Takke, başımızın tacı olsun!

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan AliA
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
takke.jpg


Erkeklerin namaza başını örterek durmaları günümüzde çoğu kimsenin göz ardı ettiği bir sünnet. Oysa başımıza giyeceğimiz bir takke, bize zahmetsizce sünnet sevabı kazandırırken, kıldığımız namazın bu yönüyle de peygamber namazına benzemesini sağlıyor.

Namaz, müminlerin miracıdır. Huzura çıkarken en güzel, temiz kıyafetleri giymek, en güzel kokuları sürünmek gerekir. Hadis-i şerifte belirtildiği gibi güzel koku gamı, güzel ve temiz elbise kederi azaltır. Namazın sünnetlerine, müstehaplarına riayet ederek, mekruhlarından kaçınarak bu güzelliğe yeni güzellikler katmak mümkün. Mesela takke takmadan namaza durmamak gibi.

Öncelikle şunu hatırlamakta fayda var: Namazlarımızı Peygamber Efendimiz’in kıldığı gibi kılmakla emrolunmuşuz. “Beni namaz kılarken nasıl görüyorsanız, siz de öyle namaz kılın.” diyor Allah Resulü (sas). Peygamberimiz huzura çıkarken giyim kuşamına dikkat eder, başını örterek namazlarını kılardı. Ekseriya beyaz, bazen siyah tülbenti başına sarık olarak sarıp, ucunu bir karış kadar iki omuzu arasına sarkıtırdı. Yerel kıyafetlerden veyahut âdet olduğu için yapmazdı bunu. Müslümanları gayrimüslimlerden ayıran bir özellik olarak gördüğü için yapardı. Nakledildiğine göre kalensöve olarak adlandırılan külah, takke gibi başlıklar üzerine sarık sardığı gibi, sarıksız kalensöveyi ve kalensövesiz sarığı da kullanırdı.

Allah Resulü (sas), her daim başını örtmezdi, açık olduğu zamanlar da vardı elbette. İhramda iken başına takke ve sarık koymazdı mesela. Âlimlere göre ihramda başın örtülmemesinin özel bir hikmeti var. Çünkü o mahşer hayatının bir örneği. Ancak Peygamberimiz (sas) diğer zamanlarda namaz kılarken başına takke veya sarık koymayı ihmal etmedi. Şu hadis-i şerif baş örtmeye ne kadar ehemmiyet verdiğinin göstergesi: “Sarıkla kılınan iki rekât namaz, sarıksız olarak kılınan yetmiş rek’attan daha hayırlıdır.”

İslam âlimleri, namazda tembellikten veyahut gevşeklikten dolayı başı açık bulundurmanın mekruh olduğunu söylüyor. Tembellikten maksat baş örtmeyi bir ağırlık saymak, gevşeklik ise baş örtmeyi önemsememek. Başı örtmek sünnet sevabı kazandırıyor, kılınan namazı bu yönüyle de peygamber namazına benzetiyor. Ancak kişi özründen dolayı başı açık namaz kılıyorsa bu durum mekruh değil.

Diğer taraftan takkesiz namaz kılanlara sanki haram işliyormuş gibi muamele edilmesi de doğru değil. Takkesiz namaz kılanlara ölçüsüz yapılan ikaz o kişileri namazdan, camiye gelmekten soğutursa bundan uyarıyı yapan kimseler mesul olacaktır. Allah muhafaza, bunun hesabını ödemek pek de kolay olmaz.

Namaza özel hazırlık yapılmalı

Namaza takkeyle durmanın kişinin dünyevi şeylerden sıyrılıp Hakk’ın huzuruna çıkmanın önemini hatırlatacağı, ibadete konsantrasyonu artıracağı su götürmez bir gerçek. Sünnet ehlinin namaza özel bir hazırlık yaptığının göstergesi. Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali’nde namazda tevazu ve huşu maksadı ile başı açık bırakmakta ise bir kerahet olmadığını hatırlatıyor: “Deniliyor ki, tevazu ve huşu bir kalp işidir. O halde kalp ile tevazu ve huşuda bulunup başı açık bırakmak daha iyidir. Yine denebilir ki, tevazu ve huşu maksadı ile başı açık bırakmak, kalpteki tevazu ve teslimiyetin bir dış görüntüsüdür, bunun için iyidir. Şu kadar var ki, namaza başlarken sadece tevazu ve huşu maksadı ile başları açık bırakacak kimseler pek az bulunur.” Biz de az kişilerden olmadığımızı bildiğimiz için takkeyi baş tacı etmemiz gerekmiyor mu?

Zaman
 
Üst