YellowRed
Rektör
- Katılım
- 2 Ekim 2008
- Mesajlar
- 13,574
- Reaksiyon puanı
- 27
- Puanları
- 0
Schuster Son Röportajını Fanatik’e Verdi!
Beşiktaş ile yolları ayrılan dünyaca ünlü Alman teknik direktör Bernd Schuster, Türkiye’den ayrılırken son konuşmasını Fanatik Gazetesi‘nden Yemen Ekşioğlu‘na yaptı.
“Kupa finalinde geleceğim. Çünkü inanıyorum ki; Beşiktaş finalde Belediye ile karşılaşacak. Umarım şampiyon oluruz. Bu kenti, bu ülkenin insanlarını, Kapalıçarşı’yı, hamsi pilavını ve elbette Çarşı’yı asla unutmayacağım.”
Alman hocanın İstanbul’daki komşusu, yazarımız Yemen Ekşioğlu, Schuster Ailesi’ne veda yemeği verdi. Bu şehirdeki son günlerinde onlarla birlikte olan yazarımız, Türkiye’deki ilk ve son Schuster röportajına imza atarken; izlenimlerini de aktardı. Geldiğinde omuzlarda karşılandı, bugün gidecek ve dün saat 17.00’ye kadar Beşiktaş Yönetimi’nden ‘bir veda yemeği’ daveti almadı. Üzgündü, hem de çok. Ayrılığa değil, ama bu ilgisizliğe anlam veremiyordu…
İşte onun vedası:
“Ayrıldığım için elbette çok üzgünüm, ancak Beşiktaş Kulübü’ne daha fazla zarar gelmemesi için istifa ettiğimi bir kez daha söylemek isterim. Tayfur ile hiçbir problemim yok. Onun başarılı olmasını tüm kalbimle istiyorum.”
“Şimdi gidiyorum, ancak Türkiye Kupası Finali’nde yine İstanbul’da olacağım. Çünkü Belediye’yi yenerek şampiyonluğa uzanacak Beşiktaş’ı mutlaka statta izlemek istiyorum. Tribündeki yerimi alacağım, Beşiktaş’a destek vereceğim.”
“Beşiktaş’ta çok yetenekli gençler var. Özellikle Necip’in ahlâkını çok beğeniyorum. Aurelio tecrübeli ve Türk olduğu için ikisini dönüşümlü kullandım. Onur, Muhammet, Volkan ve Atınç’ı da unutmayalım.”
“Çok sayıda takımda oynadım ve antrenörlük yaptım; ama şuna inanın, Beşiktaş taraftarı gibi taraftar görmedim. O görkemli tezahüratları ne İspanya ne de Almanya’da gördüm. Çarşı’yı asla unutmayacağım. Yanıma Beşiktaş marşı olan kasetler bile aldım.”
Schuster ailesi dün akşam saat 18.00 itibariyle evinin kepenklerini indirdi, eşyalarını karton kutularla kargoya yükleyip havaalanına gönderdi. Geceyi Sultanahmet’te bir otelde geçirdi, bu sabah 08.15 uçağıyla İspanya’ya gitti.
Eşi Helana: “Kapalıçarşı ve Sultanahmet’i unutamam. Sık sık ziyarete geleceğim. Türk insanını çok sevdim. Çok cana yakın ve sevecen davrandılar bize. Tek hayal kırıklığım buradan ayrılıyor olmamız.”
Kızları Victoria, Türk okulunda okuyordu. İki gün önce Victoria’nın okulunda veda partisi verildi. Victoria’nın İstanbul’da unutamayacağı üç şey var: İnönü’deki sosisli sandviç, Nihat Usta’daki hamsi pilavı ve hamsi kuşu…
Ailece ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisine tutkundular. Bu nedenle Bernd Schuster; eşi Helana’ya çok sayıda Osmanlı mühürü, altın işlemeli vazo ve şekerlik hediye aldı.
Yemen Ekşioğlu’dan son bir anekdot: “Paragöz değildi. En az 20 kez yemek yedik, 15’ini o ısmarladı. Burnu büyük değildi; çünkü eşi ne zaman ‘paella pilavı’ ya da ‘tortilla’ yapsa, yemeğe davet ederdi.”
Schuster Ailesi’nin eşyaları dün kargo ile İspanya’ya götürüldü (solda). Kızı Victoria, yazarımız Yemen Ekşioğlu’na veda öpücüğü verdi (sağda).
Kaynak
Beşiktaş ile yolları ayrılan dünyaca ünlü Alman teknik direktör Bernd Schuster, Türkiye’den ayrılırken son konuşmasını Fanatik Gazetesi‘nden Yemen Ekşioğlu‘na yaptı.
“Kupa finalinde geleceğim. Çünkü inanıyorum ki; Beşiktaş finalde Belediye ile karşılaşacak. Umarım şampiyon oluruz. Bu kenti, bu ülkenin insanlarını, Kapalıçarşı’yı, hamsi pilavını ve elbette Çarşı’yı asla unutmayacağım.”
Alman hocanın İstanbul’daki komşusu, yazarımız Yemen Ekşioğlu, Schuster Ailesi’ne veda yemeği verdi. Bu şehirdeki son günlerinde onlarla birlikte olan yazarımız, Türkiye’deki ilk ve son Schuster röportajına imza atarken; izlenimlerini de aktardı. Geldiğinde omuzlarda karşılandı, bugün gidecek ve dün saat 17.00’ye kadar Beşiktaş Yönetimi’nden ‘bir veda yemeği’ daveti almadı. Üzgündü, hem de çok. Ayrılığa değil, ama bu ilgisizliğe anlam veremiyordu…
İşte onun vedası:
“Ayrıldığım için elbette çok üzgünüm, ancak Beşiktaş Kulübü’ne daha fazla zarar gelmemesi için istifa ettiğimi bir kez daha söylemek isterim. Tayfur ile hiçbir problemim yok. Onun başarılı olmasını tüm kalbimle istiyorum.”
“Şimdi gidiyorum, ancak Türkiye Kupası Finali’nde yine İstanbul’da olacağım. Çünkü Belediye’yi yenerek şampiyonluğa uzanacak Beşiktaş’ı mutlaka statta izlemek istiyorum. Tribündeki yerimi alacağım, Beşiktaş’a destek vereceğim.”
“Beşiktaş’ta çok yetenekli gençler var. Özellikle Necip’in ahlâkını çok beğeniyorum. Aurelio tecrübeli ve Türk olduğu için ikisini dönüşümlü kullandım. Onur, Muhammet, Volkan ve Atınç’ı da unutmayalım.”
“Çok sayıda takımda oynadım ve antrenörlük yaptım; ama şuna inanın, Beşiktaş taraftarı gibi taraftar görmedim. O görkemli tezahüratları ne İspanya ne de Almanya’da gördüm. Çarşı’yı asla unutmayacağım. Yanıma Beşiktaş marşı olan kasetler bile aldım.”
Schuster ailesi dün akşam saat 18.00 itibariyle evinin kepenklerini indirdi, eşyalarını karton kutularla kargoya yükleyip havaalanına gönderdi. Geceyi Sultanahmet’te bir otelde geçirdi, bu sabah 08.15 uçağıyla İspanya’ya gitti.
Eşi Helana: “Kapalıçarşı ve Sultanahmet’i unutamam. Sık sık ziyarete geleceğim. Türk insanını çok sevdim. Çok cana yakın ve sevecen davrandılar bize. Tek hayal kırıklığım buradan ayrılıyor olmamız.”
Kızları Victoria, Türk okulunda okuyordu. İki gün önce Victoria’nın okulunda veda partisi verildi. Victoria’nın İstanbul’da unutamayacağı üç şey var: İnönü’deki sosisli sandviç, Nihat Usta’daki hamsi pilavı ve hamsi kuşu…
Ailece ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisine tutkundular. Bu nedenle Bernd Schuster; eşi Helana’ya çok sayıda Osmanlı mühürü, altın işlemeli vazo ve şekerlik hediye aldı.
Yemen Ekşioğlu’dan son bir anekdot: “Paragöz değildi. En az 20 kez yemek yedik, 15’ini o ısmarladı. Burnu büyük değildi; çünkü eşi ne zaman ‘paella pilavı’ ya da ‘tortilla’ yapsa, yemeğe davet ederdi.”
Schuster Ailesi’nin eşyaları dün kargo ile İspanya’ya götürüldü (solda). Kızı Victoria, yazarımız Yemen Ekşioğlu’na veda öpücüğü verdi (sağda).
Kaynak
