Serdar Ortaç'tan sokak çocuklarına yardım!

[AliA]

Gece hayatını bırakan Ortaç, sevgilisiyle birlikte alışkanlık kazandığı bisiklet turlarını devam ettiriyor. Dün akşam saatlerinde bir arkadaşıyla Akmerkez'e gelen Ortaç için önce her şey çok normaldi. Ortaç, Etiler sokaklarında bisikletiyle turladı daha sonra Akmerkez'in önünden geçerek yoluna devam etti. Tam da bu sırada sokak çocukları Ortaç'ın yolunu keserek, 'Karınlarının çok aç olduğunu' söyledi ve şarkıcıdan para istedi. Serdar Ortaç ise yaptığı hareketle herkesi şaşırttı.

HER İSTEDİKLERİNİ YAPTI

Ortaç 4 çocuğu yanına aldı ve doğruca Akmerkez'den içeri girdi. Örnek bir davranış sergileyen sanatçı, önce çocukları Adidas mağazasına soktu ve istedikleri tüm kıyafet ve ayakkabıları onlar için satın aldı. Ortaç bununla da yetinmedi, mutluluktan gözlerinin içi parlayan çocukları önce yemek yemeğe götürdü, karınlarını doyurduktan sonra ise Starbucks cafede kahve ısmarladı. 1 buçuk saat boyunca çocuklarla AVM'de gezen Ortaç, deyim yerindeyse ufaklıkların bir dediğini iki etmedi.

3 BİN 500 TL HARCADI

Çocuklar ise her fırsatta Serdar Ortaç'a onu çok sevdiklerini dile getirdi. Edinilen bilgiye göre ünlü popçu sokak çocukları için Adidas mağazasından ayakkabı, mont, çorap ve tişört satın aldı. Yenen yemek ve tüm alışverişin masrafının ise 3 bin 500 lira olduğu öğrenildi. Ortaç, "Onlar beni çok seviyor, benden bir şeyler istemeleri de beni çok mutlu etti" dedikten sonra tekrar bisikletine binerek Akmerkez'den ayrıldı.

Akşam

 

[seckyn]

Reklamdan başka birşey değil

 

[AliA]

Niye reklam olsun? Adamlar iyilik de mi yapmasın yani?

 

[mazruf]

Kameramanlar tesadüfen oradaydı sanırım.

 

[AliA]

Kameramanlar 24 saat orada.

 

[Usui Takumi]

Bizim bi abi yolda giderken bir gün 3 tane çocuğa (3 kardeş) denk geliyor. 3 nünde üstü başı perişan. Soruyor bunlara;"neyiniz var oğlum, ne bu haliniz?" Abi diyorlar böyle böyle 2 gündür hiçbişey yiyemedik. Gidecek yerimizde yok. Gelin benle diyo, önce bi güzel doyuruyor, üst baş alıyor. Ardından soruyo; "Size iş ayarlasam çalışır mısınız?" Çalışırız abi diyorlar. Sanayi ye götürüyo bunları. Usta diyo böyle böyle bu delikanlılara yanında bi iş versen. Adam; "Madem sen istiyon, başım gözüm üstüne" diyo. Bizim abi dönüyor çocuklara "artık gerisi size kalmış, beni utandırmayın" Tamam deyip işe başlıyolar. Aradan 1 yıl geçiyor. Çocuklar aşık oluyorlar bu sırada ve iş evlenmeya kadar geliyor. Bizim abiye söylüyorlar bunu. O da tamam diyor. Siz hiçbir masrafdan kaçınmayın düğünü yapın. Masrafları ben karşılayacam. Düğün günü bekliyolar bekliyolar bizim abi yok. Tam kafayı öne eğiyorlar. Dışardan bi jeepin geldiği görüyolar (jeep dediysem sokakta öyle bi araba göremezsiniz) bi el çıkıyor pencereden gelin diye işaret ediyor. Çocuklar gidiyorlar jeepin kapısı açılıyor, bizim abi;"çocuklar kusura bakmayın gitmem lazım, bu masraflarınız için" diyor ve içinde epey bi miktar para olan çantayı veriyor verirken de ;"Borç değil, bu para sizin, aranızda adil bi şekilde pay edin" diyor ve çekip gidiyor.
Buraya kadar herşey normal ama biz bu olayı 2 yıl sonra tamamen tesadüf eseri o sanayii ye araba tamiri için başka bi tanıdığımız sayesinde öğrendik.

İyilik böylesi durumda olan gençleri topluma kazandırarak, iyi bir birey olmalarını sağlayarak yapılır. (Tabi burda her böylesi durumda olanı kastetmiyorum, gerçekten zor durumda olanlar kastım) Serdarın yaptığı kötü bişey değil, aksine çok güzel bişey yapmış, o çocuklarla ilgilenmesi gerçekten takdire şayan, eğer kameralar yokkende böyle davranıyorsa helal olsun, alnından öpmek lazım; ama keşke bu ince noktayı fark edebilseydi. Bir adama sürekli balık vereceğinize, ona bi kere balık tutmasını öğretin sizde rahat edin O da rahat etsin.

 

[way_be]

reklamda olsa olmasa da iyi bir şey yapmış sonuçta. tebrikler.

 

[Elbruz46]

İnsanların kalbinde olanı yalnız Allah bilir, reklam amacıyla mı yapmış, içinden geldiği için mi yapmış bunu bilemeyiz.

Zamanında rahmetli Sakıp Sabancı'ya bir gazeteci röportajında, bu kadar hayır işi yapıyorsunuz ama yaptığınız tüm hayır kurumlarına Sabancı ismini veriyorsunuz bu gösteriş reklam olmuyor mu tarzında bir soru soruyor.

Sakıp Ağa'nın verdiği cevap benim bu hayır işlerini neden yaptığımı Allah biliyor. Yaptırdığım hayır kuruluşlarına isim vermeye gelince, bu yaptırdığımız okulları, yurtları, vs başka zengin malı varlığı yerinde olan insanlar da görürler, onlar da kendi isimlerini yazdırmak için dahi olsa okuli yurt yaptırır, millete faydası dokunur düşüncesi ile zenginleri teşvik etmek için ben isim yazdırıyorum diyor.

Hakikaten Sabancı'dan sonra bir çok zengin bu şekilde hayır işleri yaptırdı ve isimlerini yazdılar. Sonuçta kazanan halk oldu.

Serdar Ortaç bu fakir çocuklara yardım ederek sürekli yok sayılan, görmezden gelinen bu çocukları "kendi çapında" gündeme getirdi. Belki bu çocuklar için bir şeyler yapabilecek bir kaç kişiyi "uyandırdı" bunu kim bilebilir?

Belki iş güç yoğunluk derken bu çocukları tamamen unutmuş bir iş adamı gazetede göz gezdirirken dahi bu haberi görür ve içinden birşeyler yapmak gelir...

 

[körsinek]

iylik yap denize at