*SiRiNe*
Dekan
- Katılım
- 22 Kasım 2007
- Mesajlar
- 5,336
- Reaksiyon puanı
- 2
- Puanları
- 0
76 yaşındaki bir adam, 14 yaşındaki bir kızın orasında, burasında...
Islak bir fare gibi...
Değiyor, dokunuyor, dayanıyor, abanıyor, kokluyor, öpüyor...
Leş kargası gibi, kızın gençliği ve bedeniyle beslenmeye çalışıyor.
Bütün bunları da karşısındaki kızın rızası olmadan yapıyor.
Sorarım size...
Bundan daha zavallı, daha pespaye, daha düşük ne olabilir?
* * *
Hepimiz 76 yaşındaki bu adamla, 14 yaşındaki kız arasında yaşananları az çok gözümüzün önüne getirebiliyoruz.
Zaten o yüzden bu kadar tepki gösteriyoruz, isyan ediyoruz.
Özellikle biz kadınlar...
O kızın neler hissetmiş olacağını az çok kestirebiliyoruz.
Ve bu içler acısı durumdan iğreniyoruz.
Doğrusu da budur:
İğrenmek.
Ve...
Lanetlemek.
Ben ahlákçı bir insan değilim.
İnsanların karşılıklı rızaları varsa, ne halt ederlerse ederler.
Ama 14 yaşında bir kız, -Allah beni affetsin ama- fare gibi çirkin bir adamla, üstelik dedesi yaşında, yatağa girmez.
Burada, bir rızadan söz edilemez.
Bunun adı "cinsel taciz" bile değildir, resmen "tecavüzdür."
Beden fonksiyonları el vermediği için tecavüz edememiştir.
Bu yaşanan pespayeliğe ve zavallılığa imkan veren anne de, en az bu aşağılık adam kadar düşük ve iğrençtir.
Bu rezilliğe adı karışan kocayı, cezaevinden alırken pişmiş kelle gibi gazetecilere sırıtan eş de.
Psikolojik olarak zarar görmemiştir raporu veren Adli Tıp da.
Bu olayı örtbas etmek isteyenler de.
Ne biçim bir ülke olduk?
Bu utanmazlık sirkine, bu rezalete, dur diyecek hiç kimse yok mu?
* * *
Ben hep empati yapmaya çalışırım, sürekli herkese her şeye acırım, hatta bazen gereğinden fazla, olaya gerçekten "öteki" açısından da bakmaya uğraşırım, ama hayır bu vakada, bakacak açı- maçı yok.
Bu adamın Avusturya’daki sapıktan farkı yok.
Bazı şeyleri yapamazsın.
O kadar.
Yaparsan da, anandan emdiğin süt burnundan gelir.
Gelmeli.
Bunun affı- maffı yok.
Hiçbir erkek, bir kadına onun rızası olmadan dokunamaz.
Hele bir çocuğa...
Daha da rezil olan, bütün bunların din kisvesi altında yapılması, bir kesimin de bunu normal karşılaması.
Midem bulanıyor.
Hüseyin Üzmez davası sembol bir dava olsun, peşini bırakmayalım, bütün kadınları da bu mesele için mücadele etmeye çağıralım.
Emine Erdoğan, Hayrünnisa Gül mesela ne düşünüyor bu konuda?
Bir zahmet onların da seslerini duyalım.
Kadın kuruluşlarına nasıl destek verecekler?
Nimet Çubukçu’yu aradım bu meseleyi bir röportajda enine boyuna konuşmak için, çok meşgulmüş, yine arayacağım.
Kapanıp gitmesin bu mesele.
Hüseyin Üzmez adındaki o adam, hiçbir erkeğin böyle davranma hakkının olmadığını anlasın.
Ölünceye kadar da bu utancı yaşasın...
Ayşe ARMAN
Islak bir fare gibi...
Değiyor, dokunuyor, dayanıyor, abanıyor, kokluyor, öpüyor...
Leş kargası gibi, kızın gençliği ve bedeniyle beslenmeye çalışıyor.
Bütün bunları da karşısındaki kızın rızası olmadan yapıyor.
Sorarım size...
Bundan daha zavallı, daha pespaye, daha düşük ne olabilir?
* * *
Hepimiz 76 yaşındaki bu adamla, 14 yaşındaki kız arasında yaşananları az çok gözümüzün önüne getirebiliyoruz.
Zaten o yüzden bu kadar tepki gösteriyoruz, isyan ediyoruz.
Özellikle biz kadınlar...
O kızın neler hissetmiş olacağını az çok kestirebiliyoruz.
Ve bu içler acısı durumdan iğreniyoruz.
Doğrusu da budur:
İğrenmek.
Ve...
Lanetlemek.
Ben ahlákçı bir insan değilim.
İnsanların karşılıklı rızaları varsa, ne halt ederlerse ederler.
Ama 14 yaşında bir kız, -Allah beni affetsin ama- fare gibi çirkin bir adamla, üstelik dedesi yaşında, yatağa girmez.
Burada, bir rızadan söz edilemez.
Bunun adı "cinsel taciz" bile değildir, resmen "tecavüzdür."
Beden fonksiyonları el vermediği için tecavüz edememiştir.
Bu yaşanan pespayeliğe ve zavallılığa imkan veren anne de, en az bu aşağılık adam kadar düşük ve iğrençtir.
Bu rezilliğe adı karışan kocayı, cezaevinden alırken pişmiş kelle gibi gazetecilere sırıtan eş de.
Psikolojik olarak zarar görmemiştir raporu veren Adli Tıp da.
Bu olayı örtbas etmek isteyenler de.
Ne biçim bir ülke olduk?
Bu utanmazlık sirkine, bu rezalete, dur diyecek hiç kimse yok mu?
* * *
Ben hep empati yapmaya çalışırım, sürekli herkese her şeye acırım, hatta bazen gereğinden fazla, olaya gerçekten "öteki" açısından da bakmaya uğraşırım, ama hayır bu vakada, bakacak açı- maçı yok.
Bu adamın Avusturya’daki sapıktan farkı yok.
Bazı şeyleri yapamazsın.
O kadar.
Yaparsan da, anandan emdiğin süt burnundan gelir.
Gelmeli.
Bunun affı- maffı yok.
Hiçbir erkek, bir kadına onun rızası olmadan dokunamaz.
Hele bir çocuğa...
Daha da rezil olan, bütün bunların din kisvesi altında yapılması, bir kesimin de bunu normal karşılaması.
Midem bulanıyor.
Hüseyin Üzmez davası sembol bir dava olsun, peşini bırakmayalım, bütün kadınları da bu mesele için mücadele etmeye çağıralım.
Emine Erdoğan, Hayrünnisa Gül mesela ne düşünüyor bu konuda?
Bir zahmet onların da seslerini duyalım.
Kadın kuruluşlarına nasıl destek verecekler?
Nimet Çubukçu’yu aradım bu meseleyi bir röportajda enine boyuna konuşmak için, çok meşgulmüş, yine arayacağım.
Kapanıp gitmesin bu mesele.
Hüseyin Üzmez adındaki o adam, hiçbir erkeğin böyle davranma hakkının olmadığını anlasın.
Ölünceye kadar da bu utancı yaşasın...
Ayşe ARMAN