Yazar Notu: Pandora Poisa Kasaimura serisi herkese açık bir seridir. Dilediğin gibi reklam yapabilirsin ama seri üzerinde eklemeler veya çıkarma hakkına sahip değilsin. Tüm yazı hakları Sunflower no Sekai grubuna aittir.
Hikaye, Pandora Poisa Kasaimura’nın makineye kapatılmadan hemen öncekinde başlıyor.
15 Ağustos 1945
Casa Romana
Gece Saat: 02:00
Pandora Poisa Kasaimura okulda kendi sınıfından, evine gitmek için oradan ayrılırken karşısında Nobe Sule çıkagelir.
Nobe Sule: Söyle bakalım bayan çok bilmiş, sen nasıl bir insansın?
Pandora Poisa Kasaimura: Bilmem, bu soruyu sana sormam lazım.
Nobe Sule: Bana soru sormaya hakkın yok, çünkü babamla beraber senin için çok güzel bir hediye yaptık.
Pandora Poisa Kasaimura: Hediyeni merak etmiyorum, çekil önümden.
Nobe Sule: Zaten bunu demeni bekliyordum. O yüzden…
Nobe Sule sağ eliyle çantasını açar ve elini oraya sokar ve oradan kutuyu çıkartır. Kutuyu aktifleştirmesi için, başlat düğmesine basar.
Pandora Poisa Kasaimura: Nedir bu?!
Nobe Sule: Seni hapsetmek için yaptığımız özel bir hediye. Beğendin mi?
Sağ koluyla Pandora Poisa Kasaimura’nın sol kolunu tutar ve makinenin içine itmeye çalışır ama Pandora Poisa Kasaimura hemen sol kolunu çeker ve hemen oradan koşarak uzaklaşırken, Nobe Sule makineyi açık şekilde onun peşinden koşar. Pandora Poisa Kasaimura okulun tam çıkış kapısına varır ama kapının kapalı olduğunu görünce.
Pandora Poisa Kasaimura: Anladım, kapı kilitli he!
Nobe Sule: Boşuna uğraşma, yolunun sonuna geldin. Pes edip, makinenin yanına gidelim.
Sinirli bir bakış atar ve sağ eliyle hemen Pandora Poisa Kasaimura’nın sol kolunu tutarak, o makinenin olduğu odaya götürür. Pandora Poisa Kasaimura’nın iki elini arkasına bağlamak için, sağ eliyle diğer elini tutar. Arkasından çok bekletmeden sol elini cebine götürür ve oradan ip çıkartır, arkasından çok sıkıca iki elini bağlar.
Nobe Sule: Seni şimdi makineye atmak istemiyorum. Benim sorularıma adam gibi cevap ver, yoksa seni şurada öldürürüm. Kimseciklerinde ruhu duymaz güzelim.
Pandora Poisa Kasaimura: Ne istiyorsun benden?
Nobe Sule bu cümleyi işittikten sonra sağ elini cebine götürür ve bu sefer Pandora Poisa Kasaimura‘nıngözünü kapatmak için bez çıkarır. Bezi sağ iki eline alır ve;
– Buna iyi bak, bu şeyi sana bağlarsam. Senin ecelin benim elimden olur.
Pandora Poisa Kasaimura sinirlenir ve ona ölümcül bakış atarak;
– Senden gram korkmuyorum. Hatta senden ölesiye nefret ediyorum.
Nobe Sule elindeki bezi tutarak Pandora Poisa Kasaimura’ya yaklaşır ve arkasına geçer. Önce Pandora Poisa Kasaimura‘yı iterek yere düşürür ve kendisi eğilerek gözlerini bağlar.
– Şimdi ne yapacaksın? Deli gibi bağıracak mısın? Nefesini boşa yorma, seni kimsecikler duyamaz.
Pandora Poisa Kasaimura önce panikler;
– Göremiyorum ama bu sana olan nefretimi değiştirmeyecektir.
Nobe Sule ayağa kalkar ve Pandora Poisa Kasaimura’ya tokat atar.
– Gözlerini geçici kapattım. Seninle konuşmaya çalışacağım. Söyle bakayım, seni öldürmekten daha beteri nedir?
Pandora Poisa Kasaimura bir süre düşünür.
– Ölümsüzlük, daha beteridir diyebilirim.
Nobe Sule sakinleşir ve Pandora Poisa Kasaimura’nın bağladığı bezi çözmek için arkasına geçer ve eğilir, daha sonra o bezi çözer ve bu sayede onun gözü açılır.
– Şimdi bana anlat. Benden neden nefret ediyorsun?
Pandora Poisa Kasaimura gözlerini Nobe Sule’dankaçırır.
– Seni sevmiyorum, insanlara sürekli zorbalık yapıyorsun. Daha geçen gün öğrencilerimden birisini kaçırıp, onu öldürdün. Ailesi kimin yaptığını bilmiyor ama o gün okuldan sonra, seni gizlice takip ettim ama ölen öğrencinin üzerindeki notla bana gözdağı vermek istedin ve onu da başardın. Not;
“POISA! SEN BUNU SAKIN POLİSE SÖYLEME! EĞER SÖYLERSEN, SENİ BABAMIN DENEYLERİNE DENEK OLARAK SUNARIM!”
Nobe Sule bunu duyunca, hemen odanın tüm çekmecelerini karıştırır. O notu bulur ve Pandora Poisa Kasaimura’nın yüzüne atarak;
– (Küçümseyici) Vay, (normal) hala bu notu saklıyorsun. Demek bunu polise verecektin. Notta yazan deneylerden birisinden bile haberdar olsaydın. Hemen bunu yırtardın.
Pandora Poisa Kasaimura sinirlenir ve ayağa kalkar. Sağ ayağıyla Nobe Sule’ın karnına tekmeyi basar ve acılar içinde kıvranır.
– Sen önce kelimelerini düzgün seç. Polise vermekten bahsediyorsun ama beni makineye atacak kadar ileri gidiyorsun. Ben o makinenin çalıştığına dair inanmıyorum. Sadece ışığı yanıyor ama çalışıyorsa bile, seni içine atmak için can atıyorum. Senin ölümsüz olmanı istiyorum çünkü, insanlar seni öğrenmesi gerekiyor.
Nobe Sule yerden kalkmaya çalışırken;
– Aaaaaaaaaaaaah! (Sinirlenir) Sen nasıl bir manyaksın? Bir ayağa kalkayım, sana asla gram merhamet etmeyeceğim. Iaah.
Pandora Poisa Kasaimura sakinleşir ama Nobe Sule fazla acıya dayanamaz ve oraya yığılır. Odada gizlenen Nobe Sule’un babası ortaya çıkar.
– Sen ne yapıyorsun (sinirlenir) ha? Kızımı rahat bıraksana!
Pandora Poisa Kasaimura sessizleşir.
Nobe Sule’unbabası Pandora Poisa Kasaimura’ya bakar ve onu kendi elleriyle makineye atar.
Pandora Poisa Kasaimura: AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAH! CANIM YANIYOR!
Nobe Sule kendine gelir ve ayağa kalkar. Pandora Poisa Kasaimura’ya bakarak;
– Geber! Yok ol! Senin yaşamanı istemiyorum. Seni hep kıskandım, benden hep ilerideydin. Herkes seni konuşuyor. Beni ise kimse konuşmuyor ve bunu başardım. Hayatımdaki tek başarım, seni yok etmek olacak. Senin yaşama şansın %10. Yani ya öleceksin yada orada ölümsüz olacaksın. Niyahahahahaha!
Pandora Poisa Kasaimura artık acı hissetmez olur ama kendini ölecek gibi hissetmiyor. Fakat içinde daha kötü bir his var endişesiyle karşısındakilere bakarak;
– Anılarım siliniyor…
Nobe Sule şaşırır ve sırıtarak.
– Bu daha iyi, senin geçmişin yok olursa. Sen kimseyi hatırlayamazsın. Bu sorun…
Lafını babası keser.
– Kızım salak mısın? Amacın kızı öldürmekti, eğer yaşarsa bunları bir gün hatırlayacak ve gelecekteki insanlara aktaracak. O zaman mezarlarımız denen bir yer kalmaz.
Nobe Sule endişelenerek;
– Tek korkun bu mu baba?
Pandora Poisa Kasaimura’nın sesi değişmeye başlar ve eski cılız sesi yerine daha çok robotumsu ve kalımsı bir sesle;
– Merhaba, ben Pandora Poisa Kasaimura! Hafızamı silmeye çalışan makineyle anlaştım, hafızamı silmesini engellemek için daha delice bir yöntem önerdim. Sizin gibi acımasız yaratıkları bu makineye atacağım ve 80 gün boyunca süründüreceğim.
Hem Nobe Sule ve hemde babası korkarak odadan kaçmaya çalışır ama makine odayı ele geçirmeye başlayacakken Pandora Poisa Kasaimura;
– Dur Makine! Benim daha iyi bir fikrim var. Bırak kaçsınlar, bir gün yeniden kendi bacaklarıyla gelecekler. O zaman gelince, bana çok eğlence çıkacak.
Nobe Sule korkmuş gözüyle babasına bakarak;
– Baba, bu cadı delirdi.
Babası kafasını sallayarak ikisi de o odadan çıkıp, evlerine kaçarlar. Çok geçmeden o okulun önünden geçen bir Magenta Luna isimli bir bayana denk gelirler ve yüzlerine bakan Magenta Luna çok endişelenir ve;
– Sizler ne yaptınız?
Nobe Sule’un gözünden yaş gelir ve ağlamamak için kendini tutarken, Nobe Sule’un Babası korkmuş sesiyle;
– Seni ilgilendirmez Magenta.
Magenta Luna o ikisinin yüzüne bakmadan okulun içine girer ve hemen Pandora Poisa Kasaimura’nın sınıfına gider ve makineyi karşısında görünce önce afallar ve sonra cesaretini toplayarak konuşur.
– Sana ne yaptılar öğretmen hanım?
Pandora Poisa Kasaimura korkmuş sesiyle;
– Ben bir şey yapmadım müdürüm, sadece iki kalpsiz canavarın beni öldürmek istemeleriydi ama bunu da beceremediler.
Magenta Luna sessizleşir ve sabahı düşünmeden edemez hale gelir ve ağzından istemeden de olsa;
– Poisa sabah başka sınıfta dersin var ama sen hareket edemiyorsun. Makineyi kapatsam acaba, içinde elektrik gelmiyor diye ölür müsün? Senin için hem endişeleniyor ve hemde korkuyorum.
Pandora Poisa Kasaimura ağlamaya başlar ve;
– Müdürüm, bende sürekli onu düşünüyorum. Çocuklar geleceğin bireyleri olacak ama ben burada oldukça onlara nasıl ders vereceğim?
Magenta Luna kafasını indirir ve içinden ağlamaya başlar. Pandora Poisa Kasaimura o sırada ağlamaya başlar ve Magenta Luna.
– Ağlamayalım, sabah bir çözüm bulmaya çalışırız. Olmazsa, senin derslerine ben girerim. Ayrıca okulda olduğunu nasıl öğrenmişler?
Pandora Poisa Kasaimura sessizleşir ve kafasını onaylar. Magenta Luna orada uyuyakalır.
GİZLİ MEKAN
ROMA/İTALYA
Saat: 03:30
O sırada Nobe Sule ve babası, oradan kaçarlar ve gizli mekanlarına sığınırlar. Bu ikili sakinleşir ve makine hakkında konuşmaya başlamak için, ilk olarak Nobe Sule konuyu açmaya çalışır.
– Baba ne yapacağız? Bu kızı öldürelim derken, başımıza şeytan yarattık. Bu kızı ortadan kaldırmak için, yarın makineyi ıslatacağım. Belki içinde azap çekerek geberip, gider.
Nobe Sule’un Babası önce kızıa baktı ve sonra sağ elini kaldırıp, yüzüne yumrak atmak istercesine bakar ama atmak yerine kendi yüzüne yumruk atar. Birkaç saniye sessizlik olur ve sakinleşince;
– Bende onu düşünüyorum, kızım. O kızı öldürüp, makineyi bir mekanda patlatırız. Sonra iz bırakmadan buradan kaçarız ama o müdür bunu yaptığımızı anlarsa, hayatımızı bitirir. Yarın o kadını susturmak için, artık biraz rüşvet falan veririz.
Nobe Sule yere oturur ve babasına bakarak;
– Baba onu öldürmemiz gerek, eğer o ölmezse gelecekteki insanlar burayı yakarlar.
Nobe Sule’un babası, sağ eliyle sağ cebindeki silahı çıkartır ve kendi kafasına tutar, çok geçmeden tetiği çekerek;
– Kızım, seninle çalışmak güzeldi. O makineyi yaptık ve ikimizde resmen amacımıza ulaştık.
Nobe Sule ağlamaya başlar ve ayağa kalkarak, babasının silahını almak için sol elini o silahı itmeye çalışır ama babası onu sol eliyle iterek düşürür ve silahı kızına doğru tutar.
– Vay, beni kurtarmaya çalışırken görmek, şaşırmadım desem yalan olur. Kızım! Aferin, seni deniyordum. Beni bırakacak mısın diye?
Silahını cebine geri indirir ve o ikisi orada uyurken, o sırada Pandora Poisa Kasaimura ve Magenta Luna’nınolduğu yere götüreyim.
Casa Romana
Gece Saat: 03:30
Pandora Poisa Kasaimura saçının değiştiğini hisseder ve Magenta Luna’ya sorar.
– Saçımın rengi değişti mi?
Magenta Luna şaşırır ve kızgın bakışla;
– Öğretmen hanım, saç rengini düşünmek için doğru bir zaman değil.
Pandora Poisa Kasaimura sağelini saçından çeker ve Magenta Luna’ya bakarak,
– Uyumanı istiyorum, sabah saat 07:00 gibi ders olacak. Bende bir şekilde uyumaya çalışacağım ve uyuyamazsam, seninle konuşurum.
Çok geçmeden ikisi uyur.
O sırada Nobe Sule çok geçmeden babasından izin alarak, okulun önüne gelir ve sınıfın bir köşesinde saklanarak uyur. Sabah olunca Magenta Luna;
– Söyle bakayım, nasıl yemek yiyeceksin?
Pandora Poisa Kasaimura uyanır ama;
– Sus! İçeriye gizlice birisi sızmış ve bu odada bir yerde saklanıyor.
Magenta Luna tüm sınıfı arar ve bir dolabın içinden Nobe Sule çıkar ve dolabı açınca uykulu halde, yere düşer. Magenta Luna sağ eliyle saçını çekerek, Pandora Poisa Kasaimura’nın karşısına çıkartır ve;
– Söyle bakayım hasta! Seni şimdi bu makinenin içine nasıl giriliyor?
Nobe Sule uyanır, Magenta Luna sakın hareket etme dercesine bir bakış atar ve Nobe Sule sol ayağıyla tekme atmaya çalışır ama Magenta Luna sol eliyle Nobe Sule‘un karnına yumruk atar
– AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAH!
Magenta Luna ona bakarak;
– Gelme sebebin nedir?
Nobe Sule yere yığılır ama bu sefer acıdan kıvranmaya başlarken Magenta Luna sakinleşir ve Pandora Poisa Kasaimura’ya bakarak;
– Makineyi çözebildin mi?
Pandora Poisa Kasaimura kendinden emin şekilde;
– Evet, çözdüm! Bu makineye insanları nasıl içine atılacağını da?
Nobe Sule sinirli bir şekilde kalkar ve oradan kaçmaya çalışırken, Magenta Luna, onun peşinden koşar ve yetişir, onu yakalar ve ona bakarak;
– Sakın deneme bile.
Magenta Luna sakinleşir ve Nobe Sule’un saçını sıkıca tutarak Pandora Poisa Kasaimura’nın önüne iterek düşürür. Magenta Luna;
– Yeter! Seni öğretmen hanımın vicdanına bırakıyorum.
Pandora Poisa Kasaimura sakin ama psikopat bir şekilde bakarak;
– İmzanı alayım bayan Nobe Sule.
Nobe Sule kendini köşede sıkışmış vaziyette hisseder.
– Tamam, atıyorum.
İmzayı atınca kendini direktman makinenin içinde hisseder, daha doğrusu artık Pandora Poisa Kasaimura tam karşısında görür.
– Ne olur bana merhamet et? Ne istersen yaparım? Yeterki acı bana.
Pandora Poisa Kasaimura sakince sağ elini kaldırır ve Nobe Sule’a çok sert bir şekilde tokat atarak;
– 80 gün boyunca benim kölem olacaksın, eğer en ufak bir darbe bile alırsan hasta olursun. Eğer vurulursan, gerçek dünyana ölü olarak ama fosil bir şekilde ışınlanırsın. Eğer benim deli edersen, senin hafızanı kalıcı silerim.
O sırada öğrenciler sınıfa girer ve karşısında gördükleriyle şok olurlar. Bunu yatıştırmak için Magenta Luka;
– Çocuklar artık öğretmeniniz makinede.
Sarışın öğrenci korkmuş vaziyette;
– Hocam! Bu makine bizi yer mi?
Magenta Luka ve tüm sınıf sessizliğe bürünür. Pandora Poisa Kasaimura bu sessizliği bozmak için;
– Çıkarın kalem ve kağıtları, sınav yapacağım. Nobe Sule senin için kağıt ve kalem çıkarttım ve sende yapacaksın.
- Soru 1: İnsan olmak için neler gerekiyor?
- Soru 2: Hayvanlar ve insanlar günümüze kadar nasıl hayatta kaldı?
- Soru 3: Hayvanların komutanları kimdir?
- Soru 4: Ben kimim?
- Soru 5: Son sorudur, bana sormak istediğiniz var mı?
Magenta Luka önce korkar ama öğrencilerine bakarak;
– Kopya çekmek yasak.
Pandora Poisa Kasaimura gülerek;
– Kopya çekmek bu sınavdan sıfır gelmeyecek ama hayatınızı hırsız olarak geçireceksiniz. Herkesin düşüncelerini ve yaptıklarını hafızama kaydediyorum. Sakın bana oyun oynamaya kalkmayın. Oyun oynamaya kalkarsanız, yanımdaki kadın gibi olursunuz.
Tüm sınıf sessizleşir ve herkes sınavdaki vereceği cevaba odaklanır ama Nobe Sule çok geçmeden sinirlenir ve o sınav kağıdını yırtarak;
– Ben çocuklar gibi sana boyun eğmem.
Pandora Poisa Kasaimura güler ve arkasından sakinleşerek;
– İsyan edeceksin. Tamam, seninle oynayacağım.
Nobe Sule korkmaya başlar ve ona;
– Hayır yapma!
Pandora Poisa Kasaimura sessizleşir ve ona;
– Rastgele Karakter: İtaiyeci
– Rastgele Dünya: Roma
– Rastgele Görev: Kedileri ve krallarını kurtar.
– Süre: 06:00 dk.
Nobe Sule bu sefer isyan edercesine bakar ama Pandora Poisa Kasaimura onun bakışını yok sayarak;
– Sana birkaç soru soracağım, sonra seni ateşe atarım.
Nobe Sule hiçbir şey diyemez hale gelirken, öğrenci no 06/08;
– Poisa öğretmenim, sınavı bitirdim.
Pandora Poisa Kasaimura sevinerek;
– Sınav kağıtlarınızı getirin, makinenin önüne koyun ve öğrenci no 06 ve 08 ikiniz evinize gidebilirsiniz.
Magenta Luka o kağıtları görür ama tam konuşacakken Pandora Poisa Kasaimura;
– Sakın.
Cümlesinden sonra bölüm biter.
Tamamen kendi kalemimdir.