"Müslümana Haram" çeşmesi

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

paşalı

Asistan
Katılım
30 Ağustos 2009
Mesajlar
307
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
"Müslümana Haram" çeşmesi


Vaktiyle Bursa’ da müslüman bir adam, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmıs ve başına bir kitabe eklemis: “Her kula helâl, Müslüman’a haram!”
Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye...
Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. “Bu nasil fitnedir, dîni İslâm ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, sonra da suyunu Müslüman’a yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?..” diye çıkışmışlar adama.
Adam:
- “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin isbat ister, delil şarttır…”
dedikçe kadı efendi kızmış:
- “Ne delili, ne isbatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzûrunu kaçirdin, katlin vâciptir!” demis.
Demiş ama, bir yandan da merak edermiş:
- “Nedir gerekçen?..” diye sormuş.
Adam:
- “Bir tek Sultân’a derim…”
diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultân’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş... Padişah da sinirlenmiş ama, bir yandan o da meraklanırmış:
- “De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsin, hem de “her kula helâl, Müslüman’a haram” yazarsın?..”
Adam, başı önünde konuşup demiş ki:
- “Delilim vardir, lâkin isbat ister.”
- “Ya dedigin gibi sağlam değilse delilin?..”
- “O zaman hükmünüz olur, boynum kıldan incedir Sultânım…”
- “Eeee?!..”
- “Sultânım, herhangi bir havradan (sinagog) rastgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak…”
Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmus, başlarında Mûsevîler, “ne oluyor, bu ne zulümdür?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masûmdur, gerekirse kefâlet ödeyelim...”
Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş… Bir hafta dolunca, adam:
- “Sultânım, artık bırakmak zamanıdır” demiş.
Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultân’a teşekkürler, hediyeler…
Az zaman geçmis ki, adam:
- “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız, Sultânım” demiş.
Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış, Pazar âyininden; ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar...
Levantenler din adamlarina kavusmanin mutluluguyla daha bir sarılmışlar birbirlerine...
Sultân:
- “Bitti mi?..” demiş adama.
- “Sultânim son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle” demiş.
- “Şimdi nedir senin istediğin?”
- “Efendim, pâyitahtımız Bursa’nın en sevilen, en sözü dinlenen, güvenilen, itimad edilen âlimini alınız minberinden…”
Adamın dediğini yapmışlar, Ulucâmi imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler...
Ve ne olmuş bilin bakalım?..
Bir Allah’ın kulu çıkıp da, “ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz?.. Hiç olmazsa va’zı bitene kadar bekleseydiniz”... gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden bir kişi bile olmamış...
Geçmis bir hafta, “nerde bizim imam” diye bir arayan soran yok. Gelen giden yok, ses çıkaran yok, soru soran yok!..
Aptal ve câhil bir imam tâyin edilmis yerine, ne konuştuğunu kendi kulağı duymayan yobazın biri…
Ama olsun, halk hâlinden memnun. Üstelik başlamış bir de aslı faslı olmayan dedikodu, o geçen hafta derdest edilen koca âlim için:
- “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…”
- “Kimbilir ne halt etti de tevkif edildi!..”
- “Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara…”
- “Sorma, sorma... neler var içimizde...”
Padişah, Kadı ve çeşme yaptıran adam izliyorlarmış olup bitenleri. Sonunda Padişah çeşme yaptırana sormuş:
- “Eee, n’olacak şimdi?..
Adam:
- “İmam efendiyi bırakma zamanıdır; bir de özür dileyip helâllik almak lâzım hocadan.”
“Haklısın” demiş padişah, söylenenin yapılması için emir buyurmuş, sonra adama dönüp bakınca, adam başı önünde konuşmuş:
- “Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lûtfen, böyle Müslümanlara bu su helâl midir haram mıdır?..”
Acı acı tebessüm etmis Sultân:
- “Hava bile haram”, diye başını sallamış dertli dertli, “hava bile!..” demiş...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst