sunrisemrv
Öğrenci
- Katılım
- 6 Eylül 2012
- Mesajlar
- 9
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
Bayram mefhumu ne güzeldi eskiden
Öyle çok eskilere de gitmeye gerek yok, daha benim çocukluğumda vardı bir bayram mefhumu
Dedemin evinde tüm babamın kardeşleri çocukları toplanır aile yemeği yenilirdi, sıraya geçerdi herkes, birbiriyle bayramlaşırdı; çikolata verilir küçüklere, büyüklerin elleri öpülürdü. Küsleri barıştırırdı bayram, yıllanmış aşıkları kavuştururdu. Ne güzeldi o eski bayramlar.
Televizyonda bayrama özgü programlar olurdu, öyle tekrar diziler de değil hani, tamamen bayrama özel müzik-eğlence programları ve gece 12′de aynen yılbaşında olduğu gibi dansöz çıkması, tam o sırada da elektriğin gitmesi Çok eski değildi bunlar yahu, daha ben çocuktum.
Annem, anneannem ne güzel yemekler yapardı; etli kuru fasulye, kaburga dolması, tatlısı, şerbeti, dolmaları ayrı güzeldi Misafir gelirdi eve, öyle herkesin misafir sevdiği dönemlerdi. Sıcacık olurdu mutlulluktan taşmış evler He birden uzaktan gördüğümüz , seyrettiğimiz hayatlar vardı. Kimi hapisaneye oğlunu-kızını ziyarete giderdi, görüş günüydü o gün, temiz çamaşır götürürdü; kimi Darülacezeye anacığını görmeye giderdi. Her çeşit insan olurdu mahallede, herkesin birbiriyle konuştuğu, herkesin birbirine destek çıktığı Güzeldi o zaman bayramlar, telaşlıydı. Bir aile mefhumu vardı, büyüklerin elleri öpülürdü, öyle büyükler bırakılıp tatile çıkılmazdı bizde, bir saygı vardı, bitmez bir sevgi ve sevinç vardı.
Çocuklar daha doyumluydu o zamanlar, alınan kırmızı papuçlara sevinirdi, erkekler alınan yeni bir gömleğe. Babamların zamanında daha da doyum varmış, dedemlerinkin de daha da fazla hatta. O zamanları bayramdan bayrama hanıma çocuğa birşey alınırmış, daha kıymeti olurmuş sırta giyilen kıyafetin, temiz bir ayakkabının. Ne güzelmiş o eski bayramlar.
Çocuklar şeker toplamaya çıkardı, çok değildi yahu, daha çocuktum ben, para beklentisi olmadan, en yeni kıyafetleriyle çıkar, şeker toplar, kızlar mendil alırsa hele daha da sevinirdi. Mahallede herkes tanırdı birbirini, bir sıcaklık vardı. Öyle 60 daire bir binaya toplanıp, selam vermemezlik yapmazdı.
Bayrama özel dedemin ud sesi- cümbüş sesi gelirdi inceden Dedem büyük adamdı; TRTde çaldığı günler en mutlu günüydü belki, sinema filminde oynadığı zamanlar, bir de bayramları Çocukları severdi, onlara bol şeker, harçlık verirdi, büyük adamdı benim dedem, herkese yardım ederdi. (Üstteki fotoğrafta hani keman çalan adamdır benim dedem). Hayatımda sanırım şu sıralar en çok dedemin eksikliğini hissediyorum, verdiği nasihatlar hep işime yaradığı içindir belki, belki de hep haklı olduğu içindir. Şimdi gurur duyuyorum Hüsnü İpekçinin torunu olduğum için.
Ben bu bayram ufak bir dilek tutacağım, unutulan ailelerin ziyareti için, torununu bekleyen dedeler için. (Aşağıdaki video da dedemin TRTden ufak bir kaydı bulunmaktadır..)
Bayramın ilk 2 gününü kendi ailemle ve diğer günlerini eşimin ailesi ile geçirip bol-bol büyük kocaman aile fotoğrafları çekeceğim. Eski mefhumları hatırlayacağım, çok da eski değil yahu, daha ben çocuktum
Kaynak
Televizyonda bayrama özgü programlar olurdu, öyle tekrar diziler de değil hani, tamamen bayrama özel müzik-eğlence programları ve gece 12′de aynen yılbaşında olduğu gibi dansöz çıkması, tam o sırada da elektriğin gitmesi Çok eski değildi bunlar yahu, daha ben çocuktum.
Annem, anneannem ne güzel yemekler yapardı; etli kuru fasulye, kaburga dolması, tatlısı, şerbeti, dolmaları ayrı güzeldi Misafir gelirdi eve, öyle herkesin misafir sevdiği dönemlerdi. Sıcacık olurdu mutlulluktan taşmış evler He birden uzaktan gördüğümüz , seyrettiğimiz hayatlar vardı. Kimi hapisaneye oğlunu-kızını ziyarete giderdi, görüş günüydü o gün, temiz çamaşır götürürdü; kimi Darülacezeye anacığını görmeye giderdi. Her çeşit insan olurdu mahallede, herkesin birbiriyle konuştuğu, herkesin birbirine destek çıktığı Güzeldi o zaman bayramlar, telaşlıydı. Bir aile mefhumu vardı, büyüklerin elleri öpülürdü, öyle büyükler bırakılıp tatile çıkılmazdı bizde, bir saygı vardı, bitmez bir sevgi ve sevinç vardı.
Çocuklar daha doyumluydu o zamanlar, alınan kırmızı papuçlara sevinirdi, erkekler alınan yeni bir gömleğe. Babamların zamanında daha da doyum varmış, dedemlerinkin de daha da fazla hatta. O zamanları bayramdan bayrama hanıma çocuğa birşey alınırmış, daha kıymeti olurmuş sırta giyilen kıyafetin, temiz bir ayakkabının. Ne güzelmiş o eski bayramlar.
Çocuklar şeker toplamaya çıkardı, çok değildi yahu, daha çocuktum ben, para beklentisi olmadan, en yeni kıyafetleriyle çıkar, şeker toplar, kızlar mendil alırsa hele daha da sevinirdi. Mahallede herkes tanırdı birbirini, bir sıcaklık vardı. Öyle 60 daire bir binaya toplanıp, selam vermemezlik yapmazdı.
Bayrama özel dedemin ud sesi- cümbüş sesi gelirdi inceden Dedem büyük adamdı; TRTde çaldığı günler en mutlu günüydü belki, sinema filminde oynadığı zamanlar, bir de bayramları Çocukları severdi, onlara bol şeker, harçlık verirdi, büyük adamdı benim dedem, herkese yardım ederdi. (Üstteki fotoğrafta hani keman çalan adamdır benim dedem). Hayatımda sanırım şu sıralar en çok dedemin eksikliğini hissediyorum, verdiği nasihatlar hep işime yaradığı içindir belki, belki de hep haklı olduğu içindir. Şimdi gurur duyuyorum Hüsnü İpekçinin torunu olduğum için.
Ben bu bayram ufak bir dilek tutacağım, unutulan ailelerin ziyareti için, torununu bekleyen dedeler için. (Aşağıdaki video da dedemin TRTden ufak bir kaydı bulunmaktadır..)
Bayramın ilk 2 gününü kendi ailemle ve diğer günlerini eşimin ailesi ile geçirip bol-bol büyük kocaman aile fotoğrafları çekeceğim. Eski mefhumları hatırlayacağım, çok da eski değil yahu, daha ben çocuktum
Kaynak