legolas4444
Profesör
- Katılım
- 1 Mayıs 2008
- Mesajlar
- 1,367
- Reaksiyon puanı
- 16
- Puanları
- 218
Arkadaşlar sizlerle çok önemli bir makaleyi paylaşmak istiyorum.Türkiye gerçek anlamda her alanda müthiş bir atağa hazırlanmaya başlandı. Buna bağlı olarakta dünyadaki ağırlığı hissedilmeye başladı.Bu ağırlık önümüzdeki 10 yılda şimdikinin en az 4-5 katına çıkacak. İşte bunun içindir ki Türkiye ye karşı pkk kullanılarak örtülü savaş veriliyor.İşte Türkiye gelişirken Londra bakın nasıl düşmeye başladı bunu okuyunca çok iyi anlayacaksınız.
İşte O makale
Amerikadan bir dostum mesaj atmış. Kendisi çok iyi bir finansal analist. Aynen şöyle diyor; eldeki verilere bakarak denklem yazınca Türkiye ile ilgili sorun yaşıyorum, inanılmaz bir akış-hareketlenme var ve bana göre matematiksel bir izahı henüz yok! Olaya sadece veri mantığı içinde bakanlar anlayamadılar ve asla anlayamayacaklar Türkiyedeki gelişimi ve alt dinamiklerini! Sevgili Amerikalı dostumun ve içeride bazılarının da ıskaladığı bu detay; denklemin gizli bileşenleri var; yaşananı anlaşılabilir-anlamlandırılabilir kılan-kılacak olan! Daha açık yazayım; 2+2 eder 4 mantığı içinde Türkiye gerçeğini 2001 sonrası anlamaya çalışanlar başarılı olamadılar ve kafa değişmedikçe olamayacaklar
Sevgili dostlar, bu noktada soralım; yeni finansal sistem ve Türkiye başlığı altında değişim nasıl sorgulanabilir? Neler olabilir?
Çok açık yazayım; dünya üzerinde 1945 sonrasında kurulan sistem ana parçaları ile birlikte değişiyor ve en önemlisi ana merkezler yer değiştiriyor. Londra düşerken yerini İstanbul alıyor ve gerekli adımlar atılabilirse yeni sistem içinde New York-İstanbul-Şangay-Hong-Kong-Tokyo çizgisi çiziliyor. Bu yapı içinde en güçlü olmaya aday merkez İstanbul. Nedeni de oldukça net; 2001 sonrasında oluşan tehdit algılaması ile New York-Londra hattından kaçmaya başlayan paranın adresi artık İstanbul Neden derseniz; Türkiyenin konumu ve en önemlisi tarihten getirdiğimiz gerçeklerimiz, ÖZÜMÜZ...
Bu noktada şunu soralım; Türkiye gerekli adımları atarsa, nasıl bir değişim olacak? Madde madde sorgulayalım;
- Gerekli hukuki düzenlemeleri yaparsak-yapabilirsek, birilerinin alternatif bankacılık diyerek küçültmeye çalıştığı katılım bankacılığının merkezi Türkiye olacak. Daha açık yazayım; İslami Bankacılık-Katılım Bankacılığı olarak nitelendirilen yapının ana merkezi İstanbul olacak ve katılım bankalarının büyüklükleri ve piyasa değerleri diğer bankalar ile yarışır hale gelecek. Bu noktada BDDK içinde başka bir yapılanma dahil bütün düzenlemeleri yapmamız gerekli. İçeriden çıkacak ülke elden gidiyor sesleri hikaye, o çıkan-çıkacak seslerin altında var olan ve Türk Halkının yılda 9 milyar TLsini komisyon-hava parası adı altında cebe indiren bankalar var.
- Türkiye, Orta Doğu-Orta Asya ülkeleri başta olmak üzere para transferlerinde LONDRAnın devre dışı bırakıldığı yeni sistemi geliştirecek. Geliştirmek zorunda. İngilize komisyon vermeden işimizi yapar, TL üzerinden periferimizle iş yapabilir hale geleceğiz
- Avrasya Menkul Değerler Borsası kurulacak ve periferimizdeki bütün ülke şirketleri Türkiyede işlem görecek.
- Faizsiz Enstrümanların geliştirilmesi ve vergilendirilmesi ile ilgili yeni düzenlemeler yapılacak ve var olan finansal yapıya haraç vermeden yeni bir DÜZEN kurulacak
Sevgili dostlar, İranı dışarıda tutarsak; Katılım Bankacılığında 155 milyar dolarla Suudi Arabistan, 133 milyar dolarlık büyüklük ile Malezya bugün için en güçlü rakibimiz. Aslında rakip değiller, ne sistemleri, ne dokuları ne de konumları müsait değil! 2011de Türkiyenin küresel İslami finans pazarındaki büyüklüğü ise 30 milyar dolar. Burada çok önemli bir detay var; Türk Halkının var olan finansal düzene kaptırdığı, yani bankaların her yıl üzerinden 10larca milyar dolar kar yazdığı, varlığı 480 milyar dolar civarında. Türkiye Katılım Bankaları Birliği rakamlarına göre, katılım bankalarının toplam aktifleri ise 60 milyar dolar. Bu verinin de anlamı çok açık; Türk halkı, birikimleri itibariyle yeni sistemin de en büyük potansiyele sahip müşterisi.
Sonuç: Türkiyenin şımarık çocuğu bankalarımız sanıyorlar ki; BU DÜZEN böyle gider ve havadan sudan komisyon, dosya parası, bakım ücreti, faiz ve daha birçok kalem altında her sene 9 milyar TLmizi alabilirler. Bu yapı değişecek ve bölge ülkelerine de servis verebilen ve yeni bir finansal düzen oluşacak Birileri bağırsa, çağırsa, kendini de parçalasa Türkiye, YENİ DÜNYA DÜZENİ ile ortaya çıkan potansiyeli kullanacak ve YENİ BİR FİNANSAL DÜZEN oluşacak
Önemli not: Ana değişimi ıskalayıp sadece rakamlara bakan Ernst&Young danışmanlık firmasının hazırladığı Dünya İslami Bankacılık Rekabet Raporu başlıklı araştırmaya göre bile; dünyada 2010da 416 milyar dolar olan İslami bankacılık varlıkları 2015te 1 trilyon dolara çıkacak. Aynı rapora göre bugün 30 milyar dolar olan Türkiyenin İslami bankacılık varlıkları 2014 sonunda 87 milyar doları geçecek ve Türkiye 2015 yılında Katar, Bahreyn ve Mısır gibi ülkeleri geride bırakarak, Suudi Arabistan ve Malezya ile liderlik yarışına girecek
Site Linki
İşte O makale
Amerikadan bir dostum mesaj atmış. Kendisi çok iyi bir finansal analist. Aynen şöyle diyor; eldeki verilere bakarak denklem yazınca Türkiye ile ilgili sorun yaşıyorum, inanılmaz bir akış-hareketlenme var ve bana göre matematiksel bir izahı henüz yok! Olaya sadece veri mantığı içinde bakanlar anlayamadılar ve asla anlayamayacaklar Türkiyedeki gelişimi ve alt dinamiklerini! Sevgili Amerikalı dostumun ve içeride bazılarının da ıskaladığı bu detay; denklemin gizli bileşenleri var; yaşananı anlaşılabilir-anlamlandırılabilir kılan-kılacak olan! Daha açık yazayım; 2+2 eder 4 mantığı içinde Türkiye gerçeğini 2001 sonrası anlamaya çalışanlar başarılı olamadılar ve kafa değişmedikçe olamayacaklar
Sevgili dostlar, bu noktada soralım; yeni finansal sistem ve Türkiye başlığı altında değişim nasıl sorgulanabilir? Neler olabilir?
Çok açık yazayım; dünya üzerinde 1945 sonrasında kurulan sistem ana parçaları ile birlikte değişiyor ve en önemlisi ana merkezler yer değiştiriyor. Londra düşerken yerini İstanbul alıyor ve gerekli adımlar atılabilirse yeni sistem içinde New York-İstanbul-Şangay-Hong-Kong-Tokyo çizgisi çiziliyor. Bu yapı içinde en güçlü olmaya aday merkez İstanbul. Nedeni de oldukça net; 2001 sonrasında oluşan tehdit algılaması ile New York-Londra hattından kaçmaya başlayan paranın adresi artık İstanbul Neden derseniz; Türkiyenin konumu ve en önemlisi tarihten getirdiğimiz gerçeklerimiz, ÖZÜMÜZ...
Bu noktada şunu soralım; Türkiye gerekli adımları atarsa, nasıl bir değişim olacak? Madde madde sorgulayalım;
- Gerekli hukuki düzenlemeleri yaparsak-yapabilirsek, birilerinin alternatif bankacılık diyerek küçültmeye çalıştığı katılım bankacılığının merkezi Türkiye olacak. Daha açık yazayım; İslami Bankacılık-Katılım Bankacılığı olarak nitelendirilen yapının ana merkezi İstanbul olacak ve katılım bankalarının büyüklükleri ve piyasa değerleri diğer bankalar ile yarışır hale gelecek. Bu noktada BDDK içinde başka bir yapılanma dahil bütün düzenlemeleri yapmamız gerekli. İçeriden çıkacak ülke elden gidiyor sesleri hikaye, o çıkan-çıkacak seslerin altında var olan ve Türk Halkının yılda 9 milyar TLsini komisyon-hava parası adı altında cebe indiren bankalar var.
- Türkiye, Orta Doğu-Orta Asya ülkeleri başta olmak üzere para transferlerinde LONDRAnın devre dışı bırakıldığı yeni sistemi geliştirecek. Geliştirmek zorunda. İngilize komisyon vermeden işimizi yapar, TL üzerinden periferimizle iş yapabilir hale geleceğiz
- Avrasya Menkul Değerler Borsası kurulacak ve periferimizdeki bütün ülke şirketleri Türkiyede işlem görecek.
- Faizsiz Enstrümanların geliştirilmesi ve vergilendirilmesi ile ilgili yeni düzenlemeler yapılacak ve var olan finansal yapıya haraç vermeden yeni bir DÜZEN kurulacak
Sevgili dostlar, İranı dışarıda tutarsak; Katılım Bankacılığında 155 milyar dolarla Suudi Arabistan, 133 milyar dolarlık büyüklük ile Malezya bugün için en güçlü rakibimiz. Aslında rakip değiller, ne sistemleri, ne dokuları ne de konumları müsait değil! 2011de Türkiyenin küresel İslami finans pazarındaki büyüklüğü ise 30 milyar dolar. Burada çok önemli bir detay var; Türk Halkının var olan finansal düzene kaptırdığı, yani bankaların her yıl üzerinden 10larca milyar dolar kar yazdığı, varlığı 480 milyar dolar civarında. Türkiye Katılım Bankaları Birliği rakamlarına göre, katılım bankalarının toplam aktifleri ise 60 milyar dolar. Bu verinin de anlamı çok açık; Türk halkı, birikimleri itibariyle yeni sistemin de en büyük potansiyele sahip müşterisi.
Sonuç: Türkiyenin şımarık çocuğu bankalarımız sanıyorlar ki; BU DÜZEN böyle gider ve havadan sudan komisyon, dosya parası, bakım ücreti, faiz ve daha birçok kalem altında her sene 9 milyar TLmizi alabilirler. Bu yapı değişecek ve bölge ülkelerine de servis verebilen ve yeni bir finansal düzen oluşacak Birileri bağırsa, çağırsa, kendini de parçalasa Türkiye, YENİ DÜNYA DÜZENİ ile ortaya çıkan potansiyeli kullanacak ve YENİ BİR FİNANSAL DÜZEN oluşacak
Önemli not: Ana değişimi ıskalayıp sadece rakamlara bakan Ernst&Young danışmanlık firmasının hazırladığı Dünya İslami Bankacılık Rekabet Raporu başlıklı araştırmaya göre bile; dünyada 2010da 416 milyar dolar olan İslami bankacılık varlıkları 2015te 1 trilyon dolara çıkacak. Aynı rapora göre bugün 30 milyar dolar olan Türkiyenin İslami bankacılık varlıkları 2014 sonunda 87 milyar doları geçecek ve Türkiye 2015 yılında Katar, Bahreyn ve Mısır gibi ülkeleri geride bırakarak, Suudi Arabistan ve Malezya ile liderlik yarışına girecek
Site Linki