- Katılım
- 17 Mayıs 2017
- Mesajlar
- 3,515
- Çözümler
- 2
- Reaksiyon puanı
- 1,303
- Puanları
- 358
- Konum
- İstanbul/Kartal
Adi ortaklık, limited veya anonim şirketten farklı olarak ortaklarından bağımsız bir tüzel kişiliği veya mal varlığı bulunmayan şirket türü olarak ifade edilebilir. Adi şirketin kurulabilmesi için birden fazla kişinin şirket kurma iradesi ile bir araya gelmesi gerekmektedir.
Adi Ortaklığın Özellikleri
️ Adi ortaklık kapsamında her bir ortak para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak katılım payı koymak ile yükümlüdür.
️ Adi ortaklık kapsamında elde edilen tüm kazançların aralarında paylaştırılması gerekmektedir.
️ Adi ortaklıkta ortaklık kararları bütün ortakların oybirliği ile ortaklık sözleşmesinde oy çoğunluğu düzenlenmiş ise ortak sayısının çoğunluğu ile alınır.
️ Sözleşme veya karar ile adi ortaklığın yönetimi bir veya birden çok ortağa veya üçüncü bir kişiye bırakılmamış ise tüm ortaklar yönetme hakkına sahiptir.
️ Ortaklar, kendilerinin veya üçüncü kişilerin menfaatine olarak, ortaklığın amacını engelleyici veya zarar verici işleri yapamazlar.
️ Ortaklar, bir ortağın adi ortaklık için yapmış olduğu gider ve borçlanmalardan sorumludur. Bir ortak şirket için yükümlü olmadığı halde emek sarf etmiş ise bunun karşılığının ödenmesini talep edebilir. Ortaklığa avans olarak borç veren bir ortak faiz talep edebilir.
️ Her ortak, ortaklık işlerinde kendi işlerinde olduğu ölçüde çaba ve özen göstermekle yükümlüdür.
️ Ortaklık sözleşmesi ile yönetme yetkisi verilen ortağın yönetme yetkisi, haklı bir gerekçe olmaksızın kısıtlanamaz veya kaldırılamaz.
️ Haklı bir sebep mevcut ise ortaklardan her birinin yönetim yetkisi kısıtlanabilir.
️ Yönetim yetkisi olmasa dahi her bir ortak, ortaklığın işleyişi hakkında bilgi alma, defter ve kayıtlarını inleme, bunlardan örnek alma hakkında sahiptir.
İnşaat işlerinde firmaların adi ortaklık yapmaları;
Genelde firmalar adı ortaklık kurarak, ortaklığın işverenle sözleşme imzaladığı, bu genelde resmi kurum olup adı ortaklığın inşaatı yapmayı taahhüt ettiği gözlenmektedir.Adi ortaklık payları ayrı ayrı olması halinde işveren ile yapılan sözleşmede hisseye düşen payların örneğin 1/3 olduğu ve eşit şekilde paylaşarak inşaat bitimde kar ve zararın eşit şekilde dagitalacagi hüküm altına alınabilir. Firmaların adi ortaklık kurarak yıllara sari inşaat yapmaları durumunda stopaj ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis etmeleri gerekmektedir.
Adi ortaklıkların ortaya çıkan kar veya zararı, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafindan adı ortaklığın hisseleri oranında kendi şirketlerinde kendi kazanclarina dahil ederek vergilendirilmesi gerekmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli durum adi ortaklik gelir ve kurumlar vergisi mükellefi değildir.
Kurumlar vergisi kanunu 15 ve 193 sayılı gelir vergisi kanunda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinde yapılan hakedislerde %5 vergi kesintisi yapmaktadırlar.Bu husus hem kurumlar vergisi hemde gelir vergisi kapsamına dahildir.Gelir vergisi 42.madde kapsamında yapılan bu tevkifat adı ortaklığın hisseleri oranında hesaplanarak kesin kabulun yapıldığı yani inşaatın bitim tarihinde hesaplanarak Ana sirketlerden kar ve zarardan mahsup edilir.İnsaat bittikten sonra yapılan kesin hesapta alınan istihkaktan ise tevkifat yapılmaz.Ortakligin hisselleri oranında ana firmalara kar olarak intikal ettirilir..
Adi ortaklık adına ihbarname düzenlenerek vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatı yapılıp yapılamayacağı
Vergi Konusundaki Danıştay Kararı;
KDV mükellefi bir adi ortaklık ise, KDV'nin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap olacaktır. KDV'de adi ortaklık müstakil bir birim ve mükellef teşkil eder; ancak, ortaklığın ayrı tüzel kişiliği olmadığından, vergi borcuna muhatap olma ve ödeme mükellefiyeti ortaklara düşer. 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile ortaklardan herhangi birinin tarhiyatın muhatabı olacağı hükmü getirilmiştir.
Müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına ihbarname düzenlenmesi, anılan Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediğinden ortaklık adına cezalı KDV tarh edilmesi hukuka aykırıdır.
Danıştay 3. Daire
Esas No.: 2022/3036
Karar No.: 2024/4657
Karar tarihi: 17.09.2024
Adi Ortaklığın Özellikleri










İnşaat işlerinde firmaların adi ortaklık yapmaları;
Genelde firmalar adı ortaklık kurarak, ortaklığın işverenle sözleşme imzaladığı, bu genelde resmi kurum olup adı ortaklığın inşaatı yapmayı taahhüt ettiği gözlenmektedir.Adi ortaklık payları ayrı ayrı olması halinde işveren ile yapılan sözleşmede hisseye düşen payların örneğin 1/3 olduğu ve eşit şekilde paylaşarak inşaat bitimde kar ve zararın eşit şekilde dagitalacagi hüküm altına alınabilir. Firmaların adi ortaklık kurarak yıllara sari inşaat yapmaları durumunda stopaj ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis etmeleri gerekmektedir.
Adi ortaklıkların ortaya çıkan kar veya zararı, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafindan adı ortaklığın hisseleri oranında kendi şirketlerinde kendi kazanclarina dahil ederek vergilendirilmesi gerekmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli durum adi ortaklik gelir ve kurumlar vergisi mükellefi değildir.
Kurumlar vergisi kanunu 15 ve 193 sayılı gelir vergisi kanunda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinde yapılan hakedislerde %5 vergi kesintisi yapmaktadırlar.Bu husus hem kurumlar vergisi hemde gelir vergisi kapsamına dahildir.Gelir vergisi 42.madde kapsamında yapılan bu tevkifat adı ortaklığın hisseleri oranında hesaplanarak kesin kabulun yapıldığı yani inşaatın bitim tarihinde hesaplanarak Ana sirketlerden kar ve zarardan mahsup edilir.İnsaat bittikten sonra yapılan kesin hesapta alınan istihkaktan ise tevkifat yapılmaz.Ortakligin hisselleri oranında ana firmalara kar olarak intikal ettirilir..
Adi ortaklık adına ihbarname düzenlenerek vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatı yapılıp yapılamayacağı
Vergi Konusundaki Danıştay Kararı;
KDV mükellefi bir adi ortaklık ise, KDV'nin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap olacaktır. KDV'de adi ortaklık müstakil bir birim ve mükellef teşkil eder; ancak, ortaklığın ayrı tüzel kişiliği olmadığından, vergi borcuna muhatap olma ve ödeme mükellefiyeti ortaklara düşer. 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile ortaklardan herhangi birinin tarhiyatın muhatabı olacağı hükmü getirilmiştir.
Müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına ihbarname düzenlenmesi, anılan Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediğinden ortaklık adına cezalı KDV tarh edilmesi hukuka aykırıdır.
Danıştay 3. Daire
Esas No.: 2022/3036
Karar No.: 2024/4657
Karar tarihi: 17.09.2024