Rehber Osmanlı Sıkma Kehribarı Nedir ?

murat zorluu

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2017
Mesajlar
3,972
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,389
Puanları
358
Osmanlı kehribar tesbihlerin tarihçesi nedir, yıllardır bir statü göstergesi olan Osmanlı kehribar tesbihleri, günümüzde popüler olarak kullanılmaktadır. Koleksiyonların en nadide parçaları arasında gösterilen Osmanlı kehribar tesbihleri, ilk olarak Mısır’da ortaya çıkmıştır. Modellerin ortaya çıktığı ilk zamanlarda çeyiz sandığı, baston ve şemsiye gibi ürünlerde kullanıldığı bilinmektedir. Dönemin kültür etkileşimleriyle birlikte modeller adeta Osmanlı ile anılır hale gelmiştir.


IMG_3539.jpeg

(Kendi koleksiyonuma tesbih yaptırmak için aldığım Osmanlı sıkma kehribarı fil obje)

OSMANLI KEHRİBAR TESBİHLERİN TARİHÇESİ NEDİR?

Osmanlı’da bir statü göstergesi olarak kabul edilen kehribar tesbihler, önemli davetlerde adeta bir giriş anahtarı olarak da kullanıldı. Bu nedenle Osmanlı soylu ailelerinde koleksiyon setlerinde her zaman bir kehribar tesbih yer alıyordu.

Osmanlı kehribar tesbih modellerinde en önemli özelliklerden biri de etrafa hoş bir koku yaymasıydı. Öyle ki dönemin soyluları herhangi bir koku sürmek yerine yanlarında sadece Osmanlı kehribarlarını taşımayı tercih ediyorlardı. Ayrıca modeller, kullanıcıların ten kokusunu almasıyla da ünlüydü. Şimdilerde ise farklı modellerde Osmanlı kehribar modeli yer alırken farklı satış noktalarında koleksiyoncular ile buluşuyor.

OSMANLI SIKMA KEHRİBAR NASIL ÜRETİLİR?

Osmanlı kehribar tesbih modellerinin tarihçesiyle birlikte nasıl üretildikleri de her zaman bir merak konusuydu. Bu modeller, fenol başta olmak üzere boncuklarına çeşitli kimyasal maddeler eklenerek üretilmektedirler. Üretim aşaması, modellerin kusursuz olabilmesi için son derece titiz şekilde ele alınmaktadır. Bu sayede Osmanlı kehribarları, son derece sağlam olurken uzun yıllar boyunca sorunsuz şekilde kullanılabilirler ve çarpa – düşme gibi etkenlerden de oldukça az darbe alırlar.

Osmanlı sıkma kehribarını üretirken tercih edilen bir diğer yöntemde boncukların ilk olarak yüksek ısıya maruz bırakılarak daha sonra aşamalı olarak soğutulmalarıdır. Daha sonra cilalama işlemine giren boncuk taneleri, tüm uygulamaların ardından çizilmelere karşı da dayanıklı hale gelir. Şimdilerde de statü göstergesi olan bu ürünler, titiz ve sabırlı çalışan ustaların ellerinde teknolojik aletler kullanılarak geliştirilmeye devam edilmektedir.

OSMANLI SIKMA KEHRİBAR FİYATLARI

Osmanlı sıkma kehribar fiyatları, son günlerde koleksiyoncular tarafından sıklıkla araştırılmaktadır. Bu müthiş ürünlerin fiyatları, ham madde maliyetleriyle birlikte sürekli değişikliğe uğramaktadır. Piyasa şartları gereği kaçınılmaz olarak değişen fiyatlar, her satış noktasında farklı rakamlarla koleksiyonerler ile buluşmaktadır.

Osmanlı kehribar tesbihlerinde fiyatlandıranın imame özellikleri ve tane sayısına göre değiştiği de bilinmektedir. Bu noktada imamesi gümüş veya altın olanlar, plastik olanlara nazaran daha yüksek fiyatlara satılıyorken tanesi fazla olanlar da daha maliyetli olabilmektedir.

Her ne olursa olsun Osmanlı kehribar tesbihler, yıllardır birçok tesbih meraklısı tarafından memnuniyetle satın alınmaktadır. Statü göstergesi olan koleksiyonluk ürünler, her bütçeye göre satışa sunulurken herkesin zevkine uygun olacak şekilde sunulmaktadır. Bu noktada tesbihlerin satış fiyatları değişen olduğundan en doğru rakamı alabilmek için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

GERÇEK OSMANLI KEHRİBARI NASIL ANLAŞILIR?

Her koleksiyon ürününde olduğu gibi Osmanlı kehribar tesbihleri için de sahte ürünlerin geliştirildiği bilinmektedir. Bu noktada tesbih severlerin mutlaka gerçek Osmanlı kehribarını sahtelerinden ayırt ederek gerçek ürünleri satın almaları gerekmektedir. Bunun için belirli şartlar aranmalı ve satıcı ile bizzat iletişime geçilmelidir.

Gerçekte Osmanlı kehribarının doğal bir malzemeden yapılmamasından dolayı, gemoloji testleri yapılarak orijinallik durumu kesin olarak belirlenememektedir. Bu nedenle ürünü satın almadan önce mutlaka ustanın, satıcının ve satış noktasının belli olması gerekmektedir. Ayrıca satıcılar, kullanıcılara satın aldıkları ürünler için mutlaka bir garanti belgesi de sunmalıdır.
 

KamtariR

Profesör
Katılım
2 Nisan 2019
Mesajlar
2,784
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,914
Puanları
358
Kehribar konusunda bir bilirkişi olarak bildiriyorum:

Günümüzde sıkma kehribar olarak pazarlanan tesbihler, kehribar değildir. Kimyasallarla üretilen yapay bir reçinedir ve maddi değeri yoktur.

Osmanlıda sıkma kehribar olarak tabir edilen şey, hakiki kehribarın el tornasında işlenmesi sırasında oluşan atıkların sıkıştırılması ile elde edilir. Bunlar sonra tekrar işlenir ve sıkma kehribardan tesbihler yapılırdı.

Günümüzde ise yukarıda söylediğim gibi yapay bir reçine olan katalin çubukları işlenere tesbihler yapılıyor ve bunlara "sıkma kehribar" deniliyor. Bunlar kehribar falan değil, plastik tesbih :)
 

murat zorluu

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2017
Mesajlar
3,972
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,389
Puanları
358
Kehribar konusunda bir bilirkişi olarak bildiriyorum:

Günümüzde sıkma kehribar olarak pazarlanan tesbihler, kehribar değildir. Kimyasallarla üretilen yapay bir reçinedir ve maddi değeri yoktur.

Osmanlıda sıkma kehribar olarak tabir edilen şey, hakiki kehribarın el tornasında işlenmesi sırasında oluşan atıkların sıkıştırılması ile elde edilir. Bunlar sonra tekrar işlenir ve sıkma kehribardan tesbihler yapılırdı.

Günümüzde ise yukarıda söylediğim gibi yapay bir reçine olan katalin çubukları işlenere tesbihler yapılıyor ve bunlara "sıkma kehribar" deniliyor. Bunlar kehribar falan değil, plastik tesbih :)
Devlet koleksiyoneriyim 4 bin adet tesbihim var… Şuan sergilemek için müze açıyorum…Eksik söylediniz;

1- Şuanki sıkmalar plastiktir doğru

2- Osmanlı Sıkma Kehribarı Tesbihin Formülü bilinmiyor çünkü 2 dünya savaşında fabrika vuruldu…

3 - Gerçek Osmanlı sıkma kehribarı ilk olarak tesbih şeklinde değildir ! Genellikle süs eşyası olarak yapılmıştır ve bu sebeple objedir…

4 - Örnekteki benim olan malzememiz tarafımızca üniversiteye gönderilmiştir…Hocamızın isminin gizliliğini korumak ve kendisinden izin almadan paylaşım yapmamak açısından raporunu koymadım…Çünkü müzemde bilmediğim üründen yapılan tesbihi sergileyemem…
 

Fakehero

Dekan
Emektar
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,890
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
5,782
Puanları
1,708
Yaş
36
Devlet koleksiyoneriyim 4 bin adet tesbihim var… Şuan sergilemek için müze açıyorum…Eksik söylediniz;

1- Şuanki sıkmalar plastiktir doğru

2- Osmanlı Sıkma Kehribarı Tesbihin Formülü bilinmiyor çünkü 2 dünya savaşında fabrika vuruldu…

3 - Gerçek Osmanlı sıkma kehribarı ilk olarak tesbih şeklinde değildir ! Genellikle süs eşyası olarak yapılmıştır ve bu sebeple objedir…

4 - Örnekteki benim olan malzememiz tarafımızca üniversiteye gönderilmiştir…Hocamızın isminin gizliliğini korumak ve kendisinden izin almadan paylaşım yapmamak açısından raporunu koymadım…Çünkü müzemde bilmediğim üründen yapılan tesbihi sergileyemem…
Yapılış tekniği bilinmese de sizin yaptırdığınız rapora göre kimyasal bileşenlerinin oranından yola çıkarak, kimyevi formulü bilinebilir. Formulde tek eksik olacak şey, yapılış tekniğinin nasıl olduğudur.
 

murat zorluu

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2017
Mesajlar
3,972
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,389
Puanları
358
Yapılış tekniği bilinmese de sizin yaptırdığınız rapora göre kimyasal bileşenlerinin oranından yola çıkarak, kimyevi formulü bilinebilir. Formulde tek eksik olacak şey, yapılış tekniğinin nasıl olduğudur.
Sadece teknik değil; İçeriğide tutturamayanlar var…

Sebebi şu; Günümüzde yeraltı üretim çok fazla ve maalesef sırf ucuz iş yapabilmek için bunları tercih ediyorlar… İçerik olarak çok kaliteli yeni dönemler var; Bunlar biz koleksiyonerler tarafından ayırt edilerbiliyor.
Mesela Görüntü; Çekim kalitesi ve Sesi yada hare yapısı ayırt etmekte dış etkenler…
 

KamtariR

Profesör
Katılım
2 Nisan 2019
Mesajlar
2,784
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,914
Puanları
358
Devlet koleksiyoneriyim 4 bin adet tesbihim var… Şuan sergilemek için müze açıyorum…Eksik söylediniz;

1- Şuanki sıkmalar plastiktir doğru

2- Osmanlı Sıkma Kehribarı Tesbihin Formülü bilinmiyor çünkü 2 dünya savaşında fabrika vuruldu…

3 - Gerçek Osmanlı sıkma kehribarı ilk olarak tesbih şeklinde değildir ! Genellikle süs eşyası olarak yapılmıştır ve bu sebeple objedir…

4 - Örnekteki benim olan malzememiz tarafımızca üniversiteye gönderilmiştir…Hocamızın isminin gizliliğini korumak ve kendisinden izin almadan paylaşım yapmamak açısından raporunu koymadım…Çünkü müzemde bilmediğim üründen yapılan tesbihi sergileyemem…

Hocam bu bir sır değil.

1900 lü yılların başında kimyacı Leo Hendrik Baekeland, fenol ve formaldehit kimyasallarını kullanarak yapay bir reçine elde etti. Bu reçine görüntü olarak kehribara oldukça yakın ve büyük oranda benzer niteliklere sahip.

Fenol ve formaldehit, kimyasal reaksiyona girerek polimerleşir ve ortaya bakalit de denilen formaldehit reçinesi çıkar.

C6H5OH + CH2O

Osmanlı'nın kendi ürettiği bir reçine formülü yok.

----

Bunun madde itibariyle ekonomik değeri de yok. Belki ustasından ve sanatından dolayı tesbihlerin bir değeri olabilir. Ama maddenin bir değeri yok.

Doğal kehribarın ham halde (özellikle daha yaygın olan Baltık kehribarının) gram fiyatı 600 TL civarında iken, bu bakalit reçinenin gramı 10 TL
 

murat zorluu

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2017
Mesajlar
3,972
Çözümler
2
Reaksiyon puanı
1,389
Puanları
358
Hocam bu bir sır değil.

1900 lü yılların başında kimyacı Leo Hendrik Baekeland, fenol ve formaldehit kimyasallarını kullanarak yapay bir reçine elde etti. Bu reçine görüntü olarak kehribara oldukça yakın ve büyük oranda benzer niteliklere sahip.

Fenol ve formaldehit, kimyasal reaksiyona girerek polimerleşir ve ortaya bakalit de denilen formaldehit reçinesi çıkar.

C6H5OH + CH2O

Osmanlı'nın kendi ürettiği bir reçine formülü yok.

----

Bunun madde itibariyle ekonomik değeri de yok. Belki ustasından ve sanatından dolayı tesbihlerin bir değeri olabilir. Ama maddenin bir değeri yok.

Doğal kehribarın ham halde (özellikle daha yaygın olan Baltık kehribarının) gram fiyatı 600 TL civarında iken, bu bakalit reçinenin gramı 10 TL

Ben ne diyorum sen ne diyorsun hocam ?

Bakın ayrı ayrı tek tek anlatıyorum


Sen beni hiç anlamaya çalışmıyorsun ki !
1900’lü yılların başında Osmanlı devleti vardı…

Leo Hendrik Baekeland, Belçika asıllı Amerikalı kimyacı. 1907'de Bakalit adını verdiği ısıdan etkilenmeyen plastik türünü buldu ve bu tarihte Osmanlı vardı (yani ülkemiz için Osmanlı tarihi)

Osmanlı eskiliğinden denir yani antika değeri olan o dönemde üretilmiş ürüne Osmanlı diyoruz. OSMANLI ÜRETTİ demiyoruz.

Antika değeri olan bir ürün Gram ilede satılır; direk bir fiyat ilede alınır.

Gramı 10 TL değildir ! Çünkü yeni sıkma kehribardan bahsetmiyoruz burada ! 10 TL’den sen 100 yaşının üstünde bir reçine’yi obje olarak alamazsın.

Bana gramı on liradan sertifikalı bir (Antika) reçine koyarmısın ama kültür ve turizm Bakanlığından sertifikalı olmalı…

Yani biz 100 yılı devirmiş bir objeden yaptırdığımız tesbihe dönem itibariyle OSMANLI DÖNEM deriz…

Ayrıca ben zaten tesbih-i koleksiyoner olarak yapıyorum yani biriktiriyorum ama SATMIYORUM.

Benim 4 bin tane tesbihim var TR’deki en büyük 10 koleksiyonerden biriyim müze yapıyorum kendime…

Benim kendi inşaat şirketim var müteahhitim ben…
 
Son düzenleme:
Üst