Seçmen, demokrasi dışı müdahalelere prim vermiyor

Alemci_Dayı

Profesör
Katılım
25 Mayıs 2008
Mesajlar
1,532
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
Seçmen, demokrasi dışı müdahalelere prim vermiyor

sener.jpg


AK Parti'den uzun bir bekleyişin ardından istifa eden Abdüllatif Şener, yeni parti çalışmalarını hızlandırdı. Bu girişim, kritik dönemlerde kurulan ancak başarılı olamayan oluşumları, gündeme getirdi.


Türkiye'de toplumsal mühendislik ürünü partiler, ilk seçimde tarihe karışıyor. Türk halkı, demokrasi dışı müdahalelere prim vermiyor. Cumhuriyet tarihi bunun sayısız örneğiyle dolu. 27 Mayıs darbesinden sonra 1961'de yapılan seçimlerde sağ oyların oranı yüzde 63'e çıktı. 12 Mart muhtırasına karşı çıkan Bülent Ecevit, hem İsmet İnönü'yü 34 yıl oturduğu koltuktan indirdi hem de CHP'yi 1973'te yüzde 33,3; 1977'de yüzde 41,4 oy oranına ulaştırdı. 12 Eylül darbesinden sonra seçmen, askerî yönetimin açıktan destek verdiği MDP'yi değil ANAP'ı tercih etti. Turgut Özal liderliğindeki parti, tüm engellemelere rağmen yüzde 45 oranında oy aldı. 28 Şubat sürecinde Refahyol hükümetini yıkmak için DYP'den kopardığı vekillerle DTP'yi kuran Hüsamettin Cindoruk da benzer bir süreç yaşadı. DTP, ilk seçimde yüzde 0,5 oy alabildi. DSP'den ayrılarak YTP'yi kuran ve iktidar olacaklarına inanan İsmail Cem'e halkın verdiği destek yüzde 1'de kaldı. Artık DTP de YTP de siyaset sahnesinde değil. AK Parti'den istifa ettikten sonra Anavatan'ın başına geçen Erkan Mumcu'yu ise 367 krizinde Meclis'i boykot etmesi zor durumda bıraktı. Anavatan seçimlere bile giremedi. Bazı basın organlarının 'makul çoğunluğun sesi' olarak lanse etmeye çalıştığı Mehmet Ali Bayar da sonuç alamadı. Tıpkı 28 Şubat sürecinde başbakan olmaya hazırlanan Yalım Erez gibi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den hükümeti kurma görevini alan Erez'in girişimi Çiller ve Ecevit'in hamlesiyle boşa çıkmıştı. Bu gelişme, başbakan olacağından emin olan Erez'i siyasete küstürdü.

Güzel: Maşeri vicdan yara alıyor

ANAP'lı eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, bu tür girişimlerin maşeri vicdanı yaraladığına dikkat çekiyor. Şener'in akıbetinin de bu partilere benzeyeceğini savunuyor. Siyasi sürecin hassas olduğuna dikkat çeken Güzel, AK Parti'nin 'haksızlıklar ve hukuksuzluklar' sürecinde mağdur edildiğini, böyle bir süreçte parti tabanının birlik ve beraberlik istediğini vurguluyor. Güzel, şöyle devam ediyor: "AK Parti kapatılmaya, Erdoğan siyasi haklarından mahrum edilmeye çalışılıyor. Bu konjonktürde milletin maşeri vicdanı son derece önemlidir. Herkes demokrasiye inanan kişilerin Tayyip Bey'in etrafında toparlanmasını bekliyor. Kendi partilerinin ileri gelenlerinden birinin ayrı bir ses çıkarması maşeri vicdanı yaralar. Mumcu hadisesine benzer bir durum gördük, birkaç hafta önce. Şener'in, partisine sert eleştiride bulunması insanları rahatsız etti."

Darbeciler AK Parti'yi parçalamak istemiş

Taraf Gazetesi dün, Ayışığı-2 darbe girişiminin ayrıntılarını yayımladı. Toplumu ve siyaseti yeniden biçimlendirmeyi de amaçlayan darbe planında ilginç ayrıntılar yer alıyor. Buna göre darbecilerin ilk hedefi AK Parti'yi dağıtmak. Bu çerçevede çok sayıda milletvekilinin 'Gemi aslanı' kod adı verilen Erdoğan'ı terk etmesi sağlanacak. Bunlara hemen yeni bir parti kurdurulacak. Meslek kuruluşları ve sendikaların bu oluşuma destek vermesi sağlanacak. Gazetede yer alan bilgilere göre, partinin başına Namık Kemal Zeybek ya da Ahmet Vefik Alp'in getirilmesi planlandı.

Başbakanlığa hazırlanırken; siyasetten silindi

Yalım Erez, 28 Şubat sürecinin en aktif siyasetçilerinden. Refahyol'u yıkmak için alternatif hükümet modelleri aradı. Başkentteki temaslarının ardından iktidarı düşürmek için gensoru önergesi verdi. DYP ve RP milletvekillerini ikna etmek için yoğun çaba harcadı. Meclis'teki oylamadan önce, "Tünelin çıkışını görüyorum. Bu iş bitti." dedi. Ancak DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Erez'in 'imzalarını aldım' dediği milletvekillerini ikna etti. Gensoru reddedildi. Erez vazgeçmedi. İkinci girişimi Refahyol'un yıkılmasının ardından gerçekleşti. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, hükümeti kuramayınca Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel görevi ona verdi. Uzun bir görüşme trafiğinin ardından, "Hükümet tamam." açıklamasını yaptı. Ancak son anda Ecevit, Çiller ile anlaşınca büyük bir şok yaşadı. Erez, siyasetten tamamen çekildi.

'İktidar olacağız' diyordu yüzde 0,5 oy aldı

Hüsamettin Cindoruk, 28 Şubat sürecinin önemli aktörlerinden biriydi. Refahyol'u yıkmak için DYP'den kopardığı vekillerle DTP'yi kurdu. Ancak bu istifalar hep tartışıldı. Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, "Shereton Otel'deki trafikte üç kuruş için istifalar yaşandı. Demokrasiye darbe vuruldu." dedi. Sık parti değiştirdiği için adı 'Fırıldak Kubi'ye çıkan Kubilay Uygun, "İstifa eden bazı vekiller, ihaleler aldı, bankadan kredi çekti, borcunu ödemedi." şeklinde konuştu. Tarihçi Yılmaz Öztuna ise mebus transferlerindeki paranın İstanbul'daki özel sektörden alındığı iddiasını ortaya attı. Cindoruk, "Çizmelerimi giydim." diyerek kurduğu DTP'nin iktidar olacağından emindi. Refahyol'un ardından kurulan ve 28 Şubat kararlarının uygulandığı Yılmaz hükümetine destek verdi. Ancak 1999'daki ilk seçimde tarih sahnesinden silindi. Sadece yüzde 0,5 oy alan DTP artık yok.

DSP'yi yutma projesi iki ayda bitti

57. Hükümet'in başbakanı Bülent Ecevit, görevinin son aylarında rahatsızlandı. Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in iyileşmesinin mümkün olmadığı söyleniyordu. Bozulan ekonomiyi düzeltmesi için ABD'den getirilen Kemal Derviş'i de saflarına katan Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Yeni Türkiye Partisi'ni (YTP) kurdu. Ancak Ecevit, başka bir hastaneye kaldırılınca iyileşti. Bu gelişme, YTP'nin toplumdaki imajını zedeledi. İtibar kaybı telafi edilemeyince Kemal Derviş de katılmaktan vazgeçti. YTP, medyanın verdiği büyük desteğe rağmen 2002 yılındaki seçimlerde sadece yüzde 1,15 oranında oy alabildi. Oy oranının yerel seçimlerde 0,3'e düşmesi üzerine YTP, CHP'ye iltihak etti.

Meclis'i boykot etti; seçime bile giremedi

AK Parti hükümetinde bakanlık yapan Erkan Mumcu, Anavatan'a genel başkan olmak için partisinden ayrıldı. AK Parti ve CHP'den transfer ettiği vekillerle grup kurdu. Erdoğan'a en ağır eleştiriler ondan geldi. Köşk seçimi sürecinde DP lideri Mehmet Ağar'la birlikte Meclis'i boykot etti. CHP'nin 367 şartını öne sürerek çıkardığı krize verilen destek iki partiyi de bitirdi. Mumcu, çözümü seçimlere DP ile birleşerek girmekte buldu. Ancak bu proje gerçekleşmedi. Anatavan, tarihinde ilk kez yarış dışı kaldı. DP ise 22 Temmuz'da büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Partinin oy oranını yüzde 5'e düşüren Ağar, aynı gün istifa etti. Ağar, "Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında salona girmeyerek büyük hata yaptık. Vatandaş bu tavrı benimsemedi." dedi. Maddi sorunlarla boğuşan Anavatan, genel merkez binasını satmayı planlıyor.


Habib Güler
13 Temmuz 2008, Pazar​

KaynaK
 
Üst