Muhteşem Yüzyıl'da ekrana kilitleyen üç sahne!

[AliA]

Yapımcılığını TİMS Productions-Timur Savcı'nın üstlendiği, senaryosunu Meral Okay'ın yazdığı, yönetmenliğini Yağmur ve Durul Taylan'ın yaptığı, "Muhteşem Yüzyıl" dizisinin ilk bölümü yayınlandı.

TEPKİLER YAYINLANMADAN BAŞLAMIŞTI

Halit Ergenç'in Kanuni Sultan Süleyman olarak kamera karşısına geçtiği dizide Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Valide Sultan'ı Nebahat Çehre, eşi Mahidevran Sultan'ı Nur Aysan, kardeşi Hatice Hatun'u Selma Ergeç ve sadrazam İbrahim'i ise Okan Yalabık canlandırıyor. Dizi daha yayınlanmadan tartışmalara neden olmuştu. Kimileri Osmanlı Padişahları’nın hayatlarının yanlış aktarıldığı eleştirisinde bulunuyordu.

EKRANA KİLİTLEYEN ÜÇ SAHNE

Dün yayınlanan Muhteşem Yüzyıl dizisinde 3 sahne ekrana kilitledi. 3.5 milyon TL’lik bütçeyle çekilen dizide Venedik Elçisi’nin Sultan Süleyman’ın önünde diz çöktürülmesi, Kırım Sarayı’ndan Osmanlı Sarayı’na verilen cariyenin Sultan’ın huzurundaki dansı ve hamamda zührevi muayene sahneleri ekrana kilitledi.

İŞTE O SAHNELER

Venedik Elçisi sahnesi için tıklayın

Harem'de doktor muayenesi sahnesi için tıklayın

Cariyelerin dans sahnesi için tıklayın


En son haber

 

[The Dark Knight]

Çakma, Tudors ve Rome yapılan derken Osmanlı kültürünü yansıtmayan bir dizi yapmış. Adamların esas amacı diziyi yurtdışına satmak. Dini dizi yapın demiyoruz, ancak Osmanlı adabı yok. Üstelki dizi de sürekli Valide sultan, akıllı kadın değil edepli kadın istiyoruz derken dizinin kendisinde bu mantık yok.

Koskoca sarayda cariye, harem ağası, valide sultan ve maliyeti dışında insan göremiyoruz. Osmanlı sarayından çok 1001 gece hikayelerinde anlatılan Arap saraylarına benzemiş mekanlar. Dizi kendiyle çelişiyor. Sultan Süleyman halkına özgürlük sunuyor, insanlara yardım ediyor, vatandaşa eziyet edeni idam ediyor öteki yandan haremde kadınlara siz padişahın malısınız gibi anlamsız şeyler söylüyorlar.

Diğer bir saçmalık ise padişaha herkesin direk bakması. Osmanlı alçak gönüllü olsa da o dönemde kimse yöneticisine izin almadan direk bakamaz. Devletin en düzeli olduğu yıllardan bahsediyoruz. Sultan Selim sıkı yönetim uygulayan biriydi. Süleyman ise tüm Osmanlı kanunlarını birleştirdiği için Kanun-i olarak anıldı.

Saraya bakıyoruz, ne haremde düzen var ne askerler arasında. Osmanlı entrikası koyalım, biraz Rome gibi olsun entrika heyecan yaratır demeleri mantıklı. Ama bunun bir sayısı olmalı. Hürem'in ilk bölümden Süleymanı köle yapacağım demesi ne saçmadır öyle. Herkes zorla saraya getirilmiş gibi gösterilmiş dizi de. İnsanlar saraya gider bir gün diye çocuklarını Yeniçeri ocağına yazdırıyordu.

Tudors ve Rome'e bakıyoruz bir pazar sahnesi çekiliyor etrafta gereksiz yüzlerce kişi var. Çünkü bir pazarda sadece ana karakterler olmaz. Bu dizide ise Eminönü meydanı gibi popüler bir yerde pazara gidiliyor, ana karakterler bir iki asker bir kaçtane de halktan adam var.

CGI animasyonlar ise 15 yıl öncesinde kalmış çocuk filmleri gibi. Bir de diziyi çok büyük bir prodüksüyonmuş gibi iki kez üst üste gösterdiler. Sarayda ulema yok etrafta dolaşan yok. Koca sarayda vezirler, paşalar, biraz asker padişah ailesi en çok da cariyeler var.

Osmanlı başımızın tacı diyoruz, ancak savaşlar, padişah adları dışında halkımızın bildiği yok. Günlük yaşam nasıl olur kimse dikkat etmiyor. Ama padişahın önünde raks eden kızlara laf ediliyor. İkinci Selim'in alkole düşkün olduğu ve ülkeyi yönetemediği için vezirin ön plana çıktığını hepimiz biliyoruz. Zaten ülkeyi gerileme dönemine soktu bu ilgisizliğiyle. Onun anlatıldığı dizi çekseler Spartacus gibi olacak herhalde.

Padişah başa geçiyor, sadece sarayda mı eğlence olur? Halkı yemek dağıtılır ve şenlikler düzenlenirdi. İlk bölümde bunları göstermezsen anlamı nedir. Sezar'ın imparatorluğunu anlatan Rome bölümünde sadece 6 dakikalık sahne için binlerce insan figüran olarak kullanılmış. Gerçek şenlik gibi düzenlemişler.

Ne yazık ki pemde dizi kıvamında olan çok izlenecek ama başarısız bir dizi. Birkaç yıl sonra, Roma ve İngiltere konuları bayatlayınca yabancı prodüktörler Ottoman diye bir dizi çeker tüm dünyaya satar biz de orada düzgün prodüksiyon izleriz. Yine bizim tarihimizin ekmeğini yabancılar yer...