Zihnimizdeki Holografik Evren

Caqatayy

Asistan
Katılım
27 Nisan 2011
Mesajlar
378
Reaksiyon puanı
1
Puanları
18
Bugünlerde karşılaştığımız bilimsel gerçek ve buluşlar dışında bir tanesi var bütün gerçeği ve bilgeliği içinde bulunduruyor. Bazılarımızın reddettiği, bazılarımızın bilmediği, bazılarımızın da bilmek istemediği
bir bilimsel gerçek: zihnimizdeki holografik evren!

Evet. Her dakika ve her saniye biz bizim hayal gücümüzün içinde yaşıyoruz ve hayal gücümüz yalnız. Biz elektromanyetik dalgaları olan bir denizle çevriliyiz.Bu dalgalar bizim beynimize beş duyumuz yardımıyla
iletiliyor ve bunlar beynimizce var olan bilgi platformlarına göre değerlendiriliyor ve bunun
sonucunda bazı hologramlar yaratıyor aynı üzerinde yaşadığımız 3 boyutlu dünya gibi.
Bizim kim olduğumuza aldırmadan dışarı dünyada yer almasak da hayal dünyamızda yer alıyoruz..
Bu gerçeği özümsemek ne kadar zor olsa da bir kere bu derin anlamı üzerinde düşünüp
taşınırsak bu olayın varlığını gerçekten fark edebiliriz.

Hissettiğimiz ve yargıladığımız her şey aslında bir şey değil ama bu onların varlığının algılanışıdır. Aslında algıladığımız şeyler ,duygularımızla sınırlı alandır ve bu alan beynimizdeki çekirdeğin şekillendirdiği
bilgi tabanına dayalıdır.Hissettiğimiz bütün değişik duygular bilgi tabanımızda şartlandırdığımız
ve yargılandırdığımız şeylere bağlı.

Beynimiz çeşitli karışık dalga dönüşümleri gibidir.Sinyalleri alırlar, vücudumuzun beş duyu organı vasıtasıyla kabul ederler,dışarıdaki nesneleri, ruhları ve varlıkları değerlendirerek veri tabanına ve önkoşullara uygun olarak öznel bir karar verir ve onu hayal eder. Bu hareket televizyona çok benzer bir şekilde meydana
gelir. Televizyon da dalgaları alır,bunları ekranındaki fotoğraf ve renkli resimlere dönüştürür.
Aynı şekilde telefon da dalgaları sese dönüştürür.

Aslında görmek,hissetmek,duymak ve tatmak olarak tanımladığımız şeyler çeşitli frekanstaki dalgaların beynimizde hologramlara dönüşmesinden başka bir şey değil. Yani biz aslında kendi dünyamızda
yaşıyoruz.

Görmek olarak algıladığımız şey aslında anlık dalga patlamalarından başka bir şey değil ki bu dalgalar zihnimizce karşılaşılır ve buna bağlı olarak resimlere dönüşür ve zihnimizdeki bilgi tabanına eklenir
ve de zaman geçtikçe bu albümleri gözden geçiririz. Zihin aslında dışarıdan gelen dalgaları
hatırlamak ve bu ani dalgaları dönüştürmek için bir çeşit ön bellek hafızası yaratır.
Aynı bilgisayarın daha önceden girdiği siteleri belleğinde tutarak hatırlaması gibi. Ayrıca beynimiz
en çok yaygın olan bir insana ya da eşyaya ait olan anıyı ön plana getirir ve her dalga aldığında
onu anımsar.Böylece biz o kişiyle yüz yüze geldiğimizde daha önce verdiğimiz kanıları hatırlarız
zihnimizdeki holografik bilgi tabanından. Bu bir çeşit önceden şartlandırılmış bir özelliktir.
Bazen bize bu özellik bazı tuzaklar hazırlayabilir. Daha önceden tanıştığımız bir kişi ya da tanıdıkla karşılaştığımızda önceden koyduğumuz kanılar yüzeye çıkar ve bu kanıları bazen hatırlayamayabiliriz
çünkü eskiden kalmışlardır ve de daha önceden tanıştığımız kişi hala aynı kişi olmayabilir.

Bununla birlikte bizler mutlaka önbellek bilgilerimizi temizleye özen göstermeliyiz ki yeni durum ve ani
gelen dalgalara karşı yeniden değerlendirme yapabilelim.

Bizler karşımızdaki kişinin de kendi çok boyutlu dünyasında kendine ait önşartlandırma ve kanılarının olduğunu anlamalıyız. Bu ani dalgalar kişinin psikolojik özelliklerine bağlı olarak zihnimizce bilgi tabanımızın limitlerine uygun olarak dönüştürülüyor ve de içinde yaşadığımız hayal dünyasını kurmamıza yardımcı oluyor.
Dünya’ya yalnız olarak geldiğimiz,yalnız yaşadığımız ve de yalnız gittiğimiz görüşü bizler
tarafından kavranan egemen gerçektir.

Bazılarımızın evleri var ya da kaleyi andıran çok boyutlu holografik evrenleri; fakat bazılarımız da çöplerle dolu evlerde yaşıyorlar. Bir insan evini isterse çöplerle doldurabilir tabi bu onun kendi değerlendirme sisteminin güzelliği ve değerliliğine göre değişebilir.Aynı bir insanın evsiz ya da kaba tabirle beyinsiz olabileceği gibi.
Şimdi sıra yenilemede. Beynimizin bizi yarattığı evreni inceledikten sonra bizim kuantum potansiyelimizi
yeniden keşfetmeli ve de evrenimizi erdemle dekore etmeliyiz. Gerçekliğin aslında bizim zihnimizde
olduğunu ve onu bizim yarattığımızı anlamamız gerekir. Aynı Einstein’ın dediği gibi :
“Gerçeklik sadece bir illüzyon fakat çok ısrarlı olanı”


Çeviren : Mustafa Alp
Kaynak : http://ezinearticles.com/?The-Holographic-Universe-Of-Our-Minds&id=5870980
 

-Hewal-

Dekan
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Bu makaleye göre insan bir sinyal alıcı gibi bir şey oluyor o zaman her şey dalga boylarından oluşuyor ise dalga boylarının oluştuğu mekan nasil bir yer.
 
Üst