Bence önce sen bilgilenip yanlışlarını eksiklerini gidermelisin eğer sen hergün araştırıp yeni şeyler öğrenir ve bunları ailenle paylaşırsan ama bunu içtenlikle yaparsan eğer abin de dediğin gibi arastırmacıysa merak edicektir ce o sana uymaya senın mutluluğunu görüp sana katılmaya calışıcaktır ama önce sen..
Abimi nasil kurtarırım.
- Konuyu başlatan Çok Bilmiş
- Başlangıç tarihi
- Durum
garmel.373
Asistan
Bunun bir nedeni popüler kültürün gelişen teknolojiye adapte olup kendi rol modellerini ve yaşam tarzlarını dayatabilmesidir. Eleman bakıyor yabancılar gelişmiş biz ise gerideyiz. Saksıyı çalıştırmadan kolaycılığa kaçarak bütün her şeyin kaynağını dinde görüyor. Hristiyanlarda vaktiyle gerideyken biz dinimizi değiştirelim demediler. Onun yerine sebeplerini araştırıp, sorunlarını çözdüler. İşler sadece dua ile olsaydı, her yer Müslümanların olurdu. Unutmamalı ki Allah her şeyi bir sebep sonuç ilişkisine bağlamıştır.
Maalesef diğer nedeni de Müslümanların ortak değerler üzerinden kendi yaşantımıza özgü standartlar koyamamız(koyabilsekte tatbik edemiyoruz)
Misal AB yasaları, spor organizasyonları, çalışma saat ve şartları... liste uzun ve gider.
Geçen türbanlı bir bayan arkadaşımız tekvandoda dünya birincisi olmuş. Bazı yorumlarda ayağı açık ne işi var oralarda diye yazmışlar (ortak değerden kastım bu, her konuda ya evetçiyiz ya hayırcı ortada buluşamıyoruz) Gerçi böyle yorum yazanlar asker dolu bir gemiyle Kıbrıs'a savaşmaya giden kadın sahabenin hayatını okusalar ne düşünürler merak ediyorum...
Kısacası kendi kendimize bir kalite ve değerler ekosistemi oluşturmadıkça, başımıza gelen her kötü olayı dış akımlara bağlarız ki buda bizi devekuşuna çevirir.
=SOH=GarezZz
Asistan
dini sorgulamanın gunah oldugunu bılmeyerek 19 yasında dını sorgulamya baslamıs ve 22 yasında deist olmus bı ınsanım. tum aılem koyu muslumandır dedelerım hocadır annem fılan hala 5 vakıt namaz kılar tum sulalem kapalıdır. sulalemde sadece ben deıstım. ve sunu fark ettım dın oyle muhtesem uydurulmus bı masal kı mılyonlarca ınsan hala buna ınanıyor ama bunun tek bı seebebı var oda korku ve dının sorgulamayı yasaklaması akıl sahıbı bı ınsan ılk basta bı kez olsun dınını korkmadan sorgulasa ne kadar sacma oldunu anlar zaten. ben hayatını bılgıye adamıs bı ınsanım omrum sorgulamakla gecer kesın bılgı sahıbı olmadan ıcını kendı kendıne doldurmayla asla hukum vermem.demek ıstedım su kı ben kuranı deıst olduktan sonra turkce mealını bastan sona 3 kere okumus bı ınsanım yargısız ınfaz yapmıyorum sagdan soldan dolma bılgılere bakıp deıst olmadım kendı kendıme sorgulayıp oldum. ve abınde bu sorgulama yada ınternette gordugu yalan yanlıs bılgıler netıcesınde ateıst olmus ama bırak olsun sonucta dın uydurma oldugu ıcın abın bu ısten zararlı degıl yararlı cıkar. sulalemıızn en zekı ınsanlarından bırısı olan amcamla bu konuyu konustum bı kere kendııs ımamlıkda yapmıstır ve hafızdır. ona cehennemın zalımlıgınden allahın merhametten yoksunlugundan ınsan oglunun 15 mil yıl once var olmasına ragmen bu tembel tanrının sonradan kuran yazıp onuda 1400 yıl once getırmesı gıbı daha buna benzer yuzlerce konu var aklımda. ınanın ben konussam herkes deıst yada ateıst olur amcama oyle sorular sordum kı adamın verdıgı cevap su oldu. senın sordugun bu sorulara kımse cevap veremez bunlar cevabı olmayan sorular. allahın merhametsız hatta sadıst olusunu kabullenıp her ne olursa olsun bas egıp ıtaat etmek zorundayız dedı. hırs yaptım gaza geldım 0553 693 29 07 eger bana dınını savunabılecek varsa gelsın telefonda konusalım. sız nasıl her gordunuzu musluman yapmaya calısıyorsanız bende onu ınandıgı o sahte masaldan cekıp almaya calısıyorum. tek bı ınsanı bılek urtarsam kardır.HA BİDE burası onemlı eger diyelim ki ben yanılıyorsam allah kuran gercekse bi düsünsenize ömründe kımseye zararı olmamıs kendı halınde yasayan gordugu herkese ıyılık yapmaya calısan ben sırf bu dusuncelerımden dolayı sırf sadece ınanmıyortum dıye sızın dınınıze gore sonsuz bı sekılde cehennemde yanıcam. bu nasıl bır sadıstlıktır. bu allah dakı nasıl bı egodur.cehennem sıze basıt gelmesın cehennemın verdıgı azabı en azılı serı katıl veremez allah en azılı serı katılden bıle daha zalım. ve sunu unutmayın dunyada suan 7 milyardan fazla ınsan yasıyor ve 5.5 milyarı gayrı musluman. suan kıyamet kopsa sızın dınınıze goıre hepsı cehennemde yanıcak sebep ? ınanmıyormus yav bunların hepsı ruh hastası pıskopat zalım ınsanlar degıl aynı senın benım gıbı ınsan bunları yakmasının sebebı ne ? üstad ne güzel demiş. TEMELDE İKİMİZDE DİNSİZİZ. SADECE TEK BİR FARKLA. ODA BENİM SİZDEN BİR FAZLA DİNİ DAHA REDDEDİYOR OLMAM. EGER SİZ DİGER TUM OLASI DINLERI NEDEN REDDETTTIGINIZI ANLARSANIZ BUNU SORGULARSANIZ KENDINIZE SORUP CEVAP VEREBILIRSENIZ BENIMDE SIZIN DININIZI NEDEN REDDETTIMI ANLARSINIZ
=SOH=GarezZz
Asistan
attıgın resımdekı ilk4 cümle ayettir. kuranı bastan sona okumus bırı oalrak soyluyorum fakat sonuncusu ayet degıl en fazla uydurma bi hadistir. buhari hadis yazaridir.buharının oyle bı hadıs yazdıgını sanmıyorum buyuk ıhtımal uydurmadır ama yazdıysa bıle buharının uydurmasıdır kuranda ole bırsey yoktur. bana kalsa dınde uydurma ama ulan yerı gelıyo gıne dınınızı ben savunuyom arkdads ya
=SOH=GarezZz
Asistan
nisa 3 ve bakara ayetlerının mealı dogrudur fakat nisa 34 de ayet carpıtılmıs. islamda erkegın kadını dovme hakkı vardır bu dogrudur ama sebep bu degıldır. bunun dıısında gerı kalanlar safsatadır.
=SOH=GarezZz
Asistan
mustafa ıslam oglu ıse ıcınde zerre ıman olan bırısının bı bakısta anlıcagı hoca kılıklı seytanların en basında gelen bırısııdr. kendı yazdıgı kıtapta peygambere kıbırlı adam dıyen bı zattır. yolundan gıttın ınsanları ıyı tanı derım be kardes. mehmet okuyanın tek bı dogru sozu vardır o da kım dın adına konusuyorsa kuranı konusmak zorundadır dıyor. bi musluman kendıne ancak kuranı kaynak almalıdır. onder olarak da peygamber bunun dısında kalan herkese rest cekmelıdır bunu sızlere bır deıst olarak kuranı 3 kere okumus tum ayetlerını bılen bır deıst olarak soyluyorum. dınınıze sahıp cıkın
Son düzenleyen moderatör:
=SOH=GarezZz
Asistan
tam aksıne korkak olan dıne ınanandır eger sorgulayacak cesaretı olsa hakıkatı bulur zaten. birde olume dındarlar ınanır ateıst te deıstte agnostıkde olumden sonrasına ınanmaz ve olumden korkmaz. bolsukda oldugu dogrudur kendımden bılrıımAteist, korkaktır. Boşluktadır. Ölümden korkar, sonrasını düşünmek bile istemez..
isyankar42
Profesör
ateistlerde (aşağıda yazdığım) yaşanan olayı sorgulayacak zeka ah olsa...
Dinin yükümlerinden ah bi korkmayıp cesaret gösterseler...
Bunu 3.kez gönderiyorum bunun üzerine kimse bişey yazamaz....
3 ATEİST
Şems-i Tebrizi mescitte talebelere ders veriyordu. Konu teyemmüm abdestiydi; talebelere bir kerpiçle teyemmüm abdestinin nasıl alınacağını gösteriyordu. Gelen grup üç sual sormak istediğini belirtti. Şems-i Tebrizi,
“Sorun” dedi. Adamlar içlerinden birini sözcü seçtiler. Adam ilk olarak şunu sordu:
“Siz Müslümanlar Allah var dersiniz, ama Allah'ı göstermezsiniz; varsa gösterin, görelim ki inanalım” dedi. Şems-i Tebrizi,
“Öbür sorunu da sor!” dedi. Filozof,
“Sizler şeytanın ateşten yaratıldığını söylüyor, sonra da onun ahirete cehenneme atılıp ateşle azap edileceğine inanıyorsunuz. Hiç ateş ateşe azap eder, acı verir mi?” diye sordu. Şems-i Tebrizi,
“Peki, diğer sorunu da sor!” dedi. Filozof,
“Sizler ‘Herkes dünyada yaptıklarının cezasını ahirette çekecek, orada mahkeme kurulacak, hesap sorulacak’ diyorsunuz. Bırakın insanları, nasıl isterlerse öyle yaşasınlar, ne istiyorlarsa yapsınlar. Ayrıca mahkemeye ne gerek var?” dedi.
Adam sorularını tamamlamıştı. Şimdi bunların cevabını istiyordu. Kendine göre cevap verilmeyecek sorular sormuştu. Herkes Şems-i Tebrizi'ye bakıyordu. O ise gayet sakindi. Yerinden kalktı, filozofun yanına geldi ve elindeki kerpici adamın başına vurdu. Filozof “Vah başım” diyerek başına sarıldı. Şems-i Tebrizi çok şiddetli vurmamış olsa da adamın canı yanmış ve başı biraz şişmişti. Adam bir sağa bir sola baktı, bu kadar insana birkaç kişi ile yapacağı bir şey yoktu. Hemen dışarı çıktı, başını tutarak o bölgedeki mahkemeye gitti. Şems-i Tebrizi’yi hâkime şikâyet etti.
Hâkim, “Bu nasıl olur” diyerek Şems-i Tebrizi’yi mahkemeye çağırttı. Durumu sordu. Şems-i Tebrizi,
“Ben ona kötülük etmedim, sadece sorduğu sorulara cevap verdim” dedi. Hâkim,
“Bu nasıl cevap vermektir. Adam acı içinde kıvranıyor, senden şikâyetçidir, işin aslı nedir?" diye sordu.
Şems-i Tebrizi şöyle anlattı:
“Efendim, bu adam bana ‘Allah varsa göster, göreyim ki inanayım’ dedi. Ben de buna, ‘Olan her şey baş gözü ile gözükmez, işte misali’ dedim; başına darbe vurup acıttım. Şimdi bu felsefeci, başındaki acıyı göstersin de görelim. Eğer başında bir acı yoksa niçin beni şikâyete geldi? Varsa göstersin!” dedi. Filozof, şaşırarak,
“Başımda acı var ama gösteremem” dedi. Şems-i Tebrizi de, ‘İşte bu acı gibi, Allah Teala da vardır, fakat kafa gözüyle görülmez, O ancak akılla bilinir, kalple tanınır, ruhla sevilir, ahirette nurla görülür” dedi.
Şems-i Tebrizi ikinci soruya verdiği yanıtı şöyle açıkladı:
“Bu adam, sizler ‘Şeytan ateşten yaratıldı, ahirette ateşe atılacak ve ateşle azap görecek’ diyorsunuz; ateş ateşe ne zarar verir ki?’ dedi. Ben de topraktan yaratılan bu insana topraktan yapılmış bir kerpiçle vurdum. Ona, ‘Bak toprak toprağa nasıl acı veriyor, biraz daha hızlı vursaydım öldürürdü, demek ki ateş ateşe azap eder demek istedim’ dedi.
Şems-i Tebrizi üçüncü sorunun cevabını şöyle açıkladı:
“Bu adam bana, ‘Bırakın insanları dünyada herkes istediğini yapsın, niçin ahirette mahkeme, hesap ve ceza var?’ dedi. Ben de onun başını vurmak istedim ve vurdum. O niçin hemen mahkemeye koştu? Ben ona şunu demek istedim:
“Bu dünya da herkes istediğini yaparsa âlemi zulüm kaplar. Kendisine zulüm yapılan çok insan var ki zayıftır, zalimden hakkını alamaz. Herkes mahkeme bulamaz. İşte Allah ahirette mahkeme kurup herkese yaptığının hesabını soracak, zalimden mazlumun hakkını alacak, gereken cezayı verecek ve adalet yerini bulacak” dedim.
Felsefeci bu güzel cevaplar karşısında hayret etti, mahcup oldu söz söyleyemez hale düştü. Hâkime dönüp,
“Ben sorduğum soruların cevaplarını şimdi anladım” dedi.
Matthew Bellamy
Profesör
Arkadaş n'oluyor ne konuymuş ya 
Ahahah ne konuştunuz be
Ahahah ne konuştunuz be 
- Katılım
- 8 Şubat 2014
- Mesajlar
- 9,024
- Çözümler
- 3
- Reaksiyon puanı
- 3,925
- Puanları
- 1,358
Okumak güzel bir şey. okuduğunu anlayabilmek daha güzel bir şey. Anlayabilme kabiliyeti gelişemeyen insanlar, okudukları ve duydukları içinden hep kendi amaçlarına yarayanları seçme alışkanlığı edinmiş ve işine yaramayanları yok saymış kişiler. Cehalet bilgisizlik yada imkânsızlık değil, kötü niyettir.
Bu konu gibi insanları sürükleyen konularda, hep insanlar meşgul edilir, işinden edilir. Bu tür konular bizde hiç eksik olmaz. Sürekli böyle benzer konular gündeme getirilerek, bizi bağlamak ve önlemek isteniyor. Gönül gözü açık olan, sadece sözleri değil, satır aralarınıda okumayı bilir.
Dini olmayanların bir boşluk içinde olmalarının nedenide, onların Namuz, Ahlak, Onur gibi değerlerinin olmayışı. bunlar dini değerler. Ateistlerin Ahlak' alternatşf olarak ortaya attıkları değer olan "Etik" ise, kabullenebilirlik esasına dayanıyor ve toplum içinde hoş görülebilenler ile sınırlıdır. Bu dınır ise, toplumun görüşü körleştirilerek genişletilebilir. Nazi Almanyası zamanında Etik anlayışı o kadar genişlemişti ki, kendilerinden olmayanların Gaz odalarında sstematik olarak zehirlenmesi normal bir hal olarak karşılanmaya başlamıştı.
Ateizm Komunizm ile başladı ve amacı dini değerleri yıkarak, insanların daha kolay yönlendirilebilmesini sağlamaktı. Lenin için din büyük bir engeldi çünkü öldürmeyi günah bilen insanlar kendi kardeşlerini devrim adına öldürmekte gönülsüzdüler. İnsanları dinden uzaklaştırmak, dinsizleştirmek, her zaman diktatör rejimlerin işine gelmiştir. Çünkü din'lere gçöre onların amaçları ve faalleri günahtı.
Bir dinsiz için ahlâk diye bir şey olamdığından, çalmak, kandırmak, zimmet, himmet gibi şeylerinde onlar için bir sakıncası yoktur. İşlerine gelirse İmam olup Camii de namaz da kıldırılar, çıkarları varsa, Ana'larını da satarlar, Vatan'larını da satarlar. Onlar için geçerli olan nefisleri, kişisel tatminleri.
Biz müslümalar diğer din'leri yok saymıyoruz. Tüm Peygaberler, bizimde peygamberlerimiz. Kabul etmediğimiz din'ler, İnsanların kendi uydurması olan dinler. Şamanizm, Budizm gibi fantazi dinleri.
Bu konu gibi insanları sürükleyen konularda, hep insanlar meşgul edilir, işinden edilir. Bu tür konular bizde hiç eksik olmaz. Sürekli böyle benzer konular gündeme getirilerek, bizi bağlamak ve önlemek isteniyor. Gönül gözü açık olan, sadece sözleri değil, satır aralarınıda okumayı bilir.
Dini olmayanların bir boşluk içinde olmalarının nedenide, onların Namuz, Ahlak, Onur gibi değerlerinin olmayışı. bunlar dini değerler. Ateistlerin Ahlak' alternatşf olarak ortaya attıkları değer olan "Etik" ise, kabullenebilirlik esasına dayanıyor ve toplum içinde hoş görülebilenler ile sınırlıdır. Bu dınır ise, toplumun görüşü körleştirilerek genişletilebilir. Nazi Almanyası zamanında Etik anlayışı o kadar genişlemişti ki, kendilerinden olmayanların Gaz odalarında sstematik olarak zehirlenmesi normal bir hal olarak karşılanmaya başlamıştı.
Ateizm Komunizm ile başladı ve amacı dini değerleri yıkarak, insanların daha kolay yönlendirilebilmesini sağlamaktı. Lenin için din büyük bir engeldi çünkü öldürmeyi günah bilen insanlar kendi kardeşlerini devrim adına öldürmekte gönülsüzdüler. İnsanları dinden uzaklaştırmak, dinsizleştirmek, her zaman diktatör rejimlerin işine gelmiştir. Çünkü din'lere gçöre onların amaçları ve faalleri günahtı.
Bir dinsiz için ahlâk diye bir şey olamdığından, çalmak, kandırmak, zimmet, himmet gibi şeylerinde onlar için bir sakıncası yoktur. İşlerine gelirse İmam olup Camii de namaz da kıldırılar, çıkarları varsa, Ana'larını da satarlar, Vatan'larını da satarlar. Onlar için geçerli olan nefisleri, kişisel tatminleri.
Biz müslümalar diğer din'leri yok saymıyoruz. Tüm Peygaberler, bizimde peygamberlerimiz. Kabul etmediğimiz din'ler, İnsanların kendi uydurması olan dinler. Şamanizm, Budizm gibi fantazi dinleri.
Son düzenleme:
Bloother
Rektör
İşte burada çok güzel bir örnek var, ibret almasını bilene.. Sorguladığını, araştırdığını zanneden, kendini akıllı, milyarlarca insanı ahmak ilan eden ibretlik bir emsal.. Bazıları araştırır, Müslüman olur, Müslümanlar da araştırıp(!) deist oluyor ne hikmetse.. Aslında araştırdığını sanıp işine gelmediği için kaçıyor böyle işte.. Ölüme kadar kaçabilirsiniz, kabirden kaçış yoktur..
Black15
Asistan
Hocam sonuna kadar haklısınız. Kur'an 'ı 3 kez okumasına rağmen ders alamamışsa bu kendi işine gelene inandığını gösteriyor.Kendilerinin inanmadığını söyleyerek, kendileri ile günah arasındaki engel gördükleri dini kaldırdıklarını sanıyorlar.
=SOH=GarezZz
Asistan
23 yasindayim. Bu yasima kadar zina alkol sigara gece klibu disko kari kiz ortami allina ne gelirse hepsinden uzak durum. Lise 2 de allaha yemin etmistim o gun bu gundur haram yemedim allahi kimse benim kadar sevemez(di) oyle bagliydim allaha senin ateistlere baktigin gibi bakardim bende taki bazi seylerin farkina varama kadar. Ama ben sana ne desem bos gelir cunku ben muslumanken ayni hissi bende yasiyordum. Benim fikirlerim burda yazicak kadar kisa degil. O yuzden senin dinin sana benimki bana
=SOH=GarezZz
Asistan
Bu arada allah ilk once kimsenin dinine karisikmamasi gerektigini yazmis kurana sonra caymis. Musluman olup da dinden cikanlarin boynunjn vurulmasini istemistir. Ve kafirlerin öldurulmesini emretmistir. Bakara suresi 191. Ayete bi goz at derim
Bloother
Rektör
Sen zaten hiçbir şeyin farkında değildin, ailenin yarım yamalak eğitmesiyle bir inanca sahip oldun, sonra kendince öğrenmeye sıfırdan başladın ve şu an ailenin öğrettiğinden bile yarımsın..
Allah(c.c), dini tebliği emreder. Zorla dine sokun demez. Allah(c.c), dine karışılmaması gerektiğini, Kur'an'ın SONDAN 6. sure olan Kafirun suresinin son ayetinde bildirmiştir. Başta bildirmemiştir.
Sen önce, Allah(c.c)'ın verdiği sonsuz nimete karşı 5 vakit huzura duramayınca güzelsin(!), merhametlisin(!).. Cezasına gelince sadist..
Son düzenleyen moderatör:
- Konuyu başlatan
- #107
Çok Bilmiş
Doçent
Konu patladı
Neutral
Profesör
- Katılım
- 14 Mart 2009
- Mesajlar
- 1,947
- Reaksiyon puanı
- 179
- Puanları
- 243
- Yaş
- 41
Bu tartışmalar hiç bitmez, Kuran-ı' İncil'i, Tevrat'ı ve diğer olası küçük ve büyük etnik Dinleri okudum.
Sonra anladım ki değil bu kadar çeşitli Dinleri okumak kendi Dinini bile bilmeyen insanlar en çok konuşan ve en mantıksız konuşan olarak görebiliyorum. Ne kadar bilgisizsen o kadar sorgulamaktan korkup tehditkar konuşursun.
Kimi karşıma aldıysam benden daha çok Dini bilgisi yoktu hatta hiç yoktu ama konuştum ve su üzerinde kayboldu misali. Diyeceğim sorgulayan , araştıran , çözümleyen hiç kimse hiç bir Dinden ayetleri cımbızla çekmez ana temasını işler ki güzel bir özet çıkarır sadece korkularınız sizi durdurur ve sorgulamaktan kaçarsınız.
Sonra anladım ki değil bu kadar çeşitli Dinleri okumak kendi Dinini bile bilmeyen insanlar en çok konuşan ve en mantıksız konuşan olarak görebiliyorum. Ne kadar bilgisizsen o kadar sorgulamaktan korkup tehditkar konuşursun.
Kimi karşıma aldıysam benden daha çok Dini bilgisi yoktu hatta hiç yoktu ama konuştum ve su üzerinde kayboldu misali. Diyeceğim sorgulayan , araştıran , çözümleyen hiç kimse hiç bir Dinden ayetleri cımbızla çekmez ana temasını işler ki güzel bir özet çıkarır sadece korkularınız sizi durdurur ve sorgulamaktan kaçarsınız.
Bloother
Rektör
Sorun yok, bunlar da senin abin sayılır..Konu patladı
- Konuyu başlatan
- #110
Çok Bilmiş
Doçent
Ayn konuyu kitlemeyim o zaman
- Katılım
- 8 Şubat 2014
- Mesajlar
- 9,024
- Çözümler
- 3
- Reaksiyon puanı
- 3,925
- Puanları
- 1,358
İman = İnanç, Din = İnancınızı nasıl uygulayacağınızın yoludur. Allah insanlara inaçlarını nasıl uygulamaya sokacaklarını Kur'an ile bildirmiş. Peygamberiimiz bunu uygulayarak bize nasıl uygulanabildiğini göstermiş.İnandığınız kadar Müslüman'sınız, İbadetiniz kadar sevabınız olur. İnanmadığınız bir şeyi yapmak zorunda değilsiniz. İnanmadığınız bir şeyi yapmak gönlünüzdende gelmez. İnançsız din olmaz, dinsiz tek başına iman olmaz. Herkes neye inanacağını kendisi bilir.
Kimi Allah'ın gücüne inanır ve İmansız kalmaktan korkar, kimi ise para'nın gücüne inanır ve parasız ve aç sefil kalmaktan korkar. Herkes neye inanırsa o dur.
Kimi Allah'ın gücüne inanır ve İmansız kalmaktan korkar, kimi ise para'nın gücüne inanır ve parasız ve aç sefil kalmaktan korkar. Herkes neye inanırsa o dur.
isyankar42
Profesör
Sadece Buna cevap bekliyorum
3 ateist
şema mescitte talebelere ders veriyordu. Konu teyemmüm abdestiydi; talebelere bir kerpiçle teyemmüm abdestinin nasıl alınacağını gösteriyordu. Gelen grup üç sual sormak istediğini belirtti. Şems-i Tebrizi,
“Sorun” dedi. Adamlar içlerinden birini sözcü seçtiler. Adam ilk olarak şunu sordu:
“Siz Müslümanlar Allah var dersiniz, ama Allah'ı göstermezsiniz; varsa gösterin, görelim ki inanalım” dedi. Şems-i Tebrizi,
“Öbür sorunu da sor!” dedi. Filozof,
“Sizler şeytanın ateşten yaratıldığını söylüyor, sonra da onun ahirete cehenneme atılıp ateşle azap edileceğine inanıyorsunuz. Hiç ateş ateşe azap eder, acı verir mi?” diye sordu. Şems-i Tebrizi,
“Peki, diğer sorunu da sor!” dedi. Filozof,
“Sizler ‘Herkes dünyada yaptıklarının cezasını ahirette çekecek, orada mahkeme kurulacak, hesap sorulacak’ diyorsunuz. Bırakın insanları, nasıl isterlerse öyle yaşasınlar, ne istiyorlarsa yapsınlar. Ayrıca mahkemeye ne gerek var?” dedi.
Adam sorularını tamamlamıştı. Şimdi bunların cevabını istiyordu. Kendine göre cevap verilmeyecek sorular sormuştu. Herkes Şems-i Tebrizi'ye bakıyordu. O ise gayet sakindi. Yerinden kalktı, filozofun yanına geldi ve elindeki kerpici adamın başına vurdu. Filozof “Vah başım” diyerek başına sarıldı. Şems-i Tebrizi çok şiddetli vurmamış olsa da adamın canı yanmış ve başı biraz şişmişti. Adam bir sağa bir sola baktı, bu kadar insana birkaç kişi ile yapacağı bir şey yoktu. Hemen dışarı çıktı, başını tutarak o bölgedeki mahkemeye gitti. Şems-i Tebrizi’yi hâkime şikâyet etti.
Hâkim, “Bu nasıl olur” diyerek Şems-i Tebrizi’yi mahkemeye çağırttı. Durumu sordu. Şems-i Tebrizi,
“Ben ona kötülük etmedim, sadece sorduğu sorulara cevap verdim” dedi. Hâkim,
“Bu nasıl cevap vermektir. Adam acı içinde kıvranıyor, senden şikâyetçidir, işin aslı nedir?" diye sordu.
Şems-i Tebrizi şöyle anlattı:
“Efendim, bu adam bana ‘Allah varsa göster, göreyim ki inanayım’ dedi. Ben de buna, ‘Olan her şey baş gözü ile gözükmez, işte misali’ dedim; başına darbe vurup acıttım. Şimdi bu felsefeci, başındaki acıyı göstersin de görelim. Eğer başında bir acı yoksa niçin beni şikâyete geldi? Varsa göstersin!” dedi. Filozof, şaşırarak,
“Başımda acı var ama gösteremem” dedi. Şems-i Tebrizi de, ‘İşte bu acı gibi, Allah Teala da vardır, fakat kafa gözüyle görülmez, O ancak akılla bilinir, kalple tanınır, ruhla sevilir, ahirette nurla görülür” dedi.
Şems-i Tebrizi ikinci soruya verdiği yanıtı şöyle açıkladı:
“Bu adam, sizler ‘Şeytan ateşten yaratıldı, ahirette ateşe atılacak ve ateşle azap görecek’ diyorsunuz; ateş ateşe ne zarar verir ki?’ dedi. Ben de topraktan yaratılan bu insana topraktan yapılmış bir kerpiçle vurdum. Ona, ‘Bak toprak toprağa nasıl acı veriyor, biraz daha hızlı vursaydım öldürürdü, demek ki ateş ateşe azap eder demek istedim’ dedi.
Şems-i Tebrizi üçüncü sorunun cevabını şöyle açıkladı:
“Bu adam bana, ‘Bırakın insanları dünyada herkes istediğini yapsın, niçin ahirette mahkeme, hesap ve ceza var?’ dedi. Ben de onun başını vurmak istedim ve vurdum. O niçin hemen mahkemeye koştu? Ben ona şunu demek istedim:
“Bu dünya da herkes istediğini yaparsa âlemi zulüm kaplar. Kendisine zulüm yapılan çok insan var ki zayıftır, zalimden hakkını alamaz. Herkes mahkeme bulamaz. İşte Allah ahirette mahkeme kurup herkese yaptığının hesabını soracak, zalimden mazlumun hakkını alacak, gereken cezayı verecek ve adalet yerini bulacak” dedim.
Felsefeci bu güzel cevaplar karşısında hayret etti, mahcup oldu söz söyleyemez hale düştü. Hâkime dönüp,
“Ben sorduğum soruların cevaplarını şimdi anladım” dedi.
şema mescitte talebelere ders veriyordu. Konu teyemmüm abdestiydi; talebelere bir kerpiçle teyemmüm abdestinin nasıl alınacağını gösteriyordu. Gelen grup üç sual sormak istediğini belirtti. Şems-i Tebrizi,
“Sorun” dedi. Adamlar içlerinden birini sözcü seçtiler. Adam ilk olarak şunu sordu:
“Siz Müslümanlar Allah var dersiniz, ama Allah'ı göstermezsiniz; varsa gösterin, görelim ki inanalım” dedi. Şems-i Tebrizi,
“Öbür sorunu da sor!” dedi. Filozof,
“Sizler şeytanın ateşten yaratıldığını söylüyor, sonra da onun ahirete cehenneme atılıp ateşle azap edileceğine inanıyorsunuz. Hiç ateş ateşe azap eder, acı verir mi?” diye sordu. Şems-i Tebrizi,
“Peki, diğer sorunu da sor!” dedi. Filozof,
“Sizler ‘Herkes dünyada yaptıklarının cezasını ahirette çekecek, orada mahkeme kurulacak, hesap sorulacak’ diyorsunuz. Bırakın insanları, nasıl isterlerse öyle yaşasınlar, ne istiyorlarsa yapsınlar. Ayrıca mahkemeye ne gerek var?” dedi.
Adam sorularını tamamlamıştı. Şimdi bunların cevabını istiyordu. Kendine göre cevap verilmeyecek sorular sormuştu. Herkes Şems-i Tebrizi'ye bakıyordu. O ise gayet sakindi. Yerinden kalktı, filozofun yanına geldi ve elindeki kerpici adamın başına vurdu. Filozof “Vah başım” diyerek başına sarıldı. Şems-i Tebrizi çok şiddetli vurmamış olsa da adamın canı yanmış ve başı biraz şişmişti. Adam bir sağa bir sola baktı, bu kadar insana birkaç kişi ile yapacağı bir şey yoktu. Hemen dışarı çıktı, başını tutarak o bölgedeki mahkemeye gitti. Şems-i Tebrizi’yi hâkime şikâyet etti.
Hâkim, “Bu nasıl olur” diyerek Şems-i Tebrizi’yi mahkemeye çağırttı. Durumu sordu. Şems-i Tebrizi,
“Ben ona kötülük etmedim, sadece sorduğu sorulara cevap verdim” dedi. Hâkim,
“Bu nasıl cevap vermektir. Adam acı içinde kıvranıyor, senden şikâyetçidir, işin aslı nedir?" diye sordu.
Şems-i Tebrizi şöyle anlattı:
“Efendim, bu adam bana ‘Allah varsa göster, göreyim ki inanayım’ dedi. Ben de buna, ‘Olan her şey baş gözü ile gözükmez, işte misali’ dedim; başına darbe vurup acıttım. Şimdi bu felsefeci, başındaki acıyı göstersin de görelim. Eğer başında bir acı yoksa niçin beni şikâyete geldi? Varsa göstersin!” dedi. Filozof, şaşırarak,
“Başımda acı var ama gösteremem” dedi. Şems-i Tebrizi de, ‘İşte bu acı gibi, Allah Teala da vardır, fakat kafa gözüyle görülmez, O ancak akılla bilinir, kalple tanınır, ruhla sevilir, ahirette nurla görülür” dedi.
Şems-i Tebrizi ikinci soruya verdiği yanıtı şöyle açıkladı:
“Bu adam, sizler ‘Şeytan ateşten yaratıldı, ahirette ateşe atılacak ve ateşle azap görecek’ diyorsunuz; ateş ateşe ne zarar verir ki?’ dedi. Ben de topraktan yaratılan bu insana topraktan yapılmış bir kerpiçle vurdum. Ona, ‘Bak toprak toprağa nasıl acı veriyor, biraz daha hızlı vursaydım öldürürdü, demek ki ateş ateşe azap eder demek istedim’ dedi.
Şems-i Tebrizi üçüncü sorunun cevabını şöyle açıkladı:
“Bu adam bana, ‘Bırakın insanları dünyada herkes istediğini yapsın, niçin ahirette mahkeme, hesap ve ceza var?’ dedi. Ben de onun başını vurmak istedim ve vurdum. O niçin hemen mahkemeye koştu? Ben ona şunu demek istedim:
“Bu dünya da herkes istediğini yaparsa âlemi zulüm kaplar. Kendisine zulüm yapılan çok insan var ki zayıftır, zalimden hakkını alamaz. Herkes mahkeme bulamaz. İşte Allah ahirette mahkeme kurup herkese yaptığının hesabını soracak, zalimden mazlumun hakkını alacak, gereken cezayı verecek ve adalet yerini bulacak” dedim.
Felsefeci bu güzel cevaplar karşısında hayret etti, mahcup oldu söz söyleyemez hale düştü. Hâkime dönüp,
“Ben sorduğum soruların cevaplarını şimdi anladım” dedi.
- Konuyu başlatan
- #113
Çok Bilmiş
Doçent
Hep aynı cevabı veriyorsun.Sen de suna cevap ver o zaman.Allah neden dağlara elektronlara hücrelere bakın hayret edin demiş.Allahin ol dese olur zaten neden hayret edelim.Bende Müslümanım
- Konuyu başlatan
- #114
Çok Bilmiş
Doçent
Ayrıca bu sadece hikaye yani benimki soru seninki soru değil
Bloother
Rektör
Hayret edin derken, ibret almayı kastediyor.. Allah'ın varlığının delillerine şahit olun diyor.. Bu kusursuz yaratılışa nasıl, kendi kendine oldu diyebilirsiniz? diyor..
isyankar42
Profesör
Hikaye feyil yaşanmış bir olay 0 işte ateistlerin kabul etmediği herşeyin cevabı
- Konuyu başlatan
- #117
Çok Bilmiş
Doçent
Peki isyankar Allah a isyan etmezsin inşallah sen anca bana laf at saçma konular falan de sanane bundan kavga mı istiyorsun sen ortalık karıştırıcı diyorsun bana
isyankar42
Profesör
Kindimde dahil herkesi tebrik ediyorum 6. sayfaya(tapatalk 12) ulaştık abin araştırmacıymış ya ver eline bilgisayarı okusun bu 12 sayfayı
=SOH=GarezZz
Asistan
hırf 1.5 milyar insan islama ınanıyor dıye bu ıslamın dogru oldugunu gostermez o zaman ınanmayan 5.5 milyar insana bi bak derim ayrıca dunyadakı en yaygın dın hrıstıyanlıktır. sen cogunluga bakıyorsan eger gıt hrıtıyan ol
- Durum
