Neden Bazı İnsanlar Evcimenken Bazıları Her Yeri Gezip Görmek İster?

Andromedavor

Profesör
Katılım
26 Temmuz 2016
Mesajlar
1,260
Reaksiyon puanı
1,339
Puanları
113
Yaş
33
BlAOAuDpiv09a8ol-636540524796081964.jpg


DRD4 taşıyıcıları genetik olarak göç etmeye meyilli insanlardı, fakat insan gen havuzunun yalnızca küçük bir kısmı bu karakteri içeriyor.

"Bi`gün sadece bir sırt çantası ile evden ayrıldım."

Muhtemelen bir şekilde kulak aşinalığınız olan bir cümle öyle değil mi? Evden ayrılma üzerine hiçbir tereddüte kapılmadan ve hiçbir tartışma süreci yürütmeden evi terk edebilecek insanların var olduğunu bir şekilde görüyor, duyuyor ya da okuyoruz. Bu insanlarla aynı yerde büyümüş, aynı okula gitmiş, belki aynı koltukta oturmuş ve belki aynı çevreyi bile paylaşmış olabiliriz.

Madalyonun diğer tarafında ise seyahat tutkunları -gezgin, asi, maceraperest ne derseniz artık- sürekli bir keşfe çıkma "kaşıntısı" ile yerlerinde duramazlar. Bu insanlar mümkün olduğunca dünyanın çeşitli yerlerini görme ve yeni deneyimler edinme "açlığıyla" yaşarlar. Bu öyle bir "açlıktır ki"; ne kadar yer gezmiş olmalarının hiçbir kısıtlayıcılığı, durduruculuğu yoktur.

"Evim evim güzel evim" diye bir cümle yoktur onların kitabında, çünkü ev her yerdedir.

Garip gelebilir ancak bu durumun bilimsel bir izahının olduğunu söyleyelim. Nasıl mı?

1999 yılında, UC Irvine'den 4 bilim insanı bir makale yayımladılar. Makale; tarih öncesi insanların yer değiştirme örüntüleri ve gen havuzu dağılımları üzerine yoğunlaştı. Esasında araştırmacılar; dopamin reseptörü (DRD4) ile Dikkat Eksikliği Bozukluğu (Attention Deficit Disorder) arasındaki bağlantıları araştırıyordular. Fakat çalışmayı yürütürken, garip bir korelasyon keşfettiler: DRD4 genine sahip insanlar maceraperest ve göçebe olmaya daha yatkınlar. Ve araştırmanın bu gene sahip hemen hemen bütün katılımcılarının uzun bir seyahat geçmişi olduğunu fark ettiler.

Araştırma sonucundan bir kısım şu şekilde:

"Geçmiş çalışmalarda da DRD4 geninin uzun allellerinin değişiklik arayan kişilik, hiperaktivite ve risk-alma davranışları ile bağlantılı olduğu ortaya konmuştu. Dolayısıyla gezgin davranışların, genellikle acımasız, sık sık değişen, daima yeni uyaranın yer aldığı çevrelere göç eden ve hayatta kalma durumuna dair zorluklarla karşılaşan göçebe toplumlara uygunluğu üzerine tartışmak oldukça makuldür.

Sonuçlar; popülasyon içerisindeki DRD4 geninin uzun allellerine ait oran ile tarih öncesi makro-göç hikayeleri arasında çok güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koydu."
DRD4 taşıyıcıları genetik olarak göç etmeye meyilli insanlardı, fakat insan gen havuzunun yalnızca küçük bir kısmı bu karakteri içeriyor. Popülasyonun büyük çoğunluğu sınırlı miktardaki toprağı kullanmak için yöntemler geliştirmeyi tercih ederken, DRD4 maceraperestleri aktif olarak belirli bir çevrede kaynaklardan daha fazla fayda sağlayabilmek için ıssız topraklar aradılar.

Bu seyahat tutkunları insan topluluklarının Mezopotamya'dan çıkmalarında ve Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika'ya yayılmalarında önemli bir itici güç oldu.

Yapılan diğer çalışmalar da bu bulguyu destekler sonuçlara sahip. National Geographics 'de araştırmacı-gazeteci David Dobbs tarafından bir soruşturma/inceleme yazısı yayımlandı ve bu yazı insanlığın söz konusu seyahatinin sebeplerini ele aldı. O yazıdan bir kesit:

"Almanya'daki Max Plack Institute for Evolutionary Anthropology'den genetiği kullanarak insanın evrimi üzerine çalışmalar yürüten Svante Paabo şöyle diyor: 'Başka hiçbir memeli bizim gibi böyle gezgin değil. Sınırları aşıyoruz. Bulunduğumuz yerde yeterli kaynağımız olsa bile yeni bölgelere sıçrıyoruz. Diğer hayvanlar bunu yapmıyorlar. Diğer insan türleri de yapmıyorlar. Örneğin, Neandertaller yaklaşık yüzbinlerce yıl boyunca hayattaydılar, fakat dünyaya yayılmamışlar. Oysa biz yalnızca 50.000 yılda neredeyse her yeri kaplamışız. Burada bir delilik söz konusu. Ötesinde ne olduğunu bilmeden okyanuslara açılmak... Ve şimdi de Mars'a gidiyoruz. Asla durmuyoruz. Peki ama neden?"

Evet, gerçekten de; neden?
Bütün deliller bir kez daha DRD4 genine işaret ediyor. Dobbs; DRD4 geninin "yeni yerleri, yeni fikirleri, yeni yemekleri, yeni ilişkileri, yeni ilaçları ya da yeni cinsel fırsatları özellikle de hareket, değişim ve macerayı kucaklayarak" keşfetme arzusunu artırdığı korelasyonunu ortaya koyan onlarca çalışma gösteriyor.

Bu doğal keşfetme arzusu çoğunlukla çocuklarda yoğun bir şekilde kendini gösterir. Bir deney esnasında akıllarına gelen her hipotezi test etme arzusuyla sorgularlar; Bloğu devirmeden bunu da bir yere iliştirebilir miyim? Eğer ağlarsam ya da kibarca istersem bana bir çikolata daha alacak mıyız? Oyuncağımı alan birisine vurursam ne olur; oyuncağımı geri verir mi yoksa o da bana mı vurur? Bu çitin üzerinden atlasam yeni şeyler bulur muyum? ...Bu dur durak bilmeyen hipotez testleri çocukları doğal birer maceracı yapar.

Ve bu maceracılık özelliğini yetişkinliğinde de besleyen insanlar keşfedilmemiş toprakları keşfetme işine girişerek gezgin olurlar. İnsanlığı bir adım ileriye zorlayan maceracılar.

kaynak:
Chen, Chuansheng, Michael Burton, Ellen Greenberger, and Julia Dmitrieva. "Population migration and the variation of dopamine D4 receptor (DRD4) allele frequencies around the globe." Evolution and Human Behavior 20, no. 5 (1999): 309-324.
 

Timurid

Profesör
Katılım
7 Nisan 2020
Mesajlar
1,067
Reaksiyon puanı
835
Puanları
113
Ben evdeyken dışarı çıkasım geliyor dışardayken eve gidesim geliyor :D
 

Görkem Say

Guru
Emektar
Katılım
22 Nisan 2017
Mesajlar
25,741
Çözümler
8
Reaksiyon puanı
25,001
Puanları
113
Evcimen bir insanım. Kalabalık ortamlarda bulunmayı pek sevmem. Ancak kuzenim ile yapacağım kampı hiçbir şeye değişmem. Virüs muhabbeti olmasa bu yaz da giderdik ama şimdi belli değil. Birde ek olarak uzun bisiklet yolculuklarını da severim. Ancak dediğim gibi kalabalık olmayacak. Nerede çok insan varsa oradan uzaklaşıyorum :D
 

Andromedavor

Profesör
Katılım
26 Temmuz 2016
Mesajlar
1,260
Reaksiyon puanı
1,339
Puanları
113
Yaş
33
Sanırım bu saatte forumda takılanların evcimen olmamaları abes olur :eek::D
 

Hakantoris

Profesör
Katılım
8 Mayıs 2020
Mesajlar
1,700
Reaksiyon puanı
1,242
Puanları
113
Son 10 yıldır bizde evcimeniz sanırsam :D Nedeni ise görülmesi gereken her yeri gördük. Babam her yeri gezdiği için artık keyif almıyor. Arada sırada Mersin'e gidiyoruz o kadar :D
 

KamtariR

Profesör
Katılım
2 Nisan 2019
Mesajlar
2,506
Reaksiyon puanı
2,697
Puanları
113
Benim birader biraz evcidir.

Hadi kalk Konya'ya etli ekmek yemeğe gidelim desem, "evde çekirdek çıtlayalım boşver" der.

Hayattan soğutur adamı.
 

KTimur

Öğrenci
Katılım
19 Temmuz 2020
Mesajlar
81
Reaksiyon puanı
136
Puanları
33
Gezmeyi değil yürümeyi çok severim (bu da bir nevi gezmektir sanırım ?).
Gezmeyi de severim ancak yanımda sevdiğim insanların olması lazım ve gittiğim yer yeni bir yer olmalı bana sorarsanız her gün gittiğimiz AVM'ler mağazalar bunlar gezmek değil.

Bence yürümek gezmektir, bedenimiz ile beraber ruhumuzda ilerler yürümek sadece bir ayağını ötekinin önüne atmak değildir. Ruhumuz,bedenimiz yeni bir Dünyaya gider belki en büyük pislik o Dünyada gözümüze çok güzel görünür zaman adımlarımızın arasından akar gider, insanın ve zamanın altı bin adım ötesinde...
 
Üst