Şuraya bir şeyler karalayalım...
Özgürlük diye bağıranlara bir iki sorum var. Özgürlükten ne anlıyorsunuz? Özgürlük denince aklınıza ne geliyor? Lütfen bu iki önemli soruyu cevaplayınız.
Başka bir insanın mahremine girersin, küfürler edersin, iftiralar atarsın, insanlık dışı şeyler söylersin, devleti yönetenlere en üst makamlara küfürler edersin, ailesine saldırırsın, eşine ağıza alınmayacak laflar söylersin, ingilizce olarak yazılar yazar ve yalan yanlış bilgiler ile ülkenin uluslararası itibarını azlatmaya çalışır ve onlarca düşmanın ekmeğine yağ sürersin, istediğin makaleyi yazar ve gazetede yayınlarsın, gerçekle alakası olmayan milyon tane başlık ile gazetelerini doldurur ve bunları yayınlarsın, çıkıp gösterini yaparsın, polise taş atarsın, camları kırarsın, bankaları yağmalarsın, otobüsleri yakarsın, milletin cebinden verdiği seninde verdiğin vergiler ile alınan kamu mallarına büyük zararlar getirirsin(protesto ve ilgili olaylar da göz altına alınılır.) ve sonuç olarak tutuklanmaz, mahkemeye çıkartılmaz, evinden gelip alınmazsın. Kimse sana bundan dolayı bir ceza uygulamaz. Kimse sana bu düşünceni belirttin diye bir ceza uygulamaz. Sonra dersin ki özgür değilim. Özgürlük istiyorum... İran oluyoruz... -ki iran gerçekten öyle mi? yoksa Amerikan provokandasına mı mağruz kalıyoruz?- Tecavüzün cezası vardır ama bir çocuğa tecavüz eden ve kendisine insan, hayvan vb. kelimeler ile hitap edilmeyecek şeyler bile bu ülkede özgür kalıyor özgür. Adalet olmayan bir ülke burası yoktur adalet. Yoksa siz olduğunu mu düşünüyorsunuz?
"İnternet'te her şey serbest olmalıdır. Hiçbir denetime tabi tutulmamalıdır. Çünkü insanlar kendi kararlarını kendileri verir. Gireceği yeri kendileri belirler. Gördüğü şeylerden ise etkilenmez ve bunun sonucunda meydana gelebilecek hasarlar kişinin kendisine aittir." düşüncesine sahip kişilere soruyorum. DeepWeb/Darknet diye adlandırılan internetin kötü bir tarafı vardır. Bunu bilmeyenler hakkında araştırma yaparak bilgi sahibi olabilirler. Kısacası bu ortamda bulunan şeyler insanlığın tamamen en karanlık noktasını oluşturur. Uyuşturucu satımından, pedofillere, nekrofillere, insanlar üzerinde deneyler yapanlara kadar ulaşan iğrençlikler zincirinin tanımıdır bu "DeepWeb". Sadece bunlar değil ayrıca devlet sırlarının bulunduğu karanlık bir yerdir. Bu siteler halk tarafından erişilebilir olsa ve kişi kendinden sorumludur mantığı ile devlet hiç birşey yapmasa 10 yaşında ki çocuğunun oraya girip bundan etkilenmeyeceğini kimse iddia edemez. Aynı şekilde 50 yaşında ki adamında... Dolayısıyla özgürlük tanımını yaparken internetin tamamen açık, şeffaf ve engelsiz bir yer olmasını beklemek aptallıktır. Şimdi soruyorum sizce internet özgür mü olmalıdır?
Yukarıda ki paragraf özgürlük tanımının nasıl sınırlandığını açıklamak için sunulan bir örnektir.
Peki Twitter'ın kapatılması özgürlüğe müdahale midir? Özgürlüğümüz kapatılarak engelleniyor mu? Düşünce özgürlüğümüz kısıtlanıyor mu? Onlarca ülkede iç savaş çıkartmış, canlar yakmış, ekonomileri zora sokmuş bir yapıyı kapatmak doğru mudur? 1 tanesi doğru bir bilgi ise milyon tanesi yalan yanlış bilgiler ile süslenen bu mecra ve bu mecrada bulunan kişilerin(hiçbir zaman hepsi değildir.) sorgulama zafiyetinin bulunmasından dolayı her haberi "retweet" yaparak ve bu "retweet" yaptığı habere inanarak bir başkasına inandırmaya çalıştığı bu mecra da yanlışlıklar silsilesinin durmak bilmeyen bir yayılma ile doğru bilgiye ulaşımı engellemesi ile hava da süzülen kağıt misali rüzgar(kuş) onu nereye sürüklerse oraya sürükleyen bu yapıyı kapatmak doğru mudur?
Peki Twitter sadece şirket kurduğu ülkenin mi yasasına bağlıdır? Hayır değildir. Hizmet verdiği ülkenin yasasına da bağlıdır. Eğer ki mahkeme sana derse ki şu şu ve şunu bana vereceksin. Yasamız bize bu hakkı tanıyor. Eğer bizim ülkemizde bizim vatandaşlarımıza hizmet yapacaksanız bu kurallara uymalısınız ve bu kurallara uymadığınız takdirde gerekli yaptırımlar uygulanacaktır. Olması gereken de bu davranıştır. Youtube nasıl ingiltereye belli takım haklar tanıyor. Sana da tanıyacak. Yoksa ülkende hizmet etmesini engellersin. Eğer ki sen bu ülke üzerinden milyonlarca lira kazanıpta bu bilgileri vermiyor isen cezasını da çekersin. Bu durumda ülkesini değilde "elin" şirketini savunan kişiler ise terazinin yanlış tarafında olduklarını unutuyorlar. Hükümet diyor ki bu yüzden kapattık bizde buna göre yazıyoruz. Farz edin ki bu yüzden kapatmadı. Üstteki paragraflarda geçenler yüzünden kapattı. Doğru mu yaptı? Hayır.
Hayır, eğer ki Twitter hükümetin taleplerini yerine getirmiyor, farklı yolda sunmuyor ve uzlaşmada sunmadığı için değilde yukarıda ki paragraflarda geçenler yüzündeyse hayır yanlış yapmıştır. Çünkü internetin üst tabakasında hiçbir şey engellenerek durdurulamaz. Bu ancak çığlıklara sebep olur. İnternet böyle bir ortamdır. Eğer ki kontrol altına almak istiyorsan onun istediği şekilde oynaman gerekir. Oyunun kuralını bilirsen üstün olursun. Oyunun kuralı şudur internetin sahibi olmak. Kısa ve net budur işte işin sırrı. Çalışacaksın eşşek gibi çalışacaksın. Artık sadece barajlar yapmakla onla bunla olmuyor. Dünyanın kullandığı bir mecrayı sen yapacaksın. Sen yazılımlar kurup, botlar yollayarak onu şunu bunu yaparak Türkiye provokandası yapacaksın. İşte işin sırrı budur. Bu mecraları engellemek daha da cazip hale getirip bilmeyeni bilen duruma getiriyor. Kaş yaparken göz çıkartılıyor...
Babası tarafından hiçbir kurala tâbi tutulmaksızın yetiştirilmesi sonucunda önüne koyduğu en ufak yararlı/yararsız engel de isyan eden ergen kız/oğlu durumunda kurtulup düşünen ama aptal kitle olarak değil birey olarak düşünen millet olmamız dileğiyle...
Özgürlük diye bağıranlara bir iki sorum var. Özgürlükten ne anlıyorsunuz? Özgürlük denince aklınıza ne geliyor? Lütfen bu iki önemli soruyu cevaplayınız.
Başka bir insanın mahremine girersin, küfürler edersin, iftiralar atarsın, insanlık dışı şeyler söylersin, devleti yönetenlere en üst makamlara küfürler edersin, ailesine saldırırsın, eşine ağıza alınmayacak laflar söylersin, ingilizce olarak yazılar yazar ve yalan yanlış bilgiler ile ülkenin uluslararası itibarını azlatmaya çalışır ve onlarca düşmanın ekmeğine yağ sürersin, istediğin makaleyi yazar ve gazetede yayınlarsın, gerçekle alakası olmayan milyon tane başlık ile gazetelerini doldurur ve bunları yayınlarsın, çıkıp gösterini yaparsın, polise taş atarsın, camları kırarsın, bankaları yağmalarsın, otobüsleri yakarsın, milletin cebinden verdiği seninde verdiğin vergiler ile alınan kamu mallarına büyük zararlar getirirsin(protesto ve ilgili olaylar da göz altına alınılır.) ve sonuç olarak tutuklanmaz, mahkemeye çıkartılmaz, evinden gelip alınmazsın. Kimse sana bundan dolayı bir ceza uygulamaz. Kimse sana bu düşünceni belirttin diye bir ceza uygulamaz. Sonra dersin ki özgür değilim. Özgürlük istiyorum... İran oluyoruz... -ki iran gerçekten öyle mi? yoksa Amerikan provokandasına mı mağruz kalıyoruz?- Tecavüzün cezası vardır ama bir çocuğa tecavüz eden ve kendisine insan, hayvan vb. kelimeler ile hitap edilmeyecek şeyler bile bu ülkede özgür kalıyor özgür. Adalet olmayan bir ülke burası yoktur adalet. Yoksa siz olduğunu mu düşünüyorsunuz?
"İnternet'te her şey serbest olmalıdır. Hiçbir denetime tabi tutulmamalıdır. Çünkü insanlar kendi kararlarını kendileri verir. Gireceği yeri kendileri belirler. Gördüğü şeylerden ise etkilenmez ve bunun sonucunda meydana gelebilecek hasarlar kişinin kendisine aittir." düşüncesine sahip kişilere soruyorum. DeepWeb/Darknet diye adlandırılan internetin kötü bir tarafı vardır. Bunu bilmeyenler hakkında araştırma yaparak bilgi sahibi olabilirler. Kısacası bu ortamda bulunan şeyler insanlığın tamamen en karanlık noktasını oluşturur. Uyuşturucu satımından, pedofillere, nekrofillere, insanlar üzerinde deneyler yapanlara kadar ulaşan iğrençlikler zincirinin tanımıdır bu "DeepWeb". Sadece bunlar değil ayrıca devlet sırlarının bulunduğu karanlık bir yerdir. Bu siteler halk tarafından erişilebilir olsa ve kişi kendinden sorumludur mantığı ile devlet hiç birşey yapmasa 10 yaşında ki çocuğunun oraya girip bundan etkilenmeyeceğini kimse iddia edemez. Aynı şekilde 50 yaşında ki adamında... Dolayısıyla özgürlük tanımını yaparken internetin tamamen açık, şeffaf ve engelsiz bir yer olmasını beklemek aptallıktır. Şimdi soruyorum sizce internet özgür mü olmalıdır?
Yukarıda ki paragraf özgürlük tanımının nasıl sınırlandığını açıklamak için sunulan bir örnektir.
Peki Twitter'ın kapatılması özgürlüğe müdahale midir? Özgürlüğümüz kapatılarak engelleniyor mu? Düşünce özgürlüğümüz kısıtlanıyor mu? Onlarca ülkede iç savaş çıkartmış, canlar yakmış, ekonomileri zora sokmuş bir yapıyı kapatmak doğru mudur? 1 tanesi doğru bir bilgi ise milyon tanesi yalan yanlış bilgiler ile süslenen bu mecra ve bu mecrada bulunan kişilerin(hiçbir zaman hepsi değildir.) sorgulama zafiyetinin bulunmasından dolayı her haberi "retweet" yaparak ve bu "retweet" yaptığı habere inanarak bir başkasına inandırmaya çalıştığı bu mecra da yanlışlıklar silsilesinin durmak bilmeyen bir yayılma ile doğru bilgiye ulaşımı engellemesi ile hava da süzülen kağıt misali rüzgar(kuş) onu nereye sürüklerse oraya sürükleyen bu yapıyı kapatmak doğru mudur?
Peki Twitter sadece şirket kurduğu ülkenin mi yasasına bağlıdır? Hayır değildir. Hizmet verdiği ülkenin yasasına da bağlıdır. Eğer ki mahkeme sana derse ki şu şu ve şunu bana vereceksin. Yasamız bize bu hakkı tanıyor. Eğer bizim ülkemizde bizim vatandaşlarımıza hizmet yapacaksanız bu kurallara uymalısınız ve bu kurallara uymadığınız takdirde gerekli yaptırımlar uygulanacaktır. Olması gereken de bu davranıştır. Youtube nasıl ingiltereye belli takım haklar tanıyor. Sana da tanıyacak. Yoksa ülkende hizmet etmesini engellersin. Eğer ki sen bu ülke üzerinden milyonlarca lira kazanıpta bu bilgileri vermiyor isen cezasını da çekersin. Bu durumda ülkesini değilde "elin" şirketini savunan kişiler ise terazinin yanlış tarafında olduklarını unutuyorlar. Hükümet diyor ki bu yüzden kapattık bizde buna göre yazıyoruz. Farz edin ki bu yüzden kapatmadı. Üstteki paragraflarda geçenler yüzünden kapattı. Doğru mu yaptı? Hayır.
Hayır, eğer ki Twitter hükümetin taleplerini yerine getirmiyor, farklı yolda sunmuyor ve uzlaşmada sunmadığı için değilde yukarıda ki paragraflarda geçenler yüzündeyse hayır yanlış yapmıştır. Çünkü internetin üst tabakasında hiçbir şey engellenerek durdurulamaz. Bu ancak çığlıklara sebep olur. İnternet böyle bir ortamdır. Eğer ki kontrol altına almak istiyorsan onun istediği şekilde oynaman gerekir. Oyunun kuralını bilirsen üstün olursun. Oyunun kuralı şudur internetin sahibi olmak. Kısa ve net budur işte işin sırrı. Çalışacaksın eşşek gibi çalışacaksın. Artık sadece barajlar yapmakla onla bunla olmuyor. Dünyanın kullandığı bir mecrayı sen yapacaksın. Sen yazılımlar kurup, botlar yollayarak onu şunu bunu yaparak Türkiye provokandası yapacaksın. İşte işin sırrı budur. Bu mecraları engellemek daha da cazip hale getirip bilmeyeni bilen duruma getiriyor. Kaş yaparken göz çıkartılıyor...
Babası tarafından hiçbir kurala tâbi tutulmaksızın yetiştirilmesi sonucunda önüne koyduğu en ufak yararlı/yararsız engel de isyan eden ergen kız/oğlu durumunda kurtulup düşünen ama aptal kitle olarak değil birey olarak düşünen millet olmamız dileğiyle...