yanındaki her şey VAR OLAN her şey, bir var oluş sebebine haiz.
Yani senin nedenselliğe determinist yaklaşman benim sorunum değil. Görüldüğü üzere çelişki yok...

Evrende her şeyin bir sebebi var diyip,hemen ardından nedeni olmayan kuantumlar dünyasına geçmen ilginç bir çelişki.Ardındanda ‘’senin nedenselliğe determinist yaklaşman benim problemim değil demişsin.Kurduğun cümle içinde çelişki yaşadığın görülüyor.Ama çelişki yok diyorsun.

Oluşlar determinist bir nedensellik izlemeyebiliyor...Yani bir olay nedensiz gerçekleşebiliyor...
Ancak var oluşların hepsi evrenin içinde olduğuna göre ve evrende bir başlangıca, bir başlangıç etkileşimine yani bu etkileşimi yaratan bir etkiye sahip olduğuna göre, var olan her şey bir VAR OLUŞ SEBEBİ TAŞIYOR.
Oldu mu Mars ? açıklığa kavuştu mu bu da ?

Cık.olmadı beyim.Evrenin bir başlangıcı olduğunu ispat etmen gerekiyor.Senin için basit bir benzetme yapayım.İçinde yaşadığımız evren atomlar ve elektronlardan oluşmuş.Onun alt parçacıkları kuarklara girmeden basit bir model çiziyorum.Madde evrende tamamen yok oluyormu?Ben yok olmadığını savunuyorum.Bir değişim ve dönüşüm var.Madde enerjiye dönüşüyor.Ama maddeyi oluşturan atom ve elektronlar yok olmuyor.Yeni yapılar oluşturuyor.Mesela güneş hidrojen yakıp,helyuma dönüşüyor.vs…
Şimdi,Madde yok olmuyorsa,ezelden beri vardı.Günümüze kadar varlığını sürdürdü,bundan sonrada yok olmayacak…Anlatabildim mi.Madde hep var,Evrende maddenin olmadığı,bir hiçlik ya da yokluk anını tasavvur edemezsin?Aksini söylemek maddenin yapısını ve yok olmayacağı gerçeğini inkar etmektir.

Evrim demek bunları açıklıyor ? O kanıya nerden kapıldın ?
Evrim yaşamın kaynağını açıklayabiliyor mu sanıyorsun ?

Evrim evrenin nasıl oluştuğunu açıklayan bir teori değildir.O hayatın başlamasından sonra bugüne kadar canlıların değişip gelişmesini açıklamaya çalışan bir teoridir.

...Eğer ilk canlı, cansız maddelerden kendiliğinden, bir düzenleyici olmadan, tesadüfi olarak, oluştu diyorsan, fizik bilimin inkar ediyorsun. Zira, termodinamik yasa 2: Maksimum düzensizlik eğilimi...

Miller-Urey deneyi tek başına sizi yalanlamaktadır.Belki okuyan olur diye linkini vereyim.
http://en.wikipedia.org/wiki/Miller-Urey_experiment


Konuya ilişkin BAV’ın çarpıtmalarına yanıtlarda burada.

http://yaratiliscilaracevaplar.wordpress.com/2006/03/25/miller-urey-deneyi-ve-harun-yahyanin-yanilgilari-2/

devam edecek...
 

Mars

Öğrenci
Katılım
5 Nisan 2008
Mesajlar
50
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
yazı uzun olduğundan devam ediyorum....

Sen hala algısal gerçeklikle uğraşıyorsun...Oysa insanlar hiperküp diye bir şeyden bahsediyor.4 boyutlu bir cisim...
Yani ben göremiyorum, duyamıyorum, hissedemiyorum diye bir hiperküpün olmadığını iddia edemezsin.
Zira hiperküp zaten özelliği itibarı ile insanın algı yeteneği ile görülemeyecek dokunulamayacak bir şeydir. Dördüncü bir fiziksel boyuttan bahsediliyor. Ne enine, ne boyuna, ne yüksekliğine...hayır hayır bu evrende asla gösterip tarif edemediğimiz bit yöne doğru bir ayrıta sahip olan nesne:

Hiper küp ile ilgili değişik teori ve görüşler mevcut.İsteyen araştırabilir.Ben bir tanesini vereceğim.Görsel olarak izlemek istenlere burayı önerebilirim.

http://www.sonsuz.us/?q=node/437

Bir önceki yazımdaki cevabımı vermiştim .Aynen yazıyorum.Umarım son olur…
Tanrı'yı kanıtlamak için kullanılan tüm argümanlar, ondan daha üst bir varlığı kanıtlamak için de aynen kullanılabilir. Bu şekilde, bu akıl yürütme sonsuza gider. Dolayısıyla, sonuçsuzdur. Eğer algılanamaz, tecrübe edilemez bir alemden bahsediliyorsa, kimsenin algılamadığı ve tecrübe etmediği böyle bir alemin varolup olmadığı dahi bilinemez. Eğer varsa ise, ondan daha üst bir benzeri alemin varolup olmadığı bilinemez. Dolayısıyla, algılanamaz dünya hakkında spekülasyon yapmak, ya da "metafizik" yapmak, boş bir çabadır ve kişiyi bir yere götürmez. Bu yüzden böyle bir alem ile ilgili herhangi bir sonuç çıkarmak, ya da bir kabulde bulunmak da tamamen keyfi bir tavırdır ve akıl ve mantık açısından geçerli görülemez. Bilimsel açıdan en tutarlı tavır, algılanamaz ve tecrübe edilemez herhangi birşeyle ilgili bir yargıda bulunmamakdır. Sonuçta böyle bir durumda verilebilecek herhangi bir yargı bir kabul olmaya mahkumdur ve bilimin tutumluluk ilkesi gereği, en sade açıklamalar kabul edilmeli, açıklamalar gereksiz yere kompleksleştirilmemelidir.

Ama YOKTUR dersen de sana gülerler Çünkü olmadığını ispatlayamazsın. Yani senin algısal yetinin dışında milyarlarca nesne var olabilir ve sen bunların hiçbirindne haberdar bile olamazsın....BAKINIZ: TOPOLOJİ bilimi...bu başlı başına da bir bilim dalının konusudur...Bunları neden anlattım ? ARŞI HALA KENDİ ACİZ ALGISAL EVRENİNİN İÇİNDE ARAMAYA DEVAM ETME DİYE ANLATTIM...Sen göremezsin, neresi olduğunu bilemezsin, hissedemezsin, koordinatlarını veremezsin diye
ARŞ YOKTUR diyebileceğini sanma...

Bunların hepsi veciz birer ifade olmuş.Ama kusura bakmayın incir çekirdeğini bile doldurmaz.
Ama yoktur dersen de sana gülerler.(Olduğu ispat edilmeyen bir şeye yoktur demenin bi mahsuru olmaz.)

ARŞI HALA KENDİ ACİZ ALGISAL EVRENİNİN İÇİNDE ARAMAYA DEVAM ETME DİYE ANLATTIM…(Benim aciz algısal evrenimin dışında olan arşa ,Aciz algısal evrenin içinde olan Muhammet nasıl gitmiş,nasıl algılamış(Hiper küp) onu bi zahmet anlatıverde bizde anlayak.)

ARŞ YOKTUR diyebileceğini sanma...(Emrin olur.dermiyim hiç.)Arş vardır.Muhammet gitmiştir.Allahla görüşmüştür.Günde 50 vakit namaz farz kılınmıştır.Bu ümmetin 50 vakit namaz kılacağını Allah ta,Muhammette akıl edememiş,ama Yahudi Musa akıl etmiştir.Bütün bunlarda bizim algılarımızla,kafamızda modelleyemeyeceğimiz hiper küp dördüncü boyutta olmuştur.Ve bunların hepsi gerçektir.Ve dahi bütün bilimlerin cemi cümlesi bunu ispatlamıştır.Buna inanmayan bi kaç ateist bilim adamı kalmıştır.

Komik olmayın…

Son kısımda sorduğunuz sorunun cevabıda daha önce verildi.Evrenin bir başı yoktur.
Devamında şu söylenmiş.

"Hep vardı" demek enerjiyi ilah olarak kabul etmekle eşdeğerdir.Zira hep vardı derseniz ve onun bir sebebi ya da ortaya çıkaranı olmadığını söylerseniz resmen evrendeki her şeyin nedeni ve düzenleyicisi olarak o enerjiyi kabul etmiş olursunuz.

Ne denir ki bu durumda.Çek ayağını tam üstüne bastın.

iyi geceler...

 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Mars dedi ki:
kaldığım yerden devam ediyorum...
Miller-Urey deneyi tek başına sizi yalanlamaktadır.Belki okuyan olur diye]http://en.wikipedia.org/wiki/Miller-Urey_experiment
[/url]
devam edecek...
vakti zamanında plutonu gezegenden sayan tanrılaştırılmış bilim bugün kusura bakmayın yıldızmış dedi. Urey-Miller mı, Miller-Urey mi gibi sorulara bile muhatap olan ilgili konuya cevap olabilir youtube.com/watch?v=ZQb6e1w1I9E&mode=related&search

Mars, Arş'a gitmeyi bu kadar istiyorsan ve Alemlere Rahmet Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nasıl gitmiş diye merak ediyorsan, sende seni de beni de yaradanın yolundan Peygamberlerin izini takip et yeter.


Bu arada komik olmayın, Musa Aleyhisselam yahudi falan değildir. Bu düşünceyle peygamberler farklı tanrıların temsilcileri olur ki öyle böyle değil apaçık yanlıştır. Babamız Adem'den Yusuf, Musa, İsa (Aleyhisselam) ve Muhammed'e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadar tüm peygamberler İslam üzeredir. Hepsi namaz kılardı, hepsi müslümandı. ve bu yüzden de Efendimiz Ahmed Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dinimizi tamamlamıştır.
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Cems,

1-Bilim sürekli gelişir ve değişir.Doğası budur.Bilimden değişimi gelişimi beklememek olmaz.

2-Musa yahudidir.Din olarak kuranda ademden muhammete kadar hepsi müslümandı densede bu ancak dinleri için doğru olabilir.Etnik kökenleri için değil.
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
orcagada dedi ki:
Cems,

1-Bilim sürekli gelişir ve değişir.Doğası budur.Bilimden değişimi gelişimi beklememek olmaz.

2-Musa yahudidir.Din olarak kuranda ademden muhammete kadar hepsi müslümandı densede bu ancak dinleri için doğru olabilir.Etnik kökenleri için değil.
1- gelişir, değişir, bugün doğru dediğine yarın yanlış diyebilir ama esas olan bilimdir öyle mi? allak bullak olursun böyle... bilim vahyin gölgesindedir. Bilim sonuçlar sunarken din insanın ihtiyacı olan her konuya ışık tutar, sadece bilim insanı ne bu sınırlı dünyada ne de sınırsız ahirette mutlu edebilir.

2- Hazreti Musa Aleyhisselam amcanın oğlu değildir. O'nun da Efendimizinde (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kökü Hazreti Adem'dir(Aleyhisselam). Etnik köken dediğinin sonunda Hazreti Adem (Aleyhisselam) vardır. Ayrıca bahsi geçen cümlede Mars üyesinin sözü etnik kökene işaret etmediği algısı daha kuvvetli. Bu ancak bir kelime oyunu olabilir.

 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Cems,

Birgün buraya kelime-i şehadet yazsam,allah birdir desem sırf bana muhalefet olsun diye ona bile itiraz edersin.

Bu sefer zoruna giden ne onu anlamadım ki?

Bilimin acaba Cems'i nasıl mutlu etsem diye bir gayesi mi olacaktı sanıyorsun.

Tabi ki esas olan bilimdir.Sen sevin ki bilim öyle sandığın gibi vahiy gölgesinde falan değil.Öyle olsa kuran sayfalarına batırılmış suyla kanser tedavisi yapmaya çalışıyor olacaktık.

Musa da benim hiçbir şeyim değil zaten.Senin neyin olur bilemem.Ama ademden akrabayız teşhisine göre konuşmak gerekirse heralde biryerden akrabam sayılacaktır senin gözünde.Artık amcam mı,dayım mı,dedem mi herneyse...

Allak bullak?Neden öyle olayım ki?Eğer yeni bir gerçeklik ortaya çıktıysa ne mutlu insanlık için.Bir yanlış düzeldiyse veya yerine daha mantıklı olanı kabul edildiyse bunun için neden üzüleyim?Fanatiklik yapıp "olamaz plüton gezegendir gezegen kalacak" diye eylem mi yapayım?

Neyse...Kal sağlıcakla.
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
orcagada dedi ki:
Cems,
Birgün buraya kelime-i şehadet yazsam,allah birdir desem sırf bana muhalefet olsun diye ona bile itiraz edersin.
^^ Orcagada,
sen böyle desen de demesen de, ben itiraz etmesem de etsem de hepimizi yaratan Allah birdir ve tektir. sen böyle bişi yazacak olsan şimdiye dek yazdıklarından ötürü muhalefet değil ama şüpheli yaklaşırım sanırım. Kelime-i şahadet getirsen zaten ben muhalefet etsem umrunda olmaz emin ol, güler geçersin, benim için sana olduğu gibi hidayet dilersin sanırım. zoruma giden bişi yok ki zaten ilk mesajı sana cevaben yazmamıştım bile.

orcagada dedi ki:
Bilimin acaba Cems'i nasıl mutlu etsem diye bir gayesi mi olacaktı sanıyorsun.
Tabi ki esas olan bilimdir.Sen sevin ki bilim öyle sandığın gibi vahiy gölgesinde falan değil.Öyle olsa kuran sayfalarına batırılmış suyla kanser tedavisi yapmaya çalışıyor olacaktık.
Yani sen İslam üzere olan bir insanın Kur'an sayfalarıyla kanser tedavisi yapmayı düşünebileceğini düşünebilirsin ama ben bunu hayal bile etmem, hatta zorlasam edemem, o derece yani. Vahyin gölgesinde olmayanlar için plüton gerçeği kadar bekleriz, çok önemli değil. Ayrıca beni mutlu etmesine gerek yok, ben gayet mutluyum Allah'ın bana hayat bahşetmesinden... demek istediğim insan robot değil, bilim nasıl manevi açıdan insanı mutmain edebilir. Ama bak, fotosentezi okuduğumda benim imanım arttı. İslam (Adem'den Aleyhisselam bugüne dek)bilime karşıymış gibi göstererek ne kazanılıyor ki? hiç. (Bu arada Kur'an sayfalarıyla böyle bir tedavi gerçekleşse ben de şaşırırım ama senin kadar şaşırmam)


orcagada dedi ki:
Musa da benim hiçbir şeyim değil zaten.Senin neyin olur bilemem.Ama ademden akrabayız teşhisine göre konuşmak gerekirse heralde biryerden akrabam sayılacaktır senin gözünde.Artık amcam mı,dayım mı,dedem mi herneyse...
Musa Aleyhisselam'ı sanki amcanın oğluyla yaşadığın anılarda gibi anlattığın için öyle dedim. Adem'den (Aleyhisselam) akrabayız gerçeğine göre senle ben de akrabayız. Artık neyindir bilmiyorum ama arada bir yerde irtibatı koparmışsın, Nuh'a (Aleyhisselam) Allahu Teala'nın gerçek oğlu için "O senin oğlun değil" dediği ve geride kalanlardan olduğu gibi...

orcagada dedi ki:
Allak bullak?Neden öyle olayım ki?Eğer yeni bir gerçeklik ortaya çıktıysa ne mutlu insanlık için.Bir yanlış düzeldiyse veya yerine daha mantıklı olanı kabul edildiyse bunun için neden üzüleyim?Fanatiklik yapıp "olamaz plüton gezegendir gezegen kalacak" diye eylem mi yapayım?
Neyse...Kal sağlıcakla.

Tüm cevapları bilimden bulmak istersen bir gerçek bir yanlış allak bullak olunur dedim. sen öylesin demedim. ama bu yoldaysan olursun tabii olarak. sen plütonun gezegen olmayışıyla yaşamı açıkladığın bilimde sendeleyebilirsin ama ben "peki o zaman, gezegen değilse bilgimizi buna göre tazeleyelim bari" der geçerim.
ha plütonu gezegen diye niteleyen bilim adamı olsam üzülürüm o ayrı.
Neyse dediğin gibi, kal sağlıcakla
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Mars, eski adıyla hacıcavcav, kendisine sorulan sorulara yine cevap verememiş ve büyük kvıraklıklar göstermiş gördüğüm kadarıyla. Egkhn isimli arkadaş gayet bilimsel bir düzlemde Mars'a sorular sormuş ama Mars kıvırmış da kıvırmış. Bilmiyorsanız bilmiyorum deyiniz de bari bu erdemi gösteriyor diyelim.

O kadar sorunun hepsi çöpe gitmiş, Mars yine çarpıtmış da çarpıtmış. Örneğin egkhn, "bilime göre nedensellik olmaması lazım ama var" demiş yani bilimin var olan nedenselliği bazen kabul bazen de inkar edişini Mars'ın açıklamasını istemiş, Mars ise "işine gelince nedensellik var, işine gelince yok" diyerek müthiş bir çarpıtma ve kıvraklıkla ev sahibini suçlu çıkaran yavuz hırsız rolünü oynamış ve yağ gibi üste çıkmaya çalışmış. Olayın sonunda cevap da yok tabi. (Bu en kısa örnekti, yoksa Mars'ın bütün yazısı aynı kıvraklık ve şeytanlığa sahip.)

Orcagada, sevgili abicim, sen de okumuyor musun Mars'ın yazdıklarını? Cems'in dediği gibi, kelime oyunlarına kapılıyorsun. Mars'a (eski adıyla hacıcavcav) onlarca soru yönelttik daha önce; şimdi başka arkadaşlar başka sorular sormuşlar; vicdan sahibi biriysen, bu soruların bir dökümünü çıkar da bakalım Mars kaç tanesine "bilimsel" bir cevap verebilmiş? Yoksa onun yerine lafları başka yerde döndürüp dolaştırarak kıvırmış ve konu değiştirerek yeni sorular sormayı mı tercih etmiş?

Esas olan bilimdir demişsin; bizim kafamız rahat. Nitekim biz bilimi seviyoruz ama onun hayatımıza hükmetmesine izin vermiyoruz sizin gibi. Cems demiş "bilim ona dün gezegen diyordu bugün yıldız diyor" sen de demişsin "bilim gelişir, değişir". Hayır bu gelişme değil yanılmadır, bilmediği halde "biliyorum" deme haysiyetsizliğini göstermektir. Bilim, bilmediği şeyi bilmediğini kabul etmek istemez, onun yerine "varsayımlar, hipotezler, kabuller" uydurur. Oysa bilmediğini kabul ederek yola çıksaydı daha çok ve daha anlamlı yol alırdı.

Şimdi söyle bakalım bana, madem kanserden bahsediyorsun, dün sana kanser için ilaç veren bilim, bugün "aa tüh bu ilaç kanseri azdırıyormuş" derse ne dersin? "Eh benim canım da bilime feda olsun" demeyeceğin kesin. Neden? Çünkü sana kesin bir bilgiye sahip olmadan ilaç veriyor olacaklardı.

Örnek istiyor musun? Ben. Evet ben; doktorlar ne olduğunu anlamadıkları bir hastalığım yüzünden beni kesip biçtiler. Sonunda "ee bunun ne olduğunu anlamadık" dediler. O güne kadar bir sürü ilaç kullanmıştım, hiç biri bir işe yaramadığı gibi, ameliyat sonunda hastalığımın semptomları daha da şiddetlendi. Aynı şeyi kardeşime yapmaya kalkıştılar, Allah'tan erken fark ettik de kurtardık. Bunlar o doktorların şahsiyetiyle değil, bilimin kibiriyle ilgili. Çünkü bilim bilmediğine bilmiyorum deme erdemini göstermez; illa ortaya bilgi koymalıdır. Yanlışlığı doğruluğu da önemli değildir.

Sonra bilimin yüzlerce yıl önce Kur'anda yazan şeyleri yeni keşfetmiş olması da dini düşman kabul eden bilimadamlarının yüzsüzlüğünden başka bir şey değildir. Dolayısıyla onların olmadığı gibi, bu konuya senin de bir açıklaman olamaz. Sonra din bilime düşman değildir, bilim dine düşmandır ama sanki tam tersiymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor ve naylon "dindarlar, hocalar, imamlar" yaratılarak bu fikir insanlara aşılanıyor. Zaten kibirlenmeye müsait insanoğlu da bu zokayı yutup ateizmin boş hayallerine kapılıp gidiyor.
 

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
Değerli Dostlar,

Onu bırakın da siz, "Keder gerçekten var mı?" onu söyleyin bana... Varsa nasıl silinir insanın kalbinden?
Biriniz de bunu anlatın, çok "yukarılara" gitmeden.

Güzel günler dilerim.

(baktım konu amacından saptı, böyle bir katkı yapayım dedim)

Neyse esas diyeceğim şudur: Başlığa geri dönünüz. :) En son hangi peygamber hangi dindendir tartışması okudum sanırım.

Güzel günler dilerim.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Ben de benzer açıklamayı daha geniş bir şekilde iki paragrafta dillendirmiştim sayın hocam, lakin burada bazı kimseler bazı "özel" amaçlara hizmet ettiği için ortaya bir şey atıp sonra kayboluyorlar ortalıktan..
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Elmacık canımın içi,

Senle özelden konuşuyorduk ama madem burada adımı zikretmişsin ben de sana burdan yazayım dedim.

Başına gelene üzüldüm.Ama madem bu kadar basit sanıyorsun bu işi neden doktora gittin de hacıya hocaya gitmedin kardeşim?Sen tıbbı sihirli çubuğu olanlar mı icra ediyor sanıyorsun?Keşke şu yazıya bir doktor cevap verseydi.

Kardeşinde aynı semptomlar ortaya çıktığında (geçmiş olsun umarım iyileşmiştir tamamen)öyle mi yaptın yoksa?Sanıyorum yapmadın değil mi?Yine doktora gittin.Bu sefer iyileşti değil mi?Doktorlar da insandır bunu unutma egosu ağır basan da olur son derece mütevazisi de bunun suçunu bilimde tıpta bulamazsın.Adil olmaz.

Şu yazıyı bir daha oku.Kaç defa Mars kadere yönlendirmeye çalışırsa çalışsın Egkhan hiperküp-entropi-kuantum diyerek bilimsel bazda tanrı varlığını tartışmaya çalıştı.

Kuranı örnekledik teizmin tanrısından,kurandan bahsetmeyelim dedi.Kader bir din olgusudur.Nereden baz alacaktık yazılarımızı.Kim konuyu yönlendirmiş bir daha oku lütfen göz var nizam var.

Bu kadar da olmaz ki?Hakkımızı çatır çatır yiyorsun!!!!!

Ayrıca egkhanın bilimsel yazısı nerde?

Hiperküp ve boyutlar nasıl tanrı var dedirtiyormuş??????

Kuantum mistisizme nasıl ilham veriyormuş????????

Entropi tanrıyı nasıl ispat ediyormuş????????

Sen tek satır açıklama gördün mü?Tek tek yeniden oku şu var bu var demiş ama açıklaması nerde?Hep söyleyip kaçan o ama nedense gözünden kaçıyor.Gördüysen bana da diğerlerine de göstersene.


(Konudışı not:Kurandaki yazılanların yeni keşfedildiğini sanıpta kendini avutma sakın.Muhammetten binlerce yıl önce bile pek çok medeniyet hemen hemen aynı konuları anlatmıştır.Hatta sana bunla ilgili benzer bir yazıyı bile maille yollamıştım hatırlarsan.Mısırlıların,İnkaların,Azteklerin medeniyetlerinde elde ettikleri pek çok veri halen islamın özü sayılan işlerde kullanılıyor.Sabiliği bir oku bakalım çok şaşırırsın.İstediğin anda aç konuyu tartışalım.)

Ben açınca anında sansürlüyorsunuz da...
 

egkhan

Öğrenci
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
87
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
(Bir zamanlar burada "SAYIN" yazıyordu, ama bundan sonra değil bana saygu duymayana saygı duymak niye)MARS,
anladım ki iyi niyetle olmayacak. artık net konuşuyorum, çarpıtılıp bükülemeyecek biçimde. Termodinamik yasa 2 bunu unutmayın tamam mı !
Hep aynı şey..."Yarım bırakma..." Şöyle ki:

Madde enerjiye DÖNÜŞÜR. Sizin de ifade ettiğiniz gibi. Bu durumda o artık MADDE değildir. Enerjinin yok edilemeyip başka bir faza geçmesi ile Maddenin Enerjiye dönüşmesini karıştırıyorsunuz galiba. Isı enerjisinin ışık enerjisine dönüşmesi ile çekirdek tepkimeleri sonucu bir miktar maddenin enerjiye dönüşmesi aynı şey değildir. Lütfen çarpıtmayalım. Madde dediğiniz şey kütle ve hacime sahiptir.Zaten o yüzden ona madde diyoruz. Çekirdek tepkimelerinde ise kütle kaybı söz konusu. Bu kütle nereye gidiyor ??? Enerjiye dönüşüyor. Peki bu hali aldığında kütlesi ya da hacmi var mı ? Öyleyse siz nasıl bunu maddeymiş gibi değerlendirip "madde yok olmuyor"a delil kullanıyorsunuz ? Basit bir çarpıtma ile kocaman teoriler kurmak ne güzel...

Ayrıca kara deliklerde maddeden söz etmek mümkün değil.Işığı dahi soğuran bir odakta madde bulunamaz.Ancak çok yoğun bir enerji söz konusu.Şimdi buna da "kara deliklerin kuramsaldır.Başka açıklama getirilemediği için kara delik açıklaması yapılmıştır" deyip geçiştirmenize müsade etmemek için hemen sadede geliyorum:


Cevapsızlar:
Kozmik fon radyasyonu büyük patlamanın fosilidir ? Var mı herhangi bir cevabınız ???
Hidrojen helyum oranı tek başına "sonsuz evren" iddiasını geçersiz kılar. Neden hala bu evrende hidrojen gazı var Ey Mars ??? Madem sonsuz bu evren neden hala hidrojenin tamamı helyuma dönüşmedi ??? Niye tüm yıldızlar çooook çoooook çooook uzun zaman evvel tüm hirdojeni helyuma dönüştürmedi ? Niye hala hidrojen-helyum reaksiyonları devam ediyor ? Yoksa sonsuz sene sonlu sayılarla yapılan bir işlemin gerçekleşmesi için yeterli değil mi ? Bu matematik bizi kandırıyor mu hocam ? Sürekli hidrojeni helyuma çeviriyor bu yıldızlar ?
-------------
Ayrıca evrenin genişliyor olmasını kabul ediyorsunuz da(kabul etmeseniz de bilimsel olarak sabit) ama nedense genişleyen bir sonsuzluk nasıl olur onu hiç düşünmüyorsunuz ? madem evren kendi kendine işleyen bir makine genişlemesi demek bir tek noktadan başlaması demek. Yok eğer diyorsanız ki bir zamanlar sabitti ama genişlemeye başladı o zaman adama sorarlar "NİYEKİ?" madem kendi kendine işleyen makine, hem de şuursuz enerji ve maddeden meydana geliyor. Bunda böyle radikal devasa bir değişimin olmasını dış bir müdahale olmaksızın açıklayamazsınız....Zira zaten sonsuz evren teorisi Sabit alan kuramına dayanır. Adı üstünde "sabit" ? Buyurun bir de buradan yakın ?
---------------
Veee sayın Mars, Biyoloji eğilip bükülmeye biraz daha müsamahakardır. Ancak Fiziği öyle kolay bükemezsiniz. Verdiğiniz iki linki de okudum. Ancak ikisinde de Miller amcanın nasıl olup ta evrenin her yanında gözlenen Termodinamik ahengi tersine çevirdiğine dair TEK BİR SATIR YOK. Varsa nolur siz gösterin cehaletime verin. Diğer argümanları tartışabilmek için termodinamiğin ikinci yasasıyla çelişen bir olayı açıklığa kavuşturmak gerekir.

Verdiğiniz Türkçe linkin ilk kısmı olan yazıda "cold trap" için diyorki kaynak gösterilen hoca elbette yapaydır ama 3,5 milyar evvelki şartlar bilinip te doğada böyle bir mekanizma yok denemez. Zira şu gün de şu şu şu olaylar buna sebep olabilir" Hımmmm, evet "hani biz de daha bulamadık böyle bir şey ama bu yoktur denilemez zira şu şu koşullarda bunlar sebep olmuş olabilir. " Yani hiçbir deneysel gözlem olmadığını kabul ediyor hocamız ama bazı doğal olaylar sebep olma potansiyeline sahip.!!!! Yani mars ben deyince olmuyor da senin görüşünde bir hoca söyleyince oluyor öyle mi ? Ben "4.boyutun var olmadığını iddia etmek saçmadır. Zira gözlemlenemez diyorum" işine gelmiyor. Ama senin hoca "henüz böyle bir gözlem yok ama kimse asla olmayacak diyemez" diyince onu bana delil olarak sunuyorsun... Ama "çelişkiler" konusunda bu kadar başarılı olan sen bunu nasıl yaptın ? Hayret yani... (konuyla alakasız ama çelişki üreten arkadaşıma delil olarak sunduğu şeylerle çelişkili konuşmaması yönünde bir tavsiye benden)

Sayın Mars sunduğunuz kaynakları orijinallerinden okumuş biri olarak ben size o kaynakların suskun kaldığı bir şeyi söylüyorum. TERMODİNAMİK YASA 2... ENTROPİ DAİMA ARTAR
http://www.evoskepsis.nl/docs/Conclusions%20ISCID-discussion%20theory%20of%20evolution.pdf
sayenizde eski dökümanları karıştırırken bir şeyi daha hatırladım. Size güzel bir soru daha az sonra geliyor ;)
Hep ben mi cevaplayacağım...
Verdiğiniz dökümanları bir okuyun bakalım termodinamiğe ya da şu dökümandaki ilk 2 maddeye cevap var mı?

http://creationevolutiondesign.blogspot.com/2007/01/if-your-theory-is-against-second-law.html

Şu sayfada Einstein ile beraber adı anılacak kadar prestijli bir bilim adamı olan Sir Arthur Eddington da aynı gerçeği dile getiriyor. "Termodinamiğin ikinci yasası ile çelişen bir teori rezalliğin dibini boylamaya mahkumdur" Ve açıklıyor...

http://www.rae.org/Evo2LOT.html
ve bu bağlantıda da Darwinistlerin cevap veremedikleri bu konuda Fiziği de bükmeye çalıştıkları, ki şimdiye kadar evrimci dünyadan bu konuya gelmiş tek cevap şu: "İkinci yasa sadece kapalı sistemlerde işler, bizim güneş sistemiz de ise bir şekilde güneşin etkisi ile ihmal edilmiştir" RESMEN SAYGISIZLIK...çok laubali bir yaklaşım...
Zira insanları "aptal" yerine koymaya çalışıyorlar. Fizik bilmeyen biri de bunlara bakıp "bak işte tabi yalancı yaradılışçılar güneşi hiç hesaba katmıyorlar" deyip geçecek.
EN BÜYÜK KAPALI SİSTEM EVRENDİR...Bu darwinist amcalar bizi salak sanıyorlar heralde. Termodinamiğin yasaları "evrenseldir" ve ampirik yani deneysel kanıtlar sonucu bunlar YASA olmuştur...
Yine bu sayfada sayın Richard Dawkins'in de nasıl bir cevap bulamayıp saçma sapan felsefik laflarla geçiştirmeye çalıştığını da göreceksiniz.Hatta fizikten biraz çakan biri evrimcilerin verdiği cevaplar karşısında güleyim ağlayım mı durumuna düşer.Aşağıda bir diğer amca da güneşin evrenin bir parçası olduğunu ihmal edip(!), sanki güneş evren dışında bir yerden harici bir enerji sağlıyormuş gibi "bu yaradılışçılar güneşten gelen enerjiyi unutuyor" diyor bir de bisiklet örneği veriyor. TrAjikomik...

Özetle şunlara cevabınız yoksa kendimizi yormayalım:
1-)Kozmik fon radyasyonu
2-)Hirdojen-Helyum oranı
3-)Genişleyen evren
4-)TERMODİNAMİK YASA 2

Termodinamik nedense evrimcilerin ve materyalistlerin hiç hoşuna gitmez. Biraz arayın bakın en az konuştukları konu termodinamiktir. Oysa termodinamik pozitif bilimlerin kalbidir. Kimya da Biyoloji de Fizik de hepsi termodinamik yasaların üzerine bina edilmiştir. ÖYle saçmsapan laf salataları ile "termodinamik güneş sisteminde işlemedi" derseniz günşe sistemindeki olayları biyolojik ya da kimyasal olarak açıklamaya çalışarak kendi kendiniz yalanlamış olursunuz.
Aynı zamanda Termodinamik "sonsuz madde" veya "enerjinin kendiliğinden ve sonsuzdan beri var olması" iddialarını da kökten yalanlar...Entropi daima artık sayın Mars, eğer herhangi bir anda bir yerde artmıyor olsaydı bu Darwinistler bizin kandıracak kadar uzun yaşayamazlardı zaten ;)
(Buraya kadar işin ilmi kısmı, biraz daha kişiselleşmeye doğru giden ve daha soyut olanlara da bir başka mesajla cevap vereceğim. Ancak şimdilik şöyle bir karar alıyorum. Eğer bu sözlerime karşı söyleyecek bir sözünün yoksa diğerleri mühim değil benim için. Yani termodinamiğe cevabınız yoksa kendi adıma tartışmayı bitiyorum.Gerisi laf dalaşına dönecek zira...)
Saygılar
 

egkhan

Öğrenci
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
87
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
oracagada haddini aşıyorsun.
"yazdıklarımda bilimsellik neredeymiş" BİLİMSEL DEĞİLSE BANA İSPAT GÖSTERECEKSİN "SÖYLEDİĞİN FALANCA BİLİMSEL KANUNA AYKIRIDIR" diyeceksin. Yoksa kaile alınmayı hak etmiyorsun.
İftira atmayı bırak ve çok anlıyorsan bilimden, bilimsel olarak cevap ver bana.
Ayrıca teizm olayını ilk sen zikrettin.
Ne zamandan beri akılcı,bilimsel yaklaşım tarzı teizmin malı olmuş ????
Benim "teistim,deistim" dediğimi duydun mu ? Sen yakıştırdın onu.
Benim yaklaşım tarzım bana ait tamam mı ! Hiçbir şeyin "-ist" i değilim !!!
Ben benim. Elhamdülillah müslümanım. Söylediklerimde "Teizm" dediğin şeye uyup ta İslami anlayışa uymayan bir şey olsa hadi anlıycam seni de, öyle bir şey de yok !!!
"ALLAH" diyorum sürekli sana.Hala Teizm den bahsediyorsun !!!okumakta mı zorlanıyorsun?
Sözlerimi bir daha çarpıtma her zaman bu kadar sahip olamam kendime.
Hiperküp örneğini algılamaya gücün yetmiyorsa SUSACAKSIN.
gayet basit
"ARŞ NEREDEDİR" sorusu soruldu. Karşılık olarak:
"arş ı 3 boyutlu evrende aramak anlamsızdır" önermesine destek olarak hiperküp sunuldu. Zira "hiperküpü de 3 boyutlu evrende aramak anlamsızdır"
Şu basit bağdaştırmayı yapamıyorsan bu bizim sorunumuz değil (Bağdaştırmana da gerek yoktu gerçi en sonune açıkça da belirtmiştim ya neyse)


Hiçbir şeyi açıklamıyormuşum. Kusura bakma ben bazı temel şeyleri bilip te öyle ateist olduğunu düşünmüştüm. Ama demek ki olayları başka biçimde anlatmak lazımmış.Ben ne diyim artık...yukarda biraz değinmiştim ama artık farz oldu:

Entropi nasıl "Allah var" diyormuş ? Bak bakalım,

Termodinamik yasa 1 : Enerji yoktan var edilemez, var olan da yok edilemez.
Termodinamik yasa 2: Entropi daima artar. Sürekli düşük enerji ve maksimum düzensizlik eğilimi görülür.

Madem ki bu enerji bu evrende üretilmedi NE ARIYOR O ZAMAN BU EVRENDE ? SEN Mİ ÜRETTİN ? YOKSA DARWIN Mİ BAŞKA BİR YERDEN GETİRDİ KOYDU ?Evrenin ruhu olan enerji bu beden tarafından üretilemiyor. O ZAMAN NEREDEN GELİYOR ???
Maddeyle açıklasana hadi ?? Evrenin bir başlangıcı olduğunun delillerini de yukarda sıraladım. var mı herhangi birine bir cevabın ??? Madem bu evren bir "an"dan itibaren başlamış. Ve enerji o andan sonraki hiçbir anda üretilmemiş ve üretilemeyecek, o zaman evrenden evvel de VARDI. Maddenin kütlesi ve hacmi olur. Enerjinin kütlesi ve hacmi olmaz. O yüzden elmayla armudu karıştıramazsın !!! Senin mutlak sandığın madde yokken(kütle ve hacim yokken) bu evren yokken ENERJİ vardı. Var mı bir yorumun ??? Hani nerede senin nedenselliğin ? Enerjinin sebebi ne ? Hani mutlak madde
? Evrenin toplam enerjisinin birarada bulunduğu bir durumda HACİM işgal eden HİÇBİR ŞEY OLAMAZ ! Madde nerde ?

YASA 2; kapalı sistemlerde daima entropiyi artırıcı hareket görülür. Sonsuzdan beri var olan ve sabit, sürekli denge halindeki bir yer olsa idi evren "entropi" nasıl görülecekti ? Entropi bir akıştır. Evrenin tümünde seyreden bir akış. Her hareketin olduğu gibi entropinin de başlangıcı vardır.

http://www.alcyone.com/max/physics/laws/t.html al oku kitabından oku !
Kullanılabilir enerji DAİMA azalıyor... Her saniye...
"FOR ANY SYSTEM THE AMOUNT OF UNAVAILABLE ENERGY ALWAYS INCREASES WITH TIME" ama bize kullabılabilir ENERJİ LAZIM !!!

Bu evrenin çarkları nasıl dönecek ??? MAdem sonsuz bu evren, nasıl oluyor da dönüyor bu çarklar ??
Sürekli kullanılabilir enerjimiz azalıyor, entropi artıyor... Sen diyorsun "sonsuzdan beri var bu çarklar" bu nasıl sonsuzluk ki sonlu bir döngüyü bitirmeye gücü yetmiyor ????
(temel kavramları anlama sorunu olan ama bilim konusunda ahkam kesenler için mecburi açıklama: buradaki kullanılabilir enerji "işe yarar bir iş yapabilmek için gereken enerjidir. Yani yaşamak, bir şeyi kaldırmak, solunum yapmak, yörüngede dönmek, klavyeden yazı yazmak vb..... !!!)


Benim iman ettiğim Allah inancında tüm bunlar yerli yerine oturuyor. Her şey bir tek anda yokluktan BİR iken türemiştir.
Allah-ü teala her şeyi yoktan yaratmıştır !

Ayrıca; neden Kur'an a girmeyelim dediğimi ikidir ES geçiyorsun. Hakikaten sınırı aşıyorsun !!! Ben ne dedim arkadaş ?
Onunla senden benden çok öte büyük adamların aklı başa çıkamadı, biz akıldan gidiyoruz, o bahse girmeyelim, beyhude çaba olur dedim mi demedim mi ???? Sanki ben Kur'an ı ele alamayız, o argüman ya da referans olamaz demişim gibi insanlara da yalan söyleme !!!! Herkes açar bakar ne yazmışım !!!
Zaten benim haklı olduğumu da kanıtladın ! Kur'an dan söze girdin de naptın ? Dediğime geldik... Aklın daha en düz yolda yaya kaldı... Gelmişsin bana buradaki fiiller insani fiilerdir falan diyorsun...
Sen daha babası bilgisayar uyuyor diyince bilgisayarı insan-canlı sanan çocuğun baktığı biçimde bakıyorsun olaya, ama maaşallah söz söylemek dersen gırla...Aynen dediğim gibi işte, daha en temel aşamasında kendi kendine mat oldun... Bilgisayar-çocuk örneğine bir cevabını da göremedik ne hikmetse ???

Bilimsel soru mu istiyorsun ?
Hareket var değil mi evrenin tamamında. Gezegenler,gök cisimleri, güneş, yıldızlar, galaksiler ve hatta evrenin kendisi genişleyerek hareket ediyor... Hepsi olmasa da sadece bir tek hareket bir olsaydı, bilimsel cevap veriniz: NASIL OLUYOR DA BU NESNELER HAREKET EDİYOR ??? Bir başlatanı olmayan hareket olabilir mi? Hiçbir etki-kuvvet olmadan hareket başlıyor mu ? Lise fizik bilgilerine dönelim...Hareket dediğimiz kavram bir başlangıca sahip olmak zorunda. Evrenin bir başı ve başlatanı yoksa bu hareket nasıl başlamış ? Niye hareket halinde galaksiler ?


son mesajında alta da bir not eklemişsin, Allah'ın dini 1500 yaşında değildir oracagada...Aztekler,Mayalar,Felancalar ve onlarda çooook daha öncekiler, hepsine Hak Teala bir elçi yollamış ve kendini tanıtmıştır. Biz onları yeni keşfetmiyoruz.Onları yeni keşfedenler belli.

Özetlersek...
Ben bu evrende üretilmemiş olan bu enerjiye sebep olan, onu var eden,
Bu enerjiyle entropik akışı başlatan ve enerjiye vücut verip(kütle ve hacim verip) onu "madde" yapan,
"büyük bir kudretle" tüm bu sistemin hareketini başlatan
VARLIĞIN ALLAH OLDUĞUNA İNANIYORUM.

siz ise maddenin bir başlanngıcı olmadan sonsuzdan beri var olduğunu iddia ediyorsunuz,
sonsuz evren, başlangıcı olmayan madde ve enerji iddianızla ENTROPİ yi nasıl açıklıyorsunu onu bilmiyorum?
bu hareketin bir başlatan olmadan nasıl ortaya çıktığına dair bir argümanınıza da hiç rastlamadım,
Sizin iddia ve düşünce sisteminiz benimkinden sağlammış gibi çalım yapıyorsunuz ama yine de....


Mars en azından sözlerimin daha büyük kısmına karşı argüman sunuyor da bir tartışmaya benziyor.
Siz sadece aradan bir iki tane bulup onlara da kendi kendiyle çelişen felsefik diyaloglarla karşılık veriyorsunuz...
zamansızlığı kabul edip değişimden bahsediyorsunuz falan...

çelişik olduğunu iddia ettiğiniz kader sistemini program benzetmesi ile anlattım sadece "çocuğun başına gelenlere böyle yaklaşmak gaddarlık" deyip demogoji yaptınız...Çizdiğim sistemin içinde bir uyumsuzluk varsa onu söyleyiniz. Eğer yok ise o zaman "tamam bu ahenkli" deme erdemini gösteriniz.Ama siz sadece konuyla alakasız araya duygu falan da katarak bir yorumla yetiniyorsunuz.
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
showletter1bv1.th.jpg
[/URL][/img]

Yahu çok gerilmişiz hep beraber azıcık gülelim bari.

Egkhan sende sıkma kendini.Kendini de tutma alıştım zaten aba altından sopa göstermene.Ne diyeceksen de de kurtul.
 

egkhan

Öğrenci
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
87
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
benim mizah anlayışım bu kadar aşağılarda değil oracagada.
Bunu anlamak için bazı başka şeyleri aşman lazım, ama onlar maddi değil :) somut değil...alıştığın tarzdan olmaz benim tepkim. Eğer karşındaki belli şeyleri geçmiş bir insan ise "HİÇBİR ŞEY" yaparsın ve kahrolur, gece uykuları kaçar,canı acır...Bunu anlamak için müslüman olmak ta gerekmez.
hakaret ederek kendime hakaret etmiş olurum, bana uymaz...Neyse, sen yine de ciddiye al, bakarsın o uktelerden sende bir yerde de vardır, üzülürsün sonra...
(Sen şimdi bundan "kara büyü" mü yapcan, "muska mı yazdırcan" gibi basit espriler falan çıkarırsın neme lazım onlar olmadığını belirteyim :) Eklediğin karikatüre bakarsak bu esprilere karşı önlem almak lazım)
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Egkhan kardeşim, güzel ifadeleri bir araya getirmişsin, tebrik ediyorum; ama Mars'a sorduğun sorular cevapsız kalacak haberin olsun. :) Çünkü her seferinde duymazlıktan gelip daldan dala atlıyor, şimdi de eminim konuyu değiştirecektir.

Orcagada, abicim, egkhn arkadaşın kocaman iki yazısına cevabın olmadığından olsa gerek o karikatürü koydun? Sen arkadaşın bilimsel açıklama yapmadığını söylüyorsun; senin deyiminle "göz var nizam var", buyur abi açıklama. Anti-tezin var mı?

İkinci olarak, ben önceki mesajımda üstelik de kalın harflerle "din bilime düşman değildir, bilim dine düşmandır" dedim, hatta "biz bilimi seviyoruz" da dedim, ama "niye hocaya değil de doktora gittin" diye sormuşsun. Sence de tuhaf değil mi abi bu soru? :) Biz bilimi reddetmiyoruz, bilakis teşvik ediyoruz.

Yine aynı mesajımda eklemiştim; "bu o doktorların şahsi tavrı değil, bilimsel tavır". Bilim dünyası sadece size açık değil abi, biz de takip ediyoruz ve Cems'in söylediği gezegen-yıldız olayı bunun güncel küçük bir kanıtı.. Bilim bilmediğine "bilmiyorum" demeyi reddediyor ve onun yerine kafadan hipotezler uyduruyor. Bizse bunu kabul etmiyoruz. Dolayısıyla bu doktorun şahsıyla değil, uğraştığı bilimle ilgili.
 

Mars

Öğrenci
Katılım
5 Nisan 2008
Mesajlar
50
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
cevabımdır.


(Bir zamanlar burada "SAYIN" yazıyordu, ama bundan sonra değil bana saygu duymayana saygı duymak niye)MARS,

54 nolu iletinize cevaben yazılmıştı o yazı.Siz yazıya nasıl başladığınıza bir zahmet bakın.Ben uslubuma dikkat ederim.Herkese hak ettiği şekilde konuşmak temel prensibimdir.Bundan taviz veremem.

Isı enerjisinin ışık enerjisine dönüşmesi ile çekirdek tepkimeleri sonucu bir miktar maddenin enerjiye dönüşmesi aynı şey değildir. Lütfen çarpıtmayalım. Madde dediğiniz şey kütle ve hacime sahiptir.Zaten o yüzden ona madde diyoruz. Çekirdek tepkimelerinde ise kütle kaybı söz konusu. Bu kütle nereye gidiyor Enerjiye dönüşüyor. Peki bu hali aldığında kütlesi ya da hacmi var mı ? Öyleyse siz nasıl bunu maddeymiş gibi değerlendirip "madde yok olmuyor"a delil kullanıyorsunuz ? Basit bir çarpıtma ile kocaman teoriler kurmak ne güzel...

Sorunun içinde cevabıda pek güzel bir şekilde vermişsiniz.Ne demiştim en başında:
Madde enerjiye,enerji maddeye dönüşür.Ortada kayıp yoktur.Bununla ilgili temel bir fizik yasası bile vardır.ENERJİNİN KORUNUMU KANUNU……nokta.
Ne demektir enerjinin korunumu kanunu ?
maddenin, nasil bir kimyasal süreç söz konusu olursa olsun, kapali bir sistem içerisinde olduğuna ve bu yüzden de reaktiflerin kütlesinin herhangi bir reaksiyon sonucunda ortaya çikanin kütlesiyle daima eşit olacağina ve hiçbir şekilde yoktan var olamayacağina ve varken de yok olamayacağina, sadece form değiştirebileceğine ilişkin, fizik ve kimya bilimlerinin temel tutarlilik unsurlarindan olan bilimsel kanun.
Kim demiş bunu…Ünlü Fransız bilimcisi Lavoisier.

İlginç bir kavram var.. Mass defect.. İstirahat halinde olan bir atom çekirdeğinin kütlesi ile, o çekirdeği oluşturan öğelerin (proton ve nötronların) ayrı ayrı ölçülmeleri ile elde edilen kütle arasındaki farktır. Örneğin bir Helyum çekirdeğinde yer alan iki proton ve iki nötronun birlikte ve Helyum çekirdeği olarak ağırlığı, proton ve nötronların teker teker ağırlıklarından daha azdır. Aradaki fark için binding energy, (bağlayıcı enerji) terimi kullanılıyor. Bu enerji e=mc2 formülüne göre hesaplanıyor. Bir araya gelen proton ve nötronların kütlesi azalıyor ve aradaki fark binding enegy, bağlayıcı enerji olarak açığa çıkıyor.
Mass defect için bir örnek daha verelim. Üç helyum çekirdeği bir araya gelerek bir karbon çekirdeğine dönüşüyor. Aslında her ikisinde de 6 proton ve 6 nötron var. Bunların ayrı ayrı karbon çekirdeğindeki toplam kütlesi 12,095646 amu (atomic mass unit)
Karbon çekirdeğinin gerçek kütlesi: 11,996709 amu
Mass defect: 0,098937 amu.
Bu enerji olarak açığa çıkıyor.
Neymiş efendim.Sizinde yukarda söylediğiniz gibi madde enerjiye dönüştü.
Neye göre?
Enerjinin korunumu kanununa göre.Ortada bir yok olma yok beyim.Bir değişim ve dönüşüm var.
Geçelim….

Cevapsızlar:
Kozmik fon radyasyonu büyük patlamanın fosilidir ? Var mı herhangi bir cevabınız.

Büyük patlamadan gelen radyasyon, ilk defa 1964'te tesbit edilmiştir. New Jersey'deki Bell Laboratuvarlarından Arno Penzias -ve Robert Wilson, Samanyolunun dış kısımlarından gelen belirsiz radyo dalgalarını ölçmeye çalışıyorlardı. Fakat bunun yerine gökyüzünün her tarafından gelen bir radyasyon buldular. Bu ışınımın bütün yönlerdeki parlaklığı aynı idi ve yaklaşık 3° Kelvin (yaklaşık -270,15 santigrak) sıcaklığında bir ortamdan geldiği anlaşılıyordu. Daha sonra Penzias ve Wilson, bu buluşları için bir Nobel ödülü kazandılar.
Bu kozmik fon radyasyonunun, büyük patlamadan hemen sonra evreni dolduran sıcak gazdan geldiği tahmin edilmektedir.(Kaynak:Vikipedi)

Evrenin tek bir noktadan patlayarak yada genişleyerek meydana geldiğini(Bigbang)gösterir.

Ama evreni Allahın yarattığını göstermez.


Hidrojen helyum oranı tek başına "sonsuz evren" iddiasını geçersiz kılar. Neden hala bu evrende hidrojen gazı var Ey Mars Madem sonsuz bu evren neden hala hidrojenin tamamı helyuma dönüşmedi…

Güneşe bakman belki nedenini çözmende sana yardımcı olur.Bilindiği üzre güneş orta büyüklükte bir yıldızdır.Tahminen 9-10(aklımda kaldığı kadarıyla) milyar yıllık bir ömrü vardır.Bunun 4 ila 5 milyarı(yaklaşık)geçildi.3-5 milyar yıl sonra güneşteki hidrojen tamamen yanarak helyuma dönüşecek.Güneşte bir kızıl cüce olacak.Kendisine yakın olan gezegenleri yutacak vs.
Anlayacağın her yıldızın büyüklüğüne göre bir yakıtı(hidrojen)var.Bu yakıt bitmeden yıldız sönmez.Güneşten kat be kat büyük olan yıldızlar içinde sönenler yokmudur.Elbette vardır.
Ölen bir yıldız,eğer güneşimizin üç mislinden daha ağirsa,nötron yıldızı seviyesinde kalamaz, çekirdeğindeki tepkime ve yoğunluk artması devam eder ve kara delik haline gelir.Karadelikler evrendeki en kararlı ve en uzunömürlü kavram olmalarına rağmen sonsuza kadar yaşayamazlar çünkü Hawking Işıması yaparak çok yavaşça enerjilerini kaybederler. Kara delikler özellikleri gereği başka ışıma yapamazlar çünkü yüzeylerinden kaçış hızı ışık hızından yüksektir.Kara Delik uzayda maddenin çok küçük bir noktaya toplanması ile meydana gelen bir nesnedir. Kütle çekimi o kadar güçlüdür ki, ne ışık ne madde ne de her hangi diğer bir informasyon onun olay ufkundan uzaklaşamaz. Bu yüzden görünmez ve sadece kara bir delik olarak belirir.

Ne oldu şimdi.Madde ve enerji yine kaybolmadı.Enerjinin korunumu kanunu yine devrede.

Sayın Mars sunduğunuz kaynakları orijinallerinden okumuş biri olarak ben size o kaynakların suskun kaldığı bir şeyi söylüyorum. TERMODİNAMİK YASA 2... ENTROPİ DAİMA ARTAR.

Kapalı sistemler için dediğiniz geçerlidir,bu bir.Dünya kapalı bir sistem değildir.Güneşten enerji almaktadır,buda iki.Tüm evreni baz alırsak,evrenin hala genişlemeye devam ettiği malumunuz.Yani evren de kapalı bir sistem değildir,buda üç.

Big Bang'in çok sıcak bir başlangıcı vardır.
Hiçlik içinde çok küçük bir yer birden false vacuum olmuş ve genişlemiştir.

Quantum mekaniğine göre hiçbirşeylikte bile, ortalaması sıfır olsa bile, bir tür enerji vardır.
Partikül fiziği ile uğraşanlara göre Hiçbirşeylik olarak nitelendirebileceğimiz vaküm basit olmayıp, oldukça komplike bir olgudur.
Bu ilginç yokluk ortamında virtual particle denen zerreler aniden ortaya çıkarlar ve 10^-21 saniye varlıklarını sürdürdükten ve doğadan aldıkları yarım fotonluk enerji borçları ile sefa sürdürdükten sonra, onu doğaya geri iade ederek, yok olur giderler.
Buna quantum fluctuation denmektedir. Yani Kuantum dalgalanma...
Zimni zerre olarak da isimlendirebileceğimiz bu yalancı zerreler Heisenberg’in belirsizlik ilkesine uyarlar. (Bu Heisenberg’in belirsizliğini de akıllı tasarımcılar hiç sevmezler ya,neyse)
Ortaya çıkış ve yok oluşlarında belirsizlik vardır.
Bunları niye söylüyorum biliyormusun?
Bigbang öncesinde evrende ne vardı?Daha öncede yazdım.Evrende her zaman madde olmuştur.Ezeli ve ebedidir.Yukarda örneklerini verdim.Yok olmaz,kaybolmaz..değişir ve dönüşür.

Evrenin ortaya çıkabilmesi için bir şeyin aniden genişlemesi gerekmektedir.
Bu herşey olabilir. Ayrıca hiçbirşey de olabilir. Yani fizik bir yapısı olmayabilir.
Bütün olacağı potansiyel bir güce ve yapıya sahip olmasıdır.
İşte bu ilk başlangıcın false vacuum denen bir yalancı zerreden kaynak aldığı ileri sürülmüştür.Nerede öne sürülmüş.bakın vatandaş buralarda yazmış..linkleri veriyorum…

http://www.universetoday.com/2006/05/17/before-the-big-bang/
http://www.big-bang-theory.com/
http://www.spacedaily.com/reports/Model_Su...ng_Physics.html

Yurdum insanı bilim üretemediğinden hep yabancı linkleri vermek zorunda kalıyoruz.Buda ayrı bir üzüntü kaynağı.Haa bu arada sizin verdiğiniz linkler nedense akıllı tasarımı ön plana çıkaran ,belli bir ideolojik çerçeveden olaya yaklaşan insanlara ait.Daha objektif linkler verirseniz ,memnun olurum.Zira bakın burada peygamberin evlilikleriyle ilgili bir alıntı verdim.İtirazlar hep ateist bir sitenin alıntısı olduğu yönünde,içeriğe pek bakan olmadı.Kıyametler koptu.Oysa yazıda hakaret yok.Muhammedin birkaç düzine kadınla evli olduğunu yazmış.Ama bunu islami kaynaklara dayandırarak yapmış.Öyle işkembei kübradan değil.Gel görki hakaretin haddi hesabı yok.Aksi delilin varsa çıkar yazarsın.Benim yanlış olduğumu ispatlarsın.Ama onun yerine her zaman olduğu gibi önce hakaret,Her neyse,Onuda geçelim.
Bu arada elmacık yıkama,yağlama işine başlamışsın.Hayırlı olsun.Ama sana gücenmedim nedense.Zira yakışmış.

Hürmetler efenim…..
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Mars, yazdıklarınla kendini çürütüyorsun farkında değilsin. Hiçlikten oluştuğunu söylüyorsun maddenin, baştan beri buna itiraz etmiyordun zaten? Einstein'in izafiyetine göre bigbangden önce mekan kavramı yoktur; oysa bir patlama ve bunun neticesinde bir dağılım olabilmesi için mekana ihtiyaç vardır. Yani bigbang ile birlikte mekanın nasıl ortaya çıktığını ve mekan yoksa patlamanın nasıl olduğunu açıklayabilir misin?

Yazıda gördüğüm kadarıyla egkhan'ın iddialarına yanıt vermektense, ansiklopediyi açmışsın, anahtar kelimelerin tanımlarını yazmışsın. Yani bizi yine yantısız bırakmışsın.

Ayrıca ne tuhaftır, bilimadamları evrenin kapalı bir sistem olduğunu söylerken, sen aksini iddia ediyorsun bir de bilimsel olduğunu iddia ediyorsun. Hangi bilimsel görüşe göre evren kapalı bir sistem değil açıklayabilir misin?

Egkhan maddenin ezelden var olamayacağını bilimsel olarak açıklamıştı, ona cevap vermek yerine "madde ezelden beri vardır" demekle yetinmişsin; madem madde vardı, bigbangden önce neredeydi? "Mekan yoktu" mu diyeceksin? Oysa fiziksel yasaların tümüne göre maddenin olması için bir mekan gerekir. (Hacim ve kütle) Buna ne diyorsun?

Tüm fizikçilerin söylediğine mi inanalım? Yoksa senin kişisel görüşlerini ortaya atarak bilimle alakası olmayan anlamsız savlarına mı?
 

warkortali

Profesör
Katılım
14 Kasım 2006
Mesajlar
3,735
Reaksiyon puanı
181
Puanları
243
Konum
İstanbul
Destansı yazılarınız hiç okunası gelmiyor, dünyayımı kurtaracaksınız ?
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ya Mars!
Sende onur yok mu da acıcavcav adıyla burada bu konuya benzer gereksizlikte sorularına tonla cevap aldın, buna rağmen tam bir işkembe-i kübra kafa yaklaşımıyla sonunda hakaret edip kendini şutlattığını unutuyorsun da bi de nikin ifşa oldu diye mars nikiyle gene piyasaya çıkıyorsun? acıhavhav namı diğer mars olan eleman, zorlama, bak hazırladım okkalısından bir asma kilit, ona göre...
 

metin_3417

Öğrenci
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
7
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
egkhan kardes Allah (c.c.) senden razi olsun. Google da dolasirken oylesine rastladim bu konuya.Iyiki rastlamisim.Butun yazilanlari noktasindan virgulune kadar okudum. Senin sayende inancim bir kat daha saglamlasti. Bu sayede Mars'inda nasil marssss oldugunu gordum. Ucuz kelime oyunlariyla onlerine gelenleri kandirmaya calisacaklarini saniyorlar. Ama bu sefer saglam kayaya denk gelmisler. :) Her yerde bilimden bahsedip bu konuda pek bilgisi olmayan insanlari kandirmaya calisiyorlar, alin size bilim. Hadi cevaplayin. egkhan kardes sana kolay gelsin. Allah (c.c.) yolunu acik etsin. Onlarin inandiklari onlara , bizim inandiklarimiz bizlere...... anlayanaaaaa
 

egkhan

Öğrenci
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
87
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Mars,
o ifadenin değişmesinin sebebi başka bir başlık altındaki yazınızdı neyse bunu geçelim.Yopun olduğumdan bir süredir SDN ye uğrayamadım. ama şimdi buradayım. Elmacik'in sözleri doğru çıkıyor gibi. (bu arada elmacik'a selamlar) Şöyle ki:

Mars, uzun uzun Mass Defect ve Binding Energy anlatmış sağolsun. İyi ama niye ? asıl soruyu es geçmek için galiba. Enerji yok olmuyor dönüşüyor deseniz yeterliydi Mars. Zira ben de zten öyle demiştim yani buna da gerek yoktu. Cevap vermeniz gereken şey şu idi:
ha mutlak madde ha bu dediğiniz fark ne ?
Enerjinin yok ya da var edilemediğini kabul etmişsiniz ne güzel.Lakin neden şuna cevap yok- MADEM BU EVRENDE ÜRETİLMEDİ, O ZAMAN ENERJİ EVRENE NEREDEN GELDİ, NASIL ORTAYA ÇIKTI...bunları z"aman-mekan dışında bir şey yoktur, yokluk yoktur, evren sonsuzdur" gibi bir mantıkla açıklamak mümkün mü acaba ? Eğer öyleyse bizahmet bizi aydınlatınız...

Kozmik Fon radyasyonu konusunda tarihçe çıkarmış Mars sağolsun. Genel kültürümüz artıyor.Ama o uzun tarihçe sanki başka bir şeyi örtmek için: Evrenin tek bir anda yoktan var olduğunu da kabul etmiş oluyor Mars. Allah'ın yarattığı konusuna yazının ilerleyen kısmında değineceğim.

Daha önceki yazılarınız ve ateist yaklaşım evrenin sonsuz olduğunu iddia eder(ben farklıyım diyenler olabilir, genel olarak ateizmin tezleri bunlardır).
Ben de buna cevaben evren sonsuz olamaz,olsa H/He oranı böyle olmazdı diye belirtmiştim.
Ama meğer Mars zaten başlangıcı olan evren ve büyük patlamayı kabul ediyormuş.


Madde madde saymış Mars ve Termodinamiği yıkmış,bitirniş,öldürmüş....oof offf...Tüm fizik öğrencilerine,kimya öğrencilerine yanlış okutuyorlar demek ki Üniversitelerde. Hatta koskoca Princeton lar, Perdue lar bile yanlış biliyor. Mars bir zahmet onları da bilgilendirsin....
Demek Evren kapalı sistem değil ha. Çok ilginç. Çelişki konusunda pek dikkatliydiniz Mars. Ne oldu size ? Biraz yukarıda savunduğunuz enerji korunumu, enerjinin evrende yok edilemyişi var edilemeyişi ilkesine nereden ulaşılıyor dersiniz ??? evrenin termodinamiğin birinci yasasını sağlamasından yola çıkılarak o söylediğiniz ilke bulunur:

Yasa1: İzole sistemlerin iç enerjisi sabittir.
Açık sistem: Hem madde miktarı hem enerjisi dış etkilerle değiştirilebilir.
Kapalı sistem: Madde miktarı sabittir, enerjisi dış etkenlerle değiştirilebilir
İzole sistem:Madde miktarı veya enerjisi hiçbir dış etki ile değişmez.

Öncelikle kavramlar karışmasın, EVREN İZOLE BİR SİSTEMDİR.
Tanımları olabildiğince anlaşılır yazmaya çalıştım. Ey Mars, evrenin içindeki madde miktarını evren dışından değiştirmenin fiziksel bir açıklamasını yap bakalım. Ya da evrenin iç enerjisini evren dışından değiştirmenin fiziksel izahını görelim.
eğet yapabilirsen tarihe geçersin. ama yapamazsın değil mi ?
Madem durum böyle neye dayanarak evrenin izole bir sistem olmadığını ileri sürüyorsun ?
Yurdum insanı eğer senin yaptığın gibi bilim üretecekse ÜRETMESİN zaten.
Termodinamiğin can damarını koparıp atıyorsunuz bu nasıl iş ?
Üstelik çelişkiye bak, evren izole değilse iç enerjisi değiştirilebilir demektir. Hani sen daha birkaç paragraf önce Mass Defect enerji korunumu falan anlatıyordun ?
Yapma Mars. Cevabın yoksa cevabım yok de. Termodinamiği yeni baştan falan yazmaya kalkma. Zira yazarken çelişkili yazıyorsun....Dünya düzenini bozacaksın olmuyor...
Bir bilgi daha evrenin genişlemesi ile izole olup olmaması arasında bir ilişki yoktur arkadaşlar. Bu da Mars ın hiçbir dayanağı olmayan kendine ait bilime ters bir cümlesidir.
Şöyle örnekleyelim: Termosun içinde 100 ml 20 C sıcaklıkta çay var. Termosumuz Japon icadı altından tutup çektiğiniz zaman termosun boyu kadar daha bir bölme ekleniyor altına. Ancak termosu ısıtmıyorsunuz-soğutmuyorsunuz, kapağını açıp içine çay koymuyorsunuz. Bu durumda TERMOSUN İÇ ENERJİSİ DEĞİŞMEZ. Yani evrenin genişlemesi ile izole olup olmaması arasında HİÇBİR bağlantı yok.
Evet Mars ın yıktığı termodinamiği tekrar kurduktan sonra son kısma gelelim.
Mars, bilimsel kavramları kafana göre değiştiremezsin...
Evren diye 3 boyutlu uzay ve zamanın birlikte tanımlı olduğu çoklu boyuta diyoruz. Sen ne diyorsun peki ? Yine bir sürü Heisenberg ler Fluctuations lar falan ama cevap yok kavram değiştirmece var...
Hem big bang ile bir ters vakum ile evrenin hiçlikten var olduğunu kabul edeceksin hem de
"big bang den evvel evrende madde vardı" diyeceksin... ama bu kadar da olmaz yani...
Elmacik'in da belirttiği üzere:
big bang ile EVREN oluştu, sen hem şunu kabul ediyorsun: evren oluşmadan önce enerji vardı
sonra da diyorsun ki "madde evrende hep vardı. ezeli ve ebedidir."
Mars, evrenin başlangıcında madde değil enerji vardı.enerji madde arası dönüşüm mümkün diye enerjiye maddeymiş gibi davranamazsın. Zira big bang den evvel enerji var olabilir ancak madde var olamaz. Çünkü maddenin hacim ve kütleye ihtiyacı vardır. elma armutu karıştırmaktan vazgeç artık. Hem evrenin başlangıcı olduğunu kabul ediyorsun hem maddeye ezeli diyorsun ?
Ezeli=başlangıcı olmayan....Mars diyecek bir şey bulamıyorum...

Ayrıca Heisenberg'i sevmeyenler akıllı tasarımcılar değil determinist nedensellik meraklılarıdır ;)

http://sonsuz.us/?q=node/381 cevap sayfanın altında....
Golem'e cevap kısa ve öz verilmiş...Yine bir temel bilgi atlanılarak bir sürü kocaman sözler edilmiş....
"Dalganın daime bir kütlesi olmasa da momentumu(hızı-enerjisi) vardır"
Yani yalancı zerreler size bir şey getirmiyor. Mekan var olmadan evvel mekana muhtaç madde tanımlamaya çalışıyorsunuz....oysa yalancı zerreciklerin big bang den evvel madde anlamına geldiğini iddia edemezsiniz...Zira ortada hacim tutacak uzay yok...dolayısıyla zerre olsa olsa ENERJİDİR yine....


Madde ezelidir diyorsunuz....evren hiçlikten ortaya çıktı bir başlangıcı var diyorsunuz...
Madde hem ezeli hem ebedi ise, maddenin tanımlı olduğu uzay-zaman ın da sonsuz olduğunu söylemiş olursunuz. Bu durumda h/He Kozmik fon Radyasyonu konularındaki kabullerinizle de çeliştiniz...
YİNELİYORUM MADDE İLE ENERJİYİ AYNI ŞEYMİŞ GİBİ DÜŞÜNEMEZSİNİZ.
KARAR VERİN MADDE Mİ SONSUZ? ENERJİ Mİ?
Sunulan deliller(siz de biliyorsunuz gördük ki) uzay-zamanın bir hiçlikten ortaya çıktığını gösteriyor. bu durumda mutlak madde iddiası BİTMİŞTİR.
Evren oluşmadan evvel de enerji vardı.
Peki bunu kim,ne üretti ?Nasıl üretti ? Uzay-zaman dan evvel ZAMAN DA YOK MEKAN DA...
İnsani bakış açısıyla, insanın algı yetenekleriyle bunu açıklamak mümkün mü ???

Daha önceki bir mesajınızda Zariyat suresinden verdiğim örneğe bir sürü felsefik yazı yazmışsınız.ama orada da kendi kendinizi bitirmişsiniz...
Evrenin kuvvet ile ortaya çıktığını bilmek için astrofizik,astronomi,kozmoloji vs.... hepsini bilmek hakim olmak lazım. Ancak Hadislerde bunlardan eser yok diyorsunuz...
Hadis: Hz.Muhammed'in sözü
Kur'an: Allah'ın sözü
tüm o sayılan bilgilere sahip olup ta o gerçeği dile getiren Hz.Muhammed değil Allah c.c. dir.
Peygamber adı üzerinde: ELÇİDİR.
Verdiğim çok çarpıcı bir örnektir. Muğlaklanabilecek bir şey değildir. açıkça "büyük bir kuıdret ile" deniyor. Zamandan zamana şöyle farklılık olur; 1600 lerde "Allah c.c. kendi büyük kudretiyle yarattığını ifade etmiş" denir de 2000 lerde bir de bakılır ki evren büyük bir kuvvet ile oluşmuş. Bunda dolaylı yorum nerede ?
Bilimin yanlışlanabilirliğine de değinmiştim: 30 yıl sonra yer çekimi kanunu değişebilir.g ivmesi=9 değil 14, belli bir uzaklıkta çekim kuvveti falanca kat artıyor vb vb vb...
Ama yer çekimi kuvveti yoktur diye değişmez bilim. YERİNE YENİ BİR KUVVET-DEĞİŞKEN TANIMLAMADIKÇA DEĞİŞMEZ.

Eğer ki evrenin başlangıcı varsa, başlama sebebi vardır -İLAH-
Eğer ki Kur'an da geçen geleceğe dair sözler gerçeklenmiş, kainata dair bildirimler doğprulanmaktaysa, Kur'an ın emrettiği ahlak kusursuz uygulandığında insalık maksimum refah düzeyini yaşamışsa, Yaradan yarattığının her özelliğini kusursuz bildiğini göstermiştir.
EL-İlah ALLAH
Ancak, iman böyle olmaz.
İman bunlarla olsa olsa beslenir. Ancak iman etmek evrenin boyutlarının ötesinden gelen bir etkiyi yaşamakla olur. Kelimeye dökülüp anlatılamaz.

(warkortali, kendi adıma konuşayım: gaye dünyayı kurtarmak değil, kendimizi dünyadan kurtarmak azad etmek.Ki bu ancak dünyayı düşünüp,sorgulamakla olur bence...saygılar size)

Başlığı takip edenlere saygılar.


 

ersen64

Asistan
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
161
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bilimsel ispatlar:
Esyada sebep ve sonuç ilişkisi vardır..
Sebepler akılsız şuursuz maddelerdir. Sonuçlar ise mükemmeldir.
Mükemmel sonuçları akılsız şuursuz sebeplere vermek, aklın kabul edeceği bişey değildir.
Zira insan akıllı olduğu halde, irade ve kudreti olmadığından icattan eli bağlanmıştır....Mesela insan kendi labaratuarında süt yapamaz, yumurta yapamaz elma yapamaz....Akıllı insan bunları yapmaktan aciz ise, akılsız şuursuz sebepler yapıyor demek bilimsel bişey olmasa gerektir......
Ayrıca yeryüzünü Allahtan başka sahiplenen çıkmadı ve çıkamayacaktır...Bu konunun aksi ispat edilemeyecğinden(nasılki şu ana kadar edilemedi), bütün Mülk Allahındır yaratıcısı odur...Kabul etmek istemeyenler, birşeyler yaratmadığı müddetçe bu hükmü fiilen kabul etmiş sayılırlar...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst