Neredesin ya Ömer! Neredesin ey Ömer!

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan zafercem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

zafercem

Asistan
Katılım
17 Ekim 2008
Mesajlar
404
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0









'Müslüman olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki: Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor.' Kur'an-ı Kerim, Hucurat 17

Toplumun vicdanı rahatsız.
Adama, '7 gencin ölümünde ihmaliniz var mı,' diyorlar.

O, 'Cumaya gideceğim...' diyor.

Adama, '7 gencin ölümünde ihmaliniz var mı,' diyorlar.

O, 'üstleri yarı çıplaktı,' diyor.

Yalan söylüyor!

Toplumun vicdanı rahatsız.

O yoksul, o Müslüman öğrenci evlerinde, 'sana ne be adam! İster giyinik, ister çıplak, senin vazifen o düzeneği zehirlenmeyecekleri biçimde kurdurmak,' mırıltıları yükseliyor.

Bu ülkenin laiklerinin de dindarlarının da rahatsız olduğu ortak şey, 'ihmaliniz var mı,' sorusuna, 'Cumaya gideceğim,' cevabının verilmesiyle deşifre oldu.

Muhatap olduğumuz, dindar-laik tartışması yüzünden teşhisini doğru koyamadığımız o müphem ideoloji:

Muhafazakarlık!

Neyi muhafaza ettiğinin tanımını yapmaktan imtina eden; kıvırtmaya, İslam dahil her türlü içeriği oportunistçe kullanmaya müsait siyasi operasyonun adı.

Muhafazakar, sıkıştığında 'Cumaya gideceğim,' diyen, gerektiğinde 'o çocukların üstü çıplaktı,' diye iftira atmakta beis görmeyen bir kimlik.

Siyasi konjonktür değiştiğinde ise, ellerini öptüğü şeyh efendilerin yargılanmasını isteyebilecek bir genişlik...

Kimse kendisini kandırmasın artık...

Bu üslubun din ile de, dincilik ile de, şeriat ile de, Allah ile de, Kitap ile de bir ilgisi yok.

Bunun adı muhafazakarlık!

Kimi zaman, 'o çocukların üstü çıplaktı,' diye çıkıyor karşımıza, kimi zaman 'mahalle baskısı' kılığında.

Tabiatı müsait, bir AK Parti'ye sızıyor... Bir CHP'ye...

Yolsuzlukların, ihmallerin, hırsızlıkların içinden sıyırmaya, faturayı da İslam dinine bırakmaya çalışıyor.

Tıpkı Kemalizm'in başına geldiği gibi.

Ama toplumun vicdanı rahatsız.

Çünkü ümmetin ortak bilinçaltı, İslam'ın 'işi ehline teslim edin,' dediğini biliyor.

Çünkü ümmetin ortak bilinçaltı, senin Müslüman olmanın Allah'a bir lütuf olmadığı gibi, diğer Müslümanlar için de bir lütuf olmadığını biliyor.

Çünkü ümmetin ortak bilinçaltı, Müslüman olmanın, seni hesap sorulmasına bağışık kılmadığını biliyor.

Bu elim olay, bir gerçeğin deşifre olmasına ve sıkıntının adının net konulmasına vesile oldu.

Laikler uyanıyor, 'bu zihniyet İslam değil, muhafazakarlık zihniyeti,' diyor.

Dindarlar uyanıyor, 'bu zihniyet bildiğimiz bir şey değil; başka, bambaşka bir şey,' diyor.

Oğulları, kızları öğrenci evlerinde yaşayan o yoksul ve Müslüman...

O laik ve dindar evlerde, bizi bu zihniyetten kurtaracak bir adalet için dua ediliyor.

O evlerde, 'Neredesin, Ey Ömer!!' deniliyor.

'Neredesin, Ya Ömer!!' sesleri yükseldikçe... Ömer'in milletin/ümmetin vicdanı olduğu idrak ediliyor.

Şüpheniz olmasın, 'ben Müslümanım,' diyerek Müslümanlara tafralananlara hak ettikleri cevabı dindarlar verecek.


Atılgan Bayar - Akşam



akşam
 
Üst