Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Hangi sevgili var ki senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki benim kadar çaresiz?
Hangi ayrılık var ki böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi tas yürek var ki benim kadar ağlasın?
Hangi gün karar verdin küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana böyle inceden...
Dönebilmek o dönüsü olmayan yollardan
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çıkabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Duymak büyülü sıcaklığını beyaz ellerin
Her gecen dakika var olduğunu anlamak için
Yasamak...
Yaşadım ya sensizliği...
İçimde sen..
Senden çok uzaklarda ki ben...
Yüreğim seninle dolup taşarken...
Sensizliği yaşadım sebepsiz...
Hayallerime kitledim bedenini...
Ömrüme not düştüm gözlerini...
Güneşe yamaladım ismini
Hergün yeniden sevdim seni...
Yeniden alevledim yüreğimi...
İçinden geldiği gibi yap!...Demiştin giderken sevgilim..
İçimden sen geliyorsun..Sen gibiyim bende artık zaten..Sen gibi gülüyorum..Sen gibi ağlıyorum..Sen gibi yaşıyorum..
İçimden sen geliyorsun sevgilim..
Nefes alırken sen..
Nefes verirken sen..
Her an da en!
Ben; ben olamıyorum...
Çok sustum...
Çok...
Öyle böyle değil...
Ne kadar yaşanmışlık/yaşanamamışlık varsa o kadar.
En çok da aşk kadar sustum!
Biliyorum
Hiç yakışmayanı giydim üzerime
Biliyorum
Çok incittim kendimi hüzünlerime
Biliyorum
Ben sustukça çığlıklar yürüdü düşünceme...
Ama nasıl...
Işıksızım karanlığın ortasında
Sarmış dört bir yanımı aman vermez
Işıksızım yalnızlığın ortasında
Ne bir ses nede bir nefes yok
Kararsızım iki yolun ortasında
Gidemem git desede yüreğim birinden
Kararsızım gözyaşlarımın ortasında
Ne bir düş nede bir gülüş yok
Işıksızım yağmurların...
Bilmiyorum!
Görmüyorum!
Seni görmek için sabahları gözlerimi açıyorum
Sen yoksun diye hiç uyanmıyorum.
seni seviyor muyum yoksa unutuyor muyum?
Bunu bile bilmiyorum...
Günler geceler bu kadar uzun muydu?
Yada saatler bu kadar geçmek bilmez miydi?
Telefonum benim için gereksiz miydi...
Zamanın AŞK'a tahammülü yok zannederdim hep.
Yanılmışım meğer. . .
AŞK'ı tanıyamayanların tabiriymiş o.
Biz Seninle zamanı alt ettik AŞK adına...
İki nefes ötemdesin. . .
Ne zaman "AŞK" desem ; SEN çıkıyorsun karşıma. Ve ne zaman SEN'i görsem AŞK düşüyor aklıma. . . Eş anlamlı...
Öykünün içine koyunca tüm acılar katlanılabilir hale geliyor* Demiş birileri. Ben de acılarımı öykülerin içine koymayı denedim. Sayfalarca yazdım bana bıraktığın acıları yine de katlanamadım sensizliğe. Yokluğunun acısı bilindik acılardan değil çünkü. Yazdıkça azalacak paylaştıkça yok olacak bir...
Seni karaladım dün gece
üzerini defalarca çizdim
bağıra bağıra ağlaya ağlaya
bitirdim seni
bir yokuştan aşağı ittim
uçurumdan düşüşünü seyrettim
ve donuk bir kalple terk ettim seni
bir bıçak sapladım kalbinin ortasına
bir daha sevme
bir daha kimseyi yaralama diye
ve tükettim...
Artık gücüm kalmadı
Yoruldum...
Sana verdiğim sözler vardı
Bir bir hepsini unuttum.
Kuruttum gözlerimi ağlasamda bitti yaşlarım
Akacaktı belki daha
Tuttum...
Yuttum yine bana kustuğun zehrini
Canımı yaktı içimi kanattı
Sustum...
Susturdum artık yüreğimi de
Bağırdı bağırdı
Yeter dedim...
Üzme yüreğini üşürüm;
Sen ki kıyamazsın bana Ben ki üzülen yüreğinde zindan hayatını yaşarım gecelerce. Her ne sebep olursa olsun üzme yüreğini yada üşütme beni. Sen kıyamazsın bana ; Üşüdüğümü duysan kendini ateşlere atarsın belki yanıp yanıp beni ısıtmak için. Üzme yüreğini; eririm sensiz...
diz boyu hicran....
kapılardan geçilmiyor yüzüstü.
aşk yüzüme düş yüzüstü.
ellerim kanlı savaşlardan kalma yorgunluğun aynasından döndü henüz.
bu yüzden ağırım kirpiklerim(d)e.
dün gece limanı eksik düşlerimden bir gemi kalktı yine.
acımla uğurladım.
vedasızdı gözyaşım.
avutamadım...
Tükenmişliğimle başlıyorum söze
Ve yüreğimi satırlara taşıyorum
Bu koca şehirde yapayalnız
Sanma ben sensiz yaşıyorum..
Tükenmişliğimle..
Üzgün olmak..Koca sevdadan geriye kalan
Ve aşkına inanılmamış bir dev yürek
Sensiz dünya; sensiz ben bile yalan
Bana senin aşkın gerek...
Gücüm yok...
Sadece bakıyorum suya...
Ve konuşuyorum suyla. Yüreğimi beynimi kendimi...seni anlatıyorum suya.
Hayalin mi bana bakan? Yoksa bu gözler benim mi? Sen ben miydin ben mi sendim? Bana bakan kim?
Karışıyor görüntüler su berraklığını neden yitirmeye başladı birden? Kim bu...
sen gibi
ikide bir çekip gitmelere
bu aşkın yaramaz çocuğusun sever
oynar
kırar
dönüp sırtını
ayırdığın parçalara bakmadan
gidebilirsin
can-ın ister de
dönersen
ben kırıldığım noktadayım
sarmalarım geriye yaralarımı
çünkü sen
bu aşkın haylaz çocuğu
su almaz gemisi
yara almaz yanısın
hep bir...
Gece yarısına yaklaşıyor zaman
Bu vakitlerde gitmiştin en tavırsız halinle
Umursamaz zamanların vardı
Sırtında ne eksik bir düş ne fazla bir gülüş vardı
Geldiği gibi gitmiyordu aşk
Masada yarım kalmış bir hayat ucu yırtılmış birkaç anı var.
Zamanı geliyor yaklaşıyoruz geceye...
Ben kardan bir adam sevdim gülüşü şapkasının altında saklı
Elleri ceplerinde
Çocuk kahkahalarıyla örülü bedeninde ateşten kor yüreği
Ben bu kış bahar hiç gelmez sandım
Bir sabah uyanınca güneşle dünyam başıma yıkıldı
Ne kar vardı ne kardan adam
Artık sadece hayali vardı anımsadıkça...
Öyle bir gidişti ki seninkisi...
"Sadece kendini değil sana dair tüm hayalleri bile götürdün beraberinde...Şimdi ben;bu yıpratılmış dağıtılmış gençliğimle kimin kulağına sıcak nefesimi fısıldayacağım?..Kime bir yarımı emanet edeceğim?Söylesene Silik Düş'üm benim...Avuç içime dokunana musallat...
Omzumda bir hayatla öylece dikiliyorum karşında
Çok kalabalıktan gelen azlıktım ben aslında sen bunu bildin de o yüzden mi kalabalık bir sevgi sundun üşüyen ellerinle?
Silik sokaklara yağmurlar düşerken
Ben yalnızlığa vuruldum
Bir sokak başında buldular beni
Adım hükümsüzdü ...
Sayfalara dökülmek istiyorum Bu ''gece'nin bir anlamı olmasın'' demek
Biliyorum Aynı masaldı dinledim Dinleyerek yenildim Bu kendi içinde başkalaşamamış yenilginin kaçıncı soy ağacı bilmiyorum Hayatı hangi kuytuda ''benim'' saysam yalnızlık ödenek oluyor bedeli için bir hüznü daha...
bilmiyorum
Hâlâ parmaklarımın ucu
Sızım sızım
Gidişin
Damarlarımdaki son damla kanın dökülmesiydi
Bir İstanbul kaldırımında
Sımsıcak
Dizimdeki son dermanı götürüşündü
Bulutlardan kaçıp geldin gecelerime
Kaç fırtına sakladım saçlarında
Yüzünü kaç gece dolunaya gizledim...
Bir ummandan bir ummana savrulur durur Yüreğim!
Asi dalgalara vurur genede közdür Yüreğim!
Kimseler beni dinlemez bari sen dinle Yüreğim!
Rüyalar bile terk etti bari sen gitme Yüreğim!
Dağlar ağlar taşlar ağlar gözlerde yok yaş Yüreğim!
Beni bir başıma koyma birlikte savaş...
Tüm acılara inat
Güneşe köprü kurdum
Islak gözbebeklerini yüreğimde kurutmak için
Yıldızlara merdiven uzattım
Karanlık gecende gözlerinde umut olmak için
Yel değirmeni oldum sisli sabahlarda
Acılarını yüreğimde öğütüp gülüşlerini görmek için.
Söz verdik yarınımıza yenilmemeliydik...
İçimde gizliden gizliye sakladıklarım vardı ya hani..
Yüreğimde beslediğim her şeyden koruduğum izler vardı ya hani..
işte ben tümünü sana vermeye geldim bu gece..
Sığabildiği kadarını bu geceye arta kalanları gündüzlerine...
İnsanın rahatlıkla sığınabileceği kadar parlaktı...
Gel otur yanıma görüyorum ki oda terketti seni... bırak giden gider. aslında bu dünyada gidenin ardından el bile sallamayacaksın...giden kafasına koymuştur gitmeyi..hem hayat ondan ibaret değil ki...sen o olmadan öncede yaşıyordun o olmadan da yaşaya bilirsin...unutma yarınlar bizim...
Bağışlayın beni sevdalarım
Kendimi parçalara ayıramadım
Alın gidin korkularımı
Saçlarımı ellerinizle okşayın
Hiçbir ayrılık yeniden yaratmıyor artık beni
Alın gidin korkularımı
Saçlarımı ellerinizle okşayın
Ve bütün ayrılıklar sabah olunca alıyor nefesimi
Kan revan içindeyim...
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Kutupların soğuğu gibi sesim
Yüreğini yakacak
Yüreğinden akan lavlar
Ruhunu kavuracak
Yıllardır sahnelenen oyunun
Son rötuşları yapılırken
Sahte gülücük ve sözlerine
Bir daha kanmayacak
Sana açılan tüm kapıları kapayacağım
Artık...
Ben seni düşünürken
Yaşım ne olursa olsun
Çocuk olurum.
O kolu sökük el örgüsü kazak
Ve lastik takunyalarıyla
Salya sümük küfredip ağlayan
Minicik elleriyle pencereleri kıran
İsyankar hırçın gözü kara
Bir çocuk olurum.
Ben seni düşünürken aşkın ne olduğunu
Ve neden yaşadığımı...
Öyle bir gelip geçtin ki hayatımdan
Kurtulmak mümkün olmadı hiç izlerinden
Ne kadar duygu varsa yaşadım sonuna kadar
yaşattın....
Sevdim seni biliyorsun
hem de nasıl!
Gözlerini kattım gözlerime
seninle baktım herşeye
seninle gördüm görülecek ne varsa
görmek adına...
Günlerden haberim yok
Hergün biraz daha anlıyorum bazı şeyleri
Ne kadar anlamsızmış beklenen saatler
Ve hiç sonu gelmez diye düşündüğüm anlar
Artık bambaşka herşey
Dünya farklı dönüyor olsa gerek
Gezegenler mi oynadı yerinden
Su mu bitti hava mı bilemiyorum
Yitirdiğimiz her neyse...
Sevmek Seni
Sevmek seni
Her yerde her zamanda
Tutabilmek elini
Kimi zaman hayalde
Kimi zaman gerçekte
Yazmak seni anlatan şiirleri
Bazen kafiyeli bazen gönülden
Dalmak zengin rüyalara
Cömert davranıp her mekanda seninle olmak.
Dolaşmak seninle
Adımını attığın her yeri karış karış...
Yine hüzün rüzgarları esiyor gönlümde
Yalnızlığın ve sessizliğin çığlığı duyuluyor.
Bir başka geçiyor sensiz geceler
Bir başka aydınlanıyor sensiz günler.
Geçtiğin yollara baktıkça gidişin geliyor aklıma
Su gibi akıp gittiğin günleri hatırlıyorum.
Sana engel olamadığım için kendime...
Daha Ne Bekliyorsun
Daha neyi bekliyorsun çık da gel
Ayrılığı tattırmak mı amacın
Kim senin önüne koyuyor engel
Yüreğinden attırmak mı amacın
Zaten özlettin kendini aylardır
İnan gönlüme bir asır kadardır
Yüzünü ne bilen ne gören vardır
Kendini unutturmak mı amacın
Gönlümce...
Acemi
Unutulurmuş dediler ya!..
O zamanlar çocukluk işte
Platonik sipariş bayramlar
Tescillenmemiş kaygılı umutlar vardı
Ve karanlıkla uzayan rüyalar adama bakardı
Sonra kalakalmışlık yalnız başına bu şehirde
İncitilmiş arzuların viraneliği hatıralarda
Ismarlama hesaplar
Tek...
Abarttık tamam sus artık
anladık
abarttık
anlamadık
anlaşılmadık
sus artık
bu son anlarımızda
sus artık
yılandan dilin
akrepten elin
sus artık
bizde insanız
yeter artık
sus artık
en azından
ben giderken
saygılı ol biraz
sus artık
susmak nedir
Bilmezmisin...
Sana Kendimi Yolluyorum
Sana özüm gözüm gibi temiz günah yolluyorum.
Zemheriden bir parça soğuk Nisandan biraz ılık
Sana gönlümün havasını yolluyorum.
Gece yokluk gece kahır gece sensiz
Ama ben seviyorum sevmeyi seni
Yoğun duygu temaslarında üşürken sana
Kalbimin kilidini veriyorum...
Canımı Acıtıyorsun
Acımasız mıyım?...
Yoksa acınacak halde miyim bilmiyorum.
Bilinmezlikler mi çok yoksa bilinmezlikleri ben mi
yaratıyorum bir türlü karar veremedim...
Benim olmanı istemek mi hata yoksa hata seni
sevmek mi... zaten en karmaşık sorum bu.
Günlerdir cevaplarını bir...
Sonbahar Gelir Dinlenir Umutlar
Ve
Dalma vakti gelmişti çoktan
En bildik bilinmezliklere
Mistik bahar kokusu vardı Ekim de
Sonlanan bahar kokusu!
Kim bilir kaç meyveyle vedalaştı ağaçlar
Kaç papatya sevgiliye yön verdi
Ya da kaç damla rahmet yağdı kurak topraklara
Uyku zamanı geldi...
Mevsimler Boy Attı Bugün
Gökyüzünün maviler tarafından bıçaklandığını düşün..
Karanlığın rüzgarın koynuna girerken yıldızlara ihanetini..
Masal dinlerken bulutların uyuduğunu
Birde yağmurun kendine ağladığını düşün..
Bir veda el sallarken kendine..
Gün ışığını gözlerinden söküyordu...
Anahtarı Koyma Paspasın Altına
Bahar bitmeden
Sen bitmeseydin;
Dünya öylesine dönerdi!
Ve hüküm sürerdi yeryüzünde
Hep aynı mevsim...
Nerden getirdin aklına ayrılığı?
Bu nisan da hiç çekilmez şimdi...
Önce söküp atmalıyım dilimden
Beraber söylenen tüm şarkıları
Sonra
Senli...
Bir Gün Bir Şiir Gelip Bulacak Seni
Bir gün bir şiir gelip bulacak seni
Sevdiğin uzaklardan gelmişçesine sevineceksin
Duyguların girdabında savrulduğun zaman
Tam da yok sanırken sesini duyan
Hüzünbaz kelimelerimi getirecek birileri
O an yaşam akacak avuçlarından
Bir gün bir şiir gelip...
Her Yerde Hiç Kimseyim
Yıldızlar seyreder her gece hâlimi.
Sınırsız öfkeyle dağılırken acemi bilgeliğim
Yakalar gözyaşlarımı...
Çocukluğumdan gelen beyaz zambak kokusu;
Nemli bir hüzünden başka bir şey
BİLİNMEZİM..!!
Kaybolup aranması unutulmuş bir çocuğum.
Sürerim...
gecenin bir yarısı içindekileri dökersin ya bir yerlere yazdığın her kelime anlatır ya seni alır götürür bir yerlere seni işte öyle bir şey teşekkürler
Uzun Zaman Oldu!
Uzun bir aradan sonra ilk defa dün gece ağlarken uyuyakalmışım...
Ağlayarak uyumasaydım da olurdu hani...
Ben gözyaşlarımın yastığımı ıslatmasını senin kadar özlemedim ki...
Ben senin güzel sözlerinle uyuduğum gecelerden sonra bu acınası durumu istemem ki...
Uzun...
Gerçeklerim Yeter Mutluluğuma...
Çok istediğin (!) başrolü başkası kaptı tatlım.
İzlemek kaldı sana bir tek..
Bilmediğin o kelimeyi izleyerek nasıl öğreneceksin bilmiyorum.
Bu sefer aşkı ben oynuyorum sevgili
Hani demiş ya muhteşem şair Beni anladığın da aşkı da anlayacaksın....
Yeniden Sevmeyi Denedim Bu Gece
Sıcaklığına ten kokuna gözlerindeki umuda sesinin tınısına ve tebessümünde gizli olan gamzene o kadar çok ihtiyacım var ki bu gece.."
Bu gece diyorum bu gece..
Sen düşünce aklıma akıllara ziyan hallerimle cebelleşiyorum..
Biten bir hikayenin ardından...
Aşk Yalnız Ağlar...
Yorgunum bu gece bitanem
Nicedir anlatamadıklarımdan
Nicedir bıçak sırtı yaşadığım sevdandan
Med cezirde savruluşumdan
Yorgunum...
Öyle vurdun ki yüreğimi bam telinden
Tüm acılar utanır hiçliklerinden
Ten kokun olsa da tenimde
İhanetler kol gezmekte bedeninde...
Neyi Yaşamak İstiyorsan Onu Yaşa
Öyle bir hayat yaşıyorum ki
Cenneti de gördüm cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm pes etmeyi de
Bazıları seyrederken hayatı en önden
Kendime bir sahne buldum oynadım
Öyle bir rol vermişler ki
Okudum okudum anlamadım
Kendi kendime...
Kaçtığın Şehir mi Yoksa Yüreğin mi?
Hani gitmeler vardır ya gidersin
gidersin ama yeniden aynı yere dönersin.
Çare değildir gitmeler.
Şehirden kaçarsın ama kendinden
yüreğinden sevdandan kaçamazsın.
Şehir geride kalmıştır ama sevdan aynı yerde durur.
Şehri koparıp attığın gibi...
Ben Sana Beni Sevmenin İmkânsızlığını Nasıl Anlatacağım
Ben sana beni sevmenin imkânsızlığını nasıl anlatayım ki
kendi yarasını kendi öpen bir çocuğum ben
kendi acısını kendi örten bir çocuk
yaz çiçeğidir tutunduğum dallar
çabucak çürür ömrüme
güz gelir ağlarım
kış...
Bir Gün Kapına Gelsem
Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
Öylesine...
Siyah Beyaz Öyküler
Değme hasretime şimdi "AşK AşK" diye atarken yürek...
Görülmemiş bir düş saklar yollar kıvrımlarına doladığı canı çekilesi umutlarda... Kaç gitme düşü kurulmuşsa yol üstü hanlarda o kadar umut eksiltildi ağır gelen yol azığından...
Her virajında bir umut terk...
Seni Terk etmenin Bile Başkaydı Tadı
Ne diyor şair...
seni terk etmenin bile başkaydı tadı...baksana bu ayrılık ikimize de çok yakıştı..
...benim ışık ışık bakışlarımın altında
kimsenin taşımaya yanaşmadığı acılarım... Yastığıma süzülen yaşlarım vardı...
Bilemedin...
şimdilerde...
Kendimi Sende Unuttum.. Farkettin Mi ?
Sensizliğe alışamadım Sevdiğim alış deme bana Gücüm yok..
Sensiz uyanamam yeni güne Sensiz sonlandıramam..
Anlamı kalırımı ki.? Mutlu olabilirmiyim.? Gülebilirmiyim.?
Ağlayabilirmiyim bi daha.? Hayır yapamam..
Halen aynaya bakarken seni...
Öksüz Çocuklar Gibi
Dağların şiirini dinliyorum
Gözlerimde bir tutam yaş
boynum bükük
Çaresizliğim diken diken avuçlarımda
Gönül kapılarım kapanmış
Ne arayan var ne soran beni
Gözlerimde bir tutam yaş
boynum bükük
Öksüz çocuklar gibi
Ellerim ah ellerim
Böyle değildi eskiden...
ADADA RÜZGAR
Bir attır rüzgâr:
denizde gökte
devineni dinle.
Götürmek ister beni: dinle
nasıl devinir dünyada
taşımak için beni uzaklara.
Sakla beni kollarında
sadece bu gece
çarparken yağmur
denize ve toprağa
sayısız ağzıyla.
Dinle nasıl da çağırır
beni...
ADADA GECE
Bütün gece seninle yattım
denizin yakınında adada.
Yabanıl ve uysaldın sevinçle uyku arasında
ateşle su arasında.
Belki çok geç
birleşti düşlerimiz
dorukta ya da dipte
aynı rüzgârla kımıldayan dallar gibi yukarıda
birbirine dokunan kızılkökler gibi aşağıda...
AÇLIK VE ÖFKE
Elveda elveda çiftliğine fethettiğin
gölgeye o berrak dala
kutsanmış toprağa
öküze elveda esirgenen suya
elveda bayırlara yağmurla gelmeyen
müziğe o kupkuru
ve taşlı sabah kızıllığının solgun kemerine.
Juan Ovalle sana elimi verdim susuz eli
taştan eli duvardan...
edaya bana burayı önerdiği için bir kez daha teşekkür ederim onunla iyiki tanışmışım evet takip ettim ve güzel bir yer umarım kalıcı olurum ama malum acemilik işte eda burayı az bile anlatmış bana hepinize teşekkür ederim bende bir şeyler paylaşıyorum işte umarım seversiniz
ACI ÇEKMEDİM
Fakat acı çektim mi?
Acı çekmedim.
Sadece halkımın
acı çekmesinden ötürü acı çekiyorum.
Yaşıyorum
içinde yaşıyorum anayurdumda bir hücre gibi
o sonsuz ve alazlı kanda.
Zamanım yok kendi acılarıma.
Kimse acı çekmemi sağlayamaz
bana temiz güvenlerini veren bu...
8 EYLÜL
Bugün olan gün ağzına dek dolu bir kadehti
bugün olan gün muazzam bir dalgaydı
bugün bütün bir dünyaydı.
Bugün yükseltti dalgalı deniz
bizi bir öpüşün doruğuna
ki titremiştik
bir yıldırımın çakışında
ürkmüştük ve dibe batmıştık
birbirimizin kucaklayışında.
Bugün...
Gidiyor musun.??
Bak bakayım gözlerime..
Evet..evet. Gidiyorsun.
Her şeyi bir kenara bırakarak yüzümü döküp gidiyorsun.
Bu sefer ne ağlıyorum ne de başka bir şey.
Yolun açık olsun bile demiyorum.
İyi bak diyorum kendine sadece.
Donuk bir sarılış sonrası yoluna bile bakmıyorum...
Aşk Senin Adın
Vurur o soğuk akşam vakti
Sevişirken rüzgârla
Bomboş sokaklarda yalnızım bir başıma
Zaman akmaz sanki yalnızlık sarar birden
O zaman hayal olur kaçarım bu şehirden
Bana seni seven bir kalp bile bırakmadın
Senden bu acının hesabını hiç sormadım
Eğer senin için bir...
YALNIZLIK
Yine akımda bugün sen varsın
Yine derdinle hayalim hasta.
Bürüsün kalbimi derdin sarsın;
Bir ümit var bu tükenmez yasta.
Bir yaram var! Ona merhem vurman
Bir hayaldir ki gönülden taşıyor.
Ayırırken bizi yollar ve zaman
Sana kalbim daha çok yaklaşıyor.
Nerde...
Beyaz Gül
seni arıyorum kalabalık caddelerde
tanımadığım insanlar geçiyor sen yoksun..
Perişan hayallerimin başladığı yerde
sana sesleniyorum duyuyor musun?
beyaz güller açtı bahçelerde sevdiğin..
Ya o karanfil baygın kokulu çiçek.
Gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin
anladım...
Sen susarsan
Aşk susar sevgili.
Konuş;
Konuş ki ulaşayım sana karanlıklardan.
Ellerini uzatırsan çekip alacaksın beni rüyalarımdan.
Ve;
pembe üzüm rengi bir cennet yaratacaksın.
Sonra beni renkten renge boyayıp
Odandaki her bir duvara asacaksın
hep bana bakacak zeytin karası...
Haber Bırak Rüzgârlara
gül açarsa bahçende
erken bir sonbahar gecesi
ve apansız
Haber bırak rüzgârlara....
O an
Yalnızlığımın ayak izleri düşer
tenha akşamların
kuytu ve kara
karanlıklarına....
Mutlaka bir şiir gelmiş olur yıldızlardan
Ve
mutlaka
oralarda bir...
Zamanı durdurdun sen...
Ayrılığı ekledin sonbahara
Mevsimin bütün bulutları
Gözlerimde birikti de
Ben yağamadım bakışlarına...
Söyle!
Hangi güneş
Baharı getirecek şimdi bana?
Kadehimiz ayrılığa kalkmadı ki hiç
Ben nasıl içebilirim yokluğuna...
Belki
Zamansızdı sevgim...
SEVENLER ÖLMEZ
Bu kadar mıydı diyordun
Bu kadar mıydı sevgin.
Ya ne sandın seni sevdiğimi mi?
Kız yıkılmıştı telefon başında
Bir şey söylemedi ağlıyordu sessizce
Bir ara delikanlı kızın hıçkırığını duydu.
Niye konuşmuyorsun
Ağlıyor musun yoksa
Olsun canim bu da geçer
Ben...
varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık sadece
olmayacaksın..
sensiz kalma ihtimali olmayacak alayına kurulmuş cümlelerin
sonunda..
belki bir kaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra..
içimden
olmayacak boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim..
hani hep kızardın...
Uyan Artık
Suçlusun yüreğim suçlusun.
Suçun sevmek duygularını dile getirmek.
Aşkını haykırmak senin suçun
Görmemeliydi kimse gözyaşlarını
Söylememeliydin sevgini yıldızlara
Bilmemeliydi acını hiç kimse gibi O da.
Layık olmadığına uzanmaya çalıştın sen.
Neyi sevip neyi...
yazan aynı kişi
yazılan kişi de aynı kişi
sevgiyi anlatan aynı
sevgiyi anlamayan aynı kişi
mylife
anlatamadım kardeşim ona bu sevgimi bir türlü ne yaptıysam anlatamadım.............. anlatamadım!...........
karşılıklı konuşmayı canlandır gözünde o susar hep sen konuşursun ikna etmek istersin hani canından çok seversin ve bırakıp gitmesini engellemek önünü kesmek ve kayboluşunu seyretmemek istersin onun için insan söyleyemediklerini yazar birazda ya zaten
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun orada mısın
Var mısın yok musun?
Bir...
Hadi unuttum ezberimdeki tüm replikleri.
Acele et..Güneş doğuyor kirpiklerinin bir adım ötesinden..
Eğildim yüreğinin baş ucuna..
Hayatın en gerçek suflesini ver dudaklarıma
Fısılda misk-i amber kokulu mutlulukları kulağıma
Gayri ben SENİM
Gayri ben sana AİTİM
Düştüm...
Bul beni!
Uzaklarda değilim bak yanında
Attığında elini tehlike anında
Can simidi misali.
Kırılgan umutlarını umuduma katmaktan geri durma.
Bak ışığa şavkırken karanlığın üstünden.
Yenilmeden hayatın kahırlı sitemlerine
Geç kalan yaşın daha geride kalsın yüreğinden.
Sıcak...
Gittin sen
Tüm gidenler gibi
Beni tamamladığını düşünürken
Yine yarım kaldım.
Tebessümün takılı kaldı yüreğimde
Sonu yok ışığı yok
Issız bir yolda sessiz kaldı sevdam.
Korkup kaçtın belki de bu sevdadan!
Sığdıramadın kalbine
Taşıyamadın doğru dürüst
Bu kadar çabuk...
Atar mı bu kalp
sen olmasan?
Feryat eder mi
sen duymasan?
Ne olur Sevgilim
kaçma benden!
Yasar mı bu Can
sen olmasan?
Hangi Can
benim çektiğim acıyı çekti?
Hangi Kalp
seni benimki kadar sevdi?
Hangi Yürek
uğruna ölmek istedi?
Ne olur Sevgilim
Son kez dinle beni...
Hangi sevgili var ki senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki benim kadar çaresiz?
Hangi ayrılık var ki böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki benim kadar ağlasın?
Hangi gün karar verdin küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana böyle...
Sen benim
Onyedi yaşımsın deli çağımsın
Sen benim
Ayakkabılarımın arkasına ilk basışımsın
İlk cigaram ilk ıslığım ilk kızgınlığım
İlk aldanışımsın
Sen benim
İlk ütülü beyaz gömleğim
İlk şiirim ilk kavgam yaşamı ilk fark edişimsin
Sen Benim onyedi yaşımsın
Yazlık sinemanın...
Gitme!
Figan düşer denizlere sular çekilir
yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime
bir rüzgâr hıçkırır tenhada bir dal kırılır
boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür.
Gitme!
Bir yıldız küser göğüne içini çeker bir çocuk
şaşırır yönünü rüzgârlar
bütün pınarların suyu...
Yağmur sakinledi
ama yağacak sabaha dek
uyuyor musundur acaba şimdi
değilsen tam şuanda saatine bak
ben geldim
nerden mi bileceksin
her ne yapıyorsan ben aklında varsam yoksam
çakılacağım önce düşünce olup
sonra biraz sıkıldığını sanıp nefes alacaksın derinden
fark etmemiş olacaksın ki...
sevgilim artık hoşçakal..hoşçakal sana ...
sen sakın gözyaşı dökme bu yeter bana !!
seni kendimden çok sevdim elveda diyemem hoşçakal sana
üzülme artık benim için bu yeter bana....
GİDİYORUM
ÖLÜM YAKIN BANA... ÇOK DENEDİM
HOŞÇAKAL BEBEĞİM
HOŞÇAKAL
SEN...
Dün Gece
Yine dün gece
Sabaha kadar düşündüm seni
İçimde bir umut
Sanki her an gelecekmissin gibi
Hiç düşündün mü?
Ardında kalan bu divaneyi
Ama..Bil ki ben
Sonsuza dek bekliyorum seni
Bir sabah erkenden seherde gel
Kimseler görmeden gizlice gel
Bülbüller ötmeden sessizce...
Yaramda Gidişin Saklı
Kanlı-bıçaklı değil bu aşk
Zanlı ve yasaklı...
Dönüşünün canı cehenneme!
Yaramda gidişin saklı.....
Darağacında asılı sevdam
Gel de kırdır bana şu kalemi!
Hem kimse görmez vakit akşam
Ölüm çözsün kahrolası denklemi...
Teslim olduğum gece dünden kalma...
Zamanı durdurdun sen...
Ayrılığı ekledin sonbahara
Mevsimin bütün bulutları
Gözlerimde birikti de
Ben yağamadım bakışlarına...
Söyle!
Hangi güneş
Baharı getirecek şimdi bana?
Kadehimiz ayrılığa kalkmadı ki hiç
Ben nasıl içebilirim yokluğuna...
Belki
Zamansızdı sevgim...
Yaşam kadar gerçek
Yaşamak gibi sahte
Öyle çok şey var ki
Yaralayan insanı
Bir yürek çarpıntısı
Onu her gördüğünde
Öyle çok şey var ki bak
Sana dair
Yanlış aşklar yaşadık
Yanlış köprülerde
Yanlış gemiler yakıp
Aldırmadan
İki damla su çaldık
Zamanın pençesinden...
Bu gece git ne olur
Bir daha dönme ve arkana bakma!
Bırak sönsün bütün ışıklarım
Bırak kalsın aklım karanlığında
Yollar sana kalsın
Beni bırak...
Aklım ziyan
Aklım her köşe başında
Başımdan fırlayan bir düşman.
Aklım aklına üryan
"Git nolur!"
Unutulmuş
Kimsenin...
Elveda bir tanem bu kez elveda
Her şeyi anlatıyor bu kelime
Gidiyorum kalamam bir an bile.
Acı çekiyor bedenim kanıyor yüreğim
Ben senin uğrunda ölecek kadar deliydim.
Hiç anlatamadım hiç inandıramadım!!
Seninle bir türlü konuşamadım..
Sessiz feryatlar yüreğimden yükseldi...
Bülbülün Güle Aşkı
*Hergün geçtiği o yolda, sayısız güllerin bulunduğu bir de bahçe vardı
bülbülün. Kiminle geçse o bahçenin yanından; yanındakiler güllerin büyüsüne
kapılıp, güllerin ne kadar güzel olduğundan bahsederdi. O ise aldırış
etmeden "Alt tarafı gül işte" der geçerdi bahçenin...
Dertlerinizi Çöpe Atın
Gün ışığı görmemiş hayallerinizle tahta kutuya bindirilip gömülmeden önce size sunulmuş hayat nimetinin içinde üstü tülle örtülmüş mutluluk hazinesinin üstündeki tülü açın artık; kucaklayın onu, sevin hayatı...
Hayat deniz değil bırakın boğulmaları,hayat bir yarış...
BİR TEBESSÜM HİKAYESİ
Küçük kiz, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın
kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakin
geçmişte kendisine yârdim eden bir dosta teşekkür etmediğini
hatirladi. Hemen bir not yazdı, yolladı.
Arkadaşı bu teşekkürden o kadar...
GÜLÜMSE : )
Bir gülümseme; sevginin ve insan olmanın anahtarıdır.
Bir gülümseme; iç dünyamızın güzelliklerini, dışa yansıtır.
Bir gülümseme; bir külfeti yoktur, fakat çok şey kazandırır.
Bir gülümseme; evde saadet, iş yerinde muvaffakiyet.
Bir gülümseme; başkalarına ikramda bulunmak...
Tek bir kalemde silip atabildiysen yaşananları, hiç için acımadıysa, korkmadıysan anıların altında ezileceğinden ve gün gelip vicdanınla yalnız kalacağını düşünmediysen, ne diyebilirim? Benim için şimdi susma vaktidir.
Şimdi Susma Vaktidir!
İnsan yaşamında ne fırtınalardan geçiyor. Kaç...
DOĞRU BAKIŞ AÇISI
İnsan olarak hayatta acı ve tatlı pek çok olayla karşılaşırız. Yol arkadaşlarımız tarafından terk edilebilir hastalanabilir mal varlığımızı yitirebilir sevdiklerimiz bize kapılarını kapatabilir v.s
Genelde bu gibi durumlarda insanlar çok çabuk sinirlenip üzülürler...
Gülümsemek
Hiç düşündünüz mü, bir gülümseme bizler için neler neler ifade edebilir?
Bir gülümseme; sevginin ve insan olmanın anahtarıdır.
Bir gülümseme; iç dünyamızın güzelliklerini, dışa yansıtır.
Bir gülümseme; bir külfeti yoktur, fakat çok şey kazandırır.
Bir gülümseme; evde saadet...
Hayatımda ilk önce
SEVMEYİ öğrendim çünkü sevdikçe kendimi hisssettiğimi ögrendim.
AFFETMENİN ne olduğunu anladım ve affetmenin aslında yeni insanlar kazandırdığını gördüm.
Bir gün geçmişime baktığımda PİŞMANLIĞIMDAN üzülmediğimi gördüm, bunları ben yaşadım.
Çünkü..
Birisini...
Hayata Dair '' Ama'' Lar..
DÜŞÜNMEK, ama MANTIKLICA
KIZMAK, ama KEYİFLE
ŞAKALAŞMAK, ama KIRMADAN
GÜLMEK, ama TEBESSÜMLE DOLU DOLU
PAYLAŞMAK, ama BÜYÜK HAZ DUYARAK
HİSSETMEK, ama TA İÇİMİZDE
ANLAYIŞ, ama HİÇ ESİRGEMEDEN
DOSTLUK, ama EN GÜZELİNDEN
DAHA DA GÜZELİ...
HAYAT BİR CÜMLE OLSA
Eğer hayatımızı uzun bir cümleye benzetirsek,
yaptığımız her şeyi noktalama işaretleriyle acıklıya biliriz:
Virgül: Önce yaşadığımız ve yarım kalan yaşanmamışlıklardan sonra ,,,
Ünlem: Acı çektiren tüm ızdıraplar ve engellemeler sonrasında, düşüşünüzde attığınız...
Bakmayın, yazılarıma sinmiş hüzne..
Şanslı biriyim ben!
Eski-yeni fark etmez; hem köklü, hem sınanmıştır dostluklarım!
Kolay yere gelmez sırtım; ne yaparsa yapsın, kolay vazgeçmem hAyAttan!
Kokladığım gülleri, teker teker solduracak biliyorum. Asla hazır olamayacağım acıya; ama, çekmeyi...
7 KURŞUNLA İSTİKLAL MARŞI....
Güneydoğunun küçük bir ilçesinde görev yapan
hakim, ilçe dışındaki lojmanından görünen karakolun
bir gecesini söyle anlatır:
Lojmanımızın balkonundan o karakol görünürdü.
Yaklasık bir aydir her istihbarat kaynagindan
karakolun basilacagi haberi...
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.Sen kendini paralarken ,o her zaman bahaneler bulmaya...
Bana bunu yapmayacaktın
Öyle sırtımdan vurmayacaktın beni
Gelişin gibi onurlu olmalıydı gidişin
Ve öylesine gururlu bitişin.
Gel gör ki kötü oynadın bu oyunu
Erken düştü masken yüzünden
Demek sen içimde büyüttüğüm bir dev değil
Bir hiçtin
Görüyorsun işte
Gittin
Ve de bittin ...
Yolumuz bu kadarmış be kahve gözlüm
Artık
Tersine akan bir nehir gibi
Yıkılmış bir şehir gibi
Suya yazılmış bir şiir gibi
Adımı unut
Yalnızlığın boşluğunda
Sensizliğin sonrasında
Bil ki
Beş para etmiyor umut
Etmiyor be kahve gözlüm!
Yalan yanlış
Kırık dökük yaşadık biz...
Bütün yaşanmışlığı bırakabilirsin bana
Yalanlarını al yalnızca
Ve birde
Yüreğimde yaktığın ateşe
Bir bardak su lütfen !
Kapıyı giderken hızlı çarp
Sessiz olmasın gidişin
Dönmeyeceğini bileyim..
Suratıma çarpar gibi
Küfreder gibi
Hiç sevmemiş gibi..!
şimdi sana...
Yaralı gönlümün yaban çiçeği
Mevsim bahar da olsa boyun büküyorsun biliyorum
Ne yazın var ne de kışın
Benim gibi gün be gün soluyorsun görüyorum.
Aşkımı bir sonsuzluk ayazının ellerine bıraktım
Dayanamadı yandı elleri yaktı yıktı bu şehri.
Ya sen yaban çiçeğim
Yıkar mıydın umutları...
Artık sözcükler bile ifade edemiyor yalnızlığımı.kaybolmuşum koca bir boşluğun içinde kendime sığınacak bir liman arıyorum.Arıyorum ama ..
Duygularım oyun oynuyor bana onlarda yalnız bırakıyor hep olduğun gibi
Off yüreğim taşıyamıyor artık bunları eziliyor canım yanıyor
Yalnızlığımla...
Yazılmış tüm sözlerin şiirlerin hikayelerin ötesinden
Sana haykırmak istediklerim vardı.
Senin asla bilmediğin
hayata yenik düşmüş
Çok isterdim sana her seferinde anlatmayı.
Ama öyle dolambaçlı yolların ardında saklı kalmıştı ki sevdan
Ne sözlerim yetişti ömrüne
Ne kelimelerim...
Ölüme terk ediyorum seni.
Kapanmadan gözlerim görmeliyim
Pişman değilim seni sevdiğime.
Belkide seni hiç sevmedim.
Ama eminim sen hiç benim değildin.
Ölüme terk ediyorum seni.
Terkedilmiş bir ölüme bırakıyorum.
Yalnızlığını dindireceksin
Ne bir tazelik
Ne bir içten geçmiş...
herkese merhaba adım serkan eskişehirliyim yaşım 35 uzun bir süredir formu takip ediyordum bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aranıza katılmaya karar verdim o hepinizin tanıdığı hüzün_lü'dür onada burada hepinizin önünde teşekkür ediyorum
inşallah uzun süre beraber oluruz
Şimdi bin ömür geçmiş ömrümden
Ben bir rüyadan uyanmak istercesine çırpınıyorum
Hani zaman ilacı olurdu her şeyin?
Hani zamana bırakmalıydık?
Atalar yine yanıldı
Bir günün sonunda binlerce tükenişle ölürken ben
Zaman zehrini içerken yudum yudum
Artık bitsin istiyorum ataların ilaç...
Sana şiirler okuyacağım gitme
Güneşler doğacak yalnızlığımdan
Sana bir ışık getireceğim
Büyük aydınlığımdan
Sana bir dolu umut getireceğim
Küçük ellerine sığmayacak
Sana Afrika gecelerini getireceğim
Sımsıcak
Sana çiçekler getireceğim
Bozulmuş güz bahçelerinden
Sana bir serinlik...
Sen sevmesen de benim seveceği anlatacağım
Her rüzgar esişinde neden derin bir nefes çektiğimi
Yüzlerimi okşadığında rüzgar
Neden gözümü kapayıp gülümsediğimi
Nasıl yalnız bir karanlık ta usandığımı anlatacağım
Sana adı sen olan yıldızı göstereceğim
Onunla konuştuklarımızı anlatacağım...
Alnımda hiç görmediğim derin satırlar
Gözlerimin altındakilerden çok farklı
Artık ne çok benziyorum anneme!
Hayrın içinde şer, şerrin içinde hayr
Hep aynı körlükle direndiğim, sabrettiğim ve katlandığım hayat,
alnıma neleri yazdırdıysa sil Rabbim!
Ben hiç yaşamadım, hiç...