- Katılım
- 30 Temmuz 2009
- Mesajlar
- 23,098
- Reaksiyon puanı
- 1,117
- Puanları
- 293
- Yaş
- 41
Beşiktaş tribünlerinin önemli ismi, spor yazarı Alen Makaryan Tolga Zengin hakkında zehir zemberek ifadeler kullandı.
Club Brugge maçındaki hatalarının ardından ağır eleştirilere maruz kalan Tolga Zengin, Fenerbahçe maçından sonra da Alen Makaryan tarafından yerden yere vuruldu.
Tolga Zengin'in Beşiktaş kaptanlığını haketmediğini ifade eden Makaryan, "Daha İstanbula gelir gelmez sana Beşiktaş kaptanlığı verildi. Buna göre yaşaman gerekiyordu, bence yaşamadın Tolga" dedi.
İşte Alen Makaryan'ın Akşam gazetesinde yer alan o sözleri;
Tolga kardeşime iki kelam etmek istiyorum
İster ağabeyi olarak kabul etsin beni ister bir taraftar
İsterse de bir köşe yazarı
Kendisine bırakıyorum
***
80li yılların başında Necdet diye bir adam vardı Beşiktaşta.
Hala ara sıra mektupları gelir!!!
Her Fener ve Galatasaray maçlarında tabelaya direk etki ederdi.
Top ayağına geldi mi
Hizasına geldiği tribün Meksika Dalgası gibi ayaklanır
Heyecan ve heves tavan yapardı.
Bir maç kötü oynadı diye çocuğa yapmadıklarını bırakmadılar.
Hep Kapalının gölgesinde duruyor, sahanın güneşli yanına çıkmıyor mu demediler
Saçı bozulmasın diye top kafa vurmuyor diye dedikodu mu yapmadılar.
İnan Tolga
Ağzını açtığını hatırlamam
Gollerini sıralar, işine bakardı.
***
Ya İbrahim Üzülmez
Sol çizgide başına gelenleri anlatmaya gerek yok her halde.
Her yapamadığı ortaya tribünden uğultu yükselirdi.
Oyundan çıkarken bir el etti diye
Denmeyen kalmadı çocuğa
Sonra basın önüne çıkıp Beşiktaş taraftarından özür diledi
Anlayacağın Tolga, Beşiktaş etiği bunu gerektiriyordu
***
Hassasiyetini anlıyorum Tolga
Kimsenin insanların anasına babasına küfür etme hakkı yok.
Ve tasvip etmiyorum
Lakin maçın akışında hele de heyecanı yüksek maçlarda
Bazı taraftarlar kendinden geçer
Münferit ve istemeden küfür çıkabilir insanların ağzından
Bunu sorun yapmak ve bunların arkasına sığınmak
Hiçbir profesyonel işçiye yakışmaz
İnsanların ne şartlarda maça geldiklerini düşün istersen
Anneciğin rahmetli olduğunda bu tribünler sana flama açtı.
Seninle beraber üzüldü Tolga
Bence bu tip durumlarda sana düşen
Boynunu önüne eğip, hatalarını kabul etmektir
Gazete gazete, mikrofon mikrofon demeç vermek değildir makul olan
Makul olan, niye bu kadar sıklıkta sakatlanıyorum diye kendine sormandır Tolga
Bu işte bir iş var deyip özel hayatına
Ya da genel hayatına çeki düzen vermen gerekiyor Tolga
***
Daha İstanbula gelir gelmez sana Beşiktaş kaptanlığı verildi.
Buna göre yaşaman gerekiyordu
Bence yaşamadın Tolga
***
Ertuğrul Sağlamdan, Oktay Derelioğluna kadar
Ferdinandtan Sergene kadar neler yaşandı bilir misin Tolga!
Oktayın sinirden soyunma odasının camlarını kırdığını bilirim.
Yaşananları anlatmak için
Genel yayın yönetmenim bana gazeteyi verse Yaz diye inan sığdıramam Tolga
Eleştirmeyi ve laf üretmeyi bırakıp
Herkes işini yapmalıdır.
Tabii ki annelerimiz, hepimiz için kutsaldır
Saygı duyuyorum
Lakin hepimiz için kutsal olan bir şey daha vardır ki
O da Beşiktaş taraftarıdır
Kardeşimin yanaklarından öperekten.
KAYNAK

Club Brugge maçındaki hatalarının ardından ağır eleştirilere maruz kalan Tolga Zengin, Fenerbahçe maçından sonra da Alen Makaryan tarafından yerden yere vuruldu.
Tolga Zengin'in Beşiktaş kaptanlığını haketmediğini ifade eden Makaryan, "Daha İstanbula gelir gelmez sana Beşiktaş kaptanlığı verildi. Buna göre yaşaman gerekiyordu, bence yaşamadın Tolga" dedi.
İşte Alen Makaryan'ın Akşam gazetesinde yer alan o sözleri;
Tolga kardeşime iki kelam etmek istiyorum
İster ağabeyi olarak kabul etsin beni ister bir taraftar
İsterse de bir köşe yazarı
Kendisine bırakıyorum
***
80li yılların başında Necdet diye bir adam vardı Beşiktaşta.
Hala ara sıra mektupları gelir!!!
Her Fener ve Galatasaray maçlarında tabelaya direk etki ederdi.
Top ayağına geldi mi
Hizasına geldiği tribün Meksika Dalgası gibi ayaklanır
Heyecan ve heves tavan yapardı.
Bir maç kötü oynadı diye çocuğa yapmadıklarını bırakmadılar.
Hep Kapalının gölgesinde duruyor, sahanın güneşli yanına çıkmıyor mu demediler
Saçı bozulmasın diye top kafa vurmuyor diye dedikodu mu yapmadılar.
İnan Tolga
Ağzını açtığını hatırlamam
Gollerini sıralar, işine bakardı.
***
Ya İbrahim Üzülmez
Sol çizgide başına gelenleri anlatmaya gerek yok her halde.
Her yapamadığı ortaya tribünden uğultu yükselirdi.
Oyundan çıkarken bir el etti diye
Denmeyen kalmadı çocuğa
Sonra basın önüne çıkıp Beşiktaş taraftarından özür diledi
Anlayacağın Tolga, Beşiktaş etiği bunu gerektiriyordu
***
Hassasiyetini anlıyorum Tolga
Kimsenin insanların anasına babasına küfür etme hakkı yok.
Ve tasvip etmiyorum
Lakin maçın akışında hele de heyecanı yüksek maçlarda
Bazı taraftarlar kendinden geçer
Münferit ve istemeden küfür çıkabilir insanların ağzından
Bunu sorun yapmak ve bunların arkasına sığınmak
Hiçbir profesyonel işçiye yakışmaz
İnsanların ne şartlarda maça geldiklerini düşün istersen
Anneciğin rahmetli olduğunda bu tribünler sana flama açtı.
Seninle beraber üzüldü Tolga
Bence bu tip durumlarda sana düşen
Boynunu önüne eğip, hatalarını kabul etmektir
Gazete gazete, mikrofon mikrofon demeç vermek değildir makul olan
Makul olan, niye bu kadar sıklıkta sakatlanıyorum diye kendine sormandır Tolga
Bu işte bir iş var deyip özel hayatına
Ya da genel hayatına çeki düzen vermen gerekiyor Tolga
***
Daha İstanbula gelir gelmez sana Beşiktaş kaptanlığı verildi.
Buna göre yaşaman gerekiyordu
Bence yaşamadın Tolga
***
Ertuğrul Sağlamdan, Oktay Derelioğluna kadar
Ferdinandtan Sergene kadar neler yaşandı bilir misin Tolga!
Oktayın sinirden soyunma odasının camlarını kırdığını bilirim.
Yaşananları anlatmak için
Genel yayın yönetmenim bana gazeteyi verse Yaz diye inan sığdıramam Tolga
Eleştirmeyi ve laf üretmeyi bırakıp
Herkes işini yapmalıdır.
Tabii ki annelerimiz, hepimiz için kutsaldır
Saygı duyuyorum
Lakin hepimiz için kutsal olan bir şey daha vardır ki
O da Beşiktaş taraftarıdır
Kardeşimin yanaklarından öperekten.
KAYNAK