alikasikka
Öğrenci
- Katılım
- 1 Ağustos 2016
- Mesajlar
- 32
- Reaksiyon puanı
- 75
- Puanları
- 18
- Yaş
- 34
Ben ve bu zikri çeken diğer kardeşlerim bu zikri çektikçe , okuduğu sure ve salavatları hediye ettikçe aklımızın hayal dahi edemiyeceği güzellikler yaşıyoruz. Bu zikirle Allah cc. ‘ ı andıkça Rabbi tanımaya ve sevmeye başlıyoruz.
Sizin kapınıza birisi sabah ve akşam yiyecek , içecek , erzak vs. bıraksa siz bunları bana kim bırakıyor diyip merak etmez misiniz? Zamanla onu sevip sizde elinizden geldiği kadarıyla iyilik etmek , karşılık vermek istemez misiniz? Peki sen bu zikirle her sabah ve akşam okuduğun sureleri ve salavatları Peygamberimize , ehli beyte , evliyalara , şehitlere , ashaba , Salihlere hediye edersin de onlar sana karşılığını vermezler mi?
Zamanla biz hediyelerimizi gönderdikçe o mübarekler diyor ki : Rabbim bunları bizlere kim gönderiyor ? Bizi tanıyorlar seviyorlar , koruma altına alıyorlar. Sizde iyiden yana güzelden yana bir şey başlıyor. Aklınızın hep hayrette kalacağı güzelliklerle karşılaşıyorsunuz. Allah tarafından , o alem tarafından sevilmeye başlanıyorsunuz.
Bu başlığı açtım. Çünkü Ey Allah ın kulları sizde bizim yaşadığımız bu güzellikleri yaşayın , sizde Rabbi anın ve siz Allah ı andıkça Allah tarafından anılın. Sizde onu bilin sevin ve o alem tarafından sevilin istiyoruz. Zikir diyince insanlar korkuyor. Tarikat cemaat felan sanıyor. Bir yere bağlanma sanıyor. Yok öyle bir şey kardeşlerim. İnsanlar kendi evlerinde , kendi başlarına çekiyorlar bu zikri . Allah ile arasına kimseyi katmıyor.
Açız kardeşlerim. Allah ın ve Kainatın Efendisinin (sav.) sevgisine aşkına açız. Bizi bizden çok bilen ve bizi bizden çok seven bir Rabbimiz var ama onu tanımaktan , idrak etmekten ve sevmekten aciziz. Oysa bizi hiçbir zaman bırakmayan , bizi bizden çok seven Bir Rabbimiz var. Ona bir adım atın. O size on adım atsın. (Haşa Allah ın adımı diyoruz hani. Kim hesaplar bunu ? )
Bunu yazmadaki amacın sizleri zorlamak kesinlikle değil aksıne sizlere tebliğ etmek . Ben bu tesbihatı yaptıkça güzellikler yaşıyorum , başka kardeşlerimizde yaşıyor , ve Sizde yaşicaksınız. Çünkü Allah bize gelince cömert , size gelince cimri olmaz..
“Şunu bil ki, üveysiler denilen bir zümre vardır. Bunların şeyhe ihtiyacı yoktur.
Zira başka bir aracıya hacet kalmadan nübüvvet bunları kendi kucağında terbiye etmiştir,
Tıpkı Veysel'i terbiye ettiği gibi. Gerçi o zahiren Peygamberler Efendisini görmemişti.
Ama onun tarafından terbiye ve irşat edilmişti. (Risalet ocağında) nübüvvetten terbiye görmüş ve hakikatle dost olmuştu.
Bu makam o kadar ulu ve yücedir ki, kolay kolay kimseyi oraya ulaştırmazlar. Bu devlet kime yüz gösterir ki?
"Bu Allah'ın dilediğine bahşettiği bir lütufdur." [MAİDE 5.54]
{ Feridüddin Attar (ks) }
Yukarıda Üveysiliğin tanımını Feridun Attari hz.lerinin yaptığı bu felsefeyi kabul ettik.Bu yolda rabıta yoktur , abilik şeyhlik efendilik yoktur KUL a KUL olmak yoktur bu Rabbi anmada insanlara korku aşılamak ve o korkulardan nemalanıp kendisine bağlayanların yolu değildir. Bizim yolumuz AŞK yolu bizim yolumuz SEVGİ yoludur.
Sizin kapınıza birisi sabah ve akşam yiyecek , içecek , erzak vs. bıraksa siz bunları bana kim bırakıyor diyip merak etmez misiniz? Zamanla onu sevip sizde elinizden geldiği kadarıyla iyilik etmek , karşılık vermek istemez misiniz? Peki sen bu zikirle her sabah ve akşam okuduğun sureleri ve salavatları Peygamberimize , ehli beyte , evliyalara , şehitlere , ashaba , Salihlere hediye edersin de onlar sana karşılığını vermezler mi?
Zamanla biz hediyelerimizi gönderdikçe o mübarekler diyor ki : Rabbim bunları bizlere kim gönderiyor ? Bizi tanıyorlar seviyorlar , koruma altına alıyorlar. Sizde iyiden yana güzelden yana bir şey başlıyor. Aklınızın hep hayrette kalacağı güzelliklerle karşılaşıyorsunuz. Allah tarafından , o alem tarafından sevilmeye başlanıyorsunuz.
Bu başlığı açtım. Çünkü Ey Allah ın kulları sizde bizim yaşadığımız bu güzellikleri yaşayın , sizde Rabbi anın ve siz Allah ı andıkça Allah tarafından anılın. Sizde onu bilin sevin ve o alem tarafından sevilin istiyoruz. Zikir diyince insanlar korkuyor. Tarikat cemaat felan sanıyor. Bir yere bağlanma sanıyor. Yok öyle bir şey kardeşlerim. İnsanlar kendi evlerinde , kendi başlarına çekiyorlar bu zikri . Allah ile arasına kimseyi katmıyor.
Açız kardeşlerim. Allah ın ve Kainatın Efendisinin (sav.) sevgisine aşkına açız. Bizi bizden çok bilen ve bizi bizden çok seven bir Rabbimiz var ama onu tanımaktan , idrak etmekten ve sevmekten aciziz. Oysa bizi hiçbir zaman bırakmayan , bizi bizden çok seven Bir Rabbimiz var. Ona bir adım atın. O size on adım atsın. (Haşa Allah ın adımı diyoruz hani. Kim hesaplar bunu ? )
Bunu yazmadaki amacın sizleri zorlamak kesinlikle değil aksıne sizlere tebliğ etmek . Ben bu tesbihatı yaptıkça güzellikler yaşıyorum , başka kardeşlerimizde yaşıyor , ve Sizde yaşicaksınız. Çünkü Allah bize gelince cömert , size gelince cimri olmaz..
“Şunu bil ki, üveysiler denilen bir zümre vardır. Bunların şeyhe ihtiyacı yoktur.
Zira başka bir aracıya hacet kalmadan nübüvvet bunları kendi kucağında terbiye etmiştir,
Tıpkı Veysel'i terbiye ettiği gibi. Gerçi o zahiren Peygamberler Efendisini görmemişti.
Ama onun tarafından terbiye ve irşat edilmişti. (Risalet ocağında) nübüvvetten terbiye görmüş ve hakikatle dost olmuştu.
Bu makam o kadar ulu ve yücedir ki, kolay kolay kimseyi oraya ulaştırmazlar. Bu devlet kime yüz gösterir ki?
"Bu Allah'ın dilediğine bahşettiği bir lütufdur." [MAİDE 5.54]
{ Feridüddin Attar (ks) }
Yukarıda Üveysiliğin tanımını Feridun Attari hz.lerinin yaptığı bu felsefeyi kabul ettik.Bu yolda rabıta yoktur , abilik şeyhlik efendilik yoktur KUL a KUL olmak yoktur bu Rabbi anmada insanlara korku aşılamak ve o korkulardan nemalanıp kendisine bağlayanların yolu değildir. Bizim yolumuz AŞK yolu bizim yolumuz SEVGİ yoludur.