Okullarda serbest kıyafet uygulaması

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan tambjk
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

-Hewal-

Dekan
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Sen insanlara yapılan inkilapları kabul ettirtene kadar neler yaşandı biliyormusun abicim ?
Yıl 2013 Kıyafet devriminin uzerınden belki 80 sene gectı ve hala daha kara çarşafla ortada dolanan yüzbinlerce insan var. O donem kıyafet yasasını yurur edebılmek ıcın polis ve zabıta sokaklarda çarşaflı insanları uyarıp ceza niteliginde yönelmelerde bulunuldu. 1950 lere kadar okumanın okutmanın gereksız oldugunu dusunulup koylerın %80 sehırlerın %40 lık kısmı cocuklarına okuma yazma ogretmek yerıne arapça eğitimi caiz gördü. Öyle lak dedın ınkilap geldide herşey ona göre ayarlandı bırden sanma sakın. Yazımda da dıkkat edebılecegın uzere ınsanların bazı degısıklıklere ayak uydurabılmesı ıcın belırlı bır zaman gecmesı gerekıyor uzerınden. Ve alınan bır karar varsa o kara rıayet edilecek dayatmalara devam edilmeli ve kararın katî kesinliğini halka aşılamak için çalışmaların peşini bırakmadan 3-5 ay sonra biz bu işi beceremedık eski tipe devam ediyoruz denmemeli. Burda hiç kimse değişikliğe karşı yada öğrenciler serbest kıyafet giymesin demioyor. Ama herşey adab-ı muaşere içinde olurda serbest dahi olsa kıyafete getirilen ölçü aşılmazsa ve yürürlüğe girmiş bu yasanın arkasında durulup suankı ve gelecek nesillere bu aşılanmaya devam edilirse birşeyler rayına oturur. Ama bu kafada devam ederse bu iş senin gibi söylenende ne anlam taşınıldıgını idrak edememiş arkadaşlarım bizi '' CAHİL - CÜHEYLA '' belleyen yazılar yollar böle. Bizde lise okuduk genç arkadaşım şuan sızın rahatınızla okumadık hemde. Öğretmenler kafamıza vura vura anlatırdı bazı seylerı. Demem odurki ne güzel demiş Bir başkan '' Change is come to we '' sıkıntı etme. Herşey zamanla...

O zaman da uygulanan kanunlar çok matah bir şey Olmazsa insan olmanın gereğini yapamaz misız gibi yazmısiniz ha pardon şapka takmadigi için idam edilen kadın dan bahsetmemissiniz .O kanunlara muhalet edenleri hapisaneler de tüm insan haklarından mahrum bırakıldigini da yazmamissiniz.
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Hala aynı yerdeyiz ya içinizde hiç ortaokullu veya liseli babası varmı onlar konuşsun çünki kazık onlara dokunacak okullar defile podyumuna dönecek ve fakir işçi kızını zengin kızlarıyla yarıştıracak
olayın iki yönü var bir dini ikincisi sosyal
dinine veya inanışına bağlı olanlar çocuklarının inançlarına göre giydirmekte serbest olmalı akıl baliğ olan çocukta taşıdığı dine veya inanca göre giyinebilmelidir.
yani islam dinine mensub olan kız başörtü takabilmeli yahudi inancına mensup erkekte kippa takabilmelidir
Her öğrencinin maddi durumu farklı muhtemelen uçurumlar büyükken marka takılanların yanında fakir kızının uğrayacağı psikolojik yıkımı kim giderecektir iktidarın ve peşinden gidenlerin tuzu kurudur bunun sadece giyim sanayiine destek amacı vardır bazılarının semirilmesi hedeflenmektedir.
Ben bu yaşıma kadar darbelere faşizan uygulamalara karşı oldum üzerime düşenide yaptım ancak başörtüsü dışında üniforma uygulamasını darbe mahsulü görenlerde mantık bulamam
şimdi empati yapın gözlerinizi kapatın
lüks bir semtte kapıcısınız veya kıyısında bir gecekonduda oturuyorsunuz ve iki kızınız var aldığınız para belli oğul için demiyorum çeker pantolonu tişörtü işi tamam ya kızı olan ne yapacak
 

ikspi

Profesör
Katılım
11 Temmuz 2009
Mesajlar
1,113
Reaksiyon puanı
27
Puanları
228
Hükümet tarafından açıklama geldi epey bi oldu ama... "Aynı yerdeki öğrenciler aynı maddi imkanlara sahip" o yüzden biri her gün değişik, ötekisi aynı giysiyi giyme sorunu olmaz demeye getiriyor. Dip dibe olunan komşuyla bile gelir düzeyleri farklı olabiliyor.
 

dadaş27

Profesör
Katılım
27 Ocak 2013
Mesajlar
2,276
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
Onu bir işe girdiğinde patronuna söyle oldu mu :)
Sonra da gel bize Patronunun cevabını aktar :)
İyiki de kendin söylüyorsun, iş. Biz eğitim verilen bir alandan bahsediyoruz, dolayısıyla benim ne giyeceğime 10 sene 20 sene önce okulunu bitirmiş olan adamın karar vermesindense, en azından şu an okullarda görev yapan hocaların karar vermesine razı olurum.
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
Her resmi kurumun kendine ait bir giyim tarzı vardır:) okullardada okul giysisinin giyinilmesi gerekir diye düşünüyorum,sonuçta resmi bir yer..
 

Mr.ßahadır®

Asistan
Katılım
13 Haziran 2012
Mesajlar
334
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
yanlış birşey... parası olan her gün farklı kıyafetlerle okula gelecek,durumu kötü olan 2-3 kıyafetle okulu bitirecek...
 

promidal

Profesör
Katılım
18 Ekim 2011
Mesajlar
1,105
Reaksiyon puanı
11
Puanları
218
Benim giyeceğim kıyafete başkası karar veremez.
o zaman askere gidincede kamuflaj giymem benim ne giyeceğime karar veremezsiniz dersin, yada polis olursan üniformanı çıkarır amirinin kafasına atarsın. yada belki ileride hakim olursan davalara röpteşambır ile katılırsın, yada belki bir ile vali olursun makamında slip mayonla oturursun sıcak yaz günleri. kılık kıyafet düzenlemeleri sadece okullarda yok. hatta bu tür kılık kıyafet düzenlemeleri dünyanın en demokratik ülkelerinin hepsinde var. hatta amerikada plajda giyeceğiniz bikininin ölçüsüne bile devlet müdahele ediyor. bu tür düzenlemeler aşırılıkların önüne geçip düzeni korumak için yapılmıştır ve gereklidir.
 

dadaş27

Profesör
Katılım
27 Ocak 2013
Mesajlar
2,276
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
o zaman askere gidincede kamuflaj giymem benim ne giyeceğime karar veremezsiniz dersin, yada polis olursan üniformanı çıkarır amirinin kafasına atarsın. yada belki ileride hakim olursan davalara röpteşambır ile katılırsın, yada belki bir ile vali olursun makamında slip mayonla oturursun sıcak yaz günleri. kılık kıyafet düzenlemeleri sadece okullarda yok. hatta bu tür kılık kıyafet düzenlemeleri dünyanın en demokratik ülkelerinin hepsinde var. hatta amerikada plajda giyeceğiniz bikininin ölçüsüne bile devlet müdahele ediyor. bu tür düzenlemeler aşırılıkların önüne geçip düzeni korumak için yapılmıştır ve gereklidir.
Anlatamadım galiba, kıyafetin serbest olmasına ben de karşıyım. Senin sözüne cevaben onu dedim ve öğrenciye seçim hakkı tanınsa da zaten öğrenci de okul kıyafetinin kalkmasını istemiyor.
 

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
o zaman askere gidincede kamuflaj giymem benim ne giyeceğime karar veremezsiniz dersin, yada polis olursan üniformanı çıkarır amirinin kafasına atarsın. yada belki ileride hakim olursan davalara röpteşambır ile katılırsın, yada belki bir ile vali olursun makamında slip mayonla oturursun sıcak yaz günleri. kılık kıyafet düzenlemeleri sadece okullarda yok. hatta bu tür kılık kıyafet düzenlemeleri dünyanın en demokratik ülkelerinin hepsinde var. hatta amerikada plajda giyeceğiniz bikininin ölçüsüne bile devlet müdahele ediyor. bu tür düzenlemeler aşırılıkların önüne geçip düzeni korumak için yapılmıştır ve gereklidir.

Ordu ve polis teşkilatında birey yoktur! Bireylerin bireysellikleri ortadan kaldırılıp tek ve güçlü bir yapı ortaya çıkarılır istisna bir durumdur!

Benim valim takım elbiseyle makamında oturacağına, günlük kıyafetleri ile arazide olsun, ben bunu isterim! Yıllardır jilet gibi takım elbiseleri altlarında son model jipleri ile halka tek bir faydası dokunmamış valiler gördük ne oldu?

Hakim'ler her duruşmada cübbe ile bulunmuyorlar? Hatta takım elbise giymeden görev yaptıkları da oluyor...
Hakim cübbesi ile heybetli görüneceğine ADALETİ hakkıyla dağıtsın! Adaleti dağıtan CÜBBE değildir...

Aşırılıklar örnek verilerek normalin olmasını yasaklamak nasıl bir zihniyet onu da anlamış değilim!

Sen sokakta günlük yaşamında mayo ile mi geziyorsun?

Bir esnaf dükkanında seni röpteşambır ile mi karşılıyor?

Bir takım meslek dallarında çalışanların kolayca ayırt edilebilmesi için tek tip kıyafet uygulaması olması ile okulda öğrencilerin tek tip kıyafet giymesinin zorunlu tutulması nasıl aynı değerlendirilebilir?

NORMAL diye bir şey vardır şu hayatta.

NORMAL insanlar NORMAL şartlar altında NORMAL davranırlar.

Aşırılık yapanlar olabilir mi?

Elbette olur...

Aşırılık yapanı yine uyarmakla görevli kişiler olacaktır.

Bir ya da bir kaç kişi aşırılık yapacak diye çoğunluk olan NORMAL insanların hayatlarına kısıtlama getirmenin mantığını açıklayabilir misin?

Allah aşkına valilere kıyafet serbestiyeti gelse 81 Validen kaç tanesi Mayo Giyip Gelecek?

Serbestiyet gelirse vali Mayo falan giyer en iyisi bunlar sürekli takım elbiseyle gezsin demek nasıl bir BÜYÜK AKLIN ÜRÜNÜDÜR?

İnsanlar NEREDE NASIL GİYİNECEKLERİNİ BİLMİYOR!

Aman ha serbestiyet gelmesin...

Vali mayoyla,
Hakim röpteşambırla
Doktor çıplak
Öğretmen bikiniyle
İmam askeri kamuflaj ile işe gider...

Öğrencileri düşünmek bile hata!


KAVUKGünlerden bir gün nasrettin hocanın komşusuna bir mektup gelir nasrettin hocanın komşusu okuma yazma bilmediği için şöyle der.
-ya hu ben okuma yazma bilmem ki en iyisi ben bunu nasrettin hocaya götüreyim ne de olsa o okumuş büyük bir adam.der ve mektubu nasrettin hocaya götürür ve nasrettin hoca komşusunu içeri davet eder aralarında şöyle bir konuşma geçer.komşu.
-ya hu nasrettin hoca bana istanbol'dan mektup geldi bende okuma yazma bilmediğim için sana getirdim der ve mektubu nasrettin hocaya verir nasrettin hoca.
-ver bakalım şunu bir okuyalım nasrettin hoca mektubuna başlar kem küm kem küm kem küm der sonrada tesbihini çeker sakalını okşar der ki
-yahu komşum bu türkçe yazılmamış der.komşusu.
-ne diyosun sen komşum ya okuma yazma bilmiyosan bari şu başındaki kavuktan utan be adam der nasrettin hoca.
-ya demek öyle karamet kavuktaysa al da sen tak der.

Toplumumuz garip bir toplum oldu!
İnsanı değil KIYAFETİ kutsar oldu!

Öğrenci üniforma olmadan öğrenemez!
Doktor, beyaz önlük giymezse iyileştiremez!
Hakim cübbe olmadan adalet dağıtamaz!
Vali takım elbise giymezse şehri yönetemez!
Öğretmen takım elbise giymezse konuyu öğretemez!

Madem kıyafet yaptırıyor bu işleri, Dünyada en başarılı okul hangisiyse onun üniformasını tüm okullarda giydirelim öğrencilerimiz uçuşa geçsinler!

İngiliz hakimleri bizim hakimlerimizden nereden bakarsanız bakın daha adiller!
Onların başlarındaki perukları bizimkilerin başına da geçirelim ülkeye adalet gelsin!
 

justlive4life

Doçent
Katılım
11 Mart 2009
Mesajlar
618
Reaksiyon puanı
18
Puanları
18
İyiki de kendin söylüyorsun, iş. Biz eğitim verilen bir alandan bahsediyoruz, dolayısıyla benim ne giyeceğime 10 sene 20 sene önce okulunu bitirmiş olan adamın karar vermesindense, en azından şu an okullarda görev yapan hocaların karar vermesine razı olurum.
Tamam işte ben o kullardan birinde öğretmenim. Çoğumuzda kıyafetin serbest olmasını istemiyor. Ama tekrar ediyorum daha rahat kıyafet seçilebilir okul için(takım elbise falan gereksiz bence de) ama serbestlikten ziyede göze hoş gelen okul ruhunu, birlik ve beraberliğini yansıtan birşey olmalı.
Bu yönetmeliği getirenler işte sizin gibi okuldakilere sorma fikri yerine kendi kendilerine yapıyorlar. Bir taraftan televizyonlarda "Eğitim parasız, beş kuruş vermeyin okula" diyorlar, diğer taraftan müdürler toplantısında "velilerinizle iyi geçinin okul aile birliği iyi bağış toplasın, devlet 5 kuruş para vermeyecek" diyorlar.
Bi taraftan televizyonda kıyafet serbest diyorlar, bir taraftandan bir ton yasak kıyafet listesini okula yolluyorlar.
Ben Antalya da görev yaptım, kız öğrenci eteğini fazla yukarı çekiyor diye velisi çağrılıyor fakat gelen veli kızdan daha kısa etekle gelince bizim müdür başka konulardan konuşup veliyi gönderiyor. Şimdi o okulu hayal bile edemiyorum. Turistik otellerin ortasında milletin mayoyla dolaştığı bir yerdi :)
Eğer okulda tertipli düzenli giyinmeyi, toplu yaşmayı, kurallara uymayı (kurallar çerçevesinde özgürce hareket etmeyi) öğretemeyeceksek, bunu öğretenlere de "robot yetiştiriyorsunuz" diye hakaretler edilecek se, okulları çocukların özgürlüğünü kısıtlayan bir hapishane gibi görüyorlarsa kapatılsın okullar, zaten internette videolu dersler var, anlamadıkları yerleri de dershanelere sorarlar olur biter.
Yani özgür çocuklar yetiştirmek için her şeyi özgür bırakırsak o zaman televizyonlar "haydi çocuklar uyku vakti" yazıları da kaldırılsın özgür bırakın istedikleri gibi uyusunlar.
Yani anlatabiliyormuyum demek istediğimi, bazı şeyleri serbest bırakmak için "her şey serbest olsun" mantığı yanlış.
Daha devamı vardı ama sildim. Yazdıklarımın yeterli olduğu düşüncesindeyim.
 

justlive4life

Doçent
Katılım
11 Mart 2009
Mesajlar
618
Reaksiyon puanı
18
Puanları
18
Örnek verdiğiniz çoğu yabancı okulda TEK TİP KIYAFET uygulaması vardır hocam, okul dışında bile okulların amblemi olan kıyafetler giyerler.
Tek tip kıyafet düzenin tertibin ve adabın ürünüdür. Bakın tekrar ediyorum tek tip kıyafete karşı söylediğiniz her laf HAC İBADETİ yapanlara da geliyor. (sanki özgürlükleri kısıtlansın diye mi BEYAZ giyiniyorlar)Bunu söyleyen iradeye de mi karşısınız yoksa?.
Mantık aynı, öğrencilerin sivil kıyafetlerinden kurtulup eşit ortamda daha konsantre olarak öğrenim görmesi (ya da ibadet etmesi), aşırılıklardan kaçınılması. Bunun özgürlüğü kısıtlayıcı bir yanını görmemekteyim, görenleri de anlamamaktayım.
Ayrıca tekrar ediyorum "Bu yönetmeliği koyanlar bizim burada tartıştığımız kadar bile tartışmıyorlar, inceleme yapmıyorlar" Madem özgürlükçüsün öğretmenlerin kıyafetini niye serbest bırakmadın. Aklın nerde bu yönetmelikleri çıkarırken?
Geçen senelerde haftanın 1 günü öğrencilerin serbest kıyafetle gelmesi yönünde yazı vardı. 1 ay uygulandı sonra vazgeçildi veliler yine de okul kıyafetiyle gönderdikleri için.
Serbest kıyafet isteyen velilerin çoğu çocuklarını sevindirmek için ya da onların baskısı yüzünden serbest kıyafeti istiyorlar.
Zaten matematik aynı matematik, fen aynı fen. Ne değişti ki çocuklar özgür düşünmeye başlasınlar sorarım size? Kıyafetleri mi buna sebep olacak? En önemli engel miydi kıyafetleri?
Üniversitelerde kıyafet serbest ama yemekhaneyi protesto amaçlı ekmek dağıtan gençlere jop sallanıyor, Sivil halka kıyafet serbest de 29 Ekim Cumhuriyet kutlamaları yapınca biber gazı sıkılıyor. Bu nasıl bir özgürlük anlayışı?
Forumdaki arkadaşların samimiyetine inanıyorum da bu kanunları çıkaranlarınkinden şüphe ediyorum.
 

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
HAC ibadetini olaya karıştırarak çok büyük bir yanlış yapıyorsunuz!

İbadetlerde MANTIK aranmaz! ALLAH nasıl EMRETMİŞ ise inanan o şekilde davranır!

Okullardaki kıyafetler ALLAH emri değil, KUL emridir! Kul emri sorgulanır! Allah emri sorgulanmaz! İkisini aynı kefeye koymuş olmanız gerçekten ciddi derecede yanlış...

Okullardaki tek tipleştirme olayına gelince, bizim DEVLET AKLIMIZ(!) bireyi ASKER olarak görür. Bunun içine ilkokul 1. sınıf öğrencileri de dahildir.

Çocuk Bayramı derler...
Çocuklara anlamadıkları sloganları attırırlar! Anlamadıkları şiirleri metinleri okuturlar!
Tek sıraya nizami bir şekilde dizip güneş altında ASKER gibi yürütür ASKER gibi bekletirler.

23 Nisan, 29 Ekim, 19 Mayıs etkinliklerinin ekseriyetine bakın öğrencilerin askerlerden tek farkı ellerinde silah olmamasıdır!

Yürüyüş temposu ve şekli dahi bire bir aynıdır!

Siz bunların TESADÜFEN mi olduğunu zannediyorsunuz?

Ya da bu düzenlemeleri getiren insanları ALLAH gibi SORGULANAMAZ kişiler olarak mı görüyorsunuz?


Saygı, Edep, Birliktelik, ve benzeri manevi değerlere gelirsek!
Sayın hocam kusura bakmayın bunlar yine kıyafet ile sağlanmıyor!

Okulda bir hoca vardır, tüm öğrenciler korkar!
Hocanın karşısında başlarını öne eğer ceketlerini ilikler!
Hoca geçince arkasından hareket yapar bir de ağırından lakap takar!

Okulda başka bir hoca vardır!
Kimseyi korkutmaz...
Öğrenciler onu severler, lakap takmazlar, taksalar dahi diğeri gibi ağır bir lakap olmaz.
Öğrencilerin tamamı bu hocaya saygı duyar...

Bunun sebebi öğretmenin, kişisel karizması olabilir!
Öğretmenin bilgi birikimi çok sağlamdır!
Öğretmen öğrencileri ile ilişkilerinde seviyeyi çok iyi ayarlar, öğrenciye tepeden bakmadığı gibi, öğrenciye kendisini de ezdirmez.


Demem o ki, saygıyı öğretmen kendisi kazanır!
Öğrenciyi ezerek, korkutarak saygılı edepli öğrenci elde edilmez!

Öğrencilere tepeden bakan!
öğrencilere her fırsatta fırça çeken!
Öğrencilerle haddinden fazla içli dışlı olan!
Öğrencilerin kişisel özellikleri ile alay eden!
Kendisine karşı özgüven eksikliği olan,
Mesleki yeterliliği eksik olan (Bilgisi muhteşemdir ama bunu öğrenciye aktarmada sorunları vardır)

Daha sayabileceğimiz bir çok olumsuz özelliğe sahip öğretmenler kusura bakmasınlar öğrenciye kat kat üniforma da giydirseler kendilerine saygı duyulmasını sağlayamazlar.

Edep, Adap dediğimiz şey ise AİLEDEN GELİR!
Öğretmen burada sadece İYİ ROL MODEL olarak öğrenciye yardım edebilir, daha fazlasını yapması imkansızdır!..

Birliktelik, aidiyet duygusuna gelince, Birlikteliği, aidiyeti kıyafetle sağlamak yerine, zor olan ama daha faydalı olan çok çeşitli yöntemlerle sağlayabilirsiniz. Okul adına yapılan projeler, okul adına yapılan eğlenceler, okul adına yapılabilecek türlü aktiviteler ile bu birlik ve aidiyet duygusu perçinlenir.

Her okulun geleneksek aktiviteleri olsa, mezun öğrenciler, mezun olduktan yıllar sonra dahi bu aktivitelere katılabilse bunun getireceği aidiyet duygusu, en baba üniformada bulunmaz...


Eğitim sistemimizin çok ciddi sorunları var...
Bu sorunların bir kısmı fiziki sorunlar bir kısmı yapısal sorunlar...

Kimse sorun yok, her şey güllük gülistanlık demiyor ama sorunlar var diyerek yapılan her türlü düzenlemeye karşı çıkmak statükoculuk demek değil midir?

Hem sistemdeki sorunlardan şikayet edilecek, hem de yapılan her türlü düzenlemeye karşı çıkılacak!..
Peki değişiklik yapılmadan bu sorunlar nasıl halledilecek?

Sorunların çözümüne kıyafetten mi başlanılmalıydı?
Bu tartışılır ama bu kadar sorun var bununla mı uğraşıyorlar demek yanlış...

Lafı yine uzattım, farkındayım ben zor olanın yapılmasından yanayım... Kolay olanı giydir öğrenciye üniformayı, iki höyt de, asker gibi sıraya sok! Disiplin, Saygı, Birliktelik her şey sağlansın...
 

-Hewal-

Dekan
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
HAC ibadetini olaya karıştırarak çok büyük bir yanlış yapıyorsunuz!

İbadetlerde MANTIK aranmaz! ALLAH nasıl EMRETMİŞ ise inanan o şekilde davranır!

Okullardaki kıyafetler ALLAH emri değil, KUL emridir! Kul emri sorgulanır! Allah emri sorgulanmaz! İkisini aynı kefeye koymuş olmanız gerçekten ciddi derecede yanlış...

Okullardaki tek tipleştirme olayına gelince, bizim DEVLET AKLIMIZ(!) bireyi ASKER olarak görür. Bunun içine ilkokul 1. sınıf öğrencileri de dahildir.

Çocuk Bayramı derler...
Çocuklara anlamadıkları sloganları attırırlar! Anlamadıkları şiirleri metinleri okuturlar!
Tek sıraya nizami bir şekilde dizip güneş altında ASKER gibi yürütür ASKER gibi bekletirler.

23 Nisan, 29 Ekim, 19 Mayıs etkinliklerinin ekseriyetine bakın öğrencilerin askerlerden tek farkı ellerinde silah olmamasıdır!

Yürüyüş temposu ve şekli dahi bire bir aynıdır!

Siz bunların TESADÜFEN mi olduğunu zannediyorsunuz?

Ya da bu düzenlemeleri getiren insanları ALLAH gibi SORGULANAMAZ kişiler olarak mı görüyorsunuz?


Saygı, Edep, Birliktelik, ve benzeri manevi değerlere gelirsek!
Sayın hocam kusura bakmayın bunlar yine kıyafet ile sağlanmıyor!

Okulda bir hoca vardır, tüm öğrenciler korkar!
Hocanın karşısında başlarını öne eğer ceketlerini ilikler!
Hoca geçince arkasından hareket yapar bir de ağırından lakap takar!

Okulda başka bir hoca vardır!
Kimseyi korkutmaz...
Öğrenciler onu severler, lakap takmazlar, taksalar dahi diğeri gibi ağır bir lakap olmaz.
Öğrencilerin tamamı bu hocaya saygı duyar...

Bunun sebebi öğretmenin, kişisel karizması olabilir!
Öğretmenin bilgi birikimi çok sağlamdır!
Öğretmen öğrencileri ile ilişkilerinde seviyeyi çok iyi ayarlar, öğrenciye tepeden bakmadığı gibi, öğrenciye kendisini de ezdirmez.


Demem o ki, saygıyı öğretmen kendisi kazanır!
Öğrenciyi ezerek, korkutarak saygılı edepli öğrenci elde edilmez!

Öğrencilere tepeden bakan!
öğrencilere her fırsatta fırça çeken!
Öğrencilerle haddinden fazla içli dışlı olan!
Öğrencilerin kişisel özellikleri ile alay eden!
Kendisine karşı özgüven eksikliği olan,
Mesleki yeterliliği eksik olan (Bilgisi muhteşemdir ama bunu öğrenciye aktarmada sorunları vardır)

Daha sayabileceğimiz bir çok olumsuz özelliğe sahip öğretmenler kusura bakmasınlar öğrenciye kat kat üniforma da giydirseler kendilerine saygı duyulmasını sağlayamazlar.

Edep, Adap dediğimiz şey ise AİLEDEN GELİR!
Öğretmen burada sadece İYİ ROL MODEL olarak öğrenciye yardım edebilir, daha fazlasını yapması imkansızdır!..

Birliktelik, aidiyet duygusuna gelince, Birlikteliği, aidiyeti kıyafetle sağlamak yerine, zor olan ama daha faydalı olan çok çeşitli yöntemlerle sağlayabilirsiniz. Okul adına yapılan projeler, okul adına yapılan eğlenceler, okul adına yapılabilecek türlü aktiviteler ile bu birlik ve aidiyet duygusu perçinlenir.

Her okulun geleneksek aktiviteleri olsa, mezun öğrenciler, mezun olduktan yıllar sonra dahi bu aktivitelere katılabilse bunun getireceği aidiyet duygusu, en baba üniformada bulunmaz...


Eğitim sistemimizin çok ciddi sorunları var...
Bu sorunların bir kısmı fiziki sorunlar bir kısmı yapısal sorunlar...

Kimse sorun yok, her şey güllük gülistanlık demiyor ama sorunlar var diyerek yapılan her türlü düzenlemeye karşı çıkmak statükoculuk demek değil midir?

Hem sistemdeki sorunlardan şikayet edilecek, hem de yapılan her türlü düzenlemeye karşı çıkılacak!..
Peki değişiklik yapılmadan bu sorunlar nasıl halledilecek?

Sorunların çözümüne kıyafetten mi başlanılmalıydı?
Bu tartışılır ama bu kadar sorun var bununla mı uğraşıyorlar demek yanlış...

Lafı yine uzattım, farkındayım ben zor olanın yapılmasından yanayım... Kolay olanı giydir öğrenciye üniformayı, iki höyt de, asker gibi sıraya sok! Disiplin, Saygı, Birliktelik her şey sağlansın...



Adam noktayı koydu dağılın beyler.
 

finisterre

Öğrenci
Katılım
30 Temmuz 2012
Mesajlar
96
Reaksiyon puanı
0
Puanları
6
Bu is zaten türban ve kara carsafa serbestlik getirmek için yapildi. O kdr bos işlerle uğraşan bir devletimiz var ki bu akil tutulmasi bizi kanser eder
 

justlive4life

Doçent
Katılım
11 Mart 2009
Mesajlar
618
Reaksiyon puanı
18
Puanları
18
İbadetlerde mantık aranmaz lafı bir kere yanlış.
her ibadetin bir mantığı bir sebebi vardır. Kaldı ki bu din uğraşan insanlar yapılan her ibadetin nedenlerini bize sağladığı faydaları açıkça ortaya koymaktadırlar. Bende müdlümanım, yapılan her ibadetin de ibadet yanı sıra türlü türlü faydalarıda olduğu Din K. derslerinde bile anlatılır. Hocalarımız camilerde anlatır. Siz nasıl olurda İBADETTE MANTIK ARANMAZ dersiniz anlamış değilim.
Hac ibadetinde kıyafet tek olacak dendiyse bunu diyen irade bir faydası olduğu için demiştir. Namaz kılın deniyorsa bunun ibadet yanı sıra bir çok faydasıda vardır, yazılır çizilir. Bu kadar körü körüne "DİN EMİRDİR YAPILIR" demek bence yüce dinin basitleştirilmesidir.
Ben tartışılmaz demiyorum bilakis getirilmek istenen yeniliklerin önce tartışılması gerktiğini bende söylüyorum.
Ama size sorarım sayın @Elbruz46 bana kıyafetle ilgili bişey sorulmadı, müdürlere sorulmadı, öğrencilere ve velilere sorulmadı. E kim tartıştı da bu yönetmelik geldi? Bir elin parmağını geçmeyecek sayıda insan tartışmadılar bile. "olacak dendi ve oldu"
Yarın bir gün verilen bu kararlar sizinde hoşlanmadığınız bir biçimde tezahür ederse o zaman anlarsınız benim derdimi. Şu an için sizinle tartışmanın bir anlamı yok. Siz eminim sınıf öğretmenleri sırf üniversitede bir iki dönem ingilizce gördü diye İngilizce öğretmeni olarak atanmalarına, hiç eğitimi olmadıkları halde Özel eğitim ve bakım isteyen engelli öğrencilerin öğretmeni olarak atanmalarına, Eş durumu ataması yapmayacağız deyip de dönemin ortasında eş durumu ataması yapmalarına, kalem tutamayan çocukların küçük yaşta 1. sınıfa başlatılmalarına da ses çıkarmayanlardansınız.
Ya da daha vahimi bunlar hakkında bilgisi olmayanlardansınız?
Milli Eğitimi azıcık tanıyan birisi sistemin işleyişinden haberi olur. Her şeye eyvallah diyerek ilerleme sağlanmaz.
Serbest kıyafet uygulaması daha başlangıç; deri koltuklarda oturan, hiç öğretmenlik yapmayan takım elbiseli insanlar tarafından daha nice kararlar bir günde alınıp yürürlüğüe koyulacaktır göreceksiniz. Sırf halka "biz özgürlükçüyüz" imajını verebilmek için.
__________________
Ayrıca beni TAKIM ELBİSE ve ÜNİFORMACI gibi göstermeye çalışmayın, yazımın her yerinde dedim daha rahat çocukların yaşlarına uygun ama okul bilincini yerleştiren kıyafetler seçilebilir.
Engin düşünen idarecilerin olduğu okullarda yürüyüş dediğiniz kısım zaten fasa fisodan ibaret kalır,amaç çocuğun eğlenmesidir, yarışlar, oyunlar düzenlenmesidir, günün anlamını öğrenmesidir. Yürüyüşü kaldırmak için 29 Ekim kutlamalırını TAMAMEN yasaklamak doğru bir şey mi yani? Sadecce yürüşü kaldırmak çok mu zor?
Hayt höytçü hocalar serbest kıyafetli çocuğa da aynı mumeleyi yapar kıyafet bu durumu değiştirmez, düşünce tarzınız doğru değil. Bu yönetmelikleri yapanlar ÖZGÜRLÜKÇÜ kafada değiller hocam lütfen ısrar etmeyin bunu bana.
__________________
@neguvon noktayı koydu diyeceğine sizde düşüncenizi yazsaydınız iyiydi.
 

Bowen32

Doçent
Katılım
15 Kasım 2012
Mesajlar
770
Reaksiyon puanı
3
Puanları
16
Ama kimse öğrencilerin görüşünü almıyor sanki onları öğretmen ve veliller yönetiyor
 

justlive4life

Doçent
Katılım
11 Mart 2009
Mesajlar
618
Reaksiyon puanı
18
Puanları
18
@Bowen32
Ben de bundan bahsediyorum, öğretmen ve velilere de sorulmuyor kaldı ki öğrenciye sıra gelsin.
Göstermelik bir toplantı yapılıyor il, ilçe genelinde ÖĞRENCİ MECLİSİ adı altında. Alınan kararları birilerinin okuduğundan bile şüpheliyim.
 

-Hewal-

Dekan
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
İbadetlerde mantık aranmaz lafı bir kere yanlış.
her ibadetin bir mantığı bir sebebi vardır. Kaldı ki bu din uğraşan insanlar yapılan her ibadetin nedenlerini bize sağladığı faydaları açıkça ortaya koymaktadırlar. Bende müdlümanım, yapılan her ibadetin de ibadet yanı sıra türlü türlü faydalarıda olduğu Din K. derslerinde bile anlatılır. Hocalarımız camilerde anlatır. Siz nasıl olurda İBADETTE MANTIK ARANMAZ dersiniz anlamış değilim.
Hac ibadetinde kıyafet tek olacak dendiyse bunu diyen irade bir faydası olduğu için demiştir. Namaz kılın deniyorsa bunun ibadet yanı sıra bir çok faydasıda vardır, yazılır çizilir. Bu kadar körü körüne "DİN EMİRDİR YAPILIR" demek bence yüce dinin basitleştirilmesidir.
Ben tartışılmaz demiyorum bilakis getirilmek istenen yeniliklerin önce tartışılması gerktiğini bende söylüyorum.
Ama size sorarım sayın @Elbruz46 bana kıyafetle ilgili bişey sorulmadı, müdürlere sorulmadı, öğrencilere ve velilere sorulmadı. E kim tartıştı da bu yönetmelik geldi? Bir elin parmağını geçmeyecek sayıda insan tartışmadılar bile. "olacak dendi ve oldu"
Yarın bir gün verilen bu kararlar sizinde hoşlanmadığınız bir biçimde tezahür ederse o zaman anlarsınız benim derdimi. Şu an için sizinle tartışmanın bir anlamı yok. Siz eminim sınıf öğretmenleri sırf üniversitede bir iki dönem ingilizce gördü diye İngilizce öğretmeni olarak atanmalarına, hiç eğitimi olmadıkları halde Özel eğitim ve bakım isteyen engelli öğrencilerin öğretmeni olarak atanmalarına, Eş durumu ataması yapmayacağız deyip de dönemin ortasında eş durumu ataması yapmalarına, kalem tutamayan çocukların küçük yaşta 1. sınıfa başlatılmalarına da ses çıkarmayanlardansınız.
Ya da daha vahimi bunlar hakkında bilgisi olmayanlardansınız?
Milli Eğitimi azıcık tanıyan birisi sistemin işleyişinden haberi olur. Her şeye eyvallah diyerek ilerleme sağlanmaz.
Serbest kıyafet uygulaması daha başlangıç; deri koltuklarda oturan, hiç öğretmenlik yapmayan takım elbiseli insanlar tarafından daha nice kararlar bir günde alınıp yürürlüğüe koyulacaktır göreceksiniz. Sırf halka "biz özgürlükçüyüz" imajını verebilmek için.
__________________
Ayrıca beni TAKIM ELBİSE ve ÜNİFORMACI gibi göstermeye çalışmayın, yazımın her yerinde dedim daha rahat çocukların yaşlarına uygun ama okul bilincini yerleştiren kıyafetler seçilebilir.
Engin düşünen idarecilerin olduğu okullarda yürüyüş dediğiniz kısım zaten fasa fisodan ibaret kalır,amaç çocuğun eğlenmesidir, yarışlar, oyunlar düzenlenmesidir, günün anlamını öğrenmesidir. Yürüyüşü kaldırmak için 29 Ekim kutlamalırını TAMAMEN yasaklamak doğru bir şey mi yani? Sadecce yürüşü kaldırmak çok mu zor?
Hayt höytçü hocalar serbest kıyafetli çocuğa da aynı mumeleyi yapar kıyafet bu durumu değiştirmez, düşünce tarzınız doğru değil. Bu yönetmelikleri yapanlar ÖZGÜRLÜKÇÜ kafada değiller hocam lütfen ısrar etmeyin bunu bana.
__________________
@neguvon noktayı koydu diyeceğine sizde düşüncenizi yazsaydınız iyiydi.

Fikirlerimi yazayım mesela Ilk yüze giremeyen üniversite leri mi, darbe dönemlerin den kalma yök saçmalığınimi ,Karma eğitimin bireyler lere verdiği zararımi ,eğitim sistemin bir asırdır sistematik bir biçimde köle insan profilini yetiştirip inşanları güdüklestirdigini mi ,okuyan insanlara insanlara aptal gözü ile bakıldığınimi bunların hepsi hakkında sayfalarca yorum yazabilirim ama Birileri çıkıp aralarından cımbız ile kelime çekip sen vatan haini , şeriatçı , yada beyin sınırları ne kadar el veriyor ise laf dokunduracak ama ben şucu yönetici lerde bulmuyorum suç Bizde ki biz o kadar kötüyüz ki yöneticilerimız de öyle ne zaman biz kendimizi düzeltir isek o zaman başımızda ki insanlar da düzelecek kısa vadede bunun olacagına dair umudum yok.
 

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
İbadetlerde mantık aranmaz lafı bir kere yanlış.
her ibadetin bir mantığı bir sebebi vardır. Kaldı ki bu din uğraşan insanlar yapılan her ibadetin nedenlerini bize sağladığı faydaları açıkça ortaya koymaktadırlar. Bende müdlümanım, yapılan her ibadetin de ibadet yanı sıra türlü türlü faydalarıda olduğu Din K. derslerinde bile anlatılır. Hocalarımız camilerde anlatır. Siz nasıl olurda İBADETTE MANTIK ARANMAZ dersiniz anlamış değilim.
Hac ibadetinde kıyafet tek olacak dendiyse bunu diyen irade bir faydası olduğu için demiştir. Namaz kılın deniyorsa bunun ibadet yanı sıra bir çok faydasıda vardır, yazılır çizilir. Bu kadar körü körüne "DİN EMİRDİR YAPILIR" demek bence yüce dinin basitleştirilmesidir.

İbadetlerde mantık aranmaz sözümün arkasındayım, Din "KÜLTÜRÜ" dersindeki anlatılanlar ya da falanca hocanın filanca hocanın inanları ibadetlere ikna etmek için söyledikleri sözler beni pek de alakadar etmiyor.

Din konusunda İNANÇ BÜTÜNDÜR. Şurasına inanıyorum, burasına inanmıyorum, şurasına katılıyorum, burası hakkında şüphelerim var denilmez.

İbadetlerin faydaları olması, ya da dinen yasaklanmış şeylerin zararları olması dinde mantık aranması gerektiği anlamına gelmez. Faydası ya da zararı olmasa bile inanan dinin emrettiği ile mükelleftir.

Allah'ın emirleri, yasakları, hükümleri insan mantığının üzerindedir.

Sen 4 rekatlık bir namazı 6 rekata çıkarabilir misin? Hem daha çok dua ediyorsun, hem beden daha çok hareket ediyor, mantıken daha faydalı diyebilir misin? Namazın kabul olmaz, 4 denilmişse 4'tür.

Su olmayan bir ortamda Namaz kılacaksın, su yok abdest alacaksın, su yok diye namazı terkedebilir misin? Hayır teyemmüm yapman gerek! Teyemmüm ne ile yapılır? Toprakla...
Eğer abdestin mantığı sadece temizlenmek olsaydı teyemmüm ile toprağı üzerimize sürmemiz insan mantığı ile açıklamak ne kadar doğru?

Doktorlar diyorlar ki 1 bardak şarap kalp için, bira ise içerdiği slikon nedeniyle dişler ve kemikler için faydalıdır.

Mantıken o halde bu içkilerin 1 bardaktan sonrası haram olmalıydı, insan bunların faydalarından yararlanmalıydı, ama dinen 1 damlası bile yasak bu içkilerin.

Bir örnek daha verelim, helal olan etler bellidir, Ehli Kitap inancına sahip inanların kestikleri etler yine helal sayılıyor, yani bir Müslüman Hristiyan ya da Yahudi'nin kestiği et helaldir, yenilir.
Aynı hayvanı dinsiz biri keserse, ya da budist, hindu gibi inançların kestikleri hayvan aynı hayvan da olsa et haram olur yenilmez.

Hayvan aynı hayvan, bıçak aynı bıçak, ama etin helal olup olmamasının kuralı belli. Mantık arasan, çok temiz, çok ahlaklı iyi niyetli hindu efendinin kestiği et helal olur, pis, yalancı, üç kağıtçı, yahudinin ki haram olur!

Demem o ki dinen helal sayılanların, ya da ibadetlerin faydaları olabilir. Yasakların zararları olabilir ama bu tüm dine genelleme yapılmaz, Fayda zarar mantık hesabı yapılarak inanç yaşanmaz. Allah nasıl emrettiyse onunla mükelleftir inanan.


Siz eminim sınıf öğretmenleri sırf üniversitede bir iki dönem ingilizce gördü diye İngilizce öğretmeni olarak atanmalarına, hiç eğitimi olmadıkları halde Özel eğitim ve bakım isteyen engelli öğrencilerin öğretmeni olarak atanmalarına, Eş durumu ataması yapmayacağız deyip de dönemin ortasında eş durumu ataması yapmalarına, kalem tutamayan çocukların küçük yaşta 1. sınıfa başlatılmalarına da ses çıkarmayanlardansınız.
Ya da daha vahimi bunlar hakkında bilgisi olmayanlardansınız?
Milli Eğitimi azıcık tanıyan birisi sistemin işleyişinden haberi olur. Her şeye eyvallah diyerek ilerleme sağlanmaz.

Haklısınız, atama bekleyen bir İngilizce öğretmeni olarak bu konulara çoooook uzağım daha vahimi bunlar hakkında bilgisi olmayanlardanım, ne öğrenci görmüşlüğüm vardır, ne öğretmen görmüşlüğüm vardır... Uzaktan gazel okumak hobilerim arasında ilk sıradadır.


Ama size sorarım sayın @Elbruz46 bana kıyafetle ilgili bişey sorulmadı, müdürlere sorulmadı, öğrencilere ve velilere sorulmadı. E kim tartıştı da bu yönetmelik geldi? Bir elin parmağını geçmeyecek sayıda insan tartışmadılar bile. "olacak dendi ve oldu"

Hocam tarih 14.04.2010
Serbest kıyafet düzenlemesi gelmeden 2 yıl önce...
Öğretmenlere, öğrencilere, velililere anket yapmışlar
Siz neredeydiniz?

Haber:
MEB'in ''www.meb.gov.tr'' internet adresinde başlattığı ''Serbest Okul Kıyafeti'' anketinde, öğrencilere, öğretmenlere ve velilere ayrı ayrı tek soru soruluyor.

Ankete katılanlar, ''İlköğretim ve/veya ortaöğretim okullarında mecburi kıyafet uygulamasından memnun musunuz?'' sorusunu ''Evet'' veya ''Hayır'' şeklinde cevaplayacak.
bu adresten girebilirsiniz.
İlköğretim Genel Müdülüğü Anketi
Haber kaynağı: http://www.iolpmezunu.com/okullarda-serbest-kiyafet-uygulamasi-anketi-85/#comments

Tarih: 30-06-2009
Serbest kıyafet düzenlemesi gelmeden 3 yıl önce...
Okul önlükleri tarihe karışacak...
Okul önlükleri tarihe karışacak...




Bakan Nimet Çubukçu haberi verdi. Okullardaki önlük dönemi tamamen kapanıyor... Yeni kıyafet modeli geliyor.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, öğrenci, öğretmen ve velilerden gelen talep ve şikayetlerden öğrenci kıyafetlerinde artık yeni bir şekillendirmeye ihtiyaç olduğunun ortaya çıktığını belirtti.

Çubukçu, öğrencilerin her gün giymek zorunda oldukları kıyafetlere ilişkin duygu ve düşüncelerinin önemsenmesi gerektiğini söyledi.

Öğrenci Okul Kıyafetlerini Değerlendirme Çalıştayı Başkent Öğretmenevi'nde başladı. Çalıştayın açılışında Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar okul kıyafetlerini anlatan bir sinevizyon gösterisi sunuldu.

Çalıştayın açılışında konuşan Çubukçu, öğrenci kıyafetleri konusunda yeni bir değerlendirme yapmak üzere böyle bir çalıştay düzenlendiğini belirtti.
“Öğrencilerimiz geçmiş yıllara oranla daha rahat kıyafet giyiyor olsalar bile biz yetişkinlerin düşüncelerinden çok çocuklarımızın her gün giymek zorunda oldukları kıyafetlere ilişkin duygu ve düşüncelerinin önemsenmesi gerektiğini vurgulamak isterim, bir çocuk hakları savunucusu olarak” diyen Çubukçu, çocukların her şeyden önce kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerinin alınması ve sürece dahil edilmeleri gerektiğini kaydetti.

Çocukların ne tür kıyafetler içinde kendilerini daha özgür, daha mutlu ve daha rahat hissettiklerinin, hangi kıyafetleri giydiklerinde derslerde daha katılımcı ve istekli oldukları hususların dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaptığımız bu çalıştayı çocuklarımızı anlamak, onların gelişimlerine olumsuz etki yapan faktörleri tespit etmek için bu yönde bir çaba olarak görüyorum. Eskiden öğretmenin anlattığı, öğrencinin dinlediği bir öğretim şekli eğitim sistemimize hakimdi. Günümüzde ise artık öğrencilerin daha dinamik, aktif, öğrenmeyi seven, öğrendiklerini uygulayan ve araştıran, sorgulayan, eleştirel düşünen, yaratıcı bireyler olmalarını istiyoruz. Bunun için de etkinlik temelli olarak derslerimizi işliyoruz. Dolayısıyla öğrencilerimiz okul ortamında kendilerini ne kadar rahat hissederlerse başarılarının o kadar artacağına inanıyoruz.

Bakanlığıma bağlı öğrenci, öğretmen ve velilerden gelen talep ve şikayetlerden de öğrenci kıyafetlerinde artık yeni bir şekillendirmeye ihtiyaç olduğu açıktır. Nitekim, kıyafet bir toplumun kültürel ve manevi değerlerini yansıtan en önemli unsurlardan birisidir. Öte yandan toplumdaki öğrenci algısı ve toplumun öğrenciyi koruyup kollama davranışı da toplumumuzda ağır basan unsurlardandır. Öğrencileri olduğu kadar aileyi ve toplumu da ilgilendiren, öğrenci kılık ve kıyafetleri konusunda tüm paydaşları bir araya getirip bilimsel ve akademik uygulayıcılarla birlikte tartışmanın ve kamuoyuna açmanın en doğru karar olduğuna inancımız nedeniyle bu çalıştayın yapılmasına karar verdik.”

Okul kıyafetlerinin, “büyümenin ve gelişmenin bir parçası olarak görüldüğünü, bu nedenle dünyada pek çok ülkede kıyafetlerin farklılık gösterdiğini” ifade eden Çubukçu, hem dünyada hem de Türkiye'de devlet okullarında ve özel okullarda çok çeşitli kıyafetlere rastlandığına işaret etti. Bu kıyafetlerin coğrafi, ekonomik ve sosyokültürel boyutlara göre değiştiğine işaret eden Çubukçu, “Bizim için önemli olan ülkemizin sosyoekonomik düzeyi ve ailelerin gelir düzeyi de dikkate alınarak öğrencilerin gelişim özelliklerine uygun kıyafetlerin belirlenmesi ve bunların kullanılmasıdır” diye konuştu.

Çalıştayda, bu konunun hem ekonomik hem sosyokültürel hem de öğrencilerin gelişimleri üzerindeki etkileri bakımından ele alınacağını söyleyen Çubukçu, “Bunun için sadece bir bölgedeki değil, ülke genelindeki tüm çocukları göz önüne alan, dikkatli ve başarılı bir çalıştay gerçekleştirmek zorunluluğu ortadadır” dedi.

Çalıştayda, öğrenci kıyafetleri ekonomik, sosyokültürel ve fiziksel gelişim ve eğitim açısından ele alınacak. Bakanlık bürokratlarının, okul müdürleri ve öğretmenlerin, akademisyenlerin, sendika temsilcilerinin, velilerin ve öğrencilerin katıldığı çalıştay, yarın sona erecek.

Haber kaynağı: http://www.iolpmezunu.com/f15/okul-onlukleri-tarihe-karisacak-25087/


Haber tarihi: 15-05-2010
Okul kıyafetleri seneye serbest
Gelecek öğretim yılından itibaren öğrenciler okula mavi önlük ya da okulların belirlediği formaları giymeden gidecek. İşte yeni öğretim yılında okullarda geçerli olacak kıyafet:


-Kışın pamuklu yazın keten pantolon giyilecek.
-Kota izin yok.
-Şort ve askılı giymek yasak.
-Kızlarda etek giyme. zorunluluğu yok. Etek boyu dizin hemen altında olacak.
-Erkek öğrenciler kışın renk şartı olmaksızın gömlek ve ceket giyecek yazın tişört serbest.
-Erkek öğrencilerde tek renk kravat zorunluluğu kaldırıldı.
-Kıyafetler dini, etnik, ideolojik sembol ve renkleri taşımayacak.
-Başörtüsü, türbana izin yok.
-Sandalet ve terlik gibi ayağı açıkta bırakan ayakkabılar giyilemeyecek.


‘SİYAH’ YASADAN DA ÇIKACAK


MEB, “Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik”te de değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Yasada hâlâ ilköğretim ve or ta öğ re - tim okullarında okuyan çocukların “siyah” önlük giymesine yönelik kural var. MEB’in daha önce düzenlediği çalıştayda kıyafetlere serbestlik getirilmesi önerisi yer almıştı.
Haber kaynağı: http://www.iolpmezunu.com/okul-kiyafetleri-seneye-serbest-95/


Yıl 2009
Bir öğretmen forum sitesinde yaptığım yorumları yine aynı kullanıcı adı ile oradan bulabilirsin.
Kılık kıyafet konusunda gerek öğrenci gerekse öğretmenlerin serbest olması gerektiği hakkındaki fikirlerim yeni değil!

http://www.iolpmezunu.com/f15/ogretmen-kilik-kiyafetleri-yonetmeligi-26793/
 

justlive4life

Doçent
Katılım
11 Mart 2009
Mesajlar
618
Reaksiyon puanı
18
Puanları
18
Elbruz46
Size Din öğretenlerin kemikleri sızlıyordur eminim.
Dinde mantığın aranmadığını her halde bir siz diyorsunuzdur. 6 rekat de kılarım 16 rekat de. Hepsinin sevabı ayrıdır. Fayda aranmaz demeniz yanlış. Helal denmesinin sebepleri var OKUYUNUZ lütfen. kurbanın boynundan kesmenin bile ayrı faydaları var. Cuma hutbelerinde bilr söylenir "Allah düşünüp tutasınız diye öğüt verir" Yani düşünmeden inanmayın, koyun gibi inanmayın diyor.
2010 yılında Van daydım hocam, ve hiçbir velinin türkçesi yoktu, kaldıki evlerinde bilgisayarları da yoktu. Oylamayı kim yaptı, kaç kişi yaptı. Senin benim gibi internette gezenler ancak yapmıştır o oylamayı.
Gelen bütün yazıları da biliyorum, anketler her şey döndü ama sebest kıyafet UYGULANAMADI. Halen daha UYGULANAMIYOR. Git de bir bak. Bu yönetmeliği yapanlar bile pişman ama İNATLARINDAN geri adım atmayacaklar. Ve çocuklar, taytlarla, kolsuz tişörtlerle okula gitmeye devam edecek.
__________________________
En Uzak Mesafe
En Uzak mesafe ne Afrika 'dır
Ne Çin,
Ne Hindistan,
Ne Seyyareler,
Ne yıldızlar geceleri ışıldayan...
En uzak mesafe iki kafa arasindaki mesafedir birbirini
anlamayan.....
CAN YÜCEL
______________
der daha da cevap yazmam. Hele Din de mantık aranmaz diyen birisini muhattap alamam. Küfre giriyor söylediklerin.
 

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Dinde mantık aranmaz sözünü nasıl anladığınızı gerçekten merak ediyorum.

Dinde mantık aranmaz demek din mantıksızdır demek değildir!

Dinde mantık aranmaz sözü, dini hükümler Allah'ın emirleri olduğu için SORGULANMADAN, ÜZERİNDE ŞÜPHE DUYULMADAN kabul edilmesi gerektiği anlamına gelir...

Eğer dinde mantık aramaya başlarsanız, bir yerden sonra her dini hükmü KENDİ KAFANIZA göre bir MANTIK çerçevesine sokmaya çalışırsınız ki asıl küfre gidecek yol budur!

İnanan insan sadece ALLAH emrettiği için inanır. Eğer mantığına uyanları kabul edeyim, mantığıma uymayanlara mantık bulmaya çalışayım derse şeytanın oyuncağı haline gelir.

Din dediğimiz şey 3-5 hükümden ibaret değil.

Yaşamın tamamını kapsayan bir alan. İslam dini ise en detaylı dinlerden birisi, suyu nasıl içmemiz gerektiğinden tut, yatakta nasıl yatmamız gerektiğine, yemek yerken hangi elimizi kullanmamız gerektiğinden tut, tuvalete hangi ayağımızla gireceğimize kadar hayatın en ufak detaylarına kadar hükümler içeren bir dindir.

Eğer insan bütün bu hükümlerde mantık aramaya başlarsa, ve kendi kafasına göre bunlara cevaplar bulmaya uğraşırsa asıl olması gereken Allah'a iman ve o iman çerçevesinde hareket etme olayını arka planda bırakıp içinden çıkamayacağı bir karmaşaya girer.

İslam dininde mantık üzerine en çok mezhep imamımız İmam-ı Azam Ebu Hanife durmuştur.
Kendisi bir çok dini hükmün mantığını açıklamıştır.

Hatta döneminde kendisini İslam dinini akıl ve mantık yoluyla değiştirdiğini iddia edenler olmuştur.
Bunun üzerine bir kaç örnek vererek, Dini hükümleri verirken, mantık çerçevesinde bunları yorumlamadığını göstermiştir.

En bilinen örneği, mest üzerinedir. Mest üzerine abdest alırken Hanefi mezhebinde mestin üst bölümleri mesh edilir, Kendisini ifadesi ile eğer mantık çerçevesinde hüküm veriyor olsaydım, daha çok kirlenen taban kısmının mesh edilmesi gerektiğini söylerdim diyor.

Ben de bu tartışmanın uzaması taraftarı değilim.
Elhamdülillah Müslüman'ım.
Allah'a şükür dini DİN "KÜLTÜRÜ" hocalarından öğrenmek zorunda kalmadım.
Benim iman anlayışımda şüpheye yer yoktur. Eğer dini bir hükümde mantık arıyorsam o hükümden şüphe duyuyorum demektir ki ben bundan sakınırım! Allah nasıl emretmişse öyledir...
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,206
Reaksiyon puanı
10,327
Puanları
293
[MENTION=28192]Elbruz46[/MENTION], yorumların fevkalade güzel, mantıklı ve faydalı. yazdıklarının her satırına katılıyorum; yalnız bir hususun yanlış anlaşılmaması açısından ilave etmek istedim.

bilirsin bizim itikatımızda taklidi ve tahkiki olmak üzre iki tür imandan bahsedilir. keza, tahkiki imanın fazileti, üstünlüğü su götürmez bir gerçektir. malum, tahkiki iman araştırılarak, özü, aslı, nedenleri, niçinleri ile beraber kavranılarak, idrak edilerek ulaşılmış bir inanma biçimidir. ki, en sağlam ve garantili bir yol da budur. taklidi iman başkasından gördüklerini araştırmadan olduğu gibi kabul etmektir.

ve keza, yüce kitabımız yüzlerce ayetinde "düşünmez misiniz, akletmez misiniz?" sualleriyle bizi araştırmaya sevkeder. yanlış anlaşılmasın, bu dinin önkabullerinin doğru-yanlış olup olmamasını araştırmakla ilgili değil, özünü kavramak, bunun için de hikmetlerine vakıf olmak amacıyla tahkik etmektir.

olaki birileri sizin yorumunuzdan, hristiyani din mantığındaki "sadece inanmalısın" manasını çıkarmış olmasın diye belirtmek istedim.
 

rashoaga

Asistan
Katılım
7 Haziran 2012
Mesajlar
147
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
[video=youtube;OVOHOTAi2tQ]http://www.youtube.com/watch?v=OVOHOTAi2tQ[/video]
 

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
@Elbruz46, yorumların fevkalade güzel, mantıklı ve faydalı. yazdıklarının her satırına katılıyorum; yalnız bir hususun yanlış anlaşılmaması açısından ilave etmek istedim.

bilirsin bizim itikatımızda taklidi ve tahkiki olmak üzre iki tür imandan bahsedilir. keza, tahkiki imanın fazileti, üstünlüğü su götürmez bir gerçektir. malum, tahkiki iman araştırılarak, özü, aslı, nedenleri, niçinleri ile beraber kavranılarak, idrak edilerek ulaşılmış bir inanma biçimidir. ki, en sağlam ve garantili bir yol da budur. taklidi iman başkasından gördüklerini araştırmadan olduğu gibi kabul etmektir.

ve keza, yüce kitabımız yüzlerce ayetinde "düşünmez misiniz, akletmez misiniz?" sualleriyle bizi araştırmaya sevkeder. yanlış anlaşılmasın, bu dinin önkabullerinin doğru-yanlış olup olmamasını araştırmakla ilgili değil, özünü kavramak, bunun için de hikmetlerine vakıf olmak amacıyla tahkik etmektir.

olaki birileri sizin yorumunuzdan, hristiyani din mantığındaki "sadece inanmalısın" manasını çıkarmış olmasın diye belirtmek istedim.

Çok haklısın, benim burada anlatmak istediğim son zamanlar moda olan her dini hükmün bir faydasını, ya da her haramın bir zararını bulma çabası...

İş bir yerden sonra oraya geldi ki eğer bir ibadette fayda bulamazsak, bu ibadet boşuna yapılıyor diyeceğiz!
Ya da bir haramın zararı yoksa, haramlığı tartışılır hale gelecek!

Benim itirazım buna...

Dinin her hükmünün, her yasağının Allah katında bir "mantığı" vardır. Bunların kimisi açık seçiktir, kimisinin ilmi Allah katında gizlidir.

Elbette araştıracağız, üzerinde düşüneceğiz.

Ama bunu yaparken MANTIK dediğimiz şeyi kendimize kılavuz yapmayacağız.

İslam alimleri, (din kültürü öğretmenleri, günümüz ilahiyat fakültesi hocaları değil!) dini ilimler üzerinde araştırmalar yaparken, bir ömürlerini harcıyorlardı, en ufak şüpheye yer vermeyecek derecede konuları didik didik ediyorlardı. Kur'an, Hadis, Sünnet, Kıyas ilimlerine tam vakıf insanlardı.

Bugün adam daha doğru dürüst abdest almayı beceremiyor, 3-5 tane duyduğu, okuduğu yarım yamalak bilgi kırıntısı ile, nefsin verdiği sen oldun, sen alimsin, sen bilgilisin gazıyla, ufacık aklıyla dinde mantık aramaya kalkıyor.

İslam Alimleri dedim, o alimler öyle kendi kendilerine alim olmuyorlardı, belli bir eğitim disiplininden geçtikten sonra, hocalarından icazet alınca alim oluyorlardı.

Tıp fakültelerinde okutulan tüm kitaplar bellidir, o kitapların hepsine ulaşılabilir, Bir insan o kitapların hepsini sular seller gibi ezberlese ben doktor oldum diyebilir mi? İnsan tedavi etmeye kalkabilir mi?

Hal böyleyken, günümüzde kim adam akıllı bir dini eğitim görüyor ki, dinde mantık aramaya kalkıyor!
Yazık gittiğin 2 ay Kur'an kursuyla, okulda haftada gördüğün 2 saat din KÜLTÜRÜ dersi ile, dededen, neneden duyduğun bir kaç dini hikaye ile ALİM olup, dinde MANTIK bulma çabasına girerse insan çıkacağı yol pek sıhhatli bir yol olmaz.
 

justlive4life

Doçent
Katılım
11 Mart 2009
Mesajlar
618
Reaksiyon puanı
18
Puanları
18
Haklısınız, atama bekleyen bir İngilizce öğretmeni olarak bu konulara çoooook uzağım daha vahimi bunlar hakkında bilgisi olmayanlardanım, ne öğrenci görmüşlüğüm vardır, ne öğretmen görmüşlüğüm vardır... Uzaktan gazel okumak hobilerim arasında ilk sıradadır.
eğer sözleriniz iğnelemeyse bilemem,
ama gerçekleri söylediyseniz "en azından atanamadığınız konusunda,"keşke sormasaydım dedim içimden. Bilmenizi isterim amacım rencide etmek değildi, sadece Milli Eğitim bakanlığının çalışmasını, işleyişini bilmediğinizi düşünmemdi.
Nice azimli, idealist, öğrencilerini seven öğretmenler eften püften sebeplerle hevesleri söndürülüp ROBOTLAŞTIRILIYOR bir bilseniz. Yani öğrencilerin giydikleri kıyafetler bu konuların arasında önemsiz kalır. Cevap vermeyeceğim dedim ama buna da bir açıklama vermezsem içimde kalırdı. Her ne kadar "DEVLET HER EĞİTİM FAKÜLTELİYE İŞ Mİ VERMEK ZORUNDA" mantığıyla düşünen yöneticiler olmasına rağmen atanamayan öğretmenlerin haykırışlarına hep destek vermişimdir hangi düşüncede olurlarsa olsunlar. Hele İngilizce öğretmenliğine geçen sınıfçılar "ki iyi İngilizcesi olanları tenzih ederek söylüyorum" beni kahrediyor.
 

dmrc1143

Öğrenci
Katılım
5 Mayıs 2011
Mesajlar
68
Reaksiyon puanı
2
Puanları
8
Sen insanlara yapılan inkilapları kabul ettirtene kadar neler yaşandı biliyormusun abicim ?
Yıl 2013 Kıyafet devriminin uzerınden belki 80 sene gectı ve hala daha kara çarşafla ortada dolanan yüzbinlerce insan var. O donem kıyafet yasasını yurur edebılmek ıcın polis ve zabıta sokaklarda çarşaflı insanları uyarıp ceza niteliginde yönelmelerde bulunuldu. 1950 lere kadar okumanın okutmanın gereksız oldugunu dusunulup koylerın %80 sehırlerın %40 lık kısmı cocuklarına okuma yazma ogretmek yerıne arapça eğitimi caiz gördü. Öyle lak dedın ınkilap geldide herşey ona göre ayarlandı bırden sanma sakın. Yazımda da dıkkat edebılecegın uzere ınsanların bazı degısıklıklere ayak uydurabılmesı ıcın belırlı bır zaman gecmesı gerekıyor uzerınden. Ve alınan bır karar varsa o kara rıayet edilecek dayatmalara devam edilmeli ve kararın katî kesinliğini halka aşılamak için çalışmaların peşini bırakmadan 3-5 ay sonra biz bu işi beceremedık eski tipe devam ediyoruz denmemeli. Burda hiç kimse değişikliğe karşı yada öğrenciler serbest kıyafet giymesin demioyor. Ama herşey adab-ı muaşere içinde olurda serbest dahi olsa kıyafete getirilen ölçü aşılmazsa ve yürürlüğe girmiş bu yasanın arkasında durulup suankı ve gelecek nesillere bu aşılanmaya devam edilirse birşeyler rayına oturur. Ama bu kafada devam ederse bu iş senin gibi söylenende ne anlam taşınıldıgını idrak edememiş arkadaşlarım bizi '' CAHİL - CÜHEYLA '' belleyen yazılar yollar böle. Bizde lise okuduk genç arkadaşım şuan sızın rahatınızla okumadık hemde. Öğretmenler kafamıza vura vura anlatırdı bazı seylerı. Demem odurki ne güzel demiş Bir başkan '' Change is come to we '' sıkıntı etme. Herşey zamanla...
evet saygideger insan, sizde lise okumussunuz ama hala okudugunuz o kafayla kalmissiniz.
sizin okudugunuz devirle bu devir ayni degil. artik kafaya vurma mantigi yok ki zaten kafaniza vurula vurula bu hallere gelinmis.
artik ozgurluk var bknz: ozgurlukler ulkesi amerika
ve evet, sizin gibi bir devrim (ki buna devrim bile denmezde, misal otursun diye..) yapilmasi icin insanlarin hic birinin ses cikarmayacagi zamani bekleyen insanlar kurmus olsaydi bu ulkeyi hala padisahlikla yonetiliyor olurduk zaten.
herneyse. o sizin zamaninizmis. artik oyle degil. ve istediginiz kadar dikte edin ama oyle olmayacakta. siz o zamanda kalmissiniz ve o zamani elestiriniz.
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,206
Reaksiyon puanı
10,327
Puanları
293
Çok haklısın, benim burada anlatmak istediğim son zamanlar moda olan her dini hükmün bir faydasını, ya da her haramın bir zararını bulma çabası...

İş bir yerden sonra oraya geldi ki eğer bir ibadette fayda bulamazsak, bu ibadet boşuna yapılıyor diyeceğiz!
Ya da bir haramın zararı yoksa, haramlığı tartışılır hale gelecek!

Benim itirazım buna...

Dinin her hükmünün, her yasağının Allah katında bir "mantığı" vardır. Bunların kimisi açık seçiktir, kimisinin ilmi Allah katında gizlidir.

Elbette araştıracağız, üzerinde düşüneceğiz.

Ama bunu yaparken MANTIK dediğimiz şeyi kendimize kılavuz yapmayacağız.

İslam alimleri, (din kültürü öğretmenleri, günümüz ilahiyat fakültesi hocaları değil!) dini ilimler üzerinde araştırmalar yaparken, bir ömürlerini harcıyorlardı, en ufak şüpheye yer vermeyecek derecede konuları didik didik ediyorlardı. Kur'an, Hadis, Sünnet, Kıyas ilimlerine tam vakıf insanlardı.

Bugün adam daha doğru dürüst abdest almayı beceremiyor, 3-5 tane duyduğu, okuduğu yarım yamalak bilgi kırıntısı ile, nefsin verdiği sen oldun, sen alimsin, sen bilgilisin gazıyla, ufacık aklıyla dinde mantık aramaya kalkıyor.

İslam Alimleri dedim, o alimler öyle kendi kendilerine alim olmuyorlardı, belli bir eğitim disiplininden geçtikten sonra, hocalarından icazet alınca alim oluyorlardı.

Tıp fakültelerinde okutulan tüm kitaplar bellidir, o kitapların hepsine ulaşılabilir, Bir insan o kitapların hepsini sular seller gibi ezberlese ben doktor oldum diyebilir mi? İnsan tedavi etmeye kalkabilir mi?

Hal böyleyken, günümüzde kim adam akıllı bir dini eğitim görüyor ki, dinde mantık aramaya kalkıyor!
Yazık gittiğin 2 ay Kur'an kursuyla, okulda haftada gördüğün 2 saat din KÜLTÜRÜ dersi ile, dededen, neneden duyduğun bir kaç dini hikaye ile ALİM olup, dinde MANTIK bulma çabasına girerse insan çıkacağı yol pek sıhhatli bir yol olmaz.

Bu sözleri sadece ayakta alkışlarım!
"Okumadan âlim, yazmadan kâtip" olunan bir devirdeyiz abim, buna "Devri kâht-ı rical"de diyebilirsiniz, katlanmaktan başka ne gelir ki elimizden!

Kabul edelim ki artık İmam-ı Azam'lar yok, bir daha gelmesi de muhal!

Şair'in dediği gibi, "Güzel insanlar güzel atlara bindiler ve gittiler"
 
Üst