kaldığım yerden devam ediyorum...
"Evrenin genişlediğini Muhammed bilmiyordu ama ben biliyorum" demek, din ve bilime ait alan birbirinden ayrıldığı takdirde, bazı müslümanlar için kolay olmasa da kabul edilebilirdir. Oysa "Zariyat 75/47 ayetinin anlamını Muhammed bilmiyordu ama ben biliyorum" demek mümkün değildir. Fani olan, değişken olan, ilahi değil, insana ait olan, mutlak olmayan ve zamana göre değişebilen, zamanla üzerine eklenen bilgilere sahip olmamanın geçmiş zamanda yaşamış ve görevi insanlığa dini tebliğ etmek olan bir elçi için bir eksiklik olmadığı tutarlı olarak öne sürülebilir. Nitekim Muhammed kendisi için gayb, bizim içinse geçmişe ait olan kendisi ile bizim aramızdaki döneme ait tarihsel bilgileri bilmiyordu. Bizim bildiğimiz, bizim için tarihe, onun için gayba ait olan bilgileri bilmemesi nasıl bir eksiklik değilse, zamanının bilimine ait olmayan bilgileri bilmiyor olması da bir eksiklik sayılamaz. Görevi her şeyi bilmek değil, dini tebliğ etmektir İslam'a göre. Aynı şeyin dini alana ait olan bilgiler için söylenemeyeceği ise açıktır. İslam'a göre üstlendiği görev gereği, dini alana ait bilgilere en eksiksiz olarak vakıf olan, Muhammed olmalıdır.
Müslümanların, tutarlı olmak, ele güne karşı da rezil olmamak istiyorlarsa ve ayrıca güncel bilimle ters düşmemek gibi bir kaygıları varsa, yapmaları gereken, ayetleri ve bilimin verilerini eğip bükerek olmadık gülünç yakıştırmaların peşine düşmektense, din ve bilime ait alanları birbirinden ayırıp dinlerini ve bilimi olduğu gibi kabul etmektir. Aksine her çaba, kendi içindeki tutarsızlıkları yanısıra, başarısızlığa mahkum olduğu gibi, uzun vadede kendilerine zarar verecektir.
Evrende her şeyin bir sebebi var diyip,hemen ardından nedeni olmayan kuantumlar dünyasına geçmen ilginç bir çelişki.Ardındanda ‘’senin nedenselliğe determinist yaklaşman benim problemim değil demişsin.Kurduğun cümle içinde çelişki yaşadığın görülüyor.Ama çelişki yok diyorsun.
Cık.olmadı beyim.Evrenin bir başlangıcı olduğunu ispat etmen gerekiyor.Senin için basit bir benzetme yapayım.İçinde yaşadığımız evren atomlar ve elektronlardan oluşmuş.Onun alt parçacıkları kuarklara girmeden basit bir model çiziyorum.Madde evrende tamamen yok oluyormu?Ben yok olmadığını savunuyorum.Bir değişim ve dönüşüm var.Madde enerjiye dönüşüyor.Ama maddeyi oluşturan atom ve elektronlar yok olmuyor.Yeni yapılar oluşturuyor.Mesela güneş hidrojen yakıp,helyuma dönüşüyor.vs…
Şimdi,Madde yok olmuyorsa,ezelden beri vardı.Günümüze kadar varlığını sürdürdü,bundan sonrada yok olmayacak…Anlatabildim mi.Madde hep var,Evrende maddenin olmadığı,bir hiçlik ya da yokluk anını tasavvur edemezsin?Aksini söylemek maddenin yapısını ve yok olmayacağı gerçeğini inkar etmektir.
Evrim evrenin nasıl oluştuğunu açıklayan bir teori değildir.O hayatın başlamasından sonra bugüne kadar canlıların değişip gelişmesini açıklamaya çalışan bir teoridir.
Miller-Urey deneyi tek başına sizi yalanlamaktadır.Belki okuyan olur diye linkini vereyim.
http://en.wikipedia.org/wiki/Miller-Urey_experiment
Konuya ilişkin BAV’ın çarpıtmalarına yanıtlarda burada.
http://yaratiliscilaracevaplar.wordpress.com/2006/03/25/miller-urey-deneyi-ve-harun-yahyanin-yanilgilari-2/
devam edecek...
"Evrenin genişlediğini Muhammed bilmiyordu ama ben biliyorum" demek, din ve bilime ait alan birbirinden ayrıldığı takdirde, bazı müslümanlar için kolay olmasa da kabul edilebilirdir. Oysa "Zariyat 75/47 ayetinin anlamını Muhammed bilmiyordu ama ben biliyorum" demek mümkün değildir. Fani olan, değişken olan, ilahi değil, insana ait olan, mutlak olmayan ve zamana göre değişebilen, zamanla üzerine eklenen bilgilere sahip olmamanın geçmiş zamanda yaşamış ve görevi insanlığa dini tebliğ etmek olan bir elçi için bir eksiklik olmadığı tutarlı olarak öne sürülebilir. Nitekim Muhammed kendisi için gayb, bizim içinse geçmişe ait olan kendisi ile bizim aramızdaki döneme ait tarihsel bilgileri bilmiyordu. Bizim bildiğimiz, bizim için tarihe, onun için gayba ait olan bilgileri bilmemesi nasıl bir eksiklik değilse, zamanının bilimine ait olmayan bilgileri bilmiyor olması da bir eksiklik sayılamaz. Görevi her şeyi bilmek değil, dini tebliğ etmektir İslam'a göre. Aynı şeyin dini alana ait olan bilgiler için söylenemeyeceği ise açıktır. İslam'a göre üstlendiği görev gereği, dini alana ait bilgilere en eksiksiz olarak vakıf olan, Muhammed olmalıdır.
Müslümanların, tutarlı olmak, ele güne karşı da rezil olmamak istiyorlarsa ve ayrıca güncel bilimle ters düşmemek gibi bir kaygıları varsa, yapmaları gereken, ayetleri ve bilimin verilerini eğip bükerek olmadık gülünç yakıştırmaların peşine düşmektense, din ve bilime ait alanları birbirinden ayırıp dinlerini ve bilimi olduğu gibi kabul etmektir. Aksine her çaba, kendi içindeki tutarsızlıkları yanısıra, başarısızlığa mahkum olduğu gibi, uzun vadede kendilerine zarar verecektir.
Kullandığım önkabul neymiş peki ? Bakalım.
"Evrende her şey bir sebepten ileri gelir" den yola çıkıyorum. Kuantumların ise nedensel olmayan davranışlar sergilediği söyleniyor. Yani mutlak nedensellik diye bir şey yok. Ancak kuantumların da bir var oluş sebebi var arkadaşım. Olayların işleyişinde nedensellik gözlenmediği durumlar, ancak evrenin her yanındaki her şey VAR OLAN her şey, bir var oluş sebebine haiz.
Yani senin nedenselliğe determinist yaklaşman benim sorunum değil. Görüldüğü üzere çelişki yok...
Evrende her şeyin bir sebebi var diyip,hemen ardından nedeni olmayan kuantumlar dünyasına geçmen ilginç bir çelişki.Ardındanda ‘’senin nedenselliğe determinist yaklaşman benim problemim değil demişsin.Kurduğun cümle içinde çelişki yaşadığın görülüyor.Ama çelişki yok diyorsun.
Oluşlar determinist bir nedensellik izlemeyebiliyor...Yani bir olay nedensiz gerçekleşebiliyor...
Ancak var oluşların hepsi evrenin içinde olduğuna göre ve evrende bir başlangıca, bir başlangıç etkileşimine yani bu etkileşimi yaratan bir etkiye sahip olduğuna göre, var olan her şey bir VAR OLUŞ SEBEBİ TAŞIYOR.
Oldu mu Mars ? açıklığa kavuştu mu bu da ?
Cık.olmadı beyim.Evrenin bir başlangıcı olduğunu ispat etmen gerekiyor.Senin için basit bir benzetme yapayım.İçinde yaşadığımız evren atomlar ve elektronlardan oluşmuş.Onun alt parçacıkları kuarklara girmeden basit bir model çiziyorum.Madde evrende tamamen yok oluyormu?Ben yok olmadığını savunuyorum.Bir değişim ve dönüşüm var.Madde enerjiye dönüşüyor.Ama maddeyi oluşturan atom ve elektronlar yok olmuyor.Yeni yapılar oluşturuyor.Mesela güneş hidrojen yakıp,helyuma dönüşüyor.vs…
Şimdi,Madde yok olmuyorsa,ezelden beri vardı.Günümüze kadar varlığını sürdürdü,bundan sonrada yok olmayacak…Anlatabildim mi.Madde hep var,Evrende maddenin olmadığı,bir hiçlik ya da yokluk anını tasavvur edemezsin?Aksini söylemek maddenin yapısını ve yok olmayacağı gerçeğini inkar etmektir.
Evrim demek bunları açıklıyor ? O kanıya nerden kapıldın ?
Evrim yaşamın kaynağını açıklayabiliyor mu sanıyorsun ?
Evrim evrenin nasıl oluştuğunu açıklayan bir teori değildir.O hayatın başlamasından sonra bugüne kadar canlıların değişip gelişmesini açıklamaya çalışan bir teoridir.
...Eğer ilk canlı, cansız maddelerden kendiliğinden, bir düzenleyici olmadan, tesadüfi olarak, oluştu diyorsan, fizik bilimin inkar ediyorsun. Zira, termodinamik yasa 2: Maksimum düzensizlik eğilimi...
Miller-Urey deneyi tek başına sizi yalanlamaktadır.Belki okuyan olur diye linkini vereyim.
http://en.wikipedia.org/wiki/Miller-Urey_experiment
Konuya ilişkin BAV’ın çarpıtmalarına yanıtlarda burada.
http://yaratiliscilaracevaplar.wordpress.com/2006/03/25/miller-urey-deneyi-ve-harun-yahyanin-yanilgilari-2/
devam edecek...